Haberler

Erdoğan: "İllegaliteye Asla Müsade Etmeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da- Erdoğan, STK temsilcileriyle bir araya geldi: (2)"Bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da- Erdoğan, STK temsilcileriyle bir araya geldi: (2)"Bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Her şey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek"- " Türkiye'ye geliyorlar, fatura kesiyorlar, IŞİD'e biz silah yardımı yapmışız. Hala bunu maalesef insafsızca, edepsizce kullanıyorlar. Kimse Türkiye'nin IŞİD'e silah temin ettiğini, bu tür bir yardımda bulunduğunu asla ispat edemez, asla söyleyemez"- "Sizin demokratik hak anlayışınız bu, şiddet. Sizin demokratik hak anlayışınızda molotofkokteyli var. Sizin demokratik hak anlayışınızda taş var, silah var"- "Ben inanıyorum ki, Kürt kardeşlerimin, vatandaşlarımın içinde de aklı selim sahibi olanlar, bu gidişe dur diyeceklerdir. Onların buradaki duruşu bir çok hesabı bozacaktır. Artık bu oyun, şirazesinden çıkmıştır"- "Bazı ülkeler ucu kendilerine, dindaşlarına ya da petrol kuyularına dokununcaya kadar sorunlara özellikle de terör örgütlerine kayıtsız kalırken, biz meseleye insani zaviyeden yaklaştık"TRABZON (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Her şey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığınca düzenlenen sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinden vurulduğunu, içerideki bir çok unsurun "Acaba biz bu iktidarı nasıl düşürürüz, Türkiye'yi nasıl zayıf düşürürüz?" gayreti içinde olduğunu söyledi. Türkiye için birlik zamanı olduğunu dile getiren Erdoğan, parlamentonun içinde grubu olan bir siyasi partinin temsilcilerinin böyle bir zamanda herkesi sokağa davet ettiğini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sonra diyor ki 'Ben onları şiddete davet etmedim, sokağa davet ettim. Demokratik haklarınızı kullanın' dedim. Sizin demokratik hak anlayışınız bu, şiddet. Sizin demokratik hak anlayışınızda molotofkokteyli var. Sizin demokratik hak anlayışınızda taş var, silah var. Demokratik özgürlük bu değildir. Karşındaki insanın hakkını, hukukunu da korumak suretiyle gelirsin parlamentoda bunu sözlerinle, ifadenle, herşeyinle yaparsın. Devletin araç gereçlerine, kamu binalarına, okullara, hastanelere saldıranlar, bunların hepsinin bağlantısı sizinle. Bunlar bilinen gerçekler. Sivil vatandaşlarımızın araçlarını yakıyorsunuz, kim bu vatandaşlar? Onlar da Kürt. Onların da araçlarını yakıyorsunuz. Bölgede size hizmet veren esnafın mağazalarını yakıyorsunuz, yakmakla kalmıyorsunuz yağmalıyorsunuz. Bunları neyle ifade edeceksiniz'Artık aklı selim sahibi vatandaşlarımın, hangi etnik unsurdan olursa olsun, bu gerçekleri görmesi lazım. Ben inanıyorum ki, Kürt kardeşlerimin, vatandaşlarımın içinde de aklı selim sahibi olanlar, bu gidişe dur diyeceklerdir. Onların buradaki duruşu bir çok hesabı bozacaktır. Artık bu oyun, şirazesinden çıkmıştır. Olay sadece kendi saltanatlarını devam ettirebilmek için Kobani'yi bahane etmek suretiyle, ülkemizin geneline yaygın, her tarafı kan, ölüm, böyle bir tabloyla karşı karşıya bıraktılar. Gezi olaylarında adım attılar, başaramadılar. 17, 25 Aralık'ta adım attılar, başaramadılar. 'Şimdi acaba böyle bir adım atarsak, bunu başarabilir miyiz'. Kobani'yi bahane ediyorsun da Musul'u niye bahane etmiyorsun? 200-250 bin insanın öldüğü Suriye'yi niye bahane etmiyorsun? Onu hiç konuşmuyorsun ama Kobani'yi konuşuyorsun. Bu yaklaşım tarzı, doğru bir yaklaşım tarzı değil. Barışı hedefleyen bir anlayış, bir siyaset böyle bir şeyi konuşamaz. 'Benim terör örgütüm iyi ama onun terör örgütü kötü'. Böyle bir kıyaslamaya gitmek, demokratik, barışçı, insani bir tavır değildir." -"Maliki'yi savunanlar Irak'ın üçte birini IŞİD'e teslim ettiler"NATO Zirvesi ve BM Genel Kurulu başta olmak üzere her zeminde, her platformda Türkiye'nin ilkeli duruşunun çok net bir şekilde ortaya konduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözümün herkese eşit muamele ederek ve herkesi kucaklayarak mümkün olacağını ifade ettiklerini söyledi. "Bazı ülkeler ucu kendilerine, dindaşlarına ya da petrol kuyularına dokununcaya kadar sorunlara özellikle de terör örgütlerine kayıtsız kalırken, biz meseleye insani zaviyeden yaklaştık. Bazı ülkeler kendi taraftarlarını korumak için 250 binden fazla insanın ölümüne, 6 milyondan fazla insanın yer değiştirmesine seyirci kalırken biz herkes için barış dedik, herkes için adalet istedik" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda da Suriye ve Irak'ta lokal çözümlerin değil kapsamlı çözümlerin devreye alınmasını savunduklarını kaydetti. Erdoğan, Maliki ile ilgili düşüncelerini yıllardan beri açık ve net bir şekilde dile getirdiklerini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "Onun arkasında duranlar, onu savunanlar maalesef ona verdikleri silahlarla, Irak'ın üçte birini, malum terör örgütüne, IŞİD terör örgütüne şu anda teslim ettiler. Musul'u terk ederken, Maliki ordusu, terör örgütünün elindeki silahlar ki ağır silahlar, hepsi bunların ne yazık ki Amerika'nın silahlarıydı. Bunları da kendilerine söyledim. 'Bunlar sizin silahlarınız' dedim.Şimdi Batı ülkeleri, 'Biz silah göndereceğiz'. Tamam da silahı nereye göndereceksiniz, kime göndereceksiniz? 'Yönetime göndereceğiz'. Tamam da o yönetim bunu nerede kullanacak, bugüne kadar kullandı mı? Bundan önce gönderilenler şimdi kimlerin elinde. Bu terör örgütünün tedarikçisi kim? Bu tedarik nereden oluyor? 'Çok güçlü bir istihbarat örgütüne sahibiz' diyor, o büyük ülkeler. Madem böyle büyük bir istihbarat örgütünüz var da, bu istihbarat örgütünüz niçin bu tedarik noktasında sizden başka kimlerin onlara tedarikçi olduğunu söylemiyor. Türkiye'ye geliyorlar, fatura kesiyorlar. IŞİD'e biz silah yardımı yapmışız. Hala bunu maalesef insafsızca, edepsizce kullanıyorlar. Kimse Türkiye'nin IŞİD'e silah temin ettiğini, bu tür bir yardımda bulunduğunu asla ispat edemez, asla söyleyemez. Biz terörün her çeşidine bugüne kadar nasıl karşı olduysak bundan sonra da karşı olacağız. Asla biz bunların yanında olmadık, olmayız ve olmayacağız." -"İslamın kara lekesidir"Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamın kelime itibariyle "sin" yani "barış" kelimesinden türediğine dikkati çekerek, "Bir barış dini olan İslamı kimsenin terörle bir araya getirmeye hakkı yoktur, buna da müsaade edemeyiz. Bunun da önünü asla açamayız. Bu örgütün İslam adına konuşmaya zaten yetkisi yok, böyle bir hakkı da yok. Bu, İslamın adeta şu anda kara lekesidir. Bunlar sebebiyle İslam karalanıyor. Fakat Batı kısmen bunu anladı ve bunların İslam ile asla bağdaştırılamayacağını, dünyadaki yetkililer, gerek Obama olsun gerek İngiltere Başbakanı olsun onlar da bunu konuşmaya başladı, demek ki anlattıklarımızın bir tesiri oldu" değerlendirmesini yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığının uluslararası camiada İslamın barış dini olduğu, terörle bağdaşmadığını anlatmaya yönelik çalışmaları olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaların İslam dünyasına da anlatılması gerektiğini, İslam dünyasının ortak deklarasyonlarla terör örgütlerinin konumunu, yerini çok açık ve net olarak ortaya koyması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan sorunlar devam ederken son günlerdeki olaylarda da 31 vatandaşın öldürüldüğünü bunların içerisinde 2 emniyet mensubunun da bulunduğunu belirterek, yaralı emniyet müdürünün eşi ve yaralı polis memuruyla görüşerek sağlık durumları hakkında bilgi aldığını kaydetti. Erdoğan, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Erdoğan, "Tesellimiz güvenlik güçlerimiz, bu adice, alçakça girişimi yapanları bulup onlara gerekli cezayı vermiş olmaları. Bizler için bu noktada; demek ki anında böyle bir şey yapmanız halinde bunun bedelini ödersiniz ve bedelini de ödediler ama yeterli değil. Bundan sonraki süreçte bu çok daha farklı bir şekilde yürüyecek. Zaten bu noktada bizim ülkemizdeki can, mal güvenliği sorumluluğumuz kesinlikle neyi gerektiriyorsa bunu yapmak durumundayız, bunu yapacağız. Ben şunu açık ve net söylüyorum; bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Her şey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek" değerlendirmesinde bulundu. Konuşmasının sonunda Trabzon halkına 10 Ağustos'ta ortaya koydukları tavır için teşekkür eden Erdoğan, Trabzon'un bugüne kadar hep yanlarında olduğunu, kendilerinin de hep Trabzon'un yanında olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, basına kapalı gerçekleşen yemeğin ardından karayoluyla Rize'ye hareket etti. (Bitti) -Cumhurbaşkanı Erdoğan

Kaynak: AA / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Trabzon Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title