Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

İskenderun'da evleri su bastıHATAY'ın İskenderun ilçesinde gece sabaha kadar süren sağanak yağış nedeniyle bir çok evi su bastı.

İskenderun'da evleri su bastı

HATAY'ın İskenderun ilçesinde gece sabaha kadar süren sağanak yağış nedeniyle bir çok evi su bastı. Gece uykudayken evini su basan vatandaşlar zor anlar yaşadı.

İskenderun'da dün saat 22.00 sıralarında başlayan sağanak yağış, yaklaşık 4 saat sürdü.

Kentin bir çok yerinde su birinkintileri oluşurken, Meydan Mahallesi'ndeki feyezan kanalı da taştı. Kanaldaki suyun taşmasıyla bir çok evi su bastı. Gece 03.00 sıralarında İtfaiye ve belediye ekipleri kepçe ile yağmur altında taşkına neden olan feyezan kanalı üzerindeki dolgu köprüyü kaldırarak suyun akış yönünü açtı. Vatandaşlar da sabaha kadar evindeki suyu dışarı atmaya çalıştı. Mahalle sakinleri dolgu köprü nedeniyle kanalın sularının mahalleye döndüğünü belirterek, tepki gösterdi. Meteoroloji yetkilileri ise İskenderun'a 24 saat içinde metrekareye 72 kilogram yağış düştüğünü açıkladı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

Gece taşan kanal üzerinde iş makinesinin çalışması

İtfaiye ve sağlık ekipleri

Köprüden ve kanaldan görüntü

Evlerin bahçeleri evler su altındaki görüntüleri

Mahalle sakinleri ile röp.

Çalışan vidanjör ve ekipler

Kaymakamlık ekiplerinin evleri dolaşıp tespit yapması

Meydan mahallesi muhtarı Ramazan Güneş'in konuşması

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDENRUN(Hatay),

=================================

Yatağan'da çevrecilerden kömür ocağına karşı eylem

MUĞLA'nın Yatağan İlçesi'ne bağlı Turgut Mahallesi'nde yaşayanlar, bölgedeki kömür ocağının yerleşim yakınındaki 5 bin yıllık antik kent Lagina ile zeytinliklere zarar verdiğini, ağaçlarının katledildiğini söyleyerek eylem yaptı.

Yatağan ilçe merkezine 14 kilometre mesafedeki Turgut Mahallesi'nde yaşayanlar, dün (pazar) Cumhuriyet Bayramı'nın 94'üncü yılını coşkuyla kutladıktan sonra ünlü ressam ve tarihçi Osman Hamdi Bey'in yaşadığı konağın bahçesinde toplandı. Turgut Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Kazım Erol, Yardımcısı Tayyibe Demirel'in organize ettiği eyleme katılan 100 kişilik grup; Türk bayrakları ve Atatürk fotoğraflarıyla bir araya gelerek, kömür ocağı için ağaçların kesildiğini söyleyip duruma tepki gösterdi. Topluluk, 'Kirli Çevre İnsanın Ruhunu Kirletiyor', 'Sulara Özgürlük', 'Tarih Kömür Olmasın', 'Zeytinime Dokunma, Toprak Bizim Anamızdır', 'Bereketli Kömür Öldürür', 'Kömür karası Leyne'nin (Yatağan'ın eski adı) Yarası' ve 'Çocuklarımızın Emeği, torunlarımızın Geleceği Leyne' yazılı döviz ve pankart taşıdı. Topluluk, Konak bahçesinden 1.5 kilometre yürüyerek, antik kent Lagina'ya ait 5 bin yıllık çocuk mezarlarının bulunduğu alana geldi ve açıklama yaptı.

"YETER ARTIK ANKARA DUYSUN SESİMİZİ"

Dernek Başkan Yardımcısı evli, iki çocuk 4 torun sahibi 61 yaşındaki Tayyibe Demirel, 25 yıldır çile çektiklerini belirterek, şunları anlattı:

"İki köyü kömür havzası yuttu, şimdi ise antik Lagina kenti, Osman Hamdi Bey Konağı ve tarihi eserlerle antik kentin mezarlarının bulunduğu asırlık zeytin ağaçlarımızın bulunduğu Turgut'umuzun sınırına dayandılar. Valiliğe, bu katliamın durdurulmasını istedik. Valilik yazı ile zeytin ağaçlarının kesiminin durdurulmasını istedi. Talimata uymadılar, kıyıma devam ettiler. Sadece doğayı, insan yaşamını değil; burada 5 bin yıllık tarihi de yok ediyorlar. Geçmişine sahip çıkmayan bir milletin geleceği de olamaz. Şimdi 5 bin yıllık mezarları katlettiler. Sıra köyümüzün mezarlığına geldi. Yeşilbağcılar'da mezarlık, kömür havzası nedeniyle içten göçtü. Köylüler büyük şok yaşadı. Atalarının, dedelerinin kemiklerini kömür havzasında aradılar. Bugün ise Cumhuriyet'imizi kutladık. Topraklarımızı korumak, asırlık zeytin ağaçlarımızı kurtarmak ve 5 bin yıllık tarihimizin yok olmasını önlemek için eyleme koştuk. Ulu Önder Atatürk'ün söylediği 'köylü milletin efendisidir' sözünün yurdun her karışında uygulanmasını istiyoruz. Kömür havzası iki köyü yuttu, sıra bize geldi. Ankara'da masa başında çizerek, maden ve kömür yataklarını tespit edenler; gelip, burada bir hafta yaşasınlar bakalım. Bu köyden her gün bir cenaze kalkıyor, yeter artık Ankara duysun sesimizi."

"KÖMÜR HAVZALARI ÖLÜM ÇUKURU OLDU"

Açıklamalarını sürdüren Demirel, "Bu kömür canavarına, iki köy direnemedi yok oldu. Şimdi 3 bin kişinin yaşadığı Turgut sınırına dayandılar. Ancak köyümüzün sınırından içeri giremeyecekler. Hukuk alanında, adalet önünde ne gerekiyorsa yapacağız. 45 eylem yaptık, 46'ncıyı yapacağız. Gerekirse makinaların önüne yatacağız. Çünkü sadece bizim değil, çocuklarımızın torunlarımızın geleceğini çalmak yok etmek istiyorlar. Gençliğimde çok sağlıklıydım ancak son 15 yılda astım, bronşit hastalığına yakalandım. Köyün yüzde 70'i hasta ama gidecek toprağımız, yurdumuz, yerimiz yok. Burada doğduk bıraksınlar burada huzur içinde ölelim. Biz kimseden fazla birşey istemiyoruz, para pul istemiyoruz. Doğup büyüdüğümüz topraklarda evimizde mutlu ve huzurlu yaşamak istiyoruz. Bu kömür havzaları aslında ölüm çukuru bunda kamunun ne yararı var" dedi.

"ZEYTİNLİKLERİMİZİ VERMEYECEĞİZ"

Eyleme katılanlardan evli, bir çocuk ve 2 torun sahibi 63 yaşındaki Sultan Mavi ise 9 dönüm arazisi içerisinde asırlık 200 zeytin ağacı bulunduğunu belirterek, "Kömür havzası geldi, köyümüzün tarlamızın sınırına dayandı. Zaten çeyrek asırdır nefes alamaz halde yaşıyoruz. Köyün yüzde 70'si astım ve kanser hastası oldu. Ne yazıkki çaresisiz, gidecek yurdumuz toprağımız yok. Tek geçim kaynağım, zeytin tarlam. Oradan aldığım yılda 3 ton zeytin ile geçimimizi sağlıyoruz. Şimdi maden ocağı ve kömür havzası diyerek zeytinliğimizi almak istiyorlar. Peki biz ne yiyeceği ne içeceğiz. Çocuğum, torunlarım nerede yaşayacak. Zeytinliklerimizi vermeyeceğiz. Turgut zeytinlerini, kömürcüler almakta kararlı ama köylüler de arazilerini vermemekte kararlı. Kazdıkları yer Lagina Antik Kenti. Köyün üzerine nükleer bomba atın, sonra burasını alabilirsiniz. Sularımızı da kirletiyorlar. Çevremizdeki dağlar, delik deşik" dedi.

Topluluk eylemden sonra sessizce dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Turgut mahallesindeki eylem kömür havzasının kıyısına kadar gelip eylem yapan köylüler

Kömür havzasından zeytinliklerden tarlası olan zeytinci köylüler ile röp.

Sağlığını yitirenlerden röp.

Sultan mavi röp.

Tayyibe Demirel röp.

Bulunan 5 bin yıllık çocuk mezarları başında isyan eden Tayyibe Demirel ile röp,

Çocuk mezarlarından ve Turgut mahallesinden genel detay görüntüler

Haber: Yaşar ANTER - kamera: Hülya ELTEŞ / MUĞLA, DHA)

==========================================

Eskişehir'de MHP'nin eski yöneticilerinden toplu istifa

ESKİŞEHİR'de aralarında MHP'nin eski il ve ilçe başkanlarının bulunduğu bir grup eski yönetici, partilerinden istifa etti. Eski yöneticilerin Meral Akşener'in İyi Parti'sine geçecekleri belirtildi.

MHP'nin eski il ve ilçe yöneticileri Eskişehir Atışkan Otel'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, aralarında MHP'nin 4 eski il başkanı ile eski il başkan yardımcıları, ilçe ve belde eski başkanlarının bulunduğu 20 kişinin MHP'den istifa ettiği açıklandı. İstifa edenler adına ortak basın açıklamasını okuyan MHP eski il başkanı Avukat Ahmet Vural, şöyle konuştu:

"16 Nisan 2016'da yapılan anayasa değişikliği halk oylaması sonuçlarına göre ülkemizi başarılara götüren ortak aklın yerini tek adamın aklı almıştır. Bu tam bir geriye gidiştir. Seçilecek tek adamın kim olduğu önemli değildir. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, hangi partiden olunsa olsun kararları tek adam vereceği için çok ciddi sakıncalar doğuracaktır. Dahası bu sistem iki partiye dayalı olacağı için başta MHP olmak üzere diğer partiler bütün etkinliğini kaybedecek ve zamanla yok olup gideceklerdir. Ülkenin bu aşamaya gelmesinde maalesef AKP ile işbirliğinde sakınca görmeyen MHP yöneticilerinin önemli katkıları olmuştur. Demokrasinin vazgeçilmez temel unsurlarından olan siyasi partilerin içinde de demokratik kuralların işletmesi çok önemli olup, demokrasinin olmazsa olmaz şartlarının başında gelir. MHP tüzüğünün açık hükümlerine rağmen parti içinde demokrasi kuralları bir türlü işletilememiştir. Tüzüğün uygulanması için verilen büyük mücadeleden netice alınamamıştır. Burada bulunan arkadaşlarımın her biri Başbuğ Türkeş'e ve MHP'ye sadakatle bağlı, 9 ışık ilkelerine özellikle de 'Şahsiyetçilik' ilkesine inanmış, partinin değişik kademelerinde il başkanlığı, ilçe başkanlığı, belediye başkanlığı ve ülkücü kuruluşlarda başkanlıklar yapmış, yönetimlerde görev almış, kendisini MHP'ye adamış, bu yolda ömürlerini tüketmiş dava adamlarıdır. Tüm bu nedenlerle; ülkemizde siyasal iklimin değişmesinin dışında başka sağlıklı bir yol kalmamıştır. Türkiye'nin bu kötü gidişine dur demek, demokratik parlamenter sistemin yeniden tesisini sağlamak, Türk unsuruna dayalı üniter Türk devletinin ilelebet yaşamasını sağlamak ve Türklüğün bekası için İYİ bir karar alıyor, MHP'den istifa ettiğimizi kamuoyuna duyuruyoruz."

(Görüntü dökümü:

-Basın toplantısına katılan eski göneticilerin,

-MHP eski il başkanı Ahmet Vural'ın ortak basın açıklamasını okumasından çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

=========================================

'Yeni pasaportlar kağıt olarak üretilmeyecek'

İÇİŞLERİ Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, yeni pasaportların test basımlarına başladıklarını belirterek, "Kimlik kartlarında kullanılan malzemeler kullanılacak. Yeni pasaportlar kağıt olarak üretilmeyecek. Kart şeklinde üretilecek" dedi.

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Kemer'e bağlı Göynük Mahallesi'ndeki bir otelde 'İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürleri Hizmet İçi Eğitim Semineri' düzenlendi. Seminerin açılışına İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, Kemer Kaymakamı Mustafa Cihad Feslihan ve nüfus müdürleri katıldı.

"HEDEFİMİZ 15 MİLYON KART BASIMI"

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner, çalışmaların yoğun geçtiğini ve eksiklikleri tamamlamaya çalıştıklarını söyledi. Kimlik kartları projesinin dünyaya örnek olduğunu aktaran Güner, elektronik kimlik kartlarının yazılımının TUBİTAK tarafından yapıldığını hatırlattı. Elektronik kimlik kartlarının çok önemli olduğuna vurgu yapan Güner, "Bu sene 13 milyon kimlik kartı basımı yaptık. Yılın bitmesine 2 ay var. Aylık 1 milyon ile 1 milyon 200 bin arasında üretimimiz var. Yaz aylarında daha fazla basım yaptık. Yaz aylarında günde 72 bin civarında başvuru, 62 bin civarında da üretimimiz vardı. Şu anki başvuru talebi ise 55 binlerde. Bu yılki hedefimiz 15 milyon kart basımı. İnşallah gerçekleştireceğiz" dedi.

Kendi kimlik kartını 3 ayda aldığını anlatan Güner, son yapılan hesaplamalarda kimlik kartlarının 7 günde teslim edildiğini kaydetti. Kartlarda başta bir kalite sorunu olduğunu ancak bu kalitenin üst seviyelere çıktığını belirten Güner, sürücü belgelerinden daha iyi duruma geldiğini söyledi.

"YENİ PASAPORTLARIN TEST BASKILARI BAŞLADI"

1 Ocak 2018 tarihi itibariyle Nüfus ve Vatandaşlık İşlemleri Genel Müdürlüğü'ne geçecek olan pasaport ve ehliyetle ilgili de açıklama yapan Genel Müdür Sina Güner, yeni düzenlenecek pasaportların polikarbondan yapılacağını belirtti. Güner, "Pasaportlar şu anki kullanılanlardan farklı. Test basımlarına başladık. Kimlik kartlarında kullanılan malzemeler kullanılacak. Yeni pasaportlar kağıt olarak üretilmeyecek. Kart şeklinde üretilecek. Bu kartla seyahat yapma özgürlüğü de olacak. Avrupa Birliği (AB) ile vize serbestliği başlamış olsaydı bu pasaportlar gerekiyordu. Bu işin yazılım süreci de önemli. Emniyet Genel Müdürlüğü ile UYAP sorgulama sistemi gibi bir sistem kurmamız lazım" diye konuştu.

"50 BİN SURİYELİYE KİMLİK KARTI"

Normal vatandaşlık işlemlerinin dışında Suriyeliler ve Ahıska Türklerine de vatandaşlık hakkı verilme işlemleri olduğuna da değinen Güner, "En az 4 yıllık eğitimi olan, meslek sahibi nitelikli Suriyelilere kimlik verilme işlemleri var. Bu kriterlere Ahıska Türkleri de dahil. Ahıskalılar özellikle Antalya bölgesinde yoğunluk oluşturuyor. Kurum olarak başka işlemler dışında böyle bir vatandaşlık konseptimiz de var. 180 günlük eylem planında 50 bin Suriyeliye kimlik kartı verilme hedefi var" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Seminer isminin bulunduğu panodan detay

Protokol detayı

Genel Müdür Sinan Güner'in sahneye çıkışı

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sinan Güner açıklama

Toplantı genel detay

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

================================================

'Terör' ve 'köktendincilik' protestosu için 7 aydır yolda

TERÖRÜ ve köktendinciliği protosto etmek için İsveç'ten 3 tekerlekli bisikletiyle 7 ay önce yola çıkan İran asıllı Kamran Ghaderi; Polonya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovakya, Macaristan ve Yunanistan'dan sonra geldiği Türkiye'de, Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'nde mola verdi.

İran asıllı İsveçli aktivist 47 yaşındaki Kamran Ghaderi, 3 tekerlekli bisikletiyle 7 ay önce İsveç'ten yola çıktığını belirterek, İran'ın Şiraz şehrine gitmeyi hedeflediğini söyledi. Bu yolculuk için 2 yıl hazırlık yaptığını anlatan evli ve 2 çocuk babası Ghaderi, "47 yaşındayım, İranlıyım; ancak 32 yıldır İsveç'te yaşıyorum. İsveç'ten İran'a yürüyerek, gitmeye karar verdim. Bunu İran'daki insan hakları ve İran vatandaşları için yapıyorum. Yürüyüşüme İran'ın yeni yılı olan 20 Mart'ta başladım. İsveç, Polonya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Slovakya ve Macaristan üzerinden Sırbistan sınırına geldim; ancak İran pasaportum geçerli olmadığı için sınırı geçemedim. Oradan İtalya'ya geçerek, Bari'ye ulaştım. Bari'den gemiyle Yunanistan'ın Patra şehrine geldim. Yunanistan'dan ise Edirne üzerinden İstanbul ve Ankara'yı geçerek, İran yolculuğuma devam ediyorum" diye konuştu.

Yükü 100-120 kilo olduğu için yokuşları inip, çıkarken zorlandığını, geceleri zaman zaman çadır kuracak yer bulamadığını da belirten Ghaderi, şunları söyledi:

"Bu yolculuğun en zor yanı, rahatça dinlenmek. Türkiye, çok güzel. Genel olarak yolculuğumdan çok memnunum. Bir çadırım var; ama haftada bir kere temizlenmek için otelde kalıyorum. Her akşam, 'Bu gece nerede kalacağım' diye düşünüyorum; ama her şey güzel. Bu yolculuk için iki yıl hazırlandım ve bu yürüşüyü sevgiyle gerçekleştiriyorum. Önce İran sınırından geçip, İran'ın Şiraz şehrine gideceğim. Barış için yalnızca İslami değil; her türlü teröre ve köktendinciliğe karşı protesto için İran'daki ve diğer Müslümanlar'ın haklarını savunmak için yürüyüşe başladım. 7 aydır yürüyorum. Yürümeye devam edeceğim. Çadır kurarak, konaklıyorum. Her gün yeni insanlarla tanışıyorum. Onlardan yardım alıyorum."

Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'nde dinlenen Ghaderi, molanın ardından bisikletinde İran'ın eski bayrağıyla Türk ve İsveç bayraklarını dalgalandırarak, İran'a gitmek üzere yola devam etti.

Görüntü Dökümü

-Ghoderi'nin bisikletiyle yürümesi

-Mola verine Ghoderi'nin ingilizce konuşması

-3 tekerlekli bisikletinin üzerindeki Türk ve İran bayrakları

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nursel ŞENGEZER/KARAKOÇAN (Elazığ), -

=====================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Milliyetçi Hareket Partisi Sinan Güner İskenderun İran Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title