Haberler

Eğitim-sen: "17 Tabela Üniversitesi Değil, Özerk Demokratik Üniversite"

Eğitim-sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, Hükümetin TBMM Genel Kuruluna Sunacağı 17 Yeni Üniversitenin Kurulmasına İlişkin Kanun Tasarısıyla İlgili, "Önemli Olan Yeni Tabela Üniversiteleri Kurmak Değil, Mevcut Üniversitelerin Akademik-bilimsel Ölçütleri ile Var Olabilmesidir" Dedi.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, AKP hükümetinin önümüzdeki günlerde TBMM Genel kuruluna sunacağı 17 yeni üniversitenin kurulmasına ilişkin kanun tasarısı için, "Önemli olan yeni tabela üniversiteleri kurmak değil, mevcut üniversitelerin akademik-bilimsel ölçütleri ile var olabilmesidir" diye konuştu.

Dinçer yaptığı basın açıklamasında, mevcut üniversitelerde akademisyen ve kadro sıkıntısı çekildiğinin üzerinde durarak, bu üniversitelerdeki mevcut kadroların istihdam sorunlarının çözülmesinin ve Ar-Ge fonlarının arttırılmasının gerekliliğine işaret etti. AKP hükümetinin daha önce 15 yeni üniversite kurulması için YÖK ile yaşadığı sorunlara dikkat çeken Dinçer, hala bu üniversitelerin rektör atmalarının yapılmadığını hatırlattı. Öğretmen yetiştiren kurumların lisans programlarını bitiren ve diğer üniversitelerden formasyon alarak bekleyen 120 bin işsiz öğretmenin varlığının yarattığı sıkıntıyı dile getiren Dinçer, her yıl binlerce diplomalı işsiz mezun edecek üniversitelerin açılmasının, Türkiye'ye bir yarar getirmeyeceğini söyledi.

"SINAV SAYISINI ÇOĞALTMAK DERSHANEYE BAĞIMLILIĞI ARTTIRACAK"

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından getirilen yeni OKS sistemi ile ilgili olarak da açıklama yapan Dinçer, bu yeni sistemle öğrencilerin dershaneye gitme oranlarında artış yaşanacağını vurguladı. Daha önce de OKS sistemi ile dershaneye olan bağımlılığın azalacağının ifade edildiğini anımsatan Dinçer, bu sistem nedeniyle dershaneye devam eden öğrenci sayısının yüzde 50 oranında arttığını belirtti. Yeni sisteme göre, öğrencilerin, 6, 7 ve 8'inci sınıflarda, öğretim yılının sonunda gerçekleştirilecek Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ile liselere geçmesinin, öğretmenler açısından da sorunlar yaratacağı ifade edildi. Bir çok branşta öğretmen açığının olduğunu ve farklı branşlardaki öğretmenlerin kendi branşlarında olmayan derslere girdiği göz önünde tutulursa, öğretmenlerin vereceği notların objektif olamayacağını ifade eden Dinçer, bu durumun ilköğretim başarı puanını olumsuz yönde etkileyeceğini vurguladı.

Dinçer, yaptığı açıklamada, Türkiye'deki okulların "zenci– melez- beyaz" şeklinde bir ayrımla bütçeleri bulunduğunu ve bu anlayışla eğitim verdiklerini savundu.

Eğitim-Sen'in OKS yada çoklu sınav için bazı çözüm önerileri ise şöyle:

"-İlköğretim; temel eğitim ağırlıklı ve dokuz yıl olmalıdır. Dokuzuncu yıl ortaöğretime yönelik alan bilgisi eğitimi vermeyi amaçlayan yıl olmalıdır.

-Eğitimde, güvencesiz istihdam yerine kadrolu istihdam benimsenmelidir.

-İlköğretim çocuğa temel davranışları kazandırmayı ve toplumsal hayata uyumu esas almalıdır. Rehberlik ve yöneltme eğitimi ağırlıklı olmalıdır.

-Öğrenci-veli-idare-öğretmen arasındaki her türlü parasal ilişki sona erdirilmelidir."(ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title