Haberler

DSP Lideri Sezer, Cumhurbaşkanı Seçimini Değerlendirdi

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın Seçiminde Olduğu Gibi Cumhurbaşkanı Seçiminde de Uzlaşı ve Diyaloğa Dayalı Bir Aday Belirlenmesi Gerektiğini Belirterek, Abdullah Gül'ün Tekrar Aday Olması Durumunda Destek Vermeyeceklerini Söyledi. Sezer, Başbakan Erdoğan'ın 'Milletin İradesini Bir Kenara Koyamayız' Sözlerini İse, "Başbakan'ın Dünkü Sözlerini Biraz da Abdullah Gül'ü K...

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın seçiminde olduğu gibi cumhurbaşkanı seçiminde de uzlaşı ve diyaloğa dayalı bir aday belirlenmesi gerektiğini belirterek, Abdullah Gül'ün tekrar aday olması durumunda destek vermeyeceklerini söyledi. Sezer, Başbakan Erdoğan'ın 'Milletin iradesini bir kenara koyamayız' sözlerini ise, "Başbakan'ın dünkü sözlerini biraz da Abdullah Gül'ü kırmadan ikna için söylenmiş sözler olarak değerlendiriyorum. Biraz onun gönlünü hoş tutarak,

biraz da tabana selam" şeklinde değerlendirdi.

DSP Genel Başkanı Sezer, DSP Parti Okulu'nun üç günlük 'Liderlik Eğitim Programı'na katılan üniversiteli öğrencilerin sertifika törenine katıldı. Sezer, burada gençlere seslendiği konuşmasında, 12 Eylül 1980 sonrasında siyasette ciddi bir yozlaşma ve kirlenme olduğunu belirtti. Gençlerin de bu dönemden itibaren siyasetten dışlandığını söyleyen Sezer, bunun da sadece gençlere değil, Türkiye'nin demokratik gelişmesi ve geleceğine yapılmış bir haksızlık olduğunu kaydetti. Sezer, "Bu kirlenmişliğin ve

yozlaşmanın altında acaba gençlerin siyaset dışına itilmesini bir gerekçe olarak görmek gerekmez mi?" diye konuştu.

Gençlerin siyasette sadece fizik güce dayanan bayrak asma ve afiş yapıştırarak yer almalarının doğru olmadığını ifade eden Sezer, gençlerin artık daha etkin olarak siyasette yer almalarının önünün açılması gerektiğini dile getirdi. Sezer, "Gençliği olmayan partilerin, grupların gelişmesi mümkün değildir. Gençliğinden yararlanmayan ülkelerin gelişmesi de mümkün değildir" diye konuştu.

Konuşmasında güncel gelişmelere de değinen Sezer, iki partili önceki Meclis yapısının beklentilerin aksine istikrar değil sorun ürettiğini, ancak şimdi daha çok partinin Meclis'te temsil edildiğini belirterek, Meclis'teki 13 DSP'li milletvekilinin 130 kişi gibi çalışacağını söyledi. Meclis Başkanı'nın uzlaşıyla seçilmesi gerektiğini, toplumun içine sinen bir kişinin Meclis Başkanı olması gerektiğini dile getirdiklerini ve öyle de olduğunu belirten Sezer, şunları kaydetti:

"Köksal Toptan Cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu alarak Meclis Başkanı oldu ve toplum rahatladı. Cumhurbaşkanı seçimini de uzlaşı ve diyalogla, toplumu germeden gerçekleştirmek lazım. Toplumun büyük kesiminin benimsediği, tarafsızlığından şüphe edilmeyen bir cumhurbaşkanının seçilmesi gerekiyor. Abdullah Gül'ün adaylığı gerginliğe neden olmuştu. Öyle umuyorum ki, AK Parti aynı dayatmayla karşımıza gelmez. Meclis başkanı seçiminde olduğu gibi bir tavır gösterir. Biz de destek veririz. Ama benzer bir

dayatma ile cumhuriyetin temel değerlerini içine sindirememiş bir adayla karşımıza gelirse, biz de buna karşı oluruz. Meclis Başkanı uygun bir adaydı ve biz de destekledik. Ama uygun olmayan bir adayda en net şekilde karşı çıktığımızı ortaya koyarız."

Başbakan Erdoğan'ın seçim günü cumhurbaşkanı adayını uzlaşmayla seçeceğine yönelik sözünü tutmasını beklediklerini ifade eden Sezer, "Çünkü Türkiye'nin günlük siyasi çıkar hesaplarının çıkmaya ihtiyacı var" dedi. Sezer, bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın dün Meclis Başkanı'nın seçiminin ardından, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak 'Milletimizin iradesini bir kenara koyamayız' şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Sezer, "Aksine davranana kadar, seçim günü partisinin balkonunda yaptığı konuşmaya

uyacağına inanmak istiyorum. Bunun aksi bir davranışta bulunursa sadece bizi değil toplumu da karşısında bulur. Sayın Gül, 'Meydanların sesini görmezden gelemem' demişti. Ama başka meydanlar da vardı. Seçim meydanlarına değer vermek gerekir diyorlar. Ama bu seçim, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinin referandumu değildi. Milletvekili ve Başbakan seçimiydi. Eğer Abdullah Gül böyle diyorsa, Başbakan'a ve partisine haksızlık ediyor. Başbakan'ın dünkü sözlerini biraz da Abdullah Gül'ü kırmadan ikna için

söylenmiş sözler olarak değerlendiriyorum. Biraz onun gönlünü hoş tutarak, biraz da tabana selam. Köksal Toptan benzeri bir aday ortaya koyacaklarına inanıyorum" şeklinde konuştu.

Sezer ayrıca, parlamento dışından bir adayın son derece rahatlatıcı olacağı görüşünü de yineleyerek, eğer siyasi çoğunluğa sahip olsalardı, cumhurbaşkanı adayının Yılmaz Büyükerşen olacağını söyledi. Sezer, konuşmasının ardından gençlere sertifikalarını verdi ve gençlerden de büyük alkış aldı.

(MÜG-MAY-NÇ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title