Haberler

Engellilerin ve Devlet Korumasındaki Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Şu anda biz Suriye'de niye varız? Oradaki Arap kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Engellilerin ve Devlet Korumasından Yararlanan Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"ne katıldı.

Konuşmasında, "Medeniyetleri ve kültürleri sürekli örselenen nice halklar, milletimizin kendi özünü koruyarak küresel düzeyde kendini gösterebilme kabiliyetini görerek rahatlamışlardır." diyen Erdoğan, Türkiye'nin "Dünya 5'ten büyüktür" itirazının uluslararası platformlarda oluşan statü karşısında kendini çaresiz hisseden ülkelere öz güven aşıladığını söyledi.

Erdoğan, "Siyasetten ticarete, teknolojiden sanata kadar tüm alanlarda atılan her yeni adımla, kendimizle birlikte dostlarımızın ve kardeşlerimizin de sorumluluğunu üzerimizde taşıdığımıza inanıyorum." diye konuştu.

Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmenin birinci şartını, "kim olduğunu unutmamak" olarak ifade eden Erdoğan, ikinci şartın ise birlik ve beraberliğe sıkı sıkıya sarılmak olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birbirimizle uğraşmayı bırakacak ve birbirimizi Allah için seveceğiz. Eğer biz, sahip olduğumuz nimetlerin değerini bilemez nankörlük yoluna saparsak, akıbetimiz eninde sonunda böyle olur. Şükrümüzü eksik etmez çok çalışır, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarsak, inanın dünyanın en güçlü ordularını toplasalar, getirseler de bizim karşımızda duramaz." değerlendirmesinde bulundu.

"Zalimi başarılı kılan, kendi gücü değil karşısındakilerin zaaflarıdır"

İslam dünyasına bakıldığında, nerede bir acı, gözyaşı, zulüm varsa gerisinde hep toplumların kendi eksikleri, yanlışları, dağınıkları olduğunu vurgulayan Erdoğan, dünyayı inim inim inleten zalimlerin güçlerini ellerindeki silahlardan, kasalarındaki paralardan değil asıl karşılarındaki bu manzaradan aldığını dile getirdi.

Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada hep hakkın, haklının, adaletin peşinde giderek başarıya ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Suriye'de yaşanan zulmün tek sebebi, Suriye halkının kimi yerde 'Sünni' diyerek, 'Şii' diyerek, kimi yerde 'Arap' diyerek, 'Kürt' diyerek, 'Türkmen' diyerek paramparça edilmiş olmasıdır. Aynı durum Irak, Yemen için geçerlidir. Benzer parçalanmışlıklar Libya, Somali için, diğer kan ağlayan coğrafyalar için geçerlidir. Esaretin de sefaletin de sebebini kendi içimizde aramadıkça bu manzarayı değiştiremeyiz. İşte bunun için Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz.

Biz şu anda Suriye'de niye varız? Oradaki Arap kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için. Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil onun için oradayız. Türkmenler zaten öz kardeşlerimiz elbette onların güvenliği ve huzuru bizim meselemizdir. Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD'nin zulmüne terk etmeyeceğiz. Arap kardeşlerimizi PKK/PYD'nin eline terk etmeyeceğiz."

"300 bine yakın Suriyeli evine döndü"

Türkiye'de hayatlarını sürdüren yaklaşık 4 milyon Suriyeliye bakıldığında bu manzaranın ve çeşitliliğin görülebileceğine işaret eden Erdoğan, bugüne kadar 300 bine yakın Suriyelinin evlerine döndüğünü, Türkiye'nin güvenli hale getirdiği bölgelere gittiğini anımsattı.

Erdoğan, Türkiye'nin Cerablus ve Afrin'i güvenli hale getirdiğini, Sincar'ın da güvenli hale geleceğini anlattı.

Suriye'de meselenin Arap, Kürt, Türkmen meselesi olmadığını, meselenin özgürlük ve Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Suriye'de bir tarafta rejimiyle DEAŞ'ı, PKK/PYD'si ile zalimler, diğer tarafta tesis ettiği huzur ve güven iklimiyle, adaletiyle, merhametiyle getirdiği hizmetle Türkiye vardır. Denklem işte bu kadar basittir. Bu fark, tıpkı canlarını ve geleceklerini kurtarmak için yola çıkan mültecileri Akdeniz'in karanlık sularına veya jiletli tel örgülerin önlerine mahkum edenlerle, onlara sınırlarını açan, ekmeğini bölüşen Türkiye farkı kadar açıktır, nettir. Bir kez daha tekrar ediyorum, zalimi başarılı kılan, kendi gücü değil karşısındakilerin zaaflarıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete, "Gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım hep birlikte kardeş olalım. Böylece tüm zalimlerin üstesinden gelelim." çağrısında bulundu.

"Milletimizin beklentilerini, hayallerini emir telakki ettim"

Erdoğan, "Biz kendi aramızda birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi inşallah güçlü tutacağız, sürekli yükselteceğiz ki diğer mazlumlarda bizim arkamızdan gelsin." ifadesini kullandı.

Siyasi hayatı boyunca hep milleti, milletin tercihlerini, milli iradeyi yani demokrasiyi önde tuttuğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimizin beklentilerini, hayallerini, taleplerini emir telakki ettim. Siyaseti, milletin hakimi değil, hadimi olmak gayesiyle yaptım. Belediye Başkanlığından, Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına kadar üstlendiğimiz tüm görevleri bu anlayışla yürüttük, yürütüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde milletimizi her alanda daha büyük hizmetlerle buluşturacak, ülkemizi daha ileri taşıyacağız. Onun için 31 Mart yerel seçimlerini bir dönüşüm, değişim olması bakımından çok ama çok önemsiyorum, önemli görüyorum ve biliyorum ki hep birlikte bu konuda adımlarımızı kararlı atacağız."

Engellileri ve devlet korumasındaki gençleri yeni imkanlara kavuşturmak için çalışacaklarına değinen Erdoğan, bugün ataması yapılan engellilere ve devlet korumasındaki gençlerin, yeni işlerinin hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, çalışmaların hayata geçirilmesinde emeği ve katkısı olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve ekibine teşekkür etti.

Notlar

Program, öğrencilerden oluşan bir grubun İstiklal Marşı'nı işaret diliyle okumasıyla başladı.

Daha sonra Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Mehteran Takımı gösteri sundu.

Milli Yüzücü ve Ressam Yusuf Akgün, program boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın portresini çizdi. Çizilen portre program sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim edildi.

Salondakilere portreyi gösteren Erdoğan, "Nasıl?" diye sordu. Erdoğan, "Utanmadan sıkılmadan bir de engelli diyorlar. Sağlamı yapabilir mi bunu? Mesele ruh." dedi.

Sahneye davet ettiği engelli milli yüzücü Berk Kamanlı'nın Çanakkale Boğazını, İstanbul Boğazını geçtiğini, şimdi de Silifke'den Girne'ye yüzeceğini söylediğini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hani Manş'ta yüzerler ya biz de benzerini Türkiye'de yapmış olacağız, niye oraya gidelim. Güneş her zaman doğudan doğacak." dediğini aktardı.

Programda ayrıca devlet korumasından yararlanmış Müzik Öğretmeni Ayşe Atam ve Gitarist Muhammet Özcan "Beraber yürüdük biz bu yollarda" isimli şarkıyı seslendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Jülide Sarıeroğlu, Ali İhsan Yavuz ve AK Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam ile birlikte butona basarak kura işlemini başlattı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Suriye Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title