Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 4

1- KANDİLLİ'DEKİ DEPREM TOPLANTISINDA "ÇANAKKALE" AÇIKLAMASIKandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener,"(Çanakkale'deki deprem öncü mü?) Bunu maalesef bilemiyoruz, öncü olup olmadığını.

1- KANDİLLİ'DEKİ DEPREM TOPLANTISINDA "ÇANAKKALE" AÇIKLAMASI

Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener,

"( Çanakkale'deki deprem öncü mü?) Bunu maalesef bilemiyoruz, öncü olup olmadığını. Ancak büyük bir deprem gerçekleştikten sonra bu öncüydü diyebiliyoruz"

"Deprem etkinliği büyüklükleri azalarak sürmekte. Bunlar daha uzun sürebilir, 1 hafta, 15 gün daha sürebilir"

"( Çanakkale'deki depremler İstanbul'da yaşanacak bir depremi tetikler mi?) Birbirleri ile bağımsız faylardan bahsediyoruz"

"(Olası İstanbul depremi) Bütün beklenti, bilim insanlarının söylediğinin büyük çoğunluğu, İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olacağı yönünde"

Haber : Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA

Boğaziçi Üniversitesi Kandil Rasathanesi'nde deprem toplantısı yapıldı. Toplantıya Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, İstanbul Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, AFAD İstanbul İl Müdürü İbrahim Tarı, AFAD Deprem Dairesi Başkanı Ulubey Çeken, Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Prof. Dr. Okan Tüysüz, Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Prof. Dr. Alper İlki, BDTİM Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar ve Prof. Dr. Doğan Kalafat katıldı.

"ÇANAKKALE'DE DEPREMLER SÜREBİLİR"

Toplantı öncesinde Çanakkale'de yaşanan depremleri değerlendiren Prof. Dr. Haluk Özener, Valilik ve AFAD'ın uyarılarının dikkatte alınmasını belirtti. Özener, "Ayın altısında başlayan deprem etkinliği sürmekte. İlk açıklamalarımızda da bu deprem etkinliğinin 1 hafta 15 gün hatta daha uzun sürebileceğini söylemiştik. Deprem etkinliği büyüklükleri azalarak sürmekte. Bunlar daha uzun sürebilir, 1 hafta, 15 gün daha sürebilir" dedi.

"MAALESEF BİLEMİYORUZ, ÖNCÜ OLUP OLMADIĞINI"

Özener bir gazetecinin " Çanakkale'deki deprem öncü mü?" sorusuna, "Bunu maalesef bilemiyoruz, öncü olup olmadığını. Ancak büyük bir deprem gerçekleştikten sonra bu öncüydü diyebiliyoruz" dedi Özener, Çanakkale'deki depremlerin olası büyük bir depremin enerjisini azaltıp, azaltmadığını sorması üzerine, "İkisi birbirinden bağımsız şekilde zaten. Çanakkale'de olan depremlerle, Marmara'da beklediğimiz depremin birbiri ile alakasının olmadığını söylemiştik. Depremlerin büyüklüklerinde yani enerjisinden bahsederek 32 tane 5 şiddetinde depremin bir tane 6 şiddetinde depreme karşılık geldiği yani 32 çarpı 32 tane 6 şiddetinde depremin bir tane 7 şiddetinde depremin enerjisini karşıladığını söylemiştik. Bu konuda, o sıklıkta 5 şiddetinde deprem olmayacağı için olan küçük depremlerin büyük depremi engellemesi mantıklı gelmiyor bilimsel olarak" şeklinde konuştu.

BAĞIMSIZ FAYLAR

Haluk Özener, " Çanakkale'deki depremler İstanbul'da yaşanacak bir depremi tetikler mi?" sorusuna "Birbirileri ile bağımsız faylardan bahsediyoruz" şeklinde yanıt verdi.

İSTANBUL'DA 7'NİN ÜZERİNDE BİR DEPREM

Özener, İstanbul'da ne gibi deprem önlemlerinin alındığının sorulması üzerine ise "Marmara Denizi'nde olacak ve İstanbul'u etkileyecek bir deprem beklentisi şüphe götürmez bir gerçek. Ama bu depremin zamanını verme şansımız yok. Bunun için bir süre vermek çok anlamlı değil. Marmara'dan geçen bir fay hattı var. Bu fay hattı tarih boyunca sürekli depremler üretmiş. Bu enerji birikiyor sürekli. Tekrarlayacak bu. Ama bunu ne zaman tekrarlayacağını maalesef bilemiyoruz. Ama bütün beklenti, bilim insanlarının söylediğinin büyük çoğunluğu İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem olacağı yönünde. Bilimsel olarak söylenen gerçekler bunlar ama zaman kesinlikle ve kesinlikle maalesef veremiyoruz" dedi.

İSTANBUL'DA DEPREM HAZIRLIKLARI

Haluk Özener, toplantıda valilik yetkililerine ne gibi öneri ve uyarılar yapacağının sorulması üzerine ise "Öneri ve uyarılardan çok depremin olacağı ile ilgili bir beklenti var. Aslında herkesin bundan sonraki süreçte karar vericilerin bu konuda atmış oldukları adımları, deprem zararlarını azaltma yönünde daha da hızlandırarak idare etmeleri. Konutlarla ilgili, kentsel dönüşümle ilgili, güçlendirmelerle ilgili…Beklenen depremin süresinin biraz daha uzaması daha geç gelmesi bu hazırlıkları olabildiğince tamamlamamıza imkan verecektir" dedi.

DEPREM TOPLANTISI

Deprem toplantısı öncesinde ise toplantıya katılan yetkiler içerik hakkında kısa bilgiler verdi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, "İstanbul ilimizin deprem hazırlıklarıyla ilgili şu ana kadar yapılanlar ve bundan sonra yapılacaklarla ilgili İstanbul Valiliğimiz, AFAD İstanbul İl Müdürlüğümüz ve ilimizde bulunan üniversitelerimizin öğretim üyeleriyle birlikte görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya geldik" dedi.

İstanbul Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu da kısa bir açıklama yaparak, "Bilim adamlarıyla beraber bir görüş alışverişi yapmak üzere toplandık. Özellikle bilim adamlarımızın bununla ilgili önerileri, görüşleri değerlendirmeleri nedir? Gündemde önceden belirlenmiş bir toplantı, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bilimsel veriler ışığında bilimsel değerlendirmeler, bilim adamlarının rehberliğinde konuları değerlendireceğiz" dedi. Cevheroğlu, toplantının önceden belirlendiğini ve Çanakkale ile alakalı olmadığını belirterek, toplantıda bilgi paylaşılacağını ve gündemin tamamen İstanbul olduğunu ifade etti.

Ardından söz alan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ise bilgi paylaşımının yapılacağı bir toplantı olduğunu belirtti.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Özkan'ın konuşması

Cevheroğlu'nun konuşması

Özener'in konuşması

Özener'in açıklamaları

Deprem verilerinin görüntüleri

Detaylar

=============================

(ek görüntü ile geniş haber)

2- BEYAZIT KAMPÜSÜ ÖNÜNDE GÜVENLİKÇİLERLE ÖĞRENCİLER ARASINDA GERGİNLİK: 6 GÖZALTI

Haber - Kamera: Enver ALAS - Erhan TEKTEN, İstanbul / DHA

İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsünde akademisyenlerin ihraç edilmesini protesto eden öğrenciler ve güvenlik arasında tartışma çıktı. Yaşanan arbedeyi araya giren polis önlerken, 6 öğrenciyi gözaltına aldı.

Kampüs içinde saat 12.30 sıralarında toplanan yaklaşık 150 kişilik grup, 'Üniversiteye saldırı topluma saldırıdır' yazılı büyük bir pankartla yürüyüşe geçti. Alkışlar eşliğinde yürüyen grup, 'Ferman devletin üniversiteler bizimdir' sloganlarıyla kampüsün ana kapısından dışarı çıktı. Burada gruba ihraç edilen akademisyenler ile çeşitli üniversitelerde okuyan bazı öğrenciler de destek verdi.

SLOGANLARLA PROTESTO EDİLDİ

Polis, hem kampüs içinde hem dışında yoğun güvenlik önlemi aldı. Sık sık 'KHK'lar gitsin biz kalıyoruz', 'Akademisyenler susturulamaz', 'KHK'ya OHAL'e başkanlığa hayır', 'Direne direne kazanacağız', 'Üniversiteler bizimdir bizim kalacak' sloganları atıldı.

İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYENLER KONUŞTU

Eylemde, ihraç edilen akademisyenlerden bazıları birer konuşma yaptı. Bunlardan Prof. Dr. İzzettin Önder, eyleme katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Üniversite aşk gibidir, sevgi gibidir her yerdedir. Herkesin kalbindedir, sadece binaların içinde değildir. Sizlerle her zaman birlikteyiz. Bu ruhumuzu ve gücümüzü kaybetmememiz lazım" diye konuştu. Araştırma Görevlisi Levent Dölek ise tekrar üniversitelere geri döneceklerine dair olan inancını dile getirdi.

POLİS ARAYA GİRDİ

Konuşmaların ardından grup adına basın açıklaması okundu. Açıklamanın ardından okula giren gruptan bazı öğrenciler ile özel güvenlikçiler arasında tartışma çıktı. Hangi nedenle başladığı bilinmeyen tartışma kısa sürede büyüdü. Yaşanan arbede üzerine araya polis girdi. Polis, biri kız öğrenci 6 öğrenciyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğrenciler polis münibüsüne bindirilerek Beyazıt Polis Merkezi'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Kampüs içinde toplanan grup

-Grubun yürüyüşü

-Açılan pankart

-Slogan atılması

-Grubun dışarı çıkması

-İhraç edilen akademisyenlerin konuşmaları

-Basın açıklaması

-Grubun dağılması

-Genel ve detaylar

16.02.2017 - 14.17 Haber Kodu : 170216100

16.02.2017 - 15.19 Haber Kodu : 170216117

================================

3- İHRAÇ EDİLEN HOCALARINI ALKIŞLARLA UĞURLADILAR

Prof. Dr. Yüksel Taşkın,

"Üniversitenin soruşturma komisyonu ki tarafsız değil kesinlikle, bizi terörle ilişkilendirmeye çalıştı. Bakın savcı bile terörle ilişkilendirmiyor. Kaldı ki olağan hukuktaki davaları kazanmışız. Bu OHAL fırsatçılığıdır"

Haber-Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA

686 sayılı KHK ile ihraç edilen 330 akademisyen arasında yer alan Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Yrd. Doç Dr. Baran Alp Uncu ve araştırma görevlileri Fırat Çapan ile Canan Özbey öğrencileriyle vedalaştı.

Öğrenciler, öğlen saatlerinde Siyasal Bilgiler Fakültesinin bulunduğu Marmara Üniversitesi Anadolu Hisarı yerleşkesine gelen hocalarını, çiçeklerle ve alkışlarla uğurladı. Yerleşke kapısında açıklama yapan Prof. Dr. Yüksel Taşkın, haksızlığa uğradıklarını söyledi. Kendisinin bir siyasi tarihçi olduğunu ifade eden Yüksel Taşkın,"İlerde bu dönemin tarihini yazarken bazılarının çok ciddi utanacağını biliyorum. Ben, benim arkadaşlarım ve haksızca işlerinden olan insanlar işlerine dönecekler ve onurlu bir hayatı sürdürecekler, gece rahat uyuyacaklar. Bundan eminim" diye konuştu.

"BU 'OHAL' FIRSATÇILIĞIDIR"

Olağan hukuk içinde üniversite içinde ya da dışında bütün davaları kazandıklarını ve hesap vermeye asla itiraz etmediklerini dile getiren Taşkın, üniversitedeki soruşturma komisyonunun OHAL fırsatçılığı yaptığını belirtti.

Taşkın, "Hukuk içerisinde bunu yapıyorduk zaten. Bu iş bitmişti. Niye biliyor musunuz? Bu ülkede bile düşüncenin suç olmayacağı şeklinde bir kültür oluşuyordu. Doksanlarda bunun için çok mücadele edildi çünkü. Peki üniversite ne yaptı? Üniversitenin soruşturma komisyonu ki tarafsız değil kesinlikle, bizi terörle ilişkilendirmeye çalıştı. Bakın savcı bile terörle ilişkilendirmiyor. Kaldı ki olağan hukuktaki davaları kazanmışız. Bu OHAL fırsatçılığıdır. Bu OHAL fırsatçılığı kursaklarında kalacak. Eğer toplum buna itiraz geliştirirse, burada özellikle AK Partililere çok büyük bir iş düşüyor; çünkü ben bunun onlar adına yapılmasını da yakıştıramıyorum. Burada çok daha farklı bir grup var, çok daha farklı hesaplar var. Bunları boşa çıkarmak lazım arkadaşlar. Lütfen bu konuda dikkatli olun. Bizim yaptığımız şey çok basittir, ifade özgürlüğüne girer. Ben bunu başka bir yerde anlatamıyorum zaten. Yurtdışından arıyorlar. Kendi ülkemi kötülemek, böyle şeyler bize göre değil, biz böyle yetişmedik; ama anlayamıyorlar. Peki diyorlar, 'ne yaptın'? Barış talep ettik. Peki diyorlar, 'şiddeti özendirdin mi'? Hayır. Peki niye böyle oluyor? 'Ben de bilmiyorum, o başkasının sorunu, benim alnım ak vicdanım temiz' dedim ve demeye devam ediyorum" şeklinde konuştu.

"ÜLKEM ADINA UTANÇ DUYUYORUM"

Hiçbir yanlışlarının olmadığını ve üniversitedeki görevlerine tekrar geri döneceklerine inandığını belirten Taşkın, "Bizi terörle şiddetle ilişkilendirenler, bizi tanımıyor. Emin olun bir masa etrafında benimle 20 dakika geçiren kişi, böyle bir şey söylediği için hicap duyar. Bu çok büyük haksızlık. 21'inci yüzyılda düşünce suçlusu olarak aranızda bulunmaktan, ülkem adına utanç duyuyorum. Bizim dönmemiz ülkemiz demokrasisi için iyi olur. Sadece bizim için değil, ülkemiz için iyi olur. Ben bu utancı ülkemize yakıştıramıyorum. Çok zor koşullarda eğitim görmüş bir Cumhuriyet çocuğuyum. Demokrasi istiyorum" dedi.

TÜRKİYE'DE SİZİ SEVİYOR HOCAM"

Açıklamanın ardından öğrencileriyle vedalaşan Taşkın, onlara hitaben "Merak etmeyin, mağdur olmam, geri dönemesek de bir süre yurt dışında kalırız ama mutlaka Türkiye'ye dönmek ve Türkiye'de yaşamak istiyorum. Bu fırsattan istifade, oradan bir şey kapayım buradan bir şey kapayım diye bir şey yok. Seviyorum Türkiye'yi ben" diye konuştu. Öğrencilerinden biri de Taşkın'a "Türkiye'de sizi seviyor hocam" diye karşılık verdi.

BAŞKA BİR GRUP EYLEM YAPTI

Öte yandan akademisyenlerin okuldan ayrılmasının ardından, başka bir grup yerleşke kapısı önüne geldi. İhraçları destekleyen sloganlar atan grup daha sonra olaysız bir şekilde uzaklaştı.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Akademisyenleri uğurlayan grubun yerleşke kapısına gelmesi

Prof. Dr. Yüksel Taşkın'ın açıklama yapması

-Öğrencilerin hocalarını alkışlarla uğurlaması

-Taşkın ile öğrencilerin karşılıklı diyalogu

-Akademisyenleri protesto eden öğrenci grubunun görüntüsü ve slogan atmaları

-Genel ve detaylar

=======================================

4- İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMEN İÇİN OKUL ÖNÜNDE DESTEK EYLEMİ

Haber: Süleyman KAYA Kamera: İbrahim AKTÜRK /İSTANBUL,

Gaziosmanpaşa'da Eğitim-Sen üyesi bir grup, Ülkü Ortaokul'dan KHK ile ihraç edilen anaokulu öğretmeni Fatma Yıldırım için okul önünde eylem yaptı. Pankart için grup sık sık slogan attı. Eyleme, Yıldırım'ın öğrencileri açtıkları 'Öğretmenimize dokunma', 'Öğretmenimizi geri istiyoruz', şeklinde döviz taşıyarak destek verirken, veliler ise Fatma Yıldırım'ın görevine iadesini istedi.

Eğitim-Sen Üyesi bir grup, saat 12.30 sıralarında Hürriyet Mahallesi'deki Ülkü Ortaokulu önünde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile okuldan ihraç edilen anaokulu öğretmeni Fatma Yıldırım için toplandı. Sendika üyeleri 'Haksız hukuksuz ihraçlara son işimizi geri istiyoruz' şeklinde pankart açıp, 'Direne direne kazanacağız', 'Çalmadık çırpmadık kandırılmadık', şeklinde slogan attı. 9 yıldır öğretmenlik yaptığını söyleyen Fatma Yıldırım "Bir gecede yayınlanan KHK ile 1 dakikada atıldım. Mesleğimden ihraç edildim. Kapının önüne koyuldum. Ben her şeyden önce laik, bilimsen, demokratik eğitim savunucuğu yaptım. Bütün okulun yükü öğrencilerin eğitim giderleri velilerimizin sırtına yüklenirken bizleri tahsildar yapmak istediler. Ben buna karşı çıktım. Bütün okulların imam hatipleştirme çabasının karşısında oldum. Bu bir dünya görüşü dayatmasıdır. Gezi Parkı eylemlerine de katıldım. Bu yüzden hedef oldum" şeklinde konuştu.

Fatma Yıldırım'ın okuduğu basın açıklamasında, 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan KHK ile toplam 4 bin 464 kamu personeli siyasi ve idari tasarruflarla savunma hakkı bile tanınmadan adeta yargısız infaz yapılarak görevlerinden ihraç edilmiştir. Siyasi kimliklere göre yapılan fişlemeler, asılsız ihbarlar nedeniyle eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığı açıktır denildi.

Minik öğrencileriyle fotoğraf çektirdi

Okuldan ihraç edilen anaokulu öğretmeni Fatma Yıldırım'a destek vermek için anneleriyle birlikte gelen minik öğrenciler, 'Öğretmenimize dokunma', 'Öğretmenimizi geri istiyoruz' yazılı dövizler taşıdı. Öğrenci ve velilerle vedalaşan Fatma Yıldırım hatıra fotoğrafı çektirdi. Eyleme katılan grup ardından sessiz bir şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

-Eylemciler ve Fatma öğretmenin okul önünde toplanmaları

-Fatma öğretmenin velileri ve öğrencilerden detay görüntüler

-Velilerle röportajlar

-Pankartlar, sloganlar

-Fatma öğretmenin basın açıklamasından görüntüler

-Kalabalıktan detay görüntüler

-Öğrenci velilerinin ve eylemcilerin Fatma öğretmene sarılmaları, vedalaşmaları

-Okuldan detay görüntüler

-Genel görüntüler

16.02.2017 - 14.46 Haber Kodu : 170216109

==========================

5- ATATÜRK HAVALİMANI PERSONELİNE EK GÜVENLİK TARAMASI

Haber-Kamera: Murat ÇAKIR-Faik KAPTAN/İSTANBUL, Atatürk Havalimanı'nda çalışan personel güvenlik incelemesinden geçiriliyor. Atatürk Havalimanı'nda çalışmak isteyenler için önceden sadece Genel Bilgi Toplama'yla yapılan güvenlik araştırmasına yeni bir uygulama daha eklendi. Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amirliği'nden kurumlara gönderilen duyuruyla Atatürk Havalimanı'nda görev yapan personelden çeşitli bilgiler istendi. Bunların arasında personelin kimlik bilgilerinin yanı sıra ailesini de kapsayan bilgiler de yer alıyor. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması isimli formlarda 18 yaşın üstündeki kardeşlerin dahi isimleri isteniyor. Atatürk Havalimanı'nda hizmet veren resmi ve özel statüde ki Devlet Hava Meydanları İşletmesi,yerli ve yabancı havayolları, yer hizmetleri, güvenlik, sağlık, temizlik vb bir çok şirketlerin bünyesinde çalışan binlerce personel bu güvenlik taramasından geçecek. Geçen sene başlayan uygulamayla da Atatürk Havalimanı'nda uçağa gitmeden önceki son kontrolde yolculara uygulanan kemer ve saat çıkarma zorunluluğu havalimanı çalışanlarına da getirilmişti . Dış ve iç hatlarda ikinci arama noktalarından geçen personel, havalimanında alınan güvenlik tedbirleri kapsamında üzerinde bulunan kemer ve saatleri çıkarmaya başlamıştı

Görüntü Dökümü:

----------------

-Atatürk havalimanı kulesi ve uçaklar

-Atatürk Havalimanı yazısı ve aprondan görüntüler

-Yolculardan ve terminalden görüntüler

-Polisin havalimanının çeşitli noktalarında güvenlik önlemleri, köpekle gezen timler

-Araçların polis tarafından aranması

-Personelin metal dedektörlerinden geçişi ve aranması

16.02.2017 - 15.01 Haber Kodu : 170216112

=============================

6- "KUYU" YENİ YUVASINDA

"Kurtarma köpeği olarak yetiştirmeyi planlıyoruz"

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHA

Beykoz'da 70 metre derinliğindeki kuyuya düşen ve 10 gün süren çalışmalar sonucunda kurtarılan "kuyu" köpeğin yeni yuvası Beykoz itfaiye grubu oldu. Kurtarma çalışmalarında görevli itfaiye eri Veysel Sivri, "Kurtarma köpeği olarak yetiştirmeyi planlıyoruz " diye konuştu.

Beykoz'un Dereseki Köyü'ndeki kuyudan dün saban çıkarılan Kuyu, tedavi edilmek üzere gönderildiği Fatih'teki hayvan hastanesinden yeni yuvası olacak Beykoz İtfaiye Grup Amirliği'ne getirildi. Kuyu köpek için bahçeye yuva konuldu. Ancak havanın soğuk olması nedeniyle yavru köpek, itfaiye erlerinin bulunduğu alandaki kalorifer peteğin yanına konuldu.

"YANIMIZDA OLMASINDAN ÇOK MUTLUYUZ"

Kurtarma çalışmalarına katılan Beykoz İtfaiye grup amirliğinde görevli Vedat Zor, "Kuyu artık yanımızda. Yanımızda olmasından dolayı çok mutluyuz. Tüm ekiplerle birlikte gerçekleştirdiğimiz kurtarma çalışmaları sonrasında, sahiplerinin de kuyuyu bize teslim etmesi bizi onure etti. Çok mutluyuz. Kuyu sağlıklı ve yanımızda artık. Herhangi bir aksaklığımız olmadı, çalışmalarımız düzgün gitti. Arkadaşlarımızın emeği büyük. Diğer çalışan arkadaşlarımızın, AFAD, TTK ve diğer sivil vatandaşlarımızın ilgisi yoğundu. Tüm herkese çok teşekkür ederim "diye konuştu.

"KURTARMA KÖPEĞİ OLARAK YETİŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Kurtarma çalışmalarında görevli itfaiye eri Veysel Sivri de çok mutlu olduklarını söyledi. Sivri, "7 aylık olduktan sonra eğer gerçekleştirebilirsek bu planı, Kuyu köpeğimizi kurtarma köpeği olarak yetiştirmeyi planlıyoruz. İnşallah bundan sonra itfaiye eri olarak devam edecek" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------

-Vedat Zor ile röp

-İtfaiye eri Veysel Sivri ile röp

-Kuyu köpeğin yuvası

-Köpeğin görüntüsü

-İtfaiye erinin köpeği sevmesi

-Kucağına alması

-Kalorifer peteği yanına alınması

-Genel ve detay görüntüler

16.02.2017 - 14.44 Haber Kodu : 170216108_

================================

(EK GÖRÜNTÜYLE)

7- JANDARMADAN "10 NUMARA YAĞ FABRİKASINA" OPERASYONU: 11 GÖZALTI

Çatalca'da adeta bir fabrika gibi 10 numara yağ üreten bir tesise operasyon düzenlendi.

10 numara yağ üretiminden arta kalan ve katran haline dönüşmüş atık maddelerin önce kaçak tesiste depolandığı, daha sonra da çevreye bırakıldığı öne sürülüyor.

Atıkların çevreye zarar verip vermediği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekiplerinin incelemesinin ardından netleşecek.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA

Çatalca İlçe Jandarma ekipleri, 10 numara yağ üretimi yapan kaçak bir tesise baskın düzenledi. Operasyonda 11 kişi gözaltına alındı. Kaçak tesiste 10 numara yağ yapımında kullanılan 20 ton atık motor yağı ile piyasaya sürülmeyi bekleyen 4 ton 10 numara yağ ele geçirildi.

Çatalca İlçe Jandarma ekipleri, ilçe merkezine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta, daha önce tavuk çiftliği olarak kullanılan bölgede kaçak 10 numara yağ üretimi yapıldığı ihbarını aldı. İhbar üzerine harekete geçen ekipler 5 gün önce üretim yapılan kaçak tesise operasyon düzenledi. Baskında aralarında 1 polis memuru ile jandarmadan emekli kişinin de bulunduğu 11 şüpheliyi gözaltına aldı. Kamyonlarda ve tesiste bulunan tanklarda, 10 numara yağ yapımında kullanılan 20 ton atık motor yağı, piyasaya sürülmeyi bekleyen 4 ton 10 numara yağ ile litrelerce kimyasal madde ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen 11 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

ATIKLARIN ÇEVREYE ATILDIĞI İDDİASI

Yaklaşık 2 aydır faaliyetle olduğu belirtilen kaçak tesiste, 10 numara yağ üretiminden arta kalan ve katran haline gelmiş atıkların önce depolandığı daha sonra da çevreye bırakıldığı iddia edildi.

İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin de bölgeye gelerek atık maddeler üzerinde inceleme yaptığı, bu atıkların doğaya ne derece zarar verdiğiyle ilgili çalışma başlattığı belirtildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin yaptığı incelemelerin ardından da kaçak tesise uygulanacak para cezasının miktarı belirlenecek.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

(Ek Görüntüler)

-Şüphelilerin jandarmadan çıkışı

-Şüphelilerin adliyeye girişi

(Geçilen Görüntüler)

-Tesisin 10 numara yağ üretimi yaptığı anda çekilen görüntüleri

-Tank ve filtelerden görüntü

-İçi yağ dolu tanklar

-Kaçak tesis ve jandarma ekiplerinden detay

-Katran haline gelmiş atık

-Genel ve detaylar

16.02.2017 - 14.27 Haber Kodu : 170216105

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kandilli Rasathanesi Haluk Özener Çanakkale Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title