Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

1)KADIN POLİS MEMURU 'ŞAKA KURŞUNU' KURBANI ANTALYA'da 23 gün önce göreve başlayan kadın polis memuru 28 yaşındaki Ümran Yetişken, meslektaşı Sait Ş.'nin iddiaya göre şaka amaçlı doğrulttuğu tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti.

1)KADIN POLİS MEMURU 'ŞAKA KURŞUNU' KURBANI

ANTALYA'da 23 gün önce göreve başlayan kadın polis memuru 28 yaşındaki Ümran Yetişken, meslektaşı Sait Ş.'nin iddiaya göre şaka amaçlı doğrulttuğu tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Olay, dün saat 20.30'da, Kepez İlçesi Kültür Mahallesi 3873 Sokak üzerindeki 3 katlı apartmanın 2'nci katında meydana geldi. 23 gün önce ilk görev yeri Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne atanan Ümran Yetişken, meslektaşlarının kaldığı yeni yapılan apartmanda ev tuttu. Yetişken akşam saatlerinde arkadaşı polis memuru 24 yaşındaki Sait Ş.'nin evine ziyarete gitti. Burada adı henüz öğrenilemeyen bir polis memuruyla birlikte 3 arkadaş sohbet edip yemek yedi. Sait Ş. iddiaya göre temizleyip masanın üzerine bıraktığı beylik tabancası ile Yetişken'e şaka yapmak istedi. Bir anda ateş alan tabancadan çıkan kurşun Yetişken'in sol göğsünden girip sırtından çıktı. Panikle dışarı çıkıp komşularından yardım isteyen Sait Ş., "Allah, arkadaşımı vurdum yardım edin. Buranın adresini bilmiyorum. Ambulans çağırın" diye bağırdı. Sağlık görevlileri kısa sürede geldikleri evde ağır yaralı Ümran Yetişken'i Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan müdahalelere rağmen Yetişken, kurtarılamadı. Olayın ardından polis memuru Sait Ş. ve adı öğrenilemeyen polis memuru gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor. Yetişken'in ölümünü duyan Çevik Kuvvet Şube Müdürü Vatan Zafer Koçak ve meslektaşları hastane bahçesinde gözyaşına boğuldu. Yetişken'in Antalya dışında oturan ailesine üzücü haberin verildiği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Akdeniz üniversitesi acili önündeki polis araçları detay

-Acil girişi detay

-Olayın gerçekleştiği evden detay

150MB - 01.20'

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Alparslan ÇINAR / ANTALYA,

========================================

2)SAKLAMBAÇ OYNARKEN 7'NCİ KATTAN DÜŞÜP ÖLDÜ

KONYA'da saklambaç oynarken 7'nci kattaki evlerinin açık olan penceresinden düşen 10 yaşındaki Barış Muhammed Pekyaman hayatını kaybetti. Olay, saat 00.15 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi Beyaz Karanfil Sokak üzerinde bulunan bir apartmanın 7'nci katında meydana geldi. İddiaya göre, odasında saklambaç oynayan Barış Muhammed Pekyaman, perdenin arkasına saklandığı sırada dengesini kaybedip açık olan pencereden beton zemine düştü. Çığlıklar üzerine odaya koşan aile bireyleri çocuklarını yerde kanlar içinde yatarken gördü.  İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Pekyaman, sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından yakınlardaki özel bir hastaneye kaldırıldı. Barış Muhammed Pekyaman burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü dökümü:

-----------------------------

Olayın gerçekleştiği apartman

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

3)YENİ ADALET BAKANI GÜL'ÜN BABASI: AYAĞINDA ESKİ AYAKKABIYLA MEYVE SUYU SATARDI

YENİ kabinede Adalet Bakanı olarak yer alan Ak Parti Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül'ün babası emekli imam Cemil Gül, oğluna verilen göreve çok sevindiğini belirterek, "Hem okuluna gider, hem de evine katkı sunmak için yoldaki sürücülere şurup (meyve suyu) satardı. Bir gün kendisini ayağında eski ayakkabıyla meyve suyu satarken gördüm. O zaman çok üzülmüştüm" dedi.Kabine değişikliğiyle Adalet Bakanlığı'na getirilen Ak Parti Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül'ün, Nizip İlçesi'nde yaşayan babası emekli imam Cemil Gül, oğlunun bakan olmasını değerlendirdi. Oğlunun mesleğine yakın alanda bakan olmasına sevindiğini belirten Cemil Gül, "İnşallah şimdiye kadar yapmış olduğu başarılı çalışmaları, yeni görevinde de yapar. Böyle bir kararı beklemiyordum. Haberi duyduğumda çok mutlu oldum. Oğlum genç bir hukukçudur" dedi.Oğlunun okul sonraki zamanlarda yoldan geçen sürücülere meyve suyu satarak aile geçimine katkı sağladığını ifade eden Cemil Gül, şöyle konuştu:

"Kendisi şimdi olduğu gibi gençliği döneminde de çok çalışkan ve çok başarılıydı. Hem okuluna gider, hem de evine katkı sunmak için yoldaki sürücülere şurup satardı. Şimdi mesleğine çok yakın olan bir bakanlık görevi verildi kendisine. İnşallah bu görevi de en iyi şekilde yerine getirir. Bizim her şeyimiz Türkiyemiz ve devletimiz içindir. Bizler bir ve beraberiz, bu güzel ülkede güzel hizmetler oldukça bizler daha çok sevineceğiz, mutlu olacağız. Oğlum çalıştığı her alanda başarılı olmuştur. Bir gün kendisini ayağında eski ayakkabıyla şurup satarken gördüm. O zaman çok üzülmüştüm ama demek ki çilesiz hayat olmuyor. O zaman çok zorluklar çekti ama hiç pes etmedi. Allah'a şükürler olsun bugün bakan oldu. Şimdiye kadar aramızda hiçbir terslik olmadı, hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Ben zaman zaman şaka ederdim ama her zaman ciddiyetini korur işini ve görevini ciddiyetle yapardı. Benim temennim oğluma verilen bu görevin kendisine, ailesine, hükümetine ve milletine hayırlar getirmesidir."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------------------

Cemil Gül ile röportaj

Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 97 MB

=================================================

4)BABASININ FABRİKASINI YAKTI, CANLI YAYINDA İZLETTİ

DENİZLİ'nin Merkezefendi İlçesi Hacıeyüplü Mahallesi'nde, 24 yaşındaki Tolga Erten, babası Hayri Erten'e ait yatak fabrikasını canlı yayında kundaklayıp yaktı. İddiaya göre, Whatsapp'tan babasını görüntülü arayan Tolga Erten, fabrikayı canlı yayında yaktı. Babanın ihbarı üzerine olay yerine giden polis, Erten'i yakalayıp gözaltına aldı.

Olay, dün saat 22.00 sıralarında Hacıeyüplü Mahallesi'ndeki Atıl Yatak Yayı ve İmalatı Fabrikası'nda meydana geldi. Babasıyla arasında sorun olan ve madde bağımlısı olduğu ileri sürülen Tolga Erten, iddiaya göre tüfekle fabrikaya geldi. Fabrikaya girmeye çalışan Erten'e, yan fabrikanın bekçisi müdahale etmek istedi ancak Erten, tüfekle havaya ateş edip, bekçiyi korkutarak uzaklaştırdı. Fabrikaya girdikten sonra babası Hayri Erten'i Whatsapp uygulamasından görüntülü aradı. Fabrikayı yakacağını söyleyen Erten'i,  babası yapmaması konusunda ikna etmeye çalıştı. Ancak Tolga Erten, fabrikayı benzin  dökerek kundaklayıp, yangın çıkardı. Babanın ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri gönderildi. Erten, olay yerine gelen polis ekipleri tarafından yakalanıp, gözaltına alındı.

Kundaklanan fabrikada alevler kısa sürede büyüdü. Büyüyen alevlere Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri 18 araç ve 40 personel ile müdahale etti. Alevlere teslim olan fabrika tamamen yandı. İtfaiye ekipleri yaklaşık 3 saat süren çalışma sonrası yangını kontrol altına alarak diğer fabrikalara sıçramadan söndürdü. Fabrikada yaklaşık 3 milyon lira hasarın meydana geldiği öğrenildi. Olayla ilgili polis soruşturma başlatırken, fabrika girişinde de bir av tüfeği kartuşu bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Olay yerinden görüntüler

-İtfaiye ekiplerinden görüntüler

-İzleyenlerden görüntüler

-Kartuştan görüntü

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

5)36 BİN LİRA DEĞERİNDEKİ ALTINLARI İÇİN ÖLDÜRDÜKLERİ KADINI DEFİNE İÇİN KAZDIKLARI KUYUYA GÖMDÜLER

KAYSERİ'de, 3 ay önce kayıp başvurusu yapılarak aranan 69 yaşındaki Sayal Say'ın 36 bin lira değerindeki altınları için öldürüldüğü ve olayı işleyen 3 zanlının daha önce define için kazdıkları kuyuya gömdüğü ortaya çıktı.

Geçen 10 Nisan'da oturduğu Kocasinan ilçesi Hasanarpa Mahallesi'nde bir anda ortadan kaybolan Sayal Say'ın komşuları 36 yaşındaki Mustafa Kınış, 45 yaşındaki Ahmet İncekaya ve 40 yaşındaki Ahmet Mert'in tarafından boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. ŞüpZanlıların yaşlı kadını öldürdükten sonra daha önce define için kazdıkları Osmandede tepesinde bulunan bir mağaraya gömdükleri öğrenildi. Olayla ilgili İl Jandarma Komutanlığı özel istihbarat ekipleri ile Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin ortak çalışması sonucu Mustafa Kınış, Ahmet İncekaya ve Ahmet Mert'i gözaltına aldı. Mağaradan çıkarılan talihsiz kadının cenazesi otopsisi yapılmak üzere Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Olay yeri

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN / KAYSERİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

6)KREDİ KARTI ŞİFRESİ İÇİN İŞKENCE İDDİASI

ANTALYA'da öldürüldükten sonra cesedi yakılıp kuyuya atılan 25 yaşındaki Hulusi Gelişken'in babası Sedat Gelişken, oğlunun kredi kartı şifresini söylemesi için canlı canlı kesilerek işkence yapıldığını iddia etti.

Antalya Kirişçiler Mahallesi'ndeki ormanlık alanda arama yapan define avcıları, geçen yıl bir kuyuda yanmış ceset buldu. Başından vurulduktan sonra yakılan cesedin, bir süredir kendisinden haber alınamayan Hulusi Gelişken'e ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili soruşturmada, Hulusi Gelişken'in, kız arkadaşıyla birlikte kaldığı evden, geçen yıl 23 Haziran'da sabaha karşı arkadaşı İbrahim Caner ve Mahsum Kartal ile birlikte Isparta'ya gideceğini söyleyip ayrıldığı, bir daha kendisinden haber alınamadığı, kredi kartından da 3 kez para çekildiği ve şifresinin değiştirildiği anlaşıldı. Bunun üzerine İbrahim Caner ile Mahsum Kartal ile cinayet romanı yazarı Murat C. gözaltına alındı.

İbrahim Caner polisteki ifadesinde, cinayetle ilgisi olmadığını söyledi. Olay günü yanındaki arkadaşı Mahsum Kartal ise Isparta'ya gitmek için yola çıktıkları gece ormanlık alanda mola verdikleri sırada İbrahim Caner'in tüfekle Hulusi Gelişken'i öldürüp cesedini yaktıktan sonra kuyuya attığını ileri sürdü. Kartal, kendisinin cinayetle ilgisi olmadığını ileri sürdü. Murat C. ise kendisine arkadaşı İbrahim Caner'in şifresini verdiği kartla para çektiğini söyledi. Bu parayı da İbrahim Caner'e verdiğini belirten Murat C., olayın yazdığı cinayet romanıyla da ilgisi olmadığını savundu. 3 şüpheli, ifadelerinin ardından mahkemece tutuklandı.

Murat C.'nin yazdığı 'Ölümün Nefesi' adlı romandan esinlenerek işlendiği ileri sürülen cinayetle ilgili Mahsum Kartal ve İbrahim Caner hakkında 'kasten insan öldürmek' ve 'başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçlarından ömür boyu, Murat C. hakkında ise 'başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında Murat C. tahliye edildi.

İŞKENCE İDDİASI

Davanın dördüncü duruşmasında, öldürülen Hulusi Gelişken'in babası Sedat Gelişken, kredi kartı şifresini söylemesi için oğlunun canlı canlı kesilip işkence yapıldığını iddia etti. Cesedi teşhis için adli tıp kurumuna çağrıldığında oğlunun cesedinin üzerinde çok sayıda derin kesik izi gördüğünü belirten Sedat Gelişken, "Kredi kartı ve şifre bilgilerini elde edebilmek için oğluma öldürülmeden önce işkence yapıldığını düşünüyorum. Ayrıca otopsi sırasında kamera kaydı varsa bunun istenmesini talep ediyorum. İbrahim Caner'e diğer sanık Mahsum Kartal'ın da yardım ettiğini düşünüyorum" dedi.

Mahsum Kartal ise cinayet sırasında herhangi bir yardımda bulunmadığını söyledi. Kartal, Hulusi Gelişken'ın kredi kartı şifresini İbrahim Caner'in önceden bildiğini ileri sürdü. Avukatı Rıdvan Yıldız da müvekkilinin olayı anlatarak jandarmanın soruşturmasına ışık tuttuğunu söyledi, tahliye talebinde bulundu.

Murat C. ise tutuklandıktan sonra götürüldükleri cezaevinde müşahade odasında beklerken İbrahim Caner ile Mahsum Kartal ile iki gün tecritte kaldığını, bu süreçte Caner'in kendisini tehdit ettiğini belirterek, "Maktule ait kredi kartını ve şifresini bana İbrahim Caner verdi" iddiasında bulundu. Suçlamaları kabul etmeyen İbrahim Caner, "Ben Hulusi Gelişken'den kart şifresini almadım. Kart şifresinin nasıl alındığını da bilmiyorum" dedi.

Sedat Gelişken'in iddiaları üzerine otopsi yapılırken kamera ve fotoğraf çekimi yapılmışsa bunların mahkemeye gönderilmesi için Morg İhtisas Dairesi'ne yazı yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

Duruşma çıkışı gazetecilere açıklama yapan Sedat Gelişken, ayrıldığı eşi ve çocuklarına bir dükkan verdiğini, bu dükkanın satışından elde edilen parayı bilen İbrahim Caner'in bu parayı alabilmek için oğlunu öldürdüğünü ileri sürdü. Sedat Gelişken, "Oğluma kredi kartı şifresini ve paraların yerini söylemesi için işkence yapmışlar. Bıçakla kesmişler, sonra da pompalı tüfekle öldürüp kuyuya atıp yakmışlar. Birkaç saat sonra gelip tekrar yakmışlar" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

-Hulusi Gelişken'in babası Sedat Gelişken'in açıklamaları

-Antalya adliyesinden genel görüntü

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber- Kamera Mustafa KOZAK / ANTALYA,

=======================================

7)ŞEHİR MAGANDASI GECE VAKTİ KORKU SAÇTI

ADANA'da, tartıştığı arkadaşlarını otomobile bindirmek isteyen kimliği belirsiz bir kişi, pompalı av tüfeğiyle havaya ateş ederek korku saçtı.

Olay, saat 04.30 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Reşatbey Mahallesi Fuzuli Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, kent merkezi yönünde ilerleyen plakası alınamayan siyah renkli bir otomobil, yolun sağına geçerek durdu. Otomobilin durmasının ardından kimliği belirsiz bir erkek, araçtan inip hızla uzaklaştı. Daha sonra otomobilden inen iki kadın ise yol kenarına oturup ağlamaya ve bağırmaya başladı. 2 kadın ve arkadaşının otomobile dönmesini isteyen ismi öğrenilemeyen sürücü, küfür edip, bağırdıktan sonra bagajdan çıkardığı pompalı av tüfeğiyle havaya ateş açtı. Bağırma seslerine uyanıp dışarı çıkan mahalle sakinleri, pompalı av tüfeğiyle havaya ateş edilmesi üzerine korkuya kapıldı. Şehir magandasının havaya ateş açmasının ardından otomobile binen ikisi kadın 3 kişi, kent merkezi yönünde ilerleyerek uzaklaştı. Bağrışma ve havaya ateş açılma anı bir vatandaş tarafından an be an kaydedildi. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis, magandanın bulunması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Bağrışma anı (cep telefonu görüntüsü)

Kimliği belirsiz magandanın havaya ateş açması (cep telefonu görüntüsü)

Olayın yaşandığı caddeden görüntü

Görgü tanığı ile röp.

Sokak tabelasından görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

8)TEM OTOYOLU'NDA TIR'A ARKADAN ÇARPAN TIR'DAKİ 2 KİŞİ YANARAK ÖLDÜ

SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde, TEM Otoyolu'nda emniyet şeridinde duran TIR'a arkadan çarpan ve kazanın ardından alev topuna dönen Kıbrıs plakalı TIR'daki iki kişi yanarak can verdi. Kaza nedeniyle Ankara istikameti ulaşıma kapanırken yaklaşık 5 kilometrelik araç konvoyu oluştu

Kaza, dün saat 22.10 sıralarında TEM Otoyolu'nun Akyazı mevkiinde meydana geldi. Ankara istikametinde otoyolda emniyet şeridinde duran 18 BC 839 plakalı sunta yüklü TIR'a, direksiyonu sağda olan Kıbrıs plakalı yağ filtresi yüklü TIR arkadan çarptı. Kıbrıs plakalı TIR'ın sürücü ve araçta bulunan bir kişi hasar gören araçta sıkıştı. Kazanın hemen ardından çarpan TIR'ın motor kısmı alev aldı.Kıbrıs plakalı TIR bir anda alev topuna dönüşürken, sürücülerin ihbarı üzerine itfaiye ekipleri bölgeye geldi. Kaza nedeniyle TEM Otoyolu Ankara istikameti ulaşıma kapatıldı. İtfaiye ekipleri güçlükle yangını kontrol altına alırken, kimlikleri belirlenemeyen TIR sürücü ile araçta bulunan bir kişi sıkıştıkları araçta yanarak can verdi. İtfaiye ekipleri iki kişinin cesetlerini araçtan çıkardı. Söndürme çalışmaları sırasında dumandan etkilenen bir itfaiyeciye ambulansta müdahalede bulunuldu.

OTOYOLDA 5 KİLOMETRE ARAÇ KUYRUĞU OLUŞTU

Kaza nedeniyle Ankara istikameti ulaşıma kapanırken yaklaşık 5 kilometrelik araç kuyruğu oluştu. Otoyol, söndürme çalışmalarının ardından tek şeritten ulaşıma açıldı. Ölen 2 kişinin kimlikleri belirlenmeye çalışılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-yanan tırdan görüntü

-itfaiye aracından görüntü

-vatandaşla röportaj

-bekleyen araçların görüntüsü

--------

-Yanan TIR'dan görüntü

-Olay yeri genel

-Röp.

-Yoldan ve trafikten detaylar

Haber-Kamera: Alaattin ONUR-Azim ÇELİK / SAKARYA,

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

================================================

9)ORDU'DA MOTOSİKLETLE HIZ KAZASI: 2 ÖLÜ

ORDU'da Karadeniz Sahil Yolu Bolaman-Perşembe otoyolunda bariyerlere çarpan motosiklet 400 metre savruldu. Kazada sürücü 23 yaşındaki Doğan Can Demirer ile 21 yaşındaki Kudret Eren yaşamını yitirdi.

Kaza, dün Ordu'nun Perşembe İlçesi'nde Perşembe-Bolaman Otoyolu Ordu Nefise Akçelik Tüneli çıkışında meydana geldi. Samsun-Ordu istikametinde seyir halinde olan Doğan Can Demirer'in kullandığı 28 AG 120 plakalı motosiklet, tünel çıkışında kontrolden çıkarak yolun orta refüjünde bulunan çelik bariyerlere çarptı. Çarpmanın etkisiyle Demirer ve arkadaşı Kudret Eren, motosikletin üzerinden yaklaşık 100 metre savrularak olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklet ise kaza yerinden yaklaşık 400 metre ileriye savruldu. Kaza nedeniyle Samsun-Ordu istikametine tek yönlü olarak trafik bir süre durdu.

Doğan Can Demirer ve Kudret Eren'in motosikleti bir arkadaşlarından emanet aldıkları, gezmeye çıktıkları belirtildi. Görgü tanığı vatandaşlar ise, motosikletin çok süratli seyir halinde olduğunu, sürücünün kontrolü sağlayamayarak kaza geçirdiğini iddia etti. Demirer ve Eren'in olay yerinde cansız bedenleri daha sonra, otopsi işlemleri için Ordu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma kazayla ilgili soruşturma başlattı.

ÇEKTİRİP 10 DAKİKA SONRA KAZADA ÖLDÜLER

Ordu'da motosiklet kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Doğan Can Demirer ve arakdaşı 21 yaşındaki Kudret Eren'in, kaza geçirmeden 10 dakika önce çekip sosyal medyadan paylaştıkları fotoğrafları ortaya çıktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------

-Son çekilen fotoğraf

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber: Nedim KOVAN / ORDU,

==============================

10)OTOMOBİL İLE HAFİF TİCARİ ARAÇ ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 7 YARALI

KONYA'da kontrolden çıkan otomobilin karşı şeride geçerek hafif ticari araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 1'i ağır 7 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 21.15 sıralarında Konya-Ankara karayolu KONSAN Sanayi sitesi önünde meydana geldi. Ankara istikametine giden Emre Büyükdemir (29) idaresindeki 42 CVP 74 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek şehir merkezi istikametine seyreden Gökhan Çetiner (34) idaresindeki 42 EBR 54 plakalı hafif ticari araçla kafa kafaya çarpıştı. Can pazarının yaşandığı kazada her iki araç de demir yığınına dönüştü.Çarpışma sonrası her iki sürücünün yanısıra araçlarda bulunan Hürü Çetiner (30), Ayşe Ebrar Çetiner (5), Mevlüt Emrah Çetiner (2), Yusuf Kapucu (53), Zahide Şevval Kapucu (13) ve ismi henüz belirlenemeyen bir kadın yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda, polis, iftaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Araçlarda sıkışan yaralılar itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu sıkıştıkları yerden kurtarıldı. İlk müdahaleler olay yerinde yapılan yaralılar ardından ambulanslarla kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldıralarak tedavi altına alındı.Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Emre Büyükdemir yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------

Kaza yeri detay

Yaralıların sıkıştıkları yerden kurtarılması

Yaralıların ambulanslara alınması

Yaralıların ağlaması

Genel ve detaylar

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Tolga YANIK / KONYA

===================================

11)KANALA DÜŞEN GENÇ KAYBOLDU

KONYA'nın Çumra ilçesinde, dengesini kaybedip kanala düşen 22 yaşındaki Sezgin Sağlam kayboldu. Olay, öğlen saat 15: 00 sıralarında ilçeye bağlı Balçıkhisar Mahallesi Çarşamba kanalında meydana geldi. İddiaya göre, Sezgin Sağlam dengesini kaybetmesi sonucu kanala düştü. Sağlam'ın düştüğünü gören çevredekiler durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine jandarma, sağlık ekipleri ile İffaiye Daire Başkanlığı'na bağlı dalgıç ekipler gönderildi. Kısa sürede olay yerine ulaşan dalgıçlar, hava kararıncaya kadar arama kurtarma çalışmalarını sürdürdü. Ancak havanın kararması nedeniyle arama çalışmalarına ara verildi. Sezgin Sağlam'ı arama çalışmalarının sabah yeniden başlayacağı belirtildi.

Görüntü dökümü:

----------------------------

Sezgin Sağlam'ı arama çalışmaları

Kanaldan detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK / KONYA

======================================================================

12)DEREYE DÜŞEN İNEĞİ İTFAİYE KURTARDI

KOCAELİ'nin Derince İlçesi'nde dereye düşen inek, itfaiyenin vincine bağlanarak kurtarıldı.

Derince Yenikent Mahallesi Doğru Sokak'ta Hüseyin Aydın'a ait inek otladığı sırada dereye düştü. Hüseyin Aydın ve eşi Sevim Aydın ineği dereden çıkarmak için çabaları yetersiz kalınca itfaiyeyi arayarak yardım istedi. İtfaiye ekibi ineğin vücuduna halatları bağlayarak itfaiye aracındaki vinçle dereden çıkardı. Kurtarma çalışmaları sırasında Sevim Aydın ineğinin başından ayrılmadı. İneğin otladığı sırada bir anda dereye düştüğünü söyleyen Hüseyin Aydın, "Otlarken dereye düştü. Ne yapacağımızı şaşırdık. Çıkartmaya çalıştık ama olmadı. İtfaiyeden yardım istedik" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

-Dereye düşen inekten görüntüler

-Sahiplerinin başında görüntüleri

-İtfaiyenin ineği halatla bağlaması

-İneğin çekici ile çıkartılması

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Faruk KIYAK - Alişan KOYUNCU / DERİNCE(Kocaeli),

======================================

13)ARTVİN'DE, YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ'NDEN DANIŞTAY KARARINA TEPKİ EYLEMİ

ARTVİN'in Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesindeki madencilik faaliyetlerine karşı açılan davada, 'ÇED olumlu' raporunun iptali istemini reddeden  yerel mahkeme kararının Danıştay 14. Dairesi tarafından onanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Artvin'de, Yeşil Artvin Derneği'nin öncülüğünde toplanan kalabalık madencilik faaliyetlerinin önünü açan Danıştay'ın kararını protesto etti.

KARAHAN: KÜRESEL SALDIRININ EN ACIMASIZ ÖRNEĞİ CERATTEPE'DİR

Halitpaşa Meydanı'nda toplanan yaklaşık bin kişi, yoğun güvenlik önlemleri arasında eylem gerçekleştirdi. Eylemde konuşan Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, ülkenin bütün değerlerinin yağmalandığı bir süreçten geçildiğini belirterek, "Uluslarötesi şirketlerin egemen olduğu, doymak bilmez bir kar hırsı ile ülkenin yağmalandığı bu dönemde bu ülkenin yurttaşları olarak büyük acılar çekiyoruz. Bin yıllardır kenarlarında yaşam bulduğumuz derelerimiz kurutuluyor, elimizden alınıyor, yaylalarında nefes aldığımız dağlarımız maden ruhsatlarıyla delik deşik ediliyor, kıyılarımız, ormanlarımız yağmalanıyor. Ülkenin dört bir yanında aynı süreçler devam ediyor. Ülke ekonomisinin güçlenmesi, enerji ihtiyacı yalanlarıyla oyalanmaya çalışılıyoruz. Küresel saldırının en acımasız örneğini Cerattepe'de yaşıyoruz. Yıllardır bu ilde yaşayan on binlerce insanın ve bu doğada yaşam bulan kurdun, kuşun, her canlının adalet arayışı devam ediyorö dedi. Karahan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cerattepe mücadelesinin üçüncü dönemi olan Mehmet Cengiz döneminde, Rize İdare Mahkemesi bir hukuk kurumu iken, ilk 'ÇED Olumlu' kararının iptali için açılan davada 7 bilim insanının raporuna dayalı olarak Cerattepe'de madencilik yapılamayacağına, madencilik ile kent yaşamının bir arada olamayacağına, suların kaçınılmaz ve engel olunamaz şekilde kirlenmesinin mutlak olduğuna, heyelanların kent yaşamı için büyük riskler yaratacağına ve bu sebeple 'ÇED Olumlu' kararının iptaline karar vermişti. Mahkeme kararında madencilik yapılamayacağına dair onlarca neden vardı. Rize İdare Mahkemesi'nin bu kararı maden şirketi tarafından temyiz edilmiş ancak Danıştay 14. dairesi tarafından bu kararın onanmasına karar verilmişti. Kazanmıştık. Ancak bu kararın daha temyiz incelemesi tamamlanmadan maden şirketi hukuka ve vicdana aykırı bir genelgeye dayanarak, ÇED raporundaki eksiklikleri tamamladığı iddiası ile yeni bir ÇED raporu hazırlamış ve yeniden, 'ÇED Olumlu' kararı almıştı. Bu ikinci ÇED raporu ile ilgili davamızı, ülkemizin en büyük çevre davası olarak 751 kişi ile açmıştık. Esasen milletine küfür eden, bir ahlaksızlığın ve yolsuzluğun arkasına siyasi gücüde alarak yargının en tepesine tırmanışın hazin öyküsüdür bu yaşananlar.ö

AK PARTİLİ KIŞLA'YA BÜYÜK TEPKİ

Ak Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla'nın bir süre önce mecliste yaptığı konuşmaya da tepki gösteren Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan bu konuda da şunları söyledi:

"Artvin Milletvekilinin konuşmalarının ülkede yaşayan bütün Artvin'lileri dehşete düşürdüğünü belirtmek gerekir. Milletvekili konuşmasında, Artvin'in barajlar kenti ve madenler kenti olduğunu ve buna alışmak zorunda olduğumuzu söylemek gafletinde bulunmuştur. Artvin Milletvekili'nin yaşam alanlarımızın ve doğanın korunması, ilimizdeki refah ve huzurun artırılması için çaba göstermesi gerekirken barajlara ve madenlere alışmamız gerektiğini söylemesini üzücüdür. Ülke kaynaklarının işbirlikçi yağmacılara ve ortaklarına peşkeş çekildiği bu kadar belli iken bunun ülke ekonomisi için gerekli olduğu yönündeki sözleri çarpıtma olarak görüyoruz. Artvin'de evi bile olmayan, geldiğinde otellerde kalıp dönen, görevi bittiğinde bir daha gelmeyecek olan, Artvin'de bir ikamet adresi bile olmayan birisinin yaşam alanlarımızı yok eden projelere alışmamızı söylemesi elbette kolay olmalı. Ancak bizler Artvin'de yaşayanlar olarak işi, aşı, evi, barkı, dostları ve arkadaşları, mezarlıkları ve ataları burada olan insanlar için bu kabul edilebilir bir şey değildir. Sayın milletvekili; alışmıyoruz, alışmayacağız ve alıştıramayacaksınız.ö

Hukukun ve adaletin olmadığı bir süreçte yaşam hakkı için mücadele ettiklerini ifade eden Karahan, "Yaşam hakkı mücadelesi aynı zamanda bir hak ve adalet mücadelesidir. Yaşam hakkımıza yapılan bu saldırı zulme karşı direnme hakkı verir. Bu kapsamdaki her mücadele meşrudur ve hukuk çerçevesindedir. Bu kutsal mücadeleye ülkenin dört bir yanındaki Artvinlileri, yurt dışındaki hemşerilerimizi, bütün ülkede çevre mücadelesi yürüterek bu yağma ve talan düzenine karşı mücadele eden çevre dostlarını bekliyoruz. Hiçbir karanlığın sonsuza kadar sürmeyeceğini bir gün devranın döneceğini biliyoruz, hatırlatıyoruz, deftere yazıyoruzö dedi.

"ARTVİN HALKININ MÜCADELESİ ARTARAK SÜRECEKTİR"

Cerattepe mücadelesinin 25 yıldır sürdüğünü hatırlatan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, "Artvin halkının vicdanında yer etmeyen ve adaletin zerresi bulunmayan bir kararı kabul etmediğimizi bütün dünyaya ilan ediyoruz. Yaşamı yok eden bu gözü dönmüş doğa katliamına karşı Artvin halkının mücadelesi artarak sürecektir. Bu şanlı direnişe bütün Artvinlileri, çevre dostlarınıö diyerek açıklamasını tamamladı. Açıklamasının sonunda vatadaşlar, "Madene hayırö yazılı atkıları açtı, slogan atarak tepkilerini seslendirdi.

Eyleme katılanlardan 93 yaşındaki Erzade Yalçıntaş, madene kesinlikle karşı olduğunu belirterek, "Büyüklerden rica ediyorum. Bu işten vazgeçsinler. Yeşil Artvin'i, güzel Artvin'i berbat etmesinler, doğayı kirletmesinler. Gençlerimize yazık, yarınlara yazık, gelecek nesillere yazık. Bu güzel doğayı yaşatsınlar. Ben bu yaşıma geldim, yaşımı da önce Allah'a, sonra da doğaya borçluyum" dedi

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------

-Eylemden görüntler

-Karahan'ın konuşması,

-Detaylar

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR / ARTVİN,

=====================================

14)PERGE'DE, EŞSİZ MOZAİK GÜN YÜZÜNE ÇIKARILIYOR

ANTALYA'nın Perge Antik Kenti'nde bulunan ve Homeros'un İlyada Destanı'nda şiirsel dille aktardığı Truva Savaşı'nın en dramatik sahnesinin tasvir edildiği mozaik, gün yüzüne çıkarılıyor.Antalya'nın Aksu ilçesindeki antik çağın en düzenli kentlerinden biri olarak kabul edilen Perge'de, Truva (Troya) Savaşı'nda İphigeneia'nın kurban edilirken Artemis'in gökyüzünden bir geyik indirmesinin tasvir edildiği mozaik gün yüzüne çıkarılıyor. 6x7 metre ebatlarındaki kutsal bir mekan olduğu düşünülen yapının zeminindeki mozaik, bölgede tek örnek. Eseri benzersiz kılan ise İphigeneia'nın kurban edilme sahnesinin antik dönemde çok sık tasvir edilmemiş olması.

KURULUŞU TRUVA SAVAŞI'NIN SONRASINA RASTLIYOR

Antik çağ tarihçilerine göre kuruluşu Truva Savaşı'ndan sonraki yıllara rastlayan Perge Antik Kenti'nde kazılar 2012 yılından bu yana Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında sürdürülürken, 2017 yılı çalışmaları 5 arkeolog, farklı üniversitelerden bilimsel danışmanlar ve Antalya Valiliği tarafından İŞKUR aracılığıyla Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında temin edilen 45 işçiden oluşan ekiple devam ediyor. İlk kazı çalışmalarına 1946 yılında başlanan antik kent, güney hamam, Helenistik dönem kuleleri, agora, sütunlu cadde, Kestros Çeşmesi, su kanalları, portiko ve çok sayıdaki dükkan, Apollonius Demetrius takı, antik tiyatro, stadyumu ve yeni açılan Sütunlu Batı Caddesi ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.

8 BİN KİŞİLİK ANTİK TİYATRO ZİYARETE AÇILDI

Antalya Müzesi Müdürü Mustafa Demirel, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Perge'de kazı çalışmalarını yılın 12 ayı sürdürdüklerini kaydetti. Demirel, Vali Münir Karaloğlu'nun talimatı doğrultusunda uzun yıllardır ziyarete kapalı olan antik tiyatronun gerekli güvenlik önemleri alınarak ziyarete açıldığını belirtti. Demirel, "Aynı zamanda kentin kuzeyinde yer alan Kestros Çeşmesi'nden su akıtılmasına yönelik proje çalışmalarına da başlandı" dedi.

Demirel, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, Perge'ye gelen ziyaretçilere daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla Ören Yeri Çevre Düzenleme Projesi kapsamındaki karşılama merkezi içerisinde modern otopark, bilet gişeleri, mescit, mağazalar, kafeterya ve tuvalet gibi ünitelerin de 2016 yılında hizmete girdiğini hatırlattı. Antik kentteki Helenistik kuleler, antik tiyatro ve stadyumun restorasyonuna yönelik proje ve uygulama çalışmalarının Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü'nce başlatıldığını aktaran Demirel, ayrıca bütün çalışmalarda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nce de büyük katkı sağlandığını söyledi.

BATI CADDESİ'NDE ŞAŞIRTAN MOZAİK

2012 yılından bu yana sürdürülen Batı Caddesi kazısı sırasında 2013 yılında caddede bulunan dükkanlardan birini açmak istediklerini anlatan Mustafa Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dükkanlar içinde en büyük mekan olarak görünen bu dükkanın kazısına başladık. Üst seviyeden aşağıya indikçe özellikle güney duvarda freskolar, duvarın ortasında alt seviyedeki niş çok ilgimizi çekti. Nişin önünde zemine doğru inen yaklaşık 2.5 metre derinliğinde, içerisi suyla dolu bir su kuyusu açığa çıkarıldı. Kuyunun suyunun boşaltılması sonrasında içinde çok sayıda pişmiş toprak testiler, kaplar, bardak açığa çıkınca, buranın bir adak kuyusu olarak kullanıldığı anlaşıldı. Daha sonra mekanın zemininde yapılan kazı çalışmalarında açığa çıkan mozaik ve bir altarın varlığı, bu mekanın bir kült mekan olduğunu bize gösterdi. Mozaikte Truva Savaşı ile ilişkilendirilen bir kurban sahnesi vardı. İphigeneia'nın kurban edilmesi ve Artemis'in kurban edilme anında gökyüzünden bir geyik indirmesi tasvir edilmiş. Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü uzmanları tarafından duvarların freskolarının konservasyon ve restorasyonu geçen yıl tamamlandı. Geçici olarak mekanın korunmasına yönelik bir üst çatı oluşturduk. Bu yıl ise zemindeki bu mozaikle ilgili çalışmalarımız yine Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü uzmanları tarafından sürdürülüyor."

BÖLGEDE BAŞKA ÖRNEĞİ YOK

Böyle bir mozaiğin bölgedeki tek eser olduğunu ve başka bir örneğe rastlanmadığını aktaran Demirel, "Truva Savaşı'nda İphigeneia'nın kurban edilme sahnesi pek sık tasvir edilen bir sahne değil. ve Perge'de bulduğumuz bu mozaiği özel kılan da bu" dedi.

İPHİGENEİA'NIN KURBAN EDİLMESİ

Yunan mitolojisinde önemli bir yeri olan, Homeros'un İlyada destanında anlatılan ünlü Truva Savaşı, Truva Kralı Priamos ile Hekabe'nin oğlu Paris'in, Sparta Kralı Menelaos'un karısı Helen'i kaçırmasıyla başlar. Menelaus ve kardeşi Miken Kralı Agamemnon önderliğinde toplanan donanma yelken açmaya hazırlandığında rüzgar aniden kesilir. Kahin bu durgunluğun Artemis'in öfkesinden kaynaklandığını, Agamemnon'un Artemis'e adanmış olan bir hayvanı öldürmekle suç işlediğini söyler. Artemis'in öfkesi, ancak Agamemnon'un kızı İphigeneia'yı ona kurban etmesiyle yatışacaktır. Agamemnon, Artemis'in rüzgarları serbest bırakması için, kızı Iphigeniayı kurban vermek ister. Tam İphigeneia kesileceği sırada Artemis, bir geyik gönderir ve kızın yerine bu geyiğin kesilmesini sağlar. Hayatta kalan İphigeneia, Artemis tapınağına rahibelik yapar.

DÜNYADA BÜTÜN OLARAK ELE GEÇEN TEK HEYKEL

Gerek mimari, gerek heykel buluntularının mükemmelliğiyle heykeltıraşlık konusunda ekol kent olarak kabul edilen Perge'de bugüne kadar 100'ün üzerinde heykel bulundu. Son 5 yılda ise Batı Cadde sonundaki Caracalla Çeşmesi havuzunda, dünyada bütün olarak ele geçirilen tek heykel özelliğine sahip İmparator Caracalla heykeli ve at heykeliyle birlikte çok sayıda heykel günışığına çıkarıldı. Bu heykellerden restorasyonu tamamlanan 24'ü Antalya Müzesi'nde diğer heykellerle birlikte sergilenirken, önceki yıllardaki kazılarda çıkarılan heykellerin bir bölümü ise depolarda muhafaza ediliyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Perge'den detay görüntüler

Müzü Müdürü röportaj

Keşfedilen mozaikten detay görütmer

Müze müdürü mozaiği tanıtırken

Perge Tiyatrosu'ndan detay görüntüler

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Selma KUNAR - Süleyman EKİN / ANTALYA,

======================================

15)ANTALYA FİLM FESTİVALİ'NDE BÜYÜK DEĞİŞİKLİK

ANTALYA Büyükşehir Belediyesi'nin bu yıl 54'üncüsünü düzenleyeceği Uluslararası Antalya Film Festivali'nde 'ulusal film yarışma kategorisi' kaldırıldı. Festival tek dalda, uluslararası film yarışması bölümüyle devam edecek.Türkiye'nin ilk film festivali olan Uluslararası Antalya Film Festivali, 54'üncü yaşına hazırlanıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde 21-27 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival öncesi Başkan Menderes Türel'in aralarında bulunduğu festival komitesi, Akra Otel'de gazecilerle bir araya geldi. Menderes Türel, festivalin çıtasını yükseltmek gayretinde olduklarını belirterek, bu yılki festivalde özel sürprizler olacağını söyledi. Festivalin yönetiminde değişiklik olduğunu dile getiren Türel, daha önce festivalin direktörlüğünü yürüten Elif Dağdeviren'in kendi isteğiyle görevi bıraktığını aktardı. Yeni film komitesini tanıtan Türel, festivalin artistik direktörlüğünü, Avrupa'da pek çok festivalin yönetiminde yer alan film yapımcısı Mike Downey, danışmanlığını Saraybosna Film Festivali direktörü Mirsad Purivatra'nın, Antalya Film Forum'un direktörlüğünü yine film yapımcısı Zeynep Atakan üstleneceğini söyledi. Türel, şöyle devam etti:

UNESCO YARATICI FİLM ŞEHİR AĞINA BAŞVURU

"Daha önce Ulusal ve Uluslararası dallarda yapılan yarışmaları bu yıl birleştirdik. Ulusal bölüm kalktı. Sadece Uluslararası alanda yarışma yapılacak. Antalya'yı küresel sinema endüstrisinin merkezlerinden biri haline getirmek istiyoruz. Antalya'nın güneşinin film üretiminde değerlendirilmesini istiyoruz. Antalya'da film yapımlarına destek veriyoruz. Boğaçayı'nda film platosu ve sinema vadisi kurmak istiyoruz. Bu yıl UNESCO Yaratıcı Film Şehir ağına başvurduk. Dünyada 8 şehir bu ağda bulunmaktadır. Buraya katılarak sinema alanında tanıtım ve işbirliğini kurmuş olacağız."

YARIŞMA TEK DALDA BİRLEŞTİ

Ulusal bölümü uluslararası kategori ile birleştirerek yeni bir adım attıklarını dile getiren Türel, "Daha güçlü bir yarışma programıyla festivalimizi güçlendireceğiz. Ulusal başarılı filmler de bu yarışmada yer alacak. Hem yerli hem yabancı filmler katılacak. Antalya'nın dünyaya açılımını daha güçlü sağlamış olacağız. Küresel bağlarımızı güçlendirerek dünya film endüstrisinin önemli oyuncularından biri olmak amacındayız. Antalya bu konuda dünyanın en büyükleri arasında yer almalıdır. Antalya'nın sinema merkezi olması için prestijli olmasını istiyoruz" diye konuştu.

İKİ YENİ BÖLÜM EKLENDİ

Menderes Türel, Film Forumu'nu da güçlendirmeye devam edeceklerini açıkladı. 3 yılda forum vasıtasıyla 25 projenin destek aldığını belirten Türel, festivale eklenecek bölümler hakkında da bilgi verdi. Türel, "Çocuk Bölümü, yeni bir izleyici kitlesi oluşturma amacıyla yapılacak. Çocukların vizyonlarını geliştirmek, sanat ve sinemayla sıkı bağlar kurmalarını sağlamak için önemli bir fırsat yaratacaktır. Çocuklara özel film gösterimleri düzenlemenin yanı sıra atölyeler ve sürpriz konuklarla sohbetler düzenlenecek. Film ve Yemek bölümü yeni eklenecek bölümler arasında. Bu bölümde, gastronomiyle ilgili seçilen dört film izlendikten sonra, dört ünlü şef bu filmlerden ilham alarak hazırladıkları tadım menüsünü katılımcılara sunacak" diye konuştu.

Türel Altın Portakal geleneklerini yaşatmaya devam edeceklerini aktardı. Kortejin olacağını kaydeden Türel, en iyi filme 50 bin euro ödül verileceğini açıkladı.

FESTİVAL HALKA ULAŞMALI

Festivalin artistik direktörü Mike Downey ise festivale yeni bir yön vermeye çalışacaklarını söyledi. Downey, "Film festivalinin dünya sinemasına ulaşmasına, uluslararası yazarlara ulaşıp Antalya halkını merkezine almasını istiyorum. Antalya halkına ulaşamayan bir festivalin festival olamayacağını düşünüyorum. Dünyada en iyi sinemacılara ulaşmamız gerekiyor. Benim önde gelen amacım film yapımcıları ile halk arasında iletişimi kurmak" diye konuştu.

'FESTİVALLE GURUR DUYULMASINI SAĞLAMALIYIZ'

Festivalin sanat danışmanı Mirsad Purivatra da ana hedefinin filmin bir sanat olarak gösterilmesi ve Antalya halkının bunu benimsemesi olarak açıkladı. Purivatra, "Herkesin festivalle gurur duymasını istiyoruz. Herkes Antalya'yı biliyor. Burayı tanınan bir festival şehri yapma imkanımız var. Yabancıların Antalya'ya gelmesini sağlamamız gerekiyor. Antalya için yeni bir şey yapacağımız düşünüyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------

Sinevizyondaki festival afişinden konuklara PAN

Gazetecilerden detay görüntüler

Mirsat Pirivatra'nın sinevizyonda tanıtılması

Mike Downey'in sinevizyonda tanıtılması

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in konuşması

Mike Downey'in konuşması

Zeynep Ataman'ın yakın plan görüntüsü

Gazetecilerden konuklara PAN

Mike Downey'den detay görüntü

Mirsat Privatra'nın konuşmasından görüntü

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ - Süleyman EKİN / ANTALYA,

=========================================

16)ATA DEMİRER'DEN KAZDAĞLARI'NDA CIRCIR BÖCEKLERİYLE DÜET

ÜNLÜ komedyen ve oyuncu Ata Demirer, sosyal medya hesabı Instagram'da Kazdağları'nda cırcır böcekleriyle yaptığı 30 saniyelik düetin görüntüsünü paylaştı ve çok sayıda beğeni aldı.Instagram hesabından eğlenceli paylaşımlar yapan Ata Demirer, cırcır böcekleriyle yaptığı düet ile beğeni topladı. Demirer, Kazdağları konumuyla yaptığı paylaşımda 'Jamen ja men & grup cır cır mor' notunu paylaştı. Demirer videosunda, kendisine ağustos böceklerinin eşlik ettiğini belirterek, şarkısını söyledi. Demirer'in 30 saniyelik görüntüsü 95 bin kez görüntülenirken, çok sayıda da yorum aldı. Yaptığı paylaşımda tek seyircisinin sokak köpeği olduğunu belirten Demirer, köpeğin görüntüsüne de yer verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

-Ata Demirer'in cır cır böcekleriyle paylaştığı videodan görüntü.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Menderes Türel Ata Demirer Artvin Ordu Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title