Haberler

Erzurum Doç. Dr. Çınar: Aşıklık Sanatı Erkek Egemenliğinde

Doç. Dr. Çınar: Aşıklık sanatı erkek egemenliğinde

ERZURUM'da düzenlenen 'Değişim ve dönüşüm sürecinde Aşıklık geleneği' bilgi şölenine katılan Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi müzikolog Doç.Dr. Sevilay Çınar, aşıklık geleneği ve sanatının erkek egemenliğinde olduğunu söyledi. Doç.Dr. Çınar, "Bu sanat içinde kadın olarak var olmak kolay değil" dedi.

Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi'nde iki gün süren bilgi şölenine Türkiye'nin değişik illerindeki üniversitelerden akademisyenler ve 9'u erkek 2'si kadın toplam 11 aşık katıldı. Sazlı ve sözlü geçen panellere öğrenciler ile halk ilgi gösterdi. Üniversite öğrencileri, aşıkların sahnede söyledikleri türküleri cep telefonlarına kaydetti.

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş ise Karacaoğlan, Aşık Emrah, Sümmani, Aşık Veysel, Yaşar Reyhani, Murat Çobanoğlu, Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş, Ali Kızıltuğ'un aşıklık geleneğini yaşattıklarını anımsattı.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, "Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren batılılaşmanın tek taraflı olarak düşünüldüğünü ve sadece batıya yönelik ne varsa onların alındığını, bize yönelik gelenek, görenek, kültür, miras, sanat gibi kavramların ötelendiğini görüyoruz. Bu noktada bu toplantı önem arz ediyor" dedi.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilaver Düzgün, aşıklık geleneğini yarım asırdan bu yana ders olarak okuttuklarını, konuyla ilgili lisans, yüksek lisans, doktora tezleri hazırlandığını, bu konuda çok sayıda kitap ve makale yayınlandığını bildirdi. Aşıklık geleneğinin UNESCO'nun dünya kültür mirası listesine kaydedildiğine işaret eden Prof. Dr. Düzgün, mirasın gelecek kuşaklara aktarılması ve korunması için herkese görev düştüğünü belirtti

DOÇ. DR. ÇINAR: KADIN AŞIKLAR ERKEKLER KADAR ÖZGÜR DEĞİL

Şölende Gazi Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Doç. Dr. Sevilay Çınar, sözlü kültürün kadın temsilcilerini anlattı. "Türkiye'de kadın aşık var mı?" sorusuyla yola çıktığını vurgulayan Doç. Dr. Çınar, aşık sanatında erkek egemenliği olduğunu belirtti. Bu sanat içinde kadın olarak var olmanın kolay olmadığına işaret eden Doç. Dr. Çınar, aşık kahvehanelerinde atışabilmenin ve gezgin olabilmenin kadın konumu için zor olduğunu belirtti. Kadınların erkekler kadar özgür olamadıkları için sanatlarını icra edemediklerine dikkati çeken Doç. Dr. Sevilay Çınar, şunları söyledi:

"Erkek aşıkların büyük çoğunluğu bu geleneğin icra ortamlarından, pratiklerinden beslenerek günümüze gelmiştir. Ancak kadınların 'annelik', 'ev kadınlığı' rolleri sonucunda yüklenen sorumluluklarıyla sanatlarını bile bırakmak ya da ara vermek durumunda kalmıştır. Toplumsal yükümlülükleri nedeniyle yeterince aktif olamasalar da Nurşah Bacı, Şahturna, Sürmelican, Arzu Bacı, Şahsenem, Sinem Bacı, Ezgili Kevser, Ozan Çiçek, Sarıcakız, Selvinaz, Telli Suna ve nice kadın aşıklarımızın çeşitli illerde büyük çabalarla bu gelenek içerisinde var olmaya devam ediyorlar."

AŞIK ÖZLEMİ: KADIN AŞIK 20, ERKEK AŞIK 300'DEN FAZLA

Etkinliğe Sivas'tan katılan ve Aşık Özlemi olarak tanınan Özlem Olgaç asıl mesleğinin Türk Halk Müziği sanatçısı olduğunu, 6 yıldır aşıklık sanatı ile ilgilendiğini bildirdi. Aşıklık geleneğinde kadınların gün yüzüne yeni yeni çıkmaya başladığını ifade eden Olgaç, "Erkeklere göre şanslı değiliz. Onlar kahvehanelerde atışma yaparak, usta çırak ilişkisi ile kendilerini geliştiriyor. Ama biz bunları kadın olmamızdan dolayı yapamıyoruz. Sivas'ta aşıklar derneği var. Orada çalışmalar yapıyoruz. Ama erkekler kadar şanslı değiliz. Devlet güvencesi yok. Erkeğe has bir sanat olarak görüldüğü için halkta erkek aşıklara rağbet gösteriyor. Aşıklıkta kadınlar kapalı bir kutu gibi. Yeni yeni açılıyoruz. Biz de bu açılımın içinde yer alıyoruz. Türkiye'de kadın aşık sayısı 20 ise erkekler 300'ün üzerinde" dedi.

Ankaralı kadın aşık Ayten Çınar da 15 yaşından itibaren şiir yazdığını, yaklaşık 25 yıldır da aşıklık geleneğini sürdürdüğünü belirterek, "Bu meslekte erkekler kadar rahat değiliz. Ama bu bir güç değil, duygu ve gönül işidir. Kadın bir anne olduğu için daha duygusaldır. Sazın teline daha dertli vurur ve duygusunu ifade eder. Yurt dışında birçok yere gidiyoruz ama Türkiye'de bu kadar şanslı değiliz" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Atatürk Üniversitesi Gazi Üniversitesi Türkiye Erzurum Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title