Ersümer ve Çakan'ın Yüce Divan'da Yargılanması (2)

Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanları Cumhur Ersümer ve Zeki Çakan'ın Yüce Divan'da yargılanmasına bugün devam edildi. Yüce Divan, sanık olan iki eski bakan hakkındaki kararını 29 Haziran 2007 tarihinde açıklayacak.

Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılama saat 10.00'da başladı. Dün, Ersümer ve avukatının esas hakkında yaptığı savunmasının ardından bugün Çakan ve avukatları esas hakkındaki savunmalarını yaptı. Esas hakkındaki savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Çakan, bugünkü iktidar tarafından siyasi linçe maruz kaldığını ileri sürdü. Yaklaşık 3.5 yıldır Yüce Divan'da yargılandığını belirten Çakan, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun yargısız infazına maruz kaldığını iddia etti. Asılsız ve

mesnetsiz iddialarla Yüce Divan'a sevk edildiğini savunan Çakan, "27 yılını devlete adamış, bürokrat ve bakan olarak görev yapmış bir insanın yargılanması için Yüce Divan'a çıkarılmasının tek nedeni siyasidir. Meclis Soruşturma Komisyonu'nun adli değil, siyasi amaçları ön plana çıkardığı bir kez daha ortaya çıkmaktadır" dedi. Meclis Soruşturma Komisyonu'nda savunma hakkının kısıtlandığını öne süren Çakan, kendisini Yüce Divan'a sevk edenlerin yargılama sırasında da siyasi lince devam ettiğini savundu.

Meclis Soruşturma Komisyonu'nun yargılama sürerken dilekçe gönderdiğini söyleyen Çakan, "Bu ne cürettir, bu ne hukuk bilmezliktir. Bağımsız Yüce Divan'a bile bu dilekçeyi verebilmektedirler" diye konuştu. Görevini yerine getirirken hükümetin genel siyasetini dikkate aldığını kaydeden Çakan; seçkin, başarılı bürokratlarla çalıştığını ifade etti. Bürokratlarına hiçbir siyasi teltinde ve baskıda bulunmadığını savunan Çakan, şunları söyledi:

"Bürokratlarıma güvendim. Güvenmemek keyfilik olurdu. Bana bir ihbar geldiği halde attığım tek bir imza yoktur. Hukuka aykırı davranmaya zorladığım hiçbir bürokrat olmadı. Tamamen hukuka uygun verdiğim olurlar olmasına rağmen birtakım dayanıksız iddialarla huzurunuzda bulunuyorum. Yasalara göre 'olur' verdim. Eğer vermemiş olsaydım görevimi kötüye kullanmış olurdum."

Bakanlığı döneminde hiçbir enerji ihalesi yapılmadığını da söyleyen Çakan, "Daha önceki projeleri devam ettirmek bizim görevimizdi" dedi. Hakkında Yüce Divan yargılaması dışında hiçbir davanın açılmadığını ifade eden Çakan, "'Hiç mi vicdanınız sızlamıyor' diye sormak benim hakkım değil mi?" ifadelerini kullandı. Çakan, görev yaptığı dönemde doğalgaz ve mobil santrali ihalesi yapılmadığını, keşif artışlarında ise ayrım yapılmadığını söyledi. Meclis Soruşturma Komisyonu'nun kendisi ile ilgili

suçlamalarından birinin de Mavi Akım projesi olduğunu hatılatan Çakan, "Eğer Mavi Akım olmasaydı bugün ne olurdu? Mavi Akım'ın açlışını sayın Başbakan, İtalya Başbakanı ve Rusya Devlet Başkanı ile birlikte yapıyor. Beni Yüce Divan'a gönderiyorlar. Bu nasıl tezattır. Bunu yüce heyetinizin takdirine bırakıyorum" diye konuştu.

Savunmasında Meclis Soruşturma Komisyonu'nu eleştiren Çakan, "Meclis Soruşturma Komisyonu'nda çok haksızlığa uğradım. Temel haklarım hiçe sayıldı. Lafı uzattığım gerekçesiyle Yüce Divan'a sevk edildim. Yargıya inancımı hiç yitirmedim" dedi. Bakanlık yaptığı 18 aylık dönemde hiçbir bürokratına baskı yapmadığını söyleyen Çakan, bu dönemde hiçbir enerji ihalesi anlaşması yapmadığını ifade etti. Çok zor bir dönemde bakanlık görevini üstlendiğini dile getiren Çakan, şöyle konuştu:

"Her zaman siyasi ahlaka uygun davrandım. İsmim hiçbir şaibeye karışmadı. Bakanlığın teşkilat kurallarına harfiyen uydum. Bakanlığım döneminde hiçbir dedikoduya mahal vermedim. 27 yıllık kamu hizmetimde kimseyi kayırmadım. Bulunduğum hiçbir makamı şahsi çıkarlarım için kullanmadım. Kamuoyunda ismim hiçbir usulsüzlükle anılmadı. Yüce mahkemenin vereceği kararla adaletin sağlanacağıma inanıyorum. Hakkımda hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Mahkemeden her bir suçtan beraatımı talep ediyorum."

Duruşmada Çakan'ın avukatları ise esas hakkında yaptıkları savunmada, suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu . Yüce Divan'a başkanlık eden Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, dosyanın incelemeye alındığını ve kararın 29 Haziran 2007 tarihinde açıklanacağını söyledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, esas hakkında verdiği görüşünde, Ersümer hakkında 3 ihaleye fesat karıştırma suçundan 36 yıl, Çakan hakkında ise 2 ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla 28.5 yıl hapis cezası istemişti.

(EDA-OK-OK-Y)

Haberler