Haberler

Dha Yurt Bülteni - 16

Cumhurbaşkanı Erdoğan: O ülkeler çözmezse biz buraları yerle bir ederiz (2)155 ÜLKEYE İHRACATCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Manisa'daki ikinci adresi Vestel tesisleri oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: O ülkeler çözmezse biz buraları yerle bir ederiz (2)

155 ÜLKEYE İHRACAT

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Manisa'daki ikinci adresi Vestel tesisleri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada da Vestel Venüs akıllı telefon fabrikası ile Zorlu meta nikel kobalt tesisinin hizmete girmesi törenine katıldı. Törende ilk olarak Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu konuştu. Fabrikaların bulunduğu toprakların 20 yıl önce taşlı topraklı olduğunu, yürünemediğini söyleyen Zorlu, "1 milyon 100 bin metre kapalı alanla buradan 155 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bugünkü ürün kapasitemizin yekunu 35 milyon cihazı üretecek kapasitede. Sanayisiz bir ülke sanayisiz bir Türkiye düşünemiyorum sözüyle yola çıktık. 2 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. 15 yılda ülkemizde büyük atalımlar yaptık. Zorlu grubu olarak üzerimizde düşeni yapıyoruz. Yerli sanayinin gücüyle büyüyen bir grup olduk. Üretim gücümüze teknolojimize inandık" dedi.

"KOŞUYORUZ BE YÜRÜMÜYORUZ, KOŞUYORUZ"

Kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak ekonomik verilerden bahsetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün ve bugün iki önemli buluşmayı gerçekleştirdik. Birisi malum yerli ve milli otomobilimizi inşallah 2020'ye kadar üreteceğiz. 5 babayiğit bir araya geldi bunlardan biride malum zorlu. Dün bununu müjdesini vermişti. Bugünde burada 600 milyon liralık bir yatırımın özellikle açılışını yapıyoruz. Bu da önemli bir adım. Bu otomobillerin bataryalarında kullanılan iki ana maddesinden bir tanesi olan kobalt üretiminde Avrupa'nın en büyüğü durumundayız. Batarya konusunda rekabet konusunda avantajlı durumda olabiliriz. Ülkemizin geleceğine yapılmış önemli bir yatırım. Bu proje Türkiye için sadece bir otomobil üretme projesi değil. Kendi otomobilimizle birlikte defalarca kaçırdığımız dünyadaki o sıçrama dönemini yakalama fırsatını elde edeceğiz. Azmettikten sonra aşılmayacak dağ yoktur. Azmettiler buraya geldiler. Bu artış devam edecek. Bütün mesele yeter ki bu azmi kaybetmesinler. Türkiye ekonomisinin lokomotifliğini rahmetli Menderes'in attığı temeller üzerine rahmetli Özal'ın önünü açtığı nesil yapıyor. Ekonomimizin ölçeği 2002 yılında, 236 milyar dolar hacme ulaşabilmiştir. Ülkemiz ne tarihine ne birikimime ne hedeflerine uygun olmayan üzüntü verici tabloyu ifa ediyordu. Geçen 15 yılda şirketlerin kabul değiştirdiği sınırları aşıp küresel vizyon kazandığı dönem oldu. Artık bunu dünya söylüyor. 2002 yılında satılan otomobil sayısı 91 bin, geçen yıl bu rakam 757 bin. Bakın nereden nereye bu refah düzeyini gösteriyor. Buzdolabı bir milyon adetten, 2 milyon 700 bin adetin üzerine çıktı. Çamaşır makinası 824 binden, 2 milyon 200 binin üzerine çıktı. Koşuyoruz be yürümüyoruz, koşuyoruz. Daha da iyi olacak, çünkü bize bu yakışmaz. İlk 10 ülke arasına gireceğiz. Ülkemizde yapılan kamu özele yatırımlarını tutarının 70 milyar liradan, 760 milyar lirayla çıkması da başka önemli gösterge."

"GİT YAT AŞAĞI YA GİT YAT AŞAĞI"

Bu atılımların konuşulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözü kendisine "Faşist diktatör" diyen CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'a getirerek, şöyle sürdürdü:

"Recep Tayyip Erdoğan 'diktatör' diyorlar. Git yat aşağı ya git yat aşağı. Türkiye'nin gündemi bu olmalı. Yani şahsıma bu lafı eden kişi, kendini vurdular, 'geçmiş olsun' diye kendini aradım. Yav! diktatör kalkıp seni arar mı? Ben seni arıyorum. Bu bir insaniyetliktir, merhamettir, rahmet duygusudur. Ama bunlarda bu yok. Dikili ağaçları yok. Siyasetçilerimizin, iş dünyamızın, akademisyenlerimizin, medyamızın ülkeye söyleyecek sözü olanların, bu konuları tartışması, fikrini ortaya koyması lazım. Kalkıp bazı belediye başkanlarının istifa etmeleriyle ilgili konuşulması, sana ne ya. Sen kendi partinin içine bak. Bizim partimizin kendi içindeki şu anda uygulaması, stratejisi, taktiği seni ilgilendirmez. Sen kendine bak. Bunca yıl partinin başındasın, kazandığın bir tane seçim var mı? Önce onu söyle. Batıda adam bir seçimi kaybettiği zaman çekip gidiyor. Sen 9 seçim kaybettin hala oradasın ya. Ha biz mutluyuz. Onun için biz yolumuza devam ediyoruz. Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz. Ülkemiz geçmişte kısır çekişmelerin, vizyonsuz devlet yönetimimin, hesapsız atılan adımların bedelini ağır şekilde ödedi. Artık kimsenin, milletin karşısına böyle bir üslupla çıkmaması lazım. Sorumluluklarımızın farkındayız. Milletimiz eksikleri değerlendirecek, kararını verecek."

"İNLERİNE GİRECEĞİZ"

Terör operasyonlarına da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşte buradan biliyorsunuz, bu sabah şehidimizle beraber iki gün içinde 9 şehidimiz oldu. Ama hesabını çok ağır sorduk. İnlerine kadara takip ediyoruz. Orada yakalayıp gereğini yapacağız. Kandilse kandil, Sincarsa Sincar. Devam edeceğiz. Niye? Şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından sonra tesislerin açılışını gerçekleştirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Katılanlardan görüntü,.

Alandan görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM - İlker KILIÇARSLAN - Nermin UÇTU - Mücahit BEKTAŞ / MANİSA

=================================

Tarsus'taki gizemli kazı sona erdi

MERSİN'in Tarsus ilçesi 82 Evler mahallesindeki gecekondu tipi bir evde özel harekat polisleri gözetiminde 1 yıldır süren esrarengiz kazı sona erdi. Kazı alanı, görevliler tarafından toprakla kapatılmaya başlandı.

Ankara'da oluşturulan 20 kişilik özel bir ekip tarafından, özel harekat polislerinin önlemleriyle 13 Kasım 2016 tarihinde başlatılan kazı, gizlilik içerisinde yürütüldü. Polis barikatları ve brandalarla çevrili kazı alanında kimsenin giriş- çıkışına izin verilmezken, CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, daha önce yaptığı açıklamada yapılan çalışmaların sır olduğunu belirtmişti.

CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı, bugün akşam saatlerinde kazı alanına gelerek brandalarla kapatılan alana girdi. Burada görevlilerle konuşan Atıcı çıkışta açıklama yaptı.

Atıcı, kazının sona erdiğinin kendine söylendiğini anlattı. Atıcı, "Burada bir arkeoloğun bir çalışma yapması gerekiyordu. 'Burada bir İncil arıyoruz, yeraltı şehri arıyoruz' demeleri lazımdı. Millete açık açık söylenmesi lazımdı. Bir şey bulduysak davul zurnayla duyurmalıydık. Buraları kapattılar, yer altını açtılar. Bütün evlerin duvarlarını çatlattılar. Burası milletin yeriyse milletten gizli iş yapılmaz. Kazının bittiğini, kapatma emrinin verildiğini söylediler. İçeride arkadaşlardan bir kısmı da tepki de gösterdi. Bununla ilgili daha önce tehditler de aldık" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Kazı alanındaki açılan çukur

Kamyonların görüntüsü

Alandan genel görnütüler

Haber-Kamera: MERSİN,TARSUS,

=================================

Cinayet şüphelisi 6 kişi tutuklandı

ÇORUM'da boynundan tüfekle vurularak öldürülen 20 yaşındaki Hüseyin Yalçın, cinayeti ile ilgili 6 kişi tutuklandı. Tutuklanan zanlıların adliyeye gülerek girmeleri dikkat çekti.

Olay iki gün önce Çorum'un Osmancık Caddesinde meydana geldi. İddialara göre, iki grup arasında tartışma çıktı.  Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine bazı kişiler yanlarında bulunan silahlarla birbirlerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu 20 yaşındaki Hüseyin Yalçın, boynuna isabet eden saçmalarla ağır yaralandı. Yaralı genç, arkadaşları tarafından otomobille kent merkezindeki Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine getirildi. Hüseyin Yalçın'ı acil servise getirenler daha sonra kayıplara karıştı.

Hüseyin Yalçın, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamazken polis cinayetle ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Cinayet masası ekipleri olayın şüphelileri oldukları tespit edilen Abdurrahman C., Sefa Y.,  Uğur D., Samet E., Emrah G. ve yaşı küçük olan F.K.'yı gözaltına aldı.

Emniyetteki ifadeleri tamamlanan zanlılar geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Olası bir saldırıya karşı koşar adım adliyeye alınan zanlıların, bu sırada gülmeleri dikkati çekti. Savcılıkta işlemleri tamamlanan 6 kişiden Abdurrahman C., ve Sefa Y., "Kasten öldürmeö suçundan, Uğur D., Samet E., Emrah G. ve F.K. ise  "Silahla tehditö suçundan nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Şüphelilerin adliyeye koşar adım alınmaları

-Şüphelilerin gülerek adliyeye girişleri

Detaylar

(SÜRE: 1 DK ) (BOYUT 48 MB)

Haber : Yusuf ÇINAR-ÇORUM-DHA

================================

Giresun'da teröriste yardım ve yataklığa 2 tutuklama

GİRESUN'un Dereli ilçesi Kulakkaya Yaylası'nda yakalanan PKK'lı terörist 'Aram' kod adlı Mustafa Tolucan'ın ifadeleri doğrultusunda Yağlıdere ilçesi Yeşilpınar köyünde 'terör örgütüne yardım ve yataklık' suçlamasıyla gözaltına alınan aynı aileden 3 şüphelinin 2'si tutuklandı.

İlçede operasyonlarını sürdüren Jandarma güçleri, 23 Ekim'de ilçenin Kulakkaya kırsalında yakalanan PKK'lı terörist 'Aram' kod adlı Mustafa Tolucan'ın ifadeleri doğrultusunda Yağlıdere ilçesi Yeşilpınar köyünde operasyon gerçekleştirdi. Ekipler, PKK'lı teröristin verdiği adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Yapılan operasyonda B.K., eşi G.K. ve oğulları M.K.'yi gözaltına aldı.

ÇİFT TUTUKLANDI, OĞULLARI SERBEST

Sorgularının ardından 'Terör örgütüne yardım ve yataklık' suçlamasıyla mahkemeye sevk edilen B.K. ve G.K. çifti tutuklanarak Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderilirdi, oğulları M.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Konuyla ilgili Giresun İl Jandarma Komutanlığı'ndan bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada "Giresun ili Dereli ilçesi Kulakkaya Yaylasında 23 Ekim günü yakalanan PKK/KCK Bölücü Terör Örgütü (BTO) mensubu Mustafa Tolucan'ın yapılan sorgulamasında, Ekim 2017 ayı başlarında Giresun ili Yağlıdere ilçesi Yeşilpınar köyü Susuz mevkii Karadağ obasında ikamet eden B.K., eşi G.K. ve oğulları M.K.'ın BTÖ mensuplarına yardım ve yataklık yaparak erzak temin ettikleri tespit edilmiştir. B. K., G.K. ve M.K. isimli şahıslar 2 Kasım  günü yakalanarak aynı gün mahkemeye çıkarılmış olup B.K. ve G.K. tutuklanarak Giresun Kapalı Cezaevine konulmuş, M.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Giresun İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk bölgesinde Teröristle Mücadele Harekatı kapsamında operasyonlara aralıksız olarak devam edilmektedir" denildi.

Haber: Hakan KABAHASANOĞLU/GİRESUN, -

================================

Bursa Barosu üyeleri, avukatlara yönelik saldırıları protesto etti (GÖRÜNTÜLÜ HABER)

BURSA'da avukatlar, son 4 ay içinde 4 avukata yapılan saldırıları protesto etmek amacıyla bugün duruşmalara girmeme eylemi yaptı, ardından düzenlenen yürüyüşe katıldı. Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun ve yönetcilerle birlikte Bursalı avukatlar, mslektaşlarına yönelik saldırıları kınamak için topluca 'Duruşmalara girmiyoruz' pankartıyla yürüdü.

Bursa Adliyesi'nden başlayan yürüyüş, Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ekibinin kontrolünde, 'Avukata uzanan eller kırılsın', 'Savunma susarsa herşey susar, savunma susarsa adalet ölür',  'Savunma haktır, avukata dokunma' sloganları eşliğinde Kent Meydanı'na kadar devam etti. CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, Gemlik'te öldürülen avukat Özgür Aksoy'un eşi avukat Çiğdem Aksoy'un da aralarında bulunduğu topluluğa hitaben Kent Meydanı'nda konuşan Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, meslektaşlarına yönelik saldırılar sonucunda yakalanan failler hakkında basit yaralama, yaralamaya teşebbüs veya tehdit gibi suçlardan işlem yapıldığını söyledi. Altun, "Bu da failleri cesaretlendirmektedir. Avukatı savunmaya karşı duran hiçbir hakim ve savcı meslektaşımızı, barolarımıza avukat olarak almayacağız. Duruşumuz nettir, başka barolar olursa itiraz edeceğiz" dedi.

Bursa'da son dört aylık süreçte, Gemlik'te avukat Özgür Aksoy'un öldürüldüğünü, Mustafakemalpaşa'da avukat Seyfi Budak, Bursa'nın Nilüfer İlçesi Odunluk Mahallesinde bir avukata ve son olarak da avukat Ahmet Cem Fırat'a yönelik saldırılar olduğunu belirten Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, "Savunma susarsa her şey susar. Savunma susarsa adelet ölür. Bu nedenle meslektaşlarımızla birlikte bu farklılığı yaratmak için bugün yürüyoruz. İnşallah gerk kalmaz da sokaklara çıkmayı alışkanlık haline getirmeyiz. Ancak şiddet iklimi devam ettiği sürece biz yürüyeceğiz. Tüm yurttaşlarımızı duyarlı olmaya ve savunmaya sahip çıkmaya davet ediyoruz. Çünkü avukat yoksa savunma da yokturö dedi.

"İnşallah bir daha duruşmaya girmeme boykotu yapmayızö diyen Başkan Altun, "Biz 14 Eylül 2012 tarihinde yaptığımız boykotta 'Duruşmalara girmiyoruz' yazılı pankart taşımıştık. Pankartın üzerinde o günün tarihi yazılıydı. Bu defa aynı yazı yazılı ama tarih yok. Çünkü gerekirse yarın, gerekirse bir hafta duruşmalara girmeyeceğiz, aynı pankartı açacağız. Ancak dileğimiz bu boykotun son olmasıdır" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Avukatların yürüyüşü

Baro başkanının açıklaması

Detaylar

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA, -

================================

Viranşehir'de kaçak ürünlere el konulması sırasında gerginlik

ŞANLIURFA'nın Viranşehir İlçesi'nde, polis ilçe merkezinde satılan kaçak tütün, şeker ve çaya el koydu. Faturasız ürünlere el koyması sırasında esnaf ile polisler arasında gerginlik çıktı. Gerginlik polisin biber gazlı müdahalesi ile sona ererken, 5 kişi gözaltına alındı.

Viranşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yasa dışı yollarla yurda sokulan ve Derik ve Urfa Caddesi üzerindeki işyerleri ile kaldırımlarda kaçak olarak çay, tütün ve şeker satıldığını belirledi. Polis bunun üzerine kaçak ürünlerin toplanması için öğleden sonra çalışma başlattı. Polisin işyerlerindeki kaçak ürünlere el koyması sırasında duruma esnaf tepki gösterdi. Gerginliğin uzaması ve esnafın engel olmaya çalışması üzerine polis kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Gazlı müdahaleden etkilenen 2 kişi, ambulansla hastaneye götürülürken, bölgeye takviye polis ekipleri sevk edildi. Polislerin bir saat süren çalışması sonunda faturası bulunmayan ve kaçak olarak satışı yapılan ürünlere el konulurken, 5 işyeri sahibi de gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------------

Caddedeki kalabalık

Biber gazından etkilenenlerin ambulansa taşınması

Önlem alan polisler

El konulan ürünlerin kamyonete konulması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa MERT-ŞANLIURFA-DHA)

=======================================

43 yıl önce gazi oldukları topraklara uğulandılar

KIBRIS Barış Harekatı'na katılan Tokatlı 22 gazi 43 yıl sonra savaştıkları toprakları ziyaret etmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gönderildi.

Tokat Belediyesi, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatına bizzat katılan 22 Tokatlı gazi için 3 günlük Kıbrıs gezisi düzenledi. Gazileri uğurlamak için Erenler Mezarlığında bulanan şehitlikte tören düzenlendi. Şehitlikte düzenlenen törene Tokat Valisi Ömer Toraman, AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, şehit aileleri ve gaziler katıldı. Gazilerin birçoğunun 43 yıl sonra ilk defa Kıbrıs'a savaştıkları topraklara gideceğini ifade eden Belediye Başkanı Eyip Eroğlu, "Gazilerimiz Kıbrıs'ta eski günlerini yad edecekler, Tokat'ımızın selamlarını iletecekler. Yıllar önce vatan için oraya giden ağabeylerimizi görüyorum. Onların arasında şehit olanlar var. Ne kadar onlara teşekkür etsek azdır. Biz 'Vatan sevgisi imandır' diyen, 'Ölürsek şehit kalırsak gaziyiz' diyen inancın mensuplarıyız" dedi. Başkan Eroğlu'nun konuşmasının ardından dua edildi. Garnizon şehitliği ziyaret edilerek kabirlere gül bırakıldıktan sonra gaziler otobüsle Ankara'ya yolcu edildi. Gaziler buradan uçakla KKTC'ye geçecek.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Şehitlikteki tören

-Başkanın konuşması

-Şehitliklere karanfil bırakılıp gazilerin uğurlanması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,

========================================

Mantar yiyen çift idrara çıkamayınca diyalize bağlandı

SİVAS'ta yedikleri mantardan zehirlenen Selahattin ve Semiha Ataş çifti idrara çıkamama problemi yaşayınca kaldırıldıkları hastanede diyalize bağlandı.

Sivas'ın Koyulhisar ilçesi Çaylı Köyü'nde yaşayan ve 4 çocukları bulunan Selahattin (57) ve Semiha Ataş (58) çifti, geçen cumartesi günü sabah saatlerinde kahvaltı için gittikleri komşularında araziden toplanarak pişirilen mantar yemeğinden yedi. Akşam evlerinde rahatsızlanan çift, bulantı, kusma ve halsizlik şikayetiyle Koyulhisar İlçe Hastanesi'ne başvurdu. Hastanede mantar yediklerini belirtmeyen çift, tedavilerinin ardından eve döndü. Ancak şikayetleri devam eden ve idrara çıkamamaya başlayan Ataş çifti, pazartesi günü Suşehri Devlet Hastanesi'ne gitti. 31 Ekim'de Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen Ataş çifti, böbrek yetmezliği tanısıyla hemodiyaliz ünitesinde tedaviye alındı. 3 gündür Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi'nde hemodiyaliz ünitesine bağlı olan çiftin sağlık durumu iyiye gidiyor.

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Nefroji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferhan Candan hastaların mantarı yedikten 6 saat sonra besin zehirlenmesi şikayetleriyle doktora başvurduklarını anlatarak, "48 saat sonra da idrar çıkaramamaya başladıklarını söylediler. Bazen mantar zehirlenmelerinde ilk belirtiler besin zehirlenmesi tarzında oluyor, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, görme bulanıklığı gibi. Daha sonra tedavi olduklarında düzelebiliyorlar. Ama bazı hastalarımız mantarın içerdiği zehire göre daha geç dönemde 48-72 saat, hatta haftalar sonra böbrek yetmezliği tablosuyla, idrar çıkaramama şeklinde hastaneye başvuruyorlar" dedi.

Prof. Dr. Ferhan Candan hastaların kendilerine geldiğinde üre değerlerinin çok yüksek olduğunu gördüklerini ifade ederek, "Hastalar geldiğinde idrar çıkarma fonksiyonları yoktu, üre değerleri yükselmişti. Biz de bu bulgular olduğu için hastalarımızı hemodiyalize aldık. Düzelme olmazsa böbrek biyopsisi yapmak durumunda kalabilir ve ona göre tedavi uygulayabiliriz. Şimdi idrara çıkarmaya başladılar ama henüz istenilen ve yeterli seviyede değiller. Diyaliz tedavisine devam edeceğiz. Mantar toplarken yörenin bir önemi yok. Aynı bölgede zehirli mantar da yetişebilir. Mantar yerken mutlaka bir uzmana danışılarak tüketilmesinde fayda var" diye konuştu.

Tedavisi süren Selahattin Ataş komşularında sabah kahvaltısında mantar yediklerini anlatarak, "Akşam mide bulantısı, kusma şikayetimiz vardı. Mantardan zehirlendiğimizi hiç tahmin etmedik. Sonra hastaneye gittik ama mantar yediğimizi söylemedik. Tedavimiz yapıldı eve gittik. Rahatsızlıklarımız devam edince Suşehri İlçe Hastanesine gittik ve buraya sevkli geldik" dedi.

Çiftin rahatsızlanmasına neden olan dev mantarlar da hastanedeki odalarında sergilendi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Hastaneden görüntüler

-Diyalize bağlı çiftin görüntüsü

-Yedikleri mantarın örnekleri

-Prof. Candan'ın açıklaması

-Selahattin Ataş'ın konuşması

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Giresun Vestel Politika Güncel Haberler

title