Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-13

CHP'li Erdoğdu: Benim yaptığım bir cam balkon ve bir depo inşaatıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, İzmir Çeşme'de bulunan Günkent Sitesi'nde satın aldığı villasının site yönetimine aykırı eklentiler yapıldığı ve tasarıma göre inşa edilmediği gerekçesiyle mühürlenmesiyle ilgili konuştu. Erdoğdu, "Benim yaptığım bir cam balkon ve bir depo inşaatıdır. Benim herhangi bir belediyeden kör kuruş aldığımı söyleyenler iddialarını ispat ederseler, ben milletvekilliği dahil bütün görevlerimden ayrılacağım. Her görevimden istifa edip milletimden özür dileyeceğim" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Çeşme ilçesi Ildır Mahallesi'nde bulunan Günkent Sitesi'nde, nisan ayında yaklaşık 900 bin liraya villa satın aldı. Site sakinleri, villasında tadilat işlemleri başlatan Erdoğdu hakkında, Çeşme Belediyesi'ne başvurup, şikayetçi oldu. Site sakinleri, sitenin belirlediği plan dahilinde inşaat projesinin yürütülmediğini, balkonun içeri alınarak 90 santim eklentinin yapıldığını, binanın arka tarafına bir odanın daha yaptırıldığını öne sürdü. Yapılan incelemelerin ardından Erdoğdu'ya ait villa, Çeşme Belediyesi tarafından mühürlendi ve inşaatı durduruldu.

Villanın mühürlenmesinin ardından Günkent Sitesi'ne Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ile birlikte gelip incelemede bulunan Aykut Erdoğdu, siteye ilk kez geldiğini öne sürdü. Erdoğdu, "İnşaatı hiç görmedim bile. Ev aldıktan sonra ilk kez geliyorum. Belediye başkanımızdan da rica ettim, şimdi girip bakacağım. En ufak bir hukuka aykırılık varsa, hemen yıkacağız. Ne gerekiyorsa yerine getireceğiz. Benim herhangi bir belediyeden kör kuruş aldığımı söyleyenler iddialarını ispat ederseler, ben milletvekilliği dahil bütün görevlerimden ayrılacağım. Her görevimden istifa edip milletimden özür dileyeceğim" dedi.

'ALNIMIN TERİYLE ALDIM'

Sitede 30 yıl önce yapılmış 350 tane ev olduğunu söyleyen Erdoğdu, "Benim yaptığım ise bir cam balkon ve bir depo inşaatıdır. Urla'da sıfırdan yapılmış villalar var. Burası ise 30 yıl önce yapılmış, ben de geldim alnımın teriyle aldım ki kaynağını da açıkladım" diye konuştu.

'KOMŞULARIMI RAHATSIZ EDECEK DEĞİLİM'

Sitenin girişinde bir nizamiye olduğunu belirten Aydoğdu, "Burası belediye yoludur. Bizim gibi eski milletvekilleri tarafından kurulan bir siteyse, halkın buraya girişine engel olmamak gerekiyor. Ben oturduğum sitede bundan çok üzülürüm. Şimdi girip bakacağım benim gibi balkon kapatan var mı diye. Çünkü ben onu söyledim millet ne yapmış ise onun fazlasını yapmayın dedim. Bir şey var mı diye bakacağım. Tabii ki komşularımı rahatsız edecek değilim. Beni şikayet eden site yöneticileri de bu şekilde nizamiye ile yol kapatılmaması gerektiğini dikkate alsınlar. Biz vatandaşın buraya girişini neden engelliyoruz? Burası halka ait bir koy. Bu sitede oturamayan o güzelim koyu göremeyecek. Ayrıca ben burada tadilat yapılabilir mi diye sordum. 'Site yönetimi de tadilat yapıyor' dediler. Çok ayıp bu yapılan ona çok üzüldüm" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Muhabir anonsu

Siteden genel detay görüntü

Aykur Erdoğdu ile röp.

Aykut Erdoğdu ve Ekrem Oran'ın siteye giriş görüntüsü

İnşaat halindeki villanın fotoğrafları

Haber- Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR,

======================

Anaokulunda şiddet olayında soruşturma genişletildi

İZMİR'in Buca ilçesinde, bir anaokulunda 2.5 yaşındaki bir öğrenciye başka çocuklar tarafından şiddet uygulanmasının ardından soruşturman kapsamında olayın yaşandığı okul geçici olarak kapatıldı. İlçe genelindeki tüm anaokullarına yönelik geniş bir araştırma başlatıldığı belirtildi.

Buca'da bulunan bir özel anaokulunda 15 Kasım Cuma günü öğle saatlerinde meydana gelen olayda, anne D.Ş.'yi telefonla arayan öğretmenler kızının kan kustuğunu söyledi. Anne D.Ş., kızının geçirdiği bademcik ameliyatından kusmuş olabileceğini düşünerek, doktorunu aradı. Ardından da okula gitti. Ancak kızının vücudunda şişlik ve morluklar olduğunu fark etti. Bu durumu soran anneye, öğretmenler "Görmedik" yanıtını verdi. D.Ş. kızını alıp, özel bir doktora götürdü. Minik M.D. yolda baygınlık geçirerek, nefes alma problemi yaşadı. Doktordan kızının dövüldüğünü öğrenen anne, anaokulundaki kamera kayıtlarının incelenmesini istedi. İzlenen görüntülerde, M.D.'nin öğretmenlerinin yalnız bıraktığı ve kamera takibi yapmadığı uyku saatinde, aynı yaş grubundaki 2 çocuk tarafından 15 dakika boyunca dövüldüğü görüldü. Bunun üzerine anne D.Ş.'nin şikayeti üzerine başlatılan üzerine başlatılan soruşturma genişletildi. Avukat Tansel Akdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın olayı duyar duymaz Buca'daki anaokullarına yönelik geniş bir araştırma başlattığını belirterek soruşturmanın selameti bakımından olayın yaşandığı okulun geçici olarak kapatıldığını söyledi. Diğer okullarda da teftişlerin sürdürüldüğünü söyleyen Akdoğan, "Olayın yaşandığı gün Şirinyer Polis Merkezi amirliğinde gerekli ifadeler alınmıştı. Pazartesi kati raporu alacağız. Aile şikayetçi oldu, emniyet aşamasındaki ifadeler tamamlandı. Çocukta kalıcı bir hasar var mı?, durumuyla ilgili bir rapor alacağız. Darp konularında önce geçici rapor verilir. Kati raporda ise organlarda hasar var mı yok mu buna göre süreç işler. Organ ya da uzuv kaybı varsa ona göre cezai sorumluluk değişir. Evraklar başsavcılığa intikal ettikten sonra cezai soruşturma devam edecek" dedi.

'ÇOCUKLARIMIZ İÇİN SUÇLAMA SÖZ KONUSU DEĞİL'

İddialarının okuldaki ihmale yönelik olduğunu vurgulayan Tansel Akdoğan, çocukların yaptıkları eylemin sonucunu fark edebilecek durumda olmadığına dikkat çekerek "Çocuklar hepimizin hassas noktası. Hiçbirinin zarar görmelerini istemiyoruz. Muhakkak aileler de sıkıntılı bir süreç yaşıyorlar. Diğer ailelerle işbirliği içinde olabiliriz. Ama çocuklarımız için kesinlikle herhangi bir suçlama söz konusu değil. Biz çalışanlar öğretmenler, yöneticiler hatta hizmetlilerin ihmali olduğu görüşündeyiz. Bu nedenle şikayetimizi yaptık. Taraf olduğumuz konu budur" diye konuştu.

Okul yöneticilerinin olayın yaşandığı gün hastaneye geldiğini ancak daha sonra kendilerine ulaşmadıklarını ileten Akdoğan, "Bu 3 çocuğun da bu süreci sağlıklı geçirmesi ve üzerlerinde travmatik etki kalmaması gerekir. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Hiçbir görüntünün paylaşılmasını istemiyoruz. Böyle konular çocuklar üzerinde etki bırakabilir. Çocukların hakkında kötü yorum yapılıyor. Kesinlikle çocukların bir kabahati yok" diye konuştu.

Diğer iki çocuğun ailelerinin de anne D.Ş'yi aramadığını anlatan avukat Akdoğan, "Çekiniyor olabilirler ama benimle dahi irtibata geçen olmadı. Bir geçmiş olsun demeleri ailenin bu süreci daha az hasarlı atlatmalarını sağlayabilirdi" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Avukat Tansel Akdoğan ile röportaj

Okulun dışından detay görüntü

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR,

=====================

Bakan Ersoy: Alan başkanlığıyla birlikte herhangi bir koruma statüsü azalmadı

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Kapadokya Alan Başkanlığı'yla birlikte sanki bölgenin koruma statüsü azaltılmış gibi bir söylem dile getiren bir kesim var. Bu kesinlikle doğru değil" dedi.

Bakan Ersoy, Aksaray'a gelerek Ihlara Vadisi'ni gezdi. Burada açıklamalarda bulunan Ersoy, Kapadokya Alan Başkanlığı'nın göreve başladığını söyledi. Hem onların ihtiyaçlarını, hem de bölgenin ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek üzere bu gezi programını organize ettiklerini söyleyen Ersoy, şöyle konuştu:

"Alan başkanlığının hızlı bir şekilde bütün ihtiyaçlarının karşılanması, artı yeni personel alınmalarının tamamlanması, konuşlanacağı yerin belirlenmesi ve hızlı bir şekilde toplantıların başlayabilmesi ki; toplantılar başladı. Başvuru dosyaları gelmeye başladı. Bizler bu bölgenin ihtiyaçlarını Kapadokya Alan Başkanlığı ile birlikte hızlı bir şekilde çözümlemeye başlayacağız. Alan başkanlığıyla ilgili özellikle bir konuyu vurgulamak istiyorum. Kapadokya Alan Başkanlığı ile birlikte sanki bölgenin koruma statüsü azaltılmış gibi bir söylem dile getiren bir kesim var. Bu kesinlikle doğru değil. Alan başkanlığı sisteminin 2 tane özelliği var: Bir, hızlı çözüm getirmek, iki, koruma statüsünü artırmak. Alan başkanlığıyla birlikte herhangi bir koruma statüsü azalmadı, sadece koruma statüsünün uygulama yetkileri alan başkanlığına devredildi. Buda tabi ki hızlı bir şekilde başvuruların değerlendirilip, kurullardan hızlı bir şekilde geçirilip tadilat ve yatırım yapmak isteyen insanların kurallara uygun bir şekilde, doğasına, arkeolojik değerlerine saygı göstererek önünün açılması açısından yapılmış bir şeydir."

ALAN BAŞKANLIĞINA YIKIM YETKİSİ VERİLDİ

Alan başkanlığına yıkım yetkisinin de verildiğini belirten Bakan Ersoy, "Biliyorsunuz, eskiden belediyeler yıkım söz konusu olduğu zaman çekingen davranıyorlar. Alan başkanlığına yıkım yetkisi de verildi. Bundan sonra belediyeler bizim kurullarımız veya alan başkanlığımızın yıkımla ilgili talimatlarını geciktirmek, gereğini yerine getirmekte geciktikleri zaman alan başkanlığı bu görevi yerine getirebilecek kapasitesi, ekibi, her bir olanağı da var, kaynağı da var. O yüzden amacımız burayı etkin bir şekilde korumak ve burayı turizmin gözde bir noktası, zaten gözde bir noktası. Turizmden daha fazla pay alabileceği hale getirmek" diye konuştu.

IHLARA VADİSİ'NDE TELEFERİK PROJESİ VAR

Bakan Ersoy, Ihlara Vadisi ile ilgili teleferik projesinin kendilerine geldiğini de ifade ederek şunları söyledi:

"Teleferikle ilgili bir çalışma var. Bununla ilgili projelendirme de bize geldi, bakacağız. Özel sektörden yapmak isteyenler de var. Biz maliyetlerine bakacağız. En iyi çözümü değerlendireceğiz. Belki özel şirkete yap işlet devret şeklinde de verilebilir, veya bizim bakanlığımız tarafından da yapılabilir. Yani çok imkansız bir yatırım tutarı değil. Bizim bakanlık olarak çok rahat yapabileceğimiz bir yatırım. Özel sektörden de taliplisi varsa, önerileri de mantıklıysa ona da onay verebiliriz. Bu yılın içerisinde değerlendirmesini tamamlarız, yani Ocak sonuna kadar. Ondan sonra kararı uygularız" şeklinde konuştu.

Aksaray Valisi Ali Mantı, Bakan Ersoy'a halı hediye etti.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Bakan Ersoy'un açıklamaları

Bakan Ersoy'un Ihlara Vadisi'ni gezmesi

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ / AKSARAY

=========================================

Eğitimciler, şiddet olaylarına karşı caydırıcı düzenleme taleplerini yineledi

İZMİR'de, öğretmenlerin ve diğer eğitim personelinin karşılaştığı şiddet olaylarını protesto etmek ve caydırıcı düzenlemeler getirilmesini talep etmek amacıyla bir araya gelen eğitimciler, basın açıklaması yaptı. Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Genel Başkanı Sıdıka Aydın, "Karakter eğiticisi, ruh işçisi, geleceğimizin mimarı öğretmenlerimiz, ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalıyor. Caydırıcı düzenlemeler istiyoruz" dedi.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur Sen üyesi yaklaşık 40 kişi, eğitimde yaşanan şiddet olaylarını protesto etmek ve caydırıcı düzenlemeler getirilmesini talep etmek amacıyla Balçova'daki özel bir otelin önünde bir araya geldi. Ellerinde, 'Eğitimciye şiddete dur de' yazılı dövizler tutan öğretmenler, 'Öğretmene uzanan eller kırılsın' sloganı attı. Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Genel Başkanı Sıdıka Aydın, terör saldırıları ve öğrenci şiddetiyle hayatını kaybeden ya da yaralanan Şenay Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Ayhan Kökmen, Yücel Düzci ve Necmeddin Kuyucu gibi eğitimcileri andığı basın açıklamasında, "Aslında bizim kaybettiğimiz sevgimiz, saygımız, merhametimiz, şefkatimiz, vicdanımız ve izanımızdır. Son iki yılın fotoğrafı bile şiddet olaylarının nasıl giderek tırmandığını ve yalananların ne kadar vahim olduğunu göstermektedir" dedi.

'EYLÜL 2017'DEN BUGÜNE 94 EĞİTİMCİ ŞİDDETE UĞRADI'

Eylül 2017'den bugüne resmi eğitim kurumlarında 94 öğretmen ve eğitim çalışanının değişen tür ve düzeyde şiddet olaylarına maruz kaldığını belirten Aydın, "Bu eylemlerin yüzde 78'i adli soruşturmaya konu edilmiştir, yüzde 58'inin ise adli soruşturma ve kovuşturma süreçleri devam etmektedir. Sadece 3 olayda tutuklama kararı verilmiş, sonuçlanan kamu davalarında sadece 5 olayda da mahkumiyet kararı verilmiş, bunların tamamında ise adli para cezasına hükmedilmiştir. Araştırma bulguları, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin bireysel eylemler olmaktan çıkıp yaygın bir sorun haline geldiğin ortaya koymaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yayın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun haline geldiğini göstermektedir" dedi.

KASTEN YARALAMA SUÇUNA TUTUKLAMA İSTEMİ

2018'in Mart ayında, şiddete karşı etkili caydırıcılık sağlayacak yasal bir düzenlemenin yapılması talebiyle Türkiye genelinde kampanya başlattıklarını ve 120 bin imza topladıklarını dile getiren Aydın, "Kamu Personeli Danışma Kurulu, Kurum İdari Kurulu gündemine de taşıdığımız talebimizin özü, eğitim ve öğretim hizmetinin sunumu esnasında eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi, kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılmasıdır" diye konuştu.

Eğitimciler, okunan basın açıklamasının ardından dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Açıklamadan görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Davut CAN/İZMİR,

===========================

İran prensesi Süreyya'nın anılarını kitaplaştırdı

Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),- ŞARKICI Ersin Faikzade, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ikinci eşi Süreyya İsfendiyari Bahtiyari'nin anılarını kitapta topluyor.

Konser için geldiği Hatay'ın İskenderun ilçesinde, yaklaşık 20 yıldır İran kraliyet ailesini araştırdığını ve pek çok done biriktirdiğini anlatan şarkıcı Ersin Faikzade, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ikinci eşi Süreyya İsfendiyarı Bahtiyari'nin anılarını kitaplaştırdığını söyledi. 2020 yılının ocak ayında çıkacak kitabının dünyanın birçok ülkesinde aynı anda piyasaya sürüleceğini belirten Faikzade, "Kitabım 6 ay değil 20 yıl sürdü. Özel bir hobim olarak ben Prenses Süreyya'yı, İran kraliyet ailesini araştırmıştım. İran üzerine pek çok doneler biriktirdim. Dünyanın birçok yerinde de üniversitelerde de konuşmacı olarak da katıldım" dedi.

'TÜRKİYE'DE ÇOK SEVİLİRDİ'

Süreyya İsfendiyari Bahtiyari'nin Türkiye'de çok sevildiğini anlatan Faikzade, "1958'de, Şah'tan ayrıldığında tüm dünya ağlarken, Türkiye'de de gerçekten çok gözyaşı dökülmüş. Çünkü onu çok benimsemişler. Çocuğu olmadığı, bir evlat veremediği için sürgün edilmişti. Türkiye'de kaplıcalarda derman aramıştı ama olmamıştı. Acılı ve hüzünlü bir hikaye. Ama inanıyorum ki bütün dünyada tekrardan onun anısını yaşatacağım. Çok araştırma doneleri var içinde, birçok materyal kullandım kitapta. Kitabımız Almanya, İngiltere, Fransa ile İran'ın da aralarında yer aldığı Arap ülkelerinde aynı anda çıkacak" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Ersin Faikzade ile röp.

Prenses Süreyya'nın fotoğrafı

SÜRE: 1,31 sn     BOYUT: 67 mb

Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN (HATAY),

============================

Mersin Kitap Fuarı, kapılarını açtı

MERSİN'de bu yıl 5'ncisi düzenlenen Kitap Fuarı, ziyaretçilerine kapılarını açtı. Fuarı 150 binin üzerinde kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor.

Pozitif Fuarcılık tarafından Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Mersin Yenişehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliği ve KOSGEB desteği ile düzenlenen 5. CNR Mersin Kitap Fuarı, Mersin CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi'nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Fuarın açılışını yapan Vali Ali İhsan Su, kentin eğitim, turizm, sağlık, tarım ve kültür alanlarında önemli faaliyetlere ev sahipliği yaptığını belirtti. Kitap fuarının bu alanlardan en önemlisi olduğunu vurgulayan Vali Su, "Kitabın insan hayatında çok önemli bir yeri var. Mesela insanlık tarihi boyunca bilgi edinmenin temel kaynağını kitaplar oluşturmuştur. Bunun yanı sıra edindiğimiz bilgilerin kayda geçirilmesinde en önemli unsur yine kitaplardır. Ayrıca bu bilgileri kitaplar vesilesiyle yeni nesillere aktarıyoruz. İşte bu üç unsur kitabın önemini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu nedenle kitaplar hayatımızın en önemli parçasıdır. Kitap okumaya özel vakit ayırmalıyız" dedi.

FUAR KİTAPSEVERLERİ BEKLİYOR

100'ün üzerinde yayınevi ve 300'ü aşkın markaya ait kitapların okuyucularıyla buluşacağı fuarı yaklaşık 150 bin kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. 1 Aralık tarihine kadar sürecek olan fuar, başta polisiye romanların güçlü kalemi Ahmet Ümit olmak üzere, birbirinden kıymetli yazarları da ağırlayacak. 12 bin 500 metrekarelik alanda düzenlenen 5. CNR Mersin Kitap Fuarı'nda kitapseverler, 9 gün boyunca 300'ü aşkın imza gününün yanı sıra paneller ve söyleşilerde en çok sevdikleri yazarları yakından görme ve tanıma fırsatı bulacak. Fuarı Milli Eğitim'e bağlı okullardaki öğretmen ve öğrenciler ücretsiz ziyaret edebilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

-Vatandaşlar fuarı gezerken

-Açılış konuşması

-Fuar açılırken

-Protokol fuarı gezerken

SÜRE: 01'15" BOYUT:  140 MB

Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title