Haberler

Dha Yurt Bülteni -20

AKDENİZ'DE KUMLUCA AÇIKLARINDA ART ARDA 3 DEPREMANTALYA'nın Kumluca ilçesi açıklarında, Richter ölçeğine göre 3.5, 3.2 ve 4.3 büyüklüğünde üç deprem meydana geldi.

AKDENİZ'DE KUMLUCA AÇIKLARINDA ART ARDA 3 DEPREM

ANTALYA'nın Kumluca ilçesi açıklarında, Richter ölçeğine göre 3.5,  3.2 ve 4.3 büyüklüğünde üç deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, ilk deprem saat 18.40'ta Kumluca ilçesinin yaklaşık 66 kilometre açığında kaydedildi. Yaklaşık 15 kilometre derinlikte meydana gelen depremin büyüklüğü ise 3.5 olarak kaydedildi.

İlçedeki ikinci deprem ise saat 18.42'de meydana geldi. 3.2 büyüklüğündeki deprem, yine ilçenin yaklaşık 66 kilometre açığında 16 kilometre derinlikte kaydedildi.

ÜÇÜNCÜ DEPREM 4.3 ŞİDDETİNDE

İlçedeki diğer deprem ise saat 19.25'te ilçenin yaklaşık 94 kilometre açığında kaydedildi. Yaklaşık 21 kilometre derinlikte meydana gelen depremin şiddeti ise 4.3 olarak ölçüldü. Depremlerin hasara yol açmadığı bildirildi.

Yılmaz KILIÇKAYA/ANTALYA,

============

ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ KUŞDİLİ, MEMLEKETİ KULA'DA TOPRAĞA VERİLDİ

ARDAHAN'da T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda görevli şoför Fatih Dinç (36) tarafından bıçaklanarak şehit edilen Uzman Çavuş Hüseyin Çetin Kuşdili (28), memleketi Manisa'nın Kula ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.

Ardahan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda şoför olarak çalışan Fatih Dinç, dün (çarşamba) tartıştığı Jandarma Uzman Çavuş Hüseyin Çetin Kuşdili'yi bıçakladı. Hastaneye kaldırılan Kuşdili, yaşamını yitirdi. Aynı bıçağı göğsüne saplayan F.D. ise intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan Fatih Dinç, tedaviye alındı. Şehit olan 7 yıllık Uzman Çavuş Hüseyin Çetin'in cenazesi, düzenlenen törenin ardından aynı gün baba ocağının bulunduğu Manisa'nın Kula ilçesine gönderildi.

ANNESİNİN AĞITLARI YÜREKLERİ DAĞLADI

Şehit Uzman Çavuş Kuşdili'nin Türk bayrağına sarılı naaşı baba ocağının bulunduğu 4 Eylül Mahallesi'ndeki evlerinin önüne geldiğinde gözyaşları sel oldu. Burada şehit Uzman Çavuş için helallik alındı. Bu sırada Şengül Kuşdili'nin oğlunun tabutuna sarılıp, "Hüseyin, sen beni neden bıraktın" diyerek ağıtlar yakıp, ağlaması yürekleri dağladı.

CENAZEDE ŞEHİDİN ABLASI VE NİŞANLISI ASKER KEPİ TAKTI

Şehit Uzman Çavuş Kuşdili'nin cenazesi bugün ikindide Şah Süleyman Camii'ne getirildi. Burada düzenlene törene şehidin babası Süleyman Kuşdili, karndeşi Ahmet Kuşdili, annesi Şengül Kuşdili, ablası Havva Ece, nişanlısı Melek Cansu Tavşan, Manisa Valisi Ahmet Deniz, Manisa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Can, Manisa İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç, Manisa 1. Komando Eğitim Tugay Komutanı Albay Güven Dere, AK Parti Manisa Milletvekilleri İsmail Bilen ve Tamer Akkal, Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Manisa İl Müftüsü Sinan Çetin, Kula Kaymakamı Kemal Duru, Kula İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Gürsel Aydın, Kula İlçe Emniyet Müdür Vekili Komiser Yardımcısı Mustafa Yıldırım, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kula Temsilciliği üyeleri, MHP'li Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, İYİ Parti Kula Belediye Başkan Adayı Selim Aşkın, şehidin mesai arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze töreninde şehidin ablası Havva Ece ve nişanlısı Melek Cansu Tavşan asker kepi taktı. Şehidin tabuta sarılarak ağlayan yakınlarını, askerler teselli etmeye çalıştı. Taziyeleri kabul eden baba Süleyman Kuşdili, güçlükle ayakta durabildi.

Manisa İl Müftüsü Sinan Çetin'in kıldırdığı namazın ardından şehidin meslektaşlarının omzunda askeri bando eşliğinde bir süre taşınan tabutu, cenaze aracına konularak Kula Şehitliği'ne götürüldü. Şehit Uzman Çavuş Kuşdili, burada toprağa verilirken, tabutunun üzerindeki Türk bayrağı babası Süleyman Kuşdili'ye teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Şehit Uzman Çavuş Uzman Çavuş Hüseyin Çetin Kuşdili'nin fotoğrafı

-Şehit uzman Çavuş Kuşdili için baba ocağı önünde helalik alınması

-Şehit uzman Çavuş Kuşdili'nin annesi Şengül Kuşdili'nin oğlunun tabutuna sarılıp ağıt yakması

-Şehidin asker kepi takan ablası Havva Ece'nin tasbuta sarılıp ağlaması

-Şehidin nişanlısı Melek Cansu Tavşan'ın görüntüsü

-Şehidin babası Süleyman Kuşdili ve kardeşi Ahmet Kuşdili'nin görüntüsü

-Cenaze namazının kılınması

-Şehidin cenazesinin askeri bando eşliğinde meslektaşlarının omzunda taşınması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hasan YİĞEN / KULA (Manisa),

============

Karlıova'da eğitime kar engeli (3)

OKULLAR YARIN DA TATİL

Bingöl'ün kar ve tipi nedeniyle okulların bugün tatil edildiği Karlıova ilçesinde eğitime, yarın da ara verildi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, devam eden kar ve tipi nedeniyle Karlıova genellindeki okulların Cuma günü tatil edildiğini duyurdu.

BİNGÖL

==================

Erdoğan'dan Akşener'e: Utan utan, sen ne terbiyeden muafsın ya (2)

ERDOĞAN, SİİRT'TE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin ziyaretinin ardından Siirt'e geçti. Siirt'te büyük sevgi gösterileriyle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı.

Yağmur altında kendisini dinlemeye gelenlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Siirtlilerin eniştesi ve milletvekili olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. Alandakilerin Regaib Kandili'ni kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize sahip çıkan Siirt, eniştesi ve milletvekili olmaktan daima gurur duyduğum Siirt, bugün sizleri bir kez daha yürekten selamlıyorum. Bu muhteşem meydandan tüm Siirt'te, Siirt'in ilçelerindeki, köylerindeki her bir kardeşime sevgilerimi yolluyorum. Bu meydanı dolduran hemşerilerime, sizlerle beraber milletimizin ve İslam dünyasının Leyle-i Regaib'ini tebrik ediyorum. Bizi bugün Leyle-i Regaib'e kavuşturan rabbimizin barış, huzur ve esenlik içinde Ramazan ayına da Kadir gecesine de vasıl eylemesini diliyorum. Bu mübarek gecenin, milletimizin birliğine, beraberliğine, dünyanın dört bir yanında eziyet çeken mazlum ve mağdurların acılarının hafiflemesine vesile olmasını niyaz diliyorum. Filistin ve Suriye başta olmak üzere zulüm altında inleyen kardeşlerimiz için bu gecenin felaha vesile olmasını Rabbimden diliyorum. Tam 11 ay sonra yeniden Siirt'in misafiri olmanın memnuniyeti içindeyim" dedi.

'MİLLETİYLE YÜRÜYEN BİR SİYASİNİN AŞAMAYACAĞI ENGEL YOKTUR'

Milletiyle yürüyen bir siyasinin üstesinden gelemeyeceği hiçbir badire olmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. Onun için şu muhabbet çok önemli. Bize 17 yıldır Siirt'le beraber tüm Türkiye'ye birbirinden önemli eserler kazandırma gururunu yaşatan da yine aramızdaki sevgidir. Bizi ayakta tutan, her türlü saldırıya karşı direnme gücü veren de karşımdaki şu uhuvvet tablosudur. Biz gücümüzü milletimizin birliğinden, beraberliğinden alıyoruz. Siz enişteyi seviyorsunuz, enişte de sizi seviyor. Biz gücümüzü medyadan değil, işte şu karşımdaki meydandan alıyoruz. Biz gücümüzü baronlardan, lobilerden değil, gece uykusunu bize dua etmek için uykusunu bölenlerin samimiyetinden alıyoruz. Biz sırtımızı emperyalistlere, bölücülere, PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye değil, eli kanlı katil sürülerden değil, şu meydanları dolduran halkımızdan alıyoruz. Bu mücadeleyi de CHP gibi terör örgütünün siyasi uzantılarını belediyelere doldurmak için değil, sizin için, milletimiz için veriyoruz. Biz bu mücadeleyi Türkiye'yi hayalleriyle, idealleriyle buluşturmak için veriyoruz. Milletiyle yürüyen bir siyasinin aşamayacağı engel yoktur. Sırtını Hak'ka ve halkına yaslayan bir devlet adamının önünde durabilecek hiçbir fani güç yoktur. Evvelallah Siirtli hemşerilerimizin desteği, duası yanımızda olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir badire yoktur. Sizler bize, iradenize sahip çıktığınız sürece Allah'ın izniyle çözüme kavuşturamayacağımız hiçbir mesele yoktur. Bunun için sizden 31 Mart'ta güçlü bir destek bekliyoruz. 31 Mart'ta Siirt'in, siyasi özgülüklerine sahip çıkmasını bekliyoruz. 31 Mart'ta Siirt'in, siyasi özgürlüklerine, temel hak ve hürriyetler alanındaki kazanımlarına sahip çıkmasını bekliyoruz. 31 Mart'ta Siirt'te bu şehrin tarihine, kültürüne, şanına yaraşır bir tablo bekliyoruz. İşte Siirt budur, Siirt'e yakışan da budur. Kardeşlerim siz Recep Tayyip Erdoğan'ı gayet iyi biliyorsunuz. Öyle mi? Zaten bilmezseniz herhalde kızınızı vermezdiniz Sadece bu şehrin eniştesi olarak değil, milletvekili olarak değil, 40 yıldır ülkemiz için verdiğimiz hizmet mücadelesinden de bizleri iyi biliyorsunuz."

'DOĞRUDAN CANIMIZA KAST EDİLDİĞİ GÜNLER YAŞADIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatı süresince pek çok darbe girişimiyle karşı karşıya kaldıklarını anlatarak, "Bu süreçte birçok saldırıyla, birçok antidemokratik müdahaleyle, gizli açık pek çok darbe girişimiyle karşılaştık. 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi doğrudan canımıza kast edildiği günler yaşadık. Burada, Siirt'te okuduğumuz bir şiirden dolayı hapis cezasına çarptırılarak siyasi hayatımızın bitirilmek istediği ve istendiği dönemleri gördük. Bu meydanda okudum o şiiri. ve o şiiri okudum diye bizi içeri aldılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilerin 'Bir daha, bir daha' sloganlarına karşılık "Ama birileri rahatsız olabilir" yanıtını verip şöyle devam etti:

"Minareler süngü, kubbeler miğfer. Camiler kışlamız, müminler asker. Bir şey bizi sindiremez. Kar, boran, fırtına yüklense, biz yine imanıyla övündüğümüz ecdadımızla zaferleri taçlandıran bir milletiz. Unutmayın değerli kardeşlerim herkesin bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır. Hiç şüphesiz Rabbimiz hesap yapanların en hayırlısıdır. Rabbimin lütfüyle milli irade düşmanlarının kapatmaya çalıştığı yolu açan da yine Siirt oldu ve yüzde 85 oyla evladını parlamentoya gönderdi. Bu bir rekordu. 'Muhtar bile olamaz' diye manşet attılar, kutlamalar yaptılar. Ama 16 yıl önce şahsıma verdiğiniz oylarla yine siz onların kursaklarında bıraktınız bu düşündüklerini. Siirt'te sonlandırılmak istenen hikayemize sizler 9 Mart 2003'te taze sayfa açtınız. Siz bize inandınız, güvendiniz, bize itimat ettiniz. Bizler de hamdolsun sizlerin güvenini boşa çıkarmadık, emanetinize asla hıyanet etmedik."

'DEMOKRASİMİZİ CHP VE HDP'YE RAĞMEN İLERLETTİK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kronik sorunlarına çözüm bulmak yerine onlardan beslendiğini söylediği CHP ve HDP'ye rağmen gerçekleştirdikleri reformlarla demokrasinin standardını yükselttiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrım yapmadan herkese hizmet ettiklerini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hayata geçirdiğimiz reformlarla demokrasimizin standardını yükselttik. Tabelalar, harfler, klavyeler üzerindeki kısıtlamaları kaldırdık. Bunları biz yaptık. Köy isimleri, ilçe isimleri, çocuk isimleri üzerindeki yasakları biz kaldırdık. Kılık kıyafet, başörtüsü, dış görünüş üstündeki baskılara biz son verdik. Ülkemizin hangi sorunu, problemi varsa cesaretle, kararlılıkla onun üzerine gittik. Kürt kardeşlerimizin, Arap kardeşlerimizin meselesini de, Alevi, Sünni kardeşlerimizin sıkıntılarını yine biz çözüme kavuşturduk. Hem de bütün bunları CHP ve HDP gibi Türkiye'nin kronik sorunlarına çözüm bulmak yerine onlardan beslenen asalaklara rağmen yaptık. Milli iradeyi, CHP ve HDP'ye rağmen güçlendirdik. Demokrasimizi CHP ve HDP'ye rağmen ilerlettik. Ekonomimizi CHP ve HDP'ye rağmen büyüttük. Hak ve özgürlükleri CHP ve HDP'ye rağmen genişlettik. Barış, emniyet ve huzuru CHP ve HDP'ye rağmen perçinledik. 82 milyonun kardeşliğini CHP ve HDP'ye rağmen savunduk. CHP ve HDP'nin başını çektiği onca provokasyona rağmen hukuk ve adaletten asla taviz vermedik. Cumhuriyet mitinglerine, Gezi olaylarına, 17- 25 Aralık darbe girişimine, 6- 8 Ekim hadiselerine, 15 Temmuz ihanetine kadar her türlü saldırının, her türlü kışkırtmanın üstesinden işte böyle geldik."

'BU VATANI BÖLEMEYECEKSİNİZ, PARÇALAYAMAYACAKSINIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i bir kez daha eleştirirken,

"Şimdi bunlara birisi daha katıldı. Sözde İYİ Parti. Öyle bir yanlış yapıyor ki dün Denizli'ye gitmişler. Denizli'de yaptığı konuşmada benim Denizlili kardeşlerime terörist dediğimi söylüyor. Yahu bunun, yani medyada ne yazıyor, Cumhurbaşkanı buraya geldi, ne konuştuğundan haberi yok. Bunların kılavuzu karga. Ben vatandaşıma  terörist diyecek kadar enayi miyim ya? Diyor ki 'Bu HDP'ye oy verenlere de terörist dedi.' Hayır. Şimdi gelin bakın izleyin" diyerek HDP'li yöneticilerin konuşmalarını içeren videoyu alandakilere izletti. AK Parti'nin kuruluşunda Meral Akşener'in de kendileriyle birlikte yola çıkanlardan olduğunu söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şimdi kardeşlerim bu adam Kürt değil ha onu da söyleyeyim size. Şimdi soruyorum sizlere. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan, Kuzey Irak'ta Kürdistan var, oraya git. Kaldı ki ne diyor? '1 Temmuz'a kadar eğer terörle mücadeleyi kaldırmazsanız savaş çıkar.' Sen kimsin yahu sen kimsin? Biz askerimizle polisimizle Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e girdik ve inlerinize kadar sizi kovaladık. Bundan sonra da halkım huzurunu kaçıracak olanları oralara kadar kovalayacağız. Durmak yok. Bu milletin huzurunu kaçırmayacaksınız, bu vatanı bölemeyeceksiniz, parçalayamayacaksınız. Gördünüz 'Biz gücümüzü nereden alıyoruz' diyor? 'PKK'dan,YPG'den' diyor. İşte terörist bunlar. Ben bunlara terörist diyorum. Bundan daha güzel bir ifade olur mu? Bayan Meral Hanım rahatsız olmuş. İyi ki oldun ha. Hani sen geçmişin ülkücüsüydün? Hani sen milliyetçiydin. Ne oldu sana bu kadar değişiverdin ya? Ne oldu? Ama güvenmeyin. Bunlar çok rahat değişirler. Bu partiyi kurduğumuzda benimle beraber yola çıkanlardandır. Ama sonra da bizi Afyon'dan yola çıkarken satanlardandır. Orada bizi sattı kayboldu. Ondan sonra ne oldu, başka partilere gitti. Oralarda da aynı şeyi yaptı mı? Onları da sattı. Hatta kendi partisinde bile 'Ben ayrılıyorum, bırakıyorum' dedi. Onun için bunlarla yola çıkılmaz, bunlara güven de olmaz. Dolayısıyla 31 Mart bunlara en büyük hesabın sorulacağı gün olacaktır. Şimdi bunlar, aklını hırsının esiri yapanlar hariç bugün herkes gerçeği görüyor. Hayata ideolojik kalıplarla bakanlar dışında elini vicdanına koyan her bir vatandaşımız şu hakikati kabul ediyor. 2002'nin Türkiye'si ile 2019'un Türkiye'si arasında dağlar kadar fark var."

'MESELE YIKMAK DEĞİL, İHYA ETMEKTİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını azaltmadıklarını, biriken sorunlara da çözüm ürettiklerini anlatarak, şöyle konuştu:

"Bu ülkede taş üstüne taş koyanın bizim başımızın üzerinde yeri var. Mesele belediyenin kepçeleriyle teröristler için çukur açmak, yol kapatmak değil, altyapı yapmaktır. Mesele belediyenin kamyonlarıyla bomba taşımak değil, çöpü taşımak, sokaklardaki pisliği temizlemektir. Mesele vatandaşın vergisini Kandil'deki terör baronlarına aktarmak değil, o vergilerle insanımıza hizmet etmektir. Mesele 14- 15 yaşındaki çocukları zorla dağlara kaçırmak değil, onları eğitmek, geleceğe hazırlamaktır. Mesele daha hayatının baharındaki gençlerin eline silah vermek değil, kalem, bilgisayar vermektir. Ne diyor? 'Kaleşlerimizle sizleri yok ederiz.' İşte terörist. Bu milletvekili olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Yaptığı konuşmaya bak? Mesele yıkmak değil, ihya etmektir. Bütün mesele, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' diyebilmektir. Hamdolsun ülkemiz son 17 yıldır işte bunu başarmıştır. Bugün Ankara daha önce hiç olmadığı kadar insanının yanında, onların sesini duymaktadır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde Siirt ve ülke genelinde yapılan yatırımları  anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------

Miting alanına giren vatandaşlardan görüntü

Güvenlik önlemleri

Miting alanında görüntü

Miting alanında bulunan vatandaşların çalınan şarkılara eşlik etmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan miting alanına gelmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera:  Mücahit YOLCU, Turan KOYUNCU, Mehmet Yücel DURAK/SİİRT,

===============================

Çavuşoğlu'ndan ticari taksilere ÖTV sözü (3)

BAKAN ÇAVUŞOĞLU GENÇLERLE BULUŞTU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından restore edilen eski Portekiz Sinegogu'nda AK Parti Gençlik Kolları'nın düzenlediği ' İzmir genç liderlik buluşması'na katıldı. Geleceği konuşmak için bir araya gelen genç sivil toplum kuruluşu temsilcilerine teşekkür eden Çavuşoğlu, "Dünya hızlı değişiyor. Çok çetrefilli sorunlar ve krizler var. Dünyadaki hızlı değişim sayesinde fırsatlar da doğuyor. Bugün terör belası karanlık çağın vebası. Bugün çatışmalara baktığınızda yöntemleri farklı olabilir ama geçmişi hatırlatıyor. Batıdaki hoşgörüsüzlük İslamafobya 2'nci Dünya Savaşı öncesindeki batıyı hatırlatıyor. Fırsatlara bakıldığında gelecek ne olacak, nasıl faydalanabiliriz bizleri düşündürüyor. Endüstri 4.0 ya da 5.0 veya endüstri ağırlıklı ekonomiden bilim teknoloji ağırlıklı ekonomiye gidiş var. Bunlardan gençler nasıl faydalanacak. Yılda 140 kilometre hızla ekonominin gücü batıdan doğuya doğru gidiyor. Kuzeyden güneye doğru da ekonominin gücü kayıyor. Dış politikayı buna uygun geliştiriyoruz. Yurtta sulh cihanda sulh var. Girişimci ve insani dış politika var. Zorlukların üstesinden geliyoruz. Bugün Suriye'deki sorunu her boyutuyla değerlendirip politika üretemezseniz başarısız olursunuz. Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin geri dönmeye başlaması gibi her konu ve dondurulmuş sorunlara karşı çözüm bulmak için çaba gösteriyoruz. Türk ürünlerinin dünyadaki her noktaya ulaşmasını sağlamak için çalışıyoruz" diye konuştu.

Ticaretin önündeki engellerin kalkmasının girişimciliğin önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, 9 sene önce Afrika'da 12 büyükelçilik varken bugün 42 büyükelçiliğe çıktığını anlattı. Dünyanın her yerinde Türk bayrağını dalgalandırdıklarını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Tüm mazlumların umudu olduk. Bugün ülkemiz tüm zorluklara rağmen emin adımlarla yoluna devam ediyor. Gençlerin idealleri ile hedefe ulaşacağız. Hiçbir sorun kontrolümüzün dışında değil. Ekonomideki korumacılık anlayışı da bizi karanlık günlere götürüyor. Belirsizlikler var, biz çok taraflılığı savunuyoruz. Türkiye güçlü şekilde yoluna devam edecek. Ama yerelden başlar bu kalkınma. Dünya değişirken İzmir'in geri kalması kabul edilemez. Türkiye'yi dolaşırken görüyorum, İzmir artık kararlı. CHP'den birçok vatandaş artık İzmir'e hizmet istiyor ve Zeybekci'ye oy vereceğini söylüyor. İzmir'in güzelleşmesini istiyoruz. Sorunları gündeme getirirken İzmirlilere dil uzatmıyoruz. Her bir karış toprağımız bizim için değerli. İzmir'de çukur var demek İzmir'e hakaret değil. Pis sular denize akıyor demek İzmirlileri aşağılamak değildir. CHP'liyi eleştirmenin Atatürk düşmanlığı ile ne ilgisi var? Biz İzmir'deki sorunların çözümü için adaylarımızı tanıtıyoruz. Eski kamplaşma ve ideolojik tartışmalar bitti."

Konuşmasının devamında ülkedeki terör saldırılarına değinen Çavuşoğlu, "Çukur eylemleri yaptılar, şehirlerimizi bölmek istediler. O çukurlara gömüldüler. Dağlara çıktılar, inlerinden bizi bölmeye çalıştılar. Hem Türkiye'de hem de Irak başta olmak üzere dağlarda o teröristleri inlerine gömdük. O teröristler seçim öncesi ittifaklarla siyaset yoluyla Millet İttifakı diyerek Zillet İttifakı'nın içinde CHP aracılığıyla tüm şehirlere sızmaya çalışıyorlar. İzmir belediye başkan adayının belirlenmesi işte bu yöntemle olmuştur, tesadüf değildir. Sözde HDP'nin üyeleri bizzat PKK tarafından yerleştirilmiştir. Kayyumlardan önce o belediyelerde milletimizin cebinden çıkan paralar teröristlere gitti. Bir süre önce Ağrı'daydım, kayyum vali neler yapmış neler. CHP'nin adayı Tunceli'ye gitsin vali halkı nasıl kucaklamış görsün. İnsanlar istedikleri saate kadar sokakta dolaşabiliyor. CHP üzerinden bizzat PKK destekçilerini listelere getirdiler. İzmirliler buna izin vermeyecek. Bir garip seçim ortamı var. İYİ Partililer özellikle bana 'Ne olur sayın bakanım bize terörist deme' diyor. Ben kimseye terörist demiyorum. HDP'nin yüzüne de söyledim 'Siz PKK'nın güdümündesiniz' diyorum. CHP'nin içinde DHKP-C'liler var, ön seçimle meclise girenler var. Sizin ittifakınızın içinde teröristlerin cenazesine giden milletvekilleri var. Ne kadar terör örgütü varsa sizin ittifakınızın içinde. Bu seçim iki bakımdan çok önemli. İzmir'e kim hizmet edecek? Herkesin aklına ilk gelen isim Nihat Zeybekci'dir. İzmir bu seçimde hizmet edenlere oy verecek işallah. Birçok CHP'li arkadaşımız bu sebeplerle izmir'deki tercihini arkadaşlarımızdan yana kullanacak" diye konuştu.

LİSTELERDE 83 GENÇ, 115 KADIN VAR

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci de gençlere yaptığı konuşmada 31 Mart'ta, 2024'e kadar bu şehre hizmet ederek şehrin geleceğini belirleyecek kadroların seçileceğini söyledi. Zeybekci, "Bu dönemler sizin döneminiz biz 2100'ü görmeyeceğiz, siz göreceksiniz. Biz 21. yüzyıl dünyasını ve İzmir'ini konuşuyoruz. Sizin adınıza bu şehirle ilgili İzmir nasıl olmalıyı konuşuyoruz. Bunun için AK Parti olarak hiçbir partinin hayal etmediği kadar genci belediye meclis üyeliklerine yazdırdık. Listelerde 83 tane 18-30 yaş arası genç var. Belediye meclislerinde 115 kadın adayımız var" dedi. Yerel seçim sürecinde CHP'yi de eleştiren Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti;

"Bu ülkeyi bölmek için çukur eylemleri yapıldı. Bir işgal girişimi oldu, TIR'larla, kamyonlarla, patlayıcılarla patlattılar. Bu olaylar Kuzey Irak'ta bağımsızlık referandumu olunca yapıldı. Bu şehirde bir ilçe belediye başkanı gözyaşlarıyla 'Sizlerin yanınızda olamadığımız için pişmanız, gönlümüzle sizinleyiz, size yapılanları kınıyoruz' dedi. Terör örgütüyle eşdeğer hale gelmiş o siyasi partinin temsilcisi 'Size güç vermeye geldim, elimden geldiğince size destek vereceğiz' sözlerini sarf etti. Bundan iki ay önce terör örgütünün partisi İzmir'de bizim uzlaşacağımız bir adayı çıkaracağız dedi ve ertesi gün CHP adayını açıkladı. Tüm itirazlara rağmen. Aziz Kocaoğlu onun adaylığının açıklanacağını duyunca koşarak Ankara'ya gitti. 'Bunu yapamazsınız' dedi. Şu andaki adaya karşı oldu. CHP'nin adayı böyle bir ortamda inatla aday gösterildi. Daha sonra o parti 'Biz aday çıkarmıyoruz, adayımız budur' dedi. Bu kadar net bir destek verdiler. Ben Cumhur İttifakı'nın adayıyım. Bizimkisi şeffaf bir ittifak. Kayıtsız şartsız verilen bu desteğin karşılığı ne? Meclis üyelerinde Kandil'den ismi gelenler hangi ilçelerde kaçıncı sırada? İttifakınızı, işbirliğinizi şeffaf şekilde söylemiyorsunuz. Yüzünüz yok. Söyleyin neye söz verildiğini. Siz gençler taraf olmak zorundasınız. Kıyamete kadar bu topraklarda Türk ve Kürtler kardeşçe yaşayacak. Bunların derdi özgürlük değil. Ben siyaset yapma tarzım olarak kimseye kem söz söylemem ama bir gerçek var ortada. 4 aydır ilçesinde işçilerin maaşı ödenmiyor. Ama 1 yılda 184 gün yurt dışında. Niyet hizmetkarlık değil, niyet başka. Ben sizleri taraf olmaya çağırıyorum. Şehrinizin tarafı olun."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Portekiz Sinegogu'ndaki toplantıdan detay görüntü,

-Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşmasından görüntü,

-Nihat Zeybekci'nin konuşmasından görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Siirt İzmir Güncel Haberler

title