Haberler

Dha Yurt Bülteni-5

1)DOMATES SERASI KADINLARIN UMUDU OLDUTÜRKİYE'de 9 Ocak 1990'da bugüne kadar ölçülen sıfırın altında 46 derece ile en düşük sıcaklıkla adını duyuran Van'ın Çaldıran ilçesinde jeotermal enerji ile ısıtılan ilk seralar, kadınlar için umut oldu.

1)DOMATES SERASI KADINLARIN UMUDU OLDU

TÜRKİYE'de 9 Ocak 1990'da bugüne kadar ölçülen sıfırın altında 46 derece ile en düşük sıcaklıkla adını duyuran Van'ın Çaldıran ilçesinde jeotermal enerji ile ısıtılan ilk seralar, kadınlar için umut oldu. Serada çalışan 30 kadın, hem aile bütçelerine katkı sağlıyor, hem de iş becerilerini geliştiriyor.

Van'ın Çaldıran ilçesinde 3 yıl önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından desteklenen bir projeyle, eksi 46 dereceye kadar düşen Ayrancılar bölgesinde jeotermal enerji ile ısıtılan seralarda domates üretilmeye başlandı. 34 bin metrekare alan üzerine kurulan, 120 bin metre boru döşenerek ısıtılan seralar 10 milyon liraya mal oldu. Tamamen doğal olarak yetiştirilen domateslerin üretimi de kadınlar tarafından yapılıyor.

Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Birimi Proje Koordinatörü Yusuf Taşkın, Çaldıran'ın Türkiye'nin en soğuk yeri olduğunu söyledi. Taşkın, "Burada 34 dönüm üzerinde teknolojik bir sera kuruldu. Burayı önemli kılan ısınma sisteminin jeotarmal kaynaklı olması. Yani 92 dereceye kadar sıcak sular var. Bu sıcak sular serada dolaştırılarak ısıtma sağlanıyor. Aksi takdirde bu kadar soğuk bir yerde ısıtma yapmak mümkün değil. Burası ülkemizin en soğuk yeri dedik ve bu iklim değerlerinde henüz ülkemizin sera ısıtma tecrübesi yoktu" dedi.

YILDA BİN TON DOMATES

Seranın üçüncü üretim sezonunda olduğunu belirten Taşkın, yılda yaklaşık bin ton üretim yapıldığını söyledi. Kurulan seranın çok önemli istihdam alanı olduğunu belirten Taşkın, yılın her döneminde bu serada üretim yapıldığını belirtti. Serada 30'u kadın olmak üzere 40 kişinin çalıştığını belirten Taşkın, şöyle konuştu:

"Burada özellikle kadınlar için önemli istihdam alanı oluştu. Bu bölgede pek fazla istihdam alanı yok. Burada çalışanlar seracılıkta kendilerini geliştirdiler ve onlar büyük bir tecrübe oldu. Kadınların iş gücüne katılımı çok önemli bir konu. İlk zamanlarda bir çekingenlik vardı kadınlarda yani sosyolojik olarak bölgenin alışık olduğu bir durum değil. Fakat bunu da kırmış olduk. Artık kadınlar gelip burada çalışıyorlar ve aile ekonomilerine katkı sağlıyorlar. Üretime kadınlar bakıyor ve sofralarımıza gelen o lezzetli domatesler kadınların ellerinde çıkıyor."

KADINLAR MUTLU

Kadınlar da serada çalıştıkları için mutlu olduklarını, hem işi öğrenip iş tecrübesi edindiklerini, hem de aile bütçelerine katkı sağladıklarını söyledi. Çalışma ortamının da güzel olduğunu belirten kadınlar, böyle bir istihdam alanı oluşturanlara teşekkür etti.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Seradan genel

-Seradan detaylar

-Çalışan kadınlardan detaylar

-Genel ve detaylar

-Proje Koordinatörü Yusuf Taşkın ile röportaj

-Çalışan kadınlarla röportaj

Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, -

======================================================

2)'YEŞİL ALTIN' ZEYTİNDE HASAT BAŞLADI

OSMANİYE'nin Kadirli ilçesinde başlatılan proje kapsamında ağaç sayısı 1 milyon 600 bine çıkan ve bölgede  'yeşil altın' olarak kabul edilen zeytinin hasadı başladı. Kurak arazileri değerlendirmek için 2005 yılında İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Özel İdare Müdürlüğü ile Kadirli Ziraat Odası tarafından başlatılan projeyle çiftçiler zeytinciliğe yönlendirildi. İlçede o günlerde on binlerle ifade edilen zeytin ağacı sayısı 1 milyon 600 bine çıktı. Zeytincilikle uğraşan üretici sayısı ise 700'den 5 bine ulaştı. İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fatih Rüştü Özeser, başlatılan projenin amacına ulaştığını belirterek, zeytin hem ilçe ekonomisine hem de çiftçisine büyük katkı sağladığını söyledi. Her geçen yıl verimlerde artış olduğunu söyleyen Özeser, bu yıl da zeytin rekoltesinin yüksek olduğunu söyledi.

Proje ile çiftçilere 1 milyondan fazla zeytin fidanı dağıtıldığını belirten Özeser, şunları söyledi: "Projemiz amacına ulaştı ve bir zamanlar sayıları 10 binlerle ifade edilen zeytin ağacının sayısı 1 milyon 600 binlere çıktı. Zeytin yetiştiren çiftçi sayımız da 700'den 5 bine yükseldi. 34 bin dönüm arazide bu yıl yetişkin 1 milyon 500 bin ağaçtan çiftçilerimiz hasat yapmaya başladı. 1 ağaçtan 60 ile 80 kilo arasında zeytin alıyoruz. Bu oran bazı ağaçlarda yükseliyor bazılarında ise düşüyor. Geçen yıl yaklaşık 210 bin tonluk bir hasat yapılmıştı, bu sezon ise 220 bin tonluk bir rekolte bekliyoruz. Salamuralık ve yağlık olarak hasat edilen zeytinin kilosu 3-4 TL arasında alıcı buluyor. Zeytin hasadına başlayan çiftçilerimiz bu yıl yağ oranından çok memnunlar."

ZEYTİN ALTIN DEĞERİ GÖREN BİR ÜRÜN

Zeytinin son yıllarda yükselişe geçtiğini ve ekimi kıraç bölgelerde artarak devam ettiğini söyleyen Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir ise, zeytinin artık Kadirli'de büyük bir önem arz ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Zeytin diken çiftçilerimiz şimdi para kazanmaya başladı. Çiftçilerimiz zeytincilikte büyük bir mesafe kat etti. Yurt içinden her bölgeden zeytin alımı için ilçemize geliyorlar. Zeytinin pazar sorunu yok. Ağaçta dahi satışını yapan çiftçilerimiz var. Zeytin mevsiminde geçici binlerce işçi evine ekmek götürüyor. Ayrıca budama ve bakımı gibi işler içinde ara ara insanlar iş buluyorlar. Artık Kadirli'de zeytini ile adından söz ettiriyor. Zeytinciliğin gelişmesi ile birlikte 6 fabrika açıldı. Bu Fabrikalarda da onlarca kişi çalışıyor. Zeytin artık Kadirli'de altın değeri gören bir ürün oldu."

Görüntü Dökümü

------------------------------

Zeytin tarlalarının ve ağaçlarının görüntüsü

Zeytin bahçesinde işçilerin hasat yapması

Zeytin görüntüsü

Zeytin bahçesindeki işçilerin çalışması

Bahçelerden detaylar

Fabrikaya getirilen zeytinin dökülmesi

Zeytinin makineye girişi yıkanışı ve yağ olarak çıkışı

Zeytinin yağa dönüştürülerek paketlenmesi

BOYUT: 346 MB  SÜRE: 03'10"

Haber-Kamera: Efendi ERKAYIRAN/KADİRLİ,(Osmaniye),

===================================================

3)TMO FINDIK ALIMINA BAŞLADI

TMO levant kalite fındığı 14 lira, Giresun kalite fındığı ise 14.50 liradan üreticiden almaya başladı. TMO'dan internet üzerinden randevu alan Ordulu fındık üreticileri, sabahın erken saatlerinden itibaren araçlarla fındıklarını TMO'nun Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan deposu önüne getirdi. Fındık alım merkezinde incelemede bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi Arslan Soydan, TMO'nun müdahale alımı yaparak piyasada olmasının önemli olduğunu söyledi. TMO'nun fındık alımına başlamasıyla serbest piyasada da fiyatlarda artış meydana gelmeye başladığını belirten Soydan, "Serbest piyasada devletin müdahalesi açıklandıktan sonra fiyatlar kendiliğinden yukarı doğru çıkmaya başladı. Devletin müdahalesi serbest piyasadaki olumsuzluğu ortadan kaldırıyor. Geçte olsa bu olumlu olmuştur. Bunuda buradan görüyoruz. TMO'ya ilk günden talepler var, bundan sonrada bu artacak. Üreticilerimizin elinde de önemli ölçüde fındık var. En az yüzde 50 kadar fındık var" dedi.

Fındık üreticisi Metin Ertuğrul ise 800 kilo fındığını TMO'ya getirdiğini belirterek, gelecek sezon içinde umutlu olduklarını söyledi.

-Görüntü Dökümü

----------------------

-TMO fındık alımından detay görüntü

-Arslan Soydan ile röportaj

-Üreticilerle röportaj

(SÜRE: 4.07 Dk ) (BOYUT: 612 MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-Mustafa KIRLAK/ORDU,

======================================================

4)ENGELLİ TORUNUNU SEVGİSİYLE HAYATA DÖNDÜRDÜ

SİVAS'ın Kangal ilçesinde henüz 9 aylıkken ailesi ile geçirdiği trafik kazasında annesi ölen ve aldığı darbe sonrasında görme, konuşma ve yürüme yetilerini kaybeden İsmail Enes Dönmez'e (5), 5 yıldır babaannesi Zemhenur Kel (60) bakıyor. Günün 24 saatini torunuyla geçiren Kel'in sevgiyle yetiştirdiği torunu, yavaş yavaş iyileşme belirtileri göstermeye başladı.

2014 yılında Gürün'den Sivas'a giden Bülent Dönmez yönetimindeki 58 EE 909 plakalı otomobil, Bağırsak Dere mevkisinde karşı şeritten gelen Ali Bakır (58) yönetimindeki 58 EC 269 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, sürücü Bülent Dönmez, eşi Şenay, çocukları Gökhan, Okan ve 9 aylık İsmail Enes Dönmez ile diğer aracın sürücüsü Ali Bakır yaralandı. Çevre hastanelere kaldırılan yaralılardan Şenay Dönmez kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Kazada ağır yaralanan ve kafasından aldığı darbe sonrasında görme, konuşma ve yürüme yetisini kaybeden İsmail Enes'e o günden sonra babaannesi Zemhenur Kel bakmaya başladı. Torununu sevgisiyle büyüten Zemhenur Kel'in yıllardır devam eden çabalarıyla küçük İsmail Enes, adım atmaya ve bir kaç kelime konuşmaya başladı.

Torununun 24 saat yanından ayrılmadığını ve tüm gün onunla ilgilendiğini ifade eden babaanne Kel "Yüzüne baktığında insanın içi burkuluyor. 24 saatim bu odada geçiyor. Diğer odaya bile gitmiyorum. Uyursa odadan çıkıyorum, yoksa yanında oturuyorum. Gün içinde karnını doyuruyorum, altını, üstünü değiştiriyorum, oturtuyorum, fizik tedavilerini yaptırıyorum. Ayakta durması için sehpa aldık, ona bağlıyorum, plastik topuna bindiriyorum. Özel ayakkabısı var, onu giydirip yürütüyorum. Elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorum. Takdiri ilahi, yapacak bir şeyim yok. 5 yıldır bakıyorum. Babası da çalışıyor. Tek destekçim Allah. Bazen babası ile birlikte fizik tedavisi yaptırıyorum" dedi.

'EN ÖNEMLİ TEDAVİSİ SEVGİ'

Doktorların torununun iyileşmesi için fizik tedaviye ve sevgiye gerek olduğunu belirttiklerini söyleyen Kel, "Torunumun hasta yatağı geldi, fizik tedavi yaptırıyorum. Elimizden geldiği kadar çabalıyorum. Bütün doktorlara götürdüm. Beyin cerrahları tek ilacının fizik tedavi ve sevgi olduğunu, yapacak başka bir şey olmadığını söyledi. Ben burada kendim yapıyorum ama yeterli oluyor mu olmuyor mu bilmiyorum. Bir yerde eğitim almadım, sadece hocalara bakarak yapıyorum. Onun için destek olunursa seanslarını artırırım. 8 seans yapılıyorsa 13, 15 seans yaptırırım. Fizik tedavisini bir gün yaptırmazsam ayaklarından belli oluyor, hemen kasları çekilmeye başlıyor. Onun için fizik tedaviye gitmediği zamanlar evde ben yaptırıyorum. Benim evde yaptırdığım fizik tedaviyle hocasının fizik tedavisi bir olmuyor" ifadelerini kullandı.

'ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA HAZIRIZ'

İsmail Enes'i ve babaannesini evinde ziyaret eden Kangal Belediye Başkanı Mehmet Öztürk aileye her konuda destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Öztürk "Kazadan sonra çocuğa öldü gözüyle bakılıyordu. Aile çırpındı, elinden geleni yaptı. Şimdi gördüğümüz durum miniğimiz 'Allah' diyor, 'anne, baba' diyor. Fizik tedavi ile bir yerlere gelecek inşallah. Çoçuğumuzun yatakla ilgili bir sorunları vardı, onu da biz alıp ailenin emrine verdik. Arkadaşlarımıza da talimat verdik. Fizik tedavi seanslarının artırılması için biz elimizden gelen desteği vereceğiz. Şimdi adım atıyor, konuşuyor. Asıl konu yürüyebilmesi, hayata daha güzel bakabilmesi. Allah bunu babaannesine, babasına bağışlasın. Bu çocuğun duasını almaktan bu dünyada daha büyük bir zenginlik olabilir mi" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Evden görüntüler

-Minik İsmail ve babaannesinin görüntüleri

-Kangal Belediye Başkanının ziyareti

-Babaannenin konuşması

-Belediye başkanının açıklaması

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER-Hakan KALELİ/KANGAL(Sivas),

(500 mb)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi

Çaldıran Zeytin Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title