Dha Yurt Bülteni 6

Pompalı tüfekle oynarken kendini vuran Zekiye öldü

Karaman'da 14 yaşındaki Zekiye Taklut, evlerinde bulunan babasına ait pompalı tüfekle oynarken kendini vurdu. Ağır yaralanan Taklut, olay yerinde hayatını kaybetti.

Olay saat 09.30 sıralarında, Larende Mahallesi 639 Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binanın 2'nci katında meydana geldi. İddiaya göre Zekiye Taklut evlerinde bulunan babasına ait av tüfeğini incelerken silah bir anda ateş aldı. Gögüs kısmından yaralanan Zekiye Taklut, kanlar içinde yere yığıldı. Silah sesi ile odaya gelen yakınları sağlık ekiplerinden yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık görevlileri Zekiye'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekipleri evde yaptıkları incelemenin ardından Zekiye Taklut'un cesedi otopsi yapılmak üzere Karaman Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

(Görüntü dökümü:

-------------------------------------

-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması

-Evden ve genel detay

-Yakınlarının ağlaması

Haber-Kamera: Muammer ŞEN/KARAMAN,)

=====================================

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Prof. Dr. Hotar rektörlük görevini teslim aldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'ne (DEÜ) atanan Prof. Dr. Nükhet Hotar devir teslim töreniyle görevine başladı. Öğrenciliğini ve akademik kariyerini tamamladığı üniversitede görev almaktan dolayı gurur duyduğunu söyleyen Prof. Dr. Hotar, "FETÖ'ye teröre sıfır toleranslıyız. Bunun dışındaki her türlü çalışmaya bilimsel özgürlük çerçevesinde destek olmaya hazırız" dedi.

Ak Parti'de uzun yıllar genel başkan yardımcılığı ve İzmir milletvekilliği görevinde bulunduktan sonra 24 Haziran seçimlerinde kendi tercihiyle milletvekili adayı olmayan Prof. Dr. Nükhet Hotar, atandığı DEÜ Rektörlüğü görevini teslim aldı. Rektörlük binasında yapılan devir teslim törenine Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve görevi teslim eden Rektör Prof. Dr. Erdal Çelik de katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin kendisi için önemine değinen Bakan Pakdemirli, "Sayın rektörümüzün atandığını duyduğumda erken saatlerde ilk arayanlardan biri bendim. Sevinçle kendisini aradım. Kendisiyle uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin benim için ayrı bir önemi var. Rahmetli babam Ekrem Pakdemirli de buranın kuruluşunda kurucu rektör yardımcısı olarak yer aldı. Çimentosunda onun da bir miktar harcı var. Bu yüzden gururluyum. Erdal Çelik Hocamız kısa bir süre görev yapmasına rağmen güzel işler başardı. Nükhet Hocamız'ın da gerçekten uçuracağına inanıyorum. Devlet tecrübesiyle üniversiteye inşallah çağ atlatacak" dedi. Görevi teslim eden Prof. Dr. Erdal Çelik, Hotar'a görevinde başarılar dileyerek, "Sancılı bir süreç geçirdik. Burada devlet mekanizmasının uygulanmasını sağladık. Üniversitemizin bir marka seviyesi var. Bu seviyeyi hocamızla birlikte daha ileri seviyelere götüreceğiz. Çünkü hocamız devleti biliyor, siyasetten geliyor. Daha güzel işlerin yapılacağına inanıyoruz" dedi.

'ÖĞRENCİSİ, AKADEMİSYENİ OLDUĞUM YERDE GÖREV ALMANIN HEYECANINI YAŞIYORUM'

Öğrenci olarak başladığı ve akademisyen olarak çalıştığı Dokuz Eylül Üniversitesi'nde görev almanın heyecanını yaşayan Prof. Dr. Nükhet Hotar, "Çok heyecanlı bir gün benim için. 1980 yılında öğrenci olarak başladığım, 1985 yılında da akademik kariyerime ilk adımı attığım üniversitemde, 2002 yılına kadar profesör oldum. Akademik kariyerimi siyasete geçtikten sonra kısa bir süre noktalamıştım. Bugün tekrar kendi üniversitemde böyle bir görev almanın onurunu, gururunu ve heyecanını yaşıyorum. Başta cumhurbaşkanımız, meclis başkanımız, vekillerimiz ve destek veren herkese teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu görevlere gelirken, çok dışarıdan tepeden görünse de çok ciddi araştırmalar yapılıyor. Daha sonra bu görevler veriliyor. Allah mahcup etmesin diyorum. Mahcup olmamak için hepimizin, üniversite ailemizin en tepeden her türlü personelin el birliğiyle tek bir hedefinin olması, üniversitemizin evrensel kurallar çerçevesinde ulusal ve uluslar arası boyutta yükseltilmesi için çalışması gerekir. Herkesin ortak hedefinin bu olması gerekir. Bu ortak hedef için ben üniversitemizin tüm kaynakları tüm imkanları ile destek olmaya hazırım. Bu yola çıkan herkese iddia ediyorum, belki de Türkiye'de tüm üniversitelerden verebileceği imkanların en üst düzeyde imkanlarını sunmaya çalışacağım. Bu bizim üniversitemizin avantajı olacak" dedi.

'HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYA BİLİMSEL ÖZGÜRLÜK ÇERÇEVESİNDE DESTEK OLMAYA HAZIRIZ'

Üniversite olarak bilimsel çalışmaları destekleyeceklerini, FETÖ ve teröre karşı ise taviz vermeyeceklerin dile getiren Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Bazı konularda hassasiyetlerimiz var. Bunlara da değinmek istiyorum. Bizim devletimizin, milletimizin ve devlet büyüklerimizin saygı noktasında geleneğimiz, göreneğimiz ve inançlarımız bizi destekliyor zaten. O noktada hepimizin bir duruşu olacağına inanıyorum. Bunun dışında tüm personel ve öğrencilerimiz için FETÖ'ye teröre sıfır toleranslıyız. Bunun dışındaki her türlü çalışmaya bilimsel özgürlük çerçevesinde destek olmaya hazırız. Burası tüm İzmir'in mekanı alacak. Benim bir özlemim de şuydu; Bir toplumsal ya da uluslar arası bir olay olduğunda ülkemizi ilgilendiren, insanların 'Bu konuda üniversite ne diyor acaba. Akademisyen dünyasından nasıl bir ses gelecek' diye merak etmesini isterdim. Böyle üniversitelerimiz var ben genelleme yapmıyorum. İşte Dokuz Eylül'ün de ses veren, ülkenin kazanımlarına katkı sağlayacak olan, yol gösterici olan, projelerle, söylemlerle öncü olmasını istiyorum. Çünkü bu üniversite hepimizin, bu öğrenciler hepimizin geleceği."

Konuşmaların ardından üniversitenin rozeti takılan Hotar, eski Rektör Prof. Dr. Çelik'e teşekkür ederek çiçek takdim etti. Çelik de cüppeyi Hotar'a verdi. Cüppesini giyen Hotar'ı ilk tebrik eden annesi Bediha Hotar oldu. Törenin ardından Hotar, Ankara'ya gideceğini belirterek rektörlükten ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Törenden görüntü

Konuşmalar

Devir teslim

Genel ve detay görüntüler

Haber: Mehmet CANDAN – Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,

==================================

Motosikletli kurtarıcılar kayalıklarda afetlere hazırlandı

Motorize Arama Kurtarma Derneği (MOKUD) ekipleri, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Ballıkayalar Tabiat Parkı'nda eğitim çalışması yaptı. MOKUD Başkanı Erkan Çekiç motosikletlerle araçların ulaşamadığı yerlere daha kolay ulaştıklarını belirterek, "Amacımız araçların ulaşamadığı yerlere daha çabuk ulaşıp, neye ihtiyaç var diye bakmak. Sağlık ekibi gibi, ilaç gibi ihtiyaçları belirlemek, orada ki yaralıların durumunu bildirmek gibi işler yapıyoruz. İlk önce biz olay yerine varıyoruz, bildiriyoruz, ona göre ekip geliyor." dedi.

MOKUD ekipleri Gebze Ballıkayalar Tabiat Parkı'nda hafta sonu eğitim kampı yaptı. Teorik eğitimlerin yanında tatbikat da gerçekleştiren ekipler, ilkyardım, gece tatbikatı, yaralı tahliyesi, kaya tırmanışı ve kayadan yaralı kurtarma eğitimleri aldı. Yaklaşık 40 kişinin katıldığı eğitimler sırasında bir kişi de kurtarıldı. 1,5 kilometre mesafede kayalarda ayağı burkularak mahsur kalan bir kişiyi kurtarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Yaşanan olaylara en hızlı şekilde ulaşabilen ekip olan Motorize Arama Kurtarma ekipleri, afet anlarında lojistik destek ve yaralılara ilk müdahale görevlerini yapıyor.

MOKUD Başkanı Erkan Çekiç, "Biz 2011 yılında 30 arkadaş bu işe gönüllü olarak arama kurtarma faaliyetlerinde eğitim almaya başladık. 2018 yılına kadar 30- 35 kadar ciddi olaylara katıldık. 2018 yılında dernek olmaya karar verdik. Dernek olduktan sonra hocalarımızla, eğitmenlerimizle bir araya geliyoruz. Bilgilerimizi tazeliyoruz. Kanyon yürüyüşünde ciddi bir olayla karşılaştık. Bir vatandaşımızın ayağı burkulmuştu, gelemiyordu. Sedyeyle onu buraya getirip ambulansa teslim ettik. Biz motosiklet üzerine kurulmuş bir ekibiz. 15 Temmuz gecesi de köprüde ve yoğunluk olan bölgelerde yaralı tahliyelerimiz oldu. Motosikletler araçların ulaşamadığı yerlere daha çabuk ulaşıyor. Bizim esas kuruluş amacımız araçların ulaşamadığı yerlere daha çabuk ulaşıp, neye ihtiyaç var diye bakmak. Sağlık ekibi gibi, ilaç gibi ihtiyaçları belirlemek, orada ki yaralıların durumunu bildirmek gibi işler yapıyoruz. İlk önce biz olay yerine varıyoruz, bildiriyoruz, ona göre ekip geliyor. Aynı zamanda da bu eğitimleri alıyoruz ki, olay yerine gittiğimiz zaman yaralıya sağlık ekipleri gelene kadar biz müdahaleyi yapıyoruz, sağlık ekiplerine direk teslim ediyoruz" dedi.

Dernek eğitmeni Kenan Sarı ise, "Ekip oluşumu yaptıktan sonra, kendi sakladığımız bir yaralıyı bulma çalışması yaptık. Onu tamamladıktan sonra dönerken kanyonda bir vakayla karılaştık. Bir vatandaşımızın ayağı burkulmuş. Her kanyon yürüyüşünden sonra temizleye temizleye, arkada kimse bırakmadan geliriz. Vatandaşımızın tahliyesini yaptık. Böylece tatbikatımız gerçek oldu. Biz önce 30 kişiyle başladık. Motorcuların ne kadar faydalı olduğunu gördük, enkaz bölgesinde bunun farkına vardık. Biz bu konuda motorcularımızı eğitmek için var gücümüzle çalışıyoruz. 30 yıllık birikimimizi motorcuların üzerinde denedikçe çok başarılı olduklarını gördük" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Dernek üyelerinin tatbikatlarından görüntüler

-Dernek başkanı erkan çekiç ile röp.

-Dernek eğitmeni Kenan sarı ile röp

-Detay

HABER: Selda Hatun TAN-KAMERA: Dinçer AKBİR/GEBZE(Kocaeli)

==================================

Down sendromlu Arzu'nun gelin olma hayali gerçekleştirildi

Karabük'ün Düzçam köyünde yaşayan ve en büyük hayali evlenmek olan down sendromlu Arzu Akkaya (37), köylülerin kendisi için düzenlediği temsili düğünde gelinlik giyip doyasıya eğlendi.

Karabük merkeze bağlı 70 haneli Düzçam köyünde annesi Azmiye Akkaya ile beraber yaşayan down sendromlu Arzu Akkaya'nın en büyük hayali gelinlik giyip evlenmekti. Köyün genç kızlarının öncülüğünde köyde yaşayanlar, Arzu'nun hayalini gerçekleştirmek için damatsız temsili düğün töreni hazırladı. Ağabeyi Turgut Akkaya'nın kuşak bağlamasının ardından dualarla evden çıkan Arzu, arka camında 'Sen bir meleksin Arzu' yazılı gelin arabasına bindi. Köy meydanına hareket eden düğün konvoyunda 'Düzçam seninle gurur duyuyor' sloganları atıldı. Gelin arabasının önü çocuklar tarafından kesildi. El sallayarak vatandaşları selamlayan Arzu, "Ben bir meleğim melek, mutluyum" dedi. Düğünde davetlilere yemek ikram edildi.

Süslenen ağaçlar altında pasta kesen, kına yakılan Arzu, çalınan şarkılarla doyasıya eğlenerek hayalinin gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadı. 2 çocuk annesi Nazmiye Akkaya çok mutlu olduğunu belirterek, "Kızım çok istiyordu. Komşularımın gelinleri, kızları, köylülerimiz de çok istedi. Allah razı olsun hepsinden. Çok ağladım, çok mutluyum. Kızım da çok mutlu oldu." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kuşak bağlanması

-Dua edilmesi

-Konvoy, düğün arabasının önünün kesilmesi

-Arzu'nun oynaması

-Pasta kesmesi ve kına

-Anne Nazmiye Akkaya'nın konuşması

Süre: (05.56) Boyutu: (658 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

==================================

Karaman Politika Güncel Haberler