Haberler

DSP Lideri Sezer'den Tüsiad'a Destek

DSP Genel Başkanı Sezer, Tüsiad Başkanı Aruzhan Doğan Yalçındağ'ın 'Diyanet İşleri Başkanlığı Transit Geçiş Merkezi Haline Geldi' Şeklindeki Sözlerine Destek Verdi.

-Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, TÜSİAD Başkanı Aruzhan Doğan Yalçındağ'ın "Diyanet İşleri Başkanlığı transit geçiş merkezi haline geldi" şeklindeki sözlerine destek verdi. Sezer, "Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan geçişler başta olmak üzere Türkiye'yi adım adım başka bir yere, başka bir noktaya, başka bir yönetime götürmeye çalışıyorlar, artık bu çok net" dedi.

-Sezer, yenilenen Meclis'te 11. cumhurbaşkanının seçilmesine rağmen, cumhurbaşkanı seçimini yeniden düzenleyen Anayasa değişikliklerinin halk oylamasına sunulmasının doğru olmadığını belirterek, "Oysa gelişen süreçte TBMM seçimleri yenilendi. Yenilenen TBMM de 11. cumhurbaşkanını seçti. Şimdi 2 tane 11. cumhurbaşkanımız olacak gibi bir garip çelişki ile karşı karşıyayız" diye konuştu.

İSTANBUL(ANKA) - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, TÜSİAD Başkanı Aruzhan Doğan Yalçındağ'ın "Diyanet İşleri Başkanlığı transit geçiş merkezi haline geldi" şeklindeki sözlerine destek verdi. Sezer, "Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan geçişler başta olmak üzere Türkiye'yi adım adım başka bir yere, başka bir noktaya, başka bir yönetime götürmeye çalışıyorlar, artık bu çok net" dedi.

Zeki Sezer, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın "Diyanet İşleri Başkanlığı transit geçiş merkezi haline geldi" şeklindeki sözlerinin son derece haklı olduğunu belirten Sezer, "Ben diyanet işlerinden sorumlu bakanlık yaptım. Benim bakanlığım döneminde bir kişi bile geçmemişti. Bizde olduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı, yaklaşık 12 civarında geçiş olmuştur. Son hükümet döneminde 1800'ün üzerinde insan, Diyanet İşleri Başkanlığından başka yerlere geçiyor. Türkiye'yi nereye götürmek istediklerini uygulamada görmek mümkün" değerlendirmesinde bulundu.

-"AKP, 'İKTİDARIZ, HERŞEYİ YAPARIZ' DİYE DÜŞÜNÜYOR"-

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan geçişler başta olmak üzere, AKP'nin Türkiye'yi adım adım başka bir yere, başka bir noktaya, başka bir yönetime götürmeye çalıştığını öne süren Sezer, "Yüzde 47 oy aldıktan sonra da kendilerine güven iyice gelmiş gözüküyor. Artık iktidar olma durumundayız diye düşünüyorlar ki, 'Bundan önce hükümettik şimdi artık iktidarız, her şey elimizde, istediğimizi yaparız' diyorlar. Hayır, istediğinizi yapamazsınız. Yasalar, Anayasa çerçevesinde ve toplumun hassasiyetleri çerçevesinde hükümet etmek durumundasınız" diye konuştu.

-CUMHURBAŞKANLIĞI REFERANDUMU-

Sezer, yenilenen Meclis'te 11. cumhurbaşkanının seçilmesine rağmen, cumhurbaşkanı seçimini yeniden düzenleyen Anayasa değişikliklerinin halk oylamasına sunulmasının "garip bir çelişki" olduğunu söyledi. Sezer, "11 Eylül Salı günü gümrük kapılarında, cumhurbaşkanı seçimini yeniden düzenleyen Anayasa değişikliklerinin halk oylaması başlayacak. 21 Ekim'de de tüm Türkiye'de halk oylamasının gerçekleştirilecek. Oysa gelişen süreçte TBMM seçimleri yenilendi. Yenilenen TBMM de 11. cumhurbaşkanını seçti. Şimdi 2 tane 11. cumhurbaşkanımız olacak gibi bir garip çelişki ile karşı karşıyayız" dedi.

-"HALK OYLAMASINDAN 'EVET' ÇIKARSA KAOS OLUR"-

Sezer, gümrük kapılarında oylama başlamadan önce hükümeti ve parlamentoyu uyarmak istediğini vurgulayarak, "Bu çelişkiyi ortadan kaldırın. Oylama başlamadan önce bir günümüz var. İstenirse bir günde soruna çözüm bulunabilir. Bulunmazsa ne olur? Halk oylamasından 'evet' oyu çıkarsa bir kaos, hukuksal, anayasal kaos, bir kargaşa Türkiye'yi bekliyor. Bu halk oylamasından sonra hukuk tanımamazlık ortaya çıkacak" şeklinde konuştu.

-"SİPARİŞLE SİVİL ANAYASA OLUR MU?"

Konuşmasında yeni anayasa hazırlıklarına da değinen Sezer, yapılan hazırlık çalışmalarının kamuoyundan gizlenmesini eleştirdi. Sezer, "Gizli kapaklı birtakım çalışmalar yapıldı. Siparişler verildiği söyleniyor. Hem sivil, hem sipariş nasıl oluyor onu da anlamış değilim. Sipariş ediyorsunuz, duruma göre para da veriyorsunuz, ondan sonra 'bu sivil ve özgürlükçü bir hazırlık olacak' diyorsunuz. Ne hazırlandığı belli değil" dedi.

-"GÜL'ÜN LAİKLİK TARİFİ, AKP'NİN TARİFİ İLE AYNI"-

Zaman zaman yeni anayasaya ilişkin basına bazı haberler sızdırıldığını hatırlatan Sezer, şunları söyledi:

"Sanırım, toplum alıştırılmaya çalışılıyor. Kanıksansın bu anayasa değişiklikleriyle ilgili gelişmeler diye düşünülüyor. O arada da Türkiye'yi başka noktalara götürecek küçük maddelerin yerleştirilmesinin hesabı yapılıyor. Örneğin, laiklik yeniden tarif edilmeye kalkılıyor. Laikliğin yeniden tarif edildiğini bir yerde gördük. AK Parti'nin programında ve seçim beyannamesinde. Oysa laikliğin tarifi çok yalın; din ve hükümet işlerinin birbirine karıştırılmaması. Sayın Gül, cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Meclis'te yaptığı konuşmada bir laiklik tarifi yaptı. O laiklik tarifi de tıpatıp, AK Parti'nin seçim beyannamesindeki laiklik tarifi. Şimdi onu Anayasa'ya yerleştirmeye çalışıyorlar. Tarafsız kalacağı sözünü veren sayın Gül, ilk konuşmasında ilk tarifini AK Parti beyannamesinden alarak, çok da tarafsız kalınamayacağını göstermiş oldu. Bu da kaygılarımızı artıyor." (ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title