Haberler

Dha Yurt Bülteni-12

1)İZMİR' DE BOMBALI ARAÇLA SALDIRI; 1 POLİS İLE 1 MÜBAŞİR ŞEHİT OLDU2 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜİZMİR' de Bayraklı Adliye binasının otoparkında bombalı araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre aralarında polis memurlarınında bulunduğu 11 kişi yaralandı.

1)İZMİR' DE BOMBALI ARAÇLA SALDIRI; 1 POLİS İLE 1 MÜBAŞİR ŞEHİT OLDU

2 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

İZMİR' de Bayraklı Adliye binasının otoparkında bombalı araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre aralarında polis memurlarınında bulunduğu 11 kişi yaralandı. Saldırının ardından çıkan çatışmada 2 terörist öldürüldü. İzmir Adliyesi'nin hakim ve savcıların kullandığı C Kapısı önüne mesai çıkışı sırasında bomba yüklü araçla gelen 3 teröristi güvenlik güçleri fark etti. Güvenlik güçleri müdahale edince teröristler bomba yüklü aracı infilak ettirdi. Adliyenin yanı sıra iş merkezlerinin de yoğun olduğu bölgedeki binalarda büyük hasar meydana gelirken, güvenlik güçleriyle teröristler arasında çatışma çıktı.

2 TERÖRİST ÖLÜ ELE GEÇTİ

Teröristlerden 2'si olay yerinde ölü ele geçerken, kaçan teröristlerle polisler arasında çatışma bir süre daha devam etti. Saldırıda yaralanan 11 kişi ambulanslarla çevredeki hastanelere götürülürken, adliye içinde de büyük panik çıktı. Adliyeye giriş ve çıkışlar durdurulurken, çevre güvenlik çemberine alındı. Olay yerinde ölü ele geçen teröristlerin üzerinde bomba tuzaklanmış olabileceği ihtimali üzerine bomba imza uzmanları geldi. Uzmanlar köpeklerinle inceleme başlattı.

1 POLİS İLE 1 MÜBAŞİR ŞEHİT

Hastaneye kaldırılan yaralılardan 1 polis memuruyla 1 mübaşirin yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olduğu bildirildi

İzmir Adliyesi'ne yönelik bomba araçla saldırının ardından İzmir genelinde operasyonlar ve denetimler başladı, kentin giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları oluşturuldu.

OLAY YERİNDEN GÖRÜNTÜLER DHA FEED TEN GEÇİLİYOR

(Taylan YILDIRIM-İZMİR/DHA

====================================================

2)FIRAT KALKANI ŞEHİDİ ASTSUBAY BİLGİÇ, GÖZYAŞLARIYLA SON YOLCULUĞUNU UĞURLANDI

SURİYE'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda DEAŞ militanlarının saldırısında şehit olan 29 yaşındaki Jandarma Komando Astsubay Çavuş Hüsnü Bilgiç, düzenlenen törenin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.

Şehit Astsubay Hüsnü Bilgiç'in cenazesi havayoluyla Malatya'ya getirildikten sonra, önce Arapgir İlçesi'nin Mehmet Akif Mahallesi'nde baba ocağına getirildi. Burada tekbirlerle karşılanan şehidin cenazesi, oturduğu evin önüne getirildiğinde anne Hülya, baba Feti ve kız kardeşleri Şeyda ile Büşra Bilgiç, yakınlarının desteğiyle güçlükle ayakta durabildi.

Buradaki helallik alınması sırasında anne Hülya Bilgiç sinir krizleri geçirirken, "Çatışacağım, askerlere yemek yapacağım. Şehit oldu benim kuzum. Vatan için gitti. Benim kuzumun kanı temiz, onların pis kanını Amerika'ya götürsün. Yavrum Türk bayrağı senin için dalgalanıyor. Benim yavrum şehit, sevinmeyin şerefsizler. Ben ayaktayım. Teröristler bunu duysun vatan bölünmez. Ben iyi anneler istiyorum, şerefsiz anneler istemiyorum. Bana yavrum dedi ki 'şahadet içme vaktidir' içtim annem. Dedi 'anne onları bitirmeden gelmeyeceğim annem' dedi. 'Annecim 1 senedir seni görmüyorum' dedi. 'Anne o şerefsizler varken ben o evde yatmam anne'" diye ağıt yaktı.

Malatya İl Müftüsü Ümit Çimen tarafından okunan duanın ardından, şehidin yakınları ve meslektaşları da gözyaşlarına boğuldu.

Ardından şehit Astsubayın bayrağa sarılı cenazesi tekbirlerle Mehmet Akif Mahallesindeki ilçe terminali bahçesine götürüldü. Burada düzenlenen cenaze törenine, aileleri ve yakınlarının yanı sıra, Malatya Valisi Mustafa Toprak, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Garnizon Komutanı Tümgeneral Asım Kocaoğlu, Malatya İl Emniyet Müdürü Ömer Urhal, siyasi partilerin il başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle binlerce vatandaş katıldı.

Şehit Astsubay Bilgiç'in cenazesi, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra gözyaşlarıyla toprağa verildi.

CENAZE TÖRENİNDEN GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Mikail PELİT/ MALATYA, -

===================================================

3)ASKERİ ARAÇ İLE MİNİBÜS ÇARPIŞTI: 1 ASKER ŞEHİT

ÇORUM'un Laçin İlçesi'nde askeri araç ile yolcu minibüsünün çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1 asker şehit oldu, 1'i ağır 13 kişi de yaralandı.

Çorum'un Laçin İlçesi'nde meydana gelen trafik kazasında, 19 M 4030 plakalı Oğuzlar İlçesi'ne yolcu taşıyan minibüs ile askeri araç, yolun buzlanma nedeniyle kaygan olması üzerine kafa kafaya çarpıştı. Bir akaryakıt istasyonunun panosuna çarparak duran her iki araçta, yolcular ve askerler yaralandı. Yaralanan askerlerden 1'i şehit oldu. 1'i ağır 13 kişi ise bölgeye sevk edilen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Yusuf ÇINAR/ ÇORUM,

==========================================================

4)KILIÇDAROĞLU: TÜRKİYE TERÖRE TESLİM EDİLDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 15 yılda terör batağı içine sokulduğunu belirterek, "Eskiden bir PKK terörü vardı, şimdi FETÖ terörü çıktı. Şimdi IŞİD terörü çıktı, şimdi El Nusra terörü çıktı. Kim Türkiye'yi bu terör bataklığının içine soktu? Bunu her vatandaşımın kendi vicdanına sorması lazım. Geçen grup toplantında dedim ki, Türkiye teröre teslim edildi. Bana cevap veriyorlar, ne demek Türkiye teslim edildi diye. Nasıl bunu söylersiniz diye. Bir daha söylüyorum. Mısır'daki sağır sultan da duysun, Saray'daki Sultan kendisini kral addeden de duysun. Türkiye 15 yılda teröre teslim edildi" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 450 milyon lira tutarındaki yatırımlarının toplu açılış ve bazı tesislerinin temel atma törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, sevgi gösterileriyle girdiği salonda konuşmasına başlarken, 'Türkiye laiktir, laik kalacak', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları atıldı. Sloganlar üzerine Kılıçdaroğlu, "Elbetteki Türkiye'ye laiktir laik kalacak. Elbete ki, Türkiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi özgürlük ve bağımsızlık karekterimdir diyecek. Biz sözlerin sonuna kadar arkasında olacağız. Çünkü biz Mustafa Kemal'ın partisiyiz" dedi.

"TÜRKİYE 15 YILDA TERÖRE TESLİM EDİLDİ"

Türkiye'nin 15 yılda terör batağı içinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Her vatandaşıma soruyorum, her vatandaşıma. Kime oy verirse versin bu ülkede yaşıyorsa, eline vicdanına koyacak. ve su sorunun cevabını arayacak. 15 yılda ne oldu da Türkiye bir terör batağına saplandı. Ne oldu? ve 15 yıldır bu ükeyi kim yönetiyor? Hangi siyasi parti yönetiyor? Ceplerini doldurdular, Türkiye'yi terör batağına sapladılar. Bunu hesabını sormak zorundayız. Bunun hesabını soramadığımız takdirde, Türkiye'yi aydınlığa ulaştıramayız. Ne olduğunu biliyoruz, ne yaptıklarını da biliyoruz.

KİM TÜRKİYE'Yİ TERÖR BATAKLIĞINA SOKTU?

Eskiden bir PKK terörü vardı, şimdi FETÖ terörü çıktı. Şimdi IŞİD terörü çıktı, şimdi El Nusra terörü çıktı. Kim Türkiye'yi bu terör bataklığının içine soktu? Bunu her vatandaşımın kendi vicdanına sorması lazım. Geçen grup toplantında dedim ki, Türkiye teröre teslim edildi. Bana cevap veriyorlar, ne demek Türkiye teslim edildi diye. Nasıl bunu söylersiniz diye. Bir daha söylüyorum. Mısır'daki sağır sultan da duysun, Saray'daki Sultan kendisini kral addeden de duysun. Türkiye 15 yılda teröre teslim edildi.

Soruyorum FETÖ ile menzil arkadaşlığı yapanlar kimlerdi? Devletin en üst makamlarına yerleştirenler kimlerdi? MİT'e, polise, Maliye Bakanlığı'na, Yargıtay'a, Adalet Bakanlığı'na, devletin her kademesine, üniversitelere terör örgütü mensuplarını yerleştirenler kimlerdi? Türkiye'yi teröre teslim edenler kimlerdi? Türkiye'de paralel bir devletin kurulmasını savunanlar, yapanlar, altyapısını oluşturanlar kimlerdi? Bunun hesabını sormayacak mıyız? Size sözüm söz, bunların hesabını soracağım.

BİZ BUNLARI UNUTMADIK

PKK terör örgütüne, onun mensuplarına övgüler düzenler kimlerdi? Bilmiyor muyuz, PKK terör örgütü mahkemeler kurarken sessiz duranlar, vergi mahkemeleri kurarken, askeri alma daireleri kurarken, sessiz duranlar, 294 kez güvenlik güçleri terör örgütüne müdahale etmek isterken, 282 kez müdahale etmeyin diyerler kimlerdi? Türkiye'ye teröre teslim edenler bunlar. IŞİD terör örgütünü, El Nusra terör örgütüne, silah desteği yapanlar kimlerdi. Habur'a terör örgütünün ayağına Türkiye Cumhuriyeti'nin hakimlerini, savcılarını götürenler kimlerdi? Biz bunları unuttuk mu sanıyorlar. Unutmayacağız ve unutturmayacağız."

Türkiye'de son bir yılda terörden binden fazla insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Şehitlerimiz var içimiz yanıyor. Sorumlusu kim? Kim sorumlusu? Hz. Ömer der ki, Dicle kenarında bir koyun kaybolsa onun sorumlusu benim der. Biz Dicle'nin kenarında koyunu bıraktık. Şehirlerin göbeğinde, Ankara'da, İstanbul'da, şehirlerin göbeğinde onlarca, yüzlerce insanımız hayatını kaybediyor. Bir tek sorumlu bulamıyoruz. Özellike CHP'ye oy vermeyen vatandaşlarıma sesleniyorum. Elini vicdanına koy, sana tarihten, sana inançtan, sana kimlikten, sana dürüstülükten, ahlaktan sesleniyorum. Hz. Ömer diyor ki Dicle'nin kenarında bir koyun kaybolsa sorumlusu benim. Onlarca insan hayatını kaybediyor, sen vicdanına bunun sorumlusu kim, sormak zorundasın" dedi.

"SAKIN GİTMEYİN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Suriye'de sürdürdüğü Fırat Kalkanı Harekatı'nda bazı askerlerin yakıldığını iddiası olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Görüntüler var. İlk bana söylediklerinde hükümetten net açıklaması istiyorum dedim. Bunlar doğru mu? Araştırıyoruz dediler. Aradan tam 15 gün geçti 15 gün. Cevap var mı? Yok. Hükümet nerede? Hükümet yok. O zaman devletin yetkililerine sesleniyorum. Bu görüntüler doğru mu değil mi? Çıkın millete açıklama yapın. Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit sayımız 50'ye yaklaştı. Efendim El Bab'dan sonra bilmem nereler gideceğiz. Sakın gitmeyin. Sakın, askerlerimizi oraya göndermeyin. Söyledim, yine söylüyorum. Ankara'da bu Türkiye'ye yöneten beylere seseleniyorum. Eğer sen şehitlik yüce bir mertebedir diyorsan. Kayseri'ye gidip, polislere inşallah siz de şehit olursunuz, o mertebeye erişirsiniz diye telkinde bulunuyorsan, önce sen çocuklarını oraya göndereceksin. Kendi çocuklarını göndermiyorsun, Anadolu'nun gariban çocuklarını gönderiyorsun. Sonra da kalkıp şehitlere kelle deme cüretinde bulunuyorsun. Biz bunları unutmadık ve unutturmayacağız" dedi.

LİNÇ EDİLEN ASKERLERİN FAİLLERİ YAKALANSIN

15 Temmuz mağdurlarından da söz etmek istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Herkesin hakkı hukuku vardır. Herkes hukuk içinde yargılanmak zorundadır. 15 Temmuz gecesi linç edilen askerlerimizin hesabını sormak zorundayız. 15 Temmuz gecesi o askerin ne günahı var. Kim o askerleri linç eden? O askerlerin anaları, babaları yok mu? İlk kez burada söylüyorum. 15 Temmuz'dan sonra saraya gittim bunu söyledim. Linç edilen askerlerin faillerinin de yakalanması ve yargılanması lazım dedim. Hepsi evet dedi. Ne oldu? Evet diyeceksin gereğini yapmayacaksın. Evet diyeceksin arkanı döneceksin" dedi.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNE İHANETTİR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği konusuna da değinerek, "Bu darbe girişiminden yararlanarak 20 Temmuz'da olanüstü hal ilan ettiler. Şimdi olağanüstünden yararlanarak Türkiye Cumhuriyeti anayasasını değiştirmek istiyorlar. Rejimi değiştirmek istiyorlar, cumhuriyetten dikta rejimine geçmek istiyorlar. Çok partili hayatı sınırlamak istiyorlar, bütün yetkileri bir kişiye vermek istiyorlar. Yasamayı, yargıyı ve yürütmeyi bir kişinin eline vermek istiyorlar. ve diyorlar ki, ey CHP sen neden bu çalışmaya katılmadın. Sen buna neden destek vermedin? Açık ve net söylüyorum. Bu proje, bu anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine ihanettir. Bu anayasa değişikliği büyük Kurtuluş Savaşı ruhuna ihanettir. Bu anayasa değişikliği, 140 yıllık parlamento geleneğimize ihanettir. ve Cumhuriyet Halk Partisi ihanet içinde olmayan tek partidir. Siz rejim değişikliği yapıyorsunuz dediğim zaman itiraz ettiler. Sonra itiraf ettiler, evet biz bir rejim değişikliği yapıyoruz, vesayetten kurtarıyoruz. Bir vesayetten kurtarıyorsun, Türkiye Cumhuriyeti'ni daha ağır bir vesayetin içine sokuyorsun. Hepimiz bunun farkında olmalıyız, hepimiz gereğini yapmalıyız" dedi.

"PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN İZLEYİN"

Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan Pazartesi gününden itibaren parlamento ve televizyonların izlemelerini isteyerek, "Pazartesi gününden itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'yi korumak için, demokrasiyi korumak, insan haklarını, kadın, erkek eşitliğini sağlamak için, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini savunmak için verdiğimiz mücadeleye tanık olacaksınız. O mücadeleyi yapacağız. Sizin için, ülkemiz için, hayatımız için, çocuklarımız için. ve bu ülkeyi emanet eden Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları için yapacağız. Diyorlar ki, propaganda yapıyorlar. Başkanlık gelirse her şey düzelir. İki yıl fiili başkanlık var. İki yılda ne düzeldi? Terör mü azaldı? Hayır. Türk lirası değer mi kazandı? Hayır. Ekonomi güllük gülüstanlık mı? Hayır. İşsisizlik mi azaldı? Hayır. Şunu unutmayın her darbe sonrası, darbeciler hukuk değişikliği yaparak yani anayasayı değiştirerek kendi geleceklerini güvence altına alırlar" dedi.

EL KALDIRIP İNDİRMEYLE REJİM DEĞİŞMEZ

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin tek kişiye verdiği yetkileri anlatarak, bu duruma tepki gösterdi ve buna izin vermeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kişinin iki dudağı arasında mı kuruldu. Bu devlet kurulurken şehitler, gaziler yok muydu? Analar, babalar yok muydu? Hep beraber Türkiye cumhuriyeti kuruldu. Şimdi bir kişi kalkacak, rejimi değiştirecek. El kaldırıp indirmeyle rejim değişmez. Bizim sınırlarımız el kaldırıp indirmeyle olmadı. Ulusal, milli sınırlarımız acıyla, kanla, gözyaşıyla, şehitlerle kuruldu. Dolayısıyla biz kendi tarihimizi biliyoruz, tarihimize asla ihanet etmeyeceğiz. Tarihe ihanet edenlerin karşısına da dimdik aslanlar gibi dikileceğiz. Bu anayasa değişikliği sorunu tek başına CHP'nin sorunu değil, hepimizin sorunu. O nedenle hep beraber mücadele edeceğiz" diye konuştu.

KADINLARA SESLENDİ

Kılıçdaroğlu, salonda kadınlarında bulunduğunu belirterek, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Bir şeyi sakın unutmayın 1934 yılında Yunanistan'dan, İsviçre'den, Japonya'dan çok daha önce size seçme ve seçilme hakkı verdi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları verdi. Çocuklarınız nasıl sevdiğini biliyorum. Çocuk sevgisinin vatana yansıdığını biliyoruz. Çocuklarınız bunun için okula gidiyorsa, çocuklarınız huzur içinde akşam eve geliyorsa, karnını doyurabiliyorsa, huzur içinde sokağa çıkıp oynayabiliyorsa, anneler, babalar çocuklarını nasıl olsa bir şey olmaz, Türkiye güvenli bir ülkedir, her istediği yere çocuğum rahatlıkla gidebilir diyebiliyorsanız, demek istiyorsanız bu karanlık tabloyu beraber değiştirmek zorundayız. Sizin gücünüze inanıyorum, hep birlikte ülkemize sahip çıkacağız. Bayrağımıza sahip çıkacağız, çocuklarımıza sahip çıkacağız, demokrasimize sahip çıkacağız, parlamentomuza sahip çıkacağız. Bakın bu meclis, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli kurtuluş savaşını yöneten meclistir. O nedenle Gazi Meclis'tir. Milli Kurtuluş Savaşı'nı yönetin bir meclis, kendi yetkilerini başka bir başka otoriteye vermez, vermemelidir. Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, bu anayasaya evet oyu kullananlar varsa, onlar Türkiye Cumhuriyeti'ne ve tarihine ihanet ediyorlar. Nokta. Bu meclis Atatürk'e bile Başkomutanlık yetkisini belli sürelerle vermiştir. Yine mücadelemizi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yapacağız. Televizyonları Pazartesi'den itibaren izleyin. Televizyonlar ne kadar veriyorsa izleyin, mücadelemizi göreceksiniz. Demokrasiyi korumak için, demokratik parlamenter sistemi korumak için, güçler ayrılığı ilkesini korumak için, bağımsız yargıyı, özgür medyayı, özgür üniversiteleri korumak için hep birlikte mücadele edeceğiz. Bir bedel ödenecekse o bedeli önce parlamentoda Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ödeyecektir. Herkes bunu böyle bilsin."

SIKI GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Geceyi kentte geçiren Kılıçdaroğlu, için sıkı güvenlik önlemleri alındı. Konakladığı otele girenler, üzerleri ve çantaları tek tek aramadan geçirildi. Öğle saatlerinde Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu'nun geçiş güzergahlarına polisler konuşlandırılırken, binaların çatılarına keskin nişancıların yerleştiği görüldü. Kılıçdaroğlu'nu özel harekat polisleri de ziyaretleri sırasında yakın korumaya aldı.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Kılıçdaroğlu nun konuşmaları YAYINLANDI

Engin ÖZMEN-Mehmet YİRUN-Ruhan YALÇIN-TEKİRDAĞ/DHA

=============================================

(yeniden)

5)DARBECİ SUBAYLARA İLK CEZA ERZURUM'DA VERİLDİ

DARBE girişiminde adı 'Erzurum Sıkıyönetim Komutanı' olarak geçen Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Murat Koçak ile 'Bylock' kullananlarla ilgili kırmızı listede bulunan Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz, 'Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Başarısız darbe girişimin olduğu 15 Temmuz gecesi Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Kurmay Albay Murat Koçak ile Jandarma Bölge Komutanlığı'nda görevli Harekat ve Asayiş Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz gözaltına alındı. Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen 'sıkıyönetim direktiflerini' uygulamakta ısrarcı oldukları gerekçesiyle Murat Koçak ile Murat Yılmaz, 17 Temmuz'da tutuklanarak H Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Murat Koçak ve Murat Yılmaz hakkında Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Hazırlanan iddianamede söz konusu eylemlerin FETÖ/PDY mensupları tarafından gerçekleştirildiği, Murat Koçak'ın 'Sıkıyönetim Direktifi' konulu belgenin ekinde bulunan 'İl Sıkıyönetim Komutanları' başlıklı listenin 29'uncu sırasında Erzurum Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirildiği, Murat Yılmaz'ın örgüt mensuplarının yararlandığı Bylock haberleşme programını kullandığı vurgulandı.

Murat Yılmaz'ın Murat Koçak ile birlikte hareket ettiği ve her ikisinin de örgütün emirleri doğrultusunda astlarına emir verdiği belirtilen iddianamede, Erzurum ilinin Doğu Anadolu Bölgesinin merkezi konumunda, Büyükşehir Belediyesi statüsünde, TRT ve kamu kurumlarına ait çok sayıda bölge müdürlüklerinin bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi bulunan Erzurum'un adli teşkilat açısından Türkiye'nin önemli bir ili olduğu, özellikle örgüt lideri Fethullah Gülen'in Erzurum nüfusuna kayıtlı olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde soruşturmaya konu eylemleri icra eden şüphelilerin örgütün sıradan birer üyesi değil yöneticisi olduklarına dikkat çekildi.

KOÇAK: KENDİ HALKINA SİLAH SIKACAK CANİ DEĞİLİM

Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen üçüncü duruşmada tutuklu komutanlar, avukatları ve yakınları hazır bulundu. Yazılı ve sözlü olarak Murat Koçak ve Murat Yılmaz suçsuz olduklarını savundular. Bilgisayarında, evinde, odasında yapılan aramalarda suç teşkil edecek delillerin bulunmadığını anlatan Murat Koçak, şunları söyledi:

"Adli Tıp uzmanlarından dinlediğim kadarıyla her suçlu arkasında bir delil bırakır. Böyle bir iz bende yok. 3 aydır tek kişilik hücrede bulunuyorum. Böyle bir eylem içerisinde bulunmam söz konusu değildir. Eski bir Türk subayı olarak kendi halkına silah sıkacak kadar cani değilim. Bilinçsiz bir şüphe nedeniyle buradayım. Suçsuzum, beraatımı istiyorum."

Bylock kullananlarla ilgili kırmızı listede bulunduğu belirtilen Murat Yılmaz ise Baylock kullanmadığını, hangi bir terör örgütüne üye olmadığını söyledi. 15 Temmuz akşamı eşi ve çocuğu ile karargahta piknik yaptığını anlatan Murat Yılmaz, "Böyle bir vahim olayı bilen kişi eşini ve çocuğunu karargaha getirir mi? Planlama yapmış, olayın içerisine dahil olmuş olmam söz konusu değildir. Vatanımı, milletimi, bayrağımı çok seviyorum. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti karar için ara vererek duruşma salonundan çıktığı sırada sanık Murat Koçak, eşine "Ne olursa olsun sakın üzülme. Karar ne olursa olsun tepki verme" dedi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Murat Koçak ile Murat Yılmaz'ı 'Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçunu işlediklerini kabul ederek sanıkları ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti.

Mahkeme, iki komutan için de iyi hal indirimi uygulamadı ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Verilen karar ile Türkiye'deki ilk darbeci komutanlar davası karara bağlanmış oldu.

Hümeyra PARDELİ-ERZURUM/DHA

=================================================

KAYSERİ'DE 14 ASKERİN ŞEHİT OLDUĞU BOMBALI SALDIRIDA, GÖZALTI SAYISI 29'A YÜKSELDİ (EK)

6)BOMBACI ADANA'DA SAKLANMIŞ

Kayseri'de canlı bomba saldırısını düzenleyen 'Çektar' ve 'Botan' kod adlarını kullanan teröristin Adana'da 1 hafta boyunca, 'üniversite öğrencisi' olarak tanıtılarak saklandığı ortaya çıktı. 17 Aralık 2016'da meydana gelen terör saldırısı sonrası canlı bombanın patlattığı araçtan çıkan krokideki parmak izinden yola çıkan polis, Adana'da biri kadın 4 kişiyi gözaltına aldı.

Şüphelileri soruya alan polis, teröristin patlattığı bombalı aracı nasıl aldığı ve Kayseri'ye nasıl gittiği bilgilerine de ulaştı. Teröristin üzerinden çıkan krokide parmak izine rastlanan Kenan Çiçek Adana'daki evinde yakalandı. Çiçek'le birlikte canlı bombayı Adana'da sakladığı iddia edilen Ümit Kepir, Ekrem Uğur ve Elzem Şırnak ta gözaltına alındı. Elzem Şırnak'ın Kenan Çiçek'in sevgilisi olduğu ve bombalı saldırı öncesi keşif için Kayseri'ye gidip gelirken aile görünümü verecek şekilde hareket ettikleri belirlendi.

YOL KROKİSİNİ HAZIRLAMIŞ

Aslen Diyarbakırlı olup Adana'da doğup büyüyen ve daha sonra tekrar Diyarbakır'a yerleşen Kenan Çiçek, iddiaya göre saldırıdan 1 hafta önce canlı bombayı Adana'ya getirerek Ümit Kepir ile Ekrem Uğur'a, 'Üniversite öğrencisi' diye tanıtıp, evlerinde saklamasını istedi. Örgütten aldığı talimatla harekete geçen Çiçek, bir hafta içerisinde eylemin yapılacağı Kayseri-Adana arasında 3 kez gidip gelerek eylem güzergahını belirledi. Teröristin üzerinden çıkan krokiyi çizen Kenan Çiçek, hazırladığı bombayı da İmamoğlu İlçesi'nde ormanlık alana götürüp toprağa gömdü.

BOMBA ADANA'DA YÜKLENMİŞ

Bombalı saldırıda kullanılan aracı Adana'da çalmak isteyen teröristler, polisin aldığı sıkı önlemler nedeniyle amaçlarına ulaşamadı. Hırsızlığı gerçekleştiremeyen terör örgütü mensupları eylemde kullanılan 63 K 1709 plakalı hafif ticari aracı Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinden çalıp aynı gece Adana'ya getirdi. İmamoğlu ilçesindeki ormanlık alana giden Kenan Çiçek, Akçakale'den getirilen araca bombayı monte edip, önceden hazırladığı krokiyi de canlı bombaya teslim edip Adana'ya döndü. Adana'daki ailesini alan Kenan Çiçek, dikkat çekmemek için Diyarbakır'a hareket etti. Çiçek'in hazırladığı krokiyi kullanarak MOBESE ve PTS (Plaka Tanıma Sistemi) kameralarına yakalanmadan Kayseri'ye ulaşan canlı bomba eylemi gerçekleştirdi. Patlama sonrası polis, hurda haline dönen otomobilin içinde ele geçen krokide, terör suçundan kaydı bulunan Kenan Çiçek'e ait parmak izlerini bulunca canlı bombanın, bombalı araçla nasıl buluştuğunu ve Kayseri'ye nasıl gittiğini belirledi. Adana'da gözaltına alındıktan sonra sorgularında susma hakkını kullanan Elzem Şırnak, Ekrem Uğur, Kenan Çiçek ve Ümit Kepir, soruşturmanın devam ettiği Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Zanlıların polis aracından indirilmesi

Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Adli Tıp Birimi tabelası

Haber: Fatih KARAÇALI-Kamera: ADANA,

===================================================

7)PKK KAMPLARINDA EĞİTİM ALIP GELDİĞİ İZMİR'DE YAKALANDI

MARDİN'in Nusaybin ilçesinde yürütülen soruşturma nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan, bölücü terör örgütü PKK üyesi C.T., İzmir'de yakalandı. Suriye'deki PKK kamplarında eğitim aldığı bildirilen C.T.'nin, örgütü eleman temin etmek için İzmir'e geldiği öğrenildi.

Nusaybin'deki soruşturmada hakkında yakalama kararı bulunan terör örgütü PKK üyesi C.T.'nin İzmir'e geldiğini öğrenen İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, harekete geçti. Teröristin, Kadifekale'de bir evde gizlediğinin belirlenmesi üzerine bu adrese operasyon düzenlendi. Terör timlerinin operasyonunda, C.T. yakalandı. Bir süredir eğitim aldığı Suriye'deki PKK ve PYD kamplarına eleman temin etmek için kente geldiği öğrenilen C.T., Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Operasyon yapan ekiplerden görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

======================================================

Trabzon'da annesi ve 3 kardeşini tüfekle öldüren zanlı tutuklandı (ek)

8)ANNE VE ÇOCUKLARI TOPRAĞA VERİLDİ

Trabzon'un Sürmene İlçesi'nde Ali Ragıpoğlu'nun, arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma sonrasında av tüfeğiyle vurarak öldürdüğü annesi Zehra, kız kardeşi Asuman ve erkek kardeşi Ahmet Ragıpoğlu için ilçede cenaze töreni düzenlendi. Törene Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün ile çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze namazında dua eden din görevlisi her insanın ölümü tadacağını belirterek "Sözün bittiği yerdeyizö diyerek yaşanan vahşete dikkat çekti.

Anne Zehra ile Asuman ve Ahmet Ragıpoğlu, ikindi namazı sonrasında kılınan cenaze namazının ardından Yukarı Çavuşlu Mahallesi'ndeki aile kabristanında toprağa verildi. Feci olayın diğer kurbanı Elmas Ragıpoğlu ise, Samsun'da defnedildi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Cenaze namazından görüntüler

Detaylar

HABER: FATİH TURAN KAMERA: SELÇUK BAŞAR/DHA

=======================================================

YÖK Başkanı Saraç: 'Açık uçlu soru'da tedirginliğe yer yok (EK)

9)'SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ŞİDDETE UĞRAMA RİSKİ 16 KAT DAHA FAZLA'

YÖK tarafından, Samsun'da 'YÖK Sağlık Söyleşileri' kapsamında sağlıkta şiddet hekime saygı konulu söyleşi programı düzenlendi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Programın açılış bölümünde konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, "Sağlık söyleşilerinin ilkini Samsun'da düzenlemesinden dolayı mutluyuz. Samsun'da çok değerli iki kardeşimi görevleri başında kaybettik. Bu şiddet sadece sağlıkta değil değişik alanlarda baş göstermiştir. Suçsuz ve günahsız kişilerin insan olduğunu göz ardı etmeden bakmamız gerekiyor. İki kardeşimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Tekrarın olmamasını diliyoruz. Şiddetin diğer bireysel türlerine de üniversite olarak odaklanmamız gerekiyor. Sırf doktor, esnaf olduğu için değil, sebeplerin üzerine giderek oraları kurutarak çözümlerin olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

Ardından konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Samsun'da Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde yeni bir toplantı serisinin başlangıcını gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "2015-2016 eğitim ve öğretim yılında 'Kültür ve Sanat Söyleşileri' faaliyetleri ile birçok üniversitemizi ziyaret ettik, alanında önemli isimleri dinledik ve binlerce öğrencimiz ile üniversitelerimizde sıcak, güler yüzlü ortamlarda bir araya geldik. 2017'de başlatıyor olduğumuz 'Sağlık Söyleşilerinin' ilkini 19 Mayıs Üniversitesinde yapıyoruz. Bu söyleşilerin ilkinin konusunu çalışma arkadaşlarım 'Sağlıkta Şiddet, Hekime Saygı' olarak seçtiler. Samsun kıymetli iki hekimini 2015 yılında böyle menfur bir saldırıyla kaybetmişti. Bu vesile ile Dr. Furtun ve Dr. Dağdeviren'i de rahmetle anıyoruz dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, şöyle devam etti:

"Gerçekten inanılmaz bir şekilde, literatür bilgileri, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet sektörü gruplara göre 16 kat daha fazla olduğunu rapor ediyor, bu çok yüksek ve ürkütücü bir rakam. Tıp alanı, tabii ki insan çelişkilerinin, toplumsal düzendeki bozuklukların görülebilirliği en kolay olan ve gün yüzüne kolay yansıdığı bir alan. Bütün bu zorluklar tıp alanında, sağlık hizmetlerinde daha hızlı ve daha çok ortaya çıkıyor. Çünkü hizmet alanı doğrudan insanın kendisi. Tıp, etik aşınmaların da toplum tarafından yine en kolay hissedilebilir alanı. Sağlık ile ilgili hizmetlerin iyileştirilmesi, reformların ve gelişmelerin sağlanabilmesi için yapılan çalışmalar sınırsızdır. Sürdürülebilir sağlıklı bir toplumsal hayat için, söz konusu politikalar ciddi anlamda önem taşımaktadır. Bu nedenledir ki toplumsal düzeydeki sağlık çalışmalarının, 16'ıncı yüzyıla kadar uzandığını görmekteyiz."

YÖK Başkanı Prof.Dr. Saraç, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2011'de Rio Zirvesinde gerçekleştirilen sağlığın sosyal belirleyicileri üzerine yoğunlaşılması kavramına dikkat çekerek, "Gerçekten de zirvede sağlığın sosyal belirleyicileri deklarasyonu kabul edilmiş ve yayınlanmıştır. Bu deklarasyona imza atan ülkeler, sağlığın sosyal, ekonomik, çevresel ve davranışsal belirleyicileri üzerine eşitsizlikleri giderme odaklı kamu sağlığı politikaları oluşturmuşlar ve uygulamaya koyma gayreti içerisindedirler. Sağlık ile ilgili ulusal ve uluslararası çalışmalarda, vatandaşlar arasındaki mevcut eşitsizliklerin giderilebileceği yönündeki anlayışlar, daha iyimser sosyal politikalar vaat etmektedir. 1900'lü yıllarda 1.5 milyar olan dünya nüfusu, 2015 yılında 7.5 milyara ulaşmıştır. Bugünkü güne baktığımızda dünya nüfusu açısından refah hizmetleri bağlamında sağlık hizmetleri, sağlıkta kalite, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı olmak ve de sosyal anlamda iyi olmak, ülkelerin geleceğini etkileyen en önemli kavramlardan biri olarak değerlendirmeye alınmaktadır" dedi.

Yükseköğretim Kurulu olarak, yetiştirdikleri 7.3 milyon gence bu bilinci yerleştirmek istediklerini dile getiren Prof.Dr.Saraç, "Bu nedenle buradayız. Toplantılarımızın ikincisi inşallah, Gaziantep Üniversitesinde gerçekleşecek. Çünkü Gaziantep, bugün neredeyse 3 milyona ulaşan Suriyeli nüfusa ev sahipliği yapan Türkiye'nin, bu yoğunluğu en çok yaşayan ilidir. Gaziantep'te de Suriyeli kardeşlerimizin sağlık ile ilgili sorunlarını ayrım gözetmeksizin çözmeye taahhüt eden devletimizin kararlarında bize düşen görevleri gözden geçireceğiz" diye konuştu.

Prof. Dr. Saraç, "Ülkemiz için öncelikli olan ve öğretim üyesi ihtiyacı olan belli alanlarda 'İhtisaslaşacak 1000 Yönlendirilmiş Araştırma Görevlisi Alımı' için ilana çıktık. Ayrıca, ülkemizin doktoralı insan ihtiyacını karşılamak üzere 100 önemli ve disiplinler arası alanda 2000 kişiye burs projesi olan '100/2000 Doktora Projesi'ni hayata geçiriyoruz. Bu yıl önümüze koyduğumuz önemli başlık araştırma üniversiteleridir ve bunun için de çalışmalarımız başlamıştır" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr. Rüstem Aşkın 'Sağlıkta şiddet hekime saygı' konusunda sunum yaptı. Prof.Dr. Aşkın, konuşmasına Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'Kelebeğin Sevdası' başlıklı mektubunu okuyarak başladı. Sunumun ardından soru cevap kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Görüntü dökümü

------------

Salondan detaylar

YÖK Başkanı Prof.Dr. M.A. Yekta Saraç'in açıklamaları

Prof.Dr. Rüstem Aşkın'ın açıklamaları

(Süre: 07.18 Dk) – (Boyut: 818 MB)

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hakan AKGÜN/SAMSUN,

====================================================

10)ŞANLIURFA'DA OTOMOBİL DİREĞE ÇARPIP DEVRİLDİ: 4 YARALI

ŞANLIURFA'da, sürücüsünün kontrolünden çıkarak aydınlatma direğine çarpıp devrilen otomobildeki 4 kişi yaralandı.

Kaza, öğleden sonra Necmettin Cevheri Bulvarı'nda meydana geldi. Kent merkezine giden adı öğrenilemeyen sürücünün aşırı hız ve dikkatsizliği sonucu kontrolden çıkan 63 DZ 602 plakalı otomobil, refüjdeki aydınlatma direğine çarparak devrildi. Kazada, sürücü ile otomobilde bulunan Berfin Kaya, Adile Kaya ve Osman Rençber yaralandı. Yaralılar, yoldan geçenlerin ihbarıyla olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından otomobilden çıkarıldı ve ambulansla kaldırıldıkları hastanelerde tedaviye alındı.

Öte yandan kaza nedeniyle otomobilin kırılarak yola savulan cam parçalarının üzerinden geçen bir polis aracının da lastiği patladı. Patlayan lastik polisler tarafından yenisiyle değiştirildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

Kaza yapan otomobil

Polis ve itfaiye ekiplerinin önlem alması

Etrafa savrulan eşyalar

Devrilen elektrik direği

Polislerin araçlarının patlayan lastiği değiştirmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 198 MB

====================================================

11)AFGAN KADIN POLİSLER 'SİVAS'IN YOLLARINA' TÜRKÜSÜYLE MEZUN OLDU

SİVAS Polis Meslek Yüksekokulu'ndaki 4 aylık eğitim çalışmalarını tamamlayan 250 Afgan kadın polis, düzenlenen törenle diplomalarını alarak mezun oldu. Afgan mezunlar, İstiklal Marşı okuyup 'Sivas'ın yollarına' türküsünü seslendirdi.

2011 yılında Afganistan ile Türkiye arasında imzalanan mutabakat gereği Afgan polis adaylarına eğitim veren Sivas Polis Meslek Yüksekokulu'nda kadın polisler mezuniyet heyecanı yaşadı. Okulda düzenlenen diploma törenine, Afganistan İçişleri Bakanı Taj Mohammad Jahed, İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve Sivas Valisi Davut Gül ile birlikte bazı il protokol üyeleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan törende daha sonra okulun tanıtım videosu gösterildi. Ardında Sivas'ta eğitim gören Afgan öğrenciler, İstiklal Marşı'nı ve 'Sivas'ın yollarına' türküsünü okudu.

Törende konuşan Afganistan İçişleri Bakanı Taj Mohammad Jahed, dost ve kardeş ülke Türkiye'de bulunduğu için mutlu olduğunu belirterek, "Türkiye kardeş bir ülke ve yıllardan beri hep bizim yanımızda olmuş ve dostluğunu bize isbat etmiştir. Türkiye ile dost olduğumuz için mutluyuz ve bu dostlukla gurur duyuyoruz. Türkiye bölgede ve dünyada çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye devletinin faaliyetleri Afganistan'da her zaman kayda değerdir ve her zaman Afgan halkı buna karşı minnet duymuştur. Özellikle son 15 yılda Afganistan'ın yeniden ayağa kalkma noktasında çok önemli roller üstlenmiştir" dedi.

'AYRIM GÖZETMEKSİZİN YARDIM ELİ UZATIYORUZ'

İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk ise Türkiye'nin tarihten gelen sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini ifade ederek, "Geçmişte olduğu gibi bugün de dost ve kardeş ülkelere ayrım gözetmeksizin yardım elini uzatıyoruz. Afganistan ile çok eskilere dayanan dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz bulunmakta. Afganistan coğrafi olarak Türkiye'ye ne kadar uzaksa tarihi, siyasi kültürel ve gönül bağı olarak da bir o kadar yakındır. Bu kardeşlik projesi neticesinde değerli Afganistan halkına Türkiye Cumhuriyeti olarak özellikle insan unsuruna katkı sağlamanın onurunu taşıyoruz. Mezun olan kadın polislerimiz sizler tarihi Türk-Afgan dostluğunun timsali olacaksınız" ifadelerini kullandı.

Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok da, polis teşkilatının en temel görevinin halkın huzur ve güvenliği olduğunu belirterek, "Ülkemiz ve emniyet teşkilatımız ülkeler arası iş birliğinin gelişmesine büyük önem vermektedir. Dostluğunu ve kardeşliğini her zaman yanımızda hissettiğimiz Afganistan'a desteğimiz her zaman sürecektir. İki ülkenin sınırlara meydan okuyan sevgi ve kardeşliğine katkımız olduysa bundan büyük gurur ve onur duyacağız" diye konuştu.

Konuşmaların ardından dönem birincisi Roqıa Rezayı yaş kütüğüne plaket çaktı. Ardından protokol üyeleri tarafından dereceye girenlere diplomaları ve ödülleri verildi. Tören sonunda yemin eden kadın polisler, havaya kep yerine karanfil atarak mezun olmanın sevincini yaşadı.

Görüntü Dökümü:

------------------

-Törenden görüntüler

-Mezun adayların görüntüsü

-İstiklal Marşı ve Sivas'ın yollarına türküsünü seslendirmeleri

-Konuşmalar

-Yaş kütüğüne plaket çakılması

-Diplomaların verilmesi

-Karanfil fırlatmaları

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

======================================================*

12)ŞANLIURFA'DA YENİ KURULAN MAHALLEDE MUHTARLIK YARIŞI

ŞANLIURFA'da, yeni kurulan Seyrantepe Mahallesi için Mart ayında muhtarlık seçimi yapılacak. Muhtarlık için 15 erkeğin yanı sıra 3 çocuk annesi Songül Ceylan da aday olarak çalışma yürütüyor.

Şanlıurfa'da 'Maşuk' olarak adlandırılan bölgede TOKİ konutlarının yapılmasıyla birlikte mahalle statüsü kazanan Seyrantepe Mahallesi için Mart ayında muhtar seçim yapılması kararlaştırdı. Mahallede muhtarlar için biri kadın 16 aday başvuru yaparak seçim çalışmalarına başladı.

Yeni kurulan mahallenin yönetimine 15 erkek rakibi gibi aday olan Songül Ceylan, kapı kapı dolaşıp el ilanları dağıtıyor. Mahalledeki sorunların farkında olduğunu ve kadın dayanışmasıyla çözmek için gayret edeceklerini ifade eden Songül Ceylan, "Kadınların eli bir yere değdiği zaman çöplüğü bile çiçeğe çevirebiliriz. İnsanların talep ve şikayetlerini dinledik. Tamamı kadın olan azalarımla birlikte seçimi kazanıp, mahallemize hizmet etmek istiyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------------------

Kadın Muhtar adayı Songül Ceylan

Muhtar adayının aza adayları ile birlikte gezmesi

Pazarda kadınlardan destek istemesi

Broşür dağıtması kadın aday ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ömer PINAR-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 440 MB

==============================================

13)ÇÖP EVDEKİ KEDİLERE BELEDİYE SAHİP ÇIKTI

BURSA'nın merkez Yıldırım İlçesi'nde, çevreye kötü koku yaydığı için mahalle sakinlerinin şikayet ettiği evden çıkartılan bakıma muhtaç 6 kedi, Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkezi'ne götürüldü.

Baruthane Mahallesi 1. Malcı Sokak'taki dairesini çöplerle ve kedilerle dolduran Z.Y.'nin evine polis eşliğinde giden ekipler, Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen arama ve el koyma kararı ile kokudan yaşanmaz haldeki eve girerek tahliye işlemi gerçekleştirdi. Eve doldurulan çöpler ekipler tarafından boşaltılırken, 6 kedi Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından alınarak Cumalıkızık'taki Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Tedavi Merkezi'ne götürüldü.

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, çevreye ve insanlara zararlı olacak temizlik konularına titizlikle yaklaştıklarını belirterek, "Komşuların ağır koku nedeniyle şikayette bulunması üzerine mahkeme kararı ile bölgeye giden Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz, evdeki çöpleri boşaltarak, zor şartlarda evde bakılan kedilerin bakımı için merkezimize teslim ettiler" dedi. Çevre ve insan sağlığını tehdit eden durumlara yaptıkları titiz çalışmalarla izin vermediklerini vurgulayan Başkan İsmail Hakkı Edebali, "İlçemizde temizlik konusunda azami gayret gösterirken, karşılaştığımız bu durumlarda gereken işlemleri yerine getiriyoruz. Yıldırım'ı yaptığımız çalışmalarla temiz hale getirirken, vatandaşlarımızın da daha duyarlı olmalarını bekliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Ev sahibinin görüntüsü

-Zabıtanın temizlik çalışmaları

-Kedilerin götürülüşü

Faruk KAHRAMAN/BURSA, -

BOYUT 125 MB SÜRE 01.07

========================================================

BERGAMA'DAKİ ESKİ TEKSTİL FABRİKASI EĞİTİM MERKEZİ OLDU

14)RÜZGAR TÜRBİNİ KANADI YAPACAK PERSONELİ EĞİTECEKLER

DÜNYA'nın en büyük rüzgar türbini kanadı üreticilerinden biri olan Danimarkalı LM Wind Power Şirketi tarafından kiralanan İzmir'in Bergama ilçesindeki eski bir teksil fabrikasına ait iki depo, eğitim merkezine dönüştürüldü. Merkezde, Bergama Organize Sanayi Bölgesi'nde

LM Wind Power Şirketi tarafından yaptırılan ve inşaatı halen devam eden rüzgar türbini kanadı üretimi yapılacak tesiste görevlendirilecek işçilere eğitim verileceği bildirildi.

Danimarkalı LM Wind Power Şirketi, bir süre önce rüzgar türbini kanadı üretimi yapmak için Bergama'da 40 milyon Euro'luk yatırım kararı aldı. Ardından da Bergama Organize Sanayi Bölgesi'nde üretimin yapılacağı tesisin inşaatına başlandı. Şirket, bu arada mülkiyeti Bergama Belediyesi'ne ait olan, ilçedeki Sümerbank eski Tekstil Fabrikası'na ait iki depoyu da kiraladı. Şirket, 8 milyon Euro harcayarak, bu iki depoyu eğitim merkezine dönüştürdü. Organize sanayi bölgesinde, ağustos ayında yapımı tamamlanması planlanan rüzgar türbini kanadı üretimi yapacak tesiste çalışacak işçilere teorik ve pratik eğitimin verileceği merkezin açılışı, bugün düzenlenen törenle yapıldı. Törene Bergama Kaymakamı Osman Nuri Canatan, CHP'li Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Bergama Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Hüseyin Vatansever, Bergama Ticaret Odası Başkanı Fikret Ürper, LM Wind Power Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ben Malefijt, LM Wind Power Avrupa Operasyon Direktörü Jesper Sorensen ve LM Wind Power Fabrika Direktörü Ozan Mamay katıldı.

Törende konuşan Ozan Mamay eğitim merkeziyle ilgili bir sunum yaparak, katılımcıları bilgilendirdi.

Bergama fabrikasında en az 500 kişinin LM Wind Power üretimine katılacağını belirten Mamay, "Türkiye'deki enerji talebi hızla artmaktadır. Elektrik ihtiyacının 2023 yılında yüzde 30'unu yenilebilir enerji karşılayacak. ve bizlerde buna göre pozisyonumuzu aldık. Sadece eğitim merkezimize daha üretime geçmeden 8 milyon Euro'luk yatırım yaptık. Eğitim birinci öncelikli konumuz. 6 ila 24 ay arasında sürecek olan eğitimlerimiz için uzmanlarımız bize destek için burada olacaklar" dedi.

"6 AY ÖNCE VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLDİ"

LM Wind Power Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ben Malefijt de "12 ay içerisinde çalışmaya başlayacak bir fabrika istediğimizi ve ekip kurmak istediğimizi söyleyerek bunun sözünü vermiştik. Sadece LM'yi kastetmiyorum. Bergama Belediyesi başta olmak üzere Ateş Çelik'ten ve uzmanlarımızdan çok sayıda söz aldık. Tabii bu süreçte Türkiye'nin hayatında büyük değişiklikler oldu. Acı olaylar yaşandı. Ekonomik anlamda beklentiler değişti ve TL'nin değer kaybettiğini gördük. Fakat şunu söylemeliyim ki 6 ay önce verilen sözleri bu odadaki herkes yerine getirdi. Tam anlamıyla hazır olabilmek adına iyi bir eğitim gerçekleştirmemiz gerekiyor. Omuz omuza çabamızla da bunu başarabiliriz. Bergama toplumunun bir parçası olmak istiyoruz. En iyi bireylerinden olmak istiyoruz. Kısa zamanda elde ettiğimiz başarı ile de gurur duyuyoruz" diye konuştu.

LM Wind Power Avrupa Operasyon Direktörü Jesper Sorensen ise, "Global standartlara baktığımızda LM çalışanlarının iyi bir eğitim aldığını söyleyebiliriz. Avrupa'nın farklı yerlerinde gerçekleşecek eğitimlerimiz olacak. Böylelikle çalışanlarımızın Türkiye'de kariyerlerini geliştirme imkanı olacak. Yerel yönetimlerle, Bergama Belediyesi ile ve Bergama halkı olumlu çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

"ÇEVRECİ İLÇEDE ÇEVRECİ YATIRIM"

Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, LM Wind Power'ın ilçede yaşam kalitesinin geliştirilebilmesi için özlemle beklenen bir yatarım yaptığını belirtip, "Bergama Organize Sanayi Bölgesi uzun zamandır böyle bir yatırım bekliyordu. Bu, 14 Temmuz'da yapılan sözleşmenin Bergama için büyük bir önemi var" diye konuştu. Çevre faktörünün özellikle Bergama açısından önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Başkan Gönenç, "Türkiye'de Bergama dediğiniz zaman önce tarihi mirası gelir. Hemen sonra Bergama'nın çevre duyarlılığı gelir. İlk çevreci ayaklanmalar Bergama'da başlamıştır. Bundan dolayı böyle çevreci bir yatırımın Bergama'da kurulması çok önemli oldu. Termik santraller gibi kömürle çalışan enerji kaynakları her an başımıza bela açabilir. Bunlara karşı çıkarken rüzgar, güneş gibi yeni enerji kaynaklarına yönelmemiz lazım" diye konuştu. Başkan Gönenç, firmanın Türkiye'de yaşanan darbe girişimine rağmen yatırımda kararlılık göstermesine de teşekkür etti.

KANATLARIN TAŞINMASI İÇİN ZİRVE

Son olarak kürsüye gelen Bergama Kaymakamı Osman Nuri Canatan da üretilecek rüzgar türbini kanatlarının güvenli bir şekilde taşınması için İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile görüşme yaptıklarını belirterek, "Çalışmalar hiç aksamadan sürüyor. Bundan sonra da biz yatırımların yerine getirilmesi için yerel yönetim olarak elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz" dedi.

Konuşmaların ardından protokol üyeleri hepbirlikte kurdeleyi keserek açılışı yaptı, eğitim merkezini gezip, bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

--------------------

-LM Wind Power Eğitim Merkezi'nin içeriden ve dışarıdan görüntüsü

-Açılış kurdelasının kesilmesinden görüntü

-LM Wind Power Fabrika Direktörü Ozan Mamay'ın konuşması

-LM Wind Power Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ben Malefijt'in konuşması

-Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç'in konuşması

-Bergama Kaymakamı Osman Nuri Canatan'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Oben ULU / BERGAMA (İzmir)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Bayraklı Bergama İzmir Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

23 NİSAN NEDEN KUTLANIR? 23 Nisan'ın anlamı ne? Serenay Sarıkaya ve Mert Demir sevgili mi? EL ELE GÖRÜNTÜLENDİLER! TBMM ne zaman açıldı? 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'nin ilk başkanı kimdir? TBMM nerede ve ne zaman açılmış? TBMM'yi ilk kim açtı? TBMM nedir? 23 NİSAN HASTANE VE ECZANELER AÇIK MI? Bugün eczaneler, sağlık ocakları, hastaneler yarım gün mü? Milli Bayramlar: Milli Bayramlarımız nelerdir? Milli bayramlarımız kaç tanedir, hangileridir? Milli bayramların isimleri ve tarihleri! Hal Ekleri nelerdir? İsmin hal ekleri nelerdir? Hal ekleri cümle içerisinde örnekler ve konu anlatımı! Kaç tane hal eki var? Hacet duası okunuşu! Hacet namazı duası nasıl okunur? Hacet duası nasıl yapılır? Hacet duası Arapça ve Türkçe yazılışı! Galatasaray'ın kaç şampiyonluğu var? Galatasaray en son ne zaman şampiyon oldu? Cleveland Cavaliers Orlando Magic NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 23 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! New York Knicks Philadelphia 76ers NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 23 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 23 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 23 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu? Süper Loto sonuçları açıklandı mı? 23 Nisan Süper Loto kazanan numaralar neler? Süper Loto sonuçlarına ne zaman, nereden bakılır? Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu kimdir, mesleği ne? 4. eleme adayı kim oldu? Survivor haftanın eleme adayları ki potada kimler var 23 Nisan Salı?
title