Erdoğan, Milli Eğitimde Yapılan Atamalara İlişkin Eleştirileri Yanıtladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Maltepe Üniversitesi`nin Akademik yıl açılış törenine katıldı. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar gelen üniversite sürecini anlattı.

Başbakan Erdoğan kendileri döneminde 15 üniversiteyi mevcut sayıya ilave edeceklerini ve üniversite sayısının ilavelerle birlikte 100`e yükseleceğini söyledi.

Erdoğan, ¨Hedefimiz Türkiye`de yüksek okul bulunmayan tek bir vilayetin kalmamasıdır. Bunun üzerinde de bir çok spekülasyonlar var. Kimi fiziki mekan, kimileri akedemisyen konusunda sıkıntılar olduğunu belirtiyor. Fiziki mekanları biz insanlar yapacağız. Akademisyenleri de biz yetiştireceğiz. Bunları yetiştirecek olanlar burada. Eğitim hayatımızda da sağlık hayatımızda da bir koordinasyona ihticamız var. Bu koordinasyon devlet, özel sektör ve vakıf. Üçünü koordine etmek suretiyle eğitimi ve sağlığı güçlendirmemiz lazım. Bunda kısmen başarılı olduk. Ama önümüzde engeller yok değil maalesef bu engeller hala önümüzde var. Zira buna inanmayanlar var. Mesafe almak için bir adım atılması gerekiyorsa burada bu üniversitelerimizin özerlikliği noktasında herhangi bir şüpheye yer doktur diye inanıyorum ve böyle düşünüyorum¨ dedi.

¨NASIL Kİ EKONOMİDE REKABET ESASSA BİLİMDE DE REKABET ESASTIR. BİLİMDE REKABETİ BİR KENARA KOYACAK OLURSAK O ZAMAN GERİ SIRALARDA YERİNİ ALAN ÜLKELERDEN BİRİSİ OLURUZ¨

Sakıp Sabancı ile geçen bir anısını anlatan Erdoğan, ¨Bana 250 milyon dolar yatırdım ama rektörümü atayamıyorum sayın başbakan dedi. 250 milyon doları yatıracak ama rektörünü dahi atama şansı olmayacak. Nasıl ki ekonomide rekabet esassa bilimde de rekabet esastır. Bilimde rekabeti bir kenara koyacak olursak o zaman geri sıralarda yerini alan ülkelerden birisi oluruz. veyahutta o ülke içersindeki üniversiteler arasındaki rekabette son sıraya yerleşen üniversite durumuna düşer bu iddiaların dışında kalanlar. Yatırıyorsa o parayı tabii ki rektörünü kendisi atayacak, öğretim üyesini kendisi bulup getirip orada çalıştıracak. Niye çünkü bilimde de rekabet esastır onun için. Tabii ki yalnızca yeni üniversiteler açmanın, öğrenci sayısını artırmanın yetirli olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu ülkenin gelen yeni kuşaklarına fiziki mekanları hazırlamak devletse devlet olarak bizim görevimiz. Özel sektör bu işe giriyorsa zaten onlar adım atıyor. Vakıf sektörü giriyorsa onunda önünü açacaksın devlet olarak bu da bizim görevimiz. Yani yasal düzenlemesini de buna göre yapmak durumundayız. Bu ne yazık ki engelleniyor, yapılamıyor şu veya bu nedenlerle kuşatılabiliyor¨ şeklinde konuştu.

¨HEDEFİMİZ ÖĞRENCİNİN OLDUĞU HER YERE OKULUMUZU GÖTÜREBİLMEK. TAŞIMALI SİSTEMİ BİLE SONA ERDİRMEK¨

Bugün yüksek öğrenim gören yaklaşık 2,5 milyon öğrenci olduğunu dile getiren Erdoğan, öğrenci sayısı arttıkça başta öğretim üyesi olmak üzere ihtiyaçların artığını ve artacağını söyledi. Erdoğan, ¨Yeni üniversitelere yapılacak atamalarla birlikte öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısımız gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşacaktır. Burada altını önemle çizmek istediğim bir husus biz biliyoruz ki üniversitelerimizdeki eğitim kalitesini yükseltmek asla tek başına yeterli olmayacaktır. Herşeyden önce gencimizin üniversiteye sağlam bir temele sahip olarak gelmesi gerekiyor. Bunun içinde bizler üniversite öncesi eğitime büyük önem veriyoruz. Hükümet olarak attığımız ciddi adımlar var. Cumhuriyet tarihimizde bununla ilgili olarak bir ilki gerçekleştirdik. Milli eğitim bütçesini birinci sıraya çıkardık. Bundan önce böyle bir şey yok. Şimdi 4. milli bütçemizi yapacağımz döneme giriyoruz ve yine milli eğitim bütçemiz birinci sıradadır. Hedefimiz milli eğitim bütçesinin oranını daha da artırabilmek. Niçin? Fizik mekanlar, öğretim üyeleri, öğrenciler bütün bunlara yönelik atmamız gereken adımlar var.

Hayırseverler iş adamlarımızın, vatandaşlarımızın desteğiyle bir taraftan Haydi kızlar okula, bir taraftan eğitime yüzde yüz destek kampaysını başlattık. Bütün bunlarla eğitimde yeni bir anlayış yeni bir dönem var. Daha önceleri bir hayırsever bir okul yaptırdığında yüzde 5 gidere sayılıyordu. Ama dönemimizde yüzde 100`ü sayılıyor. Bizim derdimiz milletçe üzümü yiyebilmek. Türkiye genelinde 85 bine yakın derslik bitirdik. Bunlar bu dönemde bitirildi. Hedefimiz öğrencinin olduğu her yere okulumuzu götürebilmek. Taşımalı sistemi bile sona erdirmek. Tabii ki bunun için önce öğretmene ihtiyaç var. Fiziki mekana ihtiyaç var. O fiziki mekanların olduğu her yere gidebilecek bir defa emniyet noktasında sıkıntıları aşmak suretiyle öğretmene ihtiyaç var. Bazı bölgeler varki oralara öğretmen göndermekte, sağlık elemanı göndermekte sıkıntılar çekiyoruz, bulamıyoruz. Onun için de taşımalı eğitim sistemi ile bu açıkları kapatmaya çalışıyoruz. Attığımız yeni adımlar içersinde biz bu sene yıl sonuna kadar geniş band ADSL sistemi ile türkiye`de girilmedik okul kalmayacaktır. Bunu bitiriyoruz. Bu konuda ciddi mesafe aldık¨ dedi.

¨TUTTURMUŞ GİDİYOR KADROLAŞMA HASTALIĞI¨

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti : ¨Sağlıklı netice almak istiyorsanız bir, sizi eleştirenleri danışmanlarınızın içinde bulunduracaksınız. İki, gittiğiniz yere haber vermeden gideceksiniz. Geniş açılımlar ayrı şey. Her yıl kamuya tahsis edilen personel sayısının yüzde 50 civarında kadrnoyu milli eğitime tahsis ediyoruz. 22 bakanlık bir tarafa milli eğitim bakanlığı bir tarafa bu kadar önemli bir olay

Zaman ztaman milli eğitim üzerinde spekülasyonlar yapılıyor. Ben bunu hastalık olarak görüyorum. Tutturmuş gidiyor kadrolaşma hastalığı. Her şey bilgisayar teknolojisiyle yapılıyor.

Öğretmen ataması mı yapılacak bilgisayarlar herşey. Aynı şekilde tüm anadolu liselerine seçme yerleştirme sınavları öyle. En üst düzeydeki yöneticiler noktasında onu da müsade edilsinde artık orada da siyasi irade istediği yere yine bu devletin içersinde olan kamu görevlisini alıyor bir yerden bir yere getiriyor. O da onun en doğal hakkıdır. Dünyanın hiç bir yerinde farklı olarak telakki edilemez. Bizim iktidarımızda bu tür üst düzeyde yapılan atamalarla ilgili kullanılan iradeye tahammül edemiyorlar. Bunu öğrenmeleri lazım. Hedef başarıdır. Zaten daha önce oralarda başarılar olmuş olsaydı bizim hükümetimiz iktidar olamazdı. Başarı yoktu ki iktidar olduk. Burada sorgulanması gereken başarıdır. Biz 4 yıldır ilköğretimde kitapları ücretsiz olarak verdi. Şimdi ortaöğretimde kitapları ücretsiz verdik.¨

Maltepe Üniversitesi kurucusu Hüseyin Şimşek, Başbakan Erdoğan`a plaket verdi. Başbakan Erdoğan, geçen yıl mezun olan öğrencilerine ödüllerini takdim etti.

Haberler