Ebru Akel'le Samimi Sohbet!

EBRU AKEL İLE "SICAK" FİLMİYLE İLGİLİ KONUŞMAYA KARAR VERDİĞİMİZ GÜNDEN İTİBAREN RÖPORTAJ SAATİ VE MEKANI TAM ÜÇ KEZ DEĞİŞTİ. NİHAYET EMİRGAN'DAKİ BİR KAFEDE AKEL'İN 10 DAKİKALIK RÖTARI SONRASINDA BİR ARAYA GELDİĞİMİZDE BİRAZ GERGİNDİ. FİLMİN YÖNETMENİ ABDULLAH OĞUZ'LA İLİŞKİLERİNİN "SICAK"TAN FAZLA KONUŞULDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDU.

Röportaja filmin halkla ilişkiler firmasından bir yetkili, menajerinin asistanı ve annesiyle gelmişti. Akel sohbet boyunca Türk kahvesi içti ve fal bakması için hemen ters çevirip "Mommy" diye hitap ettiği annesine uzattı.

Güzel sunucunun falında çıkanları duyamasak da "Sıcak" ile kariyerinde yeni bir döneme adım attığını söyleyebiliriz.

Bu projede sizi çeken neydi?

Yaklaşık 12 yıldır bu sektördeyim. Tahmin edersiniz ki bu uzun sürede birçok farklı teklif aldım. Bazılarını kabul ettim, bazılarını etmedim. Önemli olan sinemaya hazır olabilmekti. Yani sinemada yer alabilecek olmak, oyuncu olarak bir filme katkıda bulunabilecek duruma gelmekti. "Sıcak"ta Abdullah Oğuz gibi bir yönetmenle çalışma şansını elde ettim. Şans diyorum çünkü bugün Türkiye'de hangi oyuncuya sorarsanız sorun çalışmak isteyecekleri ilk dört yönetmenden biri odur. Bunu benim söylememe gerek yok, yaptığı filmlerden ve aldığı ödüllerden belli. Ayrıca filmin senaryosunu okuyunca da çok heyecanlandım. Meryem karakteri her oyuncunun karşısına kolay kolay çıkacak bir rol değil.

Meryem bir dönüm noktası olabilir mi sizin için?

Bence bir oyuncuyu parlatan oynadığı rol ve yönetmenidir. Günümüzde birçok insan bir sürü dizide oynuyor ve sonra kayboluyor. Kalıcı olmak, iz bırakmak ve işini hakkını vererek yapmak adına söylediğim bu iki unsurun büyük önemi var. Meryem'i okuduğumda benim hissettiğim şey bu karakterin beni çok zorlayacağı ama benim için bir dönüm noktası olacağıydı.

"Oyunculukta tüm beden uzuvları birer enstrümandır"

Adınız ilk önce Eda rolüyle anıldı sonra Meryem'de karar kılındı.

Ben daha önce Yılmaz Erdoğan'ın "Organize İşler" filminde de oynadım. O projede de sete gidene kadar senaryo belki elli kez değişti. Bu çok anormal bir şey değil. Yönetmen ve yazar son ana kadar fikir değiştirebilir. "Sıcak" ekibi olarak biz galiba biraz fazla açık sözlü davranıp bunu söyledik. Eda zaten tartışılan bir karakterdi. Çıkarılma ihtimali hep vardı. Belki de oyuncunun performansına göre karakterin kalıp kalmamasına karar verilecekti. Sonra vazgeçildi.

Abdullah Oğuz sizin için "Meryem rolü için 40 kadar oyuncuyla görüştüm ama Ebru'nun gözlerinde garip bir hüzün görünce onun Meryem olmasına karar verdim" demiş. Hüzünlü bir yapınız mı var?

Gözler çok önemlidir. Hissettiklerinizi, düşündüklerinizi onlarla anlatabilirsiniz. Hani derler ya "Gözler yalan söylemez". Oyunculukta tüm beden uzuvları birer enstrümandır. Bu yüzden gözlerimin Abdullah Oğuz gibi bir yönetmene Meryem karakterine dair bir şeyler anlatabilmiş olması beni mutlu eder. Hüzne gelince; ben Balık burcuyum, doğal olarak duygusal bir yapım var. Gözlerime yansıyan da bu olsa gerek.

Rolünüze nasıl hazırlandınız?

Hazırlanma sürecimde İpek Bilgin bana oyuncu koçluğu yaptı. Amerika'da Eric Morris ile çalışmıştım. Türkiye'de oyuncu koçuyla çalışmaya karar verince de Morris'in kitaplarını Türkçe'ye çeviren İpek'i tercih ettim.

Ne sıklıkta çalıştınız?

İpek'le üç ay boyunca haftanın en az dört günü bir araya gelip senaryo ve karakter analizleri yaptık. Bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Ben bir oyuncu adayı olarak yurtdışında ve Türkiye'de kendimi geliştirebileceğime inandığım her etkinliğe katılmak istiyorum. Oyunculuk çok uzun bir yolculuk çünkü...

Filmin çok konuşulan bir yağmur sahnesi var. Onu sizden dinleyebilir miyiz?

Hikayede çok önemli bir yer tuttuğu için çekimleri de zordu. Hazırlık aşamasından da bu belliydi. Bozcaada'da büyük bir alana su istasyonları kuruldu ve Türkiye'nin en büyük ışık paketi bu sahne için kullanıldı. Oyuncu olarak da çekimlerde çok yıprandığımı söyleyebilirim. Zaten işimiz bittiğinde de hıçkıra hıçkıra ağladım.

"Cem ve Hazım benden ne çıkacağını merak etti"

Tiyatro kökenli iki oyuncuyla başrolü paylaşıyorsunuz. Bu stres yaratmadı mı?

Hayır, aksine bana güç verdi. Ben bundan altı yıl önce Kadir İnanır'la karşı karşıya oynama şansını elde ettim. Stres kelimesi bu bahsettiğim duruma daha çok yakışırdı herhalde. Hazım ve Cem çok iyi birer aktör, bana sette çok yardım ettiler. Onlarla oynamak benim için stres değil güç kaynağıydı.

Başarılı oyunculuğunuzla Hazım Körmükçü'yü çok şaşırtmışsınız.

Evet öyle bir açıklama yapmış sanırım. İlk başlarda Cem ve Hazım normal olarak benden nasıl bir Meryem çıkacağını, oyunculuğumu ve işimi ne kadar ciddiye aldığımı merak ediyorlardı ki bence bu çok normal. Beraber çalışmaya başladıktan sonra sette ikisinden de tüyolar aldım ama esas desteği Abdullah Oğuz'dan gördüm. Abdullah Oğuz iyi bir yönetmen ama mükemmel bir oyuncu yönetmeni. Oyuncularından almak istediği oyunu kafasında o kadar net belirliyor ve onları o kadar güzel yönlendiriyor ki sonucun başarısız olması imkansız. Mesela sette hepimizin kulağına karakterlerimizle ya da çekilecek sahneyle ilgili ipuçları fısıldayıp hepimizi ayrı ayrı sahnelerimize hazırladı.

"En cesur olduğum konu kıyafet seçimlerim"

"Hayatımda belki de en cesur olduğum konu kıyafet seçimlerim. Kendimle oynamaktan keyif aldığım için her gün farklı bir imaja bürünebilirim. Bugün kıyafetimi sezonun rengi mor opak çoraplarıma göre kurguladım. UGG botları zaten birçok kişinin ayağında görmüşsünüzdür, rahatlıklarını anlatmama gerek yok. Üzerimdeki triko ise Gusto'dan. Mont da annemin hediyesi. Küpelerimi arkadaşım Ebru Danyel tasarladı."

"Canlı yayında olmayı çok seviyorum"

Eskisi kadar yoğun bir şekilde televizyon projelerinde yer almıyorum. Oyunculuğun tadını çıkarıyorum ama televizyonu bırakmak gibi bir düşüncem de yok. Canlı yayında olmayı çok seviyorum. Yeni sezonda da sürpriz bir televizyon projem olacak.

Milliyet

EBRU AKEL İLE İLGİLİ DİĞER HABERLER

Haberler