Haberler

Dha Yurt Bülteni-5

(ÖZEL)1)YAMAÇ ARAZİLERDE FINDIKLAR İLKEL TELEFERİKLE TAŞINIYORÜRETİCİ: FİYAT 13-14 LİRADAN AŞAĞIYA KURTARMAZORDU'da 8 Ağustos'ta başlayan fındık hasadı halen devam ederken, yüksek rakımlı köylerde yamaç ve dik arazilerde toplanan fındıklar, üreticinin kurduğu ilkel teleferikle harmana taşınıyor.

(ÖZEL)

1)YAMAÇ ARAZİLERDE FINDIKLAR İLKEL TELEFERİKLE TAŞINIYOR

ÜRETİCİ: FİYAT 13-14 LİRADAN AŞAĞIYA KURTARMAZ

ORDU'da 8 Ağustos'ta başlayan fındık hasadı halen devam ederken, yüksek rakımlı köylerde yamaç ve dik arazilerde toplanan fındıklar, üreticinin kurduğu ilkel teleferikle harmana taşınıyor.

Ordu'da 8 Ağustos'ta başlayan fındık hasadı da halen devam ediyor. Yüksek rakımlı köylerde araç yolu olmayan dik ve yamaç arazilerde ise bahçede toplanan fındıklar katır ve ilkel teleferikle harmana taşınıyor. Rakımı 400-900 arasında değişen yüksek köylerde fındık bahçelerinde 2 bin TL ile 5 bin TL arasında maliyetle kurulan, 150-800 metre arasındaki çelik halat ve onu harekete geçiren motordan oluşan ilkel teleferikler üreticinin işini kolaylaştırıyor. Yamaç arazilerde vadiler üzerindeki teleferik sistemlerinde motoru olmayan üreticiler ise, seyyar motor kiralayarak fındığını çekiyor. Bazı üreticilerde tel üzerinde hareketli makara yardımıyla çuvalı takıp motor olmadan taşıma işlemi gerçekleştiriyor. Altınordu'ya bağlı Gerce Mahallesi'nde, Turnasuyu Vadisi üzerindeki yamaç fındık bahçesinde topladığı fındığı motorlu ilkel teleferikle harmana çeken, 10 ton üzerinde fındık üreten Hüseyin Özbucak, "Bahçelerimizin arazi yapısından dolayı fındığımızın maliyeti oldukça yüksek. Fındık işçileriyle birlikte topladığımız fındığımızı bahçede katırlarla ve insan gücüyle bir arada biriktiriyoruz. Çuvalları daha sonra kurduğumuz ilkel teleferik sistemiyle taşıyoruz. Böylece maliyeti daha azaltlaya çalışıyoruz. Bahçelerimin yer aldığı vadi üzerinde onlarca teleferik sistemi bulunuyor" dedi.

Turnasuyu Irmağı'nın da aktığı vadi üzerinde iki bahçesinde teleferik sistemi kurulu olduğunu, bölgede kendisi gibi diğer üreticilerin de bahçelerine onlarca teleferik kurduğunu vurgulayan Hüseyin Özbucak, "Araç gidecek halde bahçelerimizde yol olmayınca çözümü teleferikte bulduk. Bizim bahçelerimiz dik ve yamaç. Toplaması, taşıması, patozlaması, kurutması büyük masraf. Bahçeden teleferikle çekmekle yola çekiyoruz, buradan da araca yükleyip harmana götürüyoruz. Bunların işçilik maliyetleri de yüksek. Fiyat 13-14 liradan aşağıya kurtarmaz. Daha fındığımız kurutup pazara indireceğiz. Bakalım kaç liradan vereceğiz" şeklinde konuştu.

-Görüntü Dökümü:

------------------------

-Muhabir anonsu

-Hüseyin Özbucak ile röportaj

-Teleferikle fındık çekilirken görüntü

-Teleferik motorundan görüntü

-Yamaç fındık bahçesinden görüntü

-İşçilerin çuval taşımasından görüntü

-Drone ile teleferik çekiminden görüntü

-Fındık hasadından görüntü

-Fındık harmanından görüntü

-Fındık patozlanırken görüntü

-Fındık detay görüntüsü

(SÜRE: 06.27 Dk)  (BOYUT: 383 MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN /ORDU-DHA

=======================================================

(ÖZEL)

2)ÇOCUK CİNAYETİNİN GÜVENLİK KAMERA KAYDI ORTAYA ÇIKTI

ADANA'da 44 yaşındaki Emrah B.'nin kızı 13 yaşındaki F.N.B'ye tecevüz ettiği iddiasıyla kurşunlayarak öldürdüğü 17 yaşındaki Muhammet Reşit Yıldırım cinayetinin güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı. Olay, 14 Ağustos'ta merkez Yüreğir İlçesi Yavuzlar Mahallesi Kışla Caddesi'nde meydana geldi. Bir elektronik firmasında çalışan Muhammet Reşit Yıldırım, işyerinin kamyonetine bindiği sırada, Emrah B.'nin tabancalı saldırısına uğradı. Yıldırım'a 4 el ateş ederek yaralayan Emrah B., kaçmaya çalışırken polisler tarafından suç aleti tabanca ile yakalandı. Olay anı ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildiği ortaya çıktı. Görüntülerde işyeri önüne gelen kamyonettin araç sürücüsü hızla inerek kaçıyor. Ardından yoldan geçen vatanaşlar kanlar içinde kalan  Muhammet Reşit Yıldırım'a yardım etmek istiyor. Bir süre sonra Yıldırım vurulduğu kamyonetle birlikte olay yerinden Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülüyor.

BABA DAHA ÖNCEDE ŞİKAYETÇİ OLMUŞ

Hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılayaman Yıldırım'ı öldüren, baba Emrah B. sağlık kontrolüne getirildiği sırada, "Öldürdüğüm kişi 13 yaşındaki kızıma tecavüz etti. Ben bu cinayeti, başka kızların başına gelmesin diye işledim. Sayın Cumhurbaşkanım size yalvarıyorum, bir kanun çıkarın bu tecavüzcülerin gereken cezasını verin" dedi. Emrah B., daha sonra adliyeye sevk edildi. Babanın, Yıldırım'ın kızının hamile bıraktığını öğrenince polise giderek şikayette bulunduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan Yıldırım ifadesinde,

F.N.B. ile birbirlerini sevdiklerini, kendi rızasıyla birlikte olduklarını tecavüz etmediğini söyledi.

GÖNÜL RIZASIYLA BİRLİKTE OLDUM

Tecavüze uğradığı öne sürelen F.N.B.'nin ise, psikolojisi bozulduğu için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedaviye alını. Sorgusunda, " "Biz Muhammet ile sevgiliydik, kendi rızamla onunla birlikte oldum" dedi. Bu ifadeler sonrasında Yıldırım tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldığı belirlendi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Kamyonetin gelmesi

Araç sürücüsünün araçtan inmesi

Vatandaşların araçta vurulan şahısa yardım etmesi

Kamyonetin gitmesi

Emrah B.'nin idda bayinde görüntüsü (Mavi gömlekli)

Emrah B.'nin idda bayinden çıkışı

SÜRE: 05'44"    BOYUT: 350 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK  -Kamera: ADANA,

==================================================

(ÖZEL HABER)

3)ZÜBEYDE HANIM'IN EL EMEĞİ GÖZ NURU, YALOVA'DA MUHAFAZA EDİLİYOR

ULU önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyaya çevrecilik dersi verdiği Yalova'daki Yürüyen Köşk, Ata'nın Yalova'ya gelişinin 88'inci yıldönümü dolayısıyla ziyaretçi akınına uğruyor. Yürüyen Köşk içerisinde ise en büyük ilgiyi Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın bizzat el emeği göz nuru olan 'suzeni' işi yorganı görüyor. Atatürk'ün eşyalarının burada muhafaza edildiğini söyleyen Belediye Başkanı CHP'li Vefa Salman, 100 yıllık olduğu tahmin edilen yorganın para ile ölçülemeyecek değerde olduğunu söyledi. Atatürk'ün Yalova'ya ilk defa 19 Ağustos 1929 yılında geldiğini, Ankara ve İstanbul'dan sonra en fazla zamanını burada geçirdiğini söyleyen Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Atatürk'ün 'Benim Kentim' dediği Yalova'yı çok sevdiğini söyledi. Ata'nın Yalova'ya büyük önem verdiğini belirten Salman, "Atatürk, Yalova'yı bir şekilde doğduğu kent Selanik'e benzetiyor ve Yalova ile arasında korkunç bir duygu bağı, sevgi bağı oluşuyor. Ondan sonra da son kez ayrıldığı 1 Şubat 1938'e kadar 27 kez kalmak üzere, 17 kez günübirlik olarak geliyor. 270 gece, 313 gün Yalova'da geçiriyor. Yani Ankara ve İstanbul'dan sonra en fazla zamanını geçirdiği yer Yalova. Atatürk, Yalova'yı yeniden imar ediyor. Kocaeli'ye nahiye olarak bağlı olan Yalova'yı Atatürk özel emri ile deniz aşırı İstanbul'a bağlıyor. Bu zaten sevgisinin en somut göstergesidir. Baştan aşağı alıyor itfaiye teşkilatı kuruyor, PTT binası yaptırıyor, sıtma ile mücadeleye başlıyor, okulları yaptırmaya başlıyor ama bunların yanında burada en önemli şey doğaya verdiği önemö dedi.

DÜNYAYA YÜRÜYEN KÖŞK'LE VERİLEN ÇEVRECİLİK DERSİ

Atatürk'ün Yalova'da doğaya büyük önem verdiğini söyleyen Salman, bunlardan en önemlisinin ise Yürüyen Köşk olduğunu belirtti. Yürüyen Köşk ile Atatürk'ün tüm dünyaya 1929 yılında bir çevrecilik dersi verdiğini söyleyen Salman, "Çınarın dalı çatıya geliyor diye, dalı kesmek istiyorlar. Atatürk,  'ağacı kesmeyin, köşkü yürütün' diyor. Köşk, 4 metre 80 santimetre kaydırılıyor. Bu bina ile Atatürk'ün bütün dünyaya verdiği bir çevre mesajı var. İlk ve tek örneği. Bu bir çevre abidesi. Bir dalın bile ne kadar önemli olduğunu gösteren bir abide. Ki 1929 yılında ne çevre kavramı var ne çevre bilinci var ne çevre mühendisliği diye bir meslek dalı var. O dönemden dünyaya bir mesaj veriyor. Onun nasıl bir lider olduğunun en güzel göstergelerinden biri bu abideö diye konuştu.

KÖŞKTEKİ EŞYALAR MUHAFAZA EDİLİYOR

Köşkün yoğun ziyaretçi aldığını söyleyen Salman, burada Atatürk'ün bizzat kullanmış olduğu eşyalarının muhafaza edildiğini bildirdi. Bu eşyalarla ilgili de bilgi veren Salman, "Köşkün içerisinde mutlaka görülmesi gereken objeler var. Örneğin Atatürk yemek kokusunu sevmediği için köşklerin hiç birisinde mutfak yok. Köşkün girişinde servis odası var. Onun dışında Türkiye'nin ilk yerden ısıtmalı binasıdır burası. O yıllarda jeneratörle aydınlatılmasına rağmen Atatürk'ün su ısıtma kabı, ekmek kızartma makinesi vardır. Kendisine Karlovy Vary'de ikram edilen kahvenin orijinal fincanı vardır. İçerisinde gramofon vardı ve çalışmıyordu. Onu da ustasına tamir ettirdik. İngiltere'de adına özel olarak 1928 yılında yapılmış, Türkiye'deki ilk Türkçe yazan, 'Sahibinin Sesi' yazan gramofon var. İki önemli birisi İtalyan Ressam Zonaro'ya ait, biri de Halil Paşa'ya ait tablo var. Bir de hepsinden de önemlisi, en büyük hatırası, manevi değeri ve tarihi bir hazine olan kendi annesi Zübeyde Hanım'ın kendi eliyle işleyerek ona hediye ettiği bir yorgan bulunuyor içeride. Yorganın değeri para ile ölçülemeyecek, manevi değeri çok yüksek. Bunlar burada mutlaka görülmesi gereken, Atatürk'ün bize bıraktığı en değerli miraslarö dedi.

ATATÜRK'ÜN ANA YADİGARI YORGANI

Müze Rehberi Esra Aykut ise yaptığı açıklamada Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım tarafından bizzat el emeği göz nuru olarak suzeni işi nakışla yapılan yorgan hakkında bilgi verdi. Yorganın ortalama 100 yıllık olduğunu, başka örneğinin bulunmadığını ve özel olarak muhafaza edildiğini söyleyen Aykut, "Ata'mızın çeyizi annesi Zübeyde Hanım tarafından hazırlanıyor. Sarı işlemeli yorgan Zübeyde Hanım'ın kendi el işidir. Özel bir iş, suzeni işidir bu. Tek tek elleriyle işliyor Ata'mız için annesi. Tığ ve kasnak yardımıyla yapılan suzeni işidir. El işinin göstergesi ise kimi yerlerde çok sık iken kimi yerlerde daha gevşektir. Bu da tamamen el işi olduğunun göstergesidir. Ortası ise çıkma yöntemi ile dikilmiştir. Ata'mızın çeyizini bu dolabın içerisinde muhafaza ediyoruz. Kesinlikle güneş ışığı görmemesi gerekiyor. Kurumuş ve sertleşmiş durumda olduğundan dolayı yıpranma olasılığı çok yüksek. Bu nedenle dolabın içerisinde özel şartlarda muhafaza edilmektedirö şeklinde bilgi verdi.

Yalova Belediyesi, içerisinde Atatürk'ün birebir ölçülerinde bal mumu heykelinin de bulunduğu Yürüyen Köşk'ün UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne alınması için iki yıldır çalışma yürütüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Yürüyen Köşk ve bahçesinden görüntüler

-Yalova Belediye Başkanı ile röportaj

-Başkanın köşk içerisinde objelerle ilgili bilgi vermedi

-Müze rehberinin Zübeyde Hanım'ın yaptığı el emeği yorganla ilgili bilgi vermesi

-Yorgandan detay görüntüler

-Köşkten genel görüntü

(boyut: 244 mb) (süre: 7.39 dk)

======================================================

4)UMUT'UN GÜLSÜM ANASI, ŞİMDİ DE ENGELLİLERİN UMUDU

ANTALYA'da geçirdiği trafik kazasının ardından tüm vücudu felç olan ve 'Umut' adı verilen gencin hiçbir yakını bulunamadığı için 2008 yılından bu yana bakımını üstlenen Gülsüm Kabadayı, bir grup engelli yakınıyla birlikte Korkuteli Engelli Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ni kurdu. Gülsüm Kabadayı, yaklaşık 30 yıl önce kırılan ayağı bir türlü iyileşmeyen Korkuteli Selekler Mahallesi'nde oturan 63 yaşındaki Esma Özdöl'ün tedavisini yaptırabilmek için Türkiye'nin ilk yüz ve çift kol nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ile irtibata geçti. Prof. Dr. Ömer Özkan'ın tedavi için yardımcı olabileceğini belirtmesi üzerine Esma Özdöl, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin engelli aracıyla evinden alınıp Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne getirildi. Özdöl'ün refakatçılığını ise Gülsüm Kabadayı ile kurdukları derneğin başkan yardımcısı Gülşen Güler yaptı. Esma Özdöl, plastik cerrahi polikliniğinde yapılan muayeneden sonra yataklı tedavi görmesi için servise alındı.

Esma Özdöl, 1980'li yıllarda sırtındaki bebeğiyle köyde bir yakınına emanet götürürken ayağının burkulup kırıldığını söyledi. Aile içindeki şiddet nedeniyle korkusundan doktora da gitmediğini anlatan Özdöl, daha sonra ayağının iltihaplandığını belirtti. Acısının artması üzerine Eğirdir'de 2 kez ameliyat edildiğini, ancak ayağındaki sorunun geçmediğini anlatan Özdöl, "Yaklaşık 30 yıldır ayağımdaki acıyla yaşıyorum. Ayağımın içinde kırılan kemik parçalarının iltihaplanmaya yol açtığı söyleniyor. Aradan geçen süreye rağmen bir türlü ayağım iyileşmedi. Kangren riski var. Kesilmesinden endişe ediyorum. Lütfen ayağımı kesmesinler" dedi.

Gülsüm Kabadayı, Prof. Dr. Ömer Özkan'ın, Esma Özdöl'ün tedavisi için gerekeceğini yapacağını söylediğini belirtti.

Kabadayı, "2008 yılında Akdeniz Üniversitesi'ne geldiğimde Umut ile karşılaşmıştım. Kimsesi yoktu. Felçliydi. Bakımını üstlendim. O gün bugün Umut ile birlikte yaşıyorum. Umut'un tedavisi Korkuteli'de devam ediyor. Ben de Korkutelili olduğum için burada engelli aileleri olarak bir yardımlaşma ve dayanışma derneği kurduk. Arkadaşlarımız başkanlığa beni getirdi. Bu dernekle ihtiyacı olanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kapı kapı dolaşıp engellilere ve yardıma muhtaç kişilere ulaşıyoruz. Esma Özdöl'ü de bu şekilde bulduk. Yıllardır derman bulamadığı ayağındaki acıya şifa bulmak için Ömer Özkan hocamla görüştüm. Ömer Özkan hocamız yardımcı olabileceğini söyledi. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan hastamızın tedavisine başlandı. Hastamıza antibiyotik tedavisi uygulanacak. Ulaşım konusunda bize destek olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel'e ve tedaviyi üstlenen Ömer Özkan'a çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------

Gülsüm Kabadayı ve Gülşen Güler'in Esma Özdöl'ü hastaneye getirişi

Esma Özdöl'ün konuşmaları

Gülsüm Kabadayı'nın konuşmaları

Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinden genel görüntü

169 MB /// 05.18"

Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA-DHA)

=======================================================

5)ADANA'DA 23 PKK ŞÜPHELİSİ ADLİYEDE

ADANA'da terör örgütü PKK'nın korsan gösterilerine destek verdiği iddia edilen 23 kişi adliyeye sevk edildi. Terörle Mücadele(TEM) Şube Müdürlüğü ekiplerince terör örgütü PKK üyesi oldukları ve örgüt adına mahallelerde korsan gösterileri düzenlediği iddia edilen şüphelilere karşı 11 Ağustos'ta düzenlenen operasyonlarda 5'i yaşı küçük 23 kişi yakalandı. Şüpheliler, sorgularının tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edidi.

VİLLA BASKINIYLA OPERASYONLARA HIZ VERİLDİ

MİT ve Adana polisinin 11 Ağustos'ta Adana'da bir villaya yapılan operasyonda, 1.5 ton amonyum nitrat, 300 kilo çivi, 12 uzun namlulu silah, 24 el bombası, 12 hücum yeleği, bin uzun namlulu silah mermisi, 96 şarjör, 12 polis üniforması ve patlayıcı yapımında kullanılan malzemelerin ele geçirilmesinin ardından bölgedeki operasyonlara hız verildi. Kent genelinde alarmda olan polisin operasyonlarının devam edeceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Araçtan zanlıların inmesi

Adli Tıp Birimi'ne girmesi

Zanlıların Adli Tıp Birimi'nden çıkışı

Polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

SÜRE: 01'42"    BOYUT: 104 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK  -Kamera: ADANA,

=====================================================

6)TEKİRDAĞ'DA YAKALANAN DEAŞ'LI 4 SURİYELİ ADLİYEDE

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy İlçesi'nde polisin düzenlediği operasyonda terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğu belirlenen ve gözaltına alınan Suriye uyruklu 4 kişi adliyeye sevk edildi. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü ekipleri, bir süre önce Suriye'den Türkiye'ye gelip Çerkezköy İlçesi'nde inşaatlarda çalışan Suriye uyruklu 4 kişinin terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğunu belirledi. Polis, düzenlenen operasyonla A.H., M.A., A.A. ve E.S. isimli şüphelileri gözaltına aldı. Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü'nde soruşturmaları tamamlanan 4 şüpheli bugün adliyeye sevk edildi. DEAŞ'lıların savcılıktaki sorguları sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Adliye tabelası

-Alınan önlemler

-Çevik kuvvet polisleri

-Şüphelilerin adliyeye girişleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ, -

===================================================

7)GÖÇMEN KAÇAKÇILARINDAN PES DEDİRTEN YENİ YÖNTEM

HATAY İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen bir operasyonda pes dedirten detaylar ortaya çıktı. Buna göre yeni bir yöntem geliştiren göçmen kaçakçıları,

kaçırdıkları insanların arasına girerek, sınırı kaçak geçen Suriyeliler gibi davranıyor, bu sayede yakalanma durumlarında mağdur tarafında yer alıyor.

Merkez Antakya İlçesi Saraykent Mahallesi'nde kapalı kasa kamyonetten bir eve şahısların indirildiği ihbarı üzerine harekete geçen polis ekipleri, operasyon düzenledi. Evde yapılan aramada, ülkeye kaçak yollarla girdikleri belirlenen 10'u çocuk, 29 Suriyeli yakalandı.

MAĞDUR ROLÜNE BÜRÜNMÜŞLER

Ekiplerin yaptığı çalışma ve göçmenlerin verdiği bilgiler doğrultusunda konuyla ilgili Suriye uyruklu H.İ. A.S, Y.Ş, A.S. ile Türk olan Ş.U, M.K, ve Y.Ç. olmak üzere 7 kişi gözaltına alındı. Suriyelileri sorgulayan ekipler, insan kaçakçılarının bu kişilerin arasına girip göçmen rolüne büründüğünü, isimlerini vermemeleri konusunda da ülkeye kaçak yollarla soktukları göçmenleri tehdit ettikleri belirlendi. İnsan tacirlerinin bu yöntemle, ülkeye kaçak giren göçmenler gibi işlemlere tabi tutulup sınır dışı edilmeyi, ardından da göçmen kaçakçılığı organizasyonuna devam etmeyi planladıkları iddia edildi.

Öte yandan polis, merkez Antakya İlçesi Saraykent Mahallesi'nde bir evde yapılan aramada ülkeye kaçak yollarla girdikleri belirlenen 22 Suriyeli'yi daha yakaladı.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-Yakalanan kaçak göçmenlerden genel ve detaylar

SÜRE: 30" BOYUT: 16 MB

Haber: Ramazan ÇELİK   -Kamera: HATAY,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mustafa Kemal Atatürk Zübeyde Hanım Yalova Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title