DSP Lideri Sezer: "Davanın Selameti Açısından İstifa Etmeleri Uygun Olurdu"
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, "Parti Kapatılmasıyla İlgili İddianamede Başbakan'a ve Bazı Bakanlara Siyasi Yasak İsteniyor. Bu Durumda Avrupa'nın Hangi Ülkesinde O Başbakan, O Bakan Görevinde Kalmaya Devam Eder? Davanın Selameti Açısından İstifa Etmeleri Uygun Olurdu" Dedi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AKP'nin Türkiye'yi gerdiğini, Türkiye'yi bu aşamaya getirmeye de kimsenin hakkı olmadığını belirtirken, "Parti kapatılmasıyla ilgili iddianamede Başbakan'a ve bazı bakanlara siyasi yasak isteniyor. Bu durumda Avrupa'nın hangi ülkesinde o başbakan, o bakan görevinde kalmaya devam eder? Davanın selameti açısından istifa etmeleri uygun olurdu" dedi.
Bir dizi temas için DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayyibe Gülek, DSP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ile birlikte Brüksel'de bulunan DSP lideri Sezer, Alman Friedrich-Ebert Vakfı'nda "Türkiye'deki mevcut siyasi durum" konulu bir konuşma yaptı.
Türkiye'de, ülkenin iç ve dış sorunlarını çözmekte başarısız olan iktidarın, puan toplamak hevesiyle, gündemi türban konusuna kilitlediğini anlatan Sezer, "Belki de "bu konu çözümsüz kalsın, oy toplamaya devam edelim' anlayışı var. Bu son derece tehlikeli bir yaklaşım. Aslında başörtüsü nedeniyle üniversitelerde okuyamayanların oranı yüzde 1. Tersinden bakarsanız ekonomi gibi diğer nedenlerle okuyamayanların oranı yüzde 99" diye konuştu.
Sezer, türbanla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bulunduğuna dikkat çektiği konuşmasında, "O yüzden konunun üstüne üstüne giderek toplumu gerginleştirmenin gereği yok'' dedi. Kendisinin, türbanla ilgili Anayasa değişikliği çalışması yapılırken, liderlerle görüştüğünü ve kutuplaşmanın durdurulmasını istediğini ancak istediği karşılığı bulamadığını anlatan Sezer, "Eğer o günkü girişimimiz karşılık bulsaydı, belki bugün bu noktaya gelinmezdi" görüşünü dile getirdi.
-"PARTİ KAPATILMASINDAN MEMNUN DEĞİLİZ"
Sezer, DSP'nin parti kapatılmasından hiçbir zaman memnuniyet duyacak bir yaklaşımda olmadığını kaydetti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Laikliğin savunucusuyum'' sözlerini anımsatarak, "O halde bunu kanıtlayıp toplumda gerilimi düşürecek şekilde hareket etmeli" dedi. Sezer şöyle konuştu:
"Ne yazık ki bu aşamaya gelinmiş olmasını hiç doğru bulmuyoruz. Aslolan, siyasetçiler olarak Türkiye'nin geleceğini karartmayacak duruş içinde olmaktır. Madem Brüksel'de, demokrasiyi içine sindirmiş insanlarla birlikteyiz, Türkiye'yi bu aşamaya getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Parti kapatılmasıyla ilgili iddianamede Başbakan'a, bazı bakanlara siyasi yasak isteniyor. Bu durumda Avrupa'nın hangi ülkesinde o başbakan, bakan görevinde kalmaya devam eder? Davanın selameti açısından istifa etmeleri uygun olurdu." (ANKA)
(AS/ZG)