Haberler

Diyarbakır'da Genelkurmay Başkanlığı'na Suç Duyurusu

Diyarbakır Barosu ile İnsan Hakları Derneği ve Mazlum-der Şubeleri, Genelkurmay Başkanlığı Hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na Suç Duyurusunda Bulundu.

Diyarbakır Barosu ile İnsan Hakları Derneği ve Mazlum-Der şubeleri, Genelkurmay Başkanlığı hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Genelkurmay Başkanlığı'nın, "Ne Mutlu Türk'üm demeyen, düşmanımızdır ve düşmanımız kalacaktır" cümlesinin ne anlama geldiğini açıklaması gerektiğini belirterek, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Genelkurmay Başkanlığı'nın bu söylemiyle Türkiye'de bölücülük yaptığını iddia etti.

Diyarbakır Barosu'nda yapılan basın toplantısında konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Genelkurmay Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirerek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Türk olmayan vatandaşları, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin düşmanı mıdır?, Genelkurmay Başkanlığı'nın düşmanı mıdır? Bunu açıklamaları gerekiyor. Bu tabir, TSK bakımından düşman kavramını da başka bir boyuta getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Türk olmayan Kürt vatandaşlarını ve diğer

vatandaşlarını da derin bir şekilde yaralamıştır ve kırılmayı da derinleştirmiştir. TSK ve Genelkurmay Başkanlığı, bu söylemiyle Türkiye'de bölücülük yapmaktadır. Bunun başka bir tanımı da yoktur. Bu tanım, açıkça bölücülüktür. Ayrıca, hükümete başka bir çağrımız vardır. Hükümet, parlamentodaki çoğunluğuyla darbe tehdidine karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yargı yetkisini kabul etmelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi, insanlığa karşı suçları cezalandırmaktadır. Bu yargı yetkisinin kabul edilmesi, bu

süreçte çok önemli ve anlamlı olacaktır. Hükümet, parlamentodaki çoğunluğuyla bugüne kadar yapmadığı ve sürekli ertelediği, meclise getirmediği bu yargı yetkisini kabul etmelidir. Darbe tehdidine karşı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, darbe ile ilgili olarak kafasından bu düşünceleri geçirenlere karşı uluslararası ceza mahkemesinin her yurttaş bakımından büyük güvence olduğunu da hatırlatmalıdır. Hükümetin bunu yapmaması bakımından hiçbir mazereti yoktur. Derhal, bu yargı güvencesini herkes bakımından

kabul etmelidir" diye konuştu.

Sivil toplum heyeti, Anayasayı ihlal (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 309. madde), yasama organına karşı suç (TCK 311. madde), adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK 288. madde), halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama (TCK 216. madde), ayırımcılık (TCK 122. madde) suçlarından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

(ME-EST-GS-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title