Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 5

Zonguldak'ın kanayan yarası kaçak ocaklarZonguldak'ta, maden ocaklarında 2014 ve 2019 Eylül ayı sonuna kadar meydana gelen göçük, patlama, zehirlenme gibi iş kazalarında ölen 60 maden işçisinden 20'si ise kaçak işletilen maden ocaklarda yaşamını yitirdi.

Zonguldak'ın kanayan yarası kaçak ocaklar

Zonguldak'ta, maden ocaklarında 2014 ve 2019 Eylül ayı sonuna kadar meydana gelen göçük, patlama, zehirlenme gibi iş kazalarında ölen 60 maden işçisinden 20'si ise kaçak işletilen maden ocaklarda yaşamını yitirdi. Genel Maden İşçileri Sendikası(GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, kaçak ocakların Zonguldak'ın kanayan yarası olduğunu söyleyerek, "Kimse istemez bile bile ölüme gitmeyi. TTK'nın norm kadrosu 14 bin 500. Bu kurum dururken bu arkadaşlarımız orada bile bile ölümlerine izin verilmesi 21'inci yüzyıla yakışmayan, arkadaşlarımızın direk diplerine, hastane önlerine bırakıldığı dönem bizim utancımızdırö dedi.

Emeğin başkenti olarak bilinen Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) tarafından Kozlu, Karadon, Üzülmez, Armutçuk ve Amasra Müessesse Müdürlüklerine bağlı maden ocaklarında üretim yapılıyor. Ayrıca kurumun ihaleyle özel maden şirketlerine kiraladığı sahalarda da üretim yapılıyor. Zonguldak'ta TTK'ya ait maden ocaklarında bin 381 yerüstü, 6 bin 552 yeraltı işçisi sigortalı olarak çalışırken, özel sektöre bağlı maden ocaklarında ise bin 448 işçi çalışıyor. Bunun yanında işsiz madencilerin yasa dışı üretim yaptığı ruhsatsız kömür ocakları da bulunuyor. İş bulamayan ve resmi olmayan rakamlara göre sayısı bini bulan madenciler ise günlük ortalama 100 lira yevmiye karşılığında iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri olmayan maden ocaklarında çalışmak zorunda kalıyor. Özellikle ormanlık ve dağlık alanların yakınındaki mahallelerde oturanlar ile Kilimli ve Kozlu ilçelerinde çok sayıda kişi, geçimini bu ocaklardan sağlıyor. TTK ile özel ocaklarda üretilen ve tonu 700 ile bin lira arasında değişen fiyatlardan satılan kömür, kaçak ocaklarda yarı fiyattan satılıyor.

TESPİT EDİLEN KAÇAK OCAKLAR İMHA EDİLİYOR

Jandarma, TTK, Orman Bölge Müdürlüğü, Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü yetkilileri, düzenli olarak denetim yapsa da ruhsatsız kömür ocaklarının önüne geçilemiyor. 2014-2019 Eylül ayı sonuna kadar bin 782 kaçak kömür ocağı tespit edildi. Bu ocaklar dinamit kullanılarak imha edildi. Ocakları işlettiği tespit edilenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunuldu. Yapılan çalışmalara rağmen patlatılarak mühürlenen bu ocaklardan çoğu, daha sonra tekrar üretime açıldı. Maden ocaklarında 2014 ve 2019 Ekim ayına kadar meydana gelen göçük, patlama, zehirlenme gibi iş kazalarında ölen 60 maden işçisi yaşamını yitirdi. Ölen işçilerin 28'si özel maden şirketlerinde, 20'si ise kaçak işletilen ocaklarda yaşamını yitirdi.

GMİS GENEL BAŞKANI YEŞİL: BİRAN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMALI

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, kaçak ocakların önüne geçilmesi için TTK'da ki işçi sayısının arttırılması gerektiğini ifade ederek, şöyle dedi:

"Zonguldak'ta geçmişten bugüne kadar hep söylediğimiz şey, kaçak ocaklar Zonguldak'ın kanayan yarasıdır. İnsanlar niye bile bile ölüme gider. Bu insanlar hayatlarını geçindirmek, bir yaşam sürdürmek zorunda. Kimse istemez bile bile ölüme gitmeyi. TTK var norm kadrosu 14 bin 500. 40 bin işçinin çalıştığı zamanlar oldu. Bu kurum dururken bu arkadaşlarımız orada bile bile ölümlerine izin verilmesi 21'inci yüzyıla yakışmayan, arkadaşlarımızın direk diplerine, hastane önlerine bırakıldığı dönem bizim utancımızdır. Bu arkadaşlarımız çalışmak zorunda. Bunun biran önce çözümünün bulunması gerekiyor. Yetkililerle bu konuyu çok paylaştık ama şu ana kadar bir çözüm olmadı. Bizim işçiye ihtiyacımız var. Vatandaş aç ölmektense tok öleyim demiş. Bunu kendi için demiyor çocukları için ailesi için diyor. Ocak patlatmak çözüm değil. Ocağı kapatırsın ama bu insanları düşünmek zorundayız. Bu konuya biran önce çözüm olması gerekir. Bu arkadaşların yapabildiği madencilik. Böyle kurumumuzda var. Bunu değerlendirmek gerekiyor."

Görüntü Dökümü

------------

-Kaçak ocaklardan ARŞİV görüntüler

-TTK maden ocağından detaylar

-TTK işçilerinden detaylar

-GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil ile röp.

-Zonguldak drone görüntüsü

-Anons

Süre: (7: 51) Boyut: (878 mb)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

====================

Mermer ocakları, habitattaki yaban hayvanlarını da yok ediyor

Burdur Gölü kıyısında, 240 kilometrekaredeki mermer ocakları ve habitatı bozulmamış 2 alanda, karşılaştırmalı bilimsel araştırma yapıldı. Araştırma sonucu mermer ocaklarının habitatı yok etmesi, parçalaması ve bozması nedeniyle o bölgede yaşayan memeli türlerin olumsuz etkilendiği ve popülasyondaki birey sayısının düştüğü tespit edildi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) orman endüstri mühendisi Tamer Yılmaz, Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tamer Albayrak'ın danışmanlığında, 'Mermer Ocaklarının Yaban Hayatı Üzerine Etkisinin Fotokapan Yöntemiyle Araştırılması' konulu yüksek lisans tezinde, Burdur'da mermer ocaklarının yaban hayatına etkilerini ele aldı. Prof. Dr. Albayrak, yüksek lisans tezinin, mermer ocaklarının memeli faunasına etkisinin araştırıldığı geniş kapsamlı ilk sistematik bilimsel çalışma özelliği gösterdiğini söyledi. Özellikle habitatın yok olduğu ve parçalandığı mermer ocakları alanı ile yakınındaki habitatı bozulmamış alanların memeli faunasına ilişkin 240 kilometrekarelik alanda yapılan fotokapan çalışması 1 yıl sürdü. Mermer ocaklarının yoğun olduğu Burdur'da, çalışmanın 120 kilometrekarelik kısmı 51 ocağın bulunduğu alanda yapıldı.

57 BİN 547 VE VİDEO

Mermer ocaklarının memeli faunasına etkilerinin araştırıldığı çalışmada, toplam 20 fotokapanla 4 bin 734 fotokapan gün gözlemi sonucu 12 memeli türüne ait 57 bin 547 fotoğraf ve video görüntüsünden 16 bin 995 kayıt değerlendirildi. Çalışmanın hedef türleri kurt, çakal, tilki, vaşak, yaban domuzu ve yabani tavşan olarak belirlendi. Kaya sansarı, gelincik, porsuk, kirpi gibi kayıtlara da rastlanılan çalışmada ayrıca kuş, insan, araç, sürü, köpek ve diğer türlerden de 441 kayıt elde edildi.

İLGİNÇ SONUÇLAR

Araştırmada habitatın yok olduğu ve parçalandığı mermer ocakları alanıyla doğal alanın hedef türler açısından karşılaştırılması yapıldı. Kurt, tilki, yaban domuzu ve vaşak, kayıt sayısı bakımından istatistiksel olarak kontrol alanında daha fazla çıktı. İnsan aktivitelerinin olduğu bölgelerde daha fazla olduğu bilinen çakal ve yabani tavşan ise istatistiksel olarak mermer ocakları alanında daha fazla belirlendi. Sonuç olarak mermer ocaklarından kaynaklı habitat yok olması ve parçalanmasının memeli türlerini olumsuz yönde etkilediğinin tespit edildiği belirtildi.

YABAN HAYATININ KORUNMASI İÇİN YASAL DÜZENLEME

Çalışmada, ilgili devlet kurumlarının herhangi koruma statüsü bulunmayan ancak biyolojik çeşitlilik açısından önem arz eden alanları da belirleyerek, bu alanlarda özellikle yaban hayatını tehdit edecek şekilde madencilik çalışmalarının önüne geçecek yasal düzenleme yapılması gerektiği vurgulandı. İlk defa madencilik gibi faaliyetlere açılacak sahalarda habitat bölünmeleri ve yaban hayvanların yaşam alanının daralmasını önlemek için izin verilen faaliyet sahaları arasında koridorlar bırakılması da istendi.

EKOLOJİK KÖPRÜ VE GEÇİTLER YAPILMALI

Mermer sahalarına ulaşım ve mermer taşımasında kullanılacak yollar, enerji nakil hattı gibi habitatı bölen faaliyetlerin gerekli olduğu alanlarda yaşayan türlerin ihtiyacı ve biyolojisine uygun noktalara ekolojik köprü ve geçitler yapılması da önerildi. Mermer ocaklarında pasa yani atıkların yamaçtan direkt dökülmesinin habitatın yok olmasında başat rol oynadığı, pasaların belirlenen bir yere taşınarak dökülmesinin habitat kaybını azaltacağı belirtildi.

GÖZLEM VE KONTROL ÖNERİSİ

Alanda yaşadığı tespit edilen hassas türler, nesli tehlike altında ya da koruma altında olan türler için faaliyet süresince fotokapan cihazlarla izleme çalışmaları yapılarak türlerin faaliyetlerle ilişkisinin gözlemi ve kontrolünün hem bölge yaban hayatının takibi hem de yasa dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi açısından önemli olduğu dile getirildi.

HABİTATLARIN BÖLÜNMESİNE İZİN VERİLMEMELİ

Terk edilen madencilik sahalarının yaban hayatına uygun rehabilitasyonu istenerek, hassas, nesli tehlike ve koruma altındaki türlerin yaşam alanında yapılmak istenen madencilik faaliyetleri için havza bazlı analizler ve değerlendirmeler yapılması, alternatif havzalar ya da maden sahaları mevcut ise bu sahalarda habitatların bölünmesine izin verilmemesi gerektiği belirtildi. Çalışma saatleri ve mevsimi, gürültü eşiği, gündüz-gece mesaisi, alanda kullanılan ışık kaynaklarının miktarı ve şiddeti gibi türe özgü tespit edilecek kriterlerin belirlenmesi ve özel şartlar altında faaliyete izin verilmesi gerekliliği de vurgulandı.

YASA DIŞI AVCILIK DA TEHDİT OLUŞTURUYOR

Fotokapanlı çalışmada, mermer ocaklarının olduğu alanda 79 avcı, kontrol alanında ise 114 avcı tespit edildi ve kaçak avcılıkla ilgili sorunlar da ortaya konuldu. Mermer ocaklarının habitatı yok etmesi, parçalaması ve bozması nedeniyle o bölgede yaşayan memeli türlerini olumsuz yönde etkilediği ve popülasyondaki birey sayılarının düşmesine neden olduğu tespit edildi.

Yasa dışı avlanmanın da yaban hayatı için tehdit olarak belirlendiği saha çalışmasında, tüfekle vurulan vaşak da bulundu. Öneride, 'Koruma altındaki türlerin avlanması, belirlenen esas ve usullere aykırı avlanma, otomatik, yarı otomatik, pompalı gibi tüfekle haznesi iki fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış silahlarla avlanma, gece far yardımıyla avlanma gibi av hayvanlarının günlük avlanma limitlerine uymadan avlanma, avlanma zamanı dışında avlanma, avcılıkla ilgili belli başlı sorunların başında gelmektedir' denildi.

EVCİL KÖPEKLER VE AV KÖPEKLERİ DE TEHDİT EDİYOR

Fotokapan görüntülerinde ormanlık alana bırakılan başıboş evcil köpekler ile av köpeklerinin de yaban hayvanları için önemli tehdit olduğu belirlendi. Yaban hayvanlarına saldırdığı, özellikle yabani tavşanların yavrulama dönemlerinde yavruları yediği, keklik yuvalarındaki yumurtaları yediği yönünde bilgiler edinildi. Bu nedenle yasa dışı avcılığı azaltacak denetimlerin artırılmasının önemi vurgulandı. Ayrıca yaban hayatı konusunda her yıl özellikle köyler başta olmak üzere halkın bilgilendirilmesi, okullarda öğrencilere yönelik eğitim programlarının önemine işaret edildi.

Görüntü Dökümü

---------------

Prof. Dr. Tamer Albayrak'ın açıklaması

Haritadan görüntüler

Mermer ocakları detasy

Foto kapana takılan vaşak

Kurt, tilki, çakal görüntüleri

Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mesut Madan/ANTALYA-DHA)

====================

Oto sanayide bir heykeltıraş

Edirne'nin Keşan ilçesinde kaportacı, boyacı ve tamircilerin bulunduğu oto sanayi sitesinde atölye açan heykeltıraş Recep Yalçın'ın (39) eserleri yoğun ilgi görüyor.  Yalçın, Türk tiyatrosunun en önemli eserlerinden biri olan ve Haldun Taner tarafından kaleme alınan Keşanlı Ali Destanı'ndaki 'Keşanlı Ali' karakterini de heykele aktaracaklarını söyledi.

Yaklaşık 2 yıl önce eşinin memleketi olan Keşan'a yerleşen ve kiraların uygun olması nedeniyle sanayi sitesinde atölye açan heykeltıraş Recep Yalçın, park ve bahçeler için heykeller üretiyor.  Yalçın, heykel alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra bazı atölyelerde modelistlik yaptığını, daha sonra ise kendi atölyesini açtığını belirterek, "Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir süre kendi atölyemi işlettikten sonra eşimin memleketi olan Keşan'a geldim. Şu an Keşan'da heykel ve sanat üretimine devam ediyorum. Şu an için en etkin yol sanayiydi. Hem kiraların yüksek olması hem de malzemeye ulaşımın zor olması nedeniyle sanayiyi tercih ettik. Sanayi gayet iyi. Sanayide şu an baya merak var. En son yurtdışından bir alışveriş merkezinin tematik bir alanı için heykel çalışması yaptık. Heykellere çok büyük ilgi oldu. Görenler malzemesine kadar soruyor. Çünkü bölgede ilk defa böyle bir iş yapılmış. İnsanlarda sanat severlik ve merak var" dedi.

Atölyede kent mobilyası, heykel, anıt ve saat kulesi gibi eserler yaptıklarını ifade eden Yalçın, "Bunlar çizgi film kahramanları ya da tema parkta olabilir. Anıtsal figüratif bir heykelde olabilir. Tamamen her şey bize ait. Buradaki her şeyi biz tasarlıyoruz ve biz yapıyoruz. Fiberglas ve çamurdan üretim yapıyoruz" diye konuştu.

'KEŞANLI ALİ'NİN HEYKELİNİ YAPIYOR'

Recep Yalçın, Türk tiyatrosunun en önemli eserlerinden biri olan ve Haldun Taner tarafından kaleme alınan Keşanlı Ali Destanı'ndaki 'Keşanlı Ali' karakterini heykele aktaracaklarını dile getirerek, "Keşanlı Ali Destanı bir tiyatro oyunu. Dizisi de çekilmişti. Buradan yola çıkarak Keşanlılar'ın da karakteristik özelliklerini yansıtan bir heykel ortaya koyacağız. Şu an bir portresi yok ama bu özellikleri toplayarak böyle bir karakter oturtmaya çalışacağız. İş Anadolu ya da Ege'den buraya gelen bir kişi heykeli gördüğü zaman onun Trakya insanı olduğunu anlayacak. Heykelin tanıtımı için de levhalara yazı yazılacak. Burada da Keşanlı Ali Destanı anlatılır" dedi.

KOMŞULARI MEMNUN

Recep Yalçın'ın komşusu demir ustası Enver Avcu, sanayide bir ilk yaşandığını belirterek, "İlk geldiğinde hayretle baktım. Gerçekten işini bilen biri. Yaptığı eserleri görünce bambaşka duygular ortaya çıkıyor. Keşan'a çok güzel şeyler kazandıracağından eminim" dedi.

Oto kaporta boyacısı Ramazan Engin de şimdiye kadar sanayide heykel yapan birini görmediklerini ifade ederek, "Komşumuzun hem sanatından hem de kendisinden çok memnunuz. Heykelleri çok gerçekçi, canlıymış, konuşacakmış gibi duruyor. Alışık olmadığımız için şaşırıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------

-Keşan Sanayi Sitesi'nden görüntü

-Sanayi sitesi tabelası

-Sanayideki oto tamircileri

-Heykel atölyesi

-Atölyede çalışanlar

-Heykeltıraş Recep Yalçın'ın heykel çalışması

-Çamurdan heykel çalışması

-Heykeltıraş Recep Yalçın röp.

-Komşusu Enver Avcu röp.

-Komşusu Ramazan Engin röp.

-Sanayi sitesi havadan drone gör.

-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

===================

Yavrularının kaybeden köpek, taşı yavrusu sanıyor

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü içerisinde yaşayan 5 yaşındaki 'Şimşek' isimli köpek, 3 yıl önce kaybettiği yavrularının yerine koyduğu taşları ağzında taşıyor. Gün içerisinde sürekli ağzına aldığı taş ile gezen Şimşek, kırılan dişlerine ve ağzında çıkan yaralara rağmen taşı bırakmıyor.

Kocaeli Üniversitesi Doğa ve Hayvan Dostları Kulübü üyeleri, kampüs içerisinde yaralı halde gördükleri köpeği barınağa götürerek tedavi altına aldı. Kulüp öğrencileri, 'Şimşek' adı verilen köpeğin tedavisinin devam ettiği sırada, köpeğin yaşadığı kulübede taşların olduğunu fark etti. Bir süre köpeği gözlemleyen öğrenciler, köpeğin düzenli olarak topladığı taşları kulübesine getirdiğini gördü. Ağzına aldığı taşlar nedeniyle dişleri kırılan ve ağzında çeşitli yaralar oluşan köpeğin durumuyla ilgili yetkililerden bilgi alan öğrenciler, köpeğin bir anda kaybettiği yavruları nedeniyle annelik hormonlarının yükseldiği ve bu nedenle taşları yavru olarak benimsediğini öğrendi.

Şimşek'in ağzına aldığı taşı gittiği her yere götürdüğünü belirten Doğa ve Hayvan Dostları Kulübü üyesi Hidayet Gürbüz, "Şimşek, kampüs içerisinde yaşayan güzel köpeklerimizden bir tanesi. Şimşek'i bulduğumuzda ağzında çeşitli yaralar vardı, bakım alanımıza aldım. Orada kendisine bir kulübe verdik ve orada bakımına devam ediyorduk. Bir süre sonra Şimşek'in bulduğu her taşı kulübesine taşıdığını gördük. Bir gün kulübesine gidip baktığımızda içerisi hep taşlarla doluydu. Biraz daha gözlemleyince Şimşek'in sürekli taşlarla yaşadığını gördük. Taşlarla geziyor, taşlarla yemek yiyor, taşlarla su içiyor. Su içerken önce taşını su kabına atıyor. Sanki ilk önce taşa içiriyormuş gibi davranıyor. Daha sonra Şimşek'in yavrularını kaybettiğini ve bu durumun onda travma etkisi yarattığını öğrendik. Her gördüğü taşa annelik yapıyor. Taşları gezdiriyor, köpeklerden ve diğer öğrencilerden koruyor. Başka köpekler taşa yaklaştığında hırçınlaşabiliyor." dedi.

"YENİ GELEN ÖĞRENCİLER ÇOK ŞAŞIRIYOR"

Okula yeni gelen öğrencilerin Şimşek'in durumu öğrendikten sonra çok şaşırdıklarını söyleyen Hidayet Gürbüz, "Üniversitemize her sene yeni öğrenciler geliyor ve Şimşek'in durumunu görünce merak ediyorlar. 'Acaba taş mı yiyor?' diye soruyorlar. Zaman içerisinde yeni gelen öğrenciler de Şimşek'in hikayesini öğrenince onların da içini bir burukluk kaplıyor." diye konuştu.

"KENDİNİ TAŞLARLA BAĞDAŞTIRMIŞ"

Köpeklerin de insanlar gibi bazı olayların ardından travma geçirebileceğini ifade eden Veteriner Ejder Dalgıç, "Şimşek, muhtemelen o taşların arasına yavrusunu doğurmuştur, yavrularının kokusunun taşlara sindiğini tahmin ediyoruz. Yavrularını kaybettikten sonra aynı kokuyu taşlarda hissettikten sonra taşlara kendini yakın hissetmiş olabilir. Pavlov'un deneyinde olduğu gibi zil çaldıktan sonra köpeğin salyalarının gelmesi gibi belli bir zaman sonra bağdaştırma olayı gerçekleşiyor. İlk zamanlarda kokusunu duyarak yavrusu zannettiği taşları kendiyle bağdaştırdıysa ilerleyen dönemlerde bu alışkanlık haline geliyor, sürekli ağzında taşıyor. Köpeklerde sık karşılaştığımız bir durum bu." dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

-Köpeğin ağzında taş ile gezmesi

-Köpeğin kampüs içerisinde görüntüsü

-Muhabir anonsu

-Doğa ve Hayvan Dostları Kulübü üyesi Hidayet Gürbüz ile röportaj

-Veteriner Ejder Dalgıç ile röportaj

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU-Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),

=================

Cami ve okullardan musluk çalan hırsız tutuklandı

Adana'da cami ve okullardan musluk çalan Yavuzhan Bahşi (22) tutuklandı.

İl Emniyet Müdürülüğü'ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, kent genelinde okul ve camilerden muslukların çalınması üzerine harekete geçti. Hırsızlıkların yaşandığı yerlerdeki güvenlik kameralarını inceliyen ekipler, şüphelinin Yavuzhan Bahşi olduğunu saptadı. Bahşi'nin Çukurova ilçesi Belediye Evleri Mahallesi'nde bulunan bir camiye girip, muslukları tekmeyle kırarak çaldığı belirlendi.  Aynı şekilde 3 cami ve 3 okuldan 37 musluk çaldığı ortaya çıkan şüpheli, yakalandı. Hırsızlık suçundan çok sayıda sabıkası bulunan Yavuzhan Bahşi, tutuklandı.

Görüntü Dökümü

--------

Hırsızın gelişi

Muslukları tekmeleyerek sökmesi

Hırsızın gidişi

Zanlının emniyet binasından çıkarılması

Polis aracına bindirilmesi

SÜRE: 02'19" BOYUT: 257 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

=================

Öğrencilerden, Mehmetçiğe asker selamlı moral mektubu

Adana'da öğrenciler, 'Barış Pınarı Harekatı'nda' görev yapan askerlere moral mektubu yazıp, asker selamı gönderdi.

Yüreğir İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, 'Barış Pınarı Harekatı'nda' görev yapan askerlere moral mektubu yazdı. Öğrenciler, harekatla ilgili duygu ve düşüncelerini aktardıkları mektupları üzerinde asker ve Türk Bayrağı olan zarfların içine koydu. Mektuplar daha sonra İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Mehmetçiğe asker selamı da gönderen öğrenciler kendilerini koruyan askerlere teşekkür ederek, "Asker ağabeylerimiz, bizleri düşmanlardan korumak için Suriye'de görev yapıyor. Biz yataklarımızda rahat uyuyorsak onların sayesinde. Bugün öğretmenlerimiz, üzerine basabileceğimiz vatan toprağı olmazsa, başarılı öğrenci olmamızın bir önemi olmadığını söyledi. Bunun üzerine bizleri koruyan, ülkemizde rahat ve özgürce gezmemizi sağlayan askerlerimize moral mektubu yazmak istedik" dedi.

Yazılan mektuplar daha sonra, sınırda görev yapan askerlere gönderildi.

Görüntü Dökümü

-----------

-Tahtadaki 'Ders: Mehmetçiğe mektup' yazısı

-Mektup yazan öğrencilerden genel ve detaylar

-Mektuplardan detaylar

-Bir öğrenci ile röp.

-İki kız öğrencinin mektuplarını okuması

-Mektupların toplanması

-Öğrencilerin asker selamı

SÜRE: 04'49" BOYUT: 533 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

====================

Niğde'de 510 bin adet sigara makaronu ele geçirildi

Niğde'de polisin durdurduğu bir araçta gümrük kaçağı 510 bin adet boş sigara makaronu ele geçirildi.

Niğde Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, sigara kaçakçılığına yönelik yaptığı uygulamada Niğde-Adana otoyolu Ulukışla Eminlik Gişeleri'nde 34 SV 2558 plakalı bir aracı durdu.  Araçta yapılan aramada yapılan aramada 2 bin 550 paket (510 bin  adet) gümrük kaçağı boş sigara makaronu ele geçirildi. Araç sürücü N.K ise gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü

-------

-Ele geçirilen makaron kutularından görüntü

Süre: 40 saniye  Boyut: 7 MB

Haber: Ali KADI-Kamera: NİĞDE,

====================

Balıkesir'deki kazalar, MOBESE kamerasında

Balıkesir'de meydana gelen trafik kazaları, Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu(MOBESE) kameralarına yansıdı.

Balıkesir kent merkezinde yaşanan trafik kazaları, İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı MOBESE kameraları tarafından görüntülendi. Saniye saniye kaydedilen görüntüler, sürücülerin dikkatsizliği ile trafik kuralları ihlallerini gözler önüne seriyor.

Kazalardan biri Bahçelievler Mahallesi Savaştepe Caddesi'ndeki döner kavşakta meydana geliyor. Kavşakta şehiriçi otobüsü ile bir otomobil çarpışıyor. 2 araçta da maddi hasar oluşuyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, yayınladığı görüntüler ile sürücü ve yayaları, trafikte daha dikkatli olmaları konusundayönünde uyarıyor.

Görüntü Dökümü

-----------

-MOBESE kazalarından görüntü.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/BALIKESİR,

====================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Zonguldak Eylül Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title