Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

Kabataş'a yanaşamadı, Moda açıklarına demirlediHaber-Kamera: Özgür EREN - Cengiz ÇOBAN - Ramazan EĞRİ - / Rus savaş gemisi Kabataş'a yanaşırken zor anlar yaşadı.

RUS SAVAŞ GEMİSİNİN KABATAŞ'TA ZOR ANLARI

- Kabataş'a yanaşamadı, Moda açıklarına demirledi

Haber-Kamera: Özgür EREN - Cengiz ÇOBAN - Ramazan EĞRİ - /

Rus savaş gemisi Kabataş'a yanaşırken zor anlar yaşadı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ziyareti öncesi Rus Donanmasının Kuzey filosuna ait 055 Borda numaralı Slava sınıfı füze gemisi 'Mareşal Ustinov' dün saat 15.30 sıralarında Karadeniz'den İstanbul Boğazı'na giriş yaptı. Geminin boğaz geçişine 3 sahil güvenlik ve 2 deniz polisi botu eşlik etti.  Yaklaşık 1 saatte Dolmabahçe açıklarına ulaşan geminin güvertesinde çok sayıda Rus askerinin olduğu görüldü. 186 metre uzunluğundaki gemi yaklaşık 1,5 saatlik yolculuğunun ardından Moda açıklarına demirledi. Gemi bugün ise Kabataş'a yanaşmak istedi. Ancak fırtına ve yağmur nedeniyle gemi Kabataş'a yanaşamadı. Sahil güvenlik botları, gemiye müdahale etti. Gemi Kabataş'tan ayrılarak tekrar Moda açıklarına demirledi.

Görüntü Dökümü:

------------

Geminin Kabataş'a yanaşmaşa çalışması

-Detaylar

//////////

-Rus savaş gemisinden genel detaylar

-Savaş gemisinin boğazdan geçişi

-Rus askerlerinden detay görüntü

-Sahil güvenlik ve deniz polisinden detay görüntü

=======================

2 - SİBEL ÜNLİ'NİN BABASI VE AĞABEYİNDEN AÇIKLAMA

* Baba Ali Zeki Ünli,

"Yalan, Allah'a çok şükür bizim her şeyimiz var. Hiçbir sıkıntımız yok, devlet de yardım ediyor çok şükür, burs da var"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Feridun AÇIKGÖZ / İstanbul DHA

Samatya'da denizde cesedi bulunan 20 yaşındaki İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Sibel Ünli'nin babası Zeki Ünli ve ağabeyi Aydın Ünli açıklamalarda bulundu.

Güngören Köyiçi'nde bulunan Batmanlılar Derneği'nde taziyeleri kabul eden baba Zeki Ünli, "Söyledikleri her şey yalandır. Diyorlar ki, 'bir aydır kayıp'. Yalan. Bizim evimiz Muş'ta var, Bursa'da var, burada var. Aylığımız çok şükür en az 10 bine kadar var. Bu yalanı hangisi yapmıştır.  Böyle şeyler ayıptır, yapılmaması gerekir. Bu acı günümüze böyle şeyler yakışmaz" şeklinde konuştu.

Baba Ünli, "Parasızlıktan mı böyle bir şey yaptı?" sorusuna, "Yalan, Allah'a çok şükür bizim her şeyimiz var. Hiçbir sıkıntımız yok, devlet de yardım ediyor çok şükür, burs da var. Böyle bir şey yakışmıyor. Devleti kötülemek için böyle yapıyorlar" şeklinde yanıt verdi.

"BU BİZİ GERÇEKTEN ÇOK ÇOK ÜZMÜŞTÜR"

Ağabey Aydın Ünli ise, "Bu günümüzde bizimle olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Çok acı bir kaybımız var. Kardeşim Sibel Ünli maalesef çok acı bir şekilde hayatına son verdi. Ama sosyal medyada ve başka yerlerde bizim ailemizin onurunu rencide eden, kendisinin hatırasına hakaret eden bir sürü şey paylaşıldı. Bu bizi gerçekten çok çok üzmüştür. Bundan dolayı bir basın açıklaması ihtiyacı hissettik. Bunun için bir basın metni hazırladık" dedi. Ağabey Ünli, soru almayacağını da belirti.

"ÜÇ YILDIR BİRDEN FAZLA   İNTİHAR GİRİŞİMLERİNDE BULUNMUŞTUR"

Ailenin yazılı açıklaması şu şekilde:

"Öncelikle bizimle acımızı paylaşan taziyemize gelen veya gelemeyen tüm insanlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ailemizin yaşadığı bu elim hadisenin ulusal gündemde ve sosyal medyada fütursuzca kullanılması bizi derinden üzmüştür. Bu açıklamayı geç yapabildik çünkü acımızı yaşıyorduk. Bugün bizi bu acı günümüzde bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktılar. Bildiğimiz gerçekleri anlatmak için, yanlış ve art niyetli paylaşımlara mani olmak için, intihar gibi bir elim hadisenin yüceltilmesine ve özendirilmesine engel olmak için bu basın açıklamasını, taziyemizin hala devam ettiği bu acı günde de olsa, halka açıklama zorunluluğu meydana getirmiştir. Kardeşim merhume Sibel Ünli yaklaşık bir yaşında geçirdiği ağır bir ateşli hastalık sonrası günlerce hastaneye yatırılmıştır. Bu hastalık sonrası tekrarlanan sara (epilepsi) krizlerini farklı zamanlarda yaşamış ve kendisi bu hastalığı sonrası antiepileptik tedaviler almıştır. Ergenliğe girmeye başladığı süreçten itibaren çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamıştır. Kardeşimiz bu durumdan dolayı psikiyatri doktorlarına götürülmüştür. Kardeşimizin çeşitli tedaviler alması sağlanmıştır. Buna rağmen son üç yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur. İntihar girişimlerinden sonra 'major(ağır) depresyon' tanısıyla iki defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır. Önerilen tedavileri hastane dışında da sürdürmesi için ailesi ve yakın arkadaşları tarafından destek kendisine olunmuştur. Düzenli olarak psikolog ile görüşmesine olanak sağlanmıştır"

"AİLEMİZ SOSYAL YARDIM KARTI ALMIŞTIR"

"Tüm bunlara rağmen ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum ve kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalık, kardeşimizin duyarlı ve hassas kişilik yapısı kendisinin yaşama azmini bitirmiştir. Yüzme bilmeyen kardeşim 3 Ocak 2020 Perşembe gecesi Fatih ilçesi Samatya Sahili'nde denize atlayarak yaşamına son vermiştir. Ailemiz geçmişte yaşadığı sosyoekonomik sorunlar yüzünden İstanbul Valiliği, Güngören Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurmuş, kanunun uygun gördüğü ayni ve nakdi yardım almıştır. Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir. Ailemiz Sosyal Yardım Kartı almıştır. Dini bayramlarda gıda yardımı almıştır. Kardeşimiz Aydin Ünli Bu sonbaharda tıp doktoru olarak Devlet Hizmeti Yükümlüsü olarak atanması gerçekleşmiştir, ailemizin maddi olanakları iyileşmiştir. Bu yüzden bize yapılan yardımların bizden daha muhtaç durumdaki ailelere verilmesi için bu kurumlardan yardım almayı bıraktık. Son olarak yüce devletimizden ailemizin bu sosyal travmalardan sonra yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesi psikiyatrik destek almayı saygıyla talep ediyoruz"

GÜNGÖREN'DE OTURUYORDU

Bu arada Sibel Ünli'nin Güngören'deki evlerinde anne ve ablasıyla yaşadığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Ağabey Aydın Ünli'nin açıklamaları

baba Ali Zeki Ünli'nin açıklamaları

Evlerinden görüntü

Detaylar

======================

3- TOPKAPI ALT GEÇİDİNİ SU BASTI

Alper KORKMAZ/İSTANBUL,

İstanbul'da,  rüzgar ve sağanak yağış etkili olmaya devam ediyor.

Topkapı alt geçidini gece başlayan ve sabah saatlerinde etkisini arttıran yağışla birlikte su bastı. Alt geçitte oluşan su birikintisi nedeniyle sürücüler zor anlar yaşadı. Araçların geçişi sırasında bazı sürücülerin birikintiyi atlatabilmek amacıyla araçlarını kaldırıma çıkarttığı görüldü. Olay yerine gelen İBB'ye bağlı ekipler suyun tahliyesi için çalışma başlattı. Araçların kontrollü şekilde alt geçitten ilerlemesi sağlanırken, trafikte yoğunluk yaşanıyor. Ekiplerin tahliye çalışmaları sürüyor.

Görüntü dökümü:

--------------

-Su birikintisi

-Belediye ekipleri nin gelmesi

-Çalışmalardan detaylar

-Araçların ilerlemesi

-Kaldırıma çıkan araçlar

-Genel ve detaylar

=========================

4- KÜÇÜKÇEKMECE'DE TEM BAĞLANTI YOLUNU SU BASTI

Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL,

Küçükçekmece TEM Otoyolu bağlantı yolunu bastı. Su birikintisinden geçerken yavaşlamak zorunda kalan araçlar trafik yoğunluğuna neden oldu.

İstanbul'da gece saatlerinde etkili olmaya başlayan yağmur, gün içinde de devam ediyor. İstanbullulara zor anlar yaşatan yağmur trafiği de etkiledi. Su baskınlarının yaşandığı yerlerde biri de TEM Otoyolu bağlantı yolu Edirne istikameti oldu. Yolun bir kısmı su altında kalırken araçlar geçiş sırasında zorluk yaşadı. Su birikintisi nedeniyle yavaşlayan araçlar trafik yoğunluğuna da neden oldu. İBB ekiplerinin suyu tahliye etmek amacıyla çalışma başlattı.

Görüntü dökümü

------------------

-Su basan yoldan görüntü

-Araçların suyun içinden geçmesi

-Yağmur sularının bölgede birikmesi

-Çalışma yapan işçiler

======================

5- HALİÇ'TE HAÇ ÇIKARMA TÖRENİ

-HALİÇ'TEKİ HAÇ ÇIKARMA TÖRENİNDE SUYA ATLAYAN BİR KİŞİ FENALAŞTI

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Harun UYANIK/İSTANBUL, DHA

Hıristiyan inancına göre Hz. İsa'nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıldönümü haç çıkarma töreniyle kutlandı. Balat'taki Fener İskelesi'nden atılan hacı çıkarma yarışı sırasında bir vatandaş denizde fenalaşarak boğulma tehlikesi geçirdi.

Hz. İsa'nın doğumu ve vaftiz edilişinin 2020. yılı dolayısıyla Fener Rum Patrikanesi'nde ayin düzenlendi. Ayinde ilahi ve duaların okunmasının ardından mum yakarak dilekte bulunan ziyaretçiler ayinin ardından kortej halinde Fener İskelesi'ne gelerek haç çıkarma törenine katıldı.

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un haçı denize atmasının ardından yarışmacılar, soğuk  suya atlayarak haçı denizden çıkarmak için kıyasıya yarıştı. O esnada yarışmacılardan bir kişi denizin içerisinde fenalaştı. Deniz Polisi ve dalgıcalar tarafından müdahale edilen kişi kurtarılarak kıyıya çıkarılan kişiye kalp masajı yapıldı. Ambulansa alınan vatandaşın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Çok sayıda turistin katıldığı haç çıkarma töreninde denizden haçı çıkaran Nicolaos Solis oldu.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Ayinden detaylar

-Haç atma anı

-Boğulma tehlikesi geçiren vatandaş

-Vatandaşın kurtarılması

-Ambulansla kaldırılması

-Haçı ilk çıkaran kişi

-Genel ve detay

==============

6- ÜSKÜDAR'DA DENİZE ÇAMUR AKTI

Cengiz ÇOBAN- İsa  ALMACAYIR/İSTANBUL, İSTANBUL'DA rüzgar ve sağanak yağış etkili oluyor. İstanbul Boğazı akan yağmur sularıyla yer yer çamur rengine döndü. Beylerbeyi'nde de deniz kahverengi bir görünüm aldı.

Görüntü dökümü

--------------------

-15 Temmuz Şehitler Köprüsü

-Denize akan çamur

-Denizin renk değiştiren bölgesi

-Genel ve detay görüntüler

=========================

7- SULTANGAZİ'DE 5 EV VE BİR İŞ YERİNİ SU BASTI

Emin YEŞİL-Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/

İstanbul'da gece saatlerinde başlayan yağmur sabah saatlerinde de devam etti. Şiddetli yağış nedeniyle Sultangazi'de 5 ev ve bir iş yerini su bastı.

Sultangazi Cebeci Mahallesinde 2564. Sokakta 5 katlı bir binanın bodrum katında bulunan 3 daire ve bir iş yerini 2563. Sokakta ise 5 katlı başka bir binanın bodrum katındaki 2 daireyi su bastı. Evlerini su bastığını gören dairedekiler durumu itfaiye ve belediye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen belediye ekipleri vidanjör ile su tahliyesine başladı.

Evini su basan Ziya Semiz "Buraya senelerdir su basıyor. 4 kere su  bastı. Kimse ilgilenmiyor. 'Kanal açacağız, yapacağız' diyorlar yapmıyorlar. Üst kata çıktık, çocuğumun evinde kalıyoruz. Eşyalarımız var ama çoğunu yukarıya taşıdık. Yeni yapıldı burası boş duruyor. Boruları tıkamışlar. Buralar deniz gibi oluyor. Geçen sene camdan içeri su girdi" dedi.

Zeynep Tilaver, "Sürekli evi su basıyor. Kimseden bir yardım gelmiyor.  Belediyeden de bir el uzatan olmuyor. Düğün paramın hepsini eşyalara verdim. İki defadır eşyalarımı çöpe atıyorum. Belediyeden bir ses çıkmıyor. İki hastamız var. Çocukları komşuya gönderdik. Hiçbir yerden yardım alamıyoruz. Kapımızı çalan da olmadı. 3 aile beraber yaşıyoruz. Belediye bir şey yapsın. Rögarları temizlemiyorlar. Evi su bastıktan sonra temizliyorlar. Temizleyin biz de mağdur kalmayalım. Eşyalarımız kullanılamaz halde" ifadelerini kullandı

Su basan dairelerdeki eşyalar kullanılamaz hale geldi. Belediye ekiplerinin su tahliye çalışmaları devam ediyor.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Su basan daireler

-Röpler

-Belediye ekipleri çalışmaları

-Genel ve Detaylar

=====================

8- SİLİVRİ'DE SAĞANAK VE FIRTINA ETKİLİ OLUYOR

Haber-Kamera Uğur Samet AVCI/ İSTANBUL DHA

Silivri'de sabah saatlerinden itibaren yağış ve fırtına etkisini göstermeye başladı.

İlçede etkili olan fırtına nedeniyle vatandaşlar yürümekte zorlandı. Yağış nedeniyle bazı caddeler su birikintilerin oluşurken sürücüler zor anlar yaşadı. Bazı esnaflar iş yerlerinin önünde ürünlerin ıslanmaması için naylon brandalarla korumaya çalıştı. İlçe'de yağış ve fırtınanın akşam saatlerinde daha da etkili olması bekleniyor.

Görüntü dökümü:

------------------

-Sahilden görüntüler

-Vatandaşlardan görüntüler

-İlçe Merkezinden detaylar

-Trafikten detaylar

-Esnaf

-Genel ve detaylar

=====================

9- BAKAN ERSOY: TANITIM BÜTÇEMİZİ BU YIL 180 MİLYON DOLARA ÇIKARIYORUZ

Beyza Nur GÜLER-Buğra BENLİOĞLU/ İSTANBUL, KÜLTÜR  ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,   "2018'de Türkiye tanıtım bütçemiz 18 milyon dolardı. 2019 yılında biz bunu 72 milyon dolara  hatta şimdi revizeler ile birlikte 75 milyon dolarlara taşıdık. Bu yıl itibarıyla hayata girecek olan devlet ile beraber politikasıyla, sektörden alınan katılım payları ile birlikte bu bütçeyi 180 milyon dolara çıkarıyoruz." dedi.

Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu Tanıtım Toplantısı bugün İstanbul'da bir otelde yapıldı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) iş birliği ile düzenlenen toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanı sıra turizm sektöründen isimler ve turizm yatırımcıları da yer aldı. Konuşmaların ardından Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu sunumu gerçekleşti.

"ÖNCELİĞİMİZ TURİZM GELİRİNİ TABANA YAYMAK"

Bakanlık olarak çalışmalarındaki önceliğin turizm gelirlerini tabana yaymak olduğunu ifade eden Ersoy, "Biliyorsunuz turizm öyle geniş bir olgu ve yapı ki, sadece Turizm Bakanlığı ile ilişkilendirilemiyor. Bugün hepiniz yatırımcısınız. Çevre Bakanlığı ile, Tarım ve Orman Bakanlığı ile, Ulaştırma Bakanlığı ile… Daha saymadığım birçok bakanlık ile ilişkili işleriniz var. O yüzden devlet olarak stratejik sektör ilan edilmesi çok önemliydi ve değişimin başlangıcı bu olmalıydı. ve değişim devlette bu bakış açısıyla, bu yeni vizyonla başladı. 'Bundan sonraki öncelik neydi' diyecek olursak bizim bakanlık olarak önceliğimiz turizm gelirlerinin tabana yayılması olması lazım. Eğer stratejik sektör olacak isek esnafı, taksicisi ve sektör olarak tüm paydaşlarımızın ve azami sayıda vatandaşımızın turizmden pay almasını sağlamamız lazım. Eğer turizmi tabana yayamazsak yani biri yer biri bakarsa, tüm turizm politikaları uygulayacağımız, etkili ve sürdürülebilir olamaz.  Bizim en çok üzerinde durduğumuz konu bu."

"TURİZMİ 81 İLE YAYMALIYIZ"

Bir başka zihniyet ve vizyon değişikliğinin de turizmi 81 ile yayma olduğunu dile getiren Ersoy, şunları söyledi:

"Yeni cazibe merkezleri oluşturmak olmalı. Sizler de biliyorsunuz ki Antalya ve İstanbul ağırlıklı biraz da Ege'yi kapsayan bir turizm yapımız var. Bunun İstanbul ve Antalya olarak sürdürebilir olması mümkün değil. Biz turizmi başta Ege olmak üzere, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine de hızlı ve planlı bir şekilde yaymamız gerekiyor. Yeni turizm türleri, gastronomi olsun, kültür olsun, doğa olsun, macera olsun… sayabileceğim bir çok turizm türleri var. Bunlar Anadolu'daki birçok şehrimizin her birinin farklı farklı özellikleri, bunlardan pay alma özellikleri var. Bu potansiyelin doğru bir şekilde, yerel yönetimlerle birlikte çalışılarak tespitinin yapılıp, bunlarla ilgili yoğun tanıtım yapılıp bu farkındalıklarla ön plana çıkması sadece Türkiye'de değil dünyada da ön plana çıkmasının sağlanması lazım. Bunlar da bize klasikleşmiş turist profilinden farklı turist profilini Türkiye'ye getirecek en etkin unsurlar. Bunlara da yatırım yapmamız gerekiyor."

"ÖRNEK TURİZM MERKEZLERİ YARATACAĞIZ"

Yeni örnek turizm merkezleri yaratmak için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ersoy, "Biz bakanlık olarak iki büyük proje üzerinde çalışıyoruz. Biri İzmir Çeşme diğeri Aydın Didim bölgesinde. Nasıl projeler bunlar, mega turizm projeleri. Bunlar doğaya saygılı, geri dönüşüme duyarlı, emsal yoğunluğu düşük, yatay mimari uygulanmış projeler. 12 aylık turizmin gerektirdiği alt yapı ve ürün çeşitliliğine sahip, kaliteli insan kaynağının gereği olan yıl boyu istihdam ve personel konforu sağlayan üniteleri içinde barındıran. Küçük esnafa da çalışma fırsatı sunan merkezler olarak hayatımıza geçirmeyi planlıyoruz. Bunlarla ilgili lansmanları da önümüzdeki yıl itibarıyla yapacağız" dedi.

"TANITIM BÜTÇEMİZ 18 MİLYON DOLARDAN 75 MİLYON DOLARA ÇIKTI"

Turizm geliştirme ajansı sayesinde turizm bütçelerinin yükseldiğini ifade eden Ersoy, şöyle devam etti:

"Bazı rakamlar verirsem nelerin değişeceğini çok daha iyi anlarsınız. 2018'de Türkiye tanıtım bütçemiz 18 milyon dolardı. 2019 yılında biz bunu 72 milyon dolara  hatta şimdi revizeler ile birlikte 75 milyon dolarlara taşıdık. Bu yıl itibarıyla hayata girecek olan 'devlet ile beraber' politikasıyla, sektörden alınan katılım payları ile birlikte bu bütçeyi 180 milyon dolara çıkarıyoruz. Önümüzdeki yıl inşallah 200 milyon  dolara, sonra 210, 2023'te de 220 milyon dolara bu tanıtım rakamlarını çıkaracağız. Bir kişi gecelik gelirleri 62 dolardan 91 dolara getirmeyi hedefleyen bir Türkiye'den bahsediyoruz. Burada artık biz gelire odaklanmalıyız. Bundan sonra artık Türkiye'nin konuşma vakti değil, hızlı bir şekilde eyleme geçme vakti. Bu açıdan da çok güzel bir örnek Turizm geliştirme ajansı olarak sergilendi."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Ersoy'un konuşması

-Video gösteriminden detaylar

-Rapor sunumundan detaylar

-Genel ve detay

=====================

10- ÜSKÜDAR'DA HAÇ ÇIKARMA TÖRENİ

Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL, HZ. İsa'nın doğumunun ve vaftiz edilişinin yıldönümü nedeniyle İstanbul'da denizden haç çıkarma törenleri düzenleniyor. O yerlerden biri de  Üsküdar oldu.

Kuzguncuk'taki Rum Ortodoks Ayios Yeorgios Kilisesi'nde ayin düzenlendi. Ayini Despot Kasianos  yönetti. Yaklaşık 3 saat süren ayinin ardından kortej eşliğinde dualar edilerek haç atma töreninin yapılacağı Kuzguncuk İskelesi'ne yüründü. Burada Despot Kasianos'un denize attığı haçı çıkarmak için 2 kişi  soğuk havada denize atladı. İlias Ouanis Tauandros denizden çıkardığı haçı öptü ve Despot Kasianos'a sundu.  Haçı çıkarmak için denize atlayan 2 kişiye de altın haç kolye hediye etti. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı ayin ve haç atma törenleri çevrede bulunanlarca ilgiyle izlendi.

Görüntü dökümü

--------------------

-Ayinden görüntü

-Kortejden görüntü

-İskeleye gelmesi

-Haç denizden  çıkarma

-Altın haç kolye verilmesi

-Genel ve detay görüntüler

==========================

11- YENİKÖY'DE HAÇ ÇIKARMA TÖRENİ

Oğuzcan YAZAR - Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, Hz.İsa'nın doğumunun ve vaftiz edilişinin yıldönümü nedeniyle İstanbul'da denizden haç çıkarma törenleri düzenlendi. Yeniköy'de düzenlenen törende denize atlayanlardan biri sudan çıkamayınca panik yaşandı. Sahil Güvenlik ekiplerinin devreye girmesiyle sudan alınan kişi iskeleye çıkarıldı.

Sarıyer, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi'nde ayin düzenlendi. Ayini Mürefte Metropliti İrineos Yuanidis yönetti. Ayinin ardından ziyaretçiler haç atma törenini izlemek için Sait Halim Paşa Yalısı iskelesine indi. Mürefte Metropliti İrineos Yuanidis tarafından yapılan duanın ardından haç, denize atıldı. Haçın atılmasıyla birlikte iskeleden 4 kişi haçı çıkarmak için İstanbul Boğazının soğuk sularına atladı. İskeleden denize atlayan 4 kişiden Kostandinos Mousouris haçı denizden ilk alan kişi oldu.

SUDAN ÇIKAMAYAN KİŞİNİN YARDIMINA SAHİL GÜVENLİK EKİPLERİ YETİŞTİ

Haçı çıkarmak için denize atlayanlardan biri iskeleye çıkamadı. İskelede bulunanların panik içinde onu çıkarmaya çalıştı. Bu arada tedbir amaçlı çevrede bulunan Sahil Güvenlik ekipleri,  bu kişiyi alarak, iskeleye çıkardı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Hacın boğaza atılması

-Hacı çıkarmak için boğaza atlayan kişiler

-Suda yaşanan mücadele

-Suda kalan kişiden detay

-Sahil güvenlik ekiplerinin kişiyi iskeleye çıkarması

-Genel ve detaylar

======================

12 -  İSTANBUL'UN HAVASINI SOLUMAK YILDA 16 PAKET SİGARA İÇMEYE BEDEL

-4 büyük ilde yapılan ölçümler hava kirliliğinin hangi boyuta ulaştığını ortaya koydu.

- Prof. Dr. Hüseyin Toros, İstanbul'un havasını solumanın yılda 16 paket sigara içmeye eş değer olduğunu kaydetti. Hava kirliliğinin en fazla olduğu illerden Bursa'da yaşayanlar ise yılda 38 paket sigara içmiş kadar zehirleniyor.

Gül KABA-Ömer HASAR/İSTANBUL, - Hava kirliliği sigara içmek kadar insan sağlığını olumsuz etkiliyor. İTÜ'den Prof. Dr. Hüseyin Toros'un nüfusu en fazla olan 4 büyük ili baz alarak yaptığı hesaplamaya göre İstanbul'un havasını solumak yılda 16 paket sigara içmeye eş değer. Bu rakam Ankara'da 17, İzmir'de 23, Bursa'da ise 38 paket olarak belirlendi.

Hava kirliliğine neden olan zararlı partikül maddeler (PM2,5) akciğer ve alt solunum yolları başta olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riskini artırıyor. İnsan sağlığını sigara kadar tehdit eden hava kirliliği dolayısıyla Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) rakamlarına göre her yıl 7 milyon kişi hayatını kaybediyor, Türkiye'de ise bu rakam 30 bin civarında. Havası en kirli ülkelerde başı Hindistan, Çin, Mısır, Pakistan çekiyor. Buradaki en önemli faktör düzensiz şehirleşme ve trafik yoğunluğu.

EN BÜYÜK RİSK BURSA'DA

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinin insan sağlığı için ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne sermek amacıyla sigara üzerinden bir çalışma hayata geçirdi. 2018 yılı hava kirliliği değerleriyle nüfusu en fazla olan 4 büyük ili baz alarak sigara üzerinden hesaplama yapan Dr. Toros, "İstanbul'un havasını solumak yılda 16 paket sigara içmeye eş değer. Bu rakam Ankara'da 17, İzmir'de 23, Bursa'da ise 38 olarak bulduk. Hava kirliliği oranı her şehirde aynı değil. O yüzden sigara paketi sayıları da değişiyor. Şehri planlarken meteorolojik şartlar, çarpık yapılaşma, sanayileşme ve o yıl içindeki değişkenler oranı etkiliyorö dedi.

Nüfus ve trafik yoğunluğuyla birlikte hava kirliliğinin de arttığını Dr. Hüseyin Toros, "İstanbul'da 4 milyonun üzerinde kayıtlı araç var. Bu araçlar genelde fosil yakıt kullanıyor. Doğal gaz dışında evlerimizde kullanılan diğer yakıtlar da dahil olmak üzere atmosferi kirletiyoruzö ifadelerini kullandı.

ŞEHİRLERİ METEOROLOJİK ŞARTLARA GÖRE PLANLAMAK GEREKİYOR

Şehirleşmenin hava kirliliğini artırdığını belirten Dr. Toros, "Fakat şehirleşme iyi planlamışsa örneğin, meteorolojik şartlar göz önünde bulundurmuşsa hava kirliliği oranı yükselmeyebilir. Ancak dünya genelinde şehirler meteorolojik şartlara göre planlanmadığı için hava kirliliği giderek artıyorö diye konuştu.

SANAYİ TESİSLERİ, EVLER VE YOLLAR HAKİM RÜZGAR YÖNÜNE PARALEL YAPILMALI

Hava akımı olmadığı zaman kirliliğin arttığını vurgulayan Dr. Toros, "Sanayi tesislerinden çıkan duman rüzgarla birlikte şehir merkezine doğru gidiyorsa iyi bir planlama yapılmamış demektir. Evler, cadde ve sokaklar hakim rüzgar yönüne paralel olarak yapılmalıdır. Buna dikkat edilmezse şehirlerde hava akımı olmayacağı için kirlilik miktarı artarö ifadelerini kullandı.

Her yıl İstanbul nüfusunun yarısı kadar insanın sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinden ölen insan sayısının da bir o kadar olduğunu vurguladı.

"İNSANLARIN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ SORUN PM2,5'DURö

Sigara ve hava kirliliğinin önüne geçilmeyen iki önemli problem olduğunu aktaran Dr. Toros, "Havada kirliğe neden olan parçacıklara partikül madde (PM) diyoruz. Bu parçacıkların çapları 2,5 mikrometreden daha küçükse ve biz bunları soluyorsak önce akciğere sonra kalbe, damara en son da beyne kadar gidip hasara neden oluyor. İnsanların önündeki en önemli sorun PM2,5'dur. Bu değerle sigarayı eşleştirdik. PM2,5'in ortalama değeri 22 mikrogramsa günde bir adet sigaraya eşdeğer olduğu tespit edildi. Örneğin şu anda bulunduğumuz ortamda hava kirliliği 22 'm/m³ ise bu bir adet sigaraya eşdeğerdir. Bu hesaplamadan yola çıkararak büyük şehirlerdeki insanların yıllık kaç paket sigaraya eşdeğer hava kirliliğine maruz kaldığını hesaplayabiliyoruzö diye konuştu.

İSTANBUL 16, ANKARA 17, İZMİR 23, BURSA 38 PAKET SİGARA

Diğer ülkelere göre Türkiye'deki şehirlerin havasının temiz olduğunu aktaran Dr. Toros, "2018 yılı hava kirliliği (PM2,5) değerlerine göre nüfusu en fazla olan 4 şehrin yıllık sigara paketi eşdeğerlerini hesapladık. İstanbul'da yaşayanlar yılda 16 paket sigaraya eşdeğer hava kirliliğine maruz kalıyor. Bu rakam Ankara'da 17, İzmir'de 23, Bursa'da 38 paket sigara olarak karşımıza çıktı. Hava kirliliği oranı her şehirde aynı değil. O yüzden sigara paketi sayıları da değişiyor. Meteorolojik şartlar, çarpık yapılaşma, sanayileşme ve o yıl içindeki değişkenler oranı etkiliyorö dedi.

ARAÇ SAYISI HAVA KİRLİLİĞİNİ ARTIRAN EN ÖNEMLİ FAKTÖR

Son yıllarda araç sayısındaki artışın hava kirliliğini tetikleyen en önemli faktör olduğunu söyleyen Dr. Hüseyin Toros, "Evlerde doğalgaza geçmeliyiz. Araç sayısını azaltmalıyız, dur kalk yapmadan yola devam etmelerini sağlayacak önlemler almak lazım. Araçlar durup kalktıkça yakıt ihtiyacı artıyor ve havaya daha fazla kirletici salıyorö ifadelerini kullandı.

KOAH ALEVLENMELERİ, ASTIM ATAKLARI, AKCİĞER ENFEKSİYONU…

Başarı Hastanesi'nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Fatih Hikmet Candaş ise, hava kirliliğinin insan sağlığı için büyük bir sorun olduğunu söyleyerek, birçok hastalığı tetiklediğini dile getirdi.

Uzun süre hava kirliliğine maruz kalan kişilerde inme, felç ve kalp damar hastalıklarının görüldüğünü ifade eden Op. Dr. Candaş, "Özellikle kış aylarında hava kirliliği nedeniyle KOAH alevlenmelerine, astım ataklarına ve akciğer enfeksiyonlarına sık rastlıyoruz. 2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) çalışmasına göre hava kirliliği akciğer kanserine neden oluyor. Yine uzun süre hava kirliliğine maruz kalan kişilerde inme, felç, kalp damar hastalıkları görülüyorö diye konuştu.

HAVA KİRLİLİĞİ AKCİĞER KANSERİ NEDENİ

"PM2,5, havada asılı kalan 2,5 mikrondan küçük olan zararlı partiküllere verilen isimdirö diyen Op. Dr. Candaş, "Bu zararlı partiküller nefes yoluyla akciğer hava keseciklerine direk gidebiliyor. Akciğerlerde ciddi enfeksiyonlara uzun dönemde de kansere neden olabiliyor. PM2,5, kan yoluyla yayılarak damar sertleşmelerine yol açıyorö ifadelerini kullandı.

YILDA 30 PAKET SİGARA İÇMEK AKCİĞER KANSERİ RİSKİ TAŞIYOR

İstanbul için yılda 16 paket sigaranın önemli ve yüksek bir rakam olduğunu söyleyen Op. Dr. Candaş, "Yılda 30 paket sigara içenleri akciğer kanseri için riskli grupta sayıyoruz. Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara. Hava kirliliği de sigara gibi insanı zehirliyor eğer önleyebilirsek, akciğer kanserini, diğer hastalıkları da azaltmış oluruz. Yılda 30 paket sigara içmek akciğer kanserine yakalanma riskini artırıyor. Bu kişiler tarama programı içine dahil ediliyorö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-    Muhabir anonsu (Gül Kaba)

-    Vatandaşlarla sokak röp.

-    Dr. Hüseyin Toros ile röp.

-    Op. Dr. Fatih Hikmet Candaş röp.

-    Hava kirliliği detayları

-    Detaylar


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Güncel Haberler

title