Haberler

Dha Yurt Bülteni - 9

Başbakan Yıldırım: Şeytan taşlamaktan vakit kaldıkça muazzam eserler yaptık (2)

"YENİ SINIRLARI KANLA ÇİZMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Başbakan Binali Yıldırım, Gaziantep programının ardından gittiği Kilis'te, Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap etti. Havadan ve karadan önlem alınan kente beraberinde Başbakan Yardımcıları Veysi Kaynak ve Mehmet Şimşek ile birlikte gelen Başbakan Yıldırım, binlerce kişinin toplandığı meydandaki platformda Kilislilere, Suriyelilere yaptıkları ev sahipliğinden dolayı teşekkür ederek başladı.

FIRAT KALKANI İLE İNLERİNE GİRDİK

Kilis'in sahabeler, alimler, evliyalar ve kahramanların şehri olduğunu aynı zamanda peygambere kucak açan Medineliler gibi ensar şehir olduğunu belirtti. Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye'de başarılı bir operasyon yapılarak Kilis'e düşen roket ve bombaların etkisiz hale getirildiğini anlatan Yıldırım, "Kahraman ordumuz buradan, Kilis'ten girdi inlerine kadar, onları kovaladı. Fırat Kalkanı operasyonuyla Kilis'e atılan roketler, bombaları etkisiz hale getirdik. Bu vesileyle bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize hayırlı, uzun ömür diliyorum. Kahraman ordumuzun başarıyla tamamladığı Fırat Kalkanı operasyonu milletimiz için, Kilis'imiz için tam bir zaferdir. Bu vesileyle askerimizi, güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum" dedi.

"TÜRKİYE VE ÇEVRESİNDE OLAĞANÜSTÜ OLAYLAR OLUYOR"

Tarihi günlerden geçildiğini, Türkiye ve çevresinde olağanüstü olaylar yaşandığını ve sınırların kanla çizilmek istendiğini dile getiren Yıldırım, şöyle dedi:

"Türkiye'de ve Türkiye'nin çevresinde olağanüstü olaylar oluyor. Gerçekten, tarihi günler yaşıyoruz. Birileri devletleriyle, örgütleriyle, coğrafyamızı kana buluyor, yeni sınırları kanla çizmeye çalışıyorlar. Oyun büyük, tezgah büyük, oyun acımasız. Bu oyunları kuranlar kendilerine en büyük engeli de Türkiye olarak görüyorlar. Mazlumlara, yoksullara, gariplere kol kanat geren Türkiye'nin devre dışı kalması için ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye'yi saf dışı bıraksalar zulümlerini daha rahat yapacak, daha da artıracaklar. Türkiye'yi bir geriletebilseler kanlı oyunlarını daha kolay oynayacaklar."

"SURİYE'DE YAŞANAN İNSANLIK, SAVAŞ SUÇUDUR"

İdlib'de yaşanan kimyasal saldırıyı da hatırlatarak kınayan Yıldırım, "Daha 2 gün önce Suriye'de bir seferde yüzü aşkın insanı katlettiler. Yarısı çocuk. Gözleri açık, yüzleri gülümseyen hiçbir şeyden haberi olmayan bu sabilere yaptıkları bir insanlık suçudur, bir savaş suçudur. 'Dünya, 5'ten büyüktür' diyemeyenler sus pus oldu" dedi.

Böyle önemli günlerden geçilirken referanduma 10 gün kaldığını anlatan Yıldırım, yapılacak halk oylaması ile Anayasa değişikliği yapılacağını ifade ederek, şöyle dedi:

"Kilisliler, 10 gün sonra 16 Nisan'da bir oylama yapacağız. Bu oylamayla anayasada değişiklik yapıyoruz. Bugüne kadar Anayasa'da 18 kere değişiklik yaptık. Bir çoğunu fark etmediniz ama bu neden önemli? Bu çok önemli, çünkü bu değişiklikle beraber Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçiyor. Bu sistemin özelliği, artık anayasa değişikliğiyle beraber yapılacak 2019'daki ilk seçimde Türkiye'yi gelecek 5 yıl için kim yönetecek, kim hükümet olacak siz sandıkta karar veriyorsunuz. Öyle, seçim olsun, milletvekillerini seçelim, Ankara'ya gitsinler, orada ne oluyor, ne bitiyor, zaman geçiyor hükümet kurulmuyor, Türkiye kaybediyor, krizlere giriyor, zarar ediyoruz. Bu artık bitiyor. Artık patron sizsiniz, mühür sizde, karar sizde. Böylece seçim bittiği an o akşam hükümet belli. Türkiye'yi yönetecek olan belli oluyor. Dolayısıyla Türkiye her zaman daha güçlü olacak. Sadece dönem dönem güçlü iktidarlar olmayacak, sürekli iktidar olacak. Kulağımız rahat olacak, kriz oldu mu, ekonomi bozuldu mu, terör azdı mı bunlarla vakit geçirmeyeceğiz. Enerjimizi, gücümüzü Kilis'in kalkınmasına, Türkiye'nin kalkınmasına harcayacağız. Sandıktan çıkan her 'evet' oyu mazlumun yüzünü güldürürken, zalimin yüzünü de düşürecektir inşallah."

"KİLİS'İN KİRVESİYİM"

Başbakan Yıldırım konuşmasında Kilis'in kirvesi olduğunu hatırlatarak referandum için destek isteyerek, "Ben aynı zamanda Kilis'in kirvesiyim. Unutmayın kirvenizim. Kirvenizi sahip çıkmaya var mısınız? Kilis bizim her zaman yanımız da oldu. Yüzde 80'le Cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesine 'evet' dediniz. Şimdi yüzde 80'i yüzde 90'a çıkarmaya hazır mısınız?" diye sordu.

"FARKLI DİLDEKİ KASETLER, TEZGAH ALTINDA SATILIYORDU"

Kilis'in bir mozaik olduğunu; Türk, Kürt ve Arapların bir arada yaşadığını ve bunun bir zenginlik olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, şiirdeki gibi bir ağaç gibi tek ve hür, orman gibi kardeşçe yaşanıldığına değinerek şöyle dedi:

"Kilis'teki vahdet, Kilis'teki birlik, Türkiye'nin bir örneğidir. Her türlü kavimcilik, ayrımcılık ayak altına alınmıştır. İşte o şehrin adresi de Kilis'tir. Kilis, hoşgörü şehridir, Kilis ensar şehirdir. 80 milyonun kardeşliğine sahip çıkan şehrin adı Kilis'tir. Sizler, asırlar öncesinden gelen değerlerle, bir asra yaklaşan cumhuriyetle aynı şekilde barışıksınız. Kimileri devlet adına yanlış yapsalar bile asla devletinize küsmediniz, gücenmediniz. Vesayet odaklarının dayatmalarına üzüldünüz, öfkelendiniz ama devletinize asla sitem etmediniz. Kilis, acıların eski Türkiye'nin acılarını en çok siz yaşadınız. Eski Türkiye anlayışının yasaklarının olduğu o günleri en iyi siz bilirsiniz. Ana sütü gibi helal o dilinizi bile konuşamadınız. Türküler, şarkılar yasaktı, anaların çocuklarıyla konuşmaları yasaktı. Eski Türkiye'de farklı dilde müzik kasetleri silah gibi, uyuşturucu gibi tezgah altında satılırdı. Hamdolsun bunların hepsi bitti, tarih oldu. Ak Parti kadroları milletin adamı partimizin kurucu genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları 'bu iş artık böyle gitmez. Biz 80 milyon biriz, beraberiz, kardeşiz, birlikte Türkiye'yiz' diyerek yola çıktık. Alevi, Sünni, Arap, Kürt, Türk hepimiz bu ülkede ev sahibiyiz. Her vatandaşımız başımızın tacı dedik. Ak Parti Türkiye'yi karanlıklardan aydınlığa taşıyan büyük değişimin, kutlu yürüyüşün mimarı oldu. Allah nasip etti, sizler destek oldunuz. Türkiye'yi hayal bile edilemeyecek başarılara taşıdık, çok büyük hizmetler getirdik. Biz, hizmet etmekten yorulmayız. Çünkü gücümüzü sizden alıyoruz, Kilis'ten alıyoruz. 780 bin kilometre kare vatan toprağının her karışının hakkını, hukukunu bugüne kadar koruduk. Ayrıştıran değil, birleştiren olduk, 80 milyonu kardeş gördük. Her ilimize, her ilçemize, her köyümüze hizmet götürdük. Türkiye'yi, bir Türkiye değil 3 Türkiye yaptık."

"YALAN DOLANLA DEĞİL, ÇALIŞIP TER DÖKEREK İKTİDAR OLUNUR"

Başbakan Yıldırım, konuşmasının son bölümünde 'hayır' kampanyası yürüten CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Yalan, dolan ile iktidar olunamayacağını belirten Başbakan Yıldırım, CHP liderine yönelik şu eleştirilerde bulundu:

"Bazıları 'hayır' diyor, 'hayır' kampanyası yapıyor. 'Hayır' kampanyasını kim yapıyor; PKK, DEAŞ; FETÖ. 15 Temmuz alçak darbe girişimini yaptılar, akılları başlarına gelmemiş tekrar meydanlarda 'hayır' kampanyası yapıyorlar. Kilis, 15 Temmuz'da bu meydanda cevabı verdiniz, şimdi 16 Nisan'da tekrar derslerini vermeye hazır mısınız? Şimdi, Atatürk'ün partisi CHP'nin hali pek parlak değil. Onlar da takılmış bu 'hayır'cıların arkasına, nere gittikleri belli değil. Kardeşim, her gittiğin yerde yeni bir şey uyduruyor. Bugün de bir yerde demiş ki; '16 Nisan'da 'evet' verirseniz bütün tarlalarınız arazilerinizi Recep Tayyip Erdoğan el koyacak.' Allah, Allah, inanıyor musunuz? Bu ne biçim şey. İnsanlarla siz dalga mı geçiyorsunuz? Bu milletin bir şey anlamadığını mı sanıyorsun? Kahvecilere gidiyor, 'kahveleriniz kapanacak ha. sakın evet demeyin' diyor. Taksicilere gidiyor; 'ruhsatlarınız, hatlarınız iptal olacak aman 'evet' demeyin' diyor. Muhtarlarla bir araya geliyor 'muhtarlıklar kapanacak' diyor. İnanıyor musunuz? Bu kadar yalan, dolan olur mu kardeşim. Sen bu milleti bir şeyden anlamaz mı zannediyorsun. Bırak bunları biraz çalış. Yalan, dolanla iktidar olunmaz, çalışmakla olunur tek dökmekle olur."

"NE TEK ADAMI KARDEŞİM"

"Onun için bu 10 günü dolu dolu geçireceğiz. Biz diyoruz ki; Türkiye büyüsün, onlar diyor ki küçük olsun, bizim olsun. Biz diyoruz ki daha güçlü bir Türkiye olsun, onlar diyor ki Türkiye yerinde saysın. Biz diyoruz ki istikrar kalıcı hale gelsin bu hayalleri kuruyoruz, 2023 hedeflerini ve daha sonrasının hazırlığını yapıyoruz Türkiye'nin, onlar ise bugünkü geldiği noktayı bile görmekten acizler. Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 94 yıl oldu, başka ülkelere bakın 5 senede bir iktidar değişiyor. Bizde ise 94 senede tam 65 hükümet gelmiş geçmiş. 1,5 sene bile değil, nasıl çalışacağız, nasıl iş yapacağız, projeleri nasıl bitireceğiz. Zırt pırt iktidar değişikliği olursa, durmadan seçim olursa, yazın seçim, kışın seçim olursa geçim için ne zaman vakit bulacağız. 16 Nisan bunun için önemli. Seçimi yapacaksınız 5 yıl sen sağ ben selamet. Kulağınız rahat, biz de işimize gücümüze bakacağız. İktidarı siz seçiyorsunuz. Patron millet. Milletin dediği olur. Şimdi diyor ki 'tek adam.' Ne tek adamı kardeşim. Patron millet olursa, tek adam olur mu? Verdiniz oyları seçtiniz 5 sene sonra beğenmediğiniz al aşağı edersiniz. Beğendiniz bir 5 sene daha seçiyorsunuz. Çok iyi gidiyor, üçüncü sefer yine seçelim yok. İki dönem. Bitti. İşte böyle. Padişahlık mı bu? Tek adam olur mu? Milletin ayağına gideceksin, hizmet yaparsan karşılığını görürsün, yapmazsan biletini keser. İşi gücü yalan, dolan, korkutma, tehdit. Gençler siyasete hazır mısınız? Kılıçdaroğlu 'olmaz, gençler siyasette olmasın' diyor."

Türkiye'nin kısa süreli hükümetler nedeniyle iş yapamadığını ve Ak Parti iktidarıyla yarım kalan işlerin tamamlandığını anlatan Yıldırım, "İyi ki son 15 sene Ak Parti geldi bu yarım kalan işleri, başlamamış işleri hep ele aldık. Allah'a şükür bir Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık. Daha güzel olacak, yarınımız bugünümüzden daha güzel olacak. Hiç merak etmeyin. İstikrar ve güçlü iktidar kalıcı hale gelecek. Yeni sistemde kaybeden kayıt dışı, siyaset dışı olacak. Yeni idare sistemde çeteler olmayacak, yeni sistemde sıfır sorumlulukla yüzde yüz yetki sahibi olunmayacak. Böylece Türkiye zaman kaybetmeyecek, bölgesinde daha güçlü hale gelecek. Sadece Türkiye'deki sorunları değil; Suriye'deki, Irak'taki bölgemizdeki her türlü sorunun da üstesinden geleceğiz" diye konuştu.

Referandumda 'evet' denilmesi için kalan on günlük süreçte daha çok çalışılmasını isteyen ve Ak Parti iktidarında Kilis'e yapılan hizmetleri anlatan Başbakan Yıldırım, kente 500 yataklı yeni bir hastanenin de yapılacağı müjdesini de verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Miting alanı ve kalabalık

Meydan çevresinde alınan önlemler

Havadan helikopter ile alınan önlem

Başbakanın konvoyunun gelişi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU, Eyyüp BURUN, Metin Faruk TAMER-KİLİS-DHA)

================================

CHP Kayseri Milletvekili Arık'a bıçaklı saldırı girişimi

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ve bir grup partili, referandumda 'hayır' oyu verilmesi için Talas İlçesi'nde esnafı ziyaret ederken, alkollü olduğu ileri sürülen akvaryumcu Abdullah Ateş'in bıçaklı saldırı girişimiyle karşılaştı. Partililerin etkisiz hale getirdiği Ateş, polis tarafından gözaltına alındı.

Milletvekili Çetin Arık yanında CHP Talas İlçe yöneticileri ile bir grup partiliyle referandum kampanyası kapsamında esnaf ziyaretine çıktı. Öğle saatlerinde cadde üzerindeki işyerlerinden bir petshopa giren Arık ve partililerin 'hayırlı işler' dediği esnaf 43 yaşındaki Abdullah Ateş, CHP'lilere tepki gösterdi. Milletvekili Çetin Arık ile tartışan Abdullah Ateş, iddiaya göre göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekiline hakaret ve küfür etmeye başladı. .

CHP'liler yaptığının doğru olmadığını söyleyip buradan çıkarken, eline aldığı büyük bir bıçakla "Hepinizi öldüreceğim" diyerek saldırı girişiminde bulunan Abdullah Ateş, müdahale eden CHP'lile tarafından etkisiz hale getirildi ve polise ihbarda bulundu.

Gelen polisler Abdullah Ateş'i gözaltına aldı ve olayda kullandığı bıçağa el koydu. Milletvekili Çetin Arık ve partililer şikayetçi olarak Talas İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifade verdi. CHP heyetine saldırmaktan hakkında işlemler süren şüpheli Abdullah Ateş'in alkollü olduğu ileri sürüldü.

Kayseri Emniyet Müdürü İbrahim Kulular da olay yerine gelerek konuyla ilgili bilgi aldı. Kulular, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü söyledi.

ARIK: SALDIRILAR BİZİ YILDIRMAYACAK'

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, bu tür saldırıların kendilerini yıldıramayacağını söyledi. Arık, olayı şöyle anlattı:

"Talas ilçesindeki esnafımızı ziyaret ederken, bir akvaryumcuya girdik ve 'İyi günler, hayırlı işler' diledik. Oradaki kişi, önce Genel Başkanımız hakkında, partimiz hakkında bizlere galiz küfürler etmeye başladı, sinkaflı konuştu. Biz, kendisine bu tavrının doğru olmadığını söyleyince de tezgahından aldığı bir bıçakla 'Hepinizi keseceğim' diyerek saldırdı. O anda işyerinde 2'si kadın 5 partili arkadaşımız vardı ve onlar beni ben de onları korumaya çalıştım. O sırada dışarıdaki partili arkadaşlarımız geldi, yandaki bir esnaf da emniyete haber vermiş, polisler geldi. Saldırı olayı böyle oldu."

Toplumun bu kadar kutuplaştırılmasının doğru olmadığını belirten Çetin Arık, "Hayır diyenlerin terörist gibi gösterilmesi, PKK'nın, FETÖ'nün yanına itilmeye çalışılması, işte halkta da böyle saldırılara yol açıyor. Olay olduktan sonda valimiz aradılar, emniyet müdürümüz, ilçe emniyet müdürlüğüne geldi ve olayı yürütüyorlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

RÖP

Haber: Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ/KAYSERİ -

=================================

Akşener: MHP'nin yüzde 80'i hayır diyecek

MHP eski Milletvekili Meral Akşener Muş'ta yaptığı konuşmada, "Yüzde 12 oy alan MHP'nin yüzde 80'inin 'hayır' diyeceğini iddia ediyorum" dedi.

Referandum çalışmaları kapsamında Muş'a gelen Meral Akşener, basın toplantısında gündeme ait açıklamalarda bulundu. Bir hafta önce yapılan en son ankete göre, ülke genelinde yüzde 55 hayır, yüzde 45 evet olduğunu ifade eden Akşener, anket için kapı çalanların güç durumda olduklarını bildirdi. Eskiden anket için çalınan 10 kapıdan 8'inin açıldığını, şimdi ise 10 kapıdan 8'inin açılmadığına dikkati çeken Akşener, şunları söyledi:

"Ağır bir korku ve baskıya dayanan, buna Ak Partiye anket yapan firmalar da dahil böyle bir tespit var. Özellikle 'tarafsızım' diyenlerin çokluğu, esasında 'hayır' tercihinin olduğu, lakin ailesinin ve çocuğunun işinden olacağı korkusu sebebiyle fikrini söylemediğine dair bir kanaat var, sürprizler var. Kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 55 hayır, yüzde 45 evet. Ben hayır'ın açık ara önde olacağına inanıyorum. 7 Haziran sonuçlarıyla Adalet Kalkınma Partisi karşılaşabilir onu gözlemledik, sahada. Yüzde 12 oy almış MHP'nin bu yüzde 12'nin yüzde 80'inin hayır diyeceğini iddia ediyorum ben. Bunu dikkatle söylüyorum. Bu Meral Akşener'in peşinden yürüyen kitle için değil, diğer arkadaşlarımız da dahil. Sayın Bahçeli'nin partili cumhurbaşkanlığında inandırıcı olamadı. Birinci gerekçe sayın Cumhurbaşkanının anayasal suç işlediği ve bu anayasal suçun önüne geçilemediği kelime kelime aktarıyorum sayın Bahçeli'nin gerekçesini, bari bu suç işleme işini ortadan kaldırmak için bu suçların hukuk temeline oturtmamız gerektiği şeklinde bir gerekçe ile geldi. Onun için iddia ediyorum, yüzde 80 MHP seçmeni hayır oyu verecek."

TUTUKLANAN BENİM AVUKATIM DEĞİL

Tutuklanan Nuri Polat'ın avukatı olmadığını hatırlatan Meral Akşener bu konuda şöyle konuştu:

"Nuri Polat, benim avukatım değil, İstanbul MHP il disiplin kurulu üyesi ve başkan yardımcısı, kendisini tanıyorum, önce gözaltına alındı, sonra tutuklandı. FETÖ'cü müdür? Suçlu mudur? Suçsuz mudur? Bilemem onu hukuk görecek. Avukatım da olabilirdi, değil. Ama eğer 'avukatın tutuklandı sen suçlusu'na gidilecekse, o zaman Cumhurbaşkanının 4 yaveri FETÖ'cü çıktı, ne yapacağız şimdi? Bütün davalarımız takip eden 3 avukatım var. Eğer avukatlar üzerinden suçlanacaksak razıyım. Yeter ki o zaman aynaya bakıp orada FETÖ görmesi gerekenler de gereğini yapacaksa hay hay. Ama bu havuz medyasının artık ipin ucunu kaçırdığı, bir suçlama mekanizması. Benim 5 kuşak kan akrabalarımdan bir tane FETÖ'den atılan, hapse giren, açığa alınan kimsem yok. Benim eşim küçücük bir esnaf, onların kanka olduğu dönemde Bank Asya'nın post makinaları bayilere dağıtıldı, almayan tek bayi benim kocam. Eğer ben FETÖ'cüysem gereği yapılmalı, ben FETÖ'cüysem bana niye bakanlık teklif ettiniz? 7 Haziran seçimlerinde Davutoğlu'ndan kabul etseydim Başbakan Yardımcısıydım, kabul etmedim. Yeni sistemle seçmen iki blokta birleşir, seçilmeyince baraj altı kalınca 2002'deki gibi olur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin de kapısına kilit vurması olur."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Basın toplantısı detay

-Meral Akşener

-Akşener'in konuşması

Haber: Yusuf Özgür BÜLBÜL/ MUŞ, -

=================================

Aytun Çıray, o belge ile ilgili konuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi hakkında kullandığı "Kontrollü darbe" sözleri üzerine başlayan tartışmayla TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Üyesi Aytun Çıray'ın adı gündeme geldi. Adil Öksüz ile ilgili belgelerin kendisine e-mail üzerinden geldiğini söyleyen Aytun Çıray, bu iddiayı savcılığa ilettiğini, doğruluğunu ispat edecek kurumun kendileri olmadığını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri ile bir araya geldiği toplantıda gündemi değerlendirirken, "15 Temmuz kontrollü darbe girişimidir" ifadesini kullandı. Bu ifade üzerine yeni bir tartışma alevlendi. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamanın CHP İzmir Milletvekili ve TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu üyesi Aytun Çıray'a gelen, Adil Öksüz'ün MİT elemanı olduğu yönünde iddiayı barındıran bir e-mail olduğu konuşulmaya başlandı. Çıkan tartışmalarda adı geçen Aytun Çıray konuyla igili açıklama yaptı.

KILIÇDAROĞLU'NA BİLGİ ARZ EDEREK BELGEYİ SAVCILIĞA VERECEĞİMİ SÖYLEDİM

Söz konusu elektronik postanın kendisine, 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu üyeliğine seçildikten bir süre sonra geldiğini belirten Çıray, "Maildeki iddia şuydu; 'Adil Öksüz MİT elemanıdır devşirilmiştir. Ayrıca bu 15 Temmuz hain kalkışması bir takım kurgulara dayalıdır. İçinde şu isimler ve gazeteciler de yer almaktadır' diye bir belge geldi. Bu belge geldiğinde İzmir'deydim. O sırada genel başkanımız da İzmir'e ziyarete gelmişti. Kendisine bilgi arz ederek savcılığa vereceğimi söyledim. O da bunun doğru bir karar olduğunu söyledi. Ben bir devlet adamıyım, devletten geliyorum. Bu tür belgelerin sahte olup olmadığını ben bilemem, uzmanları bilir. Uzmanları da savcılıklardır, devletin Milli İstihbarat Teşkilatıdır, devletin güvenlik kuvvetledir. Bu tür belgeleri oraya vermek lazım, bunu yaptım" dedi.

"DEVLETİMİN, MİLLETİMİN ÇIKARINI DÜŞÜNDÜM"

Belgeyi gönderenin, komplo düzenlediğini ileri süren Çıray, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında bu belgeyi bana her kim göndermişse, zaman içinde anlıyorum ki benim üzerimden, CHP'ye ve komisyonun itibarına bir komplo düzenlenmiş. Eğer ben deneyimli bir devlet adamı olmamış olsaydım ve bu belgeyi savcılık yerine kamuoyu ile paylaşsaydım, komisyonda kullansaydım bugün Türk kamuoyu önünde sahte bir belge ile siyaset yapan, küçük düşmüş bir siyasetçi olacaktım. Hem onu yapmadım, hem de devletimin, milletimin çıkarlarını düşünerek, bunu olması gereken yere verdim. Bununla da kalmadım bir daha bu belgeyi hiç bir zaman basının önünde, onu da bırakın Hande Fırat geldiğinde komisyonda dahi kullanmadım. Devletin çıkarını düşünerek ve eğer bunu kötü niyetli birileri bana göndermişse, onların niyetine hizmet etmemek amacıyla böyle davrandım."

"ADALET BAKANI'NA SORDUM CEVAP ALAMADIM"

İddiaları tartışanlara seslenen Çıray, "Ben o komisyonda eski İçişleri Bakanı Efkan Ala geldiği zaman, kendisine bu şahsın Akıncılar Hava Üssü'ne nasıl girdiğini girdikten sonra tutuklanan bu şahsın kendisine bağlı güçler tarafından niçin bırakıldığını sorduğumda Efkan Ala, bırakanın hakim olduğunu bu sorunun Adalet Bakanı'na sorulması gerektiğini söyledi. Hem Adalet Bakanı'nı komisyona davet ettik gelmediler hem de defalarca kamuoyu önünde Adalet Bakanına çağrıda bulunarak bunu sordum fakat cevap alamadım" dedi.

ÇOK CİDDİYE ALINMAMASI GEREKİR

Tartışmayı çıkaranların referandumda 'Evet' oylarını arttırmayı amaçladığını iddia eden Çıray şöyle dedi:

"Peki bugün şimdi bu iş niçin bu kadar hararetle tartışılıyor diye sorarsanız, bu tartışmanın nedeni şudur; bütün anketler göstermektedir ki 'Hayır' oyları öndedir. Gündem değiştirerek insanlarımızın kafasını karıştırarak 'Evet'i anlatmak yerine suni gündemlerle evet oylarını arttırma çabasının bir sonucudur. Çok da ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

-Milletvekili Aytun Çıray'ın açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Timur TARLIĞ Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

=================================================

Tokat'ta FETÖ bahanesiyle dolandırıcılık girişimi

TOKAT'da kendilerini polis olarak tanıtıp telefon açtıkları kişileri, "FETÖ soruşturması yapıyoruz, adınız soruştumaya karışıtı" diyerek dolandıran 24 yaşındaki Resul T. ve 17 yaşındaki M.H.A., polis ekiplerince yakalandı.

Olay dün kent merkezindeki Esentepe Mahallesi'nde meydana geldi. Şanlıurfa'den kente gelen Resul T. ve M.H.A. isimli şüpheliler, 70 yaşındaki L.C. adlı kadını evinden arayarak kendilerini FETÖ soruşturmasını yürüten polisler olarak tanıttı. İki şüpheli, L.C.'ye, 'Emniyetten arıyoruz. FETÖ soruşturması yapıyoruz. Adınız soruşturmaya karıştı' diyerek banka hesapları ile değerli mücevherlerine savcılık talimatı ile el konulacağını, eve gelecek polislere teslim etmesi gerektiğini telkin etti. L.C. bu sırada telefonunu 70 yaşındaki kocası O.C.'ye verdi. Dolandırıcılarla irtibata geçen O.C. 3 adet burma bilezik, 3 gramse altın, 2 çeyrek altın, 2 bin 200 lira para, 40 cm altın zincir ile maddi değeri 25 bin lira olan mücevheratı bir poşete koyarak eşine teslim etti ve dışarı çıktı. Eve döndüğünde eşi L.C. eve gelen bir erkek şahsa altınların olduğu poşeti verdiğini söyledi. Şüphelenen O.C. durumu polise bildirdi. Harekete geçen Tokat İl Emniyet Müdürülüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptıkları çalışma sonucun iki şüpheli otobüsle kentten ayrılmak üzereyken terminalde yakalandı. Şüpheliler Resul T. ile M.H.A'nın üzerinde yapılan aramalarda çiftin evinden aldıkları altınlar bulundu. Şüpheliler Karşıyaka Polis Merkezindeki ifade işlemlerinin ardından adliye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Şüphelilerin görüntüsü

-Polis eşliğinde götürülüşleri

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,

=================================================

Bodrum'da açılan Çanakkale sergisine yoğun ilgi

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'ne açılan 'Çanakkale Müzesi ve Fotoğraf Sergisi' yoğun ilgi gördü. Üç günde sergiyi 1100 öğrenci gezerken, verilen mücadeleyi öğrendi.

Türk tarihin en önemli dönümlerinden Çanakkale Savaşları'nı her yaştan insana öğretmek üzere hazırlanan 'Çanakkale Müzesi ve Fotoğraf Sergisi', Bodrum Marmara Koleji'nin ev sahipliğinde, Bodrumluların ziyaretine açıldı. Ajans 2023 ve Dünya Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından oluşturulan müzede, Çanakkale Savaşı'nda kullanılan gerçek malzemeler, döneme ait üniformalarla giydirilmiş askerler, Çanakkale'yi yansıtan yapılarla ilgili maketler ve 102 yıl öncesinin fotoğrafları, Çanakkale müzikleri eşliğinde sergilendi. Sergiyi üç günde Bodrum okullarında öğrenim gören 1100 öğrenci gezdi. Çanakkale ruhunu Bodrum'a getiren serginin son günü, Kaymakam Bekir Yılmaz ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin geçin sergiyi ziyaret etti. Bodrum Marmara Koleji Kurucu Temsilcisi Oya Sakız, Marmara Koleji Lisesi Müdürü Zafer Yaz ve Sergi Koordinatörü Suat Yılmaz, sergi hakkında bilgi verdi; açıklamalarda bulundu.

Çanakkale'de kahraman Mehmetçiğin verdiği mücadeleyi tekrar canlandıran sergide ziyaretçiler, savaşta kullanılmış silahlar, süngüler, mataralar, kıyafetler ve kişisel eşyalardan oluşan yüzlerce objeyi görme fırsatı buldu. Ayrıca Çanakkale Savaşı'na ait gerçek fotoğrafların sergilendiği müzede birebir hazırlanmış döneme ait sahra topu, keşif uçağı ve gemi maketleri, dönemin kahramanlarını yansıtan üç boyutlu askerler ise ziyaretçilerin en çok fotoğraf çektirdikleri müze parçaları arasında yer aldı.

Temsilci Oya Sakız, "Okulumuz, birlik ve beraberliğimizin sembolü olan Çanakkale mücadelemizi hatırlatmak ve o mücadelenin başta 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarını anmak üzere bu yıl bir takım etkinlikler gerçekleştirdi. Çanakkale Şehitlerini anmak için 17 Mart 2017'de gerçekleştirdiğimiz büyük bir törenin ardından Çanakkale Şehitliklerine 7. ve 11. sınıflarımızla bir ziyaret gerçekleştirdik. Şimdide Çanakkale Zaferi'nin 102. yıl etkinlikleri kapsamında tüm Bodrum halkının yararlanması için 'Çanakkale Müzesi ve Fotoğraf Sergisi' etkinliğine ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bodrum merkezinde ve çevresinde bulunan okullarımız, 03-07 Nisan 2017 tarihleri arasında müzeyi okulumuzda ücretsiz olarak ziyaret ettiler. Bu etkinlik Çanakkale'ye gidemeyenler için önemli bir fırsat oldu" dedi.

Sergi koordinatörü Suat Yılmaz ise etkinliği 2.5 yıl içerisinde 21 şehir ve 330 okulda yaklaşık 250 bin öğrenci ve vatandaşın izlediğini söyledi. Sergi yarın (cuma) sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Serginin gezilmesinden görüntü

Sergideki eserlerden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla),

===================================================

Lisede bıçaklı dehşetin yaşandığı kat kapatıldı, sınıflar üst katlara taşındı.

RİZE'nin Pazar İlçesi'nde, geçen 20 Mart'ta ders sırasında arkadaşı 16 yaşındaki Emir Taş'ı boynundan bıçaklayarak öldüren, kendini de ağır yaralayan aynı yaştaki B.K.'nın olayı meydana geldiği Pazar Fen Lisesi'nde 9/B sınıfının bulunduğu 1'inci kat eğitime kapatıldı. Buradaki sınıflar üst katlara alındı.

Rize Milli Eğitim Müdürlüğü, bıçaklı dehşetin ardından eğitime bir hafta ara verilen Pazar Fen Lisesi'nde yeni düzenlemelere gitti. Olayın olduğu 9/B sınıfının da bulunduğu 1'inci kat, öğrencilerin tedirginliklerinin sürmesi üzerine eğitime kapatılırken, buradaki sınıflar üst katlara taşındı. Öğrencilere psikolojik destek verilirken, olaydan sonra izin alan bazı öğrencilerin kayıtlarını başka okullara aldırmak için okul yönetimine başvurduğu öğrenildi.

OKUL YÖNETİMİNİN İHMALİ YOKMUŞ

Bu arada, olayla ilgili başlatılan idari soruşturmada da sona gelindi. Okul yönetimi ve öğretmenlerin ifadelerinin alındığı soruşturmada, rehberlik öğretmeninin tavır ve davranışları şüphe uyandıran B.K. ile olaydan birkaç gün önce iki kez görüştüğü belirlendi. Görüşmede B.K.'nın normal tepki verdiği ve şüphe uyandıracak bir tutum sergilemediği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre soruşturmada okul yönetiminin ihmali olmadığı görüşüne yer verildi.

KENDİNİ TESTERE KARAKTERİNİN YERİNE KOYMUŞ

Soruşturmada B.K.'nın, korku filmi serisi 'Testere' tema alınarak hazırlanan 'Testere' oyunun bağımlısı olduğu bilgisine de yer verildiği öğrenildi. B.K., bölümleri geçmek için karşısına çıkan her şeyi ve insanı testere ile kesmeye odaklı oyunun karakterine ait maskeleri takarak çektiği fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşmıştı.

NELER YAŞANDI?

Olay Pazar Fen Lisesi'nde geçen 20 Mar'ta meydana geldi. 9/B sınıfında Tarih dersi görülürken B.K., bir anda cebinden çıkardığı bıçakla ön sırada oturan arkadaşı Emir Taş'ı boynundan bıçakladı, ardından alt kata inerek bıçağı kendi boynuna sapladı. Emir Taş hastanede hayatını kaybederke, ağır yaralanan B.K. ise ilk müdahalenin ardından Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Tedavisi tamamlanan B.K. tutuklanarak Kalkandere L Tipi Cezaevine konuldu.

Haber: Muhammet KAÇAR/ PAZAR (Rize),-

===================================

Bayat çikolata zehirledi

ADANA'da arkadaşlarının ikram ettiği bayat çikolatadan yiyen 14 öğrenci zehirlendi.

Merkez Seyhan İlçesi Aydınlar Mahallesi'nde bulunan 24 Kasım Ortaokulu'nda eğitim gören bir öğrenci, sabah marketten aldığı çikolataları, sınıf arkadaşlarına dağıttı. Çikolatalardan yiyen öğrencilerden 14'ü karın ağrısı ve kusma şikayeti ile hastanelere götürüldü.

Gıda zehirlenmesi görülen öğrenciler tedavilerinin ardından taburcu edildi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü zehirlenme şikayeti üzerine soruşturma başlatılırken çocukların yediği çikolatadan incelenmek üzere örnek alındı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Okulun bahçesinden görüntü

Okulun dışından görüntü

Okulun tabelasının görüntüsü

Kırtasiye sahibinin konuşması

Çocukların konuşması

Velilerin okula gelmesi

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI ADANA,

==========================================

Hestourex 4 bin katılımcıyla kapılarını açtı

BU yıl ilk düzenlenen Dünya Sağlık Spor Kongre ve Fuarı (Hestourex), Antalya Expo Center'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun katılımıyla kapılarını açtı. Bakan Çavuşoğlu, 4 bin yabancı katılımcının yer aldığı bu buluşmayla 10 milyar liralık anlaşma sağlanmasını beklediklerini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı çatısı altında Ekonomi Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen Hestourex, 150 ülkeden 4 bin kişilik satın alma heyetinin katılımıyla kapılarını törenle açtı. Açılışa, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, belediye başkanları, turizm, sağlık ve spor dünyasının temsilcileri katıldı.

İLK AKILLI HASTANE ANTALYA'DA

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Bakan Çavuşoğlu, Antalya'da düzenlenen bu kongreyle bir ilki gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Türkiye'nin turizm, sağlık ve spor alanlarında önde gelen ülkelerden biri olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Kitlesel turizmde geçen yıl düşüş oldu. Ama bu sene tedavi ediyoruz. Hastanelerimiz donanım ve hizmet kalitesi bakımından dünyada önde geliyor. Her türlü tedavi kaliteli, maliyeti en uygun şekilde veriliyor. Sağlık turizmini geliştirmek için özel hastaneler ve devletimiz yatırımlarına devam ediyor. Türkiye'de 30 şehir hastanesi kuruyoruz. Antalya'da da 1500 yataklı şehir hastanesi kuruyoruz. Türkiye'nin ilk akıllı hastanesini Antalya'da kurduk" dedi.

5 BİN KİŞİLİK OLİMPİK YÜZME HAVUZU

Bakan Çavuşoğlu, spor turizminde de çeşitliliğin artırılması gerektiğine vurgu yaparak, "Her türlü organizasyonu yapabilecek tesislerimiz var. Antalya'ya 5 bin kişilik olimpik yüzme havuzumuzu yapıyoruz. Yapımını sürdürdüğümüz tenis kortlarıyla dünyanın en büyük tenis turnuvalarını Antalya'ya getireceğiz. Golf turizminden daha fazla faydalanmak için sahalarımızı artırıyoruz. Antalya'da hipodrom yapıyoruz ki atçılık turizmi gelsin istiyoruz" diye konuştu.

ANTALYA'YA ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI

Antalya'da bir kongre merkezi daha kurduklarını aktaran Bakan Çavuşoğlu, kolay ulaşılabilir olması için Antalya'ya 3'üncü havalimanı yapacaklarını söyledi. Yaylada doğduğu için yayla turizmine önem verdiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Antalya'ya gelen bütün yabancılar yaylamızı öğrenebilmeli" dedi.

10 MİLYARLIK ANLAŞMA BEKLENTİSİ

Bu kongre ve fuar için 4 bin kişinin alım için geldiğini anlatan Çavuşoğlu, bu buluşmayla 10 milyar liralık anlaşma sağlanmasını beklediklerini söyledi. Çavuşoğlu, "Kısa vadede 150 milyarlık bir alımın gerçekleşmesini bekliyoruz. 2 binden fazla akademisyen fuara katılıyor. Antalya'da 2017 yılında 20 uluslararası spor turnuvası yapılmasını bekliyoruz" dedi.

CNN TÜRK'E TEŞEKKÜR

Kanal D ve CNN Türk'ün kongrenin basın sponsoru olduğunu aktaran Çavuşoğlu, iki kuruma teşekkür etti. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"15 Temmuz hain darbe girişiminde medyamız çok önemli rol oynadı. Darbeyi durdurmak, cumhurbaşkanı ve başbakanımızı millete yönelik söylemlerini aktarmak için çok önemli görev üstlendi. CNN Türk bunların başındaydı. O nedenle CNN Türk darbecilerin hedefi oldu. Ama milletimiz kısa sürede bu hainlerden devletimizi, bayrağımızı kurtardığı gibi basın kuruluşlarını da bu hainlerin elinden kurtardı. Türkiye emin adımlarla yoluna devam ediyor. Türkiye gücünü dostluktan, sorunların çözümünde yana kullanacak."

KKTC'Lİ BAKAN

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise turizmde son yıllarda büyük hareketlilik yaşandığın söyledi. Küçük bir ülke olduklarını hatırlatan Ataoğlu, ülke olarak turizm ve sağlık alanında ciddi adımlar attıklarını kaydetti. Fikri Atakoğlu, spor turizminde de birçok etkinliğe ev sahibi yapabilecekleri konumda olduklarını aktardı.

FARKLI DİLLERDE SELAMLADI

Yabancı katılımcılara İngilizce hitap eden Çavuşoğlu, farklı dillerden de katılımcıları selamladı. Konuşmanın ardından Çavuşoğlu ve beraberindekiler, kongrenin açılış kurdelesini sahneden kesti. Çavuşoğlu, daha sonra kongre kapsamında stantları gezdi. Fuar 9 Nisan'a kadar açık olacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Bakan Çavuşoğlu ve protokolün görüntüsü

-Katılımcıların görüntüsü

-Sinevizyon gösterimi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşması

-Baka ve protokolün standları gezmesi

-Bakan Çevuşoğlu golf oynarken görüntü

-Standlardan görüntü

-Detaylar

Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=========================================

"Türkiye'de en çok sezaryen Tunceli'de yapılıyor"

TUNCELİ Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr Çağdaş Özdemir, Türkiye'nin en yüksek oranda sezaryen ile doğumun Tunceli'de yapıldığını ve bu oranın düşürülmesi için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Tunceli Devlet Hastanesi tarafından hastanenin toplantı salanonda düzenlenen eğitim programına katılan kadınlara gebelik konusunda çeşitli konularda eğitim veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr Çağdaş Özdemir, Türkiye genelinde en çok sezeryanla doğumun Tunceli'de gerçekleştiğini anlattı. Bu oranı düşürmek için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getiren Demir, "Türkiye'nin en yüksek sezaryen oranına sahip Tunceli'dir. İnsanların kafasında özellikle doğumla ilgili yanlış bilgiler, yanlış haberler, özellikle internetten duydukları yanlış haberlerden kaynaklı doğumla ilgili korkuları mevcuttu. Daha sonrasında fizyoterapist arkadaşımızla beraber bunun ilk aşaması olan gebe eğitimine başladık. Aslında bir kaç aşaması var. Hastaların kendi vücutlarıyla ilgili, doğumla ilgili bilgileri almaları, egzersiz hareketleri hepsini içeren bir eğitim. Şimdilik başladığımız bu gebe eğitimi ile bir kez bile buraya gelen hastalarımızda inanılmaz bir başarı yakaladık normal doğum sayısı konusunda. Öncesinde yüzde 60-80 olan doğumların sezaryen olma olasılığı yaklaşık yüzde 40'ın altına düştü. Yüzde 20'lere düştüğümüz aylarımız oluyor. Bunlar 6 ay içerisinde ulaştığımız rakamlar. Sadece hastalarımız bir kere gelerek bu aşamayı atlatıyorlar. Türkiye'nin en çok okuyanlar burada ama tam aksine en çok sezaryen olan nüfusu da burada. İnsanlar normal doğumun iyi olduğunu biliyorlar, okuyorlar ama lafalarındaki soruları atamıyorlardı, korkuları atamıyorlardı. Nüfusun yaşlı olmasına bağlı sezaryen oranlarını ne kadar düşürmeye çalışsak da tabii ki düşüremiyoruz. Çok ileri yaş popülasyonumuz var burada" dedi.

"SEZARYEN RİSKLİ AMELİYATTIR"

Sezaryenin riskli bir ameliyat olduğunu ifade eden Op. Dr. Özdemir, sezaryenle oluşabilecek komplikasyonları hastanın ömür boyu taşımak zorunda kaldığını dile getirdi. Normal doğumun fizyolojik bir olay olduğunu aktaran Dr. Özdemir, "Bunu aşmak için bir eğitimle beraber insanlar vücutlarını daha iyi tanıyorlar buna daha rahat adapte oluyorlar. Burada doğum ağrılarını azaltmaya çalışıyoruz. İnsanların daha rahat doğum yapmalarını psikolojisinin düzelmesini sağlıyoruz. Yaptığımız egzersizlerle vücut kaslarının genişlemesine, daha rahat doğuma neden oluyor" diye konuştu.

Tunceli'de evli çiftlerin genelde tek çocuk tercihi yaptıklarını anlatan Op. Dr. Özdemir, ikinci çocuk tercihinin çok az olduğunu ve kent genelinde 2016 yılına kadar doğumların ağırlıklı olarak sezaryen ile yapıldığını belirterek şöyle konuştu;

"Tunceli, Türkiye'nin en yüksek sezaryen oranına sahipti. Biz bu durumu görünce bir gebe eğitim proğramı yaparak kadınların sağlıklı bir doğum ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmesi için hastane olarak bir dizi çalışmalar yürütüyoruz. Yaptığımız gebe eğitip programlarına il genelindeki gebelerin çoğuna ulaşmaya çalışıyoruz ve katılmalarını sağlıyoruz. Son bir yıl içinde yaptığımız çalışmalar ile gebe eğitim programlarımıza katılan gebe kadınların yüzde 78'i normal doğum yaptı ve bu oran bizim için çok iyi şimdi eğitim programlarımızı arttırarak bu rakamı daha yukarılara çekmek istiyoruz. Tunceli'de yüzde 60-80 aralığında bir sezaryen oranı varmış bu primal sezaryenlerin. Şu andaki rakamlar yüzde 40 ile 20 oranına düştü. Eğitime alıp da normal doğum yapanlar yüzde 78-80 civarında."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Programdan görüntü

-Programa katılanlar

-Özdemir'in konuşması

-Özer'in konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mevlüt Çavuşoğlu Binali Yıldırım Antalya Kilis Politika Güncel Haberler

title