Haberler

Dha Yurt Bülteni-4

1)BARTIN IRMAĞI SİYAH AKIYORBARTIN'da kent merkezinden geçen ırmakta artan kirlilik nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri harekete geçti.

1)BARTIN IRMAĞI SİYAH AKIYOR

BARTIN'da kent merkezinden geçen ırmakta artan kirlilik nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri harekete geçti. Ekipler, simsiyah akan sudan numune alıp inceleme başlattı.

Bartın Irmağı'nın Kozcağız beldesi bölümünden gelen yatakta son günlerde artan kirlilik nedeniyle suyun rengi siyaha döndü. Kemerköprü Mahallesi'nde yaşanan kirlilik ve kötü koku kentte yaşayan vatandaşları da olumsuz etkiledi. Iırmakta yaşanan kirlilik üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü inceleme başlattı. Vatandaşlardan gelen şikayetlerin artması üzerine ekipler derenin belirli bölgelerinden su numuneleri aldı. Ekiplerin yapacağı incelemenin ardından suyu kirleten etkenler tespit edilecek.

'FABRİKA ATIKLARINDAN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ'

Irmakta yaşanan kirliliğin fabrika atıklarından kaynaklandığını düşündüklerini belirten Bartın Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Taner Çetin, "Kent merkezinden geçen ırmak zaman zaman siyah renge dönüşüyor. Bu da balık ölümlerine ve kirli kokuya neden oluyor. Biz bu sorunu her zaman yaşıyoruz. Belediye olarak maalesef bizim bir yaptırımımız yok. Bu kirliliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Bartın Valiliği'ne bildirdik. Gerekenin yapılacağını düşünüyoruz. Kirliliğin ayrıca ırmağın gerisinde bulunan fabrika atıklarından kaynaklandığını düşünüyoruz. Bunun yüzünden balık ölümleri oluyor " dedi.

Irmakta yaşanan kirlilik ve kötü kokuya tepki gösteren vatandaşlar yetkililerin konuya çözüm bulmasını istedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Irmaktaki kirlilik

-Kirli suda yüzen ördekler

-Detay görüntüler

-Vatandaşların ırmağa bakması

Süre: 3.37 Boyut: 405 MB

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

==================================================

(ÖZEL)

2)ROMA DÖNEMİNDE İNŞA EDİLEN TARİHİ KÖPRÜDE YIKILMA RİSKİ

TRABZON'da, çevresinde peyzaj ve kentsel dönüşüm projesi kapsamında çalışma yürütülen Roma döneminde inşa edilen tarihi Tabakhane Köprüsü'nün çıkışındaki yolda su borusunun patlaması sonucu çökme meydana geldi. Yıkılma riski ile karşı karşıya kalan köprü araç ve yaya ulaşımına kapatıldı. Ekipler, yolda çalışma başlattı.

Olay, Ortahisar ilçesinde önceki gün meydana geldi. Çevresinde kentsel dönüşüm projesi kapsamında çalışma yürütülen Roma döneminde inşa edilen Tabakhane Köprüsü'nün çıkışındaki yol, yerin altından geçen su boruların patlaması nedeniyle çöktü. Üzeri kesme taşla döşeli yol tedbir amacıyla araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Çökmeden dolayı tarihi köprüde hasar oluştuğu öne sürüldü. Yıkılma riski taşıdığı belirtilen köprü için devreye giren Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri çalışma başlattı. Belediye yetkilileri, yoldaki çökmenin Tabakhane Köprüsü yakınındaki yolun altından geçen su borusunun patlaması sonucu meydana geldiğini tespit etti. Belediye yetkilileri çökmeye, çevrede yürütülen proje kapsamındaki inşaatın neden olmadığını açıkladı, onarım çalışmalarının kısa sürede tamamlanacağı ve yoldaki riskin ortadan kaldırılacağını duyurdu.

ESNAFLARDAN KÖPRÜ KORUNSUN ÇAĞRISI

Tarihi köprü çıkışında meydana gelen çökmeden dolayı yolun araç ve yaya trafiğine kapatılmasından dolayı mağdur olduklarını belirten esnaflarda yol ve köprüde önlem alınmasını istedi.

Esnaf Habip Canım, "Tarihi Tabakhane köprümüz sürekli bu halde, ne yapacağımızı biz de şaşırdık esnaf olarak. Yakın zamanda bir su patlaması oldu. Bir an önce yapılmasını istiyoruz. Trafik kapalı biz de esnaf olarak mağduruzö dedi.

Tarihi köprünün zarar görmemesi için önlem alınmasını isteyen Firdevs Akyol da "Esnaf olduğum için işlerimden dolayı bu yolun kapatılması beni etkiledi. Buradaki yol çalışması da biraz uzadı. Tarihi köprü zarar görmeden en kısa sürede bu sorunun giderilmesini istiyoruz" diye konuştu.

Kemal Özel ise tarihi Tabakhane Köprüsü'nde anıları olduğunu belirterek, bakımının yapılmasını istedi. Özel, "Bu köprü çok eski bir köprü, köprünün anısı var. Bu köprünün bakımının yapılmasını istiyoruzö ifadelerini kullandı.

TABAKHANE KÖPRÜSÜ

Tabakhane Köprüsü, Tabakhane Deresi üzerinde inşa edilmiştir. Köprünün batı ayağı Ortahisar'a kuruludur. Yapım tarihi Roma döneminde 1'inci yüzyıla kadar inmektedir. Köprü bugünkü haline 19'uncu yüzyılda kavuşmuştur. İki kademeli olarak yapılmış köprünün, ilk kademesi tek göze sahiptir. İkinci kademede ise altı oval kemerli göz mevcuttur. Zaman içinde pek çok onarım geçirerek günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.

Görüntü Dökümü

-------------

Drone görüntüleri

Köprü ve çevresinden görüntüler

Çoken yer görüntüleri

Yoldan geçen yayalar

Çevre esnafı ve vatandaş görüşü

Detaylar

BOYUT: 422 MB

HABER: Selçuk BAŞAR KAMERA: Uğur AYDIN/TRABZON,

======================================================

3)MYRA- ANDRİAKE KAZILARINDAN 9'UNCU YIL TAMAMLANDI

ANTALYA'nın Demre ilçesinde yürütülen Myra- Andriake kazılarının bu yılki bölümü sona erdi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, kazılarda 9'uncu yılı tamamladıklarını belirterek, "Bir kazı başkanı olarak burada büyük hedeflerin hepsine ulaşmış durumdayım. Kazdık, koruduk, yayınladık ve müzeye dönüştürdük. Bu sezon da çok iyi bir çalışma yürüdü. Çok özgün buluntularla Andriake'nin karanlıkta kalmış hikayelerine yeni ışıklar tuttuk" dedi.

Demre'de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi işbirliğinde yürütülen Myra- Andriake kazılarının 9. yılı sona erdi. Kazıların bu yılki bölümünde Akdeniz, Koç ve İstanbul üniversitelerinden bilim insanları, farklı bölümlerden öğrenciler ve Antalya Valiliği ve Demre Belediyesi'nin sağladığı 50 işçi görev aldı. Yaklaşık 6 aylık kazıların tamamı Andriake Liman Kenti'nde sürdü.

2009 yılında başlayan Myra-Andriake kazılarında 9 yılda Andriake Liman Kenti'nde yoğun kazı çalışması yapıldı. Kazıların ilk yılı bugün Likya Uygarlıkları Müzesi olarak hizmet veren, kazıların başında dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından müze olarak tasarlanan Handrian Granaryumu'nda başladı. Kazıların planlaması bu hedef çerçevesinde biçimlendi. Granaryumun kazısının ardından restoresi başladı. Hemen ardından Andriake Liman Kenti liman tesislerindeki agora, dükkanlar, hamamlar, kiliseler başta olmak üzere merkezin tamamı kazıldı. Kazıları tamamlanan yapılar, konservasyonları (sağlamlaştırma) yapıldı. Bu bölümde tamamlanan çalışmaların ardından tersaneler bölümünde kazılar başladı. Böylece liman karakteri, limanın ticari, sosyal ve teknik fonksiyonları 9 yılda ortaya çıkarıldı. Bu yapılar içinde Anadolu Akdeniz'inde tek olan sinagog gibi özgün yapılar yer aldı.

TURİZME BÜYÜK KATKI SAĞLAMAYADI

Likya Uygarlıkları Müzesi'nin açılmasıyla birlikte eskiden kalıntı ve doğal alan olan bu yerleşim alanı, kazıların tamamlanmasıyla yeni bir cazibe merkezi olarak sosyo-kültürel yapıya ve özellikle turizme büyük katkı sağlamaya başladı. Bu kazılar süresince çok sayıda özgün ve küçük buluntularda mimar olarak ortaya çıkarılan yapıların anlam kazanmasına ve Likya arkeolojisinin karanlıkta kalan birçok noktasını aydınlattı. Bugüne dek yapılan kazılarda ele geçirilen verilere göre limanın klasik çağdan itibaren etkin olarak çalışmaya başladığı belirlendi. Roma ve erken Bizans döneminde altın çağını yaşayan limanın 8. yüzyıldan itibaren alüvyonlarla dolarak bataklık haline geldiği tespit edildi.

'9'UNCU KAZI YILINI TAMAMLADIK

Kazı başkanı Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, 9 yıldır yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirme yaptı. Nevzat Çevik, "9 yılın sonuna geldik. Myra'da ve onun Akdeniz'in en işlek limanı Andriake'de 9'uncu kazı yılını tamamladık. 9 yılda hem Myra'da tiyatro ve başka yapılarda ama özellikle Andriake'de o yıla programladığımız birçok şeyi biz birkaç yıl önce tamamlamış olduk. Bu program neydi? Limana ait bütün kamusal yapıları ortaya çıkarmak. Granaryum, agora ve diğer liman tesisleri, kiliseler, bunların hepsini ortaya çıkardıktan sonra konsolide etmek, sağlamlaştırmak ve bazılarını restore etmek. Bütün bu ana yol boyundaki yapılarla ilgili çalışmaları planladığımız gibi tamamladık. En son Likya Uygarlıkları Müzesi ile de taçlandırmış olduk" dedi.

'KAZDIK, KORUDUK, YAYINLADIK VE MÜZEYE DÖNÜŞTÜRDÜK'

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte hem açık alan müzesi hem de Likya Uygarlıkları Müzesi'nde; Likya'nın bütün kentlerinden toplanan malzemelerle ilk kez Likya Uygarlığını tanıtan bir müze meydana getirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Çevik, "Bir kazı başkanı olarak burada büyük hedeflerin hepsine ulaşmış durumdayım. Kazdık, koruduk, yayınladık ve müzeye dönüştürdük. Bu sezon da çok iyi bir çalışma yürüdü. Yaz kazı kampanyasında ve daha sonra Andriake ile beraber yürüttüğümüz çevre düzenleme ve temizlik çalışmalarıyla da önemli bir yol alındı. Çok özgün buluntularla Andriake'nin karanlıkta kalmış hikayelerine yeni ışıklar tuttuk" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

Antik kentin havadan görüntüleri

Antik kentin ortaya çıkarılan bölümleri

Kazı çalışmalarından bölümler

Müzeden dış bölüm

Müzede sergilenen eserlerden görüntüler

Kazı ekibinin toplu ve alkış yaparken görüntüleri

RÖP: Prof. Dr. Nevzat Çevik (Kazı Başkanı)

318 MB /// 10.00"

HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya),

====================================================

4)TAŞ MEDRESE'DE NEY KURSU

AFYONKARAHİSAR'daki tarihi Taş Medrese Kurs Merkezi'nde açılan ney kursu yoğun ilgi görüyor.

Afyonkarahisar'ın tarihi mekanlarından biri olan ve Afyonkarahisar Belediyesi'ne bağlı Taş Medrese Kurs Merkezi'nde, ney kursu veriliyor. Eğitmenler eşliğinde ney öğrenmek isteyen 14 kursiyer medrese içerisinde ney üfleyerek hem öğreniyor hem de manevi huzur buluyor.

'NEY ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞUR'

Taş Medrese'de kendilerine ayrılan bölümde kursiyerlere ney eğitimi vermeye çalıştıklarını söyleyen Yunus İnanç, ilk dersin ney hakkında bilgiler vermek ve neden yapıldığını anlatmak olduğunu ifade etti. İnanç, "Ney üç bölümden oluşur. Parazvaneler, kamış ve baş pare dediğimiz üç bölgeden oluşur. Neyin Mevlevi felsefesindeki yeri de çok önemli. Özellikle Afyonumuz Konya'dan sonra gelen merkezlerden biri" dedi.

'EĞİTİMLER 3 AY SÜRÜYOR'

Ney eğitimi almak için 14 kursiyerin eğitimlere katıldığını anlatan Yunus İnanç, "Ney eğitimlerimiz 3 ay sürecek. Bu kursta özellikle neyi tanıtıyoruz. Sonrasında nota bilgisini, yani notaların ney üzerindeki tutuş pozisyonları gibi konuları anlatıyoruz. Sonra teorik uygulamanın ardından uygulamada da bu sesleri çalmaya çalışıyoruz. Ardından bildiğimiz basit eserlerle pekiştirip Mevlevihane'deki eserlere geçmeye çalışıyoruz. Vaktimiz el verdikçe kursiyerlerimizle birebir ilgilenmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

'NEY ÇALARKEN MANEVİ HUZUR BULUYORUM'

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Türk Dili ve Edebiyat Bölümü 2. sınıf öğrencisi Munise Köstekli, küçük yaştan itibaren neye ilgisi olduğunu söyledi. Köstekli, "Hocamızı daha önceden tanıyordum. Burada kurs açtığını duyduğumda katılmak istedim. Ney beni hüzünlüyken mutlu ediyor. Daha sonra her şekilde beni rahatlatıyor. Manevi huzur buluyorum" dedi.

'ÇOCUKLARIMA DA TAVSİYE EDECEĞİM'

Kursa katılan 3 çocuk annesi Fatma Çelebi, eşinden esinlenerek ney öğrenmek istediğini aktardı. Çelebi, "Burada ney öğrenirken hocalarım gibi çalmayı çok istiyorum. O heves var içimde. İnşallah onlar gibi çalarım. Çocuklarımın da ney öğrenmesini istiyorum. Çok zor bir enstrüman. Ses çıkarırken zorlandık. Ama nota da öğrenirsek ve hocalarım gibi çalarsam ne mutlu bana" diye konuştu.

'NEY BAĞIMLILIK GİBİ BİR ŞEY'

Kamuda görev yapan İrfan Öztürk de neyin kendisinde bağımlılık yaptığını kaydetti. Öztürk, şöyle dedi:

"Ney öncelikle insana huzur veriyor. Öğrendikçe ve ilerledikçe huzur buluyorsunuz. Özellikle kendiniz çaldığınızda. Uzun süredir ney öğrenmek istiyordum. Fakat gerçekten zor bir enstrüman. Yunus hocamız beni teşvik etti. Bu kursa başladık. Benim ortaokuldan beri öğrenmek istediğim bir şeydi. Fakat fırsat bulamadım veya fırsat buldum devam edemedim. İnşallah Yunus hocamın sayesinde bu sefer ilerletmeyi düşünüyoruz. Ney bağımlılık gibi bir şey. Ney çalmaya başlıyorsunuz. Bir yerde zor olduğu için sıkılma geliyor. Bırakıyorum kenara 2 veya 3 gün bakmıyorum ve yapamıyorum diyorum. Daha sonra onu alıp üfleme ihtiyacı hissediyorum. Böyle ney krizi mi geliyor bilmiyorum. Onu üfledikten sonra rahatlıyorum."

Görüntü Dökümü

-------------

Eğitmenler ney çalarken detay

Kursiyerlerden detay

Eğitmenler neyle ilgili bilgiler verirken

Kursiyerler ney çalarken detay

Genel detay

RÖP 1: Yunus İnanç (eğitmen)

RÖP 2: Munise Köstekli (kursiyer)

RÖP 3: Fatma Çelebi (kursiyer)

RÖP 4 İrfan Öztürk (kursiyer)

716.61 MB /// 06.27"

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

==================================================

5)ÇALDIKLARI ARACI PARÇALAYAN ŞEBEKEYE OPERASYON: 7 GÖZALTI

GAZİANTEP'te, çaldıkları kamyonu parçalayarak, satmak isteyen şebeke üyelerine yönelik operasyonda, 7 kişi gözaltına alındı.

Budak Mahallesi'nde kamyon çalındığının belirlenmesinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Görgü tanıkları dinlenip, bölgedeki güvenlik kameralarının kayıtları incelendikten sonra çalınan kamyonun, Küçük Sanayi Sitesi'ndeki iş yerine götürülerek, parçalanmaya çalışıldığı belirlendi. Harekete geçen polis ekipleri, sitedeki iş yerine düzenlediği operasyonda, kamyonun parçalandığını saptadı. Olay yerindeki M.S.A., H.S. ve Z.H.'yi gözaltına alan polis, bu kişilerin sorgularının ardından olayla ilgisi bulunan M.D., A.A., U.K. ve M.S.'yi de farklı adreslerde yakaladı. Gözaltına alınan 7 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------------------

Polis ekipleri

Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

Şüphelilerin polis aracına konulması

Çalınan kamyona ait güvenlik kamerası görüntüleri

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: GAZİANTEP-DHA)

===================================================

6)TAKSİ İLE MOTOSİKLET ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ

AFYONKARAHİSAR'ın Sandıklı ilçesinde motosiklet ve taksinin çarpıştığı kazada motosiklet sürücüsü Ramazan Erol yaşamını yitirdi.

Kaza, dün saat 22.30 sıralarında Yunus Emre Bulvarı ile Dr. Ali Al Caddesi'nin kesiştiği noktada meydana geldi. Yusuf Bolat'ın kullandığı 03 T 5118 plakalı taksi ile Ramazan Erol yönetimindeki 32 FF 273 plakalı motosiklet kavşak ve caddenin kesiştiği noktada çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle yola savrulan ve kask takmadığı belirlenen motosiklet sürücüsü Ramazan Erol, başından ve çeşitli yerlerinden aldığı darbeler sonunda ağır yaralandı. İlk müdahalesi gelen 112 sağlık ekiplerince yapılan Erol, ambulansla Sandıklı Devlet Hastanesine kaldırıldı. Sıvacı ustası olan Ramazan Erol, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.

Kazadan yara almadan kurtulan taksi sürücü Yusuf Bolat ifade işlemleri polis merkezine götürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------

-Kaza yerinden ticari taksi ve motosiklet ve polislerin çalışma görüntüsü

-kaza yerinde motosiklet görüntüsü

-motosikletin parçalanan direksiyonu yakından görüntü

-Hayatını kaybeden Ramazan Erol'un fotografı

157 MB///01.24"

HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI(Afyonkarahisar),

======================================================

7)GÜMÜŞHANE'DE KLİMALI DURAKLAR

GÜMÜŞHANE'de belediye tarafından, kentin belirli noktalarına monte edilen klimalı duraklar, dolmuş ve otobüs bekleyen yolcuları kış aylarında ısıtıyor, yaz aylarında serinletiyor.

Gümüşhane Belediyesi tarafından yaptırılan klimalı duraklar, insanları yaz sıcağında serinletiyor,  kışın ise soğuk hava şartlarından koruyor. İl merkezinde 40'a yakın bölgede yaptırılan ve kapıları dokunmatik sistemle açılıp kapanan akıllı duraklarda, ısıtma ve soğutma sistemi zaman rölesine bağlı olarak çalışıyor. Durak içerisindeki klimalar 15'er dakikalık zaman aralıklarıyla aktif hale gelerek, durak içerisinde bekleyen vatandaşları özelikle kış yaylarında soğuktan etkilenmesinin önüne geçiyor.  Klimalı durakta bekleyen vatandaşlar oluşturulan kütüphaneden otobüs beklerken kitap da okuyabiliyor, dijital cihazlarının yanı sıra ücretsiz internetten yararlanıp, cep telefonlarını da şarj edebiliyor.

'YAZIN SOĞUK KIŞIN SICAK'

Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, göreve başladığı ilk yıllarda klimalı durak projesini hayata geçirdiklerini belirterek, "Biz karasal iklime sahip, yaklaşık bin rakımda olan bir şehiriz. Gündüzleri sıcak geceleri soğuk ve hava geçişleri de hızlı olan bir coğrafyada yaşıyoruz.  Biz tabi ne yapabiliriz diye düşündük. İnsanları duraklarda beklerken, kış aylarında soğuktan, yaz aylarında ise sıcaktan koruyalım. Tabi bunun yanında da kötü niyetli insanlardan koruyalım. Duraklarımız elektrikli olduğu için daha aydınlık oluyor ve bekleyenler kendini daha güvende hissediyorlarö dedi.

KONFORLU DURAK HİZMETİ

Klimalı durakların vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayabilecek donanımlara sahip olduğunu kaydeden Çimen, "Vatandaşlarımız durakta otobüs beklerken kitabını okuyor, telefonunu şarja takabiliyor ve kablosuz internete bağlanabiliyorlar. Kötü insanlar içinde kameralarımız var. Duraklarımız sadece soğuk ve sıcağa karşı değil, daha emniyetli ve daha konforlu bir şekilde insanlarımız 365 gün buradan faydalanabiliyorlar. Zaman zaman duraklarımıza sokak hayvanların girdiğini ve iklim şartlarından korunduğuna şahitlik ediyoruzö diye konuştu.

'ÇOK GÜZEL BİR UYGULAMA'

Durakta otobüs bekleyen Fahri Doruk, vatandaşların sadece otobüs beklerken değil soğuk havalarda da duraklara girerek ısındığını dile getirerek "Devletimizden, belediyemizden Allah razı olsun. Vatandaşlarımız soğuktan duraklara girerek korunuyor. Bu çok güzel bir şey uygulama, vatandaşlarımıza çok faydalıö ifadelerini kullandı.

'KLİMALI DURAKTA ISINIYORUZ'

Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Vehbi Demir ise,"Klimalı duraklarda ısınıyoruz, iyi bir çalışma. Otobüsler gelene kadar kendi evimizdeymiş gibi hissetmemizi sağlıyor. Gümüşhane kış memleketi ama akıllı duraklarda beklerken üşümüyoruz. Bitlis'te bunun örneğini görmüştüm ama buraya geldim büyük şehir olan İstanbul'da böyle bir şey görmemiştimö diyerek belediyeye teşekkür etti.

Görüntü Dökümü

-------------

Durak görüntüleri

Durakta bekleyenler

Çevreden görüntü

Durak içinden görüntü

Başkan Ercan Çimen konuşma

BOYUT: 444 MB

HABER KAMERA: Sinan UÇAR/GÜMÜŞHANE, -

===================================================

8)TARİHİ GÜMRÜK HANI'NDA TÜRKÜ RESİTALİ

ŞANLIURFA Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "2018 Uluslararası Geçmişten Günümüze Urfa'da Müzik Sempozyumu ve Etkinlikleriö Tarihi Gümrük Han'da düzenlenen Kısas Aşıklar Geleneği Resitali ile başladı. UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazineleri ödülüne layık görülen 'Aşık Sefai' mahlaslı Mehmet Acet, türküleri seslendirdi. Gümrük Hanı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler, seslendirilen türkülere eşlik etti. "2018 Uluslararası Geçmişten Günümüze Urfa'da Müzik Sempozyumu ve Etkinlikleriö kapsamında müzik şehri olarak bilinen Şanlıurfa'da tarihi Gümrük Hanında aşıklar resitali düzenlendi. Etkinlikte ilk olarak Genç Aşıklar gurubu sahne alırken ardından UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazineleri ödülüne layık görülen Aşık Sefai mahlaslı Mehmet Acet bir birinden güzel eserler ile gelen yerli ye yabancı konuklara müzik dolu anlar yaşattı.

Şanlıurfa'nın Kısas Mahallesi'nde yaklaşık 400 yüzyıldır sürdürülen bir geleneği etkinlikler kapsamında gümrük hanında bir program düzenlediklerini ifade eden Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Özçınar, "Bu gün Aşık Sefai ve ekibine teşekkür ediyorum. Şanlıurfa'daki Aşıklık geleneğinin değerli üstatlarından biri. Etkinlik kapsamında davul ritim şovlarımız ile sıra gecesi ekibimiz sahne alacak, Dengbej kültürü diye adlandırdığımız geçmişteki hikayelerimizi müzik ile birleşiminin burada bu Sempozyumda göreceğiz. Şanlıurfa'mızın geçmişten bu güne kadar ki müzik kültürünü kitaplaştırmak ve bir eser olarak ortaya koymak adına Sempozyum başlattık. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyemiz her zaman olduğu gibi ilkleri yapmaya devam ediyor. Bunları da yurt içi ve yurt dışında tanıtmaya devam ediyoruz bu kapsamda bu programları ve etkinlikleri yapmaya devam edeceğizö diye konuştu.

Renkli görüntülerin yaşandığı aşıklar resitalinde sahne alan Aşık Sefai olarak bilinen Sanatçı Mehmet Acet ise şunları söyledi: "Bizler zakir ve aşık sıfatını taşıyoruz.Usta-çırak ilişkisi çerçevesinde günümüze kadar taşınmıştır bu gelenek. 'Uluslararası Geçmişten Günümüze Urfa'da Müzik Sempozyumu'nun kentte düzenlemesi çok büyük onur verici. Halk müziğimizin başşehri Türkiye'de Şanlıurfadır. Çünkü Şanlıurfa müzik şehridir. Şanlıurfamızın müziğinin UNESCO dünya mirasına alınması için başvuruda bulunulmuştu. İnşallah kabul edilir. Bu etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Tarihi gümrük hanında düzenlenen aşıklar resitali

Türkü söyleyen aşıklar

Aşıkların seslendirdiği türküye dinleyenler

Genel Sekreter Yardımcısı Emin Özçınar açıklamada bulunması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 118MB

============================================================

9)SİVAS'IN 'KOVBOY' TATLICISI

SİVAS'ta 10 yıldır sokakta tatlı satıcılığı yapan Ahmet Akgül (65), kovboy tarzı giyimiyle dikkat çekiyor. Emekli ve 5 çocuk babası olan Akgül üzerinde 'Bizim tatlıcı kovboy' yazılı el arabası ile her gün yaklaşık 300 tatlı satıyor.

Kentte, 4 Eylül Mahallesi'nde oturan ve 2007 yılında hasta bakıcı olarak Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden emekli olan Ahmet Akgül, 10 yıl önce ek gelir sağlamak için yaptırdığı el arabasıyla tatlı satıcılığına başladı. Sabahın erken saatlerinde el arabası ile şehir merkezine gelen Akgül, halka şeklindeki tatlılardan yaklaşık 300 tane satıyor. Akgül'ün üzerinde 'Bizim tatlıcı kovboy' yazılı arabası ve kovboyları andıran giyim tarzı ise dikkat çekiyor. Tatlıcı Ahmet Akgül'ün tanesini 1 liradan sattığı tatlılar ise müşterilerin beğenisini topluyor. Sivas'ta tatlıcı olarak çok sevildiğini söyleyen Ahmet Akgül, "Sivas'ın halkı beni çok seviyor. Ben de onları çok seviyorum. Ben tatlıyı alıp satıyorum. Çok güzel bir iş. Geçimimi sağlayacak derecede iyi. Allah bereket versin" dedi.

Western filmlerini çok izlediğini ve sevdiğini, atlara da merak duyduğunu ifade eden Akgül, "Bundan esinlenerek, tatlıcı kovboy ismini kullanmaya başladım. Vatandaşlar, 'sen kovboyluğu çok mu seviyorsun' diyorlar. Ben de sevdiğim için böyle bir isim yazdırdım. Başımdaki kovboy fötrünü de yaz kış takarım. İçimden gelen bir şey. Bizim eskiden kendi atlarımız da vardı. O yüzden kovboyluğu çok seviyorum. Şimdi bunu tatlıcılığa yansıttım. Vatandaşların bana olan ilgisi çok iyi. Sivas'ın yüzde 98'i beni tanır. Çalışana her zaman bir ekmek parası kapısı açıktır. Sivas'ın tümü benim olsa, ben yine de çalışırım. Bu sağlık açısından da çok önemli" dedi.

'TARZI BİZİ KENDİSİNE ÇEKTİ'

İstanbul'dan Sivas'a gezmeye gelen ve Ahmet Akgül'den tatlı alan Ramazan Gezgin, "Harika bir tatlı yedim. Çok güzeldi. Kendisi bize çok misafirperver davrandı. Misafir olduğumuz için ikram etmek istedi ama biz kabul etmedik. Tarzı tam bir Teksas kovboylarına benziyor. Arabası, kendisi ve tarzı bizi kendisine çekti. Otantik bir görüntüsü var. Görüntüsünden dolayı geldik. tatlısından aldık" diye konuştu.

Çevredekiler de tarzı ve davranışları ile kendisini sevdiren Akgül'den sık sık tatlı aldıklarını dile getirdi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Tatlıcının arabasıyla görüntüsü

-Kovboy şapkası ve arabasındaki yazılar

-Tatlı satışı yapması

-Konuşmaları

-Müşterilerin konuşması

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

(469 mb)

=================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Şanlıurfa Bartın Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title