Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 6

Çanakkale'de yolcu otobüsü devrildi: Yaralılar varÇanakkale'nin Biga ilçesinde bir yolcu otobüsü, henüz belirlenemeyen bir nedenle devrildi.

Çanakkale'de yolcu otobüsü devrildi: Yaralılar var

Çanakkale'nin Biga ilçesinde bir yolcu otobüsü, henüz belirlenemeyen bir nedenle devrildi. Kazada çok sayıda yolcunun yaralandığı öğrenildi. Olay yerine çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi sevk edildi.

İLK GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR
GENİŞ HABERİ GEÇİLECEK

ÇANAKKALE,

==================

Pembe renge bürünen Tuz Gölü'ne yoğun ilgi

Türkiye'nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, suyun içinde yaşayan algler ve bakteriler nedeniyle pembe renge büründü. Dunaliella salma isimli alg ile halo bakteriler nedeniyle pembeye bürünen göl yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Konya, Ankara ve Aksaray sınırları içinde bulunan ve kapalı havza özelliği taşıyan Tuz Gölü, Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamanın yanında doğal güzelliğiyle de dikkat çekiyor. İlkbahar ve yaz aylarında göçmen kuşlara ev sahipliği yapan göl, çoğunlukla flamingoların konaklayıp kuluçkaladığı yer olması nedeniyle de halk tarafından 'flamingo cenneti' olarak biliniyor.
Gölün Aksaray ile Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesi sınırlarındaki bölümü ise yerli ve yabancı turistlere ziyaret olanağı sağlıyor. Ziyaretçiler gölün sığ olması nedeniyle çıplak ayakla suyun içinde gezme olanağı buluyor.
BEYAZ VE PEMBE BİR ARADA
Algler, sıcaklığın ve tuzluluğun arttığı yaz dönemlerinde kırmızı renkli beta-karoten madde üreterek güneş ışınlarının zararlı etkilerinden kendisini koruyor. Yine bu dönemde halo bakteriler ise fazla ürediği için gölün rengi pembe veya kırmızı renge bürünüyor. Sıcaklık azalınca veya yağmurlu dönem başlayınca göl tekrar eski haline kavuşuyor.
Gölün pembe rengini alması ise yerli ve yabancı turistin ilgi odağı oldu. Özellikle Ankara- Aksaray karayolunda seyir halinde olan vatandaşlar, gölün rengini görerek yakından bakmak için göle uğruyor. Gölün bu değişimini herkesin görmesi gerektiğini ifade eden Hakan Çilesin, "İstanbul'dan gelirken yoldan geçerken gördük. Manzara güzel, çok hoşumuza gitti. Renginin değiştiğini haberlerde görmüştüm; ama şu an daha yakından gördüm. Turistlerin ilgisi yoğun. Herkesin görmesi gereken bir yer" diye konuştu.
Derya Cavit de "Ankara'dan İskenderun'a gidiyoruz. Gölü pembe görünce dikkatimizi çekti. Çok güzel. "dedi.
Şifalı olduğu düşüncesiyle çıplak bir şekilde tuzlu suyun üzerine yatan Mustafa Şahiner ise "Ankara'dan gelirken, göldeki pembeliği görünce durduk. Gölün bu şekilde olduğunu ilk defa gördüm. Çünkü sürekli Ankara'dan Niğde'ye gidiyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------
-Pembeye dönüşen Tuz Gölü'nün havadan görüntüsü
-Pembe suların içerisinde dolaşan turistlerden görüntüler
-Suyun içinde yatan ziyaretçi
-Havadan detaylar
-Derya Cavit röp
-Hakan Çilesin röp
-Mustafa Şahiner röp
-Detaylar

Haber-Kamera: İsmail AKKAYA – Hasan DÖNMEZ/AKSARAY,)

==================

Muhtar diplomaya doymuyor

Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Köseler köyünde yaşayan, evli ve 2 çocuk babası Muhtar Mesut Çakmakçı (41), 2015 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin 4 yıllık Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Ardından 2 yıllık Açık Öğretim Fakültesi Adalet Bölümü'ne başlayan Çakmakçı, bu bölümden 2017 yılında mezun olarak 2'nci üniversiteyi bitirdi. Şu anda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olan Çakmakçı, amacının bilgi ve birikimle köy halkına kaliteli hizmet vermek olduğunu söyledi.
Ezine ilçesine 18 kilometre uzaklıktaki 55 haneli 145 kişinin yaşadığı Köseler köyünde 30 Mart 2014 yılında muhtar seçilen Mesut Çakmakçı, diplomaya doymuyor. 1994 yılında liseden mezun olan Mesut Çakmakçı, o dönemde girdiği üniversite sınavlarında Açık Öğretim Fakültesi'ni kazandı. Vatani görevi için askere giden ve ardından evlenen muhtar Mesut Çakmakçı, kazandığı Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü yarıda bırakmak zorunda kaldı. Çakmakçı, 2011 yılında üniversiteye dönüş affından yararlanıp Açık Öğretim Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. 2015 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi'nden mezun oldu. Ardından Açık Öğretim Fakültesi Adalet Bölümü'ne başlayan Çakmakçı bu bölümden 2017 yılında mezun olarak 2'nci üniversiteyi bitirdi. Muhtar Mesut Çakmakçı 2017 yılında aynı zamanda onur belgesi de aldı.
'AMACIM KÖY HALKINA KALİTELİ HİZMET VERMEK'
Muhtar Mesut Çakmakçı, 3'üncü üniversitesi olan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde Sosyal Hizmetler Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olduğunu söyledi. Amacının bilgi ve birikimiyle köyüne kaliteli hizmet vermek olduğunu belirten Çakmakçı, şunları söyledi:
"Yaşımızın ilerlemesinden dolayı bu saatten sonra bizim memur olarak görev yapmamız mümkün değil. İlk üniversitem olan Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimini yarıda bıraktım. 2014 yılında muhtar seçilince kendimi geliştirmek, devletimize ve köyümüze faydalı olmak için 10 yıl aradan sonra yarıda bıraktığım Kamu Yönetimi bölümüne aftan yararlanarak geri döndüm. 3 yıl içinde mezun oldum. Ardından sınavsız ikinci üniversite hakkından yararlandım. 2 yıllık Adalet bölümünü bitirdim; kanunları daha iyi anlayabilmek, insanımızı, devletimize daha faydalı olabilmek adına. 2017 yılında Sosyal Hizmetler bölümüne başladım. 2019 yılında bu bölümü de bitirecektim ama seçim çalışmaları, köyümüzün altyapı çalışmaları nedeniyle 4 dersten kaldık. Seneye inşallah 3'üncü diplomamızı almak nasip olacak."
'4'ÜNCÜ ÜNİVERSİTEYİ OKUMAK GİBİ BİR DÜŞÜNCEM VAR'
Sosyal Hizmetler bölümünden mezun olduktan sonra 4'üncü üniversiteyi de okumak gibi bir düşüncesi olduğunu kaydeden Çakmakçı, "Hayvancılıkla uğraşıyorum. Aynı zamanda muhtarlık görevini de yürütüyorum. İkisinin yanında öğrencilik yapmak biraz zor oluyor. Ailemle de ilgilenmek istiyorum. Şuanda 4'üncü üniversiteyi okumak gibi bir düşüncem var. Ama bunu zaman gösterecek" dedi.
'GÖREVİMİZ İNSANLARIN İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRMAK'
Üniversite mezunu bir muhtar olarak diplomanın kendisine büyük faydası olduğunu da sözlerine ekleyen Çakmakçı, "Öncelikle insanları daha iyi anlayabiliyorsun. Ufkun, bilgi hazinen genişliyor. Her konuda bilgi sahibi olabiliyorsun. En çok faydasını insan ilşkilerinde gördüm. Şimdiye kadar ki bu görevlerde bazı şeyleri değiştirdik diyebiliriz. Bizim görevimiz insanların işlerini zorlaştırmak değil, insanların işlerini kolaylaştırmak" diye konuştu.
Köy muhtarlığında bir evrak işini halleden Ali Öztürk ise 2 üniversite bitiren muhtar Mesut Çakmakçı'dan memnun olduklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
-Köseler köyü muhtarlığı ve muhtar Mesut Çakmakçı'dan genel ve detay görüntü.
-Muhtarlık işlerinden ve vatandaşların işlerinin yapılmasından görüntü.
-2 diploma sahibi muhtar Mesut Çakmakçı'dan genel ve detay görüntü.
-Diplomalardan ve onur belgesinden görüntü.
-Muhtar Mesut Çakmakçı ile röp.
-Ali Öztürk ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

===================

Güneş tutulmasında kör oldu, hayata sporla tutundu

Bursa'da, 1999 yılındaki Gölcük depreminden 6 gün önce yaşanan güneş tutulmasını çıplak gözle izlerken göz retinasında meydana gelen yırtıkla görme yetisini kaybeden Ahmet Yılmaz (30), 7 yılda 10 operasyon geçirirken, 5 kez görmeye başlayıp yeniden kör oldu. Tamamen görme yetisini kaybeden Yılmaz, Eskişehir'e taşındıktan sonra hayata sporla tutunurken, kurduğu spor kulübünde kendi gibi görme engellileri bir araya getirdi.
Eskişehir'de yaşayan görme engelli Adnan Yıldız, Bursa'da 1999 Gölcük depreminden 6 gün önce güneş tutulmasını çıplak gözle izlerken göz retinasında meydana gelen yırtıkla görme yetisini kaybetti. Yaklaşık 7 yıl boyunca 10'a yakın ameliyata giren Yıldız, tedavilerden bir sonuç alamadı ve 5 kez görmeye başlayıp yeniden kör oldu. Kurduğu spor kulübüyle görme engellileri bir araya getiren Yıldız, hayata da sporla tutundu. Görme engelinin eğitimi hayatını da etkilediğini ifade eden Yıldız, "Tutulma zamanı güneşe çıplak gözle baktım. Güneş ışınlarından gözümde retina yırtıklığı oluştu. Ailem bunu öğrendiğinde çok şaşırmıştı. Sokaktayken aniden iki gözüme birden perde indi. El yordamıyla evime ulaştım. Eve girdiğimde annemler şaşırıp kalmışlardı. Görmediğime inanamamışlardı. Sonrasında beni doktora götürdüler ve operasyona girdim. İlk operasyonda sağ gözümü kaybettim ve sol gözüm de yeterli düzeyde görüyordu. Tedavilerim 2006 yılına kadar devam etti. Bu süreçte defalarca operasyon geçirdim. Hatırladığım kadarıyla 10 tane operasyona girdim. Bu operasyonların her birinde gözümde yapılan işlemlerin ardından görüşüm giderek azaldı. Ameliyat olduktan sonra 3 ay boyunca gözlerim görüyordu fakat sonra görüşüm tekrar kayboluyordu. Son operasyondan sonra ise tamamen kör oldum. 4-5 kez görüşümü geri kazandım ve tekrar kaybettimö dedi.
Kendi gibi görme engelli bireyle bir araya gelen Adnan Yıldız, Eskişehir'e taşındıktan sonra 2 yıl önce görme engelliler için spor kulübü kurduğunu söyledi. Yıldız, "Gözlerimi kaybetmemiş olsaydım farklı bir Adnan olabilirdim. Gözlerimi kaybettikten sonra hayata, insanlara olan bakış açım da değişti. Gözlerim görmüyordu ama bu bana hiçbir zaman engel olmadı. Zorluklarla karşılaştım ama hiçbir zaman bu durumu engel olarak görmedim. Ailem de bu konuda bana çok destek oldu. Ailemin de desteğiyle görme engelimi hiçbir zaman sorun etmedim kendime ve bu bana başarı kapılarını açtı. Görme engelliler alanında spor faaliyetleri içerisinde bulundum. Atletizmde başarı elde ettim, futbolda, golbolde başarı elde ettim. Kendimi geliştirmeye devam ettim ve arkadaşlarımla birlikte spor kulübü kurduk. Şu anda aktif olarak bu kulübün başkanlığını da yapıyorum ve oyuncusuyum. Bu sebeple azmim ve engelim bana fayda sağlamış olduö dedi.

Görüntü Dökümü:
----------
-Görme engellilerin antrenmanı
-Adnan Yıldız'ın konuşması
-Adnan Yıldız'dan detay görüntüler
-Adnan Yıldız'ın futbol antrenmanından görüntüler
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Abdullah GÜÇLÜ-Oğuzhan DEMİR/ESKİŞEHİR,-

===================

Unuttuğu cüzdanına pastane çalışanı sayesinde kavuştu

Antalya'nın Kumluca ilçesinde Gülnur Peker'in (35) çay içip ayrıldığı pastanede unuttuğu cüzdan, çalışan Mustafa Kocaemir (23) tarafından bulundu. İçinde bir miktar parayla kızının sağlık raporları bulunan cüzdanı teslim alan Gülnur Peker, Kocaemir'e teşekkür etti. İşletme sahibi ise Kocaemir'i cep telefonuyla ödüllendirdi.
Kumluca'nın Gödene Caddesi'nde dün bir pastaneye gelen Gülnur Peker, bir süre oturup çay içti. Peker ayrıldıktan sonra masayı kontrol eden pastane çalışanlarından Mustafa Kocaemir, cüzdan buldu. İçinde bir miktar para ve evrak olan cüzdanı alan Mustafa Kocaemir, kasaya teslim etti. Bir müddet beklendikten sonra sahibinin gelmemesi üzerine polise sahipsiz bir cüzdan bulunduğu haber verildi. Gelen ekipler cüzdanı alıp polis merkezine götürdü.
CÜZDANINI POLİS MERKEZİNDEN TESLİM ALDI
Bu sırada Gülnur Peker de cüzdanını kaybettiği ihbarında bulundu. Polis yaptığı incelemede cüzdanın Gülnür Peker'e ait olduğu belirlendi. Gülnür Peker'i telefonla arayan polis, cüzdanının bulunduğunu, polis merkezinden teslim alabileceğini söyledi. Merkeze gelen Gülnür Peker cüzdanını teslim aldı. Peker daha sonra cüzdanı bulan pastane çalışanı Mustafa Kocaemir ile polis merkezi önünde görüşerek, teşekkür etti.
'KIZIMIN KİMLİĞİ VE RAPORLARI VARDI'
Gülnur Peker, "Cüzdanımda 190 lira vardı. Değerli evraklarım ve en önemlisi şu anda rahatsız olan 9 yaşındaki kızım Belinay'ın kimliği ve sağlık raporları vardı. Tekrar kimlik ve rapor çıkarmam zaman alacaktı. Mustafa kardeşimin bu duyarlı davranışından dolayı kendisine ve emniyet mensuplarına teşekkür ediyorum" dedi.
Mustafa Kocaemir de "Bizim iş yerinde bu tarz unutmalar bazen oluyor. Biz de unutulan değerli ve değersiz ürünlerin sahiplerini bulmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Diğer yandan işletme sahibi Ali Argaç (49), cüzdanı bulan Mustafa Kocaemir'i teşekkür edip cep telefonuyla ödüllendirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Cüzdanı bulan Mustafa Kocaemir'in konuşması
Gülnur Peker'in cüzdanın teslim alması
Cüzdan sahibi Gülnur Peker'in konuşması
İş yeri sahibi Ali Argaç'ın çalışanı ödüllendirmesi

HABER- KAMERA: Hakan ÖZGENÇ/KUMLUCA (Antalya),

===================

- Huzur ve güven, Mardin'i turizm çekim merkezine dönüştürdü

Türkiye'nin kültür ve inanç turizminin önemli merkezlerinden Mardin, terörün bitme noktasına getirilmesiyle turizm çekim merkezi haline geldi. Huzur ve güven ortamının hakim olduğu kente gelen turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 25 artış yaşandı. Bayram tatili boyunca otellerde doluluk oranının yüzde 100'e ulaştığı Mardin'e gelen bazı ziyaretçiler ise çevre illerde konaklamak zorunda kaldı.
Camileri, medreseleri, kiliseleri, manastırları, çarşıları ve konaklarıyla binlerce yıl geçmişe sahip Mardin, turizmde yakaladığı ivmeyi bayram tatilinde de sürdürdü. Geçen yıl günübirlik gelen ziyaretçilerle 3 milyon turiste ev sahipliği yapan tarihi kentteki otel ve konaklama tesisleri bayram boyunca tam doluluk oranıyla çalıştı. Farklı etnik ve dini yapıların binlerce yıldır birlikte yaşadığı ve birçok medeniyetin izlerini bünyesinde barındıran Mardin, son yıllarda sağlan huzur ve güven ortamıyla yerli ve yabancı turistlerin gözdesi oldu. Camileri, medreseleri, kiliseleri, manastırları, çarşıları ve konaklarıyla binlerce yıl geçmişe sahip Mardin, terörün bitme noktasına getirilmesiyle turizm çekim merkezi haline geldi. Dara Antik Kenti, Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Deyrulzafaran Manastırı gibi tarihi ve kültürel mekanları turistlerin ilgiyle gezdikleri yerlerin başında yer alıyor.
'MARDİN, TURİZMDE ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR'
Mardin Turizm ve Otelciler Derneği (MARTOD) Başkanı Özgür Azad Güngör, geçen yıl 3 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladıklarını, bu yıl ise geçen yıla oranla yüzde 25 artış yaşandı söyledi. Güngör, " Mardin, turizmde altın çağını yaşıyor. Ziyaretçi sayısında yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artış var. Mardin dillerin ve dinlerin kardeşliğine damga vurmuş bir şehir. Birlikte yaşamın en güzel örneği burada yaşanıyor. Mardin'de otellerde doluluk oranımız çok iyi. Bayram tatili dolayısıyla zaten önceden rezervasyonlarımız dolmuştu. Bayram boyunca tam doluluk oranıyla çalıştık. Bölgemizde huzur ve güvenliğin sağlanması ile adeta çekim merkezi haline geldi. Bayram tatili de eklenince talep daha da yükseldi. Yapılan anketlerde her 10 kişiden 7'si Mardin'e gelmek istiyor. Bütün misafirlerimizi Mardin'de ağırlamaktan mutlu olacağız" dedi.
KASIMİYE MEDRESESİ'Nİ BAYRAM TATİLİNDE GÜNDE 5 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ
Misafirlerin ziyaret ettiği yapıların başında gelen tarihi Kasımiye Medresesi görevlisi Hazbi Bulut ise bayram tatilinin başlamasıyla yoğun bir turist hareketliliği yaşadıklarını ve bu hareketliliğin bayram sürecince devam ettiğini söyledi. Son yılların en bereketli bayramını geçirdiklerini anlatan Bulut, "Tatil boyunca günde en az 5 bin yerli ve yabancı turist ağırladık. Çoğu zaman sırayla ziyaretçilerimizi alıyor ve bazen de izdiham bile oluşuyordu. Sabah erken saatlerde başlayan ziyaretler geç saatlere kadar sürüyor. Mardin'e gelen mutlaka 800 yıllık ve içinde kardeş kanının izi olduğuna inanılan Kasımiye Medresesi'ni görmeden de gitmiyor" diye konuştu.
Bayram tatilini ilk defa geldiği Mardin'de geçirmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Melisa Çökmez, medreselerden, manastırlara camilerden kiliselere kadar birçok yapıyı gezme fırsatı bulduklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Medrese olsun, manastır olsun, eski yapılar çok güzel, tavsiye edeceğim arkadaşlarıma. Medreseleri, sokakları, çarşıları çok otantik ve güzel, ilgi çekiyor. Bizi büyüledi, çok güzel bir şehir. Özellikle geceleri çok güzel oluyor, rengi, görüntüsü, sokak ışıklandırması çok güzel. Beklentilerimizi daha fazla karşıladı, bu kadar beklemiyorduk. Umarım buradaki huzur böyle devam eder."
'EYLÜL VE EKİM AYI REZERVASYONLARIMIZ DOLDU'
Otel işletmecisi Esra Şirin de şehre gelen yerli ve yabancı turistleri Mardin misafirperverliğiyle gelenek ve görenekler çerçevesinde ağırladıklarını söyledi. Kurban Bayramı nedeniyle bir ay önce rezervasyonları aldıklarını anlatan Şirin, "Bayramdan bir ay önce rezervasyonlarımız dolmuştu. 3 aylık yaz döneminde yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle turist sayısında azalma yaşanıyordu ama bu yazın Kurban Bayramı'nın da etkisi ile Mardin bereketi yaşadı. Şimdiden Eylül ve Ekim ayı rezervasyonlarımız doldu. Bütün otellerimiz dolsun esnafımız da kazansın istiyoruz. Bayram beklentilerimizi karşıladı sadece otellerin değil Mardin esnafının çevre il ve ilçelerin de bence beklentilerini karşıladı. En önemlisi artık sezonu Nisan Mayıs, Eylül Ekim ayları değil artık sezonumuz 8 aya yayıldı. Odalarımız 15- 20 gün öncesinden doluyor. Bu hareketliliğin bir yıla yayılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Turistlerin tarihi kente olan yoğun ilgisi karşısında esnafın da yüzü güldü. Kentin tarihi yapısı ve dokusuyla zamanın canlı bir şahidi olduğunu söyleyen turistler, Mardin'i gezip görmenin bir ayrıcalık olduğuna dikkat çekiyor.

Görüntü Dökümü
------------
Mardin'den genel görüntüler
Şehir merkezinden görüntüler
Gelen turistler
Röportajlar
Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 500 MB

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çanakkale Mardin Biga Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title