Haberler

Dha Yurt Bülteni - 4

Edirne'de baharı karla karşıladı

Edirne'de baharın gelişini müjdeleyen nevruzun ilk gününde etkili olan soğuk hava bu sabah yerini kar yağışına bıraktı.

Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava Edirne'de etkili oldu. Hava sıcaklığının 2 dereceye düştüğü kentte vatandaşlar sabah kar yağışı sürpriziyle uyandı. Yağmurla başlayıp yerini kara bırakan yağış nedeniyle trafikte ilerlemekte zorlanırken, caddelerde uzun kuyruklar oluştu. Trafik polisi ekipleri kavşaklarda önlem alarak sürücüleri dikkatli olması konusunda uyardı. Baharın gelişinin kutlandığı nevruzun ilk günlerinde çiçek açmış rengarenk ağaç dallarına yağan kar 2 mevsimin güzelliğini yaşattı. Devlet Meteoroloji yetkilileri kar yağışının öğleden sonra etkisini yitireceğini, yağmur yağışının ise yarında devam edeceğini söyledi. Meteoroloji yetkilileri Cumartesi sabahı karla karışık yağmur yağışının etkili olacağını belirtti.

TRAKYA'DA BARAJLARI 83 DOLU

Devlet Su İşleri 11'nci Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Trakya'da ki 11 barajın doluluk oranı yüzde 83'lere ulaştı. Son yağışların ardından Edirne'deki Süloğlu barajı yüzde 99 seviyesine yükselirken, Altınyazı barajı yüzde 87, Kadıköy barajı yüzde 61, Yenikarpuzlu barajı yüzde 95, Sultanköy barajı yüzde 80, Hamzadere barajı yüzde 77, Kırklareli'ndeki Kayalıköy barajı yüzde 106, Kırklareli barajı yüzde 91, Armağan barajı yüzde 72, Tekirdağ'daki Karaidemir barajı yüzde 76 ve Türkmenli barajı da yüzde 89 seviyesine ulaştı.

TUNCA'DA 'KIRMIZI' ALARM

Balkanlar ve Edirne'de yağışların ardından kentin Meriç ve Tunca nehirlerindeki debilerde de artış gözlendi. DSİ Değirmenyeni istasyonu ölçümlerine göre, Tunca nehrinin debisi 'kırmızı alarm' seviyesindeki 197 metreküp/saniyeye çıktı. Yunanistan ile sınırı oluşturan Meriç nehrinde ise Kirişhane istasyonu ölçümlerinde nehir debisi 766 metreküp/saniye tespit edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Kar yağışından genel detay

-Selimiye Camii kar yağışı

-Trafikte kar yağışında ilerleyen araçlar

-Çiçek açmış ağaçlar ve kar yağışı

-Kar yağışında vatandaşlardan

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,

===========================================

Konteynere atılan bebek cinayetinde son karar

Bursa'da, 2016 yılı ocak ayında, dünyaya gelen bebeklerini çöp konteynırına atarak, donarak ölümüne neden olmak suçundan yargılanan Sezai Durmayaz (39) ile sevgilisi Çiğdem Şimşek'e (20) 'Adam öldürmek' suçundan verilen ömür boyu hapis cezasını Bursa Bölge 1. Ceza Dairesi, bebeğin ölümünde sanıkların olası kasıtlarının olmadığı gereçkesiyle bozdu. Tekrar hakim karşısına çıkan sanıklardan Sezai Durmayaz 24 yıl, Çiğdem şimşek ise 20 yıl haips cezasına çarptırıldı.

Merkez Osmangazi ilçesinde tornacılık yapan Sezai Durmayaz, kendisi gibi bekar olan Çiğdem Şimşek ile birlikte yaşamaya başladı. Bu birliktelikten hamile kalan genç kadın, 2016 yılının ocak ayında, tuvalette 8 aylık erkek bebek dünyaya getirdi. Sezai Durmayaz, göbek bağını makas ile kestiği bebeği poşete koyup önce evin çatı katına çıkardı. 12 saat sonra gece yarısı çöp konteynerine attı. Doğum sonrası kanaması durmayan kadın, cep telefonu ile yardım istediği akrabaları tarafından Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorların şüphelenip haber vermesi üzerine Çiğdem Şimşek'in ifadesini alan polis, çöp konteynerine atılan bebek cesedini buldu. Tedavisinin ardından gözaltına alınan Çiğdem Şimşek ile Sezai Durmayaz, tutuklandı. Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanıklardan Sezai Durmayaz, ifadesinde, Çiğdem Şimşek'in hamile olduğunu bilmediğini, olay günü tuvalete gidince kendisinden yardım istediğini belirterek, "Tuvalette cansız bebek gördüm. Cesedi alıp, poşet içersinde çatı katına çıkardım. Çiğdem, kanama nedeniyle yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Gece gelmeyince ölü olan bebeği çöp konteynerine attım" dedi. Çiğdem Şimşek ise savunmasında Sezai Durmayaz'ın hamile olduğunu bildiğini, buna rağmen bir gün karnına çıkarak oturduğunu anlattı. Şimşek, tuvalette dünyaya getirdiği bebeğin yaşadığını ve kordonunu makas ile Sezai Durmayaz'ın kestiğini söyledi. Çiğdem Şimşek daha sonra hastaneye kaldırıldığı için olanlardan haberdar olmadığını öne sürdü. Mahkeme, bebeğin annesi Çiğdem Şimşek ve babası Sezai Durmayaz'a 'Kasten adam öldürmek' suçundan ömür boyu hapis cezası verdi. Mahkeme, bu cezalarda hiçbir indirim yapmadı.Sanık avukatlarının yaptığı itirazı değerlendiren Bursa Bölge Mahkemesi 1'nci Ceza Dairesi, verilen kararı son duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan avukatın katılmamasını gerekçe göstererek bozdu. Bakanlık avukatının katılımı ile yeniden yapılan duruşmada, sanıklara yine aynı ceza verildi. Sanık avukatlarının yaptığı diğer itirazı değerlendiren Bursa Bölge Mahkemesi 1'nci Ceza Dairesi, bebeğin ölüm olayında sanıkların kastının bulunmamasına dikkat çekip, yargılamanın tekrar yapılmasını istedi. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir kez daha hakim karşısına çıkan sanıklar, suçlamaları reddedip beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, bu kez sanıklardan Sezai Durmayaz'a 'Adam öldürmek' suçundan 24 yıl, Çiğden Sişmek'e ese 20 yıl hapis cezası verdi.

Görüntü dökümü:

-----------------------

-Annenin adliyeye çıkartılışı

-Detaylar

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,

==========================================

Mahalleli sabah şok yaşadı

Çorum'da 30  aracın lastiği bıçakla kesildi. Sabah işe gitmek için araçlarının başına gelen vatandaşlar büyük şok yaşadı.

Olay  Üçtutlar mahallesinde meydana geldi. Sabah işe gitmek için araçlarının başına gelen sürücüler  araçlarının lastiklerinin kesildiğini görerek 155 polis imdat'ı aradı.  Olay yerine gelen polis ekipleri yaptıkları incelemede Üçtutlar Mahallesi Okul 1. Sokak üzerindeki çok sayıda aracın lastiğinin kesildiğini tespit etti. Yapılan incelemede bazı araçları 4 lastiğinin birden bıçaklanarak kesildiği ortay açıktı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmanın ardından, bazı araç sahipleri çekici çağırarak otomobilini kaldırdı. Tek lastiği kesilen otomobil sahipleri ise yedek lastiklerini taktı. Park halindeki birçok aracın sıradan lastiklerini kesen şahısların yakalanması için çalışma başlatan polis ekipleri, çevredeki apartmanların güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Olayda yaklaşık 30 aracın zarar gördüğü bildirildi.

Görüntü Dökümü :

------------------------

Lastikleri kesilen araçlar

-Araç sahiplerinin şaşkınlığı

Detaylar

(SÜRE: 3 Dk) - (BOYUT: 128MB)

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

==========================================

İkiz bebek bekleyen hamile kadın, kayınpederinin cenazesine giderken kazada öldü

Denizli'nin Acıpayam ilçesinde, kayınpederinin cenazesine giden ve 6 aylık ikiz bebeklere hamile olan kadın, eşinin kullandığı otomobilin başka bir otomobille çarpışması sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan hamile kadın, karnındaki bebekleriyle birlikte öldü.

Kaza, bugün saat 07.30 sıralarında, Akalan Mahallesi, Çakır Yolu, Sülümen Mevkisi'nde meydana geldi. Beytullah Akın yönetimindeki 20 GP 803 plakalı otomobille, Çakır istikametine giderken, karşı yönden gelen Mehmet Akhan'ın kullandığı 20 E 4171 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada sürücüler de dahil olmak üzere toplam 8 kişi yaralandı. Vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine ambulans ve jandarma ekipleri gönderildi. Yaralılar ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırıldı. Kazada şoför Beytullah Akın'ın ön koltukta oturan ve ağır yaralanan eşi Ayşe Akın, kaldırıldığı Acıpayam Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Ayşe Akın'ın karnındaki bebekler de kurtarılamadı. Ayşe Akın'ın eşi Beytullah Akın'ın gece hayatını kaybeden babası Musa Akın'ın cenazesine gitmek için Hisar Mahallesi'ne gitmek için yola çıktığı, yolda da kazanın yaşandığı öğrenildi. Kazada yaralanan ve Acıpayam Devlet Hastanesi'nde tedaviye alınan sürücü Beytullah Akın, aynı gün hem babasını ve ikizlerine 6 aylık hamile olan eşi Ayşe Akın'ı kaybetti. Aile yakınları Acıpayam Devlet Hastanesi'nde yapılacak otopsi sonrası cenazeleri alabilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ;

------------------------------

Olay yerinden cep telefonu görüntüsü

Kazalı araçlardan görüntüler

Hastanede yakınlarından görüntü

Ölen kadının resmi

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

==========================================

Antalya'nın yüzde 15'i 'koruma' altında

Antalya, 5 milli park, 4 tabiat parkı, 3 tabiat koruma alanı, 10 tabiat anıtı, 8 yaban hayatı geliştirme sahası, 9 deniz kaplumbağası yuvalama kumsalı ve 46 avlak sahası ile Türkiye'nin korunan alan bakımından önemli illerinden biri.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü verilerine göre Antalya'da korunan alan miktarı, toplam yüzölçümünün yüzde 15'i. Antalya, İbradı ilçesindeki 11 bin 466 dekarlık Altınbeşik Mağarası Milli Parkı, Döşemealtı'nda bulunan 67 bin dekarlık Güllükdağı (Termessos) Milli Parkı, Manavgat, Serik ilçeleri ile Isparta'nın Sütçüler ilçesi sınırlarında yer alan 357 bin 192 dekarlık Köprülü Kanyon Milli Parkı, Kaş ilçesi ile Muğla'nın Fethiye ilçesinde yer alan 16 bin 433 dekarlık Saklıkent Milli Parkı, Konyaaltı, Kemer ve Kumluca ilçelerinde yer alan 311 bin 659 dekarlık Beydağları Sahil Milli Parkı ve 4 tabiat parkı, 3 tabiat koruma alanı, 10 tabiat anıtı, 8 yaban hayatı geliştirme sahası, 9 deniz kaplumbağası yuvalama kumsalı ve 46 avlak sahası ile Türkiye'nin korunan alan bakımından önemli illerinden biri olarak dikkat çekiyor.

İl genelinde ayrıca Alanya'da 265 dekarlık İncekum Tabiat Parkı, Aksu ilçesinde 5 bin 965 dekarlık Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, Kumluca ilçesinde 425 dekarlık Mavikent Tabiat Parkı, Kemer ilçesinde 118 dekarlık Tekirova Tabiat Parkı, Finike ilçesinde 4 bin 230 dekarlık Alacadağ Tabiatı Koruma Alanı, Elmalı ilçesinde 155 bin 642 dekarlık Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı ve Kumluca ilçesinde 5 bin 601 dekarlık Dibek Tabiatı Koruma Alanı bulunuyor.

Alacadağ, nadir orman ağacı türleri ve 20'den fazla ağaç türüne sahip oluşuyla dikkat çekerken, Çığlıkara ise önemli bir orman ağacı olan sedirin optimum yayılış alanı olarak aralarında endemik türlerin de bulunduğu 400'e yakın bitki türü barındırıyor. Elmalı Aslan Ardıcı Tabiat Anıtı, Kumluca Dibek Sedir Ağacı Tabiat Anıtı, Kemer Gedelma Çınarı Tabiat Anıtı, Elmalı Karamık Köyü Sedir Tabiat Anıtı, Elmalı Koca Sedir Ağacı Tabiat Anıtı, Döşemealtı Kocain Mağarası Tabiat Anıtı, Elmalı Kocakatran Lübnan Sediri Tabiat Anıtı, Elmalı Koç Sediri Tabiat Anıtı, Elmalı Şah Ardıç Tabiat Anıtı ve Serik Zeytintaşı Mağarası Tabiat Anıtı da Antalya'nın korunan alanları içerisinde yer alıyor. Hedef türü yaban keçisi olan Akseki İbradı Üzümdere, Alanya Dimçayı, Cevizli Gidengelmez Dağı, Düzlerçamı, Gündoğmuş, Kaş ilçesindeki Kıbrıs Çayı, Finike'de Sarıkaya ve Konyaaltı ilçesinde Sivridağ yaban hayatı geliştirme sahaları ile Belek, Çıralı, Demirtaş, Gazipaşa, Kale, Kızılot, Kumluca, Patara ve Tekirova deniz kaplumbağası yuvalama kumsalları da Antalya'nın doğal zenginlikleri arasında bulunuyor. Antalya'da milli parklar ve tabiat parkları gibi korunan alanların en önemli özelliklerinden biri, şehir merkezine yakın olması. Resmi kayıtlara göre korunan alanları, yılda yaklaşık 300 bin civarında turist ziyaret ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Bölgenin drone görüntüsü

Milli parklardan genel görüntüler

564 MB /// 05.11 (HD)

Haber-Kamera: Selma KUNAR/ANTALYA,

==========================================

Gazipaşa'da fidan dikimi

Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde 21 Mart Dünya Ormancılık Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Gazipaşa Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla Demirliçeşme Orman Deposu'nda kutlama programı düzenlendi. Programa Kaymakam Nurullah Kaya, Belediye Başkanı Adil Çelik, Jandarma Komutanı Binbaşı Levent Elmas, Orman İşletme Müdürü Mustafa Soner Özcan, Ak Parti İlçe Başkanı Sait Yılmaz, kamu kurum çalışanları, öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü halk oyunları ekibi folklor gösterisi sundu. Öğrenciler tarafından çuval ve halat çekme yarışmaları da yapıldı.

Demirliçeşme Orman Deposu yakınındaki alana protokol ve öğrencilerin katılımıyla fidanlar dikildi. Kaymakam Nurullah Kaya ve Belediye Başkanı Adil Çelik, ilk fidanları dikerek can suyu verdi. Programın sonunda katılımcılara gözleme ve ayran ikram edildi. Belediye Başkanı Adil Çelik gözleme pişirenlerle birlikte gözleme yaptı. Başkan Çelik ilk pişirdiği gözlemeyi de Kaymakam Nurullah Kaya'ya ikram ederken, kendi gözlemesini pişirdi.Dünya Ormancılık Günü etkinlikleri kapsamında 1500 servi ve 500 harnup fidanı halka ücretsiz dağıtıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Halk oyunu gösterileri

Öğrencilerin yarışmaları

Fidan dikimi

İkramların yapılması

Belediye Başkanı Adil Çelik'in gözleme pişirmesi

Halka fidan dağıtımı

Genel ve detay görüntüler

Röp 1: Hatice Doğan (öğrenci)

Röp 2: Keriman Akçalı (vatandaş)

300 MB /// 04.55"

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA(Antalya),

==========================================

Bulgaristan'dan gelip, Türkiye'de lavanta tarlası kurdu

Bulgaristan'dan 3 yıl önce Türkiye'ye dönerek Tekirdağ'ın Saray ilçesine yerleşen Rasim ve Fatma Tülmen çifti, bir fidanla başlattıkları lavanta üretiminde kısa sürede 3 dönüm tarlaya sahip oldu. Türkiye'nin bir çok yerine lavanta üreterek sattıklarını ifade eden Fatma Tülmen, "Bir dönümü en az 4 bin lira kar bırakan bir ürün. Bu nedenle Türkiye'de gelişmesini istiyoruz, herkese de tavsiye ediyoruz" dedi.

Bulgaristan'da yaşayan Rasim ve Fatma Tülmen çifti, 3 yıl önce Türkiye'ye dönerek Tekirdağ'ın Saray ilçesine yerleşti. Çifte vatandaş olan Tülmen çifti, 1960 yılından bu yana Bulgaristan'da ürettikleri lavantayı Türkiye'de üretmek için bir fidanla başladıkları tarlada kısa sürede 3 dönüme kadar çıkardı. Lavanta üretimini Türkiye'de yapmak için döndüklerini ifade eden Fatma Tülmen, dönüm başına 4 bin lira kar bırakan üretimi yaygınlaştırmaya devam ettiklerini ve herkese tavsiye ettiklerini söyledi.

'DÖNÜMBAŞI 4 BİN LİRA KAR'

Kısa bir sürede lavanta üretimi konusunda Türkiye'nin bir çok yerine satış yapmaya başladıklarını kaydeden Fatma Tülmen, "Bulgaristan'dan lavanta üretimini Türkiye'de yapmak için döndük. Çok karlı bir ürün olmasına rağmen buralarda yaygın olmaması bizi şaşırttı. Şuan senede 1.5 milyon lavanta kökü satar hale geldik. Türkiye'nin bir çok yerine satış yapıyoruz ama özellikle İç Anadolu ve doğu bölgelerinde, Şanlıurfa, Adana, Malatya, Bayburt, Çanakkale'den alanlar var. Bunun geliri çok karlı çiftçiye büyük destek olan bir ürün. Bir dönümü en az 4 bin lira kar bırakan bir ürün ve 8-15 litre arasında yağ veriyor. Yağın litre fiyatı geçen yıl 70 Euro iken bu yıl 133 Euro oldu. Biz üretimin artması için herkese tavsiye ediyoruz. Bulgaristan'ın gelirinden yüzde 60'ı lavantadır şuan, herkes orada bu işi yapıyor" şeklinde konuştu. Trakya'da fidan üreticiliğinde tek olduklarını ifade eden Lavanta üretim şirketinin müdürü Mehmet Özgür Apaydın ise, lavantanın arıcılık alanında da kullanıldığını belirterek şunları söyledi: "Trakya'da Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve ilçelerinde dağlık kesimlerinde üretimi var. Biz sadece Trakya değil tüm Türkiye'ye satış yapıyoruz. Sadece çiftçilere değil, orman için, bal arıları için satıyoruz. Arıcılık ta da kullanılır lavanta. Bütün dünya genelin tıbbı aromatik bitkilerin değerleri arttı. Çünkü insanlar artık suni şeyler kullanmak istemiyor. Öze bir dönüş var. Bunun nedeni de sunide o kadar bıkmışız ki bize çok zararlı olduğunu görmüşüz öze dönüyoruz o nedenle yoğun var. Çankırı. Niğde, Erzurum gibi daha bir çok ilden arayanlar oluyor. Devletin verdiği desteklerden yararlanıp bu işe girmek isteyen bununla ilgili çok güzel projeleri olan, sadece lavantanın getirisinden değil bu turizm yatırımına çevirmek isteyen kadın girişimciler var." Rasim ve Fatma Tülmen çifti, lavanta üretiminde herkese yardımcı olduklarını ifade ederek, genişlemesinden çiftçinin kazanacağını da sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Tarlada çalışanlar

-Lavantalardan görüntü

-İşyeri sahibi Rasim Tülmen röp.

-Şirket Müdürü röp.

-Çalışan bayan ile röp.

-Muhabir Mehmet YİRUN anonsu

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Şenol AKSOY/SARAY(Tekirdağ),

==========================================

Rektör türkü söyledi

EGE Üniversitesi (EÜ) "Sazım Sen Kal" adlı belgesel film gösterimi ve "Korneanın Sesi" konseri, Nevruz Bayramı'nda sanatseverlerle buluştu. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak herkes tarafından çok sevilen "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü söyledi.

EÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Eğrilmez, Türkiye'de yılda 380 bin kişinin öldüğünü belirterek, ülkede kornea bekleme süresinin 1 aya indiğini, İzmir'in bağşıta 49'uncu sırada olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eğrilmez, korneanın doku, kan grubu uyumu, beyin ölümü gibi özel bir şart gerektirmeden nakledilebilen bir doku olduğuna dikkat çekerek, "Kornea takıldığı anda insanlar Türk filmlerindeki gibi seviniyorlar. Farkındalık yok. Her vefat eden organ vericisi, kornea vericisi olabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin sadece yüzde biri şu salondaki farkındalığı yakalamış olsa Türkiye'de bir tek kişi kornea nakli beklemez" dedi. Kornea nakli ve organ bağışı farkındalığını artırmak için konserler veren "Korneanın Sesi" Grubu, türkü söyledi.  Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak herkes tarafından çok sevilen "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü seslendirdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Törenden görüntü

-Rektör Budak'ın türkü söylemesi

-Genel ve detay

Haber: İZMİR,

==========================================

Eskişehir'de atlı terapi antrenörleri yetiştirilecek

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu'nda, atlı terapi antrenörleri yetiştirilecek.

ESOGÜ Atçılık Okulu ve Hippoterapi Merkezi Dr. Hakan Çalışkan, Türkiye Binicilik Federasyonu ile ortaklaşa yürütecekleri programda, 85 saatlik eğitimle altı terapi antrenörleri yetireceklerini açıkladı. Eğitimlerin önümüzdeki günlerde başlayacağını belirten Çalışkan, atlı terapide uzman personele ihtiyaç olduğunu söyledi. Dr. Çalışkan, "Atlı terapide doğru yaklaşım ve uygulama yapılabilmesi için öncelikle terapi için kullanılan atın seçilmesi ve hazırlanması başlangıcı oluşturmakta. Bunu başarabilmemiz için Binicilik Federasyonu ile atlı terapi antrenörü yetiştirme konusunda ortak iş birliği protokolü imzaladık. Federasyonca uygunluğu kabul edilen, uluslararası tanınırlığı bulunan atlı terapi merkezi ile birlikte 85 saatlik eğitim programı hazırladık. Eğitimler, teorik ve uygulamalı olarak Mahmudiye Atçılık Meslek Yüksekokulu'nda gerçekleşecek. Eğitimleri başarıyla tamamlayanlara sertifika verilecek" dedi.

DOKTORLARA DA EĞİTİM VERİLECEK

Dr. Hakan Çalışkan, eğitime, Binicilik Federasyonu eğitimlerinde katılım belgesi alan ve atçılık bölümleri mezunları ile 1'inci kademe binicilik antrenörlerinin katılabileceğini söyledi. Dr. Çalışkan, "Bu projeyle atlı terapi faaliyetlerini eğitimli ve becerileri belgelendirilmiş uzmanlarca yapılmasını sağlamış olacağız. Projenin ikinci aşamasında ise sağlık lisansiyerleri olan doktor, fizyoterapist, psikolog ve fizik tedavi uzmanlarına atlı terapi uygulamaları eğitimi verilecek. Proje ile Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü'nce belirlenen uzmanlar okulumuz tesislerinde 85 saatlik temel eğitim ve hippoterapi uygulamaları konusunda eğitim alacak. Sağlık personelinin atlı terapi konusunda alacakları eğitim sonucunda yetişen atlı terapi antrenörleri ile birlikte ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza her anlamda farkındalığı olan uzman personelce hizmet verilmiş olacak" diye konuştu.

Görüntü dökümü:

-------------------------

-Okul Müdürü Hakan Çalışkan'ın başka bölümlerden gelen öğrencileri atların bulunduğu yerde gezdirmesi,

-Okul öğrencilerinin atlarla birlikte çekilen görüntüsü,

-Öğrencilerin 'Afrin'e selam olsun' demeleri,

-Hakan Çalışkan'ın konuşması,

-Öğrencilerin atlarla birlikte çekilen görüntü

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Antalya Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title