Eğitim -Sen'den Eğitimin Sorunlarını Gözler Önüne Seren Araştırma

Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırma eğitimin sorunlar altında ezildiğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre ilköğretimde kentlerde bir dersliğe ortalama 44 öğrenci düşerken 30 öğrencili sınıflar için 76 bin dersliğe ihtiyaç bulunuyor. Araştırma, geçen yıl ilköğretimden mezun olan gençlerin yüzde 45'inin ortaöğretime kayıt yaptırmadığını ortaya çıkarırken, ÖSS'de düz lise ve meslek liselerinin başarısızlığını da gösterdi.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırmayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, yıllardır süren göçler, çarpık kentleşme ve artan nüfus nedeniyle ortaya çıkan derslik ihtiyacının özellikle kentlerde sorun olduğunu kaydetti. Hükümetin derslik açıklarını kapatmak için geliştirdiği özel sektörden kesimden bina kiralama yönteminin de soruna kesin çözüm üretmeyeceğini ifade eden Dinçer, "Bilimsel, nitelikli, eşit eğitim verilebilmesi bakımından derslik açıklarının kapatılması gerekmektedir. Derslik açıklarının yoğunlaştığı illerin kent merkezlerinde bulunan okulların büyük bir bölümünde ikili eğitim-öğretim yapılmaktadır" açıklamasında bulundu.

-MEVCUT DERSLİKLERİN YÜZDE 30'UNDAN FAZLASINA İHTİYAÇ VAR

Türkiye'de bir dersliğe ilköğretimde ortalama olarak köylerde 21, kentlerde ise 44 öğrenci düştüğünü açıklayan Dinçer, kent merkezlerinde ilköğretimde, tam gün eğitimde 30 öğrencili sınıflar için 76 bin dersliğe gereksinim bulunduğunu kaydetti. Dinçer, bu nedenle sonuca kent merkezlerinde bulunan derslik sayısının yaklaşık yüzde 31'i kadar derslik daha yapılması gerektiğini dile getirdi. Dinçer, 24 öğrencili sınıflar için ise kent merkezlerinde ilköğretimde 144 bin derslik yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Dinçer, ortaöğretimde de kent merkezlerin de bir dersliğe 34, köylerde ise 20 öğrenci düştüğünü belirtirken, "Ortaöğretimde 30 öğrencili sınıflar tüm gün eğitim için 10 bin 500 dersliğe, 24 öğrencili sınıflar için 38 bin dersliğe gereksinim duyulmaktadır. AB üyesi ülkelerde sınıf mevcutları ortalaması ise 20-24 arası olarak saptanmıştır" açıklamasında bulundu.

-EN FAZLA DERSLİK AÇIĞI İSTANBUL'DA-

Eğitim-Sen'in derslik açığı ile ilgili yaptığı araştırmaya göre özellikle Türkiye'nin en fazla göç alan ili İstanbul'da ilköğretimde 25 bin derslik açığı bulunuyor. İlköğretimde Şanlıurfa ve Batman'da bir derslik başına 61 öğrenci düşerken bu sayı Diyarbakır'da 59, Gaziantep'te ise 56'yı buluyor. İstanbul, Bursa ve Adana'da da bir derslik başına 50 öğrenci düşerken, İzmir'de ise sadece 35 öğrenci düşüyor.

Ortaöğretimde durum biraz daha iyi gözükürken, Batman'da derslik başına düşen öğrenci sayısı yine 60'ı buluyor. Diyarbakır'da ise bu sayı 49 olurken, İstanbul'da bir derslik başına 41 öğrenci düşüyor. En fazla derslik ihtiyacı 5 bin derslikle yine İstanbul olurken, İstanbul'u bin 50 derslikle Diyarbakır, bin derslikle de İzmir izliyor.

-GEÇEN YIL ORTAÖĞRETİMDE OKUYANLARIN YÜZDE 30'U MEZUN OLAMADI-

Dinçer, 5 yılda ilköğretimde öğrenci sayısının yüzde 6 arttığını belirtirken, 5 yılda ilköğretimden mezun olan öğrenci sayısının ise yüzde 3 azaldığını bildirdi. 2007'de ilköğretimi bitiren öğrencilerin yüzde 55'inin ortaöğretime kayıt yaptırırken yüzde 45'inin kayıt yaptırmadığına işaret eden Dinçer, ortaöğretimi son 5 yılda bitiren öğrenci sayısının ise yüzde 40 arttığını bildirdi. Ortaöğretimden 2007'de son sınıfta okuyan öğrencilerin yüzde 30'unun mezun olamadığını kaydeden Dinçer, son sınıf düzeyinde okuyan öğrencilerin yüzde 17'sinin ÖSS'ye başvuruda bulunmadığına da dikkat çekti. Son sınıf düzeyinde ÖSS'ye başvuranların yüzde 9'unun Lisans programlarına yerleştiğini söyleyen Dinçer, okuyan öğrencilerin ise yüzde 21'inin lisans, ön lisans ve açıköğretim programlarına yerleştiğini anlattı.

-EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK-

Araştırmaya göre, geçen yıl lisans düzeyinde en başarılı okullar ise Anadolu Öğretmen ve Fen liseleri oldu. Anadolu Öğretmen liselerinden ÖSS'ye başvuran adayların yüzde 59'u lisans programlarına yerleşirken, fen liselerinden başvuranların yüzde 57'si, Anadolu Liseleri'nden başvuranların ise yüzde 39'u lisans programlarına yerleşti. Düz liselerden başvuruda bulunanların ise sadece yüzde 8'u lisans programlarına girebilirken, bu oran meslek liselerinde yüzde 2 oldu. Dinçer, söz konusu tablonun eğitimdeki eşitsizliği ortaya koyduğunu söyledi.

-5 YILDA DERSHANELERE TALEP İKİ KAT ARTTI-

Dinçer, yapılan çalışma ile kalabalık öğrencili sınıf ortamlarının başarıyı ve müfredatın sağlıklı yürütülmesini olumsuz etkilediğini ifade ederken, "Diğer olanaksızlılarla beraber ele alındığında OKS ve ÖSS gibi sınavlarda belli ilerin sürekli son sıralarda yer aldığı görülmektedir. ÖSS'ye girişte; ortaöğretimi bitirenlerden 1 yada 2 yıl hazırlık yapanların daha başarılı olduğu, görülmektedir. Son beş yıldır dershane sayısı ile dershaneye giden öğrenci sayısında da yüzde yüze varan artışlar olmuştur. 2002'de dershane sayısı bin 900, öğrenci sayısı 600 bin civarında iken bu sayı 2007'de dershane sayısı 4 bin 200'e öğrenci sayısı ise 1 milyon 200 bine ulaşmış durumdadır" dedi. Dershane ve dershaneye giden öğrenci sayısındaki artış ile sınav sayısının artışı ile doğru orantılı olduğunu kaydeden Dinçer, 2002'ye göre üniversiteye başvuran öğrenci sayısının yüzde 14 arttığını, üniversitenin öğrenci kontenjan sayısının ise sadece yüzde 2 arttığını açıkladı.

-"EĞİTİM CEP YAKMAYA DEVAM EDİYOR"-

Dinçer, velilerin yaptığı harcama kalemleri ve giderlerinin de sürekli artış gösterdiğini kaydederken, teknolojik gelişmelerin ve müfredatlarda yapılan değişikliklerin bu gereksinimleri artırdığını bildirdi. Dinçer, "Velilerden istenen para türü yıllık 40'tan 60'a, para oranı ise; ortalama 2 bin YTL'den 2 bin 500 YTL'ye çıkmış bulunmaktadır. AB üyesi ülkelerin kamu okullarında velilerden hiçbir şekilde para toplanmamakta, okulların tüm giderleri belediyeler yada hükümetler tarafından karşılanmaktadır" dedi. (ANKA)

(ONR/ZG)

Haberler