Erdoğan: "Partim Seçim Kaybetsin Ama Ülkem Zarar Görmesin"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, YASED'in "Başarıya Giden Yolda-Fırsatlar Ülkesi Türkiye" konferansı'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, toplantıda Türkiye'nin yatırımcılara sunduğu eşsiz imkanlarının değerlendirileceğini söyledi.

"TÜRKİYE'DE ARTIK DÜNYAYA AÇIK BİR ZEMİN VAR"

2002 sonu itibariyle Türkiye'de küresel sermayeyi temsil eden şirket sayısı gittikçe arttığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de artık dünyaya açık bir zemin var. Bu bir şeye daha, özellile Avrupa Birliği karşıtlarına da hitap ediyor. Bu şirketlerin yarıdan fazlasını AB üyesi ülkeler oluşturuyor. Dolayısıyla bazı açıklamaları sorumluluk sahibi olan insanlar yaparken dikkatli olmalı. Eğer ben insanımın yaşam standardını iyileştireceksem, bu hamasetle olmuyor. Bunun için zemin oluşması lazım. Bu oluşacak ki insanımın yaşam standardı yükselsin" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan tarım toplumu olmaktan sanayi ve teknoloji toplumu olma yolunda Türkiye'nin ilerlediğini söyleyerek, "İstismar edilen bir konu var, diyorlar ki Türkiye'nin borcu yükseliyor. Ama bunu söylerken toplam borç stokunu söylüyorlar. Oysa bunun içinde özel sektörün borçları da var. Kamu net borç stokunu söyleyin. Ortada çok net bir şey var. Gayri safi milli hasılaya oranı % 78.4'tü göreve geldiğimizde. Ancak şimdi tahminen %47-48. Biraz daha inersek Masrih kriterlerini yakalıyoruz. Artık yere sağlam basan, ekonomik zemini sağlam olan bir ülke var" dedi.

"ARTIK TÜRKİYE YARDIM ALAN DEĞİL YARDIM EDEN ÜLKE KONUMUNA GELDİ"

Uluslararası para fonu'na Türkiye'nin 1940'larda üye oldu söyledi. "O günden bu güne 19 tekrar antlaşması yapıldı. Bizimkisi 19.'su. Bizin döneme kadar hep borçlandılar. Milli Bankamız Merkez Bankası. Biz göreve geldiğimizde döviz rezervimiz 28 milyar dolardı, 64 milyar dolar oldu. Milli bankanızda bu güç varsa rahat konuşursunuz. Artık Türkiye yardım alan değil yardım eden ülke konumuna geldi. Bütün bunlar gücün olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

"GAYRİMENKUL OLAYINDA ÖYLE DİYORLAR Kİ SANKİ ÜLKEMİZİ SATIYORUZ"

Ülkemizde yeni atılan bazı adımların olduğunu ve performansı yüksek adımlar olduğunu söyleyen Erdoğan, "Gayrimenkul olayında öyle diyorlar ki sanki ülkemizi satıyoruz. Ülkemizde burada kalıp ülkenin güzelliklerinden istifade etmek isteyenler var, diyorlar ülkeyi satıyorlar. Kalkmış bodrum'a yerleşmiş, ülkemizi satmış oluyoruz. Artık dünya ile bütünleşen bir anlayış var. Zaman zaman bu hamaset duygularına halkımızdan da kapılanlar var ama bunu anlatmamız lazım. Ama bu anlayışla kalkınamayız, gelişemeyiz" dedi.

"PARTİM SEÇİM KAYBETSİN AMA ÜLKEM ZARAR GÖRMESİN"

Başbakan Erdoğan Türkiye'nin hemen yanında çalkantılı bir kriz bölgesi olduğunu, Irak, Filistin, İsrail, tüm bu olumsuzluklara rağmen ekonomimiz gelişmeye devam ediyor. Türkiye ekonomisi güven veren ve yere sağlam basan bir ekonomi olduğu için bu olaylardan fazla etkilenmedi şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Ekonomik programdan ve mali disiplinden taviz yok, şeçim ekonomisi gidilecek mi diye soruyorlar. Kimse bunu beklemesin. Eğer bir tercih yapılacaksa, partim seçim kaybetsin ama ülkem zarar görmesin" şeklinde konuştu.

" MÜZAKERE SÜRECİNDE DÜRÜST DAVRANMADILAR"

AB katılım sürecinde kendi dönemlerinde son kademeye geldiklerini söyleyen Erdoğan, "8 başlığı askıya aldık diyorlar. Biz 35 başlık için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim reform kararlılığımızda aynı hassasiyetle devam ediyoruz. Avrupalı dostlarımızdan bizi yalnız bırakmamalarını istiyoruz. AB bizi alsa da almasa da biz bu tarama sürecinde bir şeyi iyi öğrendik, kurumları iyi tanımak. Biz kurumlarımızı buna göre reforme ettik, ediyoruz, Kopenhag siyasi kriterleri noktasında uyum yasaları ile ilgili her şeyi bitirdik, uygulamadaki eksikleri gidermeye çalışıyoruz. Avrupalı dostlarımıza şunu söylüyoruz. Bize tam tarih verin. Diyin ki 2015'te alacağız. Bize takvim yapın. Müzakerede bizim önümüze bazı engeller çıkardılar. Mesela Kıbrıs. Biz Kıbrıs'la ilgili de atılması gereken adımları attık. Yıllardır yapılmayanları yaptık. Burda da dürüst davranmadılar. Annan planı bizim açımızdan zor olmasına rağmen mücedele ettik ve %65 oy oranı ile Annan planını çıkarttık. Ama biz dostlarımıza dedik siz güneyi haledebilecek misiniz, halledeceğiz dediler. İtalya Başbakanı ve Ferhaugen söylüyor. Bunlar siyasi ahlak yoksunudur diye. Biz Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık Ama karşımızdakiler sözünü tutmadı. Tutsalardı böyle bir sorun olmayacaktı bu sorun gündemden kalkacaktı. Hala fatura kesmeye çalışıyorlar kusura bakmasınlar bu kadarına da izin veremeyiz. Bütün bunlara rağmen biz müzakerelere devam ettik" dedi.

"EĞER SİZ YERE SAĞLAM BASIYORSANIZ CARİ AÇIK BAZEN TEŞVİK EDİCİDİR"

Cari açık konusundaki söylentileri eleştiren Erdoğan, "Bazen bizim önümüze cari açığı getiriyorlar. Biz cari açıkta sıkıntının teori olarak bilincindeyiz. Pratikte cari açık ne zaman götürür ne zaman sıkıntı yaratmaz bunun da bilincindeyiz. Eğer siz yere sağlam basıyorsanız cari açık bazen teşvik edicidir. Borç yiğidin kamçısıdır derler. Ama yiğit değilsen felakettir. Eğer biz borçlanıyorsak, imkanımız rahat olduğu için borçlanıyoruz. Bizim bir sıkıntımız yok, gücümüz var. Zaten borç veren de sizi böyle görüyorsa borç verir" dedi.

Başbakan Erdoğan yatırım yapacak bütün girişimcilere kapımız açık diyerek sözlerine son verdi.

Haberler