DHA YURT BÜLTENİ-14
Şırnak'ta EYP imhası sırasında patlama: 2 şehit, 7 yaralı - Yeniden ŞIRNAK'ın İdil ilçesinde PKK'lı teröristlerce Pisikayası Tepesi bölgesinde tuzaklanan el yapımı patlayıcının (EYP), güvenlik güçlerince imhası sırasında meydana gelen patlamada, 2 asker şehit oldu, 7 asker de yaralandı.
Şırnak'ta EYP imhası sırasında patlama: 2 şehit, 7 yaralı - Yeniden
ŞIRNAK'ın İdil ilçesinde PKK'lı teröristlerce Pisikayası Tepesi bölgesinde tuzaklanan el yapımı patlayıcının (EYP), güvenlik güçlerince imhası sırasında meydana gelen patlamada, 2 asker şehit oldu, 7 asker de yaralandı.Olay, sabah saatlerinde, İdil ile Midyat arasında bulunan Sarıköy kırsalında bulunan Pisikayası Tepesi bölgesinde meydana geldi. Güvenlik güçleri, PKK'lı teröristlerce tuzaklandığı belirlenen EYP'yi fark etti. Ekipler, güvenlik önlemi alıp, kontrollü şekilde imha etmeye çalıştığı EYP infilak etti. Patlamada olay yerinde bulunan 9 asker yaralandı. İhbarla bölgeye takviye güvenlik gücü ile sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı askerler, helikopterle alınarak İdil Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste müdahale edilen yaralı askerlerden 2'si kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit askerlerin cenazeleri, morga alınırken, yaralıların tedavileri devam ediyor.
VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI
Şırnak Valiliği, olayla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, şöyle denildi:
"Şırnak ilimiz İdil İlçe Jandarma Komutanlığı, Haberli Jandarma Karakol Komutanlığı sorumluluk alanı Sarıköy Köyü sınırları içerisinde 09.12.2019 günü sabah saatlerinde Pisikayası tepesi mevkisinde bölücü terör örgütü tarafından tuzaklanmış olan el yapımı patlayıcı madde tespit edilmiştir. Tespit edilen EYP'ye, patlayıcı madde imha ekipleri tarafından yapılan müdahale esnasında meydana gelen patlamada iki güvenlik görevlisi şehit olmuş, yedi güvenlik görevlisi yaralanmıştır. Terörle mücadele kapsamında operasyonlar kararlılıkla devam etmektedir."
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Bayram KAPLAN/İDİL (Şırnak),
============================
Kamyonetten binlerce kaçak sigara ve makyaj malzemesi çıktı
Eskişehir'de polis ekiplerine durdurulan bir kamyonda 37 bin 150 paket kaçak sigara ile faturasız 52 bin 144 kadın makyaj malzemesi ele geçirilirken, araç sürücüsü gözaltına alındı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) ekipleri, kamyonda kaçak sigara ve faturasız makyaj malzemesi bulundurduğu ve piyasaya sürmeye hazırlandığı bilgisi üzerine harekete geçti. Kent merkezine takibe alınarak durdurulan kamyonda yapılan aramalarda varillere gizlenmiş farklı markalarda 37 bin 150 paket kaçak bandrolsüz sigara, 89 koli içerisinde 52 bin 144 kaçak ve faturasız makyaj malzemesi ele geçirildi. Gözaltına alınan araç sürücüsü hakkında soruşturma başlatıldı.Görüntü Dökümü
--------------Kamyonun takip edilmesi-Durdurulması ve aramalar-Variller içinden çıkan kaçak sigaralar-Kolilerdeki kaçak makyaj malzemeleri-Genel görüntülerHaber-Kamera: ESKİŞEHİR,
===============================
Sevgilisini tüfekle yaralayan sanığa önce hapis cezası sonra tahliye
Bursa'da, tartıştığı sevgilisi Aslı Çıkıkçı'yı (26) bacağından pompalı tüfekle vurarak, yaraladığı iddiasıyla 'kasten öldürmeye teşebbüs'ten ömür boyu hapsi istenen Ahmet Kara (34), son kez hakim karşısına çıkarıldı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Kara'ya 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 11 yıl 3 ay, 'silahla tehdit'ten ise 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 12 yıl 11 ay hapis cezası verip, tahliyesine hükmetti. Olay, geçen yılın Şubat ayında, Gürsu ilçesinde meydana geldi. Gemlik Yarı Açık Cezaevi'nden izinli çıkan, evli ve 1 çocuk babası Ahmet Kara, 2,5 yıldır birlikte olduğu Aslı Çıkıkçı'yı konuşmak amacıyla otomobiliyle evinden alarak, Canbazlar Mahallesi'ne götürdü. Çıkıkçı'ya kendisini aldatıp, aldatmadığını soran Kara, tartışmaya başladı. Bu sırada pompalı tüfeği çıkaran Kara, Çıkıkçı'yı sol bacağından vurdu. Kanlar içinde kalan genç kadını hastaneye götüren Kara, daha sonra Çıkıkçı'nın ifadesi üzerine gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Kara, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ahmet Kara hakkında, Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.'ÖLDÜRMEK İSTESEM BAŞINDAN VURURDUM'Tutuklu sanık Ahmet Kara, karar duruşmasında, hakim karşısına çıkarıldı. Duruşmaya tarafların avukatları katılırken, Aslı Çıkıkçı yer almadı. Son sözü sorulan Kara, "Aslı'yı resmi olmasa da karım gibi görüyordum. Bir günlük açığımı dahi onun için yaktım. Ben onu öldürmek isteseydim pompalı tüfekle bacağından değil başından vurur öldürürdüm. Bu durum dahi benim onu öldürme kastı ile hareket etmediğimi gösterir. Bu olayı yaptıktan 3 saniye sonra pişmanlığını yaşadım. Ölmesin, diye her şeyi yaptım. Tahliyemi istiyorum. Pişmanım" diye konuştu.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın pişmanlık göstermediğini düşündüklerini belirterek, "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep ediyoruz" dedi.ÖNCE İNDİRİMLİ CEZA SONRA TAHLİYEMahkeme heyeti, toplanan deliller sonucu Aslı Çıkıkçı'nın bacağından pompalı tüfekle vurulmasıyla kemik kırılması, organlarından birinin işlevini yitirmesi ve eylemin silahla gerçekleştirilmesi nedeniyle sanığı 13 yıl 6 ay hapse çarptırıp, 'iyi hal' indirimiyle cezayı 11 yıl 3 aya indirdi. Sanık Ahmat Kara, 'silahla tehdit' suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla birlikte toplam 12 yıl 11 ay hapse mahkum edildi. Ardından sanığın, mahkeme heyetince tutuklanmasının tedbir niteliğinde oluşu, tutuklu kaldığı süre ve tutuklamadan elde edilmek istenen amaca ulaşıldığı kanaatine varılması nedenleriyle tahliyesine karar verildi. Sanık Ahmet Kara'nın, Yargıtay tarafından onanması halinde, kalan cezasını çekmek için cezaevine gireceği öğrenildi.(ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE)
HABER: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,
=============================Diyarbakır'da PKK'ya büyük operasyon; Terör örgütünün cephaneliği ele geçirildi (2)
ELE GEÇİRİLEN SİLAH VE MÜHİMMATLAR SERGİLENDİDiyarbakır'ın Bağlar, Çınar ve Kayapınar ilçelerinde terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik çok sayıda adrese düzenlenen operasyonda ele geçirilen silah ve mühimmatlar, Terörle Mücadele Şubesi'nde sergilendi. Güvenlik birimlerinin, teröristlerin sansasyonel eylemde kullanacağını belirttiği silah ve mühimmatlar yapılacak incelemenin ardından imha edilecek. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 20 şüphelinin emniyetteki işlemleri ise sürüyor. Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilecek.Görüntü DökümüEle geçirilen mühimmatlardan detay
Mücahit Yolcu anons
Genel ve detay
Haber-Kamera: Mücahit YOLCU, Emrah KIZIL/DİYARBAKIR,
==============================
Üniversite öğrencisinin taburcu edildikten sonra ölümünde doktor hakim karşısında
İZMİT'te, üniversite öğrencisi Hayrettin Ömeroğlu'nun (26) bir restoranda tavuklu pilav yedikten sonra rahatsızlanması ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildikten sonra ölmesiyle ilgili açılan davada tutuksuz yargılanan doktor C.K.'nın yargılanmasına başlandı. Mahkemede, C.K., Hayrettin Ömeroğlu'nun kalp krizi nedeniyle öldüğünü söylerken, anne Hülya Ömeroğlu, doktorun ihmali olduğunu vurgulayarak en ağır cezayı almasını istediğini belirtti.
Olay, 7 Mayıs 2018'de İzmit'te meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencisi Hayrettin Ömeroğlu, bir restoranda tavuklu pilav yedikten sonra bulantı ve kusma şikayetiyle Kocaeli Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne başvurdu. Kent merkezinde bir restoranda tavuklu pilav yediğini söyleyen Hayrettin Ömeroğlu, hastanede serum tedavisi uygulandıktan sonra taburcu edildi. Hayrettin Ömeroğlu gece tekrar fenalaşınca, arkadaşları 01.30 sıralarında 112 Acil Servis'i arayarak yardım istedi. Eve gelen sağlık ekibi, Hayrettin Ömeroğlu'nu hastaneye götürürken yolda kalbi durdu.
Doktor C.K.'nın Kocaeli 9. Adliye Ceza Mahkemesi'nde, 'Yanlış teşhis neticesinde ölüme neden olma' suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmada söz alan C.K. ihmali olmadığını belirterek, hastanın muayene olup taburcu edildikten bir süre sonra kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Gün içerisinde yaklaşık olarak 250 hastayı muayene ettiklerini belirten C.K., "5 yıldır doktorluk görevi yapıyorum. O gün de Hayrettin Ömeroğlu kusma ve ishal şikayetiyle hastanemize geldi. Bana tavuklu pilav yedikten sonra rahatsızlığının başladığını söyledi. Muayenesini yaptım, tansiyonunu ve ateşini kontrol ettikten sonra 'Enfeksiyon kökenli olmayan gastroenterol' tanısını koydum ve tedaviye başladım. Serum verdim ve bittikten sonra yeniden muayene ettim. Hastaya ve yakınına durumunu sorduğumda 'Şikayetim hala devam ediyor ama kendimi daha iyi hissediyorum' dedi. Ben de dikkat etmesi gereken şeyleri söyledim ve ayrıldım" dedi.
'YENİDEN HASTANEYE GELDİ VE KALBİ DURMUŞTU'
Hayrettin Ömeroğlu'nun 01.00 saatlerinde hastaneye 112 Acil Servis ambulansıyla tekrar geldiğini ve kalbinin durmuş olduğunu ifade eden C.K., "112 Acil Servis ekipleri hastayı yeniden getirdiklerinde kalbi durmuştu. Hastayı evden aldıklarında kalp atışının çok düşük olduğunu ve yolda da kalbinin durduğunu söylediler. Ben kalp masajı yapmaya devam ettim, 20 dakika sonra kalp atışı yeniden geldi. Kalp grafisini değerlendirdiğimde hastanın 'Kalbi besleyen damarların tıkanmasına bağlı olarak gelişen kalp krizi' teşhisini koydum" diye konuştu.
'ANJİYO İÇİN BAŞKA HASTANEYE SEVK EDEMEDİK'
Hayrettin Ömeroğlu'nun anjiyo yapılması için uzman kardiyolog ile görüşüp karar verdiğini belirten C.K., şu savunmada bulundu:
"Hastaya acilen anjiyo yapılması gerekiyordu. 112 Acil Servis ekipleri ile görüştüm ve en uygun hastanenin bana Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi olduğunu söylediler. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki doktorlar ile irtibata geçince hastanın durumunun çok kötü olduğunu ve stabil hale gelmeden sevk edilmesinin uygun olmayacağını söylediler. Biz de bu nedenle anjiyo için başka hastaneye sevk edemedik. Yaklaşık 1 saat 20 dakika boyunca müdahale ettikten sonra hastayı kaybettik."
Mahkeme heyeti, dosyalayın incelenmesi, müşteki avukatlarının, doktor C.K.'nın savunmasında tıbbi terimler kullandığı gerekçesiyle ek süre talep etmesi nedeniyle duruşmayı 22 Nisan 2020 tarihine erteledi.
'DOKTOR AZRAİL'E TESLİM ETTİ'
Duruşma sonrasında adliye binası önünde konuşan baba Cabbar Ömeroğlu, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, "Bizim başımıza gelen başkasının başına gelmesin. Öyle doktorlar var hastayı Azrail'in elinden alıyor, bizimki resmen Azrail'e teslim eti. Olay günü oğlum zehirlenme şikayeti ile hastaneye gidiyor. Oradan 1,5 saat müdahale ediliyor. Daha sonra doktorun iddiasına göre benim oğlum iyi olduğunu söylemiş. Ama öyle bir şey yok. Doktor, 'Git, bir iki güne hiçbir şeyin kalmaz diyor. Böyle vakalara sık sık rastlandığını söylüyor. Doktorun anlattıkları birbirleriyle uyuşmuyor" dedi.
'HAK EDENLER CEZASINI ÇEKMELİ'
Oğullarının ölümünde doktorun ihmali olduğunu iddia eden anne Hülya Ömeroğlu, "Bir annenin evladının kaybetmesinin ne olduğunu anneler iyi bilir. Onun için ben Türkiye'mizdeki bütün hakim, savcı ve devlet adamlarından böyle tür vakalara dikkat etsinler. Çünkü, bir doktor hata yapamaz, yaparsa bir cana mal olur. Bir mühendis hata yapamaz, çünkü yaptığı evin altında insanlar yaşıyor. Bir öğretmen hata yapamaz, yaparsa gelecek nesillerimizi mahvetmiş olur. Sayın savcı, hakim ve devlet adamlarımızdan, valilerimizden rica ediyorum. Böyle doktor, memur, inşaat mühendisi ve öğretmenlerin arkasında durmasınlar. Çünkü geleceğimiz onların elinde. Böyle insanlar cezasını hak ettiği şekilde çekmeli. En büyük ricam bu" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Adliye binasından detaylar-Anne Hülya Ömeroğlu ile röportaj-Baba Cabbar Ömeroğlu ile röportaj-Ölen Hayrettin Ömeroğlu'nun fotoğrafları-DetaylarHaber: Alişan KOYUNCU-Kamera: Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),