Dha Yurt Bülteni-9

1)BAKAN IŞIK: ÇİFT BAŞLI YAPI TEK BAŞLIYA İNDİ

MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık ağır aksak işleyen bir parlamenter sistemin olduğunu belirterek, "Bunu rejim değişikliği diye kimsenin sunmasına gerek yok. Bu bir sistem değişikliğidir. Çift başlı yapı tek başlı yapıya indi. Türkiye'ye özgü olduğu için de biz buna başkanlık değil de Cumhurbaşkanlığı sistemi diyoruz" dedi.

Kocaeli Sanayi Odası'nın meclis toplantısına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve işadamları katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Işık, Türkiye'de en büyük gücün millet olduğunu söyleyerek, " Türkiye'nin kendi iddiasını sürdürmesi, geleceğe güvenle bakabilmesi için güçlü bir demokrasiye, güçlü bir ekonomiye ve güçlü bir orduya ekmek ve su kadar ihtiyacı var. Güçlü demokrasiye sahip olmalıyız başka bir çıkarı yok. Demokrasinin güçlü olması demek herşeyin 'ben böyle istiyorum böyle olacak' gibi algılanması değil, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini sağlamak. Geçtiğimiz dönemde şu konjonktürde bazı ülkeler için yüzyılda bir yaşanır. Böyle bir konjonktürde Türkiye yönetimde istikrarı sağlamak zorunda. Şimdi TBMM'de bugün ikinci tur oylamalara başlayacağımız anayasa değişikliğinin en temel değişikliği budur. Türkiye artık yönetimde istikrarı doğrudan sağlamak durumunda. Hele hele 367 garabeti ortaya çıktıktan sonra burada siyaset yapmak durumunda değilim ama bazı şeyleri de söylemek durumundayım. Siz milletten oy almış parlamentoda 363 milletvekili ile temsil edilen bir partinin cumhurbaşkanını seçmesine müsaade etmeyeceksiniz. 363 milletvekilinin katıldığı oturuma kendi milletvekillerinizi katmayacaksınız ve anayasa mahkemesine gideceksiniz ve anayasa mahkemesi siyasi gerekçelerle destek verecek ve Türkiye de sistemi kilitleyeceksiniz. Şimdi de bugün gelip şikayetçi olacaksınız. Ağır aksak işleyen bir parlamenter sistem vardı. Bunu da en iyi bilenler sanayiciler. Bunun bir tek çıkışı vardı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı halka bir takım vaatler verecek, halka bazı sözler verecek, kampanya yapacak. Seçildikten sonra da verilen sözleri yerine getirmek için gayret edecek. İcranın içerisinde olmama gibi bir şansı var mı?"

ÇİFT BAŞLI YAPI TEK BAŞLI YAPIYA İNDİ

Işık yürütmeyi doğrudan halkın seçeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Şuanki anayasamızda Cumhurbaşkanı o kadar yetkilidir ki, size çok samimi bir şey ifade edeyim sayın Cumhurbaşkanımız bunu kendisi için istiyor olsa söyleyecek tek şey 'Bu anayasaya dokunmayın' dır. Çok büyük etkisi var ama hiçbir sorumluluğu yok. Vatana ihanetin dışında cumhurbaşkanı yargılanamaz. Bu yönetimde çift başlılığı oluşturdu. Bir tarafta parlamenter sistemde varolması gereken başbakanlık, diğer tarafta halkın seçtiği cumhurbaşkanı. Bugün ikinci tur oylamasını yapacağımız anayasa değişikliği ile yürütmeyi doğrudan halk tarafından seçilecek. Yaptığımız iş yürütmenin yani icranın doğrudan halk tarafından seçilmesini sağlamak. Bir daha da yürütmenin hızını azaltacak ve yönetimde istikrara yönelik oluşacak sıkıntıları ortadan kaldırmaktır. Şimdi bunu yapıyoruz. Bunu rejim değişikliği diye kimsenin sunmasına gerek yok. Bu bir sistem değişikliğidir. Çift başlı yapı tek başlı yapıya indi. Dünyada örneği de yok değil. Bugün ABD'den Güney Kore'ye ülkelerin uyguladığı sistemde bu sistem. Türkiye'ye özgü olduğu için de biz buna başkanlık değil de Cumhurbaşkanlığı sistemi diyoruz. Bugün ikinci tur oylamayı yapacağız, 330'un üzerinde desteği rahatlıkla alacak ve milletimize gidecek. Yaptığımız işi milletimiz beğenirse sandıkta oyunu verir ve sistem yürür gider. Beğenmezse bunu reddeder. Her iki halde de bizim üzerimize düşen görev milletimizin sözünü harfiyen uygulamaktır. Demokrasi dışı hiçbir harekete hiç kimsenin tevessül etmemesi lazım"

TSK'NIN GÜÇLÜ OLMASI BİZİM İÇİN BİR MECBURİYE

Silahlı Kuvvetlerin güçlü olmasına değinen Işık, şu açıklamada bulundu:

"Silahlı Kuvvetleriniz yeterli oranda güçlü değilse kendi ülke ve bölgenizin çıkarını sağlamanız mümkün olmaz. Ekonomik olarak dev olmasına rağmen yeterli askerlik gücü olmayan, bölgesel olaylarda rol almayan pek çok ülkeyi sayabiliriz. TSK'nın güçlü olması bizim için bir seçenek veya bir tercih değil, bir mecburiyettir. 15 Temmuz TSK'nın bir takım zaaflarımızı ortaya koymamıza neden oldu. Bir ordunun generallerinin yarısı darbeye teşebbüs etmişse bir kişiye veya ondan önceki genelkurmaylarına fatura edilebilecek bir durum değil. Burada bir takım sistemik zaaflarımız var ki bu hainler bu peygamber ocağı dediğimiz ülkemizin savunmasından, güvenliğinden sorumlu güzide kurumu ele geçirmeye çalışmazlardı. Bir taraftan TSK üzerindeki gereksiz yükleri alıyoruz. Hastanesi var, pastanesi var, fabrikası var, tersanesi, dikim evi var. Herşeyi ile uğraşan genelkurmay var. TSK'nın üzerindeki gereksiz yükleri alıyoruz. Demokratik ülkede savunma bakanlığının yapması gerekenleri Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı'nın yapması gereken işleri Sağlık Bakanlığı'na, TSK'yı askerin eğitimine ve Türkiye'nin savunmasına ve geleceğe yönelik çalışmaları yapmasını sağlıyoruz. Bazıları TSK'nın zayıflatılması diye sunmaya çalışıyor, buna asla katılmayız. Tersaneler Genel Müdürlüğü, Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü kurduk. Hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devrettik. Dünyaya örnek bir sağlık sistemini sağlık bakanlığımız oluşturdu. GATA'yı sağlık bilimleri Üniversitesi'ne verdik. Askeri doktor alıp okutmaya devam edeceğiz"

Işık savunma sanayinde tesis güvenlik belgesi ve şahıs güvenlik belgesinin önemli bir sorun olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu:

"Savunma sanayinde maalesef tesis güvenlik belgesi, şahıs güvenlik belgesi önemli bir sorun. Hatta bizde öyle bir yapılanma olmuş ki silah üretmeyin üretecekseniz de Türkiye'ye satmayın. Şimdi bugün ilk defa açıklıyorum. Bizim hafif silahta ve mühimmatta üretim izni verirken yüzde 100 ihracat kısıtlaması koyuyoruz. Yani üretebilirsin ama Türkiye'nin içine satamazsın. Bunu yüzde yüz ihraç etmek zorundasın. Türkiye'nin ihtiyacını dışarıdan alacaksın. Bu uygulamayı kaldırıyoruz. Silah üretirsin Türkiye'de ihalelere giriş yasağını kaldırıyoruz. Mühimmatta da Türkiye'deki ihalelere giriş yasağını tamamen kaldırıyoruz. Neyi sağlayacağız. Güvenlik kuvvetlerimizin silah ihtiyacı var Türkiye'deki firma giremiyor. Mühimmat ihtiyacı var bu engelini kaldırıyoruz. Tesis ve şahıs güvenlik belgesi için prosedürü çok azaltıyoruz. Bu alan güvenlik alanı. Ama sırat köprüsünden geçer gibi prosedür de bu çağda gerekli değil. Bu alana girmek isteyen arkadaşlarımız rahatlıkla bu alana yatırım yapacaklar"

Bakan Fikri Işık daha sonra Kayseri'deki patlamada şehit olan Raşit Yücel'in Körfez İlçesi'nde oturan ailesini ziyaret ederek, başsağlığı dileğinde bulundu.

Görüntü Dökümü

----------------------

Bakanın açıklamaları

(Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Orhan UZUN

===============================================

İZMİR'DE AYNI AİLEDEN 4 KİŞİYİ ÖLDÜREN ŞÜPHELİ İNTİHAR ETTİ - EK

2)ŞEMSİYEYLE GELMİŞ

İzmir'in Buca İlçesi'nde, Hüseyin Tiryaki'yi yol kenarında, eşi Fadime Tiryaki, annesi Aysel Aslan ile Behiye Aslan'ı da evlerinde katleden Hakan Kılıç'ın, görüntüleri ortaya çıktı. Hüseyin Tiryaki'yi öldüren Hakan Kılıç, sağanak yağmur altında şemsiyesiyle gelip, aynı zamanda kendisini kamufle ederek apartmana girdi. Görüntülere göre saat 09.18'de apartmana giren Hakan Kılıç, içeride yaklaşık yarım saat kalıp korkunç cinayetleri işledikten sonra, hiçbir şey olmamış gibi soğukkanlılıkla evden ayrıldı. Yine şemsiye kullanan katil, bu kez hızlı adımlarla yolun karşısına geçip kayboldu.

DÜĞÜNE DESTEK VEREN BABASIYLA TARTIŞMIŞ

Korkunç cinayetin ardındaki sır perdesi ise Murtaza Kılıç'ın anlattıklarıyla aydınlandı. Emekli matematik öğretmeni olan Murtaza Kılıç'ın eşini bir yıl önce kaybeden Aysel Aslan'la evlilik hazırlıkları yaptığı öğrenildi. Murtaza Kılıç'ın üç ay önce evlenen Hüseyin Tiryaki'ye de bankadan 40 bin TL'ye yakın para çekip yardımda bulunduğu anlaşıldı. Bunları öğrenen Hakan Kılıç'ın babasıyla tartıştığı ve aralarının da bir süredir açık olduğu tespit edildi. Annesinin ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşayan Hakan Kılıç'ın cinayetleri de bu nedenle işlediği üzerinde durduğu ifade edildi. Bu arada cinayetin işlendiği evin kapısı da savcılık talimatıyla mühürlendi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Katilin güvenlik kamerası görüntüleri

Evin önünden yapılan anonslar

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

=============================================

3)GAZİANTEP'TE İŞLENEN CİNAYETİN 4 ŞÜPHELİSİ CERABLUS'TA YAKALANDI

GAZİANTEP'te geçen pazar günü başına ateş edilerek öldürülen Suriyeli 36 yaşındaki Muhammed Elmahri cinayetiyle ilgili Suriye uyruklu 4 şüpheli, Karkamış İlçesi'ne komşu Cerablus kentinde yakalandı.

Akyol Mahallesi'nde Suriyeli Muhammed ve İbrahim Karaca kardeşlerin işlettiği eğlence yerine geçen pazar günü gelen Muhammed Elmahri, iddiaya göre haraç istedi. Karaca kardeşlerin olumsuz yanıt vermesi üzerine çıkan kavgada, kim tarafından ateşlendiği bilinmeyen tabancadan çıkan kurşunların başına isabet ettiği Elmahri öldü. Suriyeli kardeşler Muhammed ve İbrahim Karaca, Mustafa İbrahim ve İbrahim Handan'ın yardımıyla cesedi hafif ticari araca koyarak Güneykent Mahallesinde yol kenarında boş bir araziye attı.

150 GÜVENLİK KAMERASI İZLENDİ

Elmahri'nin cesedinin bulunması ardından harekete geçen Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Bürosu ekipleri, cesedin bulunduğu çevredeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Olay yerinde görünen hafif ticari araçtan şüphelenen ekipler 150 farklı güvenlik kamerası kaydını inceleyerek şüphelileri tespit etti. Şüphelilerden Karca kardeşlerin işlettiği eğlence mekanına operasyon düzenleyen polisler, şüphelilerin kaçtığını belirledi.

CERABLUS'TA YAKALANDILAR

Karaca kardeşler ve kendilerine yardım ettikleri belirlenen Mustafa İbrahim ve İbrahim Handan'ın Suriye'ye kaçacağı bilgisini alan polisler, sınır kapısında görevli askerlerle irtibata geçerek şüphelilerin bilgilerini verdi. Şüphelilerin Karkamış İlçesi'nden sınırı geçerek Gaziantep'in Karkamış İlçesi'ne komşu Suriye'nin Cerablus kentine geçtikleri saptandı. Şüpheliler, Fırat Kalkanı Harekatı için Cerablus'ta bulunan Türk askerlerinin kimlik kontrolünde yakalanarak polise teslim edildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde ifadeleri alınan 4 şüpheli işlemlerinin tamamlanmasının ardından Şehitkamil Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili 1 kişinin de arandığı belirtilen cinayetle ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Zanlıların hastaneye getirilmesi

Zanlıların polis aracından indirilmesi

Zanlıların araçlara konulması

Hastane önündeki kalabalık

Araçların hareketi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Ahmet ÖZER -GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 108 MB

=====================================================

MUCİZE KURTULUŞ

4)YIKILAN ASIRLIK EVİN ENKAZINDAN SON ANDA KURTULDU

MUĞLA'nın Milas ilçesinde, atıl durumdaki iki katlı tarihi bir ev büyük bir gürültüyle yıkıldı. Bu sırada tesadüfen olay yerinden geçen motosikletli bir polis ile yıkılan evin enkazı yolun karşısındaki başka bir binaya da zarar verdi. O anlar, güvenlik kameraları tarafından görüntülendi.

Hisarbaşı Mahallesi, Tabakhane Caddesi'ndeki, iki katlı, cumbalı, bir süredir atıl durumdaki bir asırlık tarihi geçmişe sahip kağir ev, bugün saat 12.30 sıralarında büyük bir gürültüyle yıkıldı. Yıkılan evin molozları dar olan sokağın karşısındaki başka bir evde de madde hasara neden oldu. Olay anında tesadüfen olay yerinden geçen motosikletli bir trafik polisi ile karşıdaki binada yaşayan 66 yaşındaki Ayten Özkan, şans eseri yara almadan kurtuldu. Trafik polisini son anda binanın yıkıldığını farkedip, motosikletinin gazına yüklenerek canını kurtarması Milas Esnaf ve sanatkarlar Odası'nın güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Yıkılan binanın karnşısındaki evde yaşayan Ayten Özkan, "Olay anında evimin penceresinin önünde oturuyordum. Bir anda yolur karşısındaki ev üzerimize doğru yıkıldı. Percerenin demir korkulukları olmasaydı. Belki şimdi yaralanmış olacaktım" dedi. Binanı tehlike arz ettiğinin bugüne kadar bilindiğini belirten Özkan, "Daha önce muhtara, belediyeye başvurduk. Ancak, özel mülk olduğu için

binaya bir şey yapamayacaklarını söylediler. Mal sahibiyle görüşülüp, gerekli tedsidler alınabilirdi. Yazık değil mi bize? Binanın etrafında sadece demir korkuluklarla ufak bir önlem alınmıştı. Yıllardan beri korkarak evimize girip, çıkıyoruz. Ne zaman üzerimeze yıkılacak diye bekliyorduk.

Yıllardan beri bu ev böyle boş duruyordu. Arka tarafındaki binada oturanlar vardı. Onlarda yıkılacağından kortukları için bir kaç ay önce taşınmışlardı" dedi.

Milas Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat olay yerine gelerek bilgi aldı, evi zarar gören Ayten Özkan'ı ziyaret edip, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Evin yıkılma anından göüvenlik kamerası görüntüsü

-Son anda kurtularn motosikletli polisin güevinlik kamerası görüntüsü

-Evi zarar gören Ayten Özkan ile röp.

-Yıkılan ev ve karşısındaki zarar gören binanın görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Oktay ÇAYIRLI / MİLAS (Muğla),

======================================================

5)OTOMOBİLİ BULUNDU, KENDİSİ KAYIP

DENİZLİ'nin Acıpayam İlçesi Çakır Mahallesi'ndeki Dalaman Çayı'nda otomobili çamura saplanmış halde bulunan 74 yaşındaki Mehmet Ali Acar'dan 2 gündür haber alınamıyor. Yakınları Acar için kayıp başvurusunda bulununca, hem çayda hem de çevrede arama çalışması başlatıldı.

Acıpayam İlçesi'nin Çakır Mahallesi'nde yaşayan evli ve 9 çocuk babası Mehmet Ali Acar'a ait havuç yüklü 20 SA 742 plakalı otomobil, dün (salı) Örenyolu Kavaklıdere Mevkii'nde çamura saplanmış halde bulundu. Ancak kendisinden haber alınamadı. Bunun üzerine yakınları, jandarmaya kayıp başvurusunda bulundu. Acar'ın geçen pazartesi günü evden çıktığını söyleyen yakınları, havuç toplamak için ayrıldığını belirtti. Acar'ın tarlasından topladığı havuçları çay kenarında yıkadıktan sonra otomobiline yüklediği, ardından bir daha haber alınamdığı belirtildi. Olayın jandarmaya bildirilmesi üzerine başlatılan arama kurtarma çalışması sürüyor. Çalışmalara AFAD, AKUT, Muğla Emniyet Müdürlüğü Sualtı Ekibi ile vatandaşlar da destek veriyor. Acar'ın Dalaman Çayı'na düşebileceği ihtimali üzerine sualtı ekibi jet-ski ile Dalaman Çayı üzerinde, dalgıç polislerle de su altında kontrollerini sürdürüyor. Bölgedeki vatandaşların da çalışmalara destek vermesiyle yaklaşık 100 kişilik ekip, bölgeyi tarıyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Jetsinin çayda arama yapması

Jandarma ve arama kurtarma ekiplerinden görüntü

Jetsiden görüntü

Vatandaşlardan ve çaydan görüntü

Dalğıçların çay kenarında yürümesi

Haberle ilgili anons

Kayıp Mehmet Ali Acar'ın fotoğrafı

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

=================================================

6)GÖKÇEADA'DA METROPOLİT KİRİLİOS İÇİN İSİM AYİNİ DÜZENLENDİ

ÇANAKKALE'nin Gökçeada İlçe merkezindeki Panayiya Kilisesi'nde, Gökçeada Metropoliti Kirilios Durganis için isim ayin töreni düzenlendi.Gökçeada Metropoliti Kirilios Durganis için düzenlenen isim ayini törenine; Yunanistan Dış İşleri Bakan Yardımcısı Terens Kuik, Yunanistan'ın İstanbul Başkonsolosu Evangelos Sekeris, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve çok sayıda Rum vatandaş katıldı. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Gökçeada Metropoliti Kirilios Durganis'in isim ayin törenini yönetti. Saat 09.00'da başlayan ayin, 1 saat süren duaların ardından sona erdi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Merkez kilisesindeki ayinden görüntü

-Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Vural BOZOK / GÖKÇEADA,

================================================

7)MANİSA'DAN 9 MİLLETVEKİLİNE 'HAYIR' MEKTUBU

EĞİTİM- Sen üyeleri, Manisa'nın AK Parti, MHP ve CHP'li 9 milletvekiline anayasa değişikliği oylamasında 'hayır' oyu kullanmaları için mektup gönderdi. Manisa'da Eğitim Sen üyeleri, PTT Müdürlüğü önünde toplanarak, TBMM'deki anayasa değişikliği oylamalarında Manisa milletvekillerinin 'hayır' oyu kullanmaları için mektup gönderdi. Eğitim Sen Manisa Temsilcisi Metin Demirel, AK Partili, MHP ve CHP'li 9 milletvekiline, "hayır" demeleri için çağrı yaptı.

Açıklamaya katılan Eğitim Sen üyeleri ellerinde 'hayır' yazılı pankartlar taşıdı. Mektupları gönderdikten sonra PTT önünde açıklama yapan Demirel, yapılmak istenen değişikliğin parlamenter sistemi yok edeceğini söyledi. Manisa'nın tüm milletvekillerine seslenen Demirel, "Biz oylamada hayır oyu kullanmaları için mektup gönderdik. Yapılmak istenen değişiklikle güçler ayrılığı ilkesi tamamen yok sayılacak, tek parti devleti inşa edilecektir. Bir ülkenin geleceği tek bir kişiye bağlanamaz. Ülkemizin geleceğinin teminatı kendisine sınırsız güç isteyenler değildir. Korkmayın hayır deyin" diye konuştu.

Açıklamanın ardından sendika üyeleri dağıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Sendika üyelerinin mektup göndermesi

PTT önünde genel görüntü

PTT önünde Metin Demirel'in basın açıklaması

(Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

================================================

8)TUNCELİ MÜFTÜLÜĞÜ'NDEN SURİYE'YE 3 TIR YARDIM

TUNCELİ Müftü Vekili Mehmet Şen, Suriye'nin Halep kentinden kaçarak kurtulan mülteciler için Tunceli'de başlatılan kampanya çerçevesinde toplanan 3 TIR ve 1 kamyon dolusu yardım malzemesinin Suriye'nin İdlip kentine gönderildiğini söyledi. Tunceli Müftü Vekili Mehmet Şen, Tunceli'de Suriye halkı için ilk kez yapılan yardım kampanyası ile 3 TIR ve bir kamyon dolusu yardım malzemesinin toplandığın söyledi. Toplanan yardımların Suriye'nin İdlip kentine ulaştırıldığını belirten Şen, "Tunceli Müftülüğü öncülüğünde, Tunceli Valiliği ve Tunceli Belediyesi'nin büyük katkılarıyla il genelinde düzenlediğimiz 'Halepte İnsanlık Ölmesin' yardım kampanyası Tunceli'de bir ilk olmuştur. Kardeş Suriye halkı ve Halep'te zor günler geçirdikten sonra İdilip'teki çadır kente yerleştirilen Suriyeliler için Tunceli müftülüğü olarak bir yardım kampanyası başlattık. Tunceli halkının büyük fedakarlıkları ile 3 TIR ve 1 Kamyon dolusu Gıda ve giyecek ve diğer yardım malzemeleri toplandı. Suriye halkı için Tunceli'de ilk kez böyle bir yardım kampanyası düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığımızı'n Türkiye genelindeki Helep'te İnsanlık ölmesin yardım kampanyasını Tunceli Müftülüğü olarak öncülük ederek Tunceli genelinde biz de yardım kampanyası başlattık. Halep'teki Müslüman kardeşlerimiz için Tunceli halkı büyük fedakarlık göstermiş ve toplanan yardım malzemeleri kardeş Müslüman Suriye halkına ulaştırılmıştır. Bizat Tunceli Müftülüğü görevlileri yardım TIR'ları ile mülteci kamplarına kadar giderek yardımların dağıtımına şahit olmuş ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını bizzat yerinde görmüş ve izlenimlerini sizlere de aktaracaklardır. Tunceli halkına bu yardımseverlik duyguları için çok teşekkür ediyoruz" dedi.

Daha sonra Tunceli Müftülüğü görevlileri, İdilip'deki mültecilerin kaldığı çadır kente götürülen yardımların dağıtımı ve orada yaşanan durum ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Müftü açıklama yaparken

-Açıklamadan detaylar

-Yardım TIR'larıyla giden görevlilerin izlenimlerini anlatması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

================================================

9)TURİZMCİLER, ANTALYA'DAKİ 'HOTEL EQUİPMENT'TA BULUŞTU

ANTALYA'da turizm sektörünün en önemli fuarlarından Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı (Hotel Equipment) 28'inci kez açıldı. 311 firmanın stant açtığı fuara, 35 ülkeden ziyaretçi ve alım heyetleri katıldı.

Antalya EXPO Center'da ANFAŞ Fuarcılık tarafından 28'incisi gerçekleştirilen Hotel Equipment, 18-21 Ocak tarihleri arasında düzenleniyor. Fuarın açılışına Vali Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ANFAŞ Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak ve turizm sektörü temsilcileri katıldı.

Fuara ilişkin bilgi veren ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer, 311 firma ve 35 ülkeden katılımcıyla bu yıl fuarın daha büyük önem arz ettiğini vurguladı. Özer, bu yıl fuara katılım sağlayan yeni ülkeleri İran, Umman, Suudi Arabistan, Bulgaristan, Romanya, Fransa Kosova, Polonya, KKTC, Makedonya, Azerbaycan, Arnavutluk, Dubai ve Tunus olarak sıraladı. Antalya'da yaşanan bazı olumsuzluklar nedeniyle turizm ve bağlı sektörlerin zor bir dönem yaşadığını belirten Özer, "Herşeye rağmen fuarlarımızı iptal etmeyip inadına devam ettirerek hedeflerimize ulaşmak için biraz önce saydığımız ülkeleri de ekleyerek fuarımızı büyütmeye çalıştık" diye konuştu.

OTEL LOBİSİNDEN 40 BİN METREKAREYE

Çeyrek asır önce bir otel lobisinde başlayan, bugün 40 bin metrekare salonlara taşınan ve Türk turizmi açısından önemli bir fuar olduğunu anlatan Vali Karaloğlu, "Dünyanın konjonktürel olarak yaşadığı bir bunalım sürecinden geçiyoruz. Sadece Antalya değil, dünyanın birçok ülkesi turizmde sıkıntı yaşıyor ama dünyanın bu buhrandan çıkmasının yolu da turizm. Çünkü turizm barışın sembolüdür ve dünya milletlerini birbirine yaklaştıran, ilişkileri güçlendiren turizm sektörüdür. İnsanlar farklı ülkelere daha çok seyahat etmeli ve dost olmalı. Dünyanın bugünkü sıkıntılı döneminden çıkması için inadına turizm denilmelidir" dedi.

ÖLÜ SEZONDA FUAR VE KONGRE TURİZMİ

Hotel Ekipmanları Fuarı'nın sektörün en son geldiği noktayı görme, sektördeki yenilikleri keşfetme açısından önemli olduğunu belirten Vali Karaloğlu, yeni ürünler, işbirlikleri ve inovatif ürünlerin burada yakalanması için turizm ve konaklama sektörü açısından önemli olduğunu söyledi. Antalya'nın dünyanın en önemli turizm destinasyonu ve en çok yatağı barındıran kaliteli otellerin bulunduğu şehirlerinden biri olduğuna dikkat çeken Vali Karaloğlu, "İnsanlara 'Neden Antalya' sorusunun cevabını da bulmamız lazım. Sadece sahil ve oteller olmamalı. Fuar ve kongre turizmi de olmalıdır. Ölü sezon denilen kış aylarını fuar ve kongre turizmiyle güçlendirebiliriz" diye konuştu.

BU SENE DAHA İYİ OLACAK

Ülkemizin bugünlerde en çok ihtiyacı olan etkinliklerin böylesi fuarlar olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise "Bu senenin geçen seneden daha iyi olacağı düşüncesindeyim. 2016 zor bir seneydi, buna rağmen 6.5 milyon turist ağırladık. Bu sorunlar başka ülkelerde yaşansaydı bırakın 6.5 milyonu, 6 turisti bile zor bulurlardı. Hükümetimizin uçak ve diğer destekleriyle geç de olsa toparlanma süreci yaşadık. Bu fuara 40'lar civarı bir rakamla başladığımızı hatırlıyorum. Bugün 300'ün üzerinde markanın katıldığı bir fuardan bahsediyoruz ve artık ANFAŞ'ın salonlarına sığmıyor. ANFAŞ da kapalı mekan kapasitesini yüzde 100, 20 binden 40 bin metrekareye çıkardı. Açık alanla düşünüldüğünde 60 bin ve inşallah ANFAŞ'ı 80 bin m2'lere yükseltmek için çalışıyoruz ve bunu da başaracağız" dedi.

MEVSİMSELLİK SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ FUARLAR

Antalya'nın yurtiçi ve yurtdışından misafirin ağırlandığı Türkiye'nin en önemli şehri olduğunu vurgulayan Akdeniz Turistik Otel ve İşletmecileri Birliği Başkanı Erkan Yağcı, "ANFAŞ 28 yıldır Türkiye ve Antalya turizmine bu fuarla önemli katkılar sağlamaktadır. Bu fuarlar yapıldığı şehre tanıtım anlamında ve Antalya otelciliğinin gelişmesi adına ciddi katkı sağlamaktadır. İkincisi turizmin evrensel sorunu var ve mevsimsellik sorunu diyoruz. Mayıs- Ekim arasında yoğun bir dönem geçerken diğer aylar ise düşük sezon. Bu düşük sezonda ziyaretçi trafiği yaratılması, ekonomiye katkı sağlanması ve mevsimsellik sorununun çözülmesi açısından bu fuarları çok önemsiyoruz" dedi.

Hotel Ekipmanları Fuarı'nın bütün turizm sektörü için oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran, "İnşallah bu fuar döneminde çok güzel işbirliği anlaşmaları imzalanır. POYD olarak tüm yöneticilerimizin, üyelerimiz ve çalışanlarımızın buraya katılması için çağrıda bulunduk" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer konuşması

Etem Hakan Duran (POYD Başkanı) konuşması

Erkan Yağcı'nın konuşması

Menderes Türel'in konuşması

Vali Münir Karaloğlu konuşması

Fuar alanın dan standlardan detay görüntüler

308 MB /// 09.40"

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

==================================================

Fikri Işık Türkiye Antalya Suriye Politika Güncel Haberler