Dha Yurt Bülteni 5

Brunson'ın oturduğu sokak sessizliğe büründü

İZMİR'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak serbest bırakılan ABD'li Rahip Andrew Craig Brunson'ın evinin bulunduğu Işılay Saygın Sokak'taki hareketlilik sona erdi. Güvenlik önlemi için uzun süredir bekleyen polis ekiplerinin de ayrıldığı sokak sessizliğe büründü.

İzmir'de, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk iddiasıyla yargılanırken, geçen 25 Temmuz'da tutukluluğu ev hapsine çevrilen, Rahip Brunson, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dün (cuma) yapılan dördüncü duruşmasında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edildi. Yaklaşık 19.5 ay cezaevinde, 2.5 ayı aşkın bir süre de ev hapsinde kalan Brunson, kararla birlikte serbest kaldı. Hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı da kaldırılan Brunson, dün akşam Adnan Menderes Havalimanı'ndan, eşi Norine Brunson ile birlikte bindiği özel bir uçakla ülkesine dönmek üzere İzmir'den ayrıldı.

ABD'li Rahip Andrew Craig Brunson'ın gece kentten ayrılmasının ardından, evinin bulunduğu Alsancak semti Işılay Saygın Sokak, sessizliğe gömüldü. Yaklaşık 2.5 aydır üst düzey ABD'li yetkililer, gazeteciler ve Rahip Brunson'ın arkadaşlarının ziyaretleri nedeniye hareketli anlar yaşanan, polisin 24 saat boyunca sıkı güvenlik önlemleri aldığı sokakta, bugün sakinlik hakimdi. Sokakta ve Rahip Brunson'ın evinin önünde sürekli bekleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de artık buradan ayrıldı, özel harekat polisleriyle sivil ve motorize timlerin devriye görevleri de sona erdi.

Sokaktaki bir kafeteryada çalışan 19 yaşındaki Berkay Sargı, uzun süredir burada görev yapan polislerle mahallelinin arkadaş olduğunu, onların gitmelerine üzüldüklerini, ancak Brunson gittiği için de sevinçli olduklarını belirtti. Belki işlerindeki yoğunluğun azalacağını ama sokakta eski sakin yaşantıya geri dönüleceğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sokaktan görüntü

Brunson'ın evinin bulunduğu binadan görüntü

Berkay Sargı ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR,

======================================

Adana'da hız sınırını aşan sürücülere helikopterli takip

EMNİYET Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde 'Trafik Kazalarını Önleme Planı' çerçevesinde Adana'da helikopterle denetimler gerçekleştirildi.

Adana Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nce Adana, Mersin, Osmaniye ve Niğde'de otoyol ve şehirlerarası yol güzergahında havadan helikopterle trafik denetimi sonucu 7 araca cezai işlem uygulandı. İçişleri Bakanlığının 100 günlük eylem planında, trafik güvenliğine yönelik ortaya koyduğu, önceki yılın aynı dönemine göre denetimlerin yüzde 2 oranında artırılarak, ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarının yüzde 2 azaltılması hedefleniyor.

HAVADAN KONTROL

Trafiğin yoğun olduğu güzergahlar ile kavşaklarda havadan helikopter ve drone ile trafik denetimlerine başlanan kentteki denetimlerde, otoyollarda ve şehirlerarası karayollarında gözlenen sağ şeritte veya bankette uygunsuz durumda bekleme, ağır taşıtların uygunsuz şerit kullanımı, tehlikeli şerit değiştirme, makas atma, hatalı sollama, hız sınırını aşma, yakın takip, karayolu üzerinde zorunlu haller dışında duraklamak, park etmek gibi ihlallerin önlemesi başta olmak üzere, ana arterlerde trafiği aksatacak durum ve ihlallere daha hızlı müdahale edilecek.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Helikopterden çekilen seyir halindeki araçlar

SÜRE: 01'11" BOYUT: 131 MB

Haber-Kamera: ADANA,

====================

Aydınlatma direğine çarpan otomobil yandı

ANTALYA'da, yağmur nedeniyle kayarak kontrolden çıkan otomobil, refüje çarparak alev alıp yandı. Kazada sürücü Ferit Tutam ve arkadaşı Aydıncan Demir hafif şekilde yaralandı.

Kaza, saat 21.30'da Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi Lara Turizm Yolu üzerinde meydana geldi. Kent merkezinde Kundu oteller bölgesine seyir halinde olan Ferit Tutam'ın kullandığı 07 LZ 571 plakalı otomobil, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Sürücünün direksiyon hakimiyetini yitirdiği araç, kontrolden çıkarak refüjdeki aydınlatma direğine çarptıktan sonra alev aldı. Kazada hafif yaralanan sürücü ve yanındaki arkadaşı Aydıncan Demir çevredekiler tarafından araçtan çıkarıldı. Haber verilmesi üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin müdahale ettiği yaralılar ambulansla hastaneye sevk edildi. Müdahale sırasında yaralılardan birisinin elindeki cep telefonunu bırakmaması çevredekilerin tepkisine neden oldu.

tfaiye ekiplerinin müdahale ederek söndürdüğü otomobil, tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Yanan araçtan görüntü

Yaralılardan görüntü

Yaralılara müdahale

Aracın söndürülmesi

Haber: Semih ERSÖZLER- Kamera: Antalya-DHA)

======================================

Minik Derin, elini tutacak bir el bekliyor

ANTALYA'da doğduktan 8 saat sonra nöbet geçiren, 6 aylıkken sağ beyninin yarısı alınan Derin Çevik, annesinin inanç ve umuduyla 4 yaşını bitirdi. 'Hiç bir şeyi yalnız yapamaz' denilen, ancak pek çok şeyi başaran minik kızın ihtiyacı olan tek şey ise devletin sağladığı haftada iki gün 40'ar dakikalık eğitimin artırılması ve düzenli olarak konuşma terapistine gidebilmesi.

İstanbul'da oturan reklam koordinatörü Emine Çevik ile muhasebeci Mehmet Çevik çiftinin 2014 yılında doğduktan 8 saat sonra beyninde 'kortikal displazi' (Beyin korteksindeki nöronların anormal erken gelişimi sonucu ortaya çıkan hastalık) tespit edilen kızları Derin'in kısa yaşamı, bir inanç ve umut hikayesi olarak yüreklere dokunuyor. Doğduktan sonra her gün onlarca epilepsi nöbeti geçiren, 6 aylıkken ameliyatla sağ beyninin büyük bölümü çıkarılan Derin 4 yaşını bitirdi. Anne ve babasının çabaları sonucu oturmaya, dönerek istediği noktaya gidebilmeye, yatarken oturur pozisyona gelebilmeye, kollarının altından tutulunca adım atmaya ve 'anne', 'baba', 'gel', 'abla', 'ağabey' gibi sınırlı sözcükleri kullanmaya başlayan Derin, şimdi ise kendisine uzanacak bir destek eli bekliyor.

HAFTADA 2 GÜN 40'AR DAKİKALIK EĞİTİM YETERSİZ

Derin'in, devletin verdiği engelli raporuyla bir rehabilitasyon merkezinde haftada 2 gün 40'ar dakikalık eğitim aldığını belirten Emine Çevik, "Bu eğitim yeterli değil. Biz destekliyoruz ama tabii bizim verdiğimiz destekle bir kurumda alınan destek aynı değil" dedi. Rehabilitasyon merkezinde Derin'e yürüme odaklı eğitim verildiğini belirten Çevik, şunları söyledi:

"Derin'in ayrıca konuşma terapistine gitmesi, bireysel eğitim alması gerekiyor. Birebir konuşma terapisinin 1 saatlik ücreti 300 TL. Biz kendi imkanlarımızla zaman zaman aldırıyoruz ancak maddi olarak yetersiz kalıyoruz. Normalde bu tip çocukların günde 4-5 saat eğitim alması gerekiyor. Bizim istediğimiz devletin sağladığı bu eğitimin saatlerinin artırılması. İnanıyoruz ki bu çocuklar yeterli eğitim alabilseler daha iyi yerlere gelecekler."

BEYNİNİN NEREDEYSE YARISI YOK

Derin için doktorların "Hiçbir şeyi yalnız yapamaz" dediklerini anlatan Emine Çevik, şöyle devam etti:

"2015 yılında 9 saat süren ameliyatın sonunda Derin'in beyninin neredeyse yarısı artık yoktu. Ameliyatın ardından zorlu bir sürece girmiştik. İşimden ayrılmıştım. Zamanımın tamamını kızıma adamıştım. Ama asla umutsuzluğa kapılmadım. Fizyoterapi ve bizim çabalarımızla Derin'deki gelişmeleri görmek çok güzeldi. Derin bir hamur gibiydi, başını bile tutamıyordu. Gelişimi için yoğun çaba gösterdik. Derin'le birlikte anne- bebek danslarına katıldık. Derin bir anda sosyalleşmeye başladı. Hiç göz kontağı kurmazken bir anda ritim, hareketler ve benden aldığı güvenle mimikleriyle cevap vermeye başladı. Biz Derin'e olan inancımızı asla kaybetmedik."

KENDİSİNE SÖYLENENİ YAPABİLİYOR AMA CEVAP VEREMİYOR

4 yıllık çabaları sonucu yüksek hipotonisinin (kas gevşekliği) ciddi derecede azaldığını anlatan anne, "Sadece vücudunun sol kısmını tam olarak sağ kadar aktif kullanamıyor. Derin yalnız başına oturabiliyor, dönebiliyor, kısa süreli de olsa destekle ayakta durabiliyor, eline verilen küçük lokmaları ağzına götürüp yiyebiliyor, piyanonun tuşlarına dokunabiliyor, bizim söylediğimiz her şeyi yapabiliyor. Sadece konuşamadığı için bize cevap veremiyor ve kendisini ifade edemiyor. Derin'in algısı inanılmaz açık. Yeterli fizyoterapi ve destekle gelişmeye açık bir çocuk. Buna inanıyoruz. Sadece ona uzanacak bir desteğe, bir ele ihtiyacımız var. Lütfen sesimizi duysunlar" diye konuştu.

9 AYLIK MEHMET ASAF ABLASINA ÇOK İYİ GELDİ

Doktorunun "Derin'e bir kardeş iyi gelebilir" sözleri üzerine geçen şubat ayında Mehmet Asaf adını verdikleri çocuklarının dünyaya geldiğini belirten Emine Çevik, "Biz bir kardeş düşünmemiştik, çünkü tüm zamanımı Derin'e veriyordum. Ancak doktoru öyle söyleyince bir bebeğe daha karar verdik. Gerçekten Derin kardeşiyle birlikte daha iyi yol alıyor. Bizimle iletişimi daha iyileşti. Mehmet Asaf ablasına çok şey kattı" dedi.

Kardeşi hareket ederken, gülerken Derin'in onu çok dikkatle izlediğini anlatan anne, "Mehmet Asaf ise ablasının gözünün içine bakıyor. Yerde dururken dönerek ablasına gidiyor ve dizine yatıyor. Derin de kardeşini öpüyor. Biz bu gördüklerimize inanamıyoruz. O kadar güzel gelişmeler ki bunlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

-Derin'in annesinin Emine Çevik konuşması

-Derin'in görüntüleri detay

-Derin ile kardeşi Mehmet Asaf'ın birlikte oynarken görüntüleri

-Derin'in kardeşi Mehmet Asaf'ı öpmesi detay görüntüler

Haber: Selma KUNAR- Kamera: ANTALYA-DHA)

======================================

Otizmli kızının sosyalleşmesi için işini değiştirdi

Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),- ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde yaşayan Murat Kılıç, otizmli kızı Merve Kılıç (12) sosyalleşmesi, topluma kazandırılması ve otizme dikkat çekmek için hediyelik eşya dükkanını kafeye çevirdi. Kızının da kafede çalışarak kendisine destek olduğunu anlatan Murat Kılıç, "Esas amacımız burada çocukları, çocuklarımızı rehabilite etmek. Onların masaya bir bardak çay koymalarını, masada ki bardakların boşunu mutfağa götürmelerini sağlamak. İnsanlarla iletişimlerini geliştirebilmek." dedi.

İlçe merkezinde hediyelik eşya dükkanı bulunan Murat Kılıç, otizmli kızı Merve Kılıç'ın sosyalleşmesi ve topluma kazandırmak için iş yerin kafeye çevirmeye karar verdi. Murat Kılıç, kısa sürede kafeye dönüştürdüğü ve 'Cafe Merve' adını verdiği iş yerinde eşi Hülya ve kızı Merve Kılıç ile çalışmaya başladı. İlçede otistik çocukların gidebileceği rehabilite merkezlerinin olmadığı için kafe, diğer otizmli çocukları bulunan ailelerinin de buluşma adresi oldu. Murat Kılıç, otistik çocukların sosyalleşmesi ve topluma kazandırılması için bu tür iş yerlerinin önemli olduğunu söyledi.

'İNSANLARLA İLETİŞİMLERİ GELİŞİYOR'

Birçok kentte otistik çocukların çalıştığı kafelerin olduğunu ancak ilçelerinde bulunmadığını anlatan Murat Kılıç, şöyle dedi:

"Esas amacımız burada çocukları, çocuklarımızı rehabilite etmek. Onların masaya bir bardak çay koymalarını, masada ki bardakların boşunu mutfağa götürmelerini sağlamak. İnsanlarla iletişimlerini geliştirebilmek. Elimizden geldiğince bu çocuklar için bir şeyler yapmak için biz aile olarak bu işe başladık. Diğer otistik çocuklardan da kafemizde çalışmak isteyen olursa aileleri izin verdiği takdirde çalışabilirler. Onlarla beraber vakit geçirmek istiyoruz. Onlara bir şeyler kazandırmak istiyoruz. Anne  ve baba olarak bizim evladımızda o çocuklarla beraber olsun o çocuklar da bizim evladımızla beraber olsun. Karadeniz Ereğli'de bu çocuklarımızdan çok var. Bölgemizde baya var fazla sayıda otizmli, zihinsel engelli bireyler var."

'KIZIMIN ARTIK BANA KATKISI OLUYOR'

Anne Hülya Kılıç da iş yerini açtıktan sonra kızının kendine olan güveni ve cesaretinde büyük gelişme gördüklerini söyledi. Merve ve otizmli çocuklar için en büyük ihtiyacın bir rehabilite merkezi olduğunu ifade eden Hülya Kılıç, "İstiyorum ki kızım daha çok sosyalleşsin. Bu yüzden böyle bir çalışma girişiminde bulundum. Çocuğumuz için bu yaptığımız davranış gibi diğer ailelerde örnek alarak bu çocuklar için bir örnek görünür diye bir öncülük yapalım dedik. Yüzme, biliyorsunuz ki çocuklarda beyin gelişiminde çok faydalı bir spor olarak en etkili kasların yoğun harekete geçtiği spor dalıdır. Bu yüzden yüzme ihtisas kulübü istiyoruz. Hem beyin hem bedensel olarak çocukların gelişimine faydası olacağını biliyoruz. Yetkililer bu talebe kulak versin." dedi.

Merve Kılıç da kafede çalıştığı müddetçe kazandığı parayı biriktirdiğini ve ilçeye rehabilite merkezi yapılması durumunda katkı için tüm parasını bağışlayacağını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------

-Merve Kılıç'ın müşterilere servis yapması

-Mutfakta çalışması

-Müşterilerine kahve servisi yapması

Baba Murat Kılıç ile röportaj

-Anne Hülya Kılıç ile röportaj

-Merve Kılıç'ın Yüzme İhtisas Kulübü istemesi

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

Süre: (7.42) Boyut: (1.38 GB)

==================

Hayvan sevgisi nedeniyle 4'üncü üniversite olarak veterinerlik okuyor

RİZE'nin Çamlıhemşin ilçesinde oturan ve yaz aylarını ailesi ile birlikte Kavrun Yaylası'nda geçiren Bahar Şahin (21), hayvan sevgisi ile dikkat çekiyor. Yaylada hayvanlarını otlatan, bakımlarını yapan ve günün büyük bir bölümünü 800 kiloluk 'Seldar' adını verdiği boğası ile geçiren Şahin, hep veterinerlik eğitimi hayali kurdu. Üniversitelerin, Adalet, Tıbbi Sekreterlik ve Büro Yönetimi bölümlerini okuyan Bahar Şahin, azmi ile bu yıl da Erzurum Üniversitesi'nde veterinerlik bölümünü kazandı.

Çamlıhemşin'de hayvan sevgisi ile tanınan Bahar Şahin, veterinerlik eğitimi hayali kurdu. Yazları ailesi ile birlikte Yukarı Kavrun Yaylası'nda geçiren Şahin, hayvanları otlattı, bakımlarını yaparak, ineklerden süt sağdı. Günün büyük bir bölümünü 800 kiloluk 'Seldar' adını verdiği boğası ile geçiren Şahin, eğitimini de aksatmadı. Açık Öğretimle 'Adalet' bölümünü okuyan Bahar Şahin, Giresun Üniversitesi'nde 2 yıllık Büro Yönetimi ile Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde (RTEÜ) ise 2 yıllık Tıbbi Sekreterlik bölümüne gidip bitirdi. 3 üniversite bölümü bitiren Bahar Şahin, azmi ile bu yıl da Erzurum Üniversitesi'nde veterinerlik bölümünü kazandı.

'HAYVANLARI ÇOK SEVİYORUM'

Küçük yaştan itibaren hayvanlarla iç içe olduğunu anlatan Bahar Şahin, "Onları çok seviyorum. Yaylalarda büyüdüm. Ailemle burada turizm işi de yapıyoruz. Hayvanlarla sürekli haşır neşiriz. Annem hayvanların hiçbir şeylerine karışmaz. Ahırları ben yapıyorum.  Hayvanlarım arasında bir boğam var onunla çok iyi anlaşıyoruz. Adı Seldar, 9 tane büyük baş hayvanımız var. Kışında hafta sonları hep onlarla oluyorum. Otları vesaire onlarla uğraşmayı seviyorum. Seldar isimli boğamı küçükten beri ben büyüttüğüm için benden başkasına öfkeli davranıyor.  Benimle arası çok iyi, onunla çok iyiyiz" dedi.

'HAYALİM GERÇEKLEŞTİ'

Hayalinin veterinerlik okumak olduğunu anlatan Bahar Şahin, "3 bölüm okuduktan sonra hayalim olan üniversiteyi kazandım. Hayalim gerçekleşti. Veterinerlik okuyacağım. En sonunda veterinerliği kazandım. Veterinerlik bölümünü bitirip ilçemizde veterinerlik hizmeti vermek istiyorum. Şu an ilçemizde veteriner hekim şubesi yok. Bu şekilde havanlarla daha çok ilgilenmeyi düşünüyorum. Hayvanları çok seviyorum. Hayvanlara yapılan kötülük haberlerini izlememeye çalışıyorum. Gördüm mü ağlamaya başlıyorum. Bunu yapanlar insan değiller bence" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Bahar Şahin'in Seldar isimli boğası ile görüntüleri

Hayvanlarla ilgilenmesi

Süt sağması, ahır işleri yapması

Bahar Şahin'in yaylada görüntüleri

Bahar Şahin ile röp.

Haber: Aytekin KALENDER - Kamera: Emre KOLTUK RİZE-DHA

===============

TIR'lar çarpıştı, 3 yaralı... Kaza anı kamerada

Bülent DİKTEPE/KARABÜK, – KARABÜK'te, kavşakta 2 TIR'ın çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı.

Kaza, saat 09.00 sıralarında D-755 Karayolu Hamzalar Mevkii Organize Sanayi Kavşağı'nda meydana geldi. Ankara yönüne giden Saadettin Bilicioğlu(53) idaresindeki 74 BU 636 plakalı toz kömür yüklü TIR, kavşaktan ana yola kontrolsüz bir şekilde çıkan Mustafa Özkök (50) idaresindeki 41 V 1168 plakalı konteyner yüklü TIR'a çarptı. Çarpmanın etkisiyle devrilen TIR'ın sürücüsü Bilicioğlu ve yanında bulunan Ramazan Işık(39) ile kabin bölümü yola düşen TIR'ın sürücüsü Özkök yaralandı. Yaralılar, çevredekilerinde yardımıyla kabin camlarının kırılması ile araçtan çıktı. Gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Trafik ekipleri, ulaşıma kapanan yolda önlem aldı. Ulaşım kontrollü olarak yan yoldan sağlandı. Karayolları ekipleri yola dökülen kömürü temizledi. Kaza anı ise Organize Sanayi girişindeki güvenlik kamerasına yansıyan kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kaza anı(Güvenlik görüntüsü)

-Kaza yapan araçlar'dan detay

-Polis ve jandarma ekiplerinin incelemeleri

-Karayolları ekiplerinin yol temizleme çalışması

Süre: (03.53) Boyutu: (431 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

======================================

Türkücü Zara'dan memleketi Adıyaman'da konser

ÜNLÜ türkücü Zara, memleketi Adıyaman'da düzenlenen Çiğköfte Festivali kapsamında konser verdi.

Altınşehir Mahallesi'nde bulunan Mansur Yardımcı Stadyumu'nda düzenlenen konseri Vali Nurullah Naci Kalkancı, AK Parti Adıyaman milletvekilleri Ahmet Aydın ve İbrahim Halil Fırat, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Atasoy, Emniyet Müdürü Metin Alper ve AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin de izledi. Türkücü Zara, seslendirdiği eserlerle hemşerilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Yüzlerce kişinin eşlik ettiği Zara, yaklaşık 2 saat sahnede kaldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------

Mansur Yardımcı Stadı

Binlerce kişi şarkılara eşlik etmesi

Zara sahne alması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN

80 MB

PKK Güncel Haberler