Emesen Aşkımmm!
Akşam Gazetesi Cumartesi Yazarı Türe Özçelik, Bu Hafta Msn Aşklarını Konu Alan Bir Yazı Kaleme Aldı!
AKŞAM GAZETESİ CUMARTESİ YAZARI TÜRE ÖZÇELİK, BU HAFTA MSN AŞKLARINI KONU ALAN BİR YAZI KALEME ALDI!
Evde canı sıkılan kadın, çocuğunun bilgisayarında, önce okey oynamayı öğreniyor, sonra da chat yapmaya başlıyor
Koca işe, çocuklar okula, hatun bilgisayar başına. Yemek pişir, ütü yap, çocukların dersleriyle uğraş. "Bu döngünün içinde ben neredeyim?" diye kendine güzel bir soru soran kadın, hayallerin sınırsız olduğu sanal alemle tanışınca, hayallerden bir hayal seçip, kısa sürede kendini fırtınalı bir internet aşkının içinde buluveriyor. Bir insan hem gerçek hem de hayal ürünü olabilir mi? Evet, internet sevgiliniz varsa oluyor. Şarkısı bile var; Görmeden Seni, Aşık Oldum/Hayalinle Avundum Durdum…
İnternet Aşkı yüzünden parçalanan ailelerin bir bölümü medyada yer alırken, birçoğu da aile arasında halloluyor ya da olamıyor. İlişkisini hiç kimselere bildirmeden, sürdürüp gidenler de çok. Hep söylendiği gibi, "Kadınlar aldatıyor, ama erkekler yakalanıyor" olsalar da, bu aşkların mağdurları en çok da kadınlar oluyor.
Özellikle de, artık pasta, kek tariflerinin alınıp verildiği kadın günlerinin azalması ve ev kadınları arasındaki sosyalleşmenin zayıflamasıyla, eve hapsolan kadınlar, internet penceresinden dışarıya açılıyor ve karşılarına çıkan, kendilerine ilgi gösteren erkeğe âşık oluyorlar. Erkek kendini olduğu gibi değil, olmak istediği gibi tanıtırsa, âşık olmayacak kadın mı var?
Yaşayanların yalancısıyım, özellikle de 40 yaş aşkı, hiçbir şeye benzemiyormuş... Özendirmek gibi olmasın ama tarafların evli olması da adrenalini ompalıyormuş.
BUNA BİR HALLER OLDU!
Deliler gibi âşık olduğu adamdan yeni ayrılmış bir kadının, kadın arkadaşlarının gözlemleri aynen şöyledir;
Yüzü gülmüyor, dalıp gidiyor… Lisenin Pilav Günü'nde iyiydi, 20 yaş gençleşmişti… Kahkahaları yeri göğü çınlattı... Eskiden bu kadar bakmazdı kendine… 'İnternet aşkı' yaşayan mazbut kadın için, çevreden yapılan yorumlar, "Bir haller oldu buna" şeklinde özetlenebilir.
Kadınların dedikodusunu en çok kadınlar yapar;
"Olur mu hiç, evli barklı kadına yakışır mı?" derler. Bir kadını en çok kadınlar kınar;
"Boyunca çocuklarından ve aslan gibi kocasından da mı utanmayacak?" diye...
Evli ama 'âşık kadın', kolay kolay kimselere bir şey anlatmaz bu yüzden... İkinci bir kadınla bile paylaşmaz. Hepsinin koşa koşa, evde kocalarına anlatacaklarını bilir. Kocalara verilmek istenen, "Beni ihmal etme, bak ben de yaparım haa!" ya da "Bak, ben ne kadar, evine bağlı bir kadınım, değerimi bil" mesajı için malzeme edileceğini de bilir.
Evli ama, âşık kadın anlatmasa da, arkadaşları hisseder ondaki garipliği. Koca da fark eder bu garip halleri ama 'âşık' karısının uydurduğu bahanelere de inanır.
Oysa kadınlar böyle midir? Sorgu hakimi gibi, bayıncaya kadar çapraz sorgulama yaparlar. Bu yüzden değil midir aldatan erkeklerin çabucak yakayı ele vermeleri.
UZUN BOYLU MU?
Aldatan erkek, arkadaşları tarafından, "Helal be!" diye yüreklendirilirken, kadınlar o kadar cesur olamadıklarından, 'âşık kadın'a bozulurlar biraz. Öncelikle, 40'ına gelmiş hemcinslerini hâlâ çekici ve seksi bulan birilerinin olması hazımsızlık nedenidir. Evli ama âşık kadın olur da (olmaz ya!), bir gün paylaşırsa duygularını, aşkın kendine kattığı güzellik ve canlılıkla, bacak bacak üstüne atıp, "Ay valla dün gece sabahlara kadar sohbet ettik" diye ballandıra ballandıra anlatırsa...
Aşkın sarhoşluğunda, hülyalı bakışlarla "Bana bir şiir yazmış ki" diye nispet ederse, karnınızda bir burulma çoktaan başlamıştır bile… Hemen bir sorun bakalım "Uzun boylu mu?" diye… "Bilmem ki, ama kendisi öyle söylüyor" derse, işte bu 'internet aşkı'dır…
Şimdi, bırakın kıskanmayı ve halinize şükredin hanımlar. İnternet âşığının işi zor, yolu uzundur çünkü.
İyi bayramlar.