Haberler

Diyarbakır'da 69 Köy ve Mezrada Sokağa Çıkma Yasağı İlan Edildi

Güncelleme:

Diyarbakır'ın Lice ile Kulp ilçelerinde terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenecek operasyonlar nedeniyle 69 köy ve mezrada sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

1)DİYARBAKIR'DA 69 KÖY VE MEZRADA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

DİYARBAKIR'ın Lice ile Kulp ilçelerinin kırsal kesiminde terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenecek operasyonlar nedeniyle 69 köy ve mezrada bu sabah saatlerinden itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Diyarbakır Valiliği, iki ilçenin mülki sınırları içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, bölgede kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını, uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek amacıyla operasyon düzenleneceği belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde Lice ilçesine bağlı olan; Yalımlı, Akçabudak, Ulucak, Kılıçlı, Yorulmaz, Güldiken, Baharlar, Üçdamlar, Yaprakköy, Yünlüce köyleri ile Keşkuvari, Çiftlik, Leyhosor, Mahmutlu, Tahtakülek, Ballıca, Mahmudan, Yeniyazı, Hij, Gözeli, Dergan, Alıçlıyayla, Buban, Kaynaktaşı, Dokuzkat, Aliyan, Abdurrahmanağa, Aşağıhodik, Konuklu, Perpank, Yeşilburç, Kilimli, Gelberi, Bilgin, Hegogözer, Koçmarin, Mehmedil, Sağlık, Gönen, Hamzabey, Sıkas, Guçik, Eskiköy, Semezi, Yaka, Karaç, Kayadibi, Baverda ve Kumumirza mezraları, Kulp ilçesine bağlı olan Ağıllı, Akdoruk, Ağaçlı, Aşağıelmalı, Çağlayan, Kaynakköy, Karpuzlu  köyleri ile Ağıllı, Derecik, Harabe, Güldiken, Dirlik, Kefan, Yukarıelmalı, Deveboynu, Astal, Işıklar, Gümüşsuyu, Soğanlı ve Çotuk mezraları 09 Ocak 2018 Salı günü saat 08.00'dan itibaren geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasaklanmıştır."

DİYARBAKIR, -

=======================================================

(GÖRÜNTÜ EKİYLE YENİDEN)

2)ÜSTEĞMEN, DARBE GİRİŞİMİ OLUNCA KATALOG EVLİLİĞİNİ ERTELEMİŞ

İNCİRLİK Üssü'nde görevli Havacı Üsteğmen Murat A,'nın Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içinde hiç tanımadığı Sümeyre G. ile evleceği ortaya çıktı.Aydın'da örgütün mahrem imamlarından olduğu öne sürülen E.K. yakalanınca, hakkındaki soruşturma genişletildi. İddiaya göre, E.K.'nın yine örgütün evlerinde kalan Sümeyre G.'ye evlilik kataloğundan, Adana'daki İncirlik 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı'nda görev yapan Havacı Üsteğmen Murat A.'yı gösterdi. Bunun üzerine, Murat A. ve Sümeyre G., tanıştı. Evlilik hazırlıklarını tamamlayan çift 27 Ağustos 2016'da düğün tarihlerini aldı. Düğün davetiyelerini de bastıran Murat A. ve Sümeyra G., 15 Temmuz'da darbe girişimini olunca evlenemedi. Düğün tarihini erteleyen Üsteğmen Murat A, ise görev yeri olan İncirlik Üssü'ne döndü.

"ÖRGÜT İÇİN KENDİMİ FEDA EDERİM"

E.K'nın yakalanmasının ardından, cep telefonu yazışmaları incelendi. Telefonunda 'ByLock' yüklü olduğu belirlenen 'Mahrem imanın' Sümeyre G. ile olan yazışmaları da ortaya çıktı. Yazışmalarda, Sümeyre G.'nin, "Örgüte hizmet için kimle derseniz, kim olursa onunla evlerim. Ben kendimi bu harekete feda ediyorum" dediği ifade edildi. Ayrıca ele geçirilen belgelerde E.K.'nın bu yöntemle evlendirmek istediği 22 kız olduğu da söylendi.

Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bunun üzerine Üsteğmen Murat A.'yı yakaladı. Sorguya alınan Murat A. ifadesinde evleneceği Sümeyre G.'yi tanımadığını söyledi. Uzun süre suçlamaları kabul etmeyen Murat A.'ya daha sonra düğün davetiyesi gösterildi. Sorgusu tamamlanan Murat A. tutuklanarak cezaevine konuldu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Zanlının adli tıp birimine getirilmesi

Zanlının adli tıp biriminden çıkarılması

Zanlının polis aracına bindirilmesi

Polis aracının gidişi

SÜRE: 00 '40     BOYUT: 41,2 MB

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK / ADANA,

=======================================================

3)ERMENEK'TEKİ MADEN FACİASINDA ÖLEN İŞÇİNİN AİLESİNE MANEVİ TAZMİNAT

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'ndeki maden ocağında meydana gelen faciada yaşamını yitiren 18 işçiden Mehmet Baha'nın ailesi, açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi, annesi ve babasına 100'er bin lira, 6 kardeşine 40'ar bin lira  manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Tazminatın, ocağı işleten şirket ile ruhsat sahibi şirket tarafından birlikte ödeneceği belirtildi. Ermenek ilçesine bağlı Pamuklu köyü Cenne mevkiinde Has Şekerler Madencilik'e ait linyit ocağını, 28 Ekim 2014 Salı günü saat 12.15'te işçiler öğle yemeği molası verdikleri sırasında eski ocakta biriken su bastı. Su baskını sonucu 18 işçi yaşamını yitirdi. Ölenlerden 8 yıllık evli, 1 çocuk babası 32 yaşındaki Mehmet Baha'nın, annesi, babası ve 6 kardeşi, facianın ardından ocağı işleten Has Şekerler Madencilik Şirketi, ruhsat sahibi Ermenek Cenne Linyit Kömür Şirketi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na karşı manevi tazminat davası açtı.

ANNESİ, BABASI VE 6 KARDEŞ'E TAZMİNAT

Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yönünden görevsizlik kararı verdi. Mahkeme heyeti geçen 26 Aralık günü görülen son duruşmada görme engelli baba Hasan ve anne Ayşe Baha'ya 100'er bin lira, kardeşleri Hamdi, Ahmet ve Hüseyin Baha ile  Aysel Dündar, Selvinaz Eski ve Gülşen Çoban'a, 40'ar bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

'TAZMİNATIN MİKTARI AZ'

Ailenin avukatı Emin Bahçeevli, davanın yıllardan bu yana devam ettiğini, verilen tazminat miktarlarının da az olduğunu söyledi.. Bahçeevli, "Mahkemelerce hükmedilecek hiçbir tazminat, maden kazasında ölen işçileri geri getirmeyecektir, Asıl olan, insanın yaşamıdır. Bu tür kararlar, caydırıcılık unsuru taşıması ve vefat eden maden işçilerinin ailelerinin bir nebze rahatlamasını sağlaması açısından önemlidir" dedi.

'KARAR KAĞIT ÜZERİNDE KALACAK'

Bahçeevli, tazminatın ocağı işleten şirket ile ruhsat sahibi şirket tarafından birlikte ödeneceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Ne yazık ki mahkeme, kazanın meydana gelmesinde denetim yönünden ağır kusurları bulunan davalılar; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yönünden görevsizlik kararı verdi. Hükmedilen tazminat bedellerini, maden kazası sonrası kapatılan özel maden şirketlerinden tahsil etmek neredeyse imkansız. Hem bu denli düşük tazminatlara hükmedilmesi, hem de verilen kararın kağıt üzerinde kalacağı göz önüne alınırsa, mahkemeler nezdinde insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu, bunun sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığını söyleyebiliriz."

Bahçeevli, alınan kararın, maden faciasında ölen diğer işçi ailelerin açtığı tazminat davası için emsal teşkil edeceğini ekledi.

Ali Rıza ETCİ/ERMENEK (Karaman), -

==========================================================

4)BACAKLARINDAN ALINAN DERİYLE VAJİNA YAPILDI

KONYA'da doğuştan vajina ve rahmi olmayan Suriye uyruklu 25 yaşındaki evli A.E.M.'ye bacaklarından alınan deriyle vajina yapıldı. Ameliyattan sonra mutlu olduğunu ifade eden A.E.M., "Çok sıkıntılar çektim, gayet memnunum. İnşallah durumum daha iyiye gider. İleri de bir çocuk sahibi olmak istiyorum." dedi.  Embriyosu dondurulan A.E.M.'nin rahim nakli gerçekleştirdiği takdirde hamile kalması için tedavi uygulanacak. Suriye'deki iç savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan A.E.M.'nin, yıllardır ailesinden  sakladığı sırrı 2 yıl önce M.E.M. ile  evlenip ilişkiye giremeyince ortaya çıktı. Yıllardır sağlıksız bir şekilde idrarını gerçekleştiren A.E.M., evlendikten sonra çocuk sahibi olamayacağı için ruh sağlığı tamamen etkilendi. Bunun üzerine eşiyle birlikte  Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkikler sonucu A.E.M., yapay bir vajina yapılabileceğine karar verildi. A.E.M.'ye bacağından alınan deriyle vajina yapıldı. Embriyosu da donduruldu. Rahim nakli gerçekleştirildiğinde dondurulan embriyosu sayesinde hamile kalıp, çocuk sahibi olabilecek.

ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTİYORUM

Ameliyattan sonra mutlu olduğunu ifade eden A.E.M., "Çok sıkıntılar çektim, gayet memnunum. İnşallah durumum daha iyiye gider. İleri de bir çocuk sahibi olmak istiyorum." dedi.

ÇOCUK SAHİBİ OLMASI İÇİN TEDAVİ UYGULAYACAĞIZ

Ameliyatı gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Naim Ünsal,  vajina ve rahmi olmayan hastaların adet olamamaları durumunda teşhisin konabileceğini hatırlattı. A.E.M.'nin durumunun ihmal edildiğini ifade eden Ünsal, şunları söyledi:

"Evlenince eşiyle ilişkiye giremediği için durumun farkına varılıyor.  Bu hastamızda hiçbir genital organı yoktu. Sadece bir tane yumurtalığı vardı. Biz bu hastayı normal evlilik hayatını sürdürmesi için, vajina yapmak gerekiyordu. Bacağından deri alınarak vajina yaptık. Ameliyatta gayet başarılı oldu. Ayrıca bu hasta ve buna benzer hastalar için çok önemli bir şey yaptık. Bu hastanın embriyosunu dondurduk ve sakladık. İleride çocuk sahibi olabilme şansını sağlamak açısından bu çok önemliydi. Hastanenin buna imkanlarının olması da çok önemli. Bu hasta da ülkemizin organ transplantasyonunda çok iyi işler yaptığı için rahim nakli ile çocuk sahibi olabilme şansını sonuna kadar zorlayacağız.ö

DÜNYADA SADECE BİR ÖRNEĞİ VAR

Rahim nakli ile çocuk sahibi olan sadece bir kişinin olduğunu belirten Ünsal, "Bu rahim nakliyle dünya da çocuk sahibi olan bir tek aile var o da, İsveç'tedir. Türkiye'de rahim nakli oldu, gebeliği sağlandı, ama canlı çocuk doğuramadı. Organ nakli ve ülkemizdeki tıbbi gelişmeler şunu gösteriyor ki, çok hızlı aşama kaydediliyor." dedi.

A.E.M.,'nin her iki bacağında aldığı derilerle vajina oluşturduklarını belirten Genel Cerrahi Uzman Op. Dr. Ersin Turan,  "Bu aile bütünlüğünü koruyacak son derece önemli bir ameliyat. Biz hastamızın vajinası olmadığı için bacak derisinden, bacaklarını ön yüzünden uygun kalınlıkta deri alarak bir vajina oluşturduk. Hastamızın idrar çıkış problemi de bu ameliyatla ortadan kalkmış oldu. Rahim nakliyle de bu dondurulmuş olan embriyosundan çocuk sahibi olur. 2 saat süren bir ameliyattı. Oldukça başarılı sonuçlandı. Hastamız da gayet sağlıklı durumda." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------

A.E.M.'den detay

-A.E.M. konuşması

Dr. Ünsal röp.

Dr. Turan röp.

-Genel ve detay

Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ KONYA DHA)

====================================================

5)YARGITAY, KESİK EL CİNAYETİNDE SANIK LEHİNE VERİLEN İYİ HAL İNDİRİMİNİ BOZDU

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde 7 Ocak 2103'de meydana gelen olayda, eski sevgilisi 21 yaşındaki Gizem Tunç ve onun sevgilisi 29 yaşındaki Murat Erdoğan'ı bağ evinde öldüren 26 yaşındaki Deniz Boyraz, 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılandığı davada 'duruşmalardaki iyi hali' gözetilerek aldığı 25'er yıldan toplam 50 yıl hapis cezasını Yargıtay bozdu. Kamuoyunda 'kesik el cinayeti' olarak gündeme gelen davayla ilgili Yargıtay kararında, "Hak etmediği takdiri indirim uygulanmasına karar verilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunmuştur" denildi.

7 Eylül 2013'de meydana gelen olayda, Murat Erdoğan ve Gizem Tunç, Erdoğan'ın dedesine ait bağ evinde kesici ve delici aletlerle öldürüldü. Olayla ilgili Gizem Tunç'un eski sevgilisi Deniz Boyraz, askerlik yaptığı Denizli İl Jandarma Komutanlığı'nda gözaltına alındı. Deniz Boyraz'ın izne gelerek cinayetleri işlediği ortaya çıktı. Ayrıca, Özgecan Aslan cinayetinde olduğu gibi delil bırakmamak için Gizem Tunç'un ellerini kesip, kıyafetleriyle birlikte yanına almıştı.

50 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Deniz Boyraz ve suçu gizlemeye yardım ettiği iddiasıyla babası A.B.'nin tutuklanmasının ardından Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava 5 Eylül 2014'de sona erdi. Son duruşmada verdiği ifadede öldürdüğü Murat Erdoğan ile 4,5 yıldır yakın arkadaş olduklarını anlatan Deniz Boyraz, "Herkes gibi lay lay lom olamayız. Biz de delikanlıyız. Herkes bizi tanır. Benim kimsenin karısıyla kızıyla nişanlısıyla işim olmaz. Ama bizim arkadaşımız manitamıza göz dikmiş. Daha 'Ağabey' mi diyeyim? Gizem'in sevgilisi olarak beni biliyorlar. Beni askere o gönderdi. Son sözüm pişmanım. Ayrıca ben kick boks yaptım. Kendimi savunmasaydım ben mezarda olacaktım onların yerine" demişti. 2'şer kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edilen Deniz Boyraz, cinayetleri tasarlayarak işlemediği ve duruşmalardaki iyi hali göz önünde bulundurularak 25'er yıldan 50 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Önceki duruşmada tahliye edilen baba A.B.'ye ise 'delilleri gizlemek' suçundan 1 yıl hapis cezası verildi. Ölen Gizem Tunç ve Mehmet Erdoğan'ın avukatları Yargıtay'a başvurarak karara itiraz etti.

YARGITAY İYİ HAL İNDİRİMİNİ BOZDU

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi 15 Kasım 2017'de verdiği kararda olayın toplumda meydana getirdiği tepki ve infial ile kamu vicdanını rencide edici niteliğine yer verildi. Kararın sonuç kısmında, "Suçun işlenme biçimindeki hususiyetler, toplumda meydana getirdiği tepki ve infial, kamu vicdanını rencide edici niteliği, sanığın kişiliğindeki, geçmişindeki ve sosyal ilişkilerindeki olumsuz özellikler nazara alındığında, takdiri indirime müstahak görülmeyen sanık lehine, hak etmediği takdiri indirim uygulanmasına karar verilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunmuştur" denildi. Yargıtay, baba A.B. hakkında verilen 1 yıllık hapis cezasının ise onanmasına karar verdi. Deniz Boyraz, ileriki günlerde yeniden hakim karşısına çıkacak.

AİLELER YARGITAY KARARINI YERİNDE BULDU

Gizem Tunç'un babası Yunus Tunç ise Yargıtay kararının yerinde olduğunu söyleyerek, sanığın planlı bir şekilde cinayeti işlediğini ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması gerektiğini söyledi. Mehmet Erdoğan'ın annesi Dürdane Erdoğan ise şöyle dedi: "Mahkemenin verdiği kararı az bulduk. Ben hakime dedim orada. Hakim bana 'anne 50 yıl. 24 yaşında. 74 yaşında çıkıp da ne yapacak. Onun da hayatı söndü' dedi. Ben de dedim ki '150 yıl yese benim yavrum geri gelmeyecek' dedim. Ama 'başka anaların ciğerini almasın, benim ciğerimi aldı' dedim. Çıkmasın. Cenab-ı Allah cezasını verecek onun. Adalet de versin de hak yerini bulsun. Biz cezayı az bulmuştuk. Yargıtay da az buldu. Ben adalete güveniyorum. Demek ki benim de imtihanım böyle"

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Cinayetin işlendiği evde polisin incelemesi(arşiv)

-Cesetlerin evden çıkartılması(arşiv)

-Polislerin olay yerinde incelemesi(arşiv)

-Tutuklanan Deniz Boyraz'ın hastaneden çıkarılması(arşiv)

-Gizem Tunç'un cenaze töreni(arşiv)

-Tutuklu sanık Deniz Boyraz'ın adliyeye getirilmesi(arşiv)

-Anne Dürdane Erdoğan ile röportaj

Süre: (5.42) Boyut: (347 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Sinan KABATEPE/ZONGULDAK,

===========================================================

6)SAHTE ÇAĞRI MERKEZİ DOLANDIRICILARI ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

ZONGULDAK merkezli İstanbul, İzmir, Balıkesir ve Bilecik'te düzenlenen operasyonda, çağrı merkezi üzerinden ulaştıkları kişileri sağlık sigortası yapma veya yenileme vaadiyle kredi kartı bilgilerini alarak dolandırdıkları iddiasıyla gözaltına alınan 4'ü kadın 9 kişi adliyeye sevk edildi.Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, sahte çağrı merkezi üzerinden aradıkları kişileri, sağlık sigortası yapma veya yenileme vaadiyle kredi kartı bilgilerini alarak dolandırıcılık yaptıkları tespit edilen şebekeye yönelik operasyon düzenlendi. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri, yaklaşık 6 ay süren teknik ve fiziki takip ardından geçen cuma günü, Zonguldak, İstanbul, İzmir, Balıkesir ve Bilecik'te eş zamanlı olarak yapılan operasyonda 4'ü kadın 9 kişiyi gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Şebekenin bu yolla 40'a yakın kişiyi dolandırdığı, sayının da artabileceği belirtildi.

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, -

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Yargıtay Kulp Lice PKK Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title