Dha İstanbul Bülteni - 4

1- GAZİOSMANPAŞA'DA KAHVEHANEYE SİLAHLI SALDIRI KAMERADA

Gaziosmanpaşa'da kahvehanenin kurşunlanması güvenlik kameralarına yansıdı.

Yakalanan şüpheliler adliyeye sevkedildi

Haber : İhsan YALÇIN / İstanbul DHA

Gaziosmanpaşa'da kahvehaneye düzenlenen silahlı saldırının güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.

Gaziosmanpaşa Pazariçi Mahallesi Gümüşsuyu Caddesi'ndeki bir kahvehane 2 gün önce bir grup tarafından kurşunlanmıştı.

Şüphelileri bulmak için çalışma başlatan polis, oto hırsızlık suçundan da aranmaları bulunan F.P., V.Ö., C.B.G., T.A., C.A., O.İ.'yi aynı gün gözaltına aldı. F.P.'nin üzerinde, olayda kullanılan 2 tabanca ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği'ndeki sorgusunun ardından Gaziosmanpaşa Adliyesi'ne sevk edildi. Kahvehaye saldırı anı da çevredeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülerde silahlı saldırganların kahvehaneye defalarca ateş ettikten sonra kaçtıkları görülüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

(Güvenlik Kamerası)

-Olay anı

(Aktüel Görüntü)

-Şüphelilerin emniyetten çıkışı

-Genel ve detaylar

===========================

2- BAKAN ÖZHASEKİ'DEN "DEPREM" ÇAĞRISI

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,

" Lütfen hali vakti yerinde olan, ölçüm yaptırabilecek olan, binasının sağlıklı olup olmadığını ölçütürebilecek olan bütün vatandaşlarımız binalarını ölçtürsünler. Biran bile vakit geçirmesinler"

"Şu anda şehircilik şuramız toplandı, kararları veriyor. Oradan çıkacak kararları mecliste biz kanun haline dönüştürüp, çok daha hızlı dönüşümü nasıl yaparız, bunun üzerinde çalışıyoruz"

Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: Güven USTA - İstanbul DHA

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği 35. Olağan Seçimli Genel Kurulu'na katıldı. Toplantı öncesi gazetecilerin depreme hazırlıkla ilgili çalışmaların durumunu sorması üzerine Bakan Özhaseki vatandaşa çağrıda bulundu. Özhaseki, "Lütfen hali vakti yerinde olan, ölçüm yaptırabilecek olan, binasının sağlıklı olup olmadığını ölçütürebilecek olan bütün vatandaşlarımız binalarını ölçtürsünler. Biran bile vakit geçirmesinler" dedi.

"HAZIRLIKLI OLMAMIZ LAZIM"

Acı gerçekleri örtmeyle hayatın devam etmeyeceğini söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, "İsterseniz şöyle söyleyelim; 'İstanbul'da deprem olmayacak', 'Herkes emniyette', 'Evlerimiz çok sağlam', 'Hiçbir sıkıntı yok', 'Güllük gülistanlık devam edebilirsiniz' " diyebiliriz. 'Depremdeki o fay kırıkları, o hareketlilik de yerinde duruyor' diyebilirsiniz. Ama bunların hiçbirisi doğru olmaz. Biz burada ne kadar konuşursak konuşalım. Ne kadar kendimizi emniyette hissedersek hissedelim. Alt taraftaki o hareketlenme devam ediyor. Biz gözümüzü yumsak da devam ediyor, yummasak da devam ediyor. Bunu bilerek hareket etmemiz lazım. ve hazırlıklı olmamız lazım" diye konuştu.

"HER TÜRLÜ İMKANLARLA BİZ ÖNLERİNİ AÇACAK ŞEKİLDE HAREKET EDERİZ"

Depreme hazırlık konusunda herkese görevler düştüğünü söyleyen Bakan Özhaseki, "Hepimize düşen görev var. Bakanlığa düşen görev var. Kendimizi ayırararak söylemiyorum. Belediyelerimize düşen görev var. ve vatandaşa düşen görev var. Vatandaşa düşen görevden başlayacak olursak. Lütfen hali vakti yerinde olan, ölçüm yaptırabilecek olan. Binasının sağlıklı olup olmadığını ölçtürebilecek olan bütün vatandaşlarımız binalarını ölçtürsünler. Biran bile vakit geçirmesinler. Onlarca firma var. Gitsinler anlaşsınlar birisiyle, depreme dayanıklı mı değil mi ' Ev sağlıklı mı değil mi ' Çünkü o evin içerisinde herkesin en sevdikleri var. En kıymetlileri var. ve ona göre da yol haritası izlesin vatandaşlar. Daha sağlam hale dönüştürmek binaları her zaman mümkün. Yıkılması icap ediyorsa, tereddütsüz yıkılması lazım. İkincisi belediyelere düşen görev, sadece İstanbul için söylemiyorum. Bütün Anadolu için söylüyorum. Özellikle deprem bölgesi olan yerlerde herkesin biran önce, mahalleleri kontrol edip, kentsel dönüşüm yasalarından istifade ederek, dönüşüm için bir adım atması lazım. Bunlar ada bazlı olursa, daha geniş bölgeler üzerinde olursa, doğru bir planlama olur. Tek başına evlerin dönüşmesi doğru olmayabilir.Ada bazlı yapılan dönüşümlerde, birçok haktan istifade ettikleri gibi, doğru bir planlamayla ileriye doğru da doğru bir iş yapmış olurlar. Birinci derecede burada görev belediye başkanı arkadaşlara düşüyor. Sonra bize geldiklerinde, bizimle beraber yürüdüklerinde her türlü imkanlarla biz önlerini açacak şekilde hareket ederiz" diye konuştu.

BUNUN İKTİDARI MUHALEFETİ YOK

"Bunun iktidar partisi yok. Bi işin muhalefet partisi yok. A partisi, B partisi, C partisi yok" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, " Deprem geldiğinde hiç kimseyi ayırmıyor. Partilerine falan insanların bakmıyor. Cinsiyetine bakmıyor. Dinine, imanına bakmıyor. Alıp götürüyor. Allah korusun" şeklinde konuştu.

"HIZLI DÖNÜŞÜM ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Son olarak da bakanlığa düşen görevler olduğunu söyleyen Özhaseki," 2012'de değerli Cumhurbaşkanımızın bu gerçekleri görerek, emirleri üzerine başlamış bir yasa ve çalışmalar var. Şuana kadar binlerce bina yıkıldı. Bir kısım yıkılmak üzere. Fakat bu bizim için yeterli değil, bunu hızlandırmamız lazım. O çıkan doğru yasanın, daha hızlı çalışmasını sağlayacak tedbirler alıyoruz. Ş uanda şehircilik şuramız toplandı, kararları veriyor. Oradan çıkacak kararları mecliste biz kanun haline dönüştürüp, çok daha hızlı dönüşümü nasıl yaparız, bunun üzerinde çalışıyoruz. Bizim de bunu biran önce devreye koymamız lazım. Bunu yaparsak depreme hazırlıklı oluruz, emniyetli bir vaziyette evimizde oturabiliriz, ve geleceğe güvenle bakabiliriz. Yoksa biraz bizi zor günler bekliyor. Allah korusun" dedi.

Görüntü Dökümü:

Bakan Özhaseki'nin açıklaması

Detay

==========================

3- SELAHATTİN DEMİRTAŞ "SEGBİS" İLE HAKİM KARŞISINDA

Selahattin Demirtaş,

" Bu iddianameden üzüntü duydum. İddia makamları ve savcılar partime, siyasi görüşlerimize değer vermek veya destek vermek zorunda değillerdir. Ama saygı duymak ve bir yargı mensubu olarak bizim hakkımızda açacakları davada ciddi olmak zorundadırlar "

Haber : Arzu KAYA, İstanbul DHA

Tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sancaktepe'de gerçekleştirilen mitingde yaptığı konuşması nedeniyle "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada hakim karşısına çıktı.

ÇOK SAYIDA İZLEYİCİ...

Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda başka suçtan tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, SEGBİS( Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığı ile bağlandı. Duruşmayı HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ile Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) Başkanı Sergei Stanishev, İsveç Sol Parti Başkanı Jonas Sjöstedt, İsveç, Danimarka, İtalya, Norveç Büyükelçiliklerinden temsilciler ve çok sayıda izleyici takip etti. Taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

GÜVENLİK ÖNLEMİ

Öte yandan duruşmanın olduğu salon izleyici kapasitesi azlığı nedeniyle duruşma daha geniş bir salona sahip olan 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma salonunun olduğu koridorda ve duruşma salonunda özel güvenlik, polis ve çevik kuvvet ekipleri de hazır bulundu.

AYAĞA KALKIP ALKIŞLADILAR

Duruşma salonunda Demirtraş'ı ekranda gören izleyiciler ayağa kalkarak alkışladı. Demirtaş da ekrandan izleyicileri selamladı. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Demirtaş, adresini soran mahkeme hakimine Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ankara olarak söyledi. Demirtaş kimlik tespitinde devamında evli, 2 çocuklu, avukat ve 13 bin lira gelirinin olduğunu belirtti.

"CİDDİYETTEN VE HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN İDDİANAME"

İddianamenin savunma yapmayı gerektirmediğini söyleyen Demirtaş savunmasında, "Hakkımda hazırlanan iddianamenin uzun uzadıya savunma yaptırmayı gerektirecek ciddiyette olduğu kanaatinde değilim. Ciddiyetten ve hukuki dayanaktan yoksun bu iddianame için sayın mahkemenizin harcayacağı zaman ve emek, bizim de konuşarak tüketeceğimiz nefesimiz için yazık olacaktır. Madem dava açılmış huzurunuzdayım, savunmamı sunacağım" dedi.

"BU İDDİANAMEDEN ÜZÜNTÜ DUYDUM"

Bir gazeteyi tehdit ettiği yada halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği iddiası ile yargılandığını belirten Demirtaş, "6 milyon oy almış bir siyasi partinin eş genel başkanı ve İstanbul milletvekilliği görevini sürdürüyorum hala. İddianamede suçu somut olarak nasıl işlediğim anlatılmamış. Belli ki 'Demirtaş hakkında başlatılmış olan siyasi ve hukuki linç kampanyasına benim de katkım olsun' bağlamında hazırlanmış bir iddianame. Söz konusu iddianame müşteki avukatlarının şikayet dilekçelerinin başlığının değiştirilmesinden oluşturulmuştur. Başlık çıkarılmış yerine iddianame eklenmiştir. Dosyayı detaylı inceleme gereği duymadım. Bu iddianameden üzüntü duydum. İddia makamları ve savcılar partime, siyasi görüşlerimize değer vermek veya destek vermek zorunda değillerdir. Ama saygı duymak ve bir yargı mensubu olarak bizim hakkımızda açacakları davada ciddi olmak zorundadırlar " dedi.

"SÖZDE BENİM KONUŞMAMDAN SONRA MÜŞTEKİ GAZETEYE BOMBALI SALDIRI OLMUŞ"

Bu suç duyurusundan sonra savcılığın araştırma yapması gerektiğini ifade eden Selahattin Demirtaş, "Sözde benim bu konuşmamdan sonra müşteki gazeteye bombalı saldırı olmuş. Elimdeki iddianameye göre benim bu konuşmamla gazetenin bombalanması arasında bağlantı varmış. Ama yine aynı iddianameye göre söz konusu bombalamayla ilgili failler hakkında en küçük bir bilgiye ulaşılmadığı da belirtiliyor. İddianame o kadar çalakalem hazırlanmış ki eğer beni gazeteyi bombalatmakla suçluyorsa açması gereken bu dava değil. Eğer o bombalamayla konuşma arasında hiçbir somut bağlantı yoksa iddianameye koymaması gerekir" şeklinde konuştu.

Demirtaş'ın ardından söz alan avukatları ise dosyada beraat kararı verilmesini talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, Star Medya'ya bomba konulması olayına ilişkin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan incelenmek üzere soruşturma dosyasının istenmesine karar verdi. Demirtaş'ın avukatının talebi üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, Star Medya Grup Başkanı Murat Sancak'ın kurşunlanma olayıyla ilgili soruşturma dosyasının bu dava dosyasıyla bir ilgisinin bulunup bulunmadığının sorulmasını kararlaştırdı. Sanık Demirtaş'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme duruşmayı 7 Haziran 2017 gününe erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, müştekiler Dinamik Radyo Televizyon A.Ş. ve Star Medya Yayıncılık A.Ş. yetkilileri, şüpheli olarak ise HDP İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş yer aldı. İddianamede, Demirtaş'ın 7 Haziran 2015 tarihindeki genel seçimlerden önce partisinin Sancaktepe'deki mitingde Star Gazetesini kalabalığa sallayarak konuşma yaptığı, konuşmasından sonra 19 Temmuz 2015 tarihinde Star Medya Yayıncılık A.Ş ve Dinamik Radyo Televizyon A.Ş ve yetkililerinin bulunduğu Küçükçekmece'deki adrese bomba konulduğu belirtildi. Demirtaş hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

====================

4- YTÜ'DEN KHK İLE İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLERİ ÖĞRENCİ VE MESLEKTAŞLARI UĞURLADI

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İSTANBUL DHA

686 sayılı KHK ile ihraç edilen Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ)'nde görevli 27 akademisyenden Yıldız Kampüsündeki Şehir Bölge Planlama Bölümünde görevli Araştırma Görevlileri Caner Murat Doğançayır, Emre Kovankaya eşyalarını topladıktan sonra okuldan ayrıldı. Yine aynı bölümde görevli Tuğba İnal Çekiç'in daha önce okulla ilişiğini keserek okuldan ayrıldığı öğrenildi. İhraç edilen akademisyenler, meslektaşları ve öğrenciler ellerinde "Akademi Susturulamaz. Geri Döneceğiz" yazılı pankart taşıyarak giriş kapısının önünde toplandı. Kapı önünde kendilerine destek vermek amacıyla gelen yine aynı KHK ile ihraç edilen akademisyenler ile arkadaşları alkışlarla grubu karşıladı. Caner Murat Doğançayır burada yaptığı açıklamada, ihraç edilmelerinin basit bir iş akdinin sonlandırılması meselesi olmadığını vurgulayarak, "Birçok temel vatandaşlık haklarımızın ellerimizden alındığı siyasal ve ekonomik bir baskı ile karşı karşıyayız. Kamuda ve sosyal güvencesi olan işlerde çalışma hakkımız, seyahat özgürlüğümüz ve kamuda işlem yapmamızı olanak sağlayan birçok hakkımız elimizden alındı. Oysa konu bireysel olarak bizim elimizden alınanlardan çok daha önemli, kaybettiğimiz bireysel haklarımızdan çok daha fazlası. Üniversitenin demokratik özerkliği ifade özgürlüğü ellerimizden kayıp giden bir gelecek hayali" dedi.

ÖĞRENCİLERDEN AÇIKLAMA

Üniversite öğrencileri adına yapılan basın açıklamasında da "Emek ve demokrasiden yana akademisyenlerimiz OHAL koşullarında gece yarısı KHK'lar ile görevlerinden alınamazlar. Ülkemizde hukuksuzluğun her geçen gün arttığı bu hukuksuzluğun da KHK'lar ile kılıf uydurulduğu bir dönemde bunun yansımaları üniversitelerde de görülmektedir. Günlük hayatın bir parçası haline gelen KHK'lar hiçbir şekilde kabul edilemez KHK'lar ile bilimi savunan akademisyenlerin görevlerinden uzaklaştırılmalarının amacı biat eden üniversitelerin yaratılması ve özgür düşünce ortamının yok edilmesidir" denildi.

ALKIŞLARLA UĞURLANDILAR

Açıklamaların ardından ihraç edilen akademisyenlere öğrenciler tarafından çiçek verildi. Caner Murat Doğançayır, Emre Kovankaya Arkadaşları ve öğrencileriyle kucaklaşırken, alkışlar eşliğinde uğurlandı. Bazı öğrenciler de gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

Görüntü dökümü:

-----------------

-Grubun gelişi

-Pankartın görüntüsü

-Slogan atılması

-Yapılan açıklamalar

-Akademisyenlerin arkadaşları ile kucaklaşması

-Alkışlardan görüntü

-Genel ve detaylar

23.02.2017 - 14.54 Haber Kodu : 170223121

====================

5- NABİ AVCI: BU ÜLKENİN TAŞINI TOPRAĞINI BİLMEK MECBURİYETİNDEYİZ

Haber - Kamera: Enver ALAS, İstanbul / DHA

Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, "Bu ülkenin taşını, toprağını, arkeolojisini, topoğrafyasını, jeolojisini, havasını, suyunu, insanını, adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, bilimini, tarihini, edebiyatını bilmek mecburiyetindeyiz. Çünkü bizim başka vatanımız yok" dedi

Bakan Nabi Avcı, İstanbul Aydın Üniversitesi Aydın Düşünce Platformu ile Kültür Konseyinin düzenlediği "Hoca Ahmet Yesevi'den Fuat Köprülü'ye Türk Düşüncesi Tarihi" sempozyumuna katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Avcı, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve kültür Teşkilatı UNESCO'nun 2016 yılını vefat yıldönümü münasebetiyle Hoca Ahmet Yesevi ve Fuat Köprülü yılı olarak belirlediğini ifade ederek her iki ilim insanının ölüm yıldönümünde yad etti.

Hoca Ahmet Yesevi ve Fuat Köprülü başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere birçok ülkede farklı etkinlik ve programlarla anıldığını aktaran Bakan Avcı, 2017 yılında da bu iki şahsiyetin anılmaya devam ettiğini kaydettti.

Avcı, "Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri Türk maneviyet tarihinin ve dolayısıyla düşünce tarihinin de en önemli isimlerinden biridir. Tarihi şahsiyeti kadar menkıbevi şahsiyeti ve fikirleriyle milletimizin, Türk milletinin manevi hayatında çok derin izler bırakmıştır" diye konuştu.

"AHMET YESEVİ'NİN DAHA İYİ TANINMASINA HİZMET ETTİ"

Fuat Köprülü'nün ise düşünce dünyasının 20. yüzyıldaki çok önemli temsilcisi olarak, yaşadığı dönemin fikir hayatına yön veren mütebahhir bir ilim adamı olduğunu belirten Bakan Avcı, Köprülü'nün "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" adlı eseriyle Ahmet Yesevi'nin tefekkür dünyasında daha iyi tanınmasına hizmet ettiğini anlattı.

Nabi Avcı, sempozyumda kendisini dinleyen öğrencilere Remzi Oğuz Arık'ın "Coğrafyadan vatana" adlı kitabı okumalarını önerdi.

Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Filistinli öğrencilerle yaşadığı bir anekdotu anlattı.

"BURASI BİZİM EBEDİ VATANIMIZ"

Vatan kavramı üzerine konuşmasını sürdüren Avcı, "Bu ülkenin taşını, toprağını, arkeolojisini, topografyasını, jeolojisini, havasını, suyunu, insanını adetlerini, geleneklerini, göreneklerini, bilmini, tarihini, edebiyatını bilmek mecburiyetindeyiz. Çünkü bizim başka vatanımız yok. Netameli bir coğrafyadayız ama bugüne kadar bu konuda hamdosun başarılı olduk, bundan sonrada olacağız inşallah. Burası bizim ebedi vatanımız" dedi.

Konuşmaların ardından İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, Bakan Avcı'ya plaket verdi.

BİLGİ MERKEZİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI

Öte yandan sempozyum öncesinde Nabi Avcı, ünivertisenin Bilgi Merkezi'nin açılışını yaparken, binayı ziyareti sırasında Mustafa Aydın'dan bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

---------------

-Bakan Avcı'nın salona gelişi

-Sempozyuma katılan öğrenciler

-Nabi Avcı'nın konuşması

-Plaket takdimi

-Avcı'nın Bilgi Merkezi'ni açması

-Kurdele kesimi

-Binayı gezmesi

-Genel ve detaylar

========================

6- BAKAN AVCI'YA KORELİ TURİSTLERDEN İLGİ

Haber: Gülseli KENARLI / İstanbul DHA

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Koreli turistlerle sohbet etti, fotoğraf çektirdi.

Bakan Avcı Sultanahmet'te saat 12.00'da bir otelde gerçekleşecek olan "2. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri kapsamındaki "Alimler Buluşması" programına giderken, Küçük Ayasofya'da makam aracından indi. Toplantının bulunduğu otele yürüyerek gitmeyi tercih eden bakan Avcı, yolda bulunan Koreli turist kafilesiyle sohbet etti ve fotoğraf çektirdi. Turist kafilesinin Bakan'a yoğun ilgi gösterdiği görüldü. Avcı daha sonra toplantıya katılmak üzere buradan ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Avcı'nın turistlerle sohbet etmesi

Avcı'nın turistlerle fotoğraf çektirmesi

===========================

(YENİDEN)

7 - TARİHİ ÇINARI TESTERELİ DEFİNECİLER Mİ OYDU?

Haber-kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ-DHA)

Silivri'deki Ortaköy Mahallesi'ndeki Millet Piknik Alanı'nda bulunan en az 300 yıllık çınar ağacını testere ile oyanlarla ilgili olarak ağaç içerisinde altınlar gizlendiğine inanan defineciler olabileceği değerlendirmesi yapıldı. Bir diğer olasılık ta ise, yeni motorlu testere alan bir kişinin bunu ağaçta denemiş olabileceği üzerinde de duruluyor.

İlçedeki Ortaköy Mahallesi Millet Bahçe Sokak'ta bulunan 'Millet Bahçe Piknik Alanı' olarak bilinen bölgeye dün sabah gelenler en az 300 yıllık olduğu belirtilen 45 metre boyunda ve 4 metre 70 santimetre gövdeye sahip çınar ağacının testere ile oyulduğunu görünce inanamadı. İhbar üzerine sevk edilen Silivri Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü görevlileri neden ve kimler tarafından açıldığı anlaşılamayan, bir insanın girebileceği büyüklükteki oyukta inceleme yaptı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirerek, tahrip edilen çınarda ağaç restorasyonu başlatırken, cumhuriyet savcılığına da suç duyurusunda bulunarak ağaca büyük zarar veren kişi veya kişilerin tespit edilerek cezalandırılması için suç duyurusunda bulundu.

Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri mantar ilacıyla ağacın içini yıkayarak, steril hale getirdikten sonra tahrip edilen bölgeleri macunla sıvayarak çürümemesi için havayla teması kesti. Ağaç kovuğunun içi dolgu malzemesiyle dolduruldu. Üzeri ince gözenekli krom tel ile çevrelenen ağaç için yapay doku oluşturuldu. Zarar gören ağaç dokularının tedavisi sağlanarak, ağaç restorasyonu tamamlandı.

DEFİNECİLER OLABİLİR

Silivri Park ve Bahçeler Müdürü Zerrin Budak, tarihi ağaca verilen tahribatın nedeni konusunda değerlendirme yaparken, bunun inanışa göre içerisinde altın gizlenmiş olabileceğini ve bunu define avcılarının yapmış olabileceğini söyledi. Üzerinde durulan zayıf olarak nitelendirilen ikinci olasılığın ise motorlu testere alan bir kişinin bunu denemek için tarihi ağacı seçmesi olduğunu ifade etti. Aynı mahallede oturan Silivri Belediyesi Meclis üyesi İbrahim Çeşmecioğlu, bunu yapan kişinin mutlaka bulunarak cezalandırılması gerektiğini söyledi. Çeşmecioğlu, "Bunu yapan insan olamaz. Çocukluğumuz geçtiği, ilk aşkların, dedelerimizin hayvan otlatırken gölgesinde serinlediği tarihi çınarı bu halde görmekten büyük üzüntü duyuyoruz."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Tarihi çınar ağacından görüntüler

Ağaçta inceleme yapılırken

Ağaçta çalışma yapılırken

Selahattin Demirtaş Mustafa Aydın Nabi Avcı Star Politika Güncel Haberler