Eski eşinin sözleri üzerine konuşan Akbulut, "Ben hakkımı sonuna kadar helal ediyorum, ben kendisini yalanlamak istemiyorum, ben de savcıya metil alkol aldım" dedi.
1965 yılında zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Deniz Akbulut, bir süre Londra'da genç kızlara görgü eğitimi veren bir okula devam etti.
Daha sonra Türkiye'ye dönerek Nejat Uygur Tiyatrosu'nda oyunculuğa başladı. 1976 yılında Yirmidört Saat adlı filmle sinemaya adım attı. "Kaderi Zorlama" filminin de aralarında bulunduğu 50'ye yakın filmde oynadı.
"Kendisine gelecekte sağlık mutluluklar diliyorum, gözlerinin görmemesi benim suçum değil, metil alkolden gözleri tahrip oldu" dedi.
Bir süre kariyerine de ara vermek zorunda kaldı. Gözlerinin açılması için ameliyat olması gerekiyordu ama yeterli maddi imkanları olmadığı için ameliyat olamadı. Akbulut, Çöpten Kalpler, Deniz Sınır gibi yapımlarda rol aldı.
Deniz Akbulut geçtiğimiz yıllarda İbrahim Tatlıses ile ilgili "'Ben senden çok hoşlanıyorum' dedi ve beni yatağa doğru itti. Şaşırdım, heyecanlandım, panik oldum." 'Senden çok hoşlanıyorum' dedi. Ben titremeye başladım, genç bir kadınım. Kendimi bırakabilirdim kollarına…" demişti.
1980'li yıllarda Yeşilçam'a damgasını vuran Deniz Akbulut görme yetisini neden kaybettiğini yıllar sonra açıkladı. Uçankuş TV'ye katılan Deniz Akbulut, 25 sene önce yaşadıklarını "Hayatın İçinden" programında anlattı.
Eşinden şiddet gördüğü ve gözlerini kaybettiği günü anlatan Akbulut, eski eşinin yayına katılması üzerine şaşkınlık yaşadı ve konuşmak istemediğini söyledi.
1991 yılında bir gün film setindeyken aniden görme yetisini yitirdi. Kimi tansiyon dedi sebebi için kimi kullandığı bir ilacın buna yol açtığını söyledi. Deniz Akbulut, üstelik sadece 31 yaşındayken gözlerini kaybedip sonsuz bir "beyazlığa" gömüldü.
hani zengin bir ailenin çocuğuydu,nasıl maddi durumu elvermemiş ameliyata.
Îbrahim Tatlıses konusunda eedikleri doğrudur.Hepimiz Tüm Türkiye Tatlısesin kadınlara zaarlarını biliyoruz.Proğramlarda bile askıntı oldugunu gordük
Yazık.Gerçekten üzüldüm.Fakat bazen son pişmanlıklarımız bazı şeyleri değiştirmiyor.Bu tür olayları dinleyerek ibret almamız lazımdır.Şafşatalı,lüks,bir zenginlikte mutluluk için yeterli olmayabiliyor.En iyisi hiç kimseye muhtaç olmadan sade, huzurlu,mutlu ve onurlu bir hayat yaşamaktır.
Önce iman sonra huzur ve sağlık hepside önemli ailesi zenginmiş sonrada ameliyat için para bulamadı deniyor anlıyamadım.
allah sabır vermiş iyi dayanmış düşündükçe insan kafayı yiyor bir ömür boyu bir daha görememek rüya ya yatsan uyansan yine aynı kader bundan sonrası sağlıklı bir hayat diliyorum kendisine
Ailesi İstanbul Kocamustafapaşada oturuyordu erkek kardeşinle aynı okuldaydık geçmiş olsun Ablamıza
GEÇMİŞ OLSUN
ECEL GELİRSE BİR CANA. BAŞ AĞRISI BİR BAHANE. MEZAR TAŞIMA YAZILSIN. BUGÜN BANA YARIN SANA.
ADI ÜSTÜNDE DELİ-KANLILIK,GENÇLİK VE CAHİLLİK.BU DA KAYIP GİDEN NİCE ANADOLU KIZLARINA “YEŞİLÇAM’IN ARKA YÜZÜNÜN ATTIĞI KAZIKLARDAN BİRİSİNİN ÖRNEĞİ SADECE.
eskiden LOKUM du bu