Erdoğan: "Kusura Bakmasınlar Irak'ı Tribünden İzleyemeyiz"(2-son)

ARTIK EV VE ARABA SATIN ALMAK HAYAL OLMAKTAN ÇIKTI

Başbakan Erdoğan, zaman zaman ekonomik verileri hep kriz dönemi olan 2001'le kıyaslama yaptıkları için eleştirildiklerini belirtti. 2001 krizinin Türkiye'nin her açıdan dibe vurmasına neden olduğunu, ancak hükümetinin sadece 2001 krizinin değil, son 30-40 yılın tahribatlarını gidermeye uğraştığını anlatan Erdoğan, Türkiye'yi bugün Cumhuriyet'in yüzüncü yılı için atılıma giren bir ülke konumuna getirdiklerini söyledi. Yoksulluk ve yolsuzluğun sadece 2001 kriziyle oluşmuş bir sorun olmadığını belirten Erdoğan, en alttaki en yoksul kesimle en üstteki en zengin kesim arasındaki büyük uçurumun on yıllarca oluşmuş bir kötü yönetimin sonucu olduğunu kaydetti. Yoksulların daha da yoksullaşıp zenginlerin daha da zenginleştiği, orta sınıfın eriyip yok olduğu süreci tamir edip düzeltmeye uğraştıklarını ve bunda da büyük mesafeler aldıklarını söyleyen Erdoğan, TÜİK'in son açıkladığı rakamlara göre 2002'den 2005'e kadar geçen sürede 4 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşamaktan kurtulup orta sınıf bandına girdiğini, yine günlük geliri 1 doların altında insan sayısının 136 binden 10 binlere gerilediğini bildirdi. Erdoğan, göreve geldiklerinde en alttaki yüzde 20'lik dilimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5.3, en üstteki en zengin yüzde 20'nin aldığı payın ise yüzde 50 olduğunu, 2005 sonunda ise bu uçurumun iki üç kat oranında düzeldiğini kaydetti. Erdoğan, "Ben onun için orta sınıfın yeniden hayata döndüğünü söylüyorum. Siyasette merkezi nasıl yeniden inşa ettiysek orta sınıfı da yeniden ortaya çıkarıyoruz" dedi.

Orta sınıfın bandını daha da geliştirerek en fakirle en zengin arasındaki mesafeyi daha da kısaltacaklarını belirten Erdoğan, "Sosyal istikrar" diye nitelediği Türkiye projelerinin bu olduğunu ifade etti. Erdoğan, kendilerinden önce gelenlerin kendi zenginlerini yaratmak için çalışmış olabileceklerini belirtirken de İkinci Dünya Savaşından sonra tamamen yıkılmış Avrupa'nın "sosyal restorasyon" kavramıyla anlatılabilecek bir kalkınmayla yeniden doğuşunu sağladığını, kendilerinin de bunu başaracaklarını anlattı. Erdoğan bu yolda gelinen noktaya ilişkin olarak da bunları söyledi:

"Artık ev sahibi, araba sahibi olmak hayal olmaktan çıkmıştır. Kira öder gibi taksitle ev sahibi olunduğu, arabanın galeriden seyredilmediği bir dönemde yaşıyoruz. Artık uçağa binmek en üstteki en zenginler için bir imtiyaz değildir. Beyaz eşya ulaşılmaz bir lüks olmaktan çıkmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde kalite artmıştır. Yoksulluk bu temel hizmetlerden yararlanmak için engel olmaktan çıkıyor. Çocuklarımız artık hayata yenik başlamıyor. Yakın gelecekte bizi daha iyi günlerin beklediğini görebiliyoruz. Kişi başına 10 bin doları yakaladığımız günler de çok uzak değildir. Bir ev, bir araba, çocuklara iyi bir eğitim, hastalara kaliteli bir sağlık hizmeti, hayata atılanlara da rahat geçinebileceği bir iş büyük ölçüde yakalanmış ve yakalanmaya devam ediliyor. Milyonlarca insanımız son 4 yılda özlemlerine kavuştu Kalan milyonlara da bu kapılarını açacağız."

Erdoğan son rakamların işsizlik konusunda da sevindirici gelişmeleri yansıttığını, özellikle tarım sektöründeki istihdama ilişkin gelişmenin önemli olduğunu vurguladı.

MAL BİLDİRİMİNİ GENİŞLETİYORUZ

Erdoğan, eksiksiz ve tam bir demokrasiden yana olduklarını, Türkiye'nin kalkınmasının önündeki kurumsal engellerin bazen zihni engelleri kaldırmaktan daha zor olduğunu söyledi. Yönetimde şeffaflık ilkesinin sağlanması çerçevesinde, halkın bilgiye ulaşması kanallarının açılmasının kendileri için en önemli mesele olduğunu, bu konuda önemli mesafeler aldıklarını anlatan Erdoğan, hiçbir zaman hikmeti hükümet mantığının arkasına saklanan bir hükümet olmadıklarını söyledi. Erdoğan, "Biz inanıyoruz ki hukuk devleti sırlar dünyasında değil şeffaf bir zeminde sağlanacaktır. Üzülerek ifade etmeliyim ki bugün hala bedellerini ödediğimiz bazı yolsuzluk ve yasaklar devlet sırrının arkasına saklanarak yapılmıştır. İnsanımızın ekmeği küçülmüş kendisi de yoksul hale gelmiştir. Bize göre sırlar dünyası açık ve şeffaf bir yönetim ve demokratik bir hukuk düzenin zemini olamaz" dedi.

Siyasetin ve bürokrasinin şeffaflaşması için bir çok düzenleme yaptıklarını, şeffaf devlet ilkesinin hayata geçirilmesi yolunda bilgi edinme hakkı yasasının yürürlüğe koyduklarını anlatan Erdoğan, bu yolda atılması gereken başka adımlar olduğunu da her zaman gündemde tuttuklarını, AKP milletvekillerince verilen siyasetin finansmanında daha çok şeffaflık sağlanması ve mal bildirimlerinde şeffaflığın genişletilmesine yanıt verecek yasa teklifinin önemli bir adım olacağını söyledi. Teklifle TBMM'de bir siyasi etik kurulunun kurulmasının öngörüldüğünü belirten Erdoğan teklifi, demokrasinin geleceği için önemsediklerini belirtti.

Erdoğan, mal bildirimlerinin erişilebilir olmasının da sadece siyaset erbabı için değil toplumsal sorumluluk olanlar için de önemli olduğunu, teklifle siyasi partilerin yönetici ve denetçileri başta olmak üzere kamu kurumları yöneticileri medya sahip ve yöneticileri ve mahkemelerce atanan bilirkişiler için de mal bildirimlerinin daha açık bir şekilde yapılmasının sağlanacağını belirtti. Erdoğan teklifin yeni katkılarla da şekilleneceğini söyledi.

KAMPTA YANLIŞLARINIZI DA KONUŞACAĞIZ

Başbakan Erdoğan, hafta sonunda AKP'nin geleneksel istişare toplantısının Kızılcahamam'da gerçekleştirileceğini, bu toplantıların Türk siyasetine örnek oluşturmasını da amaçladıklarını söyledi. Toplantıda sadece partinin değil Türkiye'nin sorunlarının da değerlendirilip ufuk açıcı görüşler dile getirileceği beklentileri olduğunu belirten Erdoğan, önce Cumhurbaşkanı ardından da genel seçimlerin olduğu, yoğun ve spekülasyonlarla dolu bir dönem öncesi yapılması nedeniyle toplantının daha da önem kazandığını ifade etti. Erdoğan toplantıda varsa görülen yanlışların da dile getirilmesi gerektiğini belirtti. (ANKA)

Haberler