Haberler

Dha Yurt Bülteni -2

Ekili alanları sular altında kalan Foçalı çiftçi destek istedi

İzmir'in Foça ilçesinde etkili olan sağanak yağmur sonrası yaşanan nehir taşkınıyla ekili arazileri sular altında kalan çiftçiler, yetkililerden destek istedi.

Geçen salı ile perşembe günleri arasında etkili olan sağanak yağmur, Gediz Nehri'nde taşkına neden oldu. Buğday, ıspanak, yonca gibi ekili araziler, su altında kaldı. Zararlarının büyük olduğunu belirten çiftçiler, tespit yapılmasını ve mevcut suların tahliye edilmesi istedi. Bölge çiftçisi, destek beklediklerini dile getirdi.

Foça Ziraat Odası Başkanı Ercan Yüksektepe, kırsal Yenibağarası, Bağarası ve Gerenköy mahalleleri sınırlarında kalan ve halen büyük bölümü sular altında olan alanlarda Devlet Su İşeri (DSİ) birimlerinin müdahalede geç kaldığını iddia etti. Yüksektepe, "Aşırı yağışlar, bölgemizde özellikle buğday ve yonca tarlalarına büyük zarar vermiştir. Bu zararın meydana gelmesinin en büyük sebeplerinden birisi ise, tahliye kanallarının kapaklarının kapalı olmasıdır. DSİ bunları zamanında açmadığından ve açanlara da müdahale ettiğinden bu hale geldik. Dün kendi imkanlarımızla bazı yerleri açtık. Su tahliyesini büyük ölçüde sağlamaya başladık. Ekili alanlarda zarar tespiti yapılmasını istiyoruz. Ispanak, buğday ve yonca tarlalarında büyük zarar söz konusu. Bunların tespitinin yapılmasını ve özellikle kredi kullanmış çiftçimizin borçlarının ertelenmesini veya yapılandırılmasını bekliyoruz. DSİ'nin de daha ilgili olmasını istiyoruz. Kanallar, tahliye kanalları yaza göre dizayn edilmiş ve kapalı kalmış. Bu yüzden yağmur suları akıp gidemiyor. Bunları zamanında açıp, kışa hazırlamak gerekiyor. Bitki su altında kalınca çürüyor, kuruyor. Zarar büyük oluyor. İlgilileri daha duyarlı olmaya davet ediyorum" dedi.

Üretici Tevfik Seylan ise 400 dönüm ekili arazisinin yarısının günler geçmesine rağmen halen sular altında olduğunu belirtip, "DSİ'nin Menemen'deki ilgililerini defalarca aradık, gelen olmadı. Başımızın çaresine bakmak zorunda kaldık. Ziraat Odası Başkanı iş makinesi buldu, ben ücretini ödedim. Tahliye kanallarının önünü açtırdık. Bir taraftan da, bu şekilde kendi başımızın çaresine bakmamıza da müsaade etmiyorlar. 'Ellemeyin' diyorlar. Zarar eden biziz, üretici olarak. Tabii maddi gücü olmayanlar su altında ürününün yok olup gitmesini seyretmek zorunda kalıyor. Böyle durumlarda DSİ gerekirse, bizim de görüş ve desteğimizi alarak derhal müdahale etmeli" dedi.

Oda Başkanı Yüksektepe ile çiftçi Seylan, zarar tespiti ve sonrasında gerekli desteğin yapılması için ilgilileri bölgeye davet etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Sular altındaki ekili alanlardan görüntü

Tahliye pompaları ve kanallarından görüntü

Ercan Yüksektepe ve Tevfik Seylan ile röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA ( İzmir ),

====================

Palandöken'de tatil çoşkusu

Avrupa'nın en uzun kayak pistlerine sahip Palandöken okulların yarı yıl tatiline girmesi ile birlikte kayakseverlerin akınına uğradı. Oteller yüzde 95 doluluk oranına ulaştı.

Havalimanına 15, kent merkezine 5 dakika uzaklıkta olan Palandöken Kayak Merkezi'ndeki oteller, sömestir tatilinde tamamen doldu. Deniz seviyesinden 3 bin 125 metre yükseklikten 2 bin 100 metreye kadar acemilerden profesyonellere kadar 28 kilometre uzunluğundaki pistlere ve mekanik tesislere sahip Palandöken'i tercih edenler gün boyu kayak yapabiliyor. Dağın büyük bir bölümünün aydınlatılan pistleri sayesinde gece de kayak ya da snowboard yapma olanağı bulunuyor. Karnelerini aldıktan sonra Türkiye'nin dört bir tarafından Palandöken'e gelerek kendilerini kayak pistlerine atan çocuklar, tatilin tadını çıkarıyor.

Sway Oteli Genel Müdürü Ömer Akça, "Palandöken'in büyüleyici doğal güzelliği sayesinde kayak pistleri tatilde de cıvıl cıvıl. Türkiye'nin dört bir tarafından gelenler, Palandöken'e veda etmeden önce otelde gelecek yıl için rezervasyon yaptırıyor. Saat 08.00'den saat 20.00'a kadar kayak yapan misafirlerimize şehir merkezine götürerek yöresel çağ kebabı, su ve tatar böreği, dut çullaması, kadayıf dolması, lor dolması gibi yiyecekleri tattırıyoruz" diye konuştu.

Palan Otel Genel Müdürü Ai Güney ise, "Palandöken yerli ve yabancı turistlerle dolup taşıyor. Kar kalitesi, uzun pistleri, yakıcı güneşi, doğası ve son model tesisleriyle kış turizmin vazgeçilmez kayak merkezi haline gelen Palandöken'de tatil yapmak ayrıcalıktır. Doğu'da olan Palandöken Türkiye'nin en uç noktasına sadece 2 saat uzaklıkta. Buraya bir kez gelen artık başka bir yere gitmiyor. Çünkü avrupa'nın en iyi kayak pistleri burada" dedi.

ÇOCUKLAR KADAR BÜYÜKLERDE EĞLENİYOR

Tatil için Palandöken'e gelen çoçuklar kadar büyüklerde eğleniyor. istanbul ve İzmir'de oturan arkadaşlarla anlaşıp tatil için Palandöken'de buluştukların söyleyen Meltem Ona, "Palandöken'e ilk kez geliyoruz. Pistleri ve manzarası harika. Güzel bir karne getirerek tatili hak eden çocuklarımız kadar bizler de burada gönlümüzce eğleniyoruz" diye konuştu.

En uzunu 14 kilometre olmak üzere 40'ın üzerinde pistten aynı anda 20 bin kişinin yararlanabildiği Palandöken'de, kayak ve snowboard yapmasını bilmeyenler de acemi pistinde kızakla kayarak tatilin keyfini çıkarıyor.

Görüntü Dökümü

-------

-Palandöken kayak merkezinden detay

-Kayak yapan yerli turistlerden detay

-Gazete okuyan ve güneşlenenlerden detay

-Ömer Akça ile röp

-Ali Güney ile röp

SÜRE: 06.00 BOYUT: 671 MB

Haber: Turgay İPEK - KAmera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

===============

Kursta öğrendikleri iş kazançları oldu

Aydın'ın Koçarlı ilçesinde açılan pasta börek kursuna katılan kadınlar, eğitimin ardından birbirinden lezzetli yiyecekler hazırlamaya başladı. Kadınlar ayrıca ürünleri internet üzerinden pazarlayarak, kazanca dönüştürdü.

Koçarlı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, 2017 Kasım ayında kadınlara yönelik pasta börek kursu açtı. Kursa katılan 12 kadın, 3 haftalık bir eğitimden sonra belge aldı. Kurs öğretmeni Mediha Saltan Özkaya ile birlikte öğrenmeye devam eden kadınlar, bir yandan yaptıkları pasta börek çeşitlerini internet üzerinden pazarlamaya başladı. Masrafları çıktıktan sonra evlerine aylık 300 ila 400 TL arasında katkı sağlayan kadınlar, işten keyif aldıklarını söyledi.

Halk Eğitim Merkezi Öğretmeni Mediha Saltan Özkaya, yöreye ait börek ve yuvarlama çeşitlerinin ağırlıkta olduğu ürünlere yoğun talep olduğunu belirterek, "Çeşitlerimiz sayı olarak çok fazla. Özelikle yuvarlama ve paşa böreğine daha çok talep var. Yapmış olduğumuz ürünleri sosyal medya üzerinden pazarlıyoruz. Burada yaptığımız ürünleri Ankara, İzmir, İstanbul, Eskişehir ve Mersin gibi ülkemizin çeşitli illerine kargoyla gönderiyoruz. Kursa gelen öğreniyor ve ekibe katılıyor. Hep birlikte hem öğreniyor hem kazanıyorlar" dedi.

İlk kursiyerlerden Ayşe Fidan ise, "Hep birlikte vakit geçirmek ve kazanç elde etmek çok güzel oluyor. Burada öğrendiklerimle çocuklara farklı şeyler sunabiliyorum. Onların da hoşuna gidiyor. Onlar mutlu oluyor ben de mutlu oluyorum" dedi. Kursiyerlerden Arifiye Kayım, "Arkadaşlarımdan öğrenerek Halk Eğitim Merkezi kursuna katıldım. Küçük çocuğum olduğu için her yere gidemiyordum. Ama buraya gönül rahatlığıyla çocuğumu da getirebiliyorum. Burada çok şey öğrendim. Bilmediğim püf noktaları öğrenmiş oldum. Burada öğrendiklerimi evde aileme de uygulayabiliyorum. Aile bütçemize de katkı oluyor. Bu da bizi mutlu ediyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

Kadınların pasta börek yapmalarından görüntü

Yapılan pasta böreklerden görüntü

Kurs öğretmeni Mediha Saltan Özkaya

Kursiyer Ayşe Fidan

Kursiyer Arifiye Kayım ile röp.

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,

===============

Bodrum'da gün batımı güzelliği

Muğla'nın Bodrum ilçesinde gün batımında gökyüzünde oluşan renk cümbüşü seyir zevki yarattı.

Bodrum'da gün batımı anında ortaya çıkan görsel güzellik, izleyenleri hayran bıraktı. Bulutlara yansıyan güneş ışınları, renk cümbüşü oluşturdu. Sarı tonlarla başlayarak kızıl tonlarla devam renkler, ilçenin tarihi mekanlarından Myndos Kapısı'nda kartpostallık görüntüler oluşturdu. Yaklaşık 10 dakika süren doğa olayı, güneşin batmasıyla sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------

Gökyüzünde günbatımından görüntü

Haber- Kamera: Mehmet Can MERAL / BODRUM (Muğla),

=================

Şarkıcı Ceylan Ertem'den Huzur Çiftliği'ne ziyaret

İzmir'e gelen şarkıcı Ceylan Ertem, konser öncesinde Kemalpaşa ilçesinde bulunan ve ölmek üzereyken bulunup, tedavi edilen hayvanların yaşadığı Huzur Çiftliği'ni ziyaret etti. Ertem, İzmir'de vereceği konserden elde edeceği gelirin bir kısmını da çiftliğe bağışlayacağını söyledi.

Vereceği konser için İzmir'e gelen şarkıcı Ceylan Ertem, öncesinde Kemalpaşa ilçesinde bulunan, zor durumda yada ölmek üzereyken bulunup tedavi edilen ve hayata tutunmayı başaran hayvanların yaşadığı, Sibel Çağlar'a ait Huzur Çiftliği'ni ekibiyle birlikte ziyaret etti. Çiftlik sahibi Çağlar ile uzun uzun sohbet eden Ertem, hayvanların yaşadığı kafeslere girip, onlarla tek tek ilgilendi. Ertem, geçen Kurban Bayramı'nın birinci gününde, Rize'nin İyidere ilçesindeki hayvan pazarından kaçan ve Trabzon'un Sürmene ilçesinde, deniz kıyısında bulunup Sahil Güvenlik ekiplerince karaya çıkarılan boğa Ferdinand'la da fotoğraf çektirdi. Ziyaret boyunca sevgi gösterilerinde bulunduğu hayvanların başlarını okşayan ve bol bol fotoğraf çektiren Ertem, çiftlik sahibi Sibel Çağlar'a ve ona maddi manevi katkıda bulunanlara teşekkür etti. Ertem'in, hayvanların yanındaki soğukkanlı ve korkusuz halleri dikkat çekti. Çiftlikte keyifli vakit geçirdiği gözlenen Ertem, hayvanların günlük yaşayışlarıyla ilgili de Çağlar'dan bilgi aldı.

"16 YILDIR VEJETARYENİM VE BİRKAÇ AYDIR DA VEGANIM"

"Burası uzun zamandır sevgi ve saygıyla takip ettiğimiz bir çiflik ve benim için harika bir gezi oldu. Ben 16 yıldır vejetaryenim ve birkaç aydır da veganım. Hayvanları çok seviyorum. Burada bağışa ihtiyacı olan çok hayvan var. Özellikle de şu anda Yunus için bağışa ihtiyacımız var. Burası Türkiye'de ilk ve tek. Umarız ki daha da çok çoğalır. Sibel arkadaşımın hayatı çok fedakarlık isteyen bir hayat. Bence kurtarabildiğimiz kadar hayvan kurtaralım. Birçok arkadaşım burayı Haluk Levent'in Ferdinand hikayesiyle duydu. Müziğini dinlemeseniz bile bazı insanlara aşık olabilirsiniz ki Haluk'un müziğini de dinliyoruz, o harika bir müzisyen. Ben özellikle konser için İzmir'e gelen arkadaşlarıma, konser gelirlerinden buraya bağış yapmaları için çağrıda bulunuyorum" dedi. Ertem, İzmir'de vereceği konserden elde edeceği gelirin bir kısmını da çiftliğe bağışlayacağını söyledi.

Ertem, ziyaretin ardından ekibiyle birlitke çiftlikten ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------

Ceylan Ertem'in hayvanları kafeslerinde ziyaret etmesinden görüntü

Ertem'in boğayı sevmesinden görüntü

Ceylan Ertem ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR,

===================

İzmir'de 70 bin gönüllü kan bağışçısı daha aranıyor

Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, İzmir'de mevcut bağışçılara ek olarak yılda bir kez kan bağışı yapacak 70 bin, yılda iki kez bağış yapacak 35 bin düzenli kan bağışçısına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu sayıya ulaşılabilirse, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nin kah ihtiyacının da Kızılay tarafından karşılanabileceğini, böylelikle hasta ve hasta yakınlarının kan aramak veya kan taşımak zorunda kalmayacaklarını belirtti.

Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, İzmir'de düzenli kan bağışçısı olarak yılda bir kez kan verecek 70 bin, yılda iki kez kan verecek 35 bin bağışçıya daha ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Ege Bölgesi genelinde yıllık 360 bin ünite kan bağışı yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Gök, 2018 yılında 279 bin 455 ünite kan bağışı toplandığını bildirdi. Yıllık 360 bin ünite kanın toplanması ve İzmir'de 70 bin gönüllünün daha kan bağışı yapması durumunda, süreli bölge kan merkezi olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nin geçici kan alma yetkisinin kaldırılacağını kaydetti. Böylelikle Ege Bölgesi'ndeki diğer hastaneler gibi, bu iki hastanede de hiçbir hasta veya hasta yakınının kan aramak, kan taşımak zorunda kalmayacaklarını, Ulusal Güvenli Kan Temin Programı ile İzmirlilerin güvenli kana ulaşacaklarını belirtti.

'KAN STOĞU AZALDI'

Özellikle ocak- şubat ve temmuz-ağustos aylarında kan stoklarında düşüş meydana geldiğini ifade eden Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, "Her yıl olduğu gibi soğuk iklim koşullarına bağlı olarak kan stokları azaldı. Bu aylarda risk artıyor, kan bağışı azalıyor ancak kan talepleri düşmüyor. Bu şekilde azalma devam ederse, kan ihtiyaçları karşılanamayabilir, ameliyatlar ertelenebilir. Bağışlanan kan minimum 10 saatte hazır hale geldiği için kaza, terör, deprem gibi olayların meydana gelmesi durumunda kan bulunmasında güçlük çekilebilir. 1 ünite kan 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Vatandaşların sadece yarım saatini ayırarak kan bağışı yapmalarını rica ediyorum" dedi.

TROMBOSİT AFEREZİ HAYATİ ÖNEM ARZ EDİYOR

Lösemili hastaların haftada 10-12 ünite trombosit aferezi ihtiyacı olduğunu dile getiren Dr. Gök, "Kan bağışçısından tam kanın alınarak bileşenlerine ayrılması ve trombosit hücresi alındıktan sonra kanın kalan kısmının geri verilmesi işlemine trombosit aferezi denir. Bölgemizde 2018 yılında trombosit aferezi ihtiyacı 12 bin 463 üniteydi. Bunun 10 bin 151 ünitesi Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi tarafından karşılanmıştır. Türk Kızılayı olarak ihtiyacın tamamını karşılayamadığımız için özellikle lösemili çocuklar ve yakınları trombosit aferezi bağışçısı aramak zorunda kalmıştır. Halkımızın trombosit aferezi bağışlarına ihtiyacımız var. Haftada iki işlemi aşmamak ve iki işlem arasında 48 saatten kısa süre bulunmamak koşulu ile yılda 24 kez aferez bağışı yapılabilir" diye konuştu.

'KADIN BAĞIŞÇI SAYISINI YÜZDE 16'YA ÇIKARDIK'

2006 yılından beri sürdürülen eğitim projelerine de değinen Dr. Gök, 'İzmir sana kanım feda', 'Manisa sana kanım feda', 'Aydın sana kanım feda' projelerini başlattık. Bu projelerle birlikte, öğretmenlere 40 dakika, öğrencilere 10 dakikalık sunumlar yapıyoruz ve kağıtlar dağıtıyoruz. Öğrencilere bunları ailelerine okumalarını söylüyoruz. Bunun sonucunda öğrencilerimiz yakınlarını kan bağışı etkinliğine götürüyor, kan bağışı yapamasalar bile bilgi sahibi oluyorlar. Ülkemizde bu proje başladığında kadın bağışçı sayısı yüzde 3 idi. Bu proje ile birlikte, kadın sayısını yüzde 16'ya çıkardık. Hala istenilen seviyede değiliz ancak kadınları kazanmamız için önce bilgilendirme yapmamız gerekiyor" dedi.

Öte yandan Ege Bölge Kan Merkezi'nin 2018 verilerine göre, meslek gruplarının kan bağış oranlarıyla ilgili bilgi verdildi. Buna göre, İzmir'de kayıtlı ortalama 10 bin doktordan yalnızca 229'u, Baroya kayıtlı 8 bin 21 avukattan ise yalnızca 282'si 2018 yılında kan bağışında bulundu.

Görüntü Dökümü

-----------

-Dr. Gökay Gök ile röp.

-Kan bağışı yapan kişilerden görüntüler

-Ege Bölge Kan Merkezi'nden genel ve detay görüntüler

-Anons

Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İzmir Foça Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title