Haberler

Dha Yurt Bülteni -3

140 km hızla TIR'ın altına girdiler: 1 ölüBursa'nın Orhangazi ilçesinde, otomobil önünde giden TIR'a arkadan çarptı.

140 km hızla TIR'ın altına girdiler: 1 ölü

Bursa'nın Orhangazi ilçesinde, otomobil önünde giden TIR'a arkadan çarptı. Kazada otomobilde bulunan 1 kişi hayatını kaybederken, sürücü yaralandı. Kaza sonrasında otomobilin hız kadranının 140 kilometre hızda takılı kaldığı görüldü.

Kaza sabah saat 06.00 sıralarında Orhangazi Bursa Karayolu'nun şehir çıkışında meydana geldi. Orhangazi yönünden Bursa yönüne giden Sertan Yavuz'un (23) kullandığı 16 AAL 284 plakalı otomobil, Orhangazi çıkışında bulunan akaryakıt istasyonuna yaklaşık 10 metre mesafede Hakan Orun'un (26) kullandığı 33 CNZ 62 plakalı TIR'ın dorsesine arkadan çarptı. Yoldan geçen diğer araç sürücüleri kazayı görür görmez durumu 112 Acil Sağlık Ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı haldeki otomobil sürücüsü Sertan Yavuz'a ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Otomobilde bulunan Aytekin Ballı'nın (27) ise hayatını kaybettiği tespit edildi. Yaralı sürücü Orhangazi Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Kaza sonrasında Orhangazi Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, TIR'a arkadan çarpan otomobilin hız kadranının 140 kilometre hızda takılı kaldığı görüldü. Aytekin Ballı'nın cesedi Orhangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturmasını sürdürüyor.

Görüntü dökümü;

-------------

-Kaza yapan araç ve TIR'dan detaylar

-Cesedin araçtan çıkarılması

-Olay yeri

-Detaylar

Haber-Kamera: Hasan BOZBEY/ORHANGAZİ (Bursa), -

==================

Kilosu 4 bin lira beyaz çay, yok satıyor

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, 5 yıl önce üretimine başlanan beyaz çayda, geride kalan hasat döneminde 911 kilo üretim gerçekleştirildi. Dünyada, 'İmparatorların çayı' olarak bilinen, Türkiye'de ise 'Beyaz iksir' adıyla kilosu 4 bin liradan 2 ay önce satışa çıkarılan beyaz çay, kısa sürede tükendi.

Beyaz çayın üretimi, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun'da, 5 yıl önce başladı. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (ÇAYKUR) Tarafından başlatılan uygulamayla, 'Tomurcuk' olarak bilinen çayın üst filizleri üreticiler tarafından elle toplanmaya başlandı. Üreticiden kilosu 500 liraya alınan beyaz çay üretiminin artırılması için çalışma yapıldı. Bahçeye giren üreticiler de olgunlaşan tomurcuk filizlerinin hasadını yaptı. Hasat döneminde Çaykur üreticilerden 911 kilo beyaz çay satın aldı. Bu rakamın düşük olduğu ve istenen miktarda beyaz çayın bu yıl da alımının gerçekleştirilemediği belirtildi. Ürün miktarının düşük olmasının, insan sağlığına faydaları nedeniyle üreticilerin beyaz çayı kendileri için saklamasından kaynaklandığı belirtildi.

20'ŞER GRAMLIK KAVANOZLARDA SATILIYOR

Dünyada, 'İmparatorların çayı' olarak bilinen, Türkiye'de ise 'Beyaz iksir' adıyla kilosu 4 bin liraya alıcı bulan beyaz çay, 2 ay önce satışa çıkarıldı. Raflarda yerini alan beyaz çay, kısa sürede tükendi. Sınırlı üretilen beyaz çay, bu sezon da talepleri karşılayamadı. 20'şer gramlık kavanozlarda 80 liradan satışa sunulan beyaz çayı, Çaykur üretici ve çalışanlarına ise indirimle kilosu 2 bin 250 liradan satışa sundu. Beyaz çayın bu yıl özellikle yurt dışından talep gördüğü belirtildi. Ortadoğu ve Arap dünyası ülkelerinin yanı sıra Avrupa'dan da çok sayıda kişi beyaz çay için siparişte bulundu.

'SINIRLI MİKTARDA ÜRETİLİYOR'

Çaykur Genel Müdür Vekili Yusuf Ziya Alim, 911 kilo beyaz çay ürettiklerini açıkladı. Alim, "Beyaz çay sınırlı miktarda üretiliyor. Hasat döneminde üreticilerden 911 kilo beyaz çay aldık. Kilosu 4 bin liraya satılıyor. Üretici ve çalışanlarımıza ise kilosunu 2 bin 250 liradan veriyoruz. Fazla bir beyaz çay alamadık. Üretim miktarı düşük kaldı. Gelecek yıllarda bu miktarı artırmaya çalışacağız" dedi.

BEYAZ ÇAY

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde çay tarımında 5 yıl önce beyaz çay üretimine geçildi. Çaykur tarafından başlatılan uygulama ile 'Tomurcuk' olarak bilinen çayın üst filizleri, üreticiler tarafından elle toplandı ve geçen sürede 3 tona yaklaşan üretim gerçekleştirildi. Dünyada kilosu bin dolardan 15 bin dolara kadar değişen fiyatlarla satılan beyaz çayın vücut direncini artırarak bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra, insan sağlığına önemli faydalarının bulunduğu biliniyor. Japonya'da yürütülen bir çalışmada, Türk beyaz çayında kanserli hücreleri yok eden etken bir maddeye rastlanmıştı.

Görüntü Dökümü

----------

Ziya Alim konuşma

Beyaz çay görüntüleri

Çay bahçesinden detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER/RİZE,

===============

Datça'da anemonlar açtı

Muğla'nın Datça ilçesinde, ocak ayının ortasında baharın müjdecileri olarak nitelendirilen anemonlar (dağ lalesi) açtı.

Türkiye'nin dört bir yanında kara kış hakimken, Datça'da insanın içini ısıtan görüntüler ortaya çıktı. Hava sıcaklığının 16 derece olduğu ilçede, geçen hafta etkili olan yağmurun ardından güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte, doğa da canlanmaya başladı. Baharın müjdecileri olarak nitelendirilen anemonlar çiçek açtı. Bu görüntüler, soğuk kış günlerinin geride kaldığının habercisi olarak yorumlandı. Kırlar pembe, mor, eflatun ve beyaz gibi rengarenk anemonlarla süslendi. İlçe merkezinde ilk yerleşim alanı olarak bilinen Antik Burgaz Kenti ve çevresi, dağ lalelerinin sıkça rastlandığı bölgelerin başında geliyor. Doğa tutkunlarının yürüyüş parkuru içerisinde yer alan bölge, bu çiçekleri fotoğraflamak isteyenlerin akınına uğruyor.

Datçalı emekli ormancı 65 yaşındaki Nurettin Arslanoğlu, anemonların her yıl ocak ayının ortalarında açtığını belirterek, "Datça'da anemonlar, baharın müjdecileri olarak bilinir. Ancak ömürleri çok kısa olur. Doğada beyazı, pembesi, moru, kırmızısı ve hemen her renkten çeşidini görmek mümkündür" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

Datça'da açan kır laleleri görüntü

Doğanın yeniden canlandığı ilçede, kır lalelerini ziyaret eden arıların görüntüleri

Emekli ormancı 65 yaşındaki Nurettin Arslanoğlu ile röp.

Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla),

===============

Manisa'da bağlamaya yatkın yetenekler tespit edilecek

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un okullarda bağlama dersinin olacağı yönündeki açıklaması sonrası, Manisa'da 'Müzik Yolcuları' adlı proje hazırlandı. Projeyle oluşturulan 15 kişilik ekip, kentteki okulları gezip kulak ve ses taraması yaparak, yetenekli öğrencileri bulacak. Ekip, kentteki okulları taramaya başladı.

Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un okullarda bağlama dersi olacağı açıklamasının ardından harekete geçti. 'Müzik Yolcuları' adlı projeyi hazırlayan müdürlük, 'Müzik için yola çık, müzik için yol açık' sloganıyla bağlamaya yetenekli öğrencileri aramaya başladı. Manisa Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri ve öğrencilerinin yer aldığı 15 kişilik bir ekip, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tahsis edilen araçla okulları gezerek, kulak ve ses taraması yapmaya başladı. İlk olarak, Yağcılar Nebahat Ölmez Ortaokulu'ndaki yetenekler kontrol edildi. Belirlenecek öğrencilere, haftanın bir günü 2 saat özel olarak ders vereceği belirtildi. Yağcılar Nebahat Ölmez Ortaokulu'nda belirlenen 10 çocuk eğitime başladı. Manisa Güzel Sanatlar Lisesi'ne ait bağlamalarla eğitime başlayan öğrencilerin, ilerleyen günlerde 200 liralık müzik aletini kendi imkanlarıyla temin edeceği öğrenildi.

Çocuklara müzik kültürünü aşılayabilmek ve müziği sevdirmek için projeyi başlattıklarını ifade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül, "Önce müzik taraması yapılacak. Daha sonra yetenekli çocuklarımızı, kulağı müziğe açık çocuklarımızı tespit ederek onlar üzerinde, onların gelişmesi için çalışmalarını sürdürecekler. Bu projeyle 30 köy okulumuza ulaşmayı hedefliyoruz. Merkez okullarımızda da yapacağız, merkeze taşımayla gelen öğrencilerimiz var onlar üzerinde de yoğunlaşacağız. Bugüne kadar hiçbir müzik aletiyle tanışmamış öğrencilerimiz bu vesileyle müzik aletiyle de tanışmış olacaklar" dedi.

Manisa Güzel Sanatlar Lisesi Okul Müdürü Yılmaz Sertdemir ise, uzun bir süredir böyle bir projenin yapılmasını beklediklerini belirterek, "Umarız okullarımızda, öğrencilerimizin müziğe karşı aşinalığını sağlamış olacağız. Hem Türk müziğine hem bağlamaya karşı öğrencilerimizde bir duyarlılık oluşturmaya çalışacağız. Hem de belki okulumuzun öğrencileri olarak ileride aramızda olacaklar" dedi.

6'ncı sınıf öğrencisi İbrahim Efe Meydan, "Müziği seviyorum. Bağlama çalmayı arzuluyorum. Şarkı söylerken mutlu oluyorum. Bana değişik bir his kazandırıyor. Özellikle bağlamayı çok sevdim" dedi. Bir diğer 8'nci sınıf öğrencisi Ayşegül Atsızatar ise, "Okulumuzda ses ve kulak taraması yaptılar. Ben de katılıp sesimi ve kulağımı denemek istedim. Bundan önce hiçbir müzik aleti çalmıyordum. Ama bundan sonra çalmak istiyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenlerinin kulak ve ses taraması yapmalarından görüntü

Ortaokul öğrencilerinin bağlama öğrenmesinden görüntü

İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül röp.

Güzel Sanatlar Lisesi okul müdürü Yılmaz Serdemir röp.

Ortaokul öğrencileri İbrahim Efe Meydan ve Ayşegül Atsızlar röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA,

==============

85 yaşında file örmeyi öğrendi

İzmir'in Gaziemir ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Ali Rize, plastik alışveriş poşetlerinin ücretli hale getirilmesinin ardından, mahallesinde yaşayan kadınlarla birlikte file örmeyi öğrendi. Öğrenmenin yaşı olmadığını söyleyen Rize, belli bir yaşın üzerindeki tüm erkeklere çağrı yaparak, "File örmeyi öğrensinler, hem ruhları rahat eder hem faydalı olurlar" dedi.

Yeşil Mahalle'deki Cumhuriyet Semt Evi'nde örgü eğitimi alan 80 kursiyer, plastik poşetlerde başlatılan ücret uygulamasının ardından çeşitli renk ve modellerde fileler hazırlamak için kolları sıvadı. Eline tığını ve ipini alan kadınlara eşlik eden 85 yaşındaki Ali Rize de hazırladığı filelerle sipariş sayısını en az onlar kadar arttırdı. Uzun yıllar mobilyacılık yapan ve emekli olduktan sonra doğayı koruma bilinciyle hareket eden Ali Rize, kısa zamanda ördüğü 4 fileyi yakınlarına hediye ettiğini söyledi. Çevreyi kirletmemek gerektiğini ifade eden Rize, "Doğayı kirletmemek, eski düzenine getirmek istiyoruz. Çevremizin benim çocukluğumdaki gibi olmasını istiyorum. Ülkü hoca bana bu kurstan söz etti. Ben de 'örebilir miyim' dedim ve başladım. Öğrenmenin yaşı yok. İsteyen herkes öğrenebilir" dedi. Evde boş kaldıkça eline tığını aldığını anlatan Rize, evde oturan 60 yaşın üzerindeki erkeklere çağrı yaparak şöyle konuştu:

"Burada 70 çiçek, 1 böcek var. Böceklerin artması için 60 yaşını geçmiş insanlara sesleniyorum. File örmeyi öğrensinler, hem ruhları rahat eder hem faydalı olurlar. Ben 85 yaşındayım ama gönül 35. Oturduğum apartmandaki komşularım filelerimi görünce hep sipariş verdiler. Onlara da örmemi istiyorlar. İsteyen herkes bunu yapabilir."

FİLE ÇEŞİTLERİNDE ARTIŞ

Gaziemir ilçesindeki 5 semt evinde 200 kursiyeri bulunduğunu söyleyen Ülkü Hansoy, semt evlerinde el sanatları üzerine eğitim verirken poşetlerin ücretli olacağını duyunca file örgü kursu açmaya karar verdiğini anlattı. Sıfır Atık projesine destek vererek yılbaşından 2 ay önce file örgü eğitimine başladıklarını dile getiren Hansoy, "Gaziemir'de yaşayan 60 yaş üstü vatandaşların sosyalleşmelerini sağlamak amacıyla açılan Ata Evi Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'nde yaşlılar için derse giriyorum. Bu eğitimin duyurusunu orada yaptım. Sadece Ali bey tığını ipini aldı. Diğer beyler bir kenara çekildi. Bu nedenle üzgünüm. Tek erkek öğrencimiz Ali amca. Kursiyer sayımız artacak ki doğayı kurtaracağız. Bu kadın yada erkek hepimizin görevi" dedi. İlçede yaşayanların kursa yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Hansoy, yılbaşında yaklaşık 200 file hazırladıklarını belirterek "Ürünlerimiz çok çeşitlendi. Torba şeklinde, ponpon iplerden yapılan ve çantamızın üzerine geçirdiğimiz fileler yapıyoruz. Artık poşet kullanmıyoruz. Herkes çantasından çıkarıp bu fileleri kullanıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------

-Filelerden genel ve detay görüntü,

-Ali Rize'nin file örmesinden görüntü,

-Kadın kursiyerlerden detay görüntü,

-Ali Rize ile röp,

-Ülkü Hansoy ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,

==================

Kaynanadili meyvesinden kaktüs sirkesi üretti

Afyonkarahisar'da gıda teknikeri Soner Çakır, Antalya'dan getirttiği kaynanadili meyvelerinden 'kaktüs sirkesi' üretmeye başladı. Soner Çakır, "Kaktüs sirkesi zayıflamada inanılmaz etkili. Yüksek oranda beta-karoten ve antioksidan içeren bir bitki. Hatta aloe veradan daha iyi cilde sağlık verdiği söylenen bir bitki ve araştırmalar da onu kanıtlıyor" dedi.

Afyonkarahisar'da gıda teknikeri Soner Çakır, 'kaynanadili' olarak bilinen kaktüs meyvesinin sirkesini yaptı. Kurduğu üretim tesisinde kaktüs sirkesi yapan Soner Çakır, bu alanda Türkiye'de ilk olduğunu söyledi. Afyonkarahisar'da yaklaşık 4 yıldır sirke üretimi yaptığını söyleyen Soner Çakır, sirkeye gönül verenlerden olduğunu anlattı. İbn-i Sina'nın meyvelerin şahı olarak kaktüs meyvesini işaret ettiğini aktaran Çakır, kaktüs meyvesinin tüketiminin az ve dalından yere düşerek çürüyüp, kaybolan bir meyve olduğunu kaydetti. Çakır, "Kaktüs meyvesinin sirkesini yapalım diye yola çıktık. Üretim tesislerimize kaktüs meyvesini getirdik ve işlemeye başladık. Önce doğranıyor. Doğrandıktan sonra sirke olmak için bırakıyoruz ve balla karıştırıyoruz. 6 aylık süre içerisinde sirke haline geliyor. Kıbrıs ve Akdeniz Bölgesi'nde 'babutsa' diye adlandırılıyor. Bu bölgelere has bir meyve. Aynı zamanda 'Hint inciri' ve 'kaktüs meyvesi' olarak da biliniyor. Kaynanadili dediğimiz kaktüsün meyvesidir bu" dedi.

'VÜCUTTAN TOKSİN ATIMINI DA HIZLANDIRIYOR'

Kaktüs sirkesinin birçok özelliği ve faydası olduğuna dikkati çeken Soner Çakır, şunları kaydetti:

"Kaktüs sirkesi zayıflamada inanılmaz etkili. Yüksek oranda beta-karoten ve antioksidan içeren bir bitki. Hatta biraz daha araştırıp okursanız aloe veradan daha iyi cilde sağlık verdiği söylenen bir bitki ve araştırmalar da onu kanıtlıyor. Biz de onu sirke haline getirelim ve iksir halinde piyasaya sunalım dedik. Yaklaşık 70'nci sirkemiz, 70'inci ürünümüz. Bunu yerseniz bağırsaktaki gerilimi tamamen düşürür ve kas spazmını arttırdığı için iyi bir sindirim yapar. Onun dışında aynı zamanda spor beslenmesinde çok önemli. Spordan önce yenilip içilirse kas yapımını kolaylaştırıyor. Zayıflama konusunda biz bunu sirkeye çeviriyoruz. Sirkeye çevirdikten sonra vücuttan toksin atımını ve yağ yakışını hızlandırır."

'TAT VE AROMASI ÇOK YÜKSEK'

Yaptığı araştırmalar doğrultusunda dünyada iki ülkede kaktüs sirkesinin yapıldığını söyleyen Çakır, kaktüs meyvesinin şeker oranının yüksek olduğunu  anlattı. Aynı zamanda tat ve aroması çok yüksek olduğunu belirten Çakır, kavuna benzer tadı olduğunu söyledi.

'ELMA SİRKESİNDEN DAHA ETKİLİ'

Kaktüs sirkesinin zayıflamada kullanılan elma sirkesinden daha etkili olduğunu vurgulayan Soner Çakır, kaktüs sirkesinin nasıl hazırlandığını da şöyle anlattı:

"Meyveyi tertemiz yıkıyoruz. Yıkandıktan sonra birkaç saat suyun içinde bekliyor. Beklenmesindeki sebep üzerinde ince tüycükler var. Bu dikenler ele girdiği zaman kolay kolay çıkmıyor. Bunu yaparken mutlaka eldiven takılması gerekiyor. Sudan çıkardıktan sonra ince ince doğruyoruz. Daha sonra bir kabın içerisine yüzde 25 oranında meyve ve üzerine su çekilerek orantıya göre bal ve pekmez ilavesi yapılıyor. 25 günlük bir süreçte açık bırakılıyor. Daha sonra filtreleniyor ve ağzı kapatılarak işlem sona eriyor. Yurt dışından bize gelen malzemeler yerine iç piyasada meyvelerin çöp yerine ürüne dönmesi için çalışıyoruz. Firmamızın temel amacı da bu. Başladığımızda da bu şekildeydi. Türkiye'de bilinen zayıflama sirkesi olarak elma sirkesi var. Ama elma sirkesinden daha çok zayıflatıcı olduğunu söyleyebilirim."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Kaktüs meyvesi bidondayken detay

Kaktüs meyvesi doğranırken detay

Doğranan meyveler bidonlara bırakılırken detay

Doğranan meyvelerden detay

Genel detay

Kaktüs meyvesinin sirkeye dönüşen halinden detay

RÖP: Soner Çakır

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Orhangazi Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title