Haberler

Erdoğan: Suriye'de Ülkemize Yönelik Hiç Bir Tehdide İzin Vermeyeceğiz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'de ülkemize yönelik hiç bir tehdide izin vermeyeceğiz. Mümbiç ve Fırat'ın doğusu dahil tüm Suriye topraklarını buranın gerçek sahiplerine teslim edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası İnovalig Ödül Töreni'ne katıldı.  İstanbul Kongre Merkezi'nde törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz yapı olarak girişimciliğe, yenilikçiliğe, üretkenliğe açık bir milletiz. Nitekim inovasyon haftası çerçevesinde yapılan çalışmalar, hikayeler, ürünler  milletimizin bu özelliğini açıkça ortaya koyuyor. Peki buna rağmen neden hala hedeflerimizin uzağındayız? Bizim en büyük sorunumuz, sistemli, düzenli ve sabırlı çalışmayı öğrenmekte zorlanıyor oluşumuzdur. Bir an önce neticeye ulaşmak istediğimiz için hep kestirme yollardan gidiyor ve bu sebeple pek çok işi yarım bırakıyoruz. Bunun için de maalesef hedeflediğimiz şeyleri gerçekleştiremiyoruz. Son yıllarda bu doğrultuda olumlu yolda ciddi mesafeler kaydettiğimizi görmekten mutluyum. Geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız IDEF'19 Fuarında çok önemli ürünlerin sergilendiğini gördüm. Diğer ülkelerin yarım asırlık çalışmayla geldiği yere bizim firmalarımız 3-5 yıllık bir gayretle ulaşabiliyor. Aynı şekilde diplomasiden finansa kadar her alanda benzer birikimlere sahip oldu. Bunun artık Türkiye olarak yaptırım hedeflerini çok daha soğuk kanlı olarak karşılayabiliyoruz. Ülkemizi hedef alan operasyonlar karşısında giderek çok daha güçlü bir duruş sergileyebiliyoruz" dedi.

"2023 hedeflerimize ulaşabilmemiz için yaptığımız ihracatın katma değerini yükseltmemiz gerekiyor" diyen Erdoğan, "Türkiye iğne ile kuyu kazma noktasını geride bırakmış ve kanatlanıp uçma aşamasına gelmiş bir ülkedir. Reel sektörümüz de, finans sektörümüzde, ekonomimiz de hepsinden önemlisi güç kaynağımız olan milletimizle el ele verdiğimizde bunu başaracağımıza inanıyorum" diye konuştu.

"BİZ ÜRETKENLİKTE DEĞİL, BUNUN SİSTEME BAĞLAYIP TİCARİLEŞTİRMEDE SIKINTI YAŞIYORUZ"

Erdoğan, "Biz üretkenlikte değil, bunun sisteme bağlayıp ticarileştirmede sıkıntı yaşıyoruz. İnşallah bu tür platformlar en ücra köşedeki marangozumuzdan, yüksek teknoloji ile üretim yapan en modern tesisimize kadar her yerde bu anlayışın yerleşmesine katkıda bulunacaktır. Bu anlayışı yerleştirdiğimizde e kaynak sıkıntısı, ne pazar sıkıntısı yaşarız. Bir de bunun üzerine bizim insanımızın çalışma azmini eklediğimizde Allah'ın izniyle ulaşamayacağımız hedef yoktur" şeklinde konuştu.

"ÇÖZÜM YOLU DA İNOVASYONDA, YENİLİKÇİLİKTEN GEÇİYOR"

Erdoğan, "Giderek sertleşen rekabet ortamı, üreticilerimizi maliyetlerini aşağıya, ürün kalitesini de yukarıya çekmeye zorladığını biliyoruz. Bu zor denklemin çözüm yolu da inovasyonda, yenilikçilikten geçiyor. Yapay zekanın her alanda varlığını hissettirdiği bir dönemde konvansiyonel rekabette öne çıkmayız. Bugün dünyanın en büyük ilk 10 şirketine baktığımızda 8'inin teknoloji şirketlerinde oluştuğunu görüyoruz. Bu durum verinin en az üretim kadar önemli olduğu bir dünyaya doğru gittiğimizi gösteriyor. Dijital dönüşüme işte bu sebeple kritik bir politika olarak sahip çıkıyoruz" dedi.

"TÜRKİYE, ARTIK HER ÜFLENDİĞİNDE HER ÇELME TAKILDIĞINDA YERE KAPAKLANAN O ESKİ TÜRKİYE DEĞİLDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesele ekonomik güçse 17 yılda ülkemizi 3 katından fazla büyütmeyi, ihracatını 4.5 katından fazla, turizmini 4 kata yakın artırmayı başarmış bir ülkeyiz. Mesele askeri güç ve güvenlikse; dünyanın en eli kanlı terör örgütlerini yerle yeksan etmiş bir ülkeyiz. Mesele birlik ve beraberlikse; hamdolsun vesayetle mücadeleden darbe girişimlerine kadar her konuda tek yürek, tek olarak hareket eden bir ülkeyiz. Ecdadın çok daha kötü şartlarda 600 yıllık bir cihan devletinin küllerinden yepyeni bir devlet kurmayı başardığı yerde biz bu genç fidanı yeni bir çınara dönüştürmeyi hayli hayli başarırız. Hiç bundan endişeniz olmasın. İstedikleri kadar birliğimize, beraberliğimize, ekonomimize, sınırlarımıza saldırsınlar. İstedikleri kadar tuzaklar kursunlar, bu tür operasyonlar sadece bizim hedeflerimize ulaşma azmimizi daha da perçinler, bizi mücadelemizde daha da güçlü kılar. Çünkü Türkiye, artık her üflendiğinde her çelme takıldığında yere kapaklanan o eski Türkiye değildir" diye konuştu.

"BEN BOŞUNA EN AZ 3 ÇOCUK DEMİYORUM"

Erdoğan, "Tüm sorumluluklarını yerine getirdiği halde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmamasının başka bir izahı olabilir mi? Neymiş? Avrupa Birliği'ne tam üye olmak için çok fazla büyükmüşüz. Yani şimdi bunlar böyle istiyor diye, bunların paşa keyfi öyle istiyor diye biz küçülelim mi? Herhalde ben boşuna en az 3 çocuk demiyorum. Daha büyüyeceğiz. Ne kadar büyürsek bilesiniz ki o kadar güçlü olacağız. En büyük korkuları buradan geliyor. Bugün Avrupa ülkeleri hala huzur içinde yaşıyor olmalarını, Türkiye'nin 4 milyon sığınmacıyı kendi topraklarında misafir etmesine borçludur. Bizimle görüştükleri zaman, 'size çok teşekkür ediyoruz, bu kadar mülteciyi misafir ediyoruz'. Tamam iyi güzel de hani söz vermiştiniz, 3+3 6 milyar avro bize ödeyecektiniz o ne oldu? Bunlar dürüst değil, bunların hayatı yalan. Bunlar sözlerini yerine getirmese de biz Türkiye olarak şu ana kadar 35-36 milyar dolar burada harcama yaptık. Daha da yapacağız. bazıları bundan rahatsızlık duyabilir, duysun. Gençler unutmayın, bizim medeniyetimi Ensar ve Muhacir olayını çok iyi bilir" dedi.

"HALA KAFALARINDA BİR TÜRK BAHARI ÖZLEMİ VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu unutmayın, biz kaybeden olmayacağız, biz yine kazanan olacağız. Bu bölgenin kazanını da biz olacağız. Hadi para, pulu bir kenara bıraktık, ülkemizin Suriye topraklarını yeniden güvenli hale getirme çabalarına da destek bulamıyoruz. Geçenlerde bir batılı yazar hanımefendi bunu söyledi, 'Hala Türkiye'ye niye çamur atıyorsunuz. Türkiye hiçbir batılı ülkenin yapamadığını yapıyor ve yapmaya devam ediyor' The Times. The Times'da bu yazıyı kaleme aldı. Hala kafalarında bir Türk baharı özlemi var, halbuki onların baharlarının girdiği her yer kara kışa dönmüştür. İşte buyurun Avrupa şehirleri cayır cayır yanmaya başladı. Buna rağmen hala Türkiye'deki sosyal fay hatlarını kaşımak isteyenler önce kendi oturdukları zeminin çürüklüğüne bir baksınlar. Daha çok yanacaksınız. Seçim sonuçları üzerinden Türkiye'nin geleceğiyle ilgili siyaset mühendisliği hesaplarına girişenlerin bakacağı yer, bizim Rabia'mızdır" diye konuştu.

"TÜKİYE KİMSENİN YUTAMAYACAĞI KADAR BÜYÜK BİR LOKMADIR"

Erdoğan, "Suriye'yi önce bataklık haline getirip, sonra bundan şikayet edenler, şimdi de ülkemizin sınırlarını bir terör koridoruyla kuşatmaya çalışıyorlar. Şimdi 100 yılın projesi diye bir şey çıkarmışlar. Ne yapacaksınız? Bu ne biliyor musunuz? Bu proje tamamen Ortadoğu'yu karıştırma projesidir. Böl parçala, yut mantığının yeni bir jargonla uygulamasındır. Türkiye olarak biz buna da müsaade etmeyeceğiz. Suriye'de ülkemize yönelik hiç bir tehdide izin vermeyeceğiz. Mümbiç ve Fırat'ın doğusu dahil tüm Suriye topraklarını buranın gerçek sahiplerine teslim edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ülkemizin savunma ihtiyaçlarına saygı duymayıp, yaptırım tehditleriyle bizi köşeye sıkıştıracaklarını sananlara diyoruz ki; Türkiye ne Orta Doğu'dur ne Balkanlar'dır ne Güney Amerika'dır. Türkiye binlerce yıllık devlet tecrübesi, muhteşem medeniyet geçmişi ve coğrafyasındaki bin yıllık hakimiyetiyle, birikimiyle kimsenin yutamayacağı kadar büyük bir lokmadır. Ülkemizin bağımsızlığına karşı yapılacak ekonomik ve siyasi her hamle, başarısız kalmaya mahkumdur. Sonu ölüm de olsa mücadeleden korkmayan ve kaçmayan bir milleti küçük oyunlarla teslim alabileceklerini sananlara yanıldıklarını göstermeye her zaman hazırız" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Bu ülkenin istiklaline ve istikbaline göz dikip de iflah olan kimse yoktur" dedi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

Politika Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title