Haberler

Dha Yurt Bülteni-2

1)OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI KADIN POLİS AĞIR YARALANDIANTALYA'da, yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen polis memuru 29 yaşındaki Ceren Ekici, A.D.'nin kullandığı otomobilin çarpması nedeniyle yaralandı.

1)OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI KADIN POLİS AĞIR YARALANDI

ANTALYA'da, yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen polis memuru 29 yaşındaki Ceren Ekici, A.D.'nin kullandığı otomobilin çarpması nedeniyle yaralandı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli Ceren Ekinci dün saat 21.30 sıralarında mesai saati dışında Fabrikalar Mahallesi Dumlupınar Bulvarı'nda bir alışveriş merkezi önündeki yaya geçidinden karşıya geçmeye çalışırken A.D'nin kullandığı 34 SA 8291 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Ekici, ağır yaralandı. Sağlık ekiplerince ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürülen Ekinci'nin hayati tehlikesi bulunduğu kaydedildi. Ekinci için telsizlerden kan anonsu yapılması üzerine çok sayıda polis hastaneye geldi. İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya da hastaneye gelerek yaralının durumu hakkında bilgi aldı. Ceren Ekinci'ye çarparak yaralanmasına neden olan araç A.D. ise gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Hastane acil detayı

Polis ekiplerinden detay

Kaza yerinden detay

Genel detaylar

Haber- Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA-DHA)

==================================================

2)OTOBÜS, KAMYONA ÇARPTI: 2 AĞIR, 5 YARALI

SAMSUN'un Havza İlçesi'nde otobüsün, kamyona arkadan çarpması sonucu 2'si ağır 5 kişi yaralandı. Kaza saat 01.30 sıralarında meydana geldi.Samsun'dan İstanbul yönüne giden 52 yaşındaki Korkmaz Bektaş yönetimindeki 34 ULD 66 plakalı Ulusoy Turizm'e ait yolcu otobüsü Havza İlçesi Küçük Sanayi sitesi önünde aynı yönde giden  52 yaşındaki Mithat Taşdemir yönetimindeki 55 VG 708 plakalı kargo kamyonuna arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle yol kenarına savrulan kamyon içerinde bulunan şoför Mitat Taşdemir, otobüs şoförü Korkmaz Bektaş, yolculardan; 21 yaşındaki Damla Ayan, 50 yaşındaki Elmas Alparslan hafif yaralanırken eşi 65 yaşındaki Yaşar Alparslan ve muavin 24 yaşındaki İbrahim Tirsi ağır yaralandı.

Araç içerisinde sıkışan  Muavin İbrahim Tirsi itfaiye ekipleri tarafından sıkıştığı yerden çıkarıldı. Yaralılar Havza Devlet Hastanesinde yapılan tedavi sonrası durumu ağır olan yolcu Yaşar Alparslan ve muavin İbrahim Tirsi,Samsun'a sevk edildi. Muavinin iki ayağında da kırıklar olduğu belirtildi. Kaza yapan otobüs içerisindeki yolcular farklı bir otobüse taşındı.

Görüntü Dökümü :

------------------------

Kaza yerinden detay

Otobüsten detay

(SÜRE : 2.11 - BOYUT : 144 MB)

Haber-Kamera : Abdurrahman ALTUN /HAVZA(Samsun),

================================================

3)CEP TELEFONUYLA OYNAYAN ŞOFÖR İŞTEN ÇIKARTILDI

İZMİR-Aydın Otoyolu'nda geçtiğimiz günlerde seyir halindeyken cep telefonuyla oynayan şehirlerarası yolcu taşıyan otobüsün şoförünün işine son verildi. İzmir-Bodrum seferini yapan yolcu otobüsü kullanan şoför,  İzmir-Aydın Otoyolu'nda ilerlerken, gözünü yoldan ayırıp, cep telefonuyla ilgilendi. Şoförün, otobüs otoyolda hızlı bir şekilde ilerlerken yaptığı bu davranış, şaşkınlığa neden oldu. O anlar ise otobüsün ön tarafında oturan bir yolcu tarafından görüntüledi, ardından sosyal medyada paylaşıldı. Paylaşımda, otobüs şoförünün, yolcular tarafından uyarılmasına rağmen bu davranışını sürdürdüğü de belirtildi. Cep telefonuyla çekilen görüntülerde, ismi öğrenilemeyen otobüs şoförünün, en sol şeritte seyir halindeyken elindeki cep telefonuyla ilgilendiği görülüyor. Görüntüyü izleyen birçok kişi yaptığı yorumlarla şoföre tepki gösterdi. Görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından yolcu firması o şoförün işine son verdi. Firmadan yapılan açıklamada "Sosyal medyada paylaşılan video sonrasında olaya konu olan araç kaptanı en yakın durak olan Aydın Söke'de araçtan indirilerek işten el çektirilmiş ve bir daha şirket bünyesinde çalışamayacak şekilde kırmızı bülten yayınlanmıştır" denildi.

Ayrıca açıklamada şoför hakkında emniyet birimlerine şikayette bulunulduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Şoförün cep telefonu kullandığı anların görüntüsü

(Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

==================================================

4)SALİHLİ'DE 600 YILLIK GEÇİM KAYNAĞI ÇÖMLEKÇİLİK

MANİSA'nın Salihli İlçesi'nde 600 yıllık gelenek olan çömlekçilik, aynı zamanda köylünün geçim kaynağı oldu. Salihli'de 2 bin 300 nüfuslu Gökeyüp Mahallesi'nde yüzyıllardır yapılan el ürünü çömlekler, ilgi görüyor. Mahallenin erkekleri, bölgede sadece Gökeyüp'te yapılan çömleklerin malzemelerini getirmekle sorumluyken, kadınlar ise evlerinin bir bölümünde kurdukları tezgahlarla binlerce yıllık geleneğe şekil veriyor. Geçmişte her evde yapılan çömlekçiliğin, gençlerin işi yapmak istememesi nedeniyle azaldığı belirtildi. Hayatlarını çömlek yaparak geçiren yaşlılar ise geleneklerinin sürdürülmesini istiyor.

Gökeyüp Mahallesi sakinlerinden 2 çocuk annesi 75 yaşındaki Ayşe Çavdar, 60 yıldır çömlek yaptığını belirterek, çocuklarını bu işle büyüttüğünü ve hala sürdürdüğünü anlattı. Çömleklere şekil veren Çavdar, "Kendimi bildim bileli çömlek yapıyorum. Bu bizim ekmek paramız, ekmeği bundan yiyoruz. Bununla çocukları büyüttüm, evlendirdim. Ben 75 yaşında hala çamurla uğraşıyorum. Gençler yapmıyorlar. Ben hiç bırakmadım" dedi.

ÇÖMLEK ZAHMETLİ İŞ

Kent sakinlerinden 57 yaşındaki Nevin Çavdar ise annesinden öğrendiği çömlekçiliği 40 yıldır yaptığını söyledi. Bölgeye özgü kil ve mengele adı verilen taşlarla çömleğin yapıldığını dile getiren Çavdar, erkeklerin bu malzemeleri getirdiğini, kadınların ise çömlekleri yaptığını anlattı. Mengele ve kilin karıştırılmasının ardından hamur yoğurur gibi çömlek malzemelerini yoğuran Çavdar, o süreci şöyle anlattı:

"Önce toprağını kırıyoruz, daha sonra ıslatıyoruz. Daha sonra kil ile yoğuruyoruz. Kalıplarımızı da kullanarak çömleklere şekil veriyoruz. Çömleği yaparken kapağını ve kulpunu da ekliyoruz. Daha sonra da çömlekler kurumaya bırakılıyor. Son olarak da kuruyan çömlekler yaktığımız ateşlerde pişiriliyor. Bu işi yapmak çok zordur. İşi oldukça fazladır. Birçok elden geçiyor."

Eşine yardım eden Ziya Çavdar, "Biz toprağını getiriyoruz, pişirmesini yapıyoruz. Daha sonra da satışa götürüyoruz. Asıl işi kadınlar yapıyor. Bu iş bize dedelerimizden geliyor. Toptan satış yapıyoruz. En çok Balıkesir yöresine, İzmir'e, Kütahya'ya götürüyoruz" dedi.

YEMEKLER LEZZETLİ OLUYOR

Şekil vermenin tamamen ustalık işi olduğunu söyleyen 5 çocuk annesi Cennet Balcı, yaptıkları çömleklerde pişirilen yemeklerin çok lezzetli ve sağlıklı olduğunu söyledi.

Eşine yardımcı olan Mustafa Balcı ise mahalle kurulduğundan bu yana çömlekçiliğin devam ettiğini belirtti. Toptan satışlarda çömleklerin 5-6 liradan, tek satışlarda ise 15 liradan satıldığını kaydeden Balcı, "Buranın çömleği ünlüdür. Birçok kez kontrolden geçmiştir. Sağlığa zararlı olduğuna dair hiçbir rapor gelmedi" diye konuştu.

SAHİP ÇIKILMAZSA YOK OLACAK

Gökeyüp'te 1400'lü yıllardan bu yana çömlekçiliğin yapıldığını dile getiren Manisa Büyükşehir Belediyesi Gökeyüp Koordinatörü Mevla Gültekin, çömlekçiliğin zamanla azaldığını belirterek, turizme kazandırılmasını istedi. Gençlerin bu işten uzaklaşması ile birlikte çömlek yapımının azaldığını kaydeden Gültekin, kültürel mirasın yok olmaması için tanıtım çalışmaları yapılması gerektiğini söyledi. Gültekin, "Eskiden geçim kaynağı çömlekçilikti. Şimdi yan gelir olarak yapılmaya başlandı. Bir el sanatı bitmek üzere. Eğer destek olunmazsa bir gün gelecek bitecek. Ama ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bu işi bırakmayan vatandaşlar var. Yaklaşık 30 hanenin geçimi bu işten sağlanıyor" dedi.

Geçmişte yapılan çömleklerin yurtdışına da gittiğini ancak devamının gelmediğini aktaran Gültekin, çoğunlukla Ege ve Marmara Bölgesi'nde çömleklerin satıldığını söyledi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Kadınlar çömlek yaparken görüntü

Çömlek yapan kadınların konuşmaları

Eşlerine yardım eden erkeklerin konuşması

75 yaşındaki Ayşe Çavdar'ın çömlek yapması

Evlerin önünde kurumaya bırakılan çömleklerden görüntü

Mahallenin görüntüsü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Nermin UÇTU / MANİSA,

============================================================

5)KÜTÜK MANTARI HEM ÜRETİCİYE HEM TÜKETİCİYE KAZANDIRIYOR

MUĞLA'nın Dalaman İlçesi'ndeki 120 metrekarelik çadırda kütükte istiridye mantarı yetiştiren Yakup Sabar, bu ürünün besin değerinin daha fazla olması nedeniyle hem üreticiye hem tüketiciye kazandırdığını belirtti. İsrail'de 34 yıl yaşadıktan sonra Dalaman ilçesine yerleşen Yakup Sabar (56), 8 ay süren araştırmaların ardından istiridye mantarı yetiştirmeye başladı. Kütükte istiridye mantarı üreten Sabar, bu mantarın raf ömrünün daha uzun olduğunu, 3 yıl ürün alabildiğini söyledi. Bilgisayar programcısı olduğunu ve aynı zamanda otel yöneticiliği yaptığını dile getiren Sabar, bu yıl turizmdeki düşüş nedeniyle otelin açılmadığını ve yeni bir iş arayışına girdiğini anlattı. Naylon torba içinde talaşla yapılan kompost mantar üretimi konusunda araştırma yaptığını ifade eden Yakup Sabar, "Ortağımla birlikte doğal ortamında ürün yetiştirerek aynı ticari kapasiteye ulaşabileceğimizi düşündüm. Deneme yanılma ve takip sistemiyle ürün kalitesini ve rekoltesini arttırdık. Kompost sisteminde 3 ay, ama kütükten 3 yıl ürün alabiliyorsunuz. Kütük mantarının raf ömrü daha uzun, besin değeri daha fazla. Bugün aldığımız sonuçtan çok memnunuz" dedi.

VERİLER BİLGİSAYARA AKTARILIYOR

İsrail'de modern tarım yöntemleriyle yakından ilgilendiğini anlatan Sabar, kompostta mantar üretimi yapanların 'kütükte ticaret olmaz' eleştirileriyle karşı karşıya kaldığını hatırlattı 120 metrekarelik bir çadırda 450 kütükle işe başladığını belirten Sabar, şöyle konuştu:

"Her kütük kayıt altında, sicilleri tutuluyor. Ne zaman ekildiği, ne zaman sarım yaptığı, ne zaman açıldığı, sarımların nasıl çıktığı hangi marka misel kullanıldığı kayıt altına alınıyor. Bilgisayara işleniyor. Dijital ölçüm aletleriyle 15 dakikada bir bilgisayara aktarılan veriler ile hava, nem koşullarıyla ilgili bilgi sahibi oluyorum. Ne zaman havayı temizleyeceğim, ne zaman klimayı açacağım konusunda sistem beni yönlendiriyor. Kaliteli plastikten elde edilen damlama borularıyla her kütüğe dakikada 2 litre su veriyorum. İçerdeki havayı evaperatör sistemiyle temizleyip klima ile ortam sıcaklığını ayarlıyorum. Evaperatör sayesinde nem kaybı yaşamıyorum."

12 ÇEŞİT YEMEĞİ YAPILIYOR

Amacının sadece para kazanmak olmadığını, çevredeki insanları da bu konuda eğitip yeni iş imkanları sağlamak olduğunu belirten Sabar, pazarda istiridye mantarının kilosunu 15-20 lira arasında bulmak mümkünken, toptanda 12-15 lira arasında satışa sunduğunu söyledi. Yakup Sabar, "Kütükte yani doğal ortamında yetiştirilen istiridye mantarının besin değeri çok yüksek. Kırmızı et ayarında olduğunu söyleyebilirim. Damar tıkanıklığından, kanser hastalıklarına kadar akla gelmeyecek sayıda faydaları var. Kızartması, sotesi olur, mangalda pişirilir, böreği yapılır, makarnaya sos olur. Tavada hafif zeytinyağında suyunu çekene kadar bekledikten sonra üzerine soğan, sarımsak ve birazcık sirke karıştırarak tüketilebilir. Ortağımın eşi aşçı. Onunla birlikte 12 çeşit yemek tarifi çıkarttık. İnternet sitemizde yayınlayacağız. Hem üretene hem de tüketene çok faydası olacak bir ürün. Türkiye'de pazarı oldukça geniş" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Çadırdaki üretim alanından görüntü,

-Mantar keserken görüntü,

-Yakup Sabar ile röp.

Haber - Kamera: Süleyman İLTER / DALAMAN (Muğla),

==================================================

6)EV VE İŞYERLERİNDE KAKTÜS BULUNDURMA ÖNERİSİ

BALIKESİR'in Edremit İlçesi'nde seracılık yapan ziraat mühendisi Banu Ulusoy, kaktüslerin dikenlerinin elektriklenmeyi çektiğini, topraklama yaptığını, bu nedenle bilgisayarların yoğun olduğu yerlerde ve evlerde radyasyona karşı kaktüs bulundurulabileceğini söyledi.

Kaktüslerin büyüklükleri ve alanları ölçüsünde ortamda oluşan elektriklenmeyi ve radyasyon etkisini bir ölçüde azaltacağını söyleyen ziraat mühendisi Banu Ulusoy, evlerde ve işyerlerinde kaktüs bulundurulmasını önerdi. Günlük yaşamda sürekli olarak kullanılan cep telefonu, saç kurutma makinesi, televizyon, bilgisayar ve internet hatları gibi elektronik aletlerin yaydığı enerjiler olduğunu söyleyen Ulusoy, bu aletlerin yoğun kullanıldığı ve fazla zaman geçirilen yerlerde bitkilerle küçük önlemler alınabileceğini söyledi. Ulusoy, "Kaktüslerin dikenleri bir nevi topraklama oluşmasını sağlar. Havadaki elektriklenmeyi çeker ve köklerinin de toprakta olması bunu almasını sağlar. Kaktüsün boyutu ve alanı da bunun için önemlidir. Görsel olarak da uyumlu bir bitkidir. Bilgisayar başında yoğun çalışanlar mini bahçeler oluşturabilir. Evlerin farklı alanlarına konulabilir. Aynı zamanda oksijende sağlar. Fazla su istememesi ve bakımının kolay olması sayesinde de herkesin rahatça bakabileceği bir bitkidir" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Çalışma ortamından detaylar

Kaktüs detayları

Ziraat Mühendisi Banu Ulusoy röp.

Haber- Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN / EDREMİT (Balıkesir),

==================================================

7)POTANIN PERİLERİ DESTEK BEKLİYOR

KADINLAR Bölgesel Basketbol Ligi'nde iki yıldır Burdur'u temsil eden Gölhisar Belediye spor, 2017-2018 sezonunun ilk maçını 22 Ekim'de kendi evinde Nazilli spor'la oynayacak.

Gölhisar Belediyesi antrenör İsmail Davaz, ligde Aydın, Antalya ve İzmir'in yatırım desteği alan takımlarıyla mücadele edeceklerini söyledi. Gölhisar Belediyesi Spor Salonu'nda antrenmanlarını sürdürdüklerini anlatan İsmail Davaz, başarılı bir lig için transferlere ihtiyaç duyduklarını bunun için de sponsor desteği beklediklerini vurguladı.

"Burdur'un Basketbolda Ulusal Ligdeki tek temsilcisiyiz" diyen Davaz, "Özverili bir şekilde mücadele ediyoruz. Gölhisar'da ve Burdur'da basketbolu yaygınlaştırma adına çalışmalarımız var. Bu sene ikinci yılımız. Gölhisar Belediye Başkanı Ramazan Canural'a spor salonunda yaptığı düzenlemeler ve takıma verdiği destek için teşekkür ediyorum" dedi.

Davaz, "Bölgesel Lig yatırım isteyen bir lig, Burdur'dan destek konusunda arayışlarımız var Gençlik Hizmetleri ve spor İl Müdürümüz Ömer Faruk Şiran destek vereceğini belirtti. Bütçemiz çok kısıtlı. Transfer yapabilirsek daha iyi noktalara gelebiliriz" diye konuştu.

Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi olan takım kaptanı Kevser Sungur da haftada üç gün çalışmalarını sürdürdüklerini, Gölhisar ve Burdur'u ligde en iyi şekilde temsil edeceklerini kaydetti.

Gölhisar Belediyesi Basketbol Takımı Türkiye Kadınlar Bölgesel Basketbol Ligi C Grubu'nda İzmir Büyükşehir Belediyesi, Alanya Belediyespor, Antalya Akdeniz Üniversitesi, Antalya Yıldızları Spor Kulübü, İzmir Menemen Belediyespor, İzmir Batı Makina Spor Kulübü ve Aydın Nazilli Belediyesi ile mücadele edecek.

Görüntü Dökümü

---------------------------:

-Antrenmandan detay

-İsmail Davaz ile röportaj

-Kevser Sungur ile röportaj

4,24"-128 MB

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

========================================================

(ÖZEL)

8)TARİHİ ESERLERİN MİNYATÜRLERİNİ KENDİ YAPTIKLARI 3D YAZICIDAN ÇIKARDILAR

SİVAS Bilim ve Sanat Merkezi'nde (BİLSEM) eğitim gören 11 lise öğrencisi 'Bilsem Maker' adını verdikleri 3D yazıcı yaptı. Ardından Türkiye ve Sivas'ın önemli tarihi eserlerinin minyatürlerini bu yazıcıdan çıkarttı. Ekip, kendi tasarladıkları yazıcıyı seri üretime geçirerek pazarlamayı hedefliyor. BİLSEM 10'ncu sınıfta eğitim gören 11 lise öğrencisi daha önce aldıkları 3D yazısının boyutunun küçük olması ve işlevsel olmaması nedeni ile kendi yazıcılarını yapmaya karar verdi. Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Serdar Gülümser'in öncülüğünde proje hazırlayan öğrenciler 7 aylık bir çalışma sonrası 3 bin 500 lira maliyetle kendi 3D yazıcılarını tasarlayıp imal etti. 57 santimetre yüksekliğinde, 37 santimetre genişliği ile piyasadaki yazıcılardan daha büyük olan yerli üretim 3D yazıcıyla 'Bilsem Maker' adı verildi. Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Serdar Gülümser "Sivas Kodluyor" projesi kapsamında 3D yazıcı üretmeye karar verdiklerini ve 7 ay gibi sürede makineyi ortaya çıkardıklarını söyledi. Gülümser, "Valilik ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün katkıları ile bir projeye girdik. "Sivas Kodluyor" projesi kapsamında öğrencilerimizle bir araya geldik. Kendi daha fonksiyonel 3D yazıcımızı yapmaya karar verdik. 11 öğrencimiz vardı projeye katılan. Bu öğrencilerimizle önce çizimini gerçekleştirdik, projelendirdik. Eksiklerini gördük. Daha sonra parçaları bir çok yerden temin ederek bir araya getirdik. Projemiz yaklaşık 7 ayda ortaya çıktı. Bunun 4 ayı çizimlerle geçti, kalan 3 ayda da projeyi ortaya çıkardık" dedi.

"TARİHİ ESERLERİ ÇİZEREK 3D YAZICIDAN ÇIKARDIK"

Bilişim Teknolojileri öğretmeni Serdar Gülümser, makinenin üretiminin ardından Türkiye ve Sivas'ta bulunan bazı tarihi eserlerin minyatür çıktılarını aldıklarını ifade ederek, "Makinemizi ürettikten sonra özellikle yöremize ait tarihi değerleri Kale Camisi, Kongre Müzesi gibi eserlerin minyatürlerini çıkararak hem makinemizin işleyişini görmek hem de işe yaradığını gösterebilmek istedik. Sivas Kongresi'nin yapıldığı tarihi Kongre Müzesi binasının minyatürü yaklaşık 10 saatte ortaya çıktı. Ama bu süre değişken. Kullandığımız kalınlıkla, kaliteyle alakalı bir şey. Kaliteyi arttırdıkça süre daha da uzuyor. Kaliteyi düşürdükçe süre kısalıyor. İç dolgusu dediğimiz bir olay var. İçinin boş, dolu olma kısmı. Bunlarda süreyi etkileyen etmenler. En küçük bir ürünün çıkması 2 saati buluyor" ifadesini kullandı.

"EŞSİZ BİR ÜRÜN"

Makinenin tamamen öğrencilerinin çizimleriyle ortaya çıktığını ve bu nedenle eşsiz bir ürün olduğunu ifade eden Gülümser,"Bunu öğrencilerimiz çizdi, bize ait bir çizim. Öğrencilerimiz bunu uygun programda çiziyor, çizdikten sonra biz bunu makinenin anlayacağı dile çeviriyoruz yazılımı. Sonra makine bunu oluşturuyor. Burada kullanılan malzeme tamamen doğal, kanserojen olmayan PLA dediğimiz bir malzeme. Bu ürün kilo olarak satılıyor. Çok ucuz bir malzeme. 80-100 lira arasında bir maliyeti var. Mesela Kongre Müzesinin bize maliyeti yaklaşık 20 lira oldu" şeklinde konuştu.

"DOKTOR OLMAKTAN VAZGEÇTİM"

Projede yer alan öğrencilerden Sena Köksal, daha önce doktor olmayı düşündüğünü ancak, yazıcı üretiminden sonra mühendisliğe de yeteneğinin olduğunu fark ettiğini ve doktor olmaktan vazgeçtiğini ifade ederek, "Çizim aşamasında makinemizin bütün parçalarını çizdik. Nerede hata olabilir, onları gördük. Yapım aşamasında gerekli malzemeleri temin ettik ve parçaları birleştirerek makinemizi yaptık. Makineyi üretirken ben mühendislik alanına da ilgim olduğunu anladım. Çünkü ben de klasik bir meslek olarak tıp düşünüyordum. Ama makineyi yaparken bu alanlara da ilgim ve yeteneğim olduğunu keşfettim. Gelecekte de böyle bir meslek alanına yönelebileceğimi anladım" dedi.

Projede yer alan bir diğer öğrenci Melisa Sümbüloğlu ise yazıcıyı iç pazara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Sümbüloğlu, "Makinemiz genelde pazarda çok yüksek maliyetli makinelere karşı kesinlikle daha ucuza mal edilmiş ve daha büyük ürünler alabilen bir makine. 52 santim boyunda ve 32 santim eninde ürünler alabiliyoruz. Bu iç pazarda pazarlamayı düşündüğümüz bir ürün. Şu anda piyasada 15 bin liraya satılan ve özel üretim olan yazıcıları 3 bin 500 liraya mal ederek daha iyisini yaptığına inanıyoruz. Makineyi seri üretime geçirmeyi düşünüyoruz. Çünkü çok yüksek maliyetlere üretilen makineyi çok ucuza, yerli ve milli şekilde ürettik" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-BİLSEM'den görüntü

-Öğrencilerin ürettiği 3D yazıcı ve çalışması

-Üretilen minyatür tarihi eserler

-Bilişim öğretmenin konuşması

-Öğrencilerin konuşmaları

Haber-Kamera:  İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(268 mb)

==========================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Milli Eğitim Müdürlüğü Ayşe Çavdar Gölhisar Burdur Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title