Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin İstanbul'daki 7. İddianame
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalışan, 1 kişinin ölümüne 15 kişinin de yaralanmasına neden olan askerlere ilişkin hazırlanan iddianamede, "Darbeci askerler tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalışan, 1 kişinin ölümüne 15 kişinin de yaralanmasına neden olan askerlere ilişkin hazırlanan iddianamede, "Darbeci askerler tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli tehdit 'polis mukavemeti' olarak du¨şu¨nu¨lmu¨ş olmalı ki İstanbul Emniyet Teşkilatının u¨ç ana yerleşkesinden biri olan ve personel olarak yoğun olması açısından ilk işgal girişiminde bulunulan yerleşke, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi olmuştur." denildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 18'i tutuklu 58 şüpheli hakkındaki iddianamenin detayları belli oldu.
FETÖ/PDY'nin kuruluşunu kolaylaştıran koşullara, yapılanmasına ve örgütlenmesine ilişkin detayların yer aldığı iddianamede, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesinde 15 Temmuz 2016'da FETÖ Silahlı Terör
Örgu¨tu¨ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin eylemlerin, 66. Mekanize Piyade
Tugay Komutanlığında görev yapan subay, astsubay ve erler tarafından yapıldığı belirtildi.
Çevik Kuvvet Şube Mu¨du¨rlu¨ğu¨nün, yaklaşık 5 bin polis memuru, envanterinde kayıtlı TOMA, panzer ve Shortland gibi zırhlı araçları, silah ve mu¨himmat
kaynakları olarak İstanbul Emniyet Mu¨du¨rlu¨ğu¨nu¨n en gu¨çlu¨ birimlerinden biri olduğu vurgulanan iddianamede, "Darbeci askerler tarafından kendilerine karşı oluşabilecek en önemli tehdit 'polis
mukavemeti' olarak du¨şu¨nu¨lmu¨ş olmalı ki İstanbul Emniyet Teşkilatının u¨ç ana
yerleşkesinden biri olan ve personel olarak yoğun olması açısından ilk işgal girişiminde bulunulan yerleşke Bayrampaşa Çevik Kuvvet Yerleşkesi olmuştur. " ifadelerine yer verildi.
"Bayrampaşa'dan bir polis bile çıkmayacak"
İddianamede, FETÖ
Silahlı Terör Örgu¨tu¨ u¨yelerince oluşturulan "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda, grubu
oluşturan Binbaşı Murat Çelebioğlu'nun, darbe gecesi saat 22.28.50'de "kadir yb.im Bayrampaşa hallolunca haber verin, Ankara'dan haber
bekliyorlar", saat 22.57.33'te "Bayrampaşa'dan bir tane bile polis çıkmayacak" şeklinde
mesajlar gönderildiği anlatılarak, darbe
girişiminin talimatlarını Ankara'dan gelerek ileten ve İstanbul ayağındaki planlamalar için
görevlendirmeler yapan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin aynı grupta, 15 Temmuz saat 22.58.35'te "Bayrampaşa'dan kesinlikle polis çıkmayacak" şeklinde mesaj gönderdiği kaydedildi.
Darbe girişiminde
bulunan FETÖ üyelerinin, polisi kendilerine karşı en bu¨yu¨k gu¨ç olarak
gördükleri için aynı zamanlarda İstanbul Emniyet Mu¨du¨rlu¨ğu¨ Vatan Yerleşkesini de işgal
kapsamına almış olmaları nedeniyle Bayrampaşa Çevik Kuvvet'ten polislerin çıkmasını
engelleyerek İstanbul genelinde polislerce kendilerine karşı gösterilecek mukavemetin önu¨ne
geçmeye çalıştıklarına yer verilen iddianemede, bu kapsamda "Yurtta Sulh" isimli WhatsApp grubunda saat 22.56.56'da "Bayrampaşa'dan polis göndermek istiyorlarmış, tıkayın" şeklindeki mesajın da bu kanıyı doğrular nitelikte olduğuna işaret edildi.
"Hayırlı olsun ihtilal oldu, Hulusi Akar'ı da aldık"
İddianamede, kışladan saat 21.30'da çıkış yapan şu¨phelilerin, saat 22.20 itibarıyla Bayrampaşa Çevik Kuvvet
Yerleşkesine vardığı belirtilerek, şüphelilerden Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ın Çevik Kuvvet B kapısı önünde nöbet tutan tanık polis memurları
Samet Durnabaş ile Oktay Çolak'a hitaben "Hayırlı olsun ihtilal oldu, Hulusi Akar'ı
da aldık, Cumhurbaşkanı tutuklandı. Hu¨ku¨met du¨ştu¨. Herkes silahlarını bıraksın, teslim
olsun. Dışarı çıkmak isteyen silahlarını teslim edip çıkabilir." dediği kaydedildi.
Şüphelilerden Yusuf Sarı ve Kadir Yıldız'ın, Çevik Kuvvet Yerleşkesinde
verdikleri emirler sonucunda diğer şu¨phelilerce Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Yerleşkesinin girişleri kuşatıldıktan sonra, saat 00.22'de birkaç vatandaşın gelerek şu¨phelilerle tartışmaya başladığı anlatıldı.
Vatandaşların saat 00.31'den itibaren kalabalık şekilde Çevik Kuvvet Yerleşkesine geldiğine vurgu yapılan iddianamede, şöyle devam edildi:
"Darbe girişimini
engellemeye gelen vatandaşlarımız, şu¨phelilere kışlaya dönmelerini söyleyerek ikna etmeye
çalışmışlardır. Vatandaşlarımızın yoğun bir şekilde zırhlı araçların yanına gelmesi u¨zerine şüpheli Üsteğmen Burak Koç, Kurmay Yarbay Kadir Yıldız'ı arayarak vatandaşların
geldiğini, çok kalabalık olduğunu söyleyerek gelmesini istemiştir. Kadir Yıldız da bahse konu
yere geldiğinde ZMA aracının u¨zerine çıkarak megafonla vatandaşlarımıza hitaben 'Vatandaşlarımız, sıkıyönetim ilan edildi, evinize gidin' şeklinde söylemde bulunmuştur. Bu
söylem u¨zerine vatandaşlarımız tepkilerini artırınca Kadir Yıldız, şu¨pheli askerlere
havaya ateş açmanın serbest olduğunu söylemiştir. Kadir Yıldız, bu sırada şu¨pheli er Telat
Yasin Özen'in piyade tu¨feğini alarak havaya 4-5 el ateş etmiştir. Bu sırada vatandaşlarımız
zırhlı aracın u¨zerine çıkarak Kadir Yıldız'ın kullandığı tu¨feği almak istedikleri sırada
yaşanan boğuşma sırasında Kadir Yıldız piyade tu¨feği ile ateş ederek maktul Ümit
Yolcu'nun ölu¨mu¨ne, mu¨şteki Ahmet Daylan'ın başından yaralanmasına, mu¨şteki
Mehmet Yazıcı'nın da omzundan yaralanmasına neden olmuştur."
Vatandaşlarca piyade tu¨feği alındıktan sonra Kadir Yıldız'ın tabancasını çıkartarak rastgele ateş açmaya başladığı belirtilen iddianamede, bu atışlar sonucunda mu¨ştekiler Kahraman
Bat, Mehmet Ayar ve Salih Ersin'in yaralandığı anlatıldı.
"Gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz"
İddianamede, bazı müştekileri de dipçikle ve tanktan atarak yaralayan Kadir Yıldız'ın, yanında
bulunan şu¨pheli er Telat Yasin Özen'e, "Gerekirse şehadet şerbetini burada içeceğiz, teslim
olmak yok" dediği aktarıldı.
Kadir Yıldız'ın, vatandaşların yardımıyla emniyet gu¨çlerince
gözaltına alınmak istendiği sırada direnmeye devam ettiği vurgulanan iddianamede, "Kadir Yıldız, vatandaşlarımızın
fedakarca mu¨cadelesi ve emniyet gu¨çlerimizin kararlılığı sonucunda polislerce teslim
alınmıştır.
Şu¨pheli Üsteğmen Kurtuluş Kara, vatandaşlarımızın kalabalık bir grup olarak olay
yerine gelmesi u¨zerine şu¨pheli Uzman Çavuş Burak Şengül'e halkın tanka çıkmasını
engellemesini emretmiş, kendisi de piyade tu¨feğinin dipçiği ile halkı engellemeye çalışmıştır. Ayrıca şu¨pheli er Emre Kahraman'a tankın namlusunu doldurma emrini vermiş
ancak bu emir yerine getirilmemiştir." denildi.
"Ateş etmeyen erlere silah doğrulttu"
İddianamede, Çevik Kuvvetin diğer bir noktasında şüpheli Kurmay Albay Yusuf Sarı ile yer alan şu¨pheli Astsubay Mehmet Ali
Çelikkaya'nın, vatandaşların gelmesi u¨zerine şu¨pheli erlere "Korkmayın bordo bereliler
gelip sizi kurtaracak, u¨çerli gruplar halinde toplan, halkın u¨zerine doğru uygun adım marş" şeklinde emir verdiği ifade edilerek, şunlar anlatıldı:
"Şu¨pheli Mehmet
Ali Çelikkaya ayrıca şu¨pheli er İsmail Akkılıç'ın ifadesinde de belirtildiği u¨zere, atışın
serbest olduğunu söylemiş ve şu¨pheli erlerin ateş etmemesi u¨zerine şu¨pheli erlere silah
doğrultmuştur. Şu¨pheli Yusuf Sarı gözaltına alındığı sırada Çevik Kuvvet'te komiser olan
mu¨şteki Emre Tafan'a hitaben 'Bizi bırakın sabaha çok şey değişecek, hepinizle
hesaplaşacağız, bu iş burada bitmedi, sabaha karşı göreceksiniz, telefonumu bana verin, ben
sizin komutanınızım, artık bana tabisiniz, daha fazla kan döku¨lmesin, darbe yaptık size, duymuyor musunuz beni' şeklinde söylemde bulunmuştur."
İddianamede, söz konusu askerlerin zor durumda kalmaları üzerine kışladan
çıkış yapan destek ekibinin, yaklaşık 100 metre ilerledikten sonra vatandaşların darbe
girişimini engellemek için yolları kapatmış olması nedeniyle kışlaya dönu¨ş yapmak
zorunda kaldığı belirtildi.
"Silahların kaybolduğu senaryosu"
Şüpheli Kurmay Albay Yusuf Sarı'nın, tugay komutan yardımcısı olarak görev yaptığı 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında gerçekleştirilen darbe toplantısına katıldığı, bu toplantıda alınan kararlar doğrultusunda Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit'in emri doğrultusunda, buradaki birliklerin, Atatürk Havalimanı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesini işgal edecek şekilde hazırlandığı kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Sarı'nın darbe girişimi günü, araçların ve şoförlerin listelerini istediği, erlerin atış talimi yapması emrini verdiği, araçların yakıt ikmallerinin ve bakımlarının yapılmasını emrettiği vurgulanarak, olay günü personelin faaliyet başlayıncaya kadar kışla dışına çıkmasını engellemek, hazırlıkları tamamlamak amacıyla "silah kaybolduğu senaryosu"nu uygulamaya koyduğu ifade edildi.
Şüphelinin, sözde kayıp silahların saat 20.00 sıralarında bulunduktan sonra dahi personelin mesaiyi terk etmeyerek kışlada hazır kıta olarak ertesi güne kadar kalması emrini verdiği belirtilen iddianamede, "Şüpheli Çevik Kuvvet Yerleşkesine vardığında tankların ve ZMA'ların kapıları kapatmasını, askerlerin yerleşkeye giriş ve çıkışları engellemelerini, vatandaşların ve araçların geçişlerini engellemeleri hususlarında emirler vermiş, müşteki ve tanık polis memurlarına sıkıyönetim ilan edildiğini, 'Yurtta Sulh' ekibi olarak yönetime el koyduklarını, teslim olmalarını, yerleşkeyi teslim etmelerini, teslim olmamaları halinde zor kullanarak içeri gireceğini ve çok kan döküleceğini bildirmiştir." denildi.
"Avrupa yakasındaki darbe girişiminin üst seviyedeki planlayıcılarından"
İddianamede, şüpheli Yusuf Sarı'nın İstanbul Avrupa yakasında gerçekleştirilen darbe girişiminin üst seviyede planlayıcılarından olduğuna işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Başından itibaren darbe bilinci ile hareket etmiş ve faaliyetleri bu doğrultuda yönlendirmiştir. Saat 00.33'te 'Yurtta Sulh' isimli WhatsApp grubundan yazdığı '66. Tugay Komutanlığını devraldım, çekilmiyoruz. Allah yardımcımız olsun' şeklindeki mesaj da son ana kadar darbe girişimi kastı ve kararlılığın bir göstergesidir. Bu itibar ile şüphelinin TSK hiyerarşik yapısı içerisinde hareket etmeyen, Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmayı amaçlayan, bu amaç doğrultusunda devletin çeşitli kamu kurum ve kuruşlarına sızarak kendi amaç ve hedefleri doğrultusunda kamu gücünü kullanan ve FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü bünyesinde hareket eden bir grubun önceden yapılan planlaması çerçevesinde, sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak adlandırılan illegal oluşumun içerisinde yer alarak sevk ve idaresinde bulunan şüpheliler ile darbe girişimini gerçekleştirmiştir."
İstenen cezalar
İddianamede, 18'i tutuklu 58 şüpheli hakkında, "Tu¨rkiye Bu¨yu¨k Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbu¨s etme", "Tu¨rkiye Cumhuriyeti hüku¨metini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbu¨s etme", "anayasal du¨zeni ortadan kaldırmaya teşebbu¨s etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talep ediliyor.
İddianamede, "silahlı terör örgu¨tu¨ne üye olma" suçundan da şüphelilerin her birine 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Ayrıca, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgal girişiminin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle Kurmay Albay Yusuf Sarı'ya, "tehdit", "kasten öldürmeye azmettirme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından bir kez müebbet ve 54 yıldan 94 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edilen iddianamede, şüphelilerden Kadir Yıldız'ya, olay sırasında Ümit Yolcu'nun ölümüne ve 7 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu iddiasıyla "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından da bir kez müebbet ile 52 yıldan 86 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.