Haberler

'En Büyük Tehdit Dinci Terörizmdir'

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Müslümanların Hiç Tehlikeli Olmadığını, Ancak Müslümanlar Arasında, Katolik ve Protestanlarda da Olduğu Gibi Radikaller Bulunduğunu Belirterek, "Almanya ve Tüm Avrupa'nın Güvenliği İçin En Büyük Tehdit Radikal Dinci Terörizmdir" Dedi.

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Müslümanların hiç tehlikeli olmadığını, ancak Müslümanlar arasında, Katolik ve Protestanlarda da olduğu gibi radikaller bulunduğunu belirterek, “Almanya ve tüm Avrupa'nın güvenliği için en büyük tehdit radikal dinci terörizmdir” dedi.

Schaeuble, yasa dışı aşırı solcu örgütlerin amacının Türkiye'de komünist bir düzen yaratmak olduğuna da işaret ederek, Almanya'da yasaklanan, bölücü terör örgütü PKK/KONGRA GEL'in büyük ölçüde zayıflatıldığını, ancak bazı yandaşlarının hala yasa dışı faaliyetlerde bulunduğu kaydetti.

Schaeuble, bugün başkent Berlin'de, Almanya'da faaliyet gösteren radikal ve yasa dışı örgütlerle ilgili gelişmelere yer verilen Anayasayı Koruma Dairesi'nin 2006 yılı raporunu açıkladı.

“Almanya'da geçen yılın Temmuz ayında 2 trene bavullar içinde konulmaya çalışılan bombalarla, bu yıl içinde Mart ve Nisan aylarında internette yayınlanan 'video mesajların', radikal dinci tehdidin ne kadar gerçekçi olduğunu gösterdiğini" belirten Schaeuble, “İslamcı terörizm, Almanya ve tüm Avrupa'nın güvenliği için en büyük tehdit” dedi.

“Alman hükümetinin 2006 yılının Aralık ayında kabul ettiği bütçeyle bu büyük tehdide karşı gerekli önlemleri aldığını” ifade eden Schaeuble, “internetin de teröristler için önemli bir iletişim imkanı sağladığını, internetin denetlenebilmesinin bu açıdan çok önemli olduğunu” kaydetti.

“Londra'da 2005 yılının temmuz ayında düzenlenen terör saldırılarından sonra Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanlar arasındaki radikalleşme sürecine de dikkat edilmesi gerektiğini” söyleyen Schaeuble, “bu nedenle 28 Martta Göç Yasası'nda yaptıkları değişikliklerle 'uyum düşmanı yabancıların' sınır dışı edilmelerini de kolaylaştırdıklarını” belirtti.

"TOPLUMA ENTEGRE OLAN RADİKALLEŞMİYOR"

“Topluma entegre olan yabancıların radikalleşme eğilimi göstermediklerine” işaret eden Schaeuble, “Almanya'da düzenledikleri İslam konferanslarıyla da Müslümanların topluma daha iyi entegre olmalarını hedeflediklerini” bildirdi.

“Almanya'da yaşayan Müslümanların tehlikeli olup olmadığının” sorulması üzerine de Schaeuble, “Müslümanlar hiç tehlikeli değil, ancak Müslümanların arasında, Katolik ve Protestanlarda da olduğu gibi radikaller var” dedi.

İslam konferanslarının, uyumdan çok, öncelikle güvenliği sağlamak için mi düzenlendiğinin sorulması üzerine Schaeuble, “İslam konferanslarının Alman toplumuyla Müslümanların birlikte yaşamını teşvik etmek, ön yargıları ve endişeleri gidermek amacıyla düzenlendiğini” söyledi.

Schaeuble, “Almanya'daki terör tehdidinin son haftalarda somut şekilde değişmediğini” ifade etti.

“AB ülkeleri adalet ve içişleri bakanlarının geçen ay, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele için bir çerçeve kararı aldıklarını" hatırlatan Schaeuble, “Şiddet ve nefret için kışkırtıcılık yapılması, soykırımların yalanlanması yaptırımlara tabi olacak” diye konuştu.

“Şiddet yanlısı aşırı solcu grupların sayısının ve aşırı sağcı partilerin üyelerinin giderek arttığını” da belirten Schaeuble, “şiddet yanlısı aşırı solcu grupların Heiligendamm kentinde düzenlenecek G-8 zirvesini olumsuz yönde etkilememeleri için gerekli önlemleri aldıklarını” söyledi.

“Aşırı sağcı Almanya'nın Milliyetçi Demokratik Partisi'ne (NPD) üye olanların sayısının 2006 yılında 1000 civarında artarak yaklaşık 7 bine ulaştığını” ifade eden Schaeuble, “aşırı sağcı suç olaylarıyla şiddet olaylarının da 2006 yılında bir önceki yıla göre arttığını” kaydetti.

ANAYASAYI KORUMA DAİRESİ RAPORU

Bu arada Anayasayı Koruma Dairesinin raporu, Almanya'da izlenen ya da yasa dışı olarak faaliyet gösteren derneklerle ilgili gelişmelere de yer veriyor.

Raporda, “Almanya'da yasaklanan ve yöneticisi Metin Kaplan'ın Türkiye'de 20 Haziran 2005 tarihinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılan İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'nin (İCCB) bazı yandaşlarının, faaliyetlerini özellikle internet üzerinden sürdürdüğü” belirtildi.

Almanya'daki en büyük derneklerden biri olan ve “laik düzene karşı olduğu şüphesiyle” Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlenen İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) ile ilgili bilgilere de raporda yer verildi. “IGMG yöneticilerinin, toplantılarda çok ılımlı görünmelerine rağmen, derneğin İslami bir toplum düzeni yaratma çabası içinde olduğu” iddia edildi.

Yasa dışı aşırı solcu örgütlerin faaliyetlerine de yer verilen raporda, DHKP-C, TKP/ML, MLKP gibi örgütlerin amacının Türkiye'de komünist bir düzen yaratmak olduğu belirtildi.

Bölücü terör örgütü PKK/KONGRA GEL ile ilgili olarak da "Almanya'da yasaklanan örgütün büyük ölçüde zayıflatıldığı, bazı yandaşlarının hala yasa dışı faaliyetlerde bulunduğu, ancak geçen yıl terör örgütü tarafından toplanan haraçların da azaldığı" ifade edildi.

Raporda, “Türkiye'de de yeniden eylemlere başladığı belirtilen örgütün, Avrupa'daki çok sayıda elebaşısının tutuklanarak yargılandığı” belirtildi.

Raporda ayrıca, El Kaide'nin de aralarında bulunduğu ve Almanya'da da faaliyet gösteren radikal dinci örgütler hakkında bilgi verildi. “Hizbullah, Hamas, Hizbut Tahrir El İslami ve Ensar El İslam gibi radikal örgütlerin, Almanya'da bu örgütler adına para toplamaya ve militan bulmaya çalıştıkları” belirtildi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title