Haberler

Dha Yurt Bülteni-2

Bayram tatilinin ilk gününde ulaşımda sorun oluşmadıKURBAN Bayramı tatilinin ilk gününde TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nun Kocaeli geçişinde yoğunluk yaşanmadı.

Bayram tatilinin ilk gününde ulaşımda sorun oluşmadı

KURBAN Bayramı tatilinin ilk gününde TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nun Kocaeli geçişinde yoğunluk yaşanmadı.

10 günlük Kurban Bayramı tatili nedeniyle dün akşam saatlerinde TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nun İzmit kesiminde Ankara istikametine doğru yoğunluk yaşandı. Bu sabah tatilin ilk gününde TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nda yoğunluk yaşanmadı. Ankara istikametindeki diğer günlere nazaran daha fazla araç olurken, trafiğin akışında sorun oluşmadı. Zaman zaman meydana gelen maddi hasarlı kazalar nedeniyle bazı bölgelerde ulaşım yavaşlasa da tatilciler yollarına devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-TEM Otoyolunda trafikten görüntüler

Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Orhan UZUN / KOCAELİ

===============================================

Direksiyon başında uyuşturucu kullanırken görüntülendi

ADANA'da bir kamyonet sürücüsünün direksiyon başında, poşet içine koyduğu uyuşturucu etkisi yapan yapıştırıcıyı koklaması görenleri hayrete düşürdü.

Kent merkezi'nden geçen D-400 Karayolunda ilerleyen kamyonet sürücüsü, kırmızı ışıkta beklediği sırada poşet içerisine koyduğu yapıştırıcıyı koklamaya başladı. Kamyonet sürücüsünün uyuşturucuyu kokladıktan sonra kendi kendine konuşması da dikkat çekti. Olayı gören başka bir sürücü, direksiyon başında uyuşturucu kullanan şoförü cep telefonuyla görüntüledi. Kamyon daha sonra Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'na girerek gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü

-----------------

*Cep Telefonu*

Kamyon sürücünün poşet içerisine koyduğu uyuşturucu maddeyi çekmesi

Kendi kendine konuşması

Kamyonun plakası

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

==========================================

2 çocuk annesi kadın intihar etti

Kayseri'de 25 yıllık eşi kavgalı olduğu iddia edilen 56 yaşındaki Pakize Kıraç,12 katlı binanın en üst katındaki evinin penceresinde atlayarak intihar etti.

Olay, bu sabah merkez Melikgazi İlçesi Hürriyet Mahallesi Fulya Sokak'taki bir apartmanda meydana geldi. 25 yıllık eşi ile kavgalı olan aynı evde ayrı odalarda yaşadığı belirtilen 2 çocuk annesi Pakize Kıraç, uyandıktan sonra evinin oturmasında bulunan pencere kenarına sandalye koyarak kendini boşluğa bıraktı. Bina bahçesindeki çim alana düşen talihsiz kadın öldü. 2 yıldan bu yana psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen Pakize Kıraç'ın pencereden atladığını gören yakınları, polis ve 112 sağlık ekiplerini aradı. Olay yeri inceleme polislerinin yaptığı çalışmaları ikazlara rağmen 10-12 yaşlarındaki atık kağıt toplayıcısı 2 çocuk kimseye aldırış etmeden izledi. Çalışmaların ardından Pakize Kıraç'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Olay yeri genel görüntü

Çim zemin üzerine düşen talihsiz kadın

Polisn yaptığı inceleme

Meraklı çocukların çalışmaları incelemesi

Diğer detaylar

Haber- Kamera: Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ,

=============================================

Ağrı'da 50 kilo eroin ele geçirildi

AĞRI'nın Doğubayazıt İlçesi'ndeki Gürbulak Sınır Kapısında, bir TIR'da yapılan aramada 5 milyon TL tutarında 50 kilo eroin ele geçirildi.

Ağrı Valiliği, İran'dan aldığı yükü Fransa'ya götüren sürücü ve plakası saklı tutulan TIR'da arama yapıldı. Gürbulak Sınır Kapısında önce X Ray aramasından geçirilen TIR'da Gümrük muhafaza memurlarınca yapılan aramada, küp şeklinde preslenen paketlerde toplam 50 kilo 807 gram eroin bulundu. Ağrı Valiliği, Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Haber: Oğuzhan HANÇER/ AĞRI -

===============================================

Arhavi'de 45 yıllık festival sabaha kadar sürdü

Festivale katılan Meksikalı konuklar çay toplama yarışında renkli görüntüler oluşturdu

Laz ralli yarışları vatandaşlar tarafından da büyük ilgi gördü

Türkiye'nin en köklü yaklaşık yarım asırlık olan Uluslararası Arhavi Kültür ve Sanat Festivali başladı. 5 gün sürecek olan festivalde sırasıyla kortej yürüyüşü, sergi açılışı, çay toplama yarışı ve Laz ralli organizasyonun en renkli bölümleri oldu.

45 . Uluslararası Arhavi Kültür ve Sanat Festivali'nin ilk günlerinde açılan sergide Arhavili kadınların el sanatları ürünleri ön plana çıktı. Kurdela kesimini Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu ve Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe yaparken açılışa Arhavili vatandaşlar büyük rağbet gösterdi. Uluslar arası olan festivalin konuk ülkeleri Meksika, Güney Afrika, Moldova, Gürcistan, KKTC ve Gagavuz Türkleri olurken ülkelerin kendilerine özgü halk dansları büyük alkış aldı. Festivalde eğlencenin doruklarını yaşayan Arhavili vatandaşlar yöresel sanatçıların konserleriyle aynı zamanda tulum eşliğinde gecenin ilerleyen saatlerine kadar durmaksızın horonlar kurup halay çektiler.

MEKSİKALI KADINLAR ÇAY TOPLAMAYI ÖĞRENDİ

Arhavi Kültür ve Sanat Festivalinde dünya ülkeleri ile ilçe halkının kültürleri bir birleriyle kaynaşma fırsatı buldu. Geleneksel yapılan Çay Toplama Yarışı'nda sürprizler yaşandı. Çay toplamaya katılan Meksikalı konuklar çay toplayan vatandaşlarımıza adeta taş çıkarttı. Aynı zamanda çalınan Tulum eşliğinde de horonlar kurularak yarışma adeta coşkuya dönüştü. Çay toplama yarışında dereceye giren ilk altı kişiye Arhavi Belediye başkanı Coşkun Hekimoğlu tarafından beyaz eşyalardan oluşan hediyeler takdim edildi.

KARADENİZ FESTİVALİ OLUNCA LAZ RALLİ OLMAZ MI?

Artvin'in şirin ilçesi Arhavi sanat festivalinde Laz ralli yarışları vatandaşlar tarafından da büyük ilgi gördü. Çocuklar, Kadınlar ve Erkekler kategorisinde yapılan yarışlarda eğlenceli saatler geçirildi. Yarışmada yine konuk ülkelerden de meraklı olan misafirler organizasyona dahil edildi. Frenleri olmayan tahta arabalar kullanan yarışmacılar kazasız belasız parkuru bitirip kupalarına kavuştular.

Gecede açılış konuşmalarını yapan Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu festivale katılan tüm ekiplere ve seyircilere 'Hoş geldiniz' diyerek katılımlarından dolayı teşekkür etti. Hekimoğlu; "yıllardır büyük bir özveri ve başarıyla sürdürdüğümüz festivalimizin bu yıl 45. sini yapmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: ARTVİN

============================================

Gökova'da kaçak avcılığın kahraman bekçileri

MUĞLA'nın Gökova Körfezi başta olmak üzere Ege ve Akdeniz sahillerini koruma görevi üstlenen Akdeniz Koruma Derneği, balıkçılığa kapatılan 6 alanı, 3 sürat teknesi ve bir de büyük tekne ile 7/24 esasına dayalı olarak koruyor.

Akdeniz Koruma Derneği (AKD), 5 yıldan bu yana Deniz Koruma Koruculuğu sistemi ile Akbük, Akyaka, Çamlı, Boncuk Koyu, İngiliz Limanı ve Bördübet koylarını korumayı başardı. Bölgede kaçak avlanma çok azalırken halkın bilinçlenmesi çalışmaları da devam ediyor. Akdeniz fokları ile birlikte Marmaris'in Boncuk Koyu'nda yaşayan kum köpekbalıklarını korumak ve balıkçılığın geliştirilmesi için çalışan AKD, 2012 yılında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kanalıyla Muğla'nın Gökova Körfezi'ndeki Akbük, Akyaka, Çamlı, Boncuk Koyu, İngiliz Limanı ve Bördübet koylarını koruma altına alarak balıkçılığı yasakladı. Yasakların devamlılığı ve bölgedeki güvenliğin sağlanması amacıyla da Deniz Koruma Koruculuğu sistemi kuruldu. Eski balıkçılar eğitilerek iş edinmeleri ve bölgeye sahip çıkmaları sağlandı. Bu sayede büyük başarı elde ettiklerini belirten AKD Projeler Koordinatörü ve Denetleme Kurulu Başkanı Özkan Anıl "Balıkçılığa kapalı alanlarda gördüğümüz en büyük eksiklik aktif bir denetleme ve kontrolün olmamasıydı. Alanlar balıkçılığa kapatırken balıkçıların gelirlerini sağlamak ve çevreyi korumak adına koruculuk sistemini kurduk. Burada doğup büyümüş, denizi ve rüzgarını, balıkçılığın ne olduğunu bilen kişilere önce bir felsefe eğitimi verdik. Arkasından akademik eğitim, onun da arkasından uygulamalı eğitimlerle AKD Gökova Koruculuk Sistemi'nde çalışacak personeli eğittik. 10 kişilik ekibiz" dedi.

YASAL YETKİLERİ YOK

Koruma alanlarında Akyaka'nın birinci, Karacasöğüt'ün ikinci, İngiliz Limanı'ndaki Değirmenbükü'nün ise üçüncü bölge olduğunu hatırlatan Anıl, 3 tane hızlı bot ile koordineli çalıştıklarını kaydetti. Akdeniz'de deniz koruma alanlarını yöneten korucularla ilgili bir eğitim merkezini önümüzdeki yıl kuracaklarını kaydeden Anıl, "Türkiye'de deniz koruma korucuları diye bir sistem bulunmadığından herhangibir yasal yetkiye sahip değiliz. Bu nedenle biz sadece ihbar hakkımızı kullanıyoruz. İnanıyorum ki aldığımız ve olumlu tepkilerden dolayı yetkili kişiler bu yeni sistemi kuracaklar. Biz Sahil Güvenlik, Jandarma Komutanlığı ve protokollar ile temsilciliğini yaptığımız resmi kurumlarla işbirliği içinde çalışıyoruz. Onların partneri ve destekçisiyiz. Bir vakaya giderken polislerde olduğu gibi korucularımızın üzerinde kamera sistemi var. Acil durumlarda eğer kolluk gücü oraya gelemeyecek konumdaysa o zaman bize malzemeye el koyma ve dosyasını hazırlayıp yetkili makama ulaştırma yetki devri de yapılabiliyor" diye konuştu.

"BÜYÜK KEYİFLE ÇALIŞIYORUZ"

Gökova Körfezi'nin en eski balıkçısıyken şimdi özel teknesiyle gönüllü koruculuk görevi üstlenen Ercüment Altınsoy "Bu işi severek yapıyoruz. Denizlerimizde çok büyük baskı nedeniyle balıklarımız bitti gibi bir şey. Aslında bizim değil herkesin koruması lazım. Hatta bizim olmamamız bile gerekir. 5 yıldır büyük farklılıklar yarattık. Destekleyenlere teşekkür ediyoruz. İnsanlardan özen ve itina bekliyoruz" dedi. İngiliz Limanından sorumlu İskender Demirel de "Şimdiye kadar çok sayıda vakaya giderek suçüstü yaptık. Broşür verip bilgilendirmeye çalışıyoruz. Anlattıklarımıza uymayanları da gerekli yerlere bildirerek işlem yaptırıyoruz. 7/24 usulüyle çalışıyoruz. Gece ihbar olduğu anda en yakın olan ekip olay yerine gidiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Korucuların çalışmalarından ve teknelere broşür dağıtmalarından görüntü,

-AKD Projeler Koordinatörü ve Denetleme Kurulu Başkanı Özkan Anıl ile röp.

-Korucular Ercüment Altınsoy ve İskender Demirel ile röp.

Haber-Kamera: Mustafa SARIİPEK/MARMARİS(Muğla),

==============================================

Uyuşturucu ile mücadelede Sanat Terapisi

Sanat Terapisti Burcu Bostancıoğlu (36) doktora konusu olarak seçtiği Sanat Terapisi'ni Adalet Bakanlığı ile birlikte hayata geçirdi. Uyuşturucu ile ilgili suçlardan haklarında denetimli serbestlik kararı verilen bağımlılar ile çalışan Bostancıoğlu, yaptıkları psikolojik testler sonucu uyuşturucu ile mücadelede, sanat terapisiyle olumlu sonuçlar elde ettiklerini söyledi.

İstanbul Yıldız teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'ni bitiren, Sanat Terapisti Burcu Bostancıoğlu, doktora konusu olarak Sanat Terapisi'ni seçti. Uygulama alanı olarak kendisine uyuşturucu bağımlılığı ile mücadeleyi seçen Bostancıoğlu, yazdığı dilekçe ile Adalet Bakanlığı'ndan destek istedi. Beklediği Destek Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nden geldi. Uzun bir planlama sürecinin ardından Bostancıoğlu, uyuşturucu ile ilgili suçlardan haklarında Denetimli Serbestlik kararı verilmiş bağımlılarla çalışmaya başladı. Burcu Bostancıoğlu, başkanı olduğu Bir Hayat Dokunun Derneği'nin Alsancak'taki ofisinde bir resim atölyesi oluşturdu.

"HER ŞEY BİR İZİN İSTEĞİ İLE BAŞLADI"

Burada çalışmaları yürüten Bostancıoğlu, her şeyin doktora çalışması için Adalet Bakanlığı'na yaptığı izin başvurusu ile başladığını belirterek, "Tüm Bakanlıklar gibi Adalet Bakanlığı da bağımlılık konusunda savaşmaya ve her türlü olumlu desteği vermeye hazırlardı. Bu proje denetimli serbestlik çatısı altında gerçekleşti. İlk çalışmamızı kadınlarla yaptık. 10 oturumluk bir çalışmanın ardından yaptıkları çalışmaları İzmir Adliye Sarayı'nda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde sergi açtık. Bu sergi katılımcıların özgüvenini artırdı ve oldukça destekleyici oldu" dedi.

"10 SEANSTAN OLUŞAN CİDDİ BİR TERAPİ"

Çalışmanın psikolojik testler de içerdiğini söyleyen Bostancıoğlu, hedeflerinde gençler olduğunu belirterek, "Sanat terapisinin madde bağımlısı gençler ve kadınların sosyal uyumlarına etkisi üzerinde bir çalışma yürütüyoruz. Bağımlılık konusunda en can alıcı noktamız gençlerimiz. Onlar gençlerimizi hedef alıyorlar. Biz de gençlerimizi nasıl topluma kazandırırız, sağlıklarını nasıl daha iyi hale getirebiliriz, topluma nasıl kazandırabiliriz dedik. Onları maddeden uzaklaştırabilir miyiz, sanatın iyileştirmede gerçekten bir etkisi var mı diye bir araştırma yaptık. Yaptığımız çalışmalar psikolojik testleri de içerdi. Önce katılımcılara test uyguladık. 10 seanstan oluşan ciddi bir sanat terapisinin ardından testleri yeniden uyguladık. O testlerin mukayesesinden elde ettiğimiz verilerle sanatın iyileştirdiği sonucuna vardık" dedi.

"MADDE BAĞIMLISI GENÇLERİ SANATA YÖNLENDİRDİK"

Sanat terapisinin Avrupa'da uzun süredir uygulanan bir yöntem olduğunu belirten Bostancıoğlu, "Avrupa'da 1912 yılından beri kullanılan ve olumlu sonuçlar alınmış. 1960'lı yıllarda bağımlılıkla mücadelede kullanılmış. Türkiye'de onkoloji servislerinden kemoterapi alan hastaların iyileşme sürecini desteklemesi için kullanılıyor. Biz de madde bağımlısı gençleri bu tehditten uzak tutup sanata yönlendirdik. Hindistan'da kullanılan mandala tekniğini kullandık. Sanat eğlencelidir ve temel etkisi de budur. Ben bunun yaygınlaştırılması ve çalışmaların ilerletilmesi taraftarıyım" diye konuştu.

"ÇOCUK GİBİ EĞLENDİLER"

Katılımcıların seanslarda çocuk gibi eğlendiğini belirten Bostancıoğlu, "Hepimizin içinde çocuk vardır. Kadınların ve gençlerin çocuklar gibi eğlendiğini, yanlarında resim dosyaları ve boyalarıyla geldiklerini izledik. Size güvenirlerse oluyor her şey. Önce güvenle başladı. Daha sonra bunun işe yaradığını kendileri gördüler. Burada olmalarını gerektiren bir zorunluluk yok. Elbette 2 haftada bir gelme zorunluluğu var ancak bir süre sonra eğlenmeye gidiyormuş gibi yorumluyorlar" dedi.

"BU BİR EKİP ÇALIŞMASI"

Sanat terapisinin bir ekip işi olduğunu anlatan Bostancıoğlu, şöyle dedi:

"Sadece sanat terapistini yürütebileceği bir uygulama değil. Ekip çalışması gerekiyor. Bir psikolog, bir sosyolog aldığı eğitimlerden yola çıkıp sanat terapistini uygulayabilirim diyemez. Bu konuda Avrupa'da etik kurullar var. Bir sanat terapistinin, sanat danışmanı, klinik psikolog ve bu konuda çalışan bir psikoloğun ekip halinde çalışması gerekir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Burcu Bostancıoğlu ile röp

Atölye çalışmasından görüntü

genel ve detay görüntüler

Haber: Timur TARLIĞ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

=======================================

Ahlat'Avrasya Kültür Buluşması' Orhan Hakalmaz konseriyle son buldu

BİTLİS'in Ahlat İlçesi'nde 26'ncısı düzenlenen 'Avrasya Kültür Buluşması' Orhan Hakalmaz konseriyle sona erdi.

'Avrasya Kültür Buluşması' programına yoğun ilgi gösteren Ahlatlılar geç saatlere kadar eğlendi. Programın açılışında konuşan Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Ahlat'ın çok eski bir tarihi olduğunu söyledi. Kaymakam Tekbıyıkoğlu, şöyle dedi:

"İnsanın kendi memleketini, annesini, babasını, milletini tayin hakkı yok. Benim böyle bir şansım olsaydı inanın Ahlat'lı olmayı tercih ederdim. Biz 1017-1018 yıllarında ilk kez Ahlat'a fetih akınlarını başlattık. 1040'lı yıllarda Ahlat hem İslamlaştı, hem Türkleşti. Bizans defalarca Ahlat'a seferler düzenledi. 1071 aslında bu seferlerin dördüncüsü ve en büyüğüydü. Ahlat'ta başlayan savaş Malazgirt Ovası'na yürüyüşle devam etti ve Malazgirt Ovası'nda bizim büyük mukaddes zaferimizle sonuçlandı. Şu anda bu mübarek topraklardayız. Sizler de bu kutsal topraklara tekrar hoşgeldiniz."

Yapılan konuşma ardından TRT sanatçıları konser verirken Ahlat Halk Oyunları ekibi de kısa bir gösteri yaptı. Gösteri sonrası Türk Halk Müziği sanatçısı Orhan Hakalmaz sahneye çıktı. Ahlatlılar gecenin ilerleyen saatlerine kadar halk söylenen türkülere eşlik etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu'nun açılış konuşması

-Orhan Hakalmaz'ın konseri

-Detaylar

Haber-Kamera: Halil ÜLKER/AHLAT(Bitlis), -

=============================================

Kadın girişimcinin ürününe çiftçiden ilgi

MANİSA'da girişimci Burcu Çağlayan'ın üzümlerin daha kaliteli ve daha az emekle kurutulması için ürettiği Pusal isimli ürün, çiftçilerin ilgisini çekti. KOSGEB desteği ile şirketini kuran Çağlayan'ın ürünü çiftçiye kolaylık sağlarken, üzümlerin kuruma süresini 1-2 gün erkene çekti, kalitede de artış sağladı.

Manisa'da yaşayan kimyacı Burcu Çağlayan, çiftçinin üzümlerini kurutmak için zeytinyağı ve potasyum karbonat maddesini karıştırarak uzun uğraşlar sonrasında üzümünü kuruttuğunu gördü. Kendi işini kuran Çağlayan, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Abalı ile birlikte potasyum ile zeytinyağını tek bir üründe birleştirdi. Geçtiğimiz mayıs ayında ürününü ortaya çıkaran Çağlayan, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknokent'te kurduğu şirketine gıda işletmesi ruhsatı alarak üretime geçti. İlk olarak 5 ton üretim yapan Burcu Çağlayan'ın Pusal isimli ürünü üzüm üreticisinin de ilgisini çekti. Birçok yerden rağbet gören ürün, üzümlerin kurutulmasında kullanılmaya başlandı.

KALİTEYİ ARTIRDI, KURUMA SÜRESİNİ DÜŞÜRDÜ

Burcu Çağlayan, üzümün sahada kuruma süresinin 4-5 güne düştüğünü belirterek, çiftçinin ürüne büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Çağlayan, "Geleneksel yöntemle kurutulurken potasyum karbonat ile zeytinyağının birleştirilerek kullanılması yöntemi kullanılıyordu. Bu süreç çok yorucu oluyordu, hem de yağın tamamen erimemesi nedeniyle üründe renk ve kalite açısından dezavantaj yaratıyordu. Biz tek bir ürün haline getirerek ve çözünürlük avantajı ile uygulama kolaylığı sağladık. Üretici alıp suya karıştırarak direk kullanabiliyorlar. Renkte de dalgalanmamalar yaratmadığı için üzümün hepsi aynı renk oluyor" dedi. Patent başvuru sürecini yürüttüklerini ifade eden Çağlayan, yaptığı ürünün patentli olacağını söyledi.

ALTIN SARISI RENGİ KALDI

Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Abalı, üzümün Manisa için stratejik bir ürün olduğunu belirterek, kuruma işleminin çok önemli olduğunu ifade etti. Abalı, çiftçinin bandırma işlemi sırasında geleneksel yöntemde çözeltiyi tam olarak ayarlayamaması nedeniyle sıkıntılar yaşandığını belirterek, üzümde farklı renkler elde edilmesine neden olduğunu aktardı. Pusal isimli ürünün üzümde altın sarısı renginin yakalanmasını sağladığını ve daha kısa sürede kurumasına yardımcı olduğunu ifade eden Abalı, "Çiftçiye zahmet veren ve birçok ürünü karıştırarak elde ettiği karışımı biz tek ürün haline getirdik. Bu ürünü kullanması çok kolay. Bu da çiftçinin ilgisini çekti. Şimdiden birçok çiftçi ürünü denedi ve memnun kaldılar" diye konuştu. Prof. Dr. Abalı, Pusal isimli ürünün 5 kilosunun 60 ila 65 lira arasında satıldığını söyledi.

Kadın girişimcinin ortaya çıkardığı Pusal isimli ürünü kullanan çiftçi Ahmet Feridun Aşan, kendisine büyük kolaylık sağladığını anlattı. Ahmet Feridun Aşan, kolaylığın yanı sıra üzümün kalitesini koruduğunu belirterek, kuruma süresinde de avantaj sağladıklarını söyledi. Ziraat Mühendisi Yunus Kahya da, geleneksel yöntemde potasa ile yağın karıştırıldığını hatırlatıp, zorlu bir işlem olduğunu aktardı. Yeni ürünün çiftçiye kolaylık sağladığını dile getiren Kahya, çiftçilerin de bu ürüne ilgi gösterdiğini belirtti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Kadın girişimci Burcu Çağlayan'ın ürettiği Pusal isimli ürün kullanılarak kurutulan üzümlerden görüntü,

-Burcu Çağlayan'ın konuşmasından görüntü,

-Prof. Dr. Yüksel Abalı'nın konuşmasından görüntü,

-Çiftçilerin konuşmasından görüntü,

-Ziraat Mühendisi Yunus Kahya'nın konuşmasından görüntü,

-Üründen detay görüntü.

Haber - Kamera: Nermin UÇTU/MANİSA,

=======================================

Marketlere kurbanlık eleştirisi

ANTALYA Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, bazı büyük marketlerde 'Koç' adı altında 12-15 kilo arasında kurbanlık satışı yapıldığını ancak, bu hayvanların kilosu itibariyle henüz 'kuzu' vasfını kaybetmediğini söyledi.

Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, hayvan pazarlarındaki kurbanlıkların doğal ortamlarda, Toroslar'ın etekleri ve yaylalarda yetiştirilmiş olduğunu kaydetti. Kurban alacakların, üretici ile tüketicinin yan yana geldiği bu pazar yerlerini tercih etmeleri önerisinde bulunan Öztürk, kurban edilecek hayvanların bazı dini kuralları olduğunu aktardı. Öztürk, şöyle dedi:

"1 kuzu 3- 4 kilo doğar ve ömrünü koç olarak tamamladığı zaman en az 30 kiloya ulaşır. Marketlerde 12- 15 kilo arasında kurbanlıklar satılıyor ama tüketici bir koçun bu kadar düşük kiloda olamayacağını bilmelidir. Pazarlarda el ve gözünüzün beğendiği kurbanlıkları almanızı tavsiye ediyoruz. 12 kilo gelen bir hayvanın kuzu ağırlığında olduğunu tüketicilerin bilmesini istiyoruz. 12 kilo olan hayvanın kuzuluk vasfı henüz devam etmektedir."

İYİ KURBAN NASIL ANLAŞILIR?

Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk, iyi bir kurbanın nasıl olması gerektiğine de değinirken öncelikle hayvanın fiziki görünüşünün iyi olması gerektiğini söyledi. Öztürk, şöyle dedi:

"Hayvanın tüy ve kıllarının parlak olmasına dikkat edilmeli, burun akıntısının olmaması lazım. Birlik üyelerimizin hayvanları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın sistemlerine kayıtlı. Kontrollü ve sağlıklı olarak pazar yerlerine getiriliyor. Eğer pazar yerlerinde birliğimizin tabelaları varsa bu sağlıklı hayvanlara ulaşılabilir."

ANTALYA'DA 100 BİN KÜÇÜKBAŞ ALICI BEKLİYOR

Antalya'da kurbanlık canlı hayvanın kilosunun 20 liraya satıldığını kaydeden Zeliha Öztürk, üreticilerin elinde yeteri kadar kurbanlık olduğunu kaydetti. En iyi kurbanı seçmek için tüketiciye son güne bırakmama çağrısında bulunan Öztürk, "Bu yıl Antalya'da 80-120 bin arasında küçükbaş hayvanın kurban edileceğini düşünüyoruz. Pazarlarda 100 bin dolayında küçükbaş hayvan yer alıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

Kurbanlıkların görüntüsü

RÖP: Zeliha Öztürk

Uyarı yazısından görüntü

Zeliha Öztürk kurbanlıkları incelerken görüntüsü

Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=============================================

Kısa dönem erler yemin etti

BURDUR'da, 368'inci kısa dönem 37 jandarma er için yemin töreni düzenlendi.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu'nda düzenlenen törene Vali Şerif Yılmaz, Ak Parti Burdur milletvekilleri Bayram Özçelik ve Reşat Petek, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Duygulu, Garnizon Komutanı Piyade Albay Hakan Tutucu, Tırtıllı Araç Sürücü Eğitim Alay Komutanı Tank Albay Aytaç Tokçalar, İl Emniyet Müdürü Arif Çankal ile asker aileleri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından 368'inci kısa dönem erler yemin etti. Törende konuşan İl Jandarma Komutanı Vekili Jandarma Albay Muzaffer Canbal'ın konuşmasının ardından

birliğe ilk katılan er ile çeşitli branşlarda dereceye giren erlere ödül verildi. 'Kınalı Ali' filminin izlenmesi ve yemin eden erlerin Jandarma Marşı'nın söylemesinden sonra askerler aileleri ile hasret giderdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Salondan detay

Muzaffer Canbal'ın konuşması

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

========================================

Önce Guinnes Rekorlar kitabına girdiler sonra Ziynet Sali ile coştular

BURSA'da,  50. Yıl Kutlamaları kapsamında yapılan etkinlikte 634 çalışanı ile 'En Çok Kişi ile Ekmek Üzerine Eş Zamanlı Ürün Sürme Rekor Denemesi'ni gerçekleştirip Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmeyi hak kazanan Tat Gıda, bu başarılarını akşamda Ziynet Sali'nin verdiği konser ile kutladı.

Bu sene 50'nc i Kuruluş Yıldönümünü kut layan Tat Gıda'nın şölen havasındaki etkinlikleri dün, Bursa'nın  Mustafakemalpaşa İlçesi'ndeki fabrikalarında dün 634 çalışanı ile "En Çok Kişi ile Ekmek Üzerine Eş Zamanlı Ürün Sürme Rekoru Denemesi" yaparak Guinnes Rekorlar Kitabı'na girmeyi hak kazanması ile başladı. Bir çok etkinliklerin yapıldığı kutlamalar kapsamında Ziynet Sali Konseri düzenlendi. Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, Mustafakemelpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan,  çalışanlar ve aileleri ile üreticilerinde izlediği iki saat süren konserde Ziynet Sali, eski ve yeni parçalarını  izleyenleri ile seslendirdi.

Konser öncesi hazırlanan reklam filminde rol alan üreticilere plaketlerinin verildiği etkinlikte konuşan Tat Gıda Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, Türkiye'de bir çok ilke imza attıklarını belirtip,"Bugünde bir dünya rekoranu imza attık. Biz toprağa sadece tohum ekmedik, tohumlarla birlikte sevgimizi, emeğimizi de ektik. Bugün ektiklerimizi biçme zamanı. 50 yıldır tutkuyla devam eden çalışmalarımızı hep birlikte kutlama zamanı." dedi.

Guinnes World Records Londra Merkezi ile yapılan canlı bağlantıda  kırılan rekorun bir kez daha onaylandığının açıklandığı gecede konuşan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan'da açıklamasında, "Tat Gıda'nın hikayesi dünyanın gıpta ettiği bir başarı hikayesi olduğunu söyledi.

Görüntü dökümü

Genel Müdürün konuşması

Belediye Başkanı'nın konuşması

Reklam filminde oynayan çiftçilere plaket verilmesi

Ziynet Sali Konseri

İzleyenler

Haber-Kamera: Faruk KAHRAMAN/Enver Fatih TIKIR/BURSA-

============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Çağlayan Antalya Ahlat Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title