Dha Yurt Bülteni 10

Şehit Bedirhan Mustafa bebeğin adı verilen park hizmete açıldı

HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde, PKK'lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu annesi Nurcan Karakaya ile şehit düşen 10 aylık Bedirhan Mustafa'nın ismi, memleketinde yeni açılan çocuk parkına verildi.

Yüksekova'da 31 Temmuz'da, eşi Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya'yı görev yaptığı üs bölgesinde ziyaret ettikten sonra dönerken PKK'lı teröristlerin el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu annesi Nurcan Karakaya ile birlikte şehit düşen Bedirhan Mustafa Karakaya'nın adı yaşatılmaya devam ediyor. Anne ve bebeğin cenazelerinin defnedildiği Şarkışla ilçesi Gültekin Mahallesi'nde belediye, SODES projesi kapsamında yapımı tamamlan çocuk parkına, 10 aylık şehit bebek Mustafa Bedirhan Karakaya'nın ismi verildi. Parkta Mustafa Bedirhan'ın fotoğrafının olduğu anıtın da açılışı yapıldı.

Parkın açılışına Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz, Şarkışla Kaymakamı Akif Pektaş, Belediye Başkanı Ahmet Turgay Oğuz, Şehit Bedirhan Mustafa'nın anneannesi Suudiye Demir, Demir ailesinin yakınları ve vatandaşlar katıldı.

Törende konuşan Vali Davut Gül ilçedeki çok değerli bir araziye parkı yapanlara teşekkür etti. Bu toprakların vatan olmasına katkı sunan şehidin isminin parka verilmesinin önemine değinen Gül, "Parkın diğer önemi ise engelli kardeşlerimize hizmet edecek olması. Şarkışla ölçeğinde 22 bin nüfusun olduğu bir yerde 45 park yapılması, 14 halı saha yapılması da önemli" dedi.

Çocuklara, gençlere ve insana yatırım yapmayan hiçbir kurum ve kuruluşun, hiçbir devletin, organizasyonun hayatta kalma ihtimalinin bulunmadığını vurgulayan Vali Gül, "Bugün 3 yaşındaki bebeğe, 5 yaşındaki çocuğa yatırım yaparsanız 10-20 sene sonra bunun meyvelerini alırsınız" diye konuştu.

'BİZE DÜŞEN ANILARINI YAŞATMAK'

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz ise şehitleri anmak için burada olduklarını söyledi. Parkın yapımına katkı sunanlara teşekkür eden Yılmaz, parka şehit bebek Bedirhan'ın isminin verilmesinin önemli olduğunu dile getirdi. Parkın engellilere yönelik olmasının da önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

İnsan gider, gittikten sonra yerine eserleri kalır. Eser bırakırsanız isminizi yaşatırsınız. Bedirhan eser bıraktı mı? Bıraktı. Çünkü bu vatan uğrunda son nefesini verdi. Daha uzun bir ömür beklerken, bu ülkenin düşmanları, yabancıların maşaları, bu ülkeye verecekleri hiçbir şeyi olmayan bir yapı, annesiyle birlikte Bedirhan'a kıydılar. Herkes doğdu, mutlaka ölecek ama gittikten sonra bir hayırla anılmak lazım. Hem Nurcan kardeşimiz, hem Bedirhanımız hayırla anılıyor. Bizlere düşen onların anısını yaşatmak, işte bugün bu parka adının verilmesi, okula adının verilmesi bu şehitlerimizin ismini yaşatacağımız kararlılığını göstermektedir. Allah birliğimizi, dirliğimizi daim eylesin."

Görüntü Dökümü:

-Törenden görüntüler

-Parkın görüntüleri

-Bebek için yaptırılan anıt

-Konuşmalar

-Parkın açılması

-Bedirhanın anneannesine tablo hediye edilmesi

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/ŞARKIŞLA(Sivas),

======================================

Yangında küle dönen tarihi konak butik otel olacaktı

İZMİR'in Tire ilçesinde 2015 yılında Tarihi Kentler Birliği tarafından 'En İyi Restorasyon Projesi' ödülüne layık görülen mülkiyeti Tire Belediyesi'ne ait 115 yıllık tarihi geçmişe sahip tarihi Karcı Konağı, çıkan yangında kullanılmaz hale geldi. Restorasyonu tamamlandığında butik otel olarak değerlendirilmesi düşünülen konağın yanması, yürekleri burktu.

Tire'nin Dere Mahallesi, Bakırlı Çeşme Sokak'taki Osmanlı Dönemi yapılarından olan, hafif eğimli bir alan üzerine inşa edilen, hareketli ve gösterişli cephe düzenlemesi, büyük pencereleri, cephe ortasında ve sona erdiği kesimdeki silmeleri, köşelerdeki atkı ve sütunçeleri ile Tire'deki Levanten evlere tipik

bir örnek teşkil eden tarihi Karcı Konağı'nda, bugün saat 02.00 sıralarında yangın çıktı. Kırma taş ve tuğladan yapılmış olan, üzeri kırma çatıyla örtülü, bölme duvarları ahşap karkas veya bağdadi tekniği ile yapılmış olan 3 katlı konakta çıkan yangın kısa sürede tüm binayı sardı. Hicri 1321 / Miladi 1903 yıllarında yapıldığı belirlenen tarihi konaktan alevler yükseldiğini farkeden çevre binalarda yaşayanlar durumu itfaiyeye bildirdi. İtfaiye ekipleri su sıkarak müdahale etti. Bu sırada alevlerin sıçrama ihtimali bulunan bitişikteki atıl durumdaki bir evin çatısına mahalleli hortumlarla su tutarak alevlerin ulaşmasını engelledi. Bir yandan bu evin sahibi Mehmet Karadoğan'a durum bildirildi. Karadoğan'ın gelip, atıl durumdaki evinde beslediği 25 muhabbet kuşunu dışarı çıkarmasından yarım saat sonda yanan tarihi binanın duvarı bitişikteki evin çatısına düşerek, zarar verdi. İtfaiye ekipleri tarihi konaktaki yangını, 1 saatte güçlükle söndürdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan restorasyon çalışmaları gelecek şubat ayında tamamlanması ve butik otele dönüştürülmesi düşünülen tarihi konak, kullanılmaz hale geldi. İlçenin tanınmış tarihi yapılarından olan Karcı Konağı'nın yanması yürekleri dağladı. Tarihi konağın duvarının çökmesi sonucu bitişikteki atıl durumdaki evinin çatısı zarar gören Mehmet Karadoğan, faciadan dönüldüğünü belirterek, "Eğer alevler benim evime sıçramış olsaydı. Kısa sürede tüm mahalleye yayılırdı. Çünkü burada bütün binalar neredeyse birbirine bitişik. Konağın restorasyonunu yapan yüklenici firmanın yetkilileri, zararımı karşılayacaklarını söyledi. İlçenin sembollerinden olan tarihi konağın yanması nedeniyle üzgünüz" dedi.

İtfaiye ekipleri yangının çıkış nedeninin araştırıldığıni bildirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yangında kullanılmaz hale gelen tarihi Karcı konağı'nın gündüz çekilen görüntüleri

-Tarihi Karcı Konağı'nın yanmadan önceki eski halini gösteren fotoğraf

-Yanan tarihi Karcı Konağı'nın yıkılan duvarının zarar verdiği bitişikteki evin sahibi Mehmet Karadoğan ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Yiğit SOYLU / TİRE (İzmir),

======================================

Mersin, 'Önce Çocuk' diyecek

MERSİN Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, çocuk istismarında dikkat çekmek amacı ile düzenledikleri 'Önce Çocuk' isimli panelin yarın gerçekleştirileceğini söyledi.

Engin, etkinliğin ekonomi merkezli bir STK tarafından çocuklara yönelik düzenlenen ilk ve tek organizasyon olduğunu belirtti. Mersin Üniversitesi (MEÜ) Baro ve Akdeniz Kent Konseyi işbirliği ile 'Sessiz sözsüz kalma!' sloganı ile düzenlenecek panele ilişkin bilgiler veren Engin, "Çocuk istismarına iş dünyasının yaklaşımı önemlidir. Mersin'de öne çıkıp, son 2 yıldır gündeme gelen çocuklarla ilgili istismar olayları ile ilgili ekonomi ve iş dünyasının dışında bir paneli gündemimize aldık. Çocuklar dünyanın en masum canlılarıdır. Onlar sahip çıkalım. Tüm anne-babaların arsuzu bu. İnşallah Türkiye genelinde yaygınlaşır. Tüm STK'lar ve işdünyası buna sahip çıkar. Her zaman ekonomi olmaz, her zaman üretim olmaz. Bizim esas önceliğimiz çocuklarımız, gençlerimiz ve insanlarımız olmalı. MESİAD olarak gerekli katkıyı sunarak Mersin'de bunu ilk olarak başlatacağız. Diğer illerimizde de bu tarz çalışmaların başlatılacağına inanıyoruz" dedi.

Engin; Prof. Dr. Tacettin İnandı, Prof. Dr. Hakan Kar, Prof. Dr. Halis Dokgöz, Prof Dr. Fevziye Toros ve Av. Burcu Düzen'in konuşmacı olarak yer alacağı panelin moderatörlüğünü ise Prof. Dr. Faik Kanatlı'nın üstleneceğini söyledi.

Panel, yarın saat 17.00'de MESİAD Konferans Salonu'nda başlayacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

MESİAD Başkanı Engin'in ofis içi çalışmalarından genel ve detay görüntüler

Engin ile panele ilişkin röportaj

(BOYUT: 671 MB) (SÜRE: 01.56 DK)

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,

======================================

Kayseri'de aşure izdihamı

Kayseri'nin Merkez ilçe Belediyesi Melikgazi Belediyesi'nin geleneksel Muharrem ayı aşure dağıtımını Hunat Cami çevresinde yapıldı. İzdihamın yaşandığı programda 4 bin kişili, 8 kazan aşure yarım saatte bitti.

Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure gününde Melikgazi Belediyesi Hunat Camii çevresinde öğle namazı çıkışı aşure dağıttı. Aşure dağıtım etkinliğine Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Taner Yıldız, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu ve vatandaşlar katıldı. 20 çeşit bakliyatın yer aldığı 4 bin kişilik aşure 8 kazanda dağıtıldı. Vatandaşlar aşure dağıtılmadan önce metrelerce uzunlukta kuyruk oluşturdu. İzdihamın yaşandığı aşure dağıtımında zaman zaman tartışmalar da yaşandı. Aşure almayı başaran şanslı vatandaşlar ise, ağaç gölgesi altında aşurelerini yedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------

Aşure dağıtım alanından genel görüntü

8 kazanda dağıtılacak 4 bin kişilik aşureden görüntü

Aşure almak için sıraya giren insanlar

Aşurenin dağıtılması

İnsanların aşure alma izdihamı

Vatandaşlar aşure yerken görüntü

Diğer görüntüler

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ, KAYSERİ

3 dakika 29 saniye /391 MB

======================================

Serbest kalan akü hırsızları yine yakalandı

İZMİT (Kocaeli) - KOCAELİ'nin Körfez ilçesinde, TIR'lardan akü çalan 2 hırsız, yakalandı. Hırsızların, daha önce 'akü çalmak' suçundan tutuklanıp, cezaevine girdiği ve mayıs ayında tahliye edildiği öğrenildi.

Körfez'e bağlı Hacı Osman Mahallesi'ndeki sokakta, 8 Eylül'de, park halindeki 2 TIR'dan 4 akü çalındı. İhbar üzerine harekete geçen Kocaeli İl Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları araştırmalar sonucu hırsızların A.Y. (32) ve H.F. (24) olduğunu belirledi. A.Y. ile H.Y.'nin, aküleri çaldıktan sonra Gebze'ye gittiğini tespit eden ekipler, takibe aldığı 2 kişinin hırsızlık yapmak amacıyla Körfez ilçesine geldiğini belirledi. Polis ekipleri, A.Y. ile H.Y.'yi yakalyıp, gözaltına aldı. Hırsızların, şubat ayında, araçlardan akü çaldığı için tutuklanarak, cezaevine gönderildiği ve mayıs ayında tahliye edildiği öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan A.Y. ve H.F., adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Adliyeye sevk edilmeleri

HABER-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT

======================================

Korna sesini duymayan işitme engelli kadını dövüp, kolunu kırdılar

ANTALYA'da, kendisine korna çalan kamyoneti geç fark eden işitme engelli Yüksel Güzel (40), sürücünün saldırısına uğradı. Sürücü, kadının kolunu kırdıktan sonra olay yerinden kaçtı.

Cumhuriyet Mahallesi'ndeki olay, dün saat 20.00 sıralarında meydana geldi. Kendisini ziyarete gelen arkadaşını uğurlamak için akşam saatlerinde sokağa çıkan işitme engelli Yüksel Güzel, dönüşte Çarşamba Pazarı'na uğradı. Güzel, alışveriş yaptıktan sonra pazardan ayrıldı. Çıkışta, hareket halindeki kamyonetin sürücüsü korna çalarak Yüksel Güzel'i yolun kenarına çekilmesi için uyardı. Kornayı duyamayan işitme engelli Güzel, kamyonetin geldiğini geç fark etti. Bu sırada aracı durdurup inen sürücü, Yüksel Güzel'e küfredip saldırarak sol kolunu kırdı ve olay yerinden kaçtı. Hastaneye kaldırılan Güzel, tedavisinin ardından polise giderek saldırgandan şikayetçi oldu.

Diğer rahatsızlıklarıyla birlikte yüzde 61 oranında engelli olduğunu söyleyen Yüksel Güzel, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Güzel, arkadaşını uğurladıktan sonra pazara gittiğini belirterek, "Pazardan 2 kilo ıspanak alıp çıktım. Pazar yerinden çıkan bir kamyonetin sürücüsü korna çalarak kenara çekilmemi istemiş. İşitme engelim yüzünden aracı geç fark ettim. Daha sonra bu kişi araçtan inerek yanıma geldi ve küfür etti" dedi.

'SÜR ARABAYI ÜSTÜNE'

Kendisinin "Ne oluyor?" diye karşılık verdiğini belirten Yüksel Güzel, sürücünün "Senin kolunu kırarım" dediğini, ardından büktüğü sol kolunu kırdığını söyledi. Güzel, "Arabanın üstüme geldiğini gördüm, çekil demiş ama kulağım az duyduğu için duymadım. Çok insan vardı ama önce kimse müdahale etmedi. Ağza alınmayacak küfürler etti. Yanındaki kişi de 'Sür arabayı üstüne' diye bağırıyordu" diye konuştu.

'CANİCE DAVRANDILAR'

Yüksel Güzel, olay yerine gelen ambulansla hastaneye gittiğini ve polise şikayette bulunduğunu anlattı. Güzel, "Çok kötü durumdayım. Bu kişileri tanımıyorum, nasıl böyle canice davranabiliyor anlamıyorum. Bunlar şehir eşkıyası, bu hakkı kendilerinde nasıl buluyorlar. Kadına el kalkar mı, eşim beni bu hale getirseydi boşanma davası açardım. Bu kişilerin cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Olayın olduğu pazar dış plan görüntü

Yüksel Çiftçi'nin DHA muhabiri ile yürürken görüntüsü

Yüksel Çiftçi'nin kırılan kolundan görüntü

RÖP: Yüksel Çiftçi

Detaylar

494 MB -- 04.28 // HD

Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA.

======================================

Ormandaki gizli define, 'defne'

OSMANİYE'nin Kadirli ilçesinde kilosu 90 kuruştan özel firmalar tarafından satın alınan defne yaprağı, toplayıp satan orman köylüsünün yüzünü güldürüyor.

Kadirli ve Sumbas ilçelerine bağlı 9 köyde hasadı yapılan defne yaprağı, 6 ayda 3 bin aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, orman köylüsüne geçim kaynağı oluyor. Geçimini ormancılık ve hayvancılıktan elde ettiği gelirle sağlayan vatandaşlar, dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı topluyor. 50 ile 80 kilogram arasında değişen desteleri at veya kendi sırtlarında taşıyor. Römorklara yüklenen defne yaprağı, toplanma merkezinde tartılarak TIR veya kamyonlara istifleniyor. Defne yaprağını kilosu 90 kuruştan satın alan çeşitli firmalar, işlemek üzere İzmir'e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler, Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Her yıl sonbahar ve kış aylarında köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor.

5 BİN TON DEFNE HASADI YAPILIYOR

Yoğunoluk köyünde hasat çalışmalarını yerinde inceleyen Adana Orman Bölge Müdürü İsmet Erol, dünyada defne yaprağı ihtiyacının yüzde 95'inin Türkiye'den karşılandığını söyledi. Erol, şöyle devam etti:

"Dünyanın yüzde 95 ihtiyacını karşıladığımız defne, ihracat yoluyla ülke ekonomisine önemli katkısı bulunan bir üründür. Köylülerimize önemli gelir getirmektedir. Ülkemiz genelinde 30 bin ton civarındadır. Gerçek ürün envanteri ise bunu 10 katıdır. Defne sahalarının iyileştirilmesi, hayvan zararlarının en aza indirilmesi, yol problemlerinin çözülmesi, sosyal ve sınır itilaflarının çözülmesiyle bu rakam ileriki yıllarda artacaktır. Dünyadaki defne üretiminde Türkiye bir numara olmaya devam edecektir."

3 BİN KİŞİ EVİNE EKMEK GÖTÜRÜYOR

Yoğunoluk Köyü Muhtarı Mustafa Özçatal ise defne yaprağı hasadının başlamasıyla köylülerini yüzünün güldüğünü söyledi.

Özçatal, Osmaniye'nin 9 köyünde yaklaşık 3 bin kişinin defne üretimi sayesinde evine ekmek götürdüğünü anlatarak, "Defne yaprağının ülke ve köy ekonomisine önemli katkısı olmaktadır. Sadece bizim köyde yaklaşık 5 yüz civarında vatandaşımız evine ekmek götürüyor. Bize bu imkanı sağlayanlara teşekkür ediyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

At ile defne hasadı yapan köylü

Defnenin yakın görüntüsü

At üzerine yüklü defne

Köylülerin hasadı yapılan defneleri sar ve kayalık alandan traktörlere indirmesi ve yüklemesi

Sırtında defne yaprağı taşırken

Defnenin bol olduğu yerden genel görüntü

Kamyona yüklenmesi

Orman bölge müdürü İsmet Erol'un köylülerle konuşması

Köylünün konuşması

SÜRE: 1.48 BOYUT: 202 MB