Haberler

Dükkanı var, çalışacak yeri yok

Güncelleme:

Dükkanı var, çalışacak yeri yok Emanet aldığı eşyalar onu kapı dışarı etti Yıllardır emanet aldığı eşyalar alınmayınca dükkan bu hale geldi Dükkan tavana kadar tıka basa dolduTEKİRDAĞ - Tekirdağ'ın Süleymanpaşa İlçesinde bisiklet tamir mesleğini icra eden Yüksel Sarıel, yıllardır emanet...

Dükkanı var, çalışacak yeri yok

Emanet aldığı eşyalar onu kapı dışarı etti

Yıllardır emanet aldığı eşyalar alınmayınca dükkan bu hale geldi

Dükkan tavana kadar tıka basa doldu

TEKİRDAĞ - Tekirdağ'ın Süleymanpaşa İlçesinde bisiklet tamir mesleğini icra eden Yüksel Sarıel, yıllardır emanet aldığı eşyalar geri alınmayınca dükkan bu hale geldi. Sarıel dükkanın emanetlerden tavana kadar dolması üzerine sokakta tamir işlerini görmeye başladı.

1992 yılında Tekirdağ'daki köylere incik boncuk satmaya giden 73 yaşındaki Yüksel Sarıel, orda bulunan çocukların bisiklet parçaları ihtiyacını da gidermek istemesi üzerine bisiklet tamirciliği mesleğine atıldı. Durum böyle olunca ilerleyen yıllarda bisiklet tamir dükkanı açan Sarıel, aradan yıllar geçmesine rağmen edindiği mesleğini bırakmadı. 1995 yılında açtığı bisiklet dükkanına bırakılan parçalar ve bisikletler her geçen gün arttı ama tamir ustası Sarıel, onları hep gözü gibi korumaktan asla geri çekinmedi. Aradan 24 yıl geçti ama bisiklet dükkanı emanet parçalar ve bisikletlerden dolayı tavana kadar dolup taştı.

Emanetler onu kapı dışarı etti

Bisiklet tamir dükkanının tavana kadar dolması nedeniyle Sarıel, bisikletleri dükkanının önündeki sokakta tamir etmeye başladı. Emanet bisikletler ve parçalardan adeta kendisine çalışmaya yeri kalmayan Sarıel, mesleğine böyle devam edeceğini, tamircilikte her geçen gün kendini geliştirdiğini söyledi. Sarıel bu durumun istenilecek bir durum olmadığını ama aynı zamanda başa çıkılacak bir durumda olmadığını belirtti.

"İncik boncuktan tamirciliğe"

Bisiklet Tamircisi Sarıel, "İşe tesadüfen başladım. Köylere gidiyordum. İncik boncuk satmaya Çocuklar bisiklet süsü istediler.1992 yılında pazarlara çıkıyordum. Bisiklet süsü bu işe başlamama vesile oldu. Çocuklara bisikletin süsünü sattık, milini istediler. Bilyasını istediler. İş büyüdü. Günün birinde böyle bir dükkan açmak zorunda kaldım. Bu dükkanı 1995 yılında açtım" dedi.

"Tekirdağ halkına vitesli bisiklet kullanmayı öğrettim"

O yıllarda Tekirdağ'da vitesli bisiklet kullananların az olduğuna da değinen Sarıel, "Vatandaşın da bilgisi yeterli değildi. Kendimi geliştirdim. O yıllarda vitesli bisiklet kullanan pek yoktu. Kullanmasını da bilmiyorlardı. İyi markaların servisi oldum. Tekirdağ halkına o yıllarda vitesli bisiklet kullanmayı öğrettim. Bisiklet işi bisiklet tamiri yapanlar bilir. Radyo televizyon tamircileri bilirler onlarında durumları benden farklı değildir" diye konuştu.

"En az 30 emanet bisiklet var"

Birikimler sonucu dükkanın dolu olduğunu ifade eden Sarıel, "Malların altında kalmış en az 30 emanet bisiklet var. Benim içinde büyük bir sıkıntı ama elimden bir şey gelmiyor. Zaten senede 3 ay çalışıyoruz.3 ayda kapı önünde çalışıyorum. Tabi istenilecek bir durum değil ama başa çıkılacak durumda değil. Süsünü soran çocuk zilini sordu. Lastiğini soran, bilyasını sordu. Onu da alan vites attırıcı aldı. Dedi ki ben bunu alıyorum ama bunu kim takacak? Bizde satıcı olarak elimizden geldiğinde kendimiz takmaya mecbur kaldık" açıklamasında bulundu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

Süleymanpaşa Tekirdağ Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title