Haberler

Dha Yurt Bülteni-2

Siirt'te bakır madeninde facia; 3 işçi öldü, 13 işçi aranıyor (EK)1)13 İŞÇİYİ ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYORSiirt Valiliği'nden bu sabah yapılan yazılı açıklamada, Şirvan ilçesinde bakır madeninde dün akşam meydana gelen heyelanın ardından arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü belirtildi.

Siirt'te bakır madeninde facia; 3 işçi öldü, 13 işçi aranıyor (EK)

1)13 İŞÇİYİ ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Siirt Valiliği'nden bu sabah yapılan yazılı açıklamada, Şirvan ilçesinde bakır madeninde dün akşam meydana gelen heyelanın ardından arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Dün facianın ardından 1 işçinin cesedi çıkarılırken, kayıp işçilerden yeri belirlenen 2'sinin cesedi de bu sabah çıkarıldı. Açıklamada şöyle denildi.

"17.11.2016 tarihinde ilimize bağlı Şirvan İlçesi Maden Köyünde bulunan özel bir bakır işletmesinde çalışma yapıldığı sırada meydana gelen heyelan sonucu, 13 işçinin kurtarılması için başlatılan arama-kurtarma çalışmaları gün doğumu ile birlikte hızlandırılmıştır. Yapılan arama-kurtarma çalışmaları sonucu, tespit edilen (2) işçinin cenazesi çıkartılmıştır. Arama-kurtarma çalışmaları Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van, Erzurum AFAD arama-kurtarma ekipleri, Sağlık Bakanlığı UMKE ekibi, Kızılay, maden şirketine ait arama-kurtarma ekibi, jandarma arama-kurtarma ekibi ve köpekli arama timlerinin katılımı ile sürdürülmektedir. Çalışmalar, Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, AFAD Başkanı Halis Bilen ve Enerji Bakanlığı yetkililerinin olay yerindeki koordinesinde yürütülmektedir. Olay ile ilgili gelişmelerden ayrıca bilgi verilecektir."

SİİRT/DHA

==========================================================

2)FIRAT KALKANI'NDA 81 HEDEF VURULDU

SURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın 80, PKK/PYD'nin ise 1 merkezi karadan ateş altına alınarak imha edildi, 5 terörist etkisiz hale getirildi. DEAŞ militanlarının zırhlı araçlara saldırılarında ise 3 Türk askeri hafif yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 87 günden bu yana yürütülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütleri DEAŞ'ın 80, PKK/ PYD'nin ise 1 merkezi karadan hedef alınarak vuruldu. Hava harekatı düzenlenmeyen harekatta, 212 mahalde denetim ÖSO'ya geçti, 1760 kilometrekarelik alan terör örgütü DEAŞ'tan temizlendi. Çatışmalarda ÖSO'nun 1 askeri yaşamını yitirdi, 18'i de yaralandı ve 5 terörist etkisiz hale getirildi. DEAŞ militanlarının zırhlı araçlara saldırılarında ise 3 Türk askeri de hafif şekilde yaralandı. Genelkurmay Başkanlığı tarafından harekatın son durumuna ilişkin yapılan bilgilendirmede şöyle denildi: "Karadan sağlanan yoğun ateş desteği ile muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, Arap Viran, Maşibayn, Eceller, Zamakah ve Kandarliyah'da kontrol sağlanmış, tam kontrol sağlanmasına yönelik mayın/el yapımı patlayıcı temizliği faaliyetleri devam etmektedir. Gün içerisinde yaşanan çatışmalarda 1 muhalif şehit olmuş, 18 muhalif yaralanmış, 4 PYD / PKK ve 1 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirilmiştir. El Bab batısında yer alan Al Kufayr bölgesinde 1 GZPT'ye yönelik hafif silahlı saldırı sonucu kahraman 1 askerimiz, aynı bölgede 1 ZMA'ya güdümlü tanksavar roketi ile yapılan saldırı sonucu 2 kahraman askerimiz hafif şekilde yaralanmışlardır.

Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana 212 meskun mahalde yaklaşık 1760 kilometrekare kontrol sağlanmıştır. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 80 DEAŞ ve 1 PYD / PKK hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak, DEAŞ ve PYD / PKK mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçları etkisiz hale getirilmiştir. DEAŞ'ten temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timlerimiz tarafından 3 mayın ve 12 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak imha edilmiş, harekatın başından bu güne kadar, çoğu tuzaklanmış 39 mayın ve 1587 el yapımıpatlayıcı kontrollü olarak etkisiz hale getirilmiştir."

KİLİS/DHA

========================================================

3)BİNGÖL'DE PKK'YA AİT BİRİ 11 ODALI 13 SIĞINAK VE 4 MEVZİ BULUNDU

BİNGÖL Valiliği, Yayladere ilçesi Boğazköy kırsalında PKK'ya yönelik gerçekleştirilen operasyonda tespit edilen PKK'ya ait sığınaklar ile ilgili detaylar açıklanırken, bulunan sığınaklardan birinin 11 odalı olduğu belirtildi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 15 Kasım'da Kığı ilçesi 2. Jandarma Alay Komutanlığına bağlı birliklerce PKK terör örgütü mensuplarına yönelik Yayladere ilçesine bağlı Boğazköy köyü kırsalında, "Şehit Jandarma Uzman Çavuş Lokman Dargın-1" operasyonu yürütüldüğünü ve PKK'lılar tarafından kış üslenmesi için kullanılan biri 11 odalı 13 sığınak ile 4 mevzi tespit edilerek kullanılamaz hale getirildiği belirtildi. Açıklamada, yapılan arama tarama faaliyetlerinde, 2 kilo 500 gramlık tuzaklanmış el yapımı patlayıcı, 15 kilogram amonyum nitrat, 185 adet M-16 fişeği, 120 adet biksi fişeği, 4 adet Akü, güneş enerjisi paneli, 19 adet tüp, 2 adet örgüt kimliği, dürbün, 3 uyku tulumu, pil, 10 takım terörist kıyafeti, çok sayıda örgütsel doküman ve yaşam malzemesi de ele geçirildiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

Sığınaklardan görüntü

Sığınaklar içindeki malzemelerden görüntü

Örgütsel dokümanlar

Genel ve detay

(Haber-Kamera: BİNGÖL,DHA)

======================================================

4)'EŞİMİ SERBEST BIRAKIN' DEDİ O DA TUTUKLANDI

ADANA'da oturdukları evine yapılan baskında 52.5 kilo esrar ele geçirilen 30 yaşındaki Pınar Çınar tutuklandı. Haberi alan eşi 32 yaşındaki Sedat Çınar, "Uyuşturucu benim eşimin haberi yok serbest bırakı" dedi, ancak o da tutuklandı. Uyuşturucu Suçları ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa Mahallesi'ndeki bir evde uyuşturucu madde bulunduğu ihbarı üzerine çalışma başlattı. Adrese operasyon düzenleyen ekipler, narkotik köpeği 'Coco' ile evde arama yaptı. Tavan arasına gizlenmiş özel bölmede paketler halinde 52,5 kilogram esrar ile hassas terazi ele geçirildi. Uyuşturucunun evine nasıl geldiğini bilmediğini ileri süren Pınar Çınar, "Ben bir kaç günden beri evde yoktum. Ankara'daki akrabalarımın yanına gitmiştim. Nereden geldi haberim yok" diye ifade verdi.

Emniyetteki sorgusunun ardından Pınar Çınar çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. Eşinin tutuklandığını öğrenen Sedat Çınar, Adana Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek, "Uyuşturucu benim, eşimin serbest kalmasını istiyorum" diyerek teslim oldu. Sedat Çınar da sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

(Polis Kamerası)

Polisin evde arama yapması

Yerdeki torbanın içinde narkotik madde

Narkotik köpeğinin görüntüsü

Tavan arasından çıkarılan torbalar

Yerdeki torbalardan genel görüntü

Bulunan narkotik maddelerin toplu fotoğrafı

--------------------------

Adli Tıp Birimi genel görüntüsü

Zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Polis aracında görüntüsü

Zanlının konuşması

SÜRE: 03'20" BOYUT: 374 MB

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

=======================================================

5)EL KONULAN FETÖ DERSHANESİ ÜCRETSİZ EĞİTİM MERKEZİ OLDU

ŞANLIURFA'nın Siverek İlçesi'nde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında el konularak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne devredilen dershane, ücretsiz eğitim merkezine dönüştürüldü.

Güney Mahallesi'nde bulunan 3 katlı dershane binası, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (PDY) soruşturması kapsamında el konulduktan sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne devredildi. Bina, öğrenciler için ücretsiz eğitim merkezine dönüştürüldü. Halk Eğitim Müdürlüğü'nce görevlendirilen öğretmenlerce merkezde üniversiteye hazırlanan öğrencilere ders veriliyor. Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdülkerim Yavuz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Nuri Kapanoğlu ile birlikte merkezi ziyaret ederek öğrencilerle görüştü.

Öğrencilerin taleplerini de dinleyen İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülkerim Yavuz, "Bir tesisi daha Milli Eğitim Müdürlüğü'ne kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Malumunuz bu bina geçtiğimiz yıl FEM dershanesi olarak faaliyet gösteriyordu. Fiziki olarak çok iyi bir bina, zaten dershane olarak yapıldığı için bu işe çok uygun bir durumda. Burada öğrencilerimizi hiçbir ücret almadan en iyi şekilde sınavlara hazırlanmalarını sağlıyoruz" dedi.

310 lise mezunu öğrencinin sınava hazırlandığı merkezin, yıl boyunca ücretsiz hizmet vereceği kaydedildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Eğitim Merkezi

Ders gören öğrenciler

Sınıfları gezen yetkililer

Öğrencilerin konuşması

İlçe Müdürü'nün konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 287 MB

===========================================================

6)ASSOS TEKRAR LİMAN KENTİ OLACAK

ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesi'nde, tarih boyunca önemli bir liman ticareti merkezi olan Assos Antik Kenti, eski kimliğine tekrar kavuşacak. Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, 2018'e kadar hizmete açılmasını hedeflediği iskele sayesine hedefe ulaşılacağını açıkladı.

Ayvacık Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Ünal Şahin, ilçenin güzelliklerini paylaşmak ve dünyaya tanıtmak için Assos bölgesine bir iskele yapmayı hedeflediklerini açıkladı. Ayvacık altında Büyük Husun Köyü sahiline yapılacak iskele için belediye fizibilite çalışması yaptırarak, projeyi hazırladı. Proje maliyeti yaklaşık 4 milyon lira olan iskelenin ihalesi, Kalkınma Bakanlığı'nın onayı halinde, gelecek yıl yapılacak. Tamamen turizm amaçlı kullanılacak iskele, 2018 yılında hizmete girecek.

MİDİLLİ PETRA'YA GÜNÜBİRLİK SEFER HEDEFİ

Başkan Şahin, bölgede kara ve hava yolu ulaşımında bir sıkıntı olmadığını ama Ayvacık bölgesinin köyleriyle bir bütün olarak güzelliklerini tanıtmak için deniz yolu ulaşımının da şart olduğunu söyledi. Başkan Şahin, Ayvacık'ta 80 kilometreye yakın kıyı şeridi olduğunu, ancak bir iskele bulunmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Gülpınar, Küçükkuyu, Babakale balıkçı barınakları ile iskele karıştırılıyor. Biz iskeleyi, deniz yolu ulaşımı için istiyoruz. Yunanistan'ın Midilli Adası'ndan buraya gelmek isteyenler var. Buradan oraya gitmek isteyenler var. Biraz daha bu bölgeyi çeşitlendirelim. Oradaki turisti buraya, buradaki turisti oraya götürelim istiyoruz. Yapacağımız iskeleden, Midilli Adası'nın plajlarıyla ünlü Petra beldesine günübirlik seferler başlatmak hedefindeyiz. Ayvacık'ın, 67 köyüyle birlikte hepsinin ayrı ayrı özellikleri var. Kimi peynir yapıyor, kimi höşmerim yapıyor, kimi halı dokuyor. Kimi patik yapıyor, kimi kekik, defne topluyor, kimi kaşık yapıyor. Bu güzellikleri paylaşmamız lazım. Bu özellikleri göstermemiz lazım. Assos kazılarında pek çok önemli buluntu gün yüzüne çıkarılıyor. Bunları ülkemizdeki turizmcilerle, halkımızla paylaşmak istiyoruz. Aynı zamanda dış dünyayla da paylaşalım. Çok güzel eserler çıkıyor. Bunlar dünya markası. Bunun içinde ulaşım lazım. Hava yolunda problem yok. Çünkü Edremit'teki Kocaseyit Havaalanı da, Çanakkale Havaalanı da bölgemize 70 kilometre. Çevreye ve hiç kimseye zararı olmadan yapacağımız iskele ile Ayvacık'ı, Assos'u deniz yoluyla yeniden dünyaya açalım istiyoruz. Aynı noktadan Ayvalık'a körfez geçişini de sağlayacağız."

ASSOS'UN ÖNEMLİ OLMASI LİMANA BAĞLI

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Assos Kazıları Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan ise, yapılacak iskelenin antik kente ziyaretçi sayısını arttıracağına inandığını belirtti. Yapılan araştırmada kentin 2 ayrı dönemde ayrı limana sahip olduğunu belirten Arslan, "Birisi bugün kullanılan modern liman. Bir de onun doğusunda kalan ikinci liman. Burada bazı kalıntılar var. Gemilerin onarımı için yapılmış tersanenin varlığını gösteriyor. Küçük limanın gemilerin onarımı için, diğerinin ise ticaret için kullanıldığını söyleyebiliriz. Assos'un bu kadar önemli olması hiç şüphesiz limana da bağlı. Ticaret, antik dönemin en önemli gelir kaynaklarından birisi. Ancak, Roma döneminde gemi teknolojisinin değişmesiyle bu kentler önemini kaybediyor. Çünkü gemi İskenderiye kentinden, Mısır'dan yüklediği yükü hiçbir yere uğramadan 1 ayda Roma'ya ulaşabiliyor. Ama önceki dönemlerde gemiler kıyıya paralel ve gündüzleri gidiyordu. Rüzgarı hep arkasına almak zorunda. O yüzden kıyı boyunca her limana uğramak zorundaydı. Bazen rüzgar uygun olmazsa orada aylarca beklediği için hem mal değiş tokuşu, hem de zorunlu demir atma nedeniyle ticaret önemli bir faktördü burası için" diye konuştu.

ASSOS LAHİTLERİ BURADAN İHRAÇ EDİLDİ

Assos'un lahitlerinin ihracatının da deniz ticaretinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Nurettin Arslan, "Bu kentin lahitleri de önemli. Andezit dediğimiz, volkanik dediğimiz bir taş. Arkeolojide sarkofaj deniyor. Bu kelimeyi de ilk kez kullanan Romalı yazar Plinius, yazdığı 36 ciltlik eserde, 'Assos'ta bir taş türü var. Adına sarkofaj derler, et yiyen. İçine koyduğunuz cesetlerden geriye 40 gün içinde kemik ve dişleri dışında hiçbir şey kalmaz' diye ifadesi var. Bu reklam ile lahitlerin bütün Akdeniz'e ihraç edildiğini biliyoruz. Lübnan, Mısır, İtalya ve Yunanistan'da, Assos'ta üretilmiş lahitleri görmekteyiz. Bunun da bu bölgenin Roma dönemindeki en önemli ihraç ürünü olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

SON OLARAK OSMANLI'DA LİMAN KENTİ'YDİ

Assos'un tekrar bir liman kenti olması için son denemenin Osmanlı döneminde olduğunu anlatan Prof. Dr. Nurettin Arslan, "1800'lerde palamut meşesi dediğimiz bir madde var. O yüzden bir liman yapılıyor ve depolar inşa ediliyor. Bir hareketlilik olmuş. Bu bölgenin en önemli dışa açılan ilk limanı. Sonrasında teknolojinin değişmesiyle palamudun önemi kayboluyor. 2018 yılında yeni yapılacak iskelenin açılmasıyla Assos'un eski günlerine tekrar kavuşma şansı olabilir" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Başkan Mehmet Ünal Şahin ile röp.

Prof. Dr. Nurettin Arslan ile röp.

Assos antik kentinden görüntü

Assos antik limanından görüntü

Haber- Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

=====================================================

7)GAZİLER DARBE GECESİNİ ANLATTI

BURDUR'da Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Burdur Valiliği işbirliğiyle 'Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar' adıyla konferans düzenlendi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans ve Sergi Salonu'ndaki programa, Vali Şerif Yılmaz, Garnizon Komutanı Albay Hakan Tutucu, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Daire Başkanı Rasim Arı, Belediye Başkan Yardımcısı Ali Say, MAKÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Karaca, vali yardımcıları, kaymakamlar, 15 Temmuz'da şehit olan Burdurlu polis memuru Akif Altay'ın eşi Gülsüm Altay ile vatandaşlar katıldı. Program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Programın açılış konuşmasını yapan Vali Şerif Yılmaz, "15 Temmuz bizim bu coğrafyadan silinip, gerek ülke olarak gerek gönül coğrafyamızdaki insanlar olarak ülkenin işgal edilmesi suretiyle birilerine peşkeş çekilme süreci idi. Milletimizin sağduyusuyla, imanıyla vatan sevgisiyle, insan sevgisiyle buna dur dedik" dedi.

Ardından 15 Temmuz gazileri kalkışma gecesi yaşadıklarını anlattı. İstanbul Saraçhane'de yaralanan 14 yaşındaki Adviye Gül, "O gece dışarı çıkarken her şeye hazırlıklı olsak da düşünemediğimiz bir şey vardı. Darbe girişimini yapanın bizim askerimiz oluğunu, bize kurşun sıkmayacağını düşünemedik. Bizim içimizden kişilerdi. Gittiğimiz zaman onların yüzündeki hainliği ve onların insanların üzerine hiç acımadan kurşun sıktığını, tanklarla üzerine yürüdüğünü gördüğümüzde durumun böyle olmadığını anladık. Saraçhane'deki kişilerin bu iş için özel yetiştirilmiş kişiler olduğunu gördük. Mermi kolumdan girip sırtımdan çıktı" dedi.

Ankara'da Çankaya Köşkü önünde yaralanan Yaşar Yaldız ise "Başbakanlığın önüne 5 zırhlı personel taşıyıcı geldi. Ben de elimdeki bayrakla onların üzerine yürüdüm. Bir korku hatırlamıyorum. Korku olsa kimse kurşunların üzerine gidemez. O gece çok karanlıktı ama gündüzü aydınlık oldu. İçimizdeki hainler temizlendi" diye konuştu.

Ankara'da kardeşi Şehit olan Hakan Yiğit de "Aklımıza darbe olacağı gelmemişti. Memlekette huzur, istikrar hizmet varken darbe aklımız gelmemişti" dedi.

Vali Şerif Yılmaz, programın sonunda şehit polis Akif Altay'ın eşi Gülsüm Altay ve konuşmacılara Türk bayrağı hediye etti.

Görüntü Dökümü

-----------

Salondan detay,

Saygı Duruşu,

İstiklal Marşı,

Kur'an okunması,

Kum sanatı,

Vali Şerif Yılmaz'ın konuşması,

15 Temmuz gazilerinin o geceyi anlatmaları

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

===========================================================

8)ÇİZGİ FİLM İZLEYEREK TEDAVİ OLUYORLAR

TOKAT'ta Devlet Hastanesi müşahade odasında çocukların yaşadığı korku ve endişeyi azaltmak amacıyla hasta yatak önlerine konulan televizyonlardan çizgi film izletiliyor.

Tokat'ta daha önce çocukların yaşadığı korku ve endişeyi azaltmak amacıyla ameliyathaneye sedye yerine akülü oyuncak araba ile götürülme uygulaması başlatan Devlet Hastanesi'nde bu kez, çocuklara yönelik farklı bir çalışmalaya imza atıldı. Aileleri tarafından acil servise getirilerek müşahade odasında tedavi altına alınan çocukların korku ve endişesini azaltmak amacıyla bu kez hasta yatak önlerine televizyon konuldu. Bu televizyonlardan çoçuklara çizgi film izletilmeye başlandı.

Tokat Devlet Hastanesi yöneticisi Dr. Cengiz Yakıt, daha önce çocukların hastane korku ve kaygısını az aza indirmek ve bu süreci keyifli hale getirmek için hasta çocukları akülü araçlarla ameliyathaneye götürme uygulaması yaptıklarını hatırlatarak, "Bugün itibari ile çocuk acil servis müşahade odamızda hasta yatak başlarına televizyon yerleştirerek çizgi film uygulamasını da başlatıyoruz. Bu uygulamalarla çocuk hastalarımızda hastane, beyaz önlük ve iğne yapılma korkusu gibi çocuğun kişiliğini olumsuz etkileyebilecek psikolojik tramvalardan onları korumak ve sağlık çalışanlarımızın çocuk hastalara müdahalesini kolaylaştırmak hedeflenmiştir" dedi. Çocukler ve aileleri de başlatılan uygulamadan memnun olduklarını dile getirdi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Hastaneden görüntü

-Müşahade odasına konulan televizyonlar

-Yatağında tv izleyen çocuklar

-Hastane yöneticisinin açıklaması

-Detaylar

Haber-Kamera: Mustafa TURAPOĞLU-Fatih YILMAZ/TOKAT,

==========================================================

9)AKUT BODRUM'UN YENİ BİNASI ÜYELERİN ELİNDE YÜKSELİYOR

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde 2008'den bu yana hizmet veren Arama Kurtarma Derneği'nin (AKUT) Bodrum Şubesi üyeleri, yeni hizmet binasına kavuşmak için gün sayıyor. Bağışlar ve desteklerle gerçekleştirilen yeni hizmet binasının inşaatı, AKUT üyelerince yapılıyor.

AKUT Bodrum Şubesi'nin Konacık Mahallesi'nde yer alan Kürşat Avcı Operasyon Merkezi'ndeki binası yenileniyor. Bodrum Belediyesi, çeşitli kurum ve kuruluşların ve bağışçıların destekleriyle gerçekleşen yeni projede, binanın hafif çelikten yapılan çelik karkası hazırlandı. AKUT Bodrum Lideri Sadettin Uslu, uzman eşliğinde binanın yapımına üyelerle başladıklarını belirtti. Kadın üyeler de inşaat alanında düzenlenme, vidalama, malzeme taşıma gibi işlemlere destek verdi. Destekçilerden biri olan Bodrum Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Kocadon da sıklıkla topluluğu ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi alıyor.

Eski binanın yetersiz kaldığını belirten AKUT Bodrum Lideri Sadettin Uslu, "Bu bölgede daha önce 2 sel afeti yaşadık. Başka afetler de yaşayabiliriz. O çerçevede krizin yönetilmesi anlamında bir operasyon odası tasarladık. Tamamen teknolojik bir oda olacak. Buradan operasyon yönetilebilecek. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi aynı standartları burada da yapmaya çalışıyoruz. Bununla beraber tırmanma duvarlarımız, zeminde hazırladığımız tünellerimiz var. Burası tamamen bir eğitim ve operasyon merkezi olacak" dedi.

Binanın yapımıyla ilgili olarak Uslu, AKUT gönüllülerinin kadın-erkek demeden iş başında olduklarını belirterek, "Buradaki çalışmaları gönüllü arkadaşlarımızla yürüttük. İşçilik anlamında sponsorlarımız vardı, ama şu anda ulaşamıyoruz kendilerine. Sezon açıldığı için bazılarının işleri oldu. Bu nedenle biz de çalışmalarımızı kendi çalışmalarımızla, arkadaşlarımızla, gönüllülerimizle burayı bu hale getirdik. Tamamlamaya çalışacağız" dedi.

Bodrumluların desteğine de değinen Uslu, "Şu anda 420 metrekare civarında kapalı alanımız var. Kapalı otoparkımız olacak. Bunların içine konulacak olan malzemeler hepsi tamamen Bodrum'un öz kaynakları ile Bodrum halkının yapmış olduğu destekler ile yapılıyor. İstanbul'dan ya da genel merkezimizden herhangi bir destek yok. Sadece buradaki kaynaklarımızla bunları oluşturuyoruz" dedi.

AKUT gönüllüsü olan öğretmen Fatma Bayral ise, "Kadın- erkek fark etmiyor. 'Ben bu işi yapamam, şu işi yapamam' denmiyor. Herkesin mutlaka yapabileceği bir şey var. Hiç matkap kullanmamıştım. Burada matkap kullanmaya başladım. Hilti nedir bilmiyordum hilti kullandım. Beton kırdım, çelik konstrüksiyon vidalıyorum, çok ağır çelikleri kaldırdık, düzenledik, yerleştirdik. Bakalım daha kim bilir neler yapacağız. Mutlaka bir katkınız faydanız dokunur, AKUT'a bekliyoruz" dedi.

Bir diğer öğretmen Ebru Vinç ise, "Kimi zaman burada çalışan ve operasyona giden arkadaşlarımıza çay, kahve hazırlıyoruz. Yemeklerini yapıp, bazen de gelip inşaatta çalışarak çevre düzenini sağlayarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Aslında bunlar bizim de yapabileceğimiz işler. Her şeye erkeklerin gözü ile bakmamak gerektiğini düşünüyorum. Çok keyifli geliyor bana. Farklı bir durummuş gibi gelmiyor. Kadınım acaba matkap kullanabilir miyim gibi bir soru işaretim hiç olmadı" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

AKUT ekibin bina çalışmalarından görüntü

Kadın erkek birlikte bina yapımında çalışmalarından görüntü

Kadınların çalışmalarından görüntü

AKUT Bodrum ekip Lideri Sadettin Uslu ile röp.

Kadın üyelerden Ebru Vinç ve Fatma Bayral ile röp.

Haber: Nilüfer DEMİR -Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM(Muğla), DHA)

=====================================================

10)ANNESİNİN TABURCU OLDUĞU GÜN LÖSEMİDEN HASTANEYE YATTI

AYDIN'da yaşayan üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Afra Rabia Demirel, meme kanserinden tedavi gören annesinin taburcu olduğu gün lösemi (kan kanseri) olduğunu öğrendi. İlik nakli bekleyen Afra Rabia Demirel, lösemi hastaları için "Her şey güzel olacak" sloganıyla 'Umut ol kan ver' kampanyası başlattı. Aydın'da yaşayan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencisi Afra Rabia Demirel, meme kanseri tedavisi gören annesinin taburcu olacağı gün, lösemi olduğunu öğrendi. Geçmeyen grip, halsizlik gibi nedenlerle doktora giden Demirel'e faranjit tanısı konuldu. Son olarak yüzünde ve ayağında çıkan kırımızı beneklerden dolayı kan testi yaptırmaya karar veren Demirel, annesinin çıkış işlemleri sırasında lösemi olduğunu öğrendi. 2015'te annesinin meme kanserine yakalandığını söyleyen Demirel, "O zaman üniversite 1. sınıf öğrencisiydim. Hastalık sürecinde annemin yanında olmam gerekiyordu. Bu yüzden okulumu dondurarak Aydın'a geldim. Annem 1 yıl boyunca bu hastalıkla savaştı. Kemoterapiler aldı, ameliyat oldu, son olarak geçen eylül ayında sonuçları temiz çıktı ve 'Taburcu olabilirsiniz' dediler. Taburcu işlemleri sürerken yüzümdeki kırmızı beneklerden dolayı kan testi yaptırmaya karar verdim ve kanser olduğumu öğrendim" dedi.

ZEHİRLENDİ SANDI AMA KANSER OLDUĞUNU ÖĞRENDİ

Hastalık belirtilerinin 3 ay öncesinden başladığını belirten Demirel, "3 ay boyunca geçmeyen bir faranjitim vardı. Normalde grip bile olsam çok çabuk atlatırdım. Ama hastalığım bir türlü geçmiyordu. Gün geçtikçe halsizleşiyordum ve ayağa kalkacak gücü kendimde bulamıyordum. Doktora gittiğimde faranjit teşhisi koydu. İlaç kullandım ama bu sefer vücudumda çıban gibi küçük kırmızı lekeler çıkmaya başladı. Bunu yüzümde daha çok gözlemledim, sivilcedir diye geçiştirdim. En son bacaklarımda morluklar çıkmaya başlayınca bir şeylerin ters gittiğini anladım. Eylül ayında annemin taburcu olacağı gün hazır hastanedeyken kan testi yaptırayım dedim ve ben kanımda oluşan bir zehir yüzünden bu halde olduğumu düşünürken lösemi olduğumu öğrendim" dedi.

ANNESİ TABURCU OLURKEN O HASTANEYE YATTI

Kanser olduğunu duyduğunda neler hissettiğini anlatan Demirel, "Annesine aşık bir kız olarak aynı kaderi bu kadar kısa aralıklarla yaşayacağımıza hayatta inanmazdım. 1 Eylül 2016 topuklu ayakkabıyla gittiğim hastaneye dönüşte 'Arkadaşımla buluşacağım' düşüncesiyle girdiğim doktorun yanından ağlayarak çıktım. Önce inanamadım, beynim algılamakta güçlük çekti bir rüya olduğunu çok düşündüm. Lösemi tanısı konulmuştu ve tedavisi kemoterapiydi. Annemin bir yıl boyunca aldığı kemoterapiyi ben de alacaktım. Yan etkilerini ezberlediğim, annemin bütün acılarına ortak olmaya çalıştığım ama asla tam olarak acısını yaşayamadığım o yan etkilerin tümünü şimdi yaşamaya hazırlanmam gerekiyordu. Yürümeye halim olmayacaktı, yemek yiyemeyecektim, su içemeyecektim, midem bulanacaktı, konuşmayı bile istemeyecektim, saçlarım dökülecekti. Kuaförde kestirirken bile kıyamadığım saçlarım tamamen dökülecekti, yamuk olduğundan şikayet ettiğim kaşlarım hiç olmayacaktı, kirpiklerim de dökülecekti, çok korktum. İlk kanser olduğumu duyduğumda bunları düşündüm" diye konuştu. Annesi taburcu olurken kendisinin yatışının yapıldığını kaydeden Demirel, "Üniversite kaydımı yenilemiştim. Hatta bazı eşyalarımı bile göndermiştim, üniversiteye gideceğimi düşünürken benim tedavi sürecim başladı, yaklaşık iki aydır tedavi görüyorum" dedi.

"SAĞLIKLIYKEN DONÖR OLSAYDIM"

Meme kanseri anne Beylühan Demirel (42) taburcu olurken, kızının lösemi olduğunu ilk duyduğunda inanamadığını söyledi. Hastalık süreci boyunca kızının kendisine sürekli destek olduğunu söyleyen anne Demirel, "Doktor kızımın lösemi hastası olduğunu ve hemen tedavi edilmesi gerektiğini söyledi. Kızım, hastalığım boyunca hep yanımdaydı, hep elimden tuttu, her yerde onun ayak izleri vardı. Şimdi ben onun elinden tutuyorum. Kızımın en büyük hedefi, kimsesiz çocuklara yardım etmekti. İyileşip onların elinden tutacak, ayrıca lösemili hastalara da ışık olacak. Keşke sağlıklıyken donör olsaydım. Bu yüzden hayatını kaybetmiş birçok insana umut olabilirdim" dedi.

3 TÜP KANLA HAYAT KURTAR

3 tüp kanla ilik bekleyen insanlara umut olunabileceğini belirten Demirel, "İlik nakli olmam gerekiyor. Ben inanıyorum ki gerekli ilik bulunacak. Ama ilik nakli bekleyen birçok insan var, ben onlara da umut olmak istiyorum. Bu yüzden herkesin Kızılay'a kan verip dönor olmasını istiyorum" diye konuştu. Türkiye'de 180 bin donör bulunduğunu bu sayıyı yükseltmek istediğini söyleyen Demirel, sözlerine şöyle devam etti:

"Kanser çok ağır, lösemi çok daha ağır. Enfeksiyon kapmamam gerekiyor, çünkü enfeksiyon öldürür. Ben 22 yaşındayım ama bir de küçücük bebekleri düşünün. Bir de yürümeye hali olmayan yaşlı dede ve ninelerimizi. Onlar yaşam mücadelesi verirken lütfen 5 dakikanızı ayırın ve Kızılay'a donör olmak istediğinizi söyleyin. Farkındalık yaratmak istiyorum, bunu kendim için değil tüm hastalar için yapıyorum."

KAMPANYA BAŞLATILDI

Arkadaşı Yunus Emre Erden ile birlikte 'Umut ol, kan ver' kampanyası başlattıklarını belirten Afra Rabia Demirel, "Instagram'da umutolkanver sayfası açtık. Orada donör olan herkese teşekkür ediyoruz. Amacımız donör olmayanlara, bu konuda bilgisi olmayanlara, korkanlara bunun çok basit bir işlem olduğunu göstermek Twitter'da umutolkanver ve facebook'da 'Her şey güzel olacak' hesaplarının birine donör olurken, insanları fotoğraf atmalarını rica ediyorum. İnsanlar birbirlerini gördükçe bunun kötü bir şey olmadığını görecek. Lütfen 5 dakikanızı ayırarak kan verin ve hayat kurtarın" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------:

Anne ve kız ile röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Cem ULUCAN / AYDIN, DHA)

=====================================================

11)GÜVERCİNLERE HIRSIZ VE SOĞUĞA KARŞI BANKA KASASI GİBİ KÜMES

ANKARA'nın Çubuk ilçesinde 30 yıldır güvercin besleyen emekli Sacit Çelik, hırsızlığa ve soğuktan korumak için ısı yalıtımlı banka kasası gibi özel kümesler yaptırdı. Yaptırılan kapı sistemli kümeslerin her biri farklı sistem anahtarla açılabiliyor.

30 yıldır güvercin besleyen Sacit Çelik, "Emekli olduktan sonra güvercinlerimi hırsızlara ve soğuğa karşı korumak için özel kümes yaptırıyorum. Kuşlarımız çok değerli. Tabiri caizse banka kasası gibi oluyor. Profesyonel kilit ustaları ve mühendis arkadaşımızın projesini uygulayacağız. İçerisinde komple özel malzemeyle ısı yalıtımı yapıldı. Evimde bile bu kadar güvenlik önlemi yok. Yapılan kümes, mühendislik gerektiren bir işlem, yaklaşık 5 bin liraya mal olacak. Sacit Çelik, meslek haline gelen güvercin sevenlerin bir de federasyonu olduğunu, yakında yapılacak kupa için oyun kuşu hazırladığını söyledi.

Hurda ve kümes yapım işleriyle uğraşan Murat Fidan, "İsteğe göre kümes yapıyoruz. Kendim de güvercin beslediğim için bütün ihtimalleri düşünerek kümes yapıyorum. Bir kümes yaklaşık 2 hafta sürüyor. Özellikle kapıda mühendislik gerektiren bir işlem uyguluyoruz. Kümes fiyatları isteğe bağlı 5 bin ile 10 bin lira arasında değişiyor" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

Güvercin Kümesi yapılırken,

Sacit Çelik ile Röportaj,

Kümes ve güvercinlerden görüntü

Müfit ONBAŞI/ÇUBUK(Ankara),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Milli Eğitim Müdürlüğü Bodrum Şirvan Siirt Politika Güncel Haberler

title