Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)FETÖ İLE KORKUTTUKLARI KADINA 5 MİLYON LİRALIK VİLLASINI SATTIRDILAR

İZMİR'de, kendilerini polis olarak tanınan dolandırıcılar, telefonla ulaştıkları Özel Dikici'nin (70), önce evinde bulunduğunu öğrendikleri 40 bin TL, 1800 dolar ve 20 gram altınını, üzerinde FETÖ/PDY üyelerinin parmak izlerini araştıracakları yalanıyla kandırıp, elinden aldı. Ardından ise Tapu Müdürlüğü'ndeki FETÖ üyelerini bulmak için yardım etmesi gerektiği, aksi halde ceza alacağı yalanıyla korkutup, piyasa değeri yaklaşık 5 milyon TL olan tripleks villasını 1 milyon 600 bin TL'ye sattırdı ve o parayı da elinden aldı.
Uzun yıllar avukat yanında yardımcı eleman olarak çalıştıktan sonra emekli olan Özel Dikici, Bornova'da babasından kalan arazinin üzerine yapılan iki villanın da sahibi oldu. Hiç evlenmeyen ve yalnız yaşayan Dikici, villalardan birinde oturdu, diğerini kiraya verdi. Burada yaşamını sürdüren kadının hayatı, geçen mayıs ayında, dolandırıcıların kendilerini polis olarak tanıtıp aramasıyla kabusa döndü. Dolandırıcılar cep telefonundan ulaştıkları Özel Dikici'den ilk olarak, evinde 40 bin TL, 1800 dolar ve 20 gram altını olduğunu öğrendi. Bu altın ve paraların FETÖ/PDY üyelerine ait olduğunu öğrendikleri yalanıyla Dikici'yi korkutan dolandırıcılar, bunların üzerinde parmak izi araştırması yapacaklarını söyleyip yanlarına getirmesini istedi.
PARALARI POŞET İÇİNDE TESLİM ETTİ
Dikici, evindeki altın ve paraları, poşet içerisinde Bornova Ankara Caddesi üzerinde kendisine söylenen yerde şebeke üyelerine teslim etti. Aradan iki gün geçtikten sonra aynı kişiler, yine Özel Dikici'yi arayıp Tapu Müdürlüğü'ndeki FETÖ üyelerini deşifre edebilmek için hayali olarak evini satmış gibi yapıp yardım etmesi gerektiği, aksi halde ceza alacağı yalanıyla korkuttu. Karşısındakinin konuşmalarından, telefonda arkadan gelen telsiz seslerinden, arayan kişilerin polis olduklarına inanan kadın, plan doğrultusunda 5 milyon TL piyasa değeri bulunan tripleks villasını satmayı kabul etti. Hiçbir şeyden şüphelenmeden gittiği Tapu Müdürlüğü'nde 5 milyon TL değerindeki evini 1 milyon 600 bin TL'ye sattı. Paranın 600 bin TL'sini elden aldı, 1 milyon TL ise banka hesabına yatırıldı. Dolandırıcılık oyunları bitmeyen şebeke üyeleri, bu paralarla da önce dolar aldırıp ardından bunları birkaç gün arayla 40 bin dolar, 30 bin dolar ve 70 bin dolarlık bölümler halinde, farklı zamanlarda, aynı buluşma noktasında Özel Dikici'den teslim aldı.
İKİNCİ VİLLASINI DA SATIŞA ÇIKARMIŞLAR
Tüm paranın elinden alınmasından iki gün sonra şebeke üyelerinin kendisini bu kez gizli numaradan araması üzerine dolandırıldığından şüphelenen Dikici, avukatı aracılığıyla polise gidip şikayetçi oldu, yaşadıklarını anlattı. Polisin yaptığı araştırmada, dolandırıcıların Özel Dikici'ye ait aynı sitedeki ikinci tripleks villayı da satmak için ilan verdikleri, müşteri bulmaları halinde onun parasını da aynı yöntemle almayı planladıkları saptandı. Bu evin satış ilanını kaldırtan polis, şebeke üyelerini bulmak için araştırma başlattı. Yakın akrabaları olmadığı için villalarını öldükten sonra Mehmetçik Vakfı ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlamayı planladığını söyleyen Özel Dikici, dolandırıcıların bulunmasını isteyip, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini söyledi. Vatandaşlara da böyle yalanlara inanmamaları uyarısında bulundu.

Görüntü Dökümü
-----------------------------
Özel Dikici ile röportaj
Özel Dikici'den detay görüntü
Evden ve çevresinden genel ve detay görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR

===================================================
2)GURBETÇİ YOĞUNLUĞU, YUNAN VE BULGAR TURİSTİN EDİRNE'YE GELİŞİNİ AZALTTI

AVRUPA'nın çeşitli ülkelerinden yaşayan gurbetçilerin yaz tatillerini geçirmek için karayolu ile anavatana gelirken, Edirne'de Bulgaristan ve Yunanistan'a açılan sınır kapılarında yoğunluk oluşturması,  kentte alışverişe gelen Yunan ve Bulgar turistin azalmasına neden oldu. Yunan ve Bulgar turistlerin kapılardaki yoğunluk nedeniyle gelmediğini söyleyen Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Recep Zıpkınkurt, "Gümrük kapılarındaki gurbetçi yoğunluğundan çok zaman kaybı oluyor. Kuyrukta beklemek istemeyen Yunan ve Bulgar turistler bu yüzden  alışveriş için Edirne'ye gelmiyor. Yoğunluk nedeniyle Bulgar ve Yunan turistin gelişlerinde yüzde 40 azalma var. Bu da Edirne ekonomisi ciddi bir şekilde etkiliyor" dedi.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden yaşayan gurbetçiler, yaz tatillerini geçirmek için anavatana gelişlerini sürdürüyor. Karayolu ile gelen ve sınır kapılarında yoğunluk oluşturan gurbetçiler, Kapıkule'de geçen 15 Temmuz günü 7 bin 811 araçla 39 bin gurbetçi girişi  19 MAYIS GÜNDEMİyaşanırken, tüm zamanların rekorunu kırdı. Kapıkule ve Yunanistan'a açılan Pazarkule Sınır Kapısı'ndaki gurbetçi yoğunluğu nedeniyle Edirne'ye günü birlik alış verişe gelen ve kent ekonomisine büyük katkı sağlayan Yunan ve Bulgar turistlerin sayısında düşüş yaşandı. Edirne'de başta cuma günleri kurulan sosyete pazarı olarak bilinen ve Yunan ve Bulgar turistlerin büyük ilgisini çektiği Ulus Pazarı başta olmak üzere esnaflar bu durumdan olumsuz etkilendiklerini dile getirdi.

'BULGAR TURİSTTE YÜZDE 40 AZALMA VAR'
ETSO Başkanı Recep Zıpkınkrut, Bulgaristan ve Yunanistan'dan Edirne'ye alışveriş yapmak için gelen turistlerde yüzde 40 azalma olduğunu söyledi. Zıpkınkurt, "Gümrük kapılarındaki gurbetçi yoğunluğundan çok zaman kaybı oluyor. Kuyrukta beklemek istemeyen Yunan ve Bulgar turistler bu yüzden  alışveriş için Edirne'ye gelmiyor. Yunan ve Bulgar turistin bu gurbetçi yoğunluğu olduğu günlerde sınır kapılarında  ayrı bir perondan geliş ve gidişlerini sağlayacak peron açılmasını istiyoruz. Bununla ilgili çalışmamızı önümüzdeki günlerde Trakya Gümrük Ticaret Bölge Müdürlüğü'ne sunacağız. Yoğunluk nedeniyle Bulgar ve Yunan turistin gelişlerinde yüzde 40 azalma var. Bu da Edirne ekonomisi ciddi bir şekilde etkiliyor. Bunun için de gerek gümrük başmüdürü, gerek  emniyet müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalarda,  süreyi kısaltmaya çalışıyoruz" dedi.

'EKONOMİ BÜYÜK YARA ALIYOR'
Bulgar ve Yunan turistin kendi araçları ve turlar düzenleyerek gelip alışveriş yapıp ciddi anlamda döviz bıraktığı  en önemli yerlerden biri olan Ulus Pazarı Kooperatif  Başkanı Bülent Resioğlu, kent ekonomisi büyük bir yara aldığını söyledi. Geçişlerin en yoğun yaşandığı Kapıkule Sınır Kapısı'na ek bir peron açılarak Bulgar turistlerin beklemeden geçişlerin sağlanmasını isteyen Reisoğlu, "Gümrük kapılarında gurbetçi yaşanan gurbetçi yoğunluğu, Edirne'ye bir kaç saatliğine alışveriş yapmaya gelen Bulgar ve Yunan turist  gümrükte saatlerce bekleyeceği için gelmiyor. Yetkililerin bu sorunu çözmesini istiyoruz. Ek bir peron konulacaksa ek peron koyup geçişler hızlandırılsın. Tüm Edirne esnafı bu durumdan etkilenmiştir. Ekonomi büyük yara almaktadır. Gümrüklerde Yunan ve Bulgar turistin geçiş yapacağı  yeni peronlar açılıp geçişler hızlandırılabilir.  Buraya bir kaç saatliğine alışverişe gelen Bulgar ve Yunan turistler kapılarda saatlerce beklemek istemiyorlar. Kapılarda yaşanan gurbetçi yoğunluğu nedeniyle pazara gelen Bulgar ve Yunan turistlerde yüzde 60 düşüş oldu. Bu sadece pazarda değil kentin tümünde, alışveriş merkezleri ve çarşıda esnafı etkiliyor" şeklinde konuştu.

Ulus Pazarı  esnaflarından Necmi Tiblis, Bulgar ve Yunan turistin gelmemesi nedeniyle işlerin azaldığını belirterek, "Gurbetçi yoğunluğundan pazara Bulgar ve Yunan turist gelmez oldu, işlerim azaldı. Burada onlar elini ayağını  kesince işlerimiz durdu. Kapılardan gelemiyorlar. Kışın işlerimiz daha güzel oluyor" dedi. Pazarcılardan Cafer Kaya, "Kapıda gurbetçi yoğunluğu olduğu için müşteri gelemiyor. Gelen çok az müşteri var. Gelenlerde çok beklemekten şikayetçi. Gurbetçiler geliyor, Bulgar müşterilerimiz gelemiyor. Bu yoğunluk işlerimizi çok etkiliyor. Yaklaşık 1 aydır işlerimiz durdu. Pazarda kimse yok. Buna çözüm bulunmasını istiyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
Ulus Pazarı'ndan detaylar
Esnaflar ile röp
Recep Zıpkınkurt ile röp.
Detay görüntü
Bülent Reisoğlu ile röp.
Farklı açılardan pazar
Pazarın boş görüntüsü
Muhabir Ali Can Zeray anons
Saraçlar caddesi
Çarşı esnafı ile röp.
İşyerlerinden Bulgarca ve Yunanca tabelalar
Kapıkule'de gurbetçi yoğunluğu,

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

=======================================================

3)SİDE ANTİK TİYATRO'DAKİ 'KONTEYNER TUVALETE' ELEŞTİRİ

ANTALYA Side'de Roma dönemine ait antik tiyatronun içine, yaklaşık 20 gün önce çocuk bakım ve mescit ile tuvalet olmak üzere ahşap kaplama 2 konteyner yerleştirildi. Tuvaletin atık su gider borusu ise tarihi eserler üzerinden yaklaşık 60 metre uzatılarak, kanalizasyon hattına bağlandı. Çirkin görüntü oluşturduğu gerekçesiyle uygulamaya son verilmesi istendi.
Manavgat'a bağlı Side'de, Roma dönemine ait olduğu düşünülen ve büyük kısmı ayakta olan antik tiyatroya, Müze Uygulamaları Daire Başkanlığı'nın birimi Örenyerleri Şube Müdürlüğü'nce koordine edilen uygulama ile ahşap kaplama iki konteyner yerleştirilmesi ve atık gider boru hattı döşenmesi, 'çirkin görüntü oluşturduğu' ve 'kanuna aykırılığı' gerekçesiyle tartışma yarattı.
TARİHİ ESERLER ÜZERİNDE ATIK GİDER BORU HATTI
Biri çocuk bakım ve mescit ünitesi, diğeri de tuvalet olarak kullanılan iki ahşap kaplama konteyner yapı ve tamamı dışarıda olan 60 metrelik atık gider boru hattıyla ilgili uygulama, Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nun 23 Mayıs tarihli toplantısında 'olumlu' kararı sonrasında yaklaşık 20 gün önce yapıldı. 1'inci Derecede Arkeolojik Sit Alanı'nda yer alan Side Antik Tiyatrosu girişinde bebek bakım odası, mescit ve tuvalet olarak kullanılmak üzere iki prefabrik yapıya ilişkin projenin uygun olduğuna dair karar sonrasında, iki konteyner yapı ve atık gider boru hattı, antik tiyatronun ziyaretçi girişinin sağ tarafında, antik tiyatro duvarlarının hemen yanında ve tarihi eserler içine yerleştirildi. Atık gider boru hattı, ASAT'ın yol üzerindeki kanalizasyon hattına kadar uzatıldı.
'2863 SAYILI KANUNA AYKIRI'
Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat Sen) Antalya Şube Başkanı Seyfi Turan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre SİT alanlarına çivi bile çakılmaması gerektiğine işaret ederek, "O tarihi dokunun bozulmaması gerekiyor. Ama bugün Side Antik Tiyatro'da görünen şeyler tamamen yasaya aykırı. 2863 sayılı kanunun 9'uncu maddesinde, 'Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunmak, bunları yeniden kullanıma açmak veya kullanımlarını değiştirmek yasaktır. Onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, kazı veya benzeri işler inşai ve fiziki müdahale sayılır' deniliyor. Tamamen yasaklanan bir işi oraya yapmışlar" diye konuştu.
KALDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu buna karar vermişse bile koruma kurullarının verdiği her kararın doğru olamayacağını belirten Seyfi Turan, "Neden böyle bir karar aldıklarını bilmiyorum. Arkadaşları da zan altında bırakmak istemiyoruz, ama eminim bu kararlarından vazgeçip daha doğru bir karar vermeleri gerekiyor. Halkın göz zevkini bozmayacak şekilde, ortadan geçen hortumlar, borular kaldırılarak alan dışına herhangi bir yere yapılabilir. Zaten şehir merkezinde ihtiyaçların karşılanabileceği birçok alan var. ya da daha uygun bir yeri belediye tahsis edebilir. Oralara taşınması o görüntünün yeniden düzenlenmesi ve eski haline getirilmesi talebimiz" dedi.
HEM ÇİRKİN HEM KANUNA AYKIRI
Ne olduğu anlaşılmayan çirkin bir görüntü olduğunu aktaran Turan, "Boru, tarihi eserlerin üzerinden geçiyor. Orası turistlerin de yoğun kullandığı geçiş yolu. Karşı durduğumuz taraflardan biri de o çirkinliğin görünmemesi. Resmi Gazetede yayımlanan kanunda da 'kesinlikle bozulmaması' diyor. Burada baktığımızda hem tarihi eserde görüntü kirliliği yaşanmış, hem de kanuna aykırı bir uygulama yapılmış. Bunların kaldırılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: (1)
---------------------------
-Tiyatro içersinden detay görnütüler
-Turistlerden detay görüntüler
-Yapılan tuvalet ve mescitin görnütüsü
-Tiyatronun dış plan görüntüsü
-Seyfi TURAN ile röp
-Alandan detay görüntüler
562 MB// 5.10   SN HD
Görüntü durumu: Link geçildi
Haber: Mehmet ÇINAR Kamera: Emrah GÜL (Antalya DHA )

Görüntü Dökümü:
-------------------------(2)

Side Antik tiyatrosundan genel görüntü
Tiyatroya giren ziyaretçiler
Yapılan prefabrik yapılar

Mehmet ÇINAR/ANTALYA,

======================================================

4)OĞLU 9 KURŞUNLA ÖLDÜRÜLEN ANNENİN FERYADI: ADALET İSTİYORUM

ANTALYA'nın Serik ilçesinde çıkan kavgada Salih Avcı (57) tarafından öldürülen Hasan Borucu'nun (26) annesi Nuriye Borucu, "Dağda terörist bile ellerini kaldırdığında askerimiz silah sıkmazken, neden oğluma 9 defa sıkıp çıkıp gitti. Anne olarak adalet istiyorum" dedi.
Olay, 11 Nisan 2018 tarihinde, Serik'e bağlı Kozağacı Mahallesi Elmalı mevkiinde meydan geldi. Daha önceden aralarında husumet bulunan Salih Avcı ile Hasan Borucu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan kavgada Salih Avcı, ruhsatsız tabancayla Hasan Borucu ile yanındaki kardeşi Hakan Borucu (25), İsmet Korkmaz (49) ve Ahmet Memiş'e (25) ateş etti. Hasan Borucu ile İsmet Korkmaz yaşamını yitirirken, Ahmet Memiş ve Hakan Borucu ise yaralandı.
KAVGA, YABANCI İŞÇİ ÇALIŞTIRMA MESELESİNDEN ÇIKTI
Olaydan sonra gözaltına alınan Salih Avcı, savcılıktaki ifadesinde, Suriyeli işçi çalıştırmasını istemeyen ve kendisine, "Bu işçileri burada istemiyoruz" dediklerini öne sürdüğü Hasan Borucu, Hakan Borucu ve Ahmet Memiş ile daha önce tartıştıklarını söyledi. Avcı, olay günü Borucu kardeşler ve Ahmet Memiş'in evine geldiğini, aralarında aynı sebepten tartışma çıktığını aktardı. Tartışma sonrası tarafları korkutmak amacıyla tabancayla birkaç el ayaklarına ateş ettiğini anlatan Salih Avcı, Borucu kardeşler ve Ahmet Memiş'in daha önce oğlu Ahmet Avcı'yı (30) dövdüğünü, kendisini de dövecekleri korkusuyla ateş ettiğini iddia etti. Salih Avcı, işlemlerinin ardından çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanırken, oğlu Ahmet Avcı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
ÖMÜR BOYU HAPİS İSTEMİ
Hakkında ömür boyu hapis cezası istenen Salih Avcı ve 20 yıl hapsi isnenen Ahmet Avcı'nın yargılanmasına Manavgat 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, sanıkların yanı sıra öldürülen Hasan Borucu ve İsmet Korkmaz'ın yakınları, olayda yaralanan Ahmet Memiş ve Hakan Borucu ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz verilen sanıklar Salih Avcı ve Ahmet Avcı, diyecek bir şeyleri olmadığını söyledi.
'OĞLUM YAŞIYOR OLACAKTI'
Öldürülen Hasan Borucu'nun annesi Nuriye Borucu ise evleriyle olay yeri arasının 30 metre olduğunu belirterek, "İki çocuk kavga etmiş. Olay yerine gelen Salih Avcı, her ikisine de 2'şer tokat atsaydı olay bitecekti. Oğlum büyüğünü bilir, öyle yetiştirdim onu. Şimdi oğlum yaşıyor olacaktı" dedi. Nuriye Borucu, olayın azmettiricisinin Ahmet Avcı olduğunu savunarak, tutuklanmasını talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Salih Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için davanın ertelenmesine karar verdi.
'ANNE OLARAK ADALET İSTİYORUM'
Mahkeme çıkışında konuşan Nuriye Borucu, "Silahı getiren ve azmettiren Ahmet Avcı. Benim oğlumun kanı yerde kalıyor. Adalet istiyorum ben. Dağda terörist bile elini kaldırdığında askerimiz silah sıkmazken, neden benim oğluma 9 defa sıkıp da çıkıp gidiyor. Oğlum elini kaldırıyor, 'Amca' diyor. 'Amca bırak, tamam. Aldın alacağını' diyor. Halen sıkıyor benim oğluma. Ölmüş insanın üstüne halen silah sıkıyor. Ben anne olarak adalet istiyorum, başka bir şey istemiyorum" dedi.
'EVE GİDİP SİLAH GETİRMİŞ'
Hasan Borucu'nun teyzesi Döndü Sarıkaya da hiçbir baba veya oğlunun kavga ortamında diğerini bırakıp gitmeyeceğini belirterek, "Ahmet Avcı gidip evden silahı getiriyor, hatta annesi de diyor; 'Oğlum motosikletle eve geldi.' Sonra silahı getiriyor. Babası oğlundan silahı alıyor, yeğenimi ve komşumuzu öldürüyor. Ortada 4 yetim çocuk var. 2 kişi de yaralı, birisi hala ayağında aparatla hareket edebiliyor. Bütün bunlara rağmen asıl azmettirici dışarıda" diye konuştu.
Görüntü dökümü
----------------------
Hasan Borucu ve eşi bir arkadaşının düğününde
Olay yerinden görüntü
Manavgat adliyesinden görüntü
Anne Nuriye Borucu'nun açıklaması
Teyze Döndü Sarıkaya'nın açıklaması
Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

=====================================================

5)GÖRME ENGELLİ MERVE'NİN YKS BAŞARISI

ANTALYA'da Muratpaşa Gençlik Eğitim Merkezi'nde (MURGEM) üniversite sınavlarına hazırlanan görme engelli Merve Demir (21), Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sözel puan türünde Türkiye 2 bin 469'uncusu oldu. Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin Özel Eğitim Bölümleri için tercih yapmaya hazırlanan Merve, Belediye Başkanı Ümit Uysal'ı ziyaret ederek, destekleri için teşekkür etti.

Merve Demir, 13 Nisan 1998'de Antalya'nın Elmalı ilçesine bağlı Yuva Mahallesi'nde dünyaya geldi. Çiftçilikle uğraşan Sabriye ve İlhan Demir çiftinin ikiz bebeklerinden biri olan Merve, prematüre doğum nedeniyle ikiziyle kuvöze alındı. Kuvözde gözlerindeki bandın açılmasıyla yoğun ışık nedeniyle Merve görme duyusunun yüzde 90'ını, ikizi ise yüzde 20'sini kaybetti.

Yaşadığı bu olay sonrasında, Merve okula ancak 11 yaşında başlayabildi. Çocukluğunu "Ailem, beni yurtlara bırakma konusunda güvensizlik yaşadığı için hep evdeydim" diyerek anlatan Merve, ailesinin kendisinin ayakları üzerinde durması gerektiğini düşünüp Beyaz Baston Görmeyenler Derneği'yle tanıştırdığını söyledi.

'SİSTEM BENİ AÇIĞA ATTI'

Merkezi Antalya'daki derneğin öğrenci yurdunda kalan Merve, öğrenimine 6'ncı sınıf bitinceye kadar örgün öğretimde devam etti. 7'nci sınıfa geçtiği yıl aynı zamanda 18 yaşına girdiği için örgün eğitim kapsamından çıkartıldı. Yaşadığı bu durumu "Sistem beni açığa attı" sözleriyle ifade eden Merve, açık öğretime devam etti. 7 ve 8'inci sınıfları bir yılda bitiren Merve, liseyi ise 2.5 yılda başarıyla tamamladı.

KAYBETTİĞİ YILLARI TELAFİ ETMEK İÇİN OLAĞANÜSTÜ ÇABA

Kaybettiği yılları kurtarmak için olağanüstü çaba sarf eden Merve, lisenin son yılında Muratpaşa Belediyesi'nin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için hizmete açtığı MURGEM'de üniversite sınavlarına hazırlanmaya başladı. Sınav sürecinde okutmanı Fatma Leman Bilecen'in yanında ayrılmadığı Merve Demir, MURGEM'de geçen 1 yılını şöyle anlattı:

"Öğretmenlerimiz aşırı ilgiliydi. Resmen özel ders veriyorlardı. Ben de vicdanen, emeklerinin karşılığını vermek istedim. Sınava hazırlayan diğer kurumlara giden arkadaşlarımın hiçbiri benim gibi özel bir ilgi gördüğünü söyleyemiyor. Burada eksiksiz her deneme sınavına katıldım. Bu imkan bize hep sağlandı. Kendi okutmanımı getirerek sınavlara girebildim. Bana özel sınıf her zaman açıldı."

ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜNÜ TERCİH EDECEK

Merve Demir, YKS sözel puan türünde 441.08 puan alarak Türkiye 2 bin 469'uncusu oldu. Böylesine bir sonucu kendisinin de beklemediğini belirten Merve, sınav sonucuna bakarken ellerinin titrediğini ve hala inanmakta zorluk çektiğini söyledi. İlk tercihinin Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü olacağını belirten Merve Demir, ardından Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi'nin aynı bölümünü tercih sıralamasına yazacağını aktardı.

GENÇLERE ÖRNEK OLSUN

MURGEM'de edebiyat öğretmeni Sinem Gedik, Merve merkeze ilk geldiğinde biraz heyecanlı olduğunu, 'yapabilir miyim, yapamaz mıyım' gibi endişeler taşıdığını söyledi. Gedik, "Fakat Merve'yle konuştuk, ikna ettik, özgüven aşıladık. Merve'yle çok uzun bir yola başladık ve bu yolda da başarıyı sağladık. Merve, çok zeki bir insan. Hayat dolu, neşeli. Merve'nin bu başarısının, ellerinde birçok imkana sahip olup da bunu kullanamayan gençlere örnek olmasını diliyorum" diye konuştu.

'TÜRKİYE'YE İLHAM VERECEK'

Üniversite sınavında derece yapan Merve Demir, tercih maratonu başlamadan önce Muratpaşa Belediye Başkanı CHP'li Ümit Uysal'ı da ziyaret etti. Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği Genel Başkanı Kamil Çam ve Genel Sekreter Mehmet Kahramanoğluları'nın da eşlik ettiği Merve, tüm destekleri için Başkan Uysal'a teşekkür etti, MURGEM sayesinde bugün hayallerine ulaşabildiğini söyledi. Başkan Uysal ise Merve'yi kutlarken "Muhteşem bir şey. Türkiye'ye ilham verecek, gençlerimizin azmini, kararlılığını tetikleyecek bir şey" dedi. Başkan Uysal, Merve'nin tüm eğitim ve öğretim hayatı boyunca Muratpaşa Belediyesi olarak yanında olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

MURGEM NEDİR?

Muratpaşa Belediyesi'nin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kreşlerle başlayan eğitim yatırımlarının son halkası MURGEM, 2015-2016 eğitim yılında kapılarını açtı. Tamamen ücretsiz olan ve aynı zamanda gençlerin kültürel gelişimini de desteklemek gibi misyona sahip MURGEM, ilk yılında 553, 2'nci yılında ise 1071 öğrencisinin üniversite hayalini gerçekleştirdi. Değişen üniversite sınav sistemine de kısa sürede uyum sağlayan MURGEM'le geçen yıl 236 öğrenci üniversiteye yerleşti

Görüntü Dökümü:
---------------------

- MURGEM dış plan
Merve Demir ve okutmanı Fatma Leman Bilecen'in MURGEM'e girişi
Merve Demir'in sınıfına girmesi
Merve Demir sırada otururken detay
Öğretmenleriyle tercihleri konuşurken
RÖP1: Merve Demir
Merve Demir'in öğretmenleriyle sınıftan çıkışı
Merve Demir'in Edebiyat öğretmeni Sinem Gedik'le karşılaşması
RÖP2: Edebiyat Öğretmeni Sinem Gedik
Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği'yle birlikte Belediye Başkanı Ümit Uysal'ı ziyaret
Başkan Uysal ve Merve Demir'in konuşmaları


===========================================================

6)45 YIL ÖNCE DİKİLEN SARMAŞIK TÜM OKULU SARDI

AFYONKARAHİSAR Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bahçesine 45 yıl önce dikilen sarmaşık, tüm binayı sardı. Görüntüsüyle ilgi çeken, okulu botanik bahçesine çeviren sarmaşık, bu haliyle duvar için de mantolama görevi görüyor.
Afyonkarahisar kent merkezinde, 1943 yılında sanat ortaokulu olarak eğitime açılan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 1947- 1948 eğitim öğretim yılında, bugün halen eğitime devam edilen 24 bin metrekarelik kampüse taşındı. Okulun eski çalışanlarından Vural Poyraz ve arkadaşları, 1974 yılında okulun bahçesini düzenlemek için çam ve meyve ağaçlarının yanı sıra sarmaşık dikti. 45 yıl önce dikilen sarmaşık, okulun dış yüzeyini komple kapladı.

Dikildiği günden itibaren okul çalışanlarının özenle baktığı sarmaşık ve ağaçlar, botanik bahçesini andırıyor. Kuşların dallarına yuva yaptığı ağaçlar, onlar için eşsiz bir yaşam alanı sunuyor. Bin öğrencisi bulunan okul, kente gelen yerli ve yabancı turistlerden de ilgi görüyor.

İLK DİKİM 1974'TE YAPILDI

Okul müdürü Osman Tezgiden, binanın 1943 yılında ortaokul olarak inşa edildiğini söyledi. 1947 yılında ilave bina yapıldığını ve lise bölümünün açıldığını kaydeden Tezgiden, lisenin bulunduğu kampüse 1965 yılında 3 blok daha ilave edildiğini vurguladı. A Blok'un hem eğitim, hem idare binası olarak hizmet verdiğine değinen Osman Tezgiden, 1943 yılından bu eğitim öğretim yılına kadar yaklaşık 30 bin mezun verdiklerini söyledi. Kendisinin de okulun mezunu olduğunu belirten Tezgiden, okul bahçesine 1974 yılında çalışanlardan Vural Poyraz tarafından sarmaşık dikildiğini kaydetti.

YAZIN DOĞAL KLİMA ETKİSİ

Zamanla okul bahçesine çam ve meyve ağaçları da dikildiğini anlatan Tezgiden, "Benim okuduğum dönemde hizmetlimiz Vural Poyraz ilgilendi. Diğer çalışanlarla birlikte dikti. Sarmaşık hızla büyüdü ve okulun duvarlarını sarmaya başladı. Bakımı itinayla yapıldı. Tüm duvarları sardı. Çok hızlı gelişen bir bitki. Yaz döneminde pencerelerimizi dahi kaplıyor. Bu nedenle budama yapıyoruz. Çok zahmetli bir bitki değil. Sabah güneşi alan bir bitki ve güneşe göre kendine yer seçimi yapıyor. Yazın doğal klima etkisi yapıyor" dedi.

OKUL EN ÇOK TURİSTLERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR

Okulun bu doğal halinin turistlerin de ilgisini çektiğini ifade eden Osman Tezgiden, şöyle konuştu:

"Okulumuz şehrin ortasında vaha gibi. Vatandaşların, misafirlerin ve turistlerin ilgisini çekiyor. Buraya gelip fotoğraf çekiyorlar. Özellikle üniversite öğrencileri ziyaret ediyor. Biz de onları gördükçe mutluluk duyuyoruz."

'HAŞERE KONUSUNDA SIKINTIMIZ YOK '

Mezun olduğu okulda görev yapmaktan mutlu olduğunu anlatan Osman Tezgiden, "Okulumuzun farklı bir görselliği var. Mutluyuz. Özellikle sarmaşığın sardığı bölümlere bakım yaptırmıyoruz ve boya gerektirmiyor. Zaten bitkinin ayakları binayı sarmış şekilde. Haşere konusunda şikayetimiz de yok. Çünkü sarmaşık haşere barındırmıyor" diye konuştu.

BAKIMINI TİTİZLİKLE YAPIYORUZ

Tezgiden, öğrencilerin de okulun bu halini çok sevdiğini ve koruduğunu söyledi. Eğitim ve öğretim döneminde öğrencilerin bahçenin bakımını yaptığına değinen Osman Tezgiden, "Bakımında yardımcı oluyorlar. Hatta öğrencilerimiz ağaç getirip dikiyor" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Okulun genel detayı
-Sarmaşıklardan detay
-Okul bahçesinden detay
-Bahçedeki kuşlardan detay
-Okul müdürü Tezgiden ile röp
-Genel detaylar
Görüntü DURUMU: Link geçildi
(KJ, HABER-KAMERA: SATILMIŞ AKKAŞ /AFYONKARAHİSAR, -

===========================================================

7)KENDİLERİNİ MİT VE TSK PERSONELİ OLARAK TANITIP, DOLANDIRMIŞLAR

ADANA'da kendilerini Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevlisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli olarak tanıtıp vatandaşları işe yerleştirme bahanesiyle dolandırdığı iddia edilen 3 kişi yakalandı.
İl Emniyeti Müdürlüğü'ne başvuran bir kişi, R.B.'nin kendisini Yarbay olarak tanıttığını ve askeri okul sınavına giren oğlunu astsubay yapacağını söyleyip, 25 bin lirasını aldığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, B.Y. ve İ.T.'nin de kendilerini MİT elemanı olarak tanıttığını ve 1 kişiyi Adana'da MİT'te işe başlatma iddiasıyla 45 bin lira dolandırdığını saptadı. Harekete geçen polis, B.Y., İ.T. ve R.B.'yi yakaladı. Şüphelilerden R.B. ve B.Y. çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanırken, İ.T. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
-------------------------
Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi
Adli tıp biriminden çıkarılması
SÜRE: 01'21" BOYUT: 149 mb

Haber-Kamera:  ADANA,


=======================================================

8)PROF. DR. NURAY ATASOY: DİZİLERDEKİ ŞİDDET OKULLARDAKİ AKRAN ŞİDDETİNİ ARTTIRIYOR

ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Atasoy, okullardaki akran şiddetinin dizilerdeki şiddet sahneleri nedeniyle arttığına dikkat çekerek, "Gençler bu medyaya yansıyan yada kendilerine rol model olan şiddet kullanma biçimlerinden çok etkileniyorlar.ö dedi.

Prof. Dr. Nuray Atasoy, özellikle ortaokul ve liselerde akran şiddetinin artmaya başladığını söyledi. Bunun sebepleri arasında televizyon dizilerindeki şiddet sahnelerinin de etkili olduğunu ifade eden Prof.Dr. Atasoy, gençlerin popüler olmak için kendilerini dizilerdeki başrol oyuncularına özendiğini belirtti. Bunun çocukların gelişimi için tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Atasoy, "Gençler bu medyaya yansıyan yada kendilerine rol model olan şiddet kullanma biçimlerinden çok etkileniyorlar. Bir tez çalışmasında çok ünlü bir gençlik dizisi şiddet sahnelerini saymışlar. 12 bölümde 282 şiddet sahnesi var. Bunların arasında fiziksel şiddet, sözel şiddet, psikolojik şiddet var. Bunu en çok uygulayanda en yakşıklı başrol oyuncusu. Bu gençler için çok kötü bir örnek oluyor. Yani popüler olacaksan, yada öteklerine sözünü geçireceksen o zaman dayılanacaksın anlamına geliyor. Çünkü gençler toplumun aynası gibidir. Çocukluk ve gençlik toplumda yaşanılan ona uygulanan ve şahit olduğu herşeyi sünger gibi emiyoruz ve gençlikte bunu pratiğe dökmeye başlıyoruz. Bunu ne yapıyoruz. Birbirimize yapıyoruz. O yüzden okullardaki akran şiddeti ciddi bir problem halinde devam ediyor." dedi.

Prof. Dr. Atasoy, bunun önüne geçmek için şiddet sahnelerinin azaltılması ve gençlere çeşitli eğitimler verilmesi gerektiğini ifade etti. Kötü karekterlerin ve saldırgan tavırlı olanların maalesef daha fazla dikkat çektiğini anlatan Prof. Dr. Atasoy, şöyle dedi:

"Tabiki bir olayı gösteriyorsanız insanların dikkatini çekiyor. Bir haberi satmak uğruna ilgi çekmek için bunu kullanırsanız bunu toplumsal boyutu var. Kötü karakterlerin saldırgan tavırlı olanların son derece ilgi çekmesinden ben rahatsızım. Bunların elden geçirilmesi lazım. Okullarda kulalndığımız dil, medyada kullandığımız dil, siyasette kullandığımız, hizmet verirken kullandığımız dili değiştirmemiz lazım. Bu şiddet şiddeti doğruyor ve bu birgün bizede dönebilir. Bunu uygulayan kişiyle sokakta, trafikte karşı karşıya gelebiliyorsunuz."

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Nuray Atasoy ile röp.
-Hastaneden detay

Süre: (3: 29) Boyut: (3: 30)
Haber-Kamra: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cep Telefonu Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title