Eski gazeteci Ersin Kalkan hakkındaki cinayet soruşturması tamamlandı
Balat'ta husumetlisi Berattin Çümen'i boğazından bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan eski gazeteci ve işletmeci Ersin Kalkan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Balat'ta husumetlisi Berattin Çümen'i boğazından bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan eski gazeteci ve işletmeci Ersin Kalkan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ersin Kalkan ile maktul Berattin Çümen'in, Balat Mahallesi'nde aynı yerde oturdukları ve birbirlerini tanıdıkları anlatıldı.
Taraflar arasında husumet bulunduğu ve aynı yerde oturmalarından ötürü zaman zaman karşılaştıkları ifade edilen iddianamede, 14 Nisan 2020'de saat 19.00 sıralarında tarafların yine karşılaştıkları belirtildi.
Maktul Çümen'in, şüpheli Kalkan'ın arkasından yaklaşıp hamle yaptığı, geri çekilen şüphelinin yüzüne tokat attığı ve küfür ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, olayın devamında arbede yaşandığı, bu esnada Kalkan'ın elinde bulunan kesici aleti Çümen'in boynuna sapladığı, maktulün boynundan kan gelmesi üzerine tarafların ayrıldığı belirtildi.
Olayın ardından Çümen'in hastaneye götürüldüğü ancak kurtarılamadığı anlatılan iddianamede, şüpheli Kalkan'ın soruşturma aşamasında alınan ifadesine yer verildi.
Kalkan ifadesinde, olay günü maktulun elinde poşetlerle karşıdan geldiğini anlatarak, "Ondan kurtulabilmem için sapmam gereken tek sokak vardı. Ama o sokak onun oturduğu sokaktı. Ben yoluma devam ederken o benden önce kendi sokağına girdi. Sonra ben 15 metre kadar yürümüşken arkadan koşma sesi geldi. Döndüğümde sol kulağımın üst kısmına yumruk yedim. Devamında geri çekildim. Burnuma yumruk attı. Kendisine, mahkemelik olduğumuzu, polise şikayet edeceğimizi söyledim. Bana küfür etti, mahalledeki gençlerden biri bizi ayırdı." dedi.
Kaçtığı esnada maktul tarafından yakalandığını aktaran Kalkan, şunları anlattı:
"Yine boğazımı sıktı, etraftakiler ayırmaya çalıştı. Nefessiz kalınca boğazımdaki elini çözmeye çalıştım, başaramadım. Bu sırada elimi cebime attım, daimi taşıdığım çakıyı açtım, boğazımdaki eline saplamaya çalıştım. Şahıs ansızın elini kaldırınca o boşluktan boğazına, çenesinin altına denk geldi. Bu sırada elini boğazına götürünce kan gördü ve durdu, küfür etmeye başladı. Sonrasında etraftakiler onu aldı. Çocuklara 'Hastaneye götürün' diye seslendim."
-"Meşru savunma kapsamında kalmamıştı"
İddianamede, Kalkan'ın olayda boğazının sıkılması nedeniyle bahse konu eylemi gerçekleştirdiğini iddia ettiği ancak şüphelinin sağlık raporunda boğazında herhangi bir yaralanma veya ekimoz tespit edilmediği aktarıldı. İddianamede tanık Umut Kaçar'ın, şüpheli ve maktulu ayırmaya çalıştığı sırada üzerine kan sıçradığını beyan ettiği, bu kapsamda şüphelinin eyleminin meşru savunma kapsamında kalmadığı belirtildi.
Deliller ile beyanların çeliştiği kaydedilen iddianamede, "Şüpheli ve müşteki beyanlarından tarafların arasında geçmişe dayalı husumetlerin varlığı, tanıkların beyanları ve şüphelinin savunmasında geçen beyanlardan da anlaşılacağı üzere maktulun şüpheliye saldırmış olması karşısında Kalkan'ın lehine haksız tahrik indirimlerinin uygulanmasını gerektiren haksız bir davranış olabileceği, Kalkan'ın maktulden kaynaklanan haksız davranışın oluşturduğu eylemin etkisi altında kalarak kasten öldürme suçunu işlediğinin kabulünün gerekebileceği" değerlendirmesinde bulunuldu.
İddianamede, şüpheli Kalkan'ın "Haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.