Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

1-ESENYURT'TA YANGIN, MAHSUR KALANLARI İTFAİYE KURTARDI (1)Alper KORKMAZ/İSTANBUL DHAESENYURT'ta binada çıkan yangın nedeniyle üst katlarda mahsur kalanları itfaiye ekipleri kurtardı.

1-ESENYURT'TA YANGIN, MAHSUR KALANLARI İTFAİYE KURTARDI (1)

Alper KORKMAZ/İSTANBUL DHA

ESENYURT'ta binada çıkan yangın nedeniyle üst katlarda mahsur kalanları itfaiye ekipleri kurtardı.

Esenyurt'ta bulunan bir apartmanda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yoğun duman nedeniyle üst katlarda oturanlar mahsur kaldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri mahsur kalanları merdiven uzatarak, tahliye etti.  Ekiplerin çalışmaları devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Olay yeri

-Kurtarma çalışmaları

============================

2- "70 MİLYON BANA ÇIKTI" DEDİ, MAHKEMEYE BAŞVURDU

MAHKEMEYE "70 MİLYONLUK BİLET" BAŞVURUSU

- Milli Piyango'nun 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde 70 milyon liralık büyük ikramiyenin isabet ettiği biletin sahibi olduğunu söyleyen A.A. ortaya çıktı.

- Üzerine ismini, soyadını yazıp imzasını attığı biletin çantasıyla birlikte kaybolduğunu öne süren A.A. mahkemeye başvurdu.

- Bilette imzası bulunduğu için kullanılamayacağını belirten A.A., "Bilet kimdeyse çıksın, çünkü az bir zaman kaldı. Gelsinler bileti bana versinler ben de ödül vereyim, bu iş tatlılıkla kapansın" dedi.

Gül KABA-Hüseyin ÇAKMAK-İbrahim MAŞE/İSTANBUL, - TÜRKİYE'NİN aylardır merak ettiği 70 milyonluk biletin sahibi olduğunu söyleyen kişi 326 gün sonra ortaya çıktı. Milli Piyango İdaresi'nin 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde 70 milyon liralık büyük ikramiyenin isabet ettiği '7615536' numaralı tam bileti kendisinin aldığını söyleyen 60 yaşındaki A.A, üzerine adını yazıp imzasını attığı biletin evde çantasıyla birlikte kaybolduğunu öne sürdü. Mahkemeye başvuran A.A. bileti getirene ödül vereceğini açıkladı.

39 GÜNÜ KALDI

Milli Piyango'nun 2019 Yılbaşı Özel Çekilişi'nde büyük ikramiye 70 milyon liranın sahibi çıkmazsa 39 gün sonra hazineye devredilecek. İstanbul Üsküdar'da seyyar bayi Ali Özçalımlı'nın sattığı '7615536' numaralı tam bileti kendisinin aldığını iddia eden A.A., Demirören Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada evde çantanın içinde sakladığı biletin kaybolduğunu ve getirene ödül vereceğini açıkladı. 36'nın uğurlu sayısı olduğunu ve 1976 yılında da İstanbul'a geldiği için biletin rakamlarını aklında tuttuğunu söyleyen 8 çocuk babası A.A, bileti getireni hayatı boyunca rahat ettireceğini de vurguladı.

BİLETİ 27 ARALIK'TA ALDI

Güvenlik gerekçesiyle yüzünün gözükmesini ve adının açık olarak yazılmasını istemeyen talihli, Dha'ya yaptığı açıklamada, antika pazarını gezmek için 27 Aralık 2018 Perşembe günü Üsküdar'a geçtiğini ve bileti de o gün aldığını söyledi.

ANTİKA PAZARINA GİTTİ BİLET ALDI

Yakınlarını 15 gün arayla kaybettiği için psikolojisinin iyi olmadığını belirten A.A, "Yakın arkadaşım kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. 15 gün sonra erkek kardeşim intihar etti. Ardından sürekli camiye yanına gittiğim hocam enfeksiyon kaptı öldü. Hepsini üst üste yaşadım. Finlandiya'da yaşayan yeğenim, taziyeme geldi sonra o da hastalanıp hayatını kaybetti. Ben de kendimi iyice kaybettim. Sanki bitkisel hayata girdim, kimseyle konuşmuyordum, çalışmıyordum. Bir gün karşıya geçip sabaha kadar antika pazarını dolaşmak istedim. Geceleri de uyuyamıyordum, sabah da gelip akşama kadar uyumayı düşünüyordum" diye konuştu.

"HEP BİLET ALIRKEN 36'YI TERCİH EDERDİM"

Karşıya geçip birkaç kişiye antika pazarını sorduğunu aktaran A.A, "Seyyar satıcı gördüm, adresi ona da sordum ama sert bir şekilde 'bilmiyorum' dedi. Başında beklemeye başladım. O an başını kaldırsa kötü bir şey sormadım ki diye ona kızacağım. Fakat seyyar satıcı oralı olmadı. Öyle olunca gözüm biletlere takıldı. İstanbul'a geldiğimden beri hep '36' numarasını aldım. 36'yı çektim satıcı bana baktı 'tam bilet' dedi. Almazsın gibi bir imada bulundu. Sol cebimden 20 lira çıkardım, sağ cebimden de 50 lirayı uzatırken 'bu senin hakkındır' dedim. Sonra 'sana insan gibi adres sordum, neden kızarak cevap verdin' deyince, 'ben adresi nereden bileyim, dolmuş şoförlerine sor' dedi" ifadelerini kullandı.

"1976 YILINDA İSTANBUL'A GELDİM"

Biletteki numaraları hatırlamasının hikayesi olduğunu söyleyen A.A, "O öyle deyince dolmuş duraklarına yöneldim, geniş bir alan var oraya gelince bileti açtım, baktım 76 ile başlıyor. 1976 yılında İstanbul'a geldim. Adanalı bir arkadaşla şubat ayında geldik, tir tir titriyorduk. Bilete baktım, Haydarpaşa'ya baktım ruh halim zaten bozuktu ağlamaya başladım. Antika pazarını bir daha sormadan dönüp eve geldim" dedi.

BİLETİN ÜSTÜNDE ADI, SOYADI VE İMZASI VAR

Evde bileti minik antika heykellerle kutunun içine koyduğunu ifade eden A.A, "Ertesi gün cumaydı, Cuma namazından sonra eve geldim, kimse yoktu. Taziyeye gelen insanlar da çoktu, evdeki büfeyi değiştirecektik. İçindeki eşyaları topladım, gereksizleri çöpe attım, diğerlerini çatıya çıkacaktım. O sırada ayet gördüm, atmadım. O sırada bilet aklıma geldi, arkasına adımı, soyadımı yazdım imza attım, büfeye koydum. Adımı yazmamın nedeni de şimdi eve gelen çocuklar büfeyi karıştırır bileti bulurlarsa bana ait olduğu belli olsun dedim. Sonra işlerim bittikten sonra biletin ayetin içinde ne işi olur diye düşündüm. Çıkardım, sürgülü bir kutunun içine yerleştirdim. İçinde de minik antika heykeller var. Onları da üstüne koyup, kutuyu kapattım" diye konuştu.

İÇİNDE BİLET OLAN ÇANTA KAYBOLDU

Biletle birlikte değerli fotoğrafların da gittiğini aktaran A.A, "O sırada bir antika dükkanından eşime çanta almıştım. Eşim çantayla ilgilenmedi, kutuyu onun içine koydum. Büfeyi değiştirirken onu alıp, çatıya götürmüşler. Birileri bu çantanın çatıda ne işi var deyip onu almış veya çalmış olabilir. İşe yaramaz diye düşünüp atmış olabilirler. Sonuç olarak o çantayı, kutunun içindeki biletle birlikte kaybettik. Bileti koyduğum antika eşyaları birileri antikacıya satmıştır, Bu antikayı siz de almış olabilirsiniz, mutlaka için açıp kontrol edin" ifadelerini kullandı.

BİLETİ GETİRENE ÖDÜL VERECEK

Bileti bulan veya alan kişinin Milli Piyango İdaresi'nden parayı almayacağını söyleyen A.A, "Çünkü biletin üstünde adım, soyadım ve imzam var. Biletin nasıl kaybolduğunu bilmiyorum. Ben cenazelerim nedeniyle üzgün olduğum için bileti aldığımı da unutmuşum. Bir televizyon programında biletin çıktığı seyyar satıcıyı görünce 'ben de bu adamdan bilet aldım' diye hatırladım. Evin her tarafını aradık, çatıya baktığımızda 150 tane fotoğrafım ve biletin olduğu çanta kayıptı" dedi.

"BİLETİN ÇANTADA OLDUĞUNU HİÇ KİMSE BİLMİYORDU"

Kimseyi suçlamadığını ve kimseden şüphelenmediğinin altını çizen A.A, "Etrafımdakiler, akrabalarımın olabileceğini tahmin ettiklerini söylüyor. Biletin çantada olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Neticede kayboldu, birisinin elindedir. Bu şahıs tek başına değildir. Bileti bana getiren veya ihbar eden kişiler ödüllendirilecektir, suç duyurusunu da geri alacağım. Ricam bilet kimdeyse çıksın, çünkü az bir zaman kaldı. Gelsinler bileti bana versinler, ben de ödül vereyim, bu iş tatlılıkla kapansın. Ömür boyu ona yetecek kadar para vereceğim. Benimle karşılaşmasın, avukatıma getirsin, bileti kaybettik ne şekilde olduğu belli değil. Kimseyi suçlamıyorum" ifadelerini kullandı.

MAHKEME SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Milli Piyango İdaresi'ne biletin kaybolduğuna dair dilekçe yazdığını söyleyen A.A, "Biletin üstünde adım, soyadım ve imzam olduğunu belirttim. 15 gün sonra beni Ankara'dan aradılar, mektup göndereceklerini ona göre hareket etmem gerektiğini söylediler. Mektupta, mahkemeye başvurmam gerektiği yazıyordu. Ayrıca, mahkemeden benden başkasına ödeme yapılmaması için durdurma kararı çıkartmam gerektiği bildirilmişti. 8'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ikramiyenin başka birine ödenmemesi için dava açtık. İlk duruşma yakında görülecek" dedi.

70 milyon lira ile insanlara yardım edeceğini belirten A.A, "Şu anda yaşadığım ev dar, kendime ev almak istiyordum. Etrafımdaki insanların çoğu fakir, birçok kişiye ev alacaktım" diye konuştu.

"130 TANE TAM BİLET SATTIM"

Bileti satan seyyar bayi Ali Özçalımlı ise, "Biletin arkasında kişinin adı, soyadı ve imzası varsa başkası parayı alamaz. Yılbaşında 130 tane tam bilet sattım, insanları hatırlamam mümkün değil. O bileti dediğine göre abi almış. Abinin hangi bileti aldığını bilemem" ifadelerini kullandı.

Kaybolan bileti bulan veya görenlerin A.A'ya ulaşması için sosyal medyadan kampanya başlatılarak, ihbar hattı oluşturuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-    A.A ile röportaj

-    Bileti satan seyyar bayi Ali Özçalımlı ile röp.

-    Röportajdan detaylar

-    Seyyar bilet bayisinden detaylar

-    Muhabir anonsu (GÜL KABA)

-    Detaylar

==============================

3- - YAŞAR BÜYÜKANIT SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

- KENDİSİNDEN 4 GÜN ÖNCE ÖLEN EŞİNİN YANINA DEFNEDİLDİ

Haber - Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Güven USTA - Can EROK - İSTANBUL, - İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede solunum ve kalp yetmezliği nedeniyle 79 yaşında hayatını kaybeden Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt son yolculuğuna uğurlandı.

Büyükanıt için Büyük Selimiye Camii'nde öğle vakti düzenlenen törene Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay, eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, eski Genelkurmay Başkanları Hüseyin Kıvrıkoğlu, Hilmi Özkök, Işık Koşaner ve İlker Başbuğ, eski ordu ve kuvvet komutanları, Yaşar Büyükanıt'ın kızı Bengü Büyükanıt Caymaz, torunları Bengisu ve Sarp Anıt Caymaz, damadı Ercan Caymaz ve çok sayıda vatandaş katıldı.

4 GÜN ÖNCE ÖLEN EŞİNİN YANINA DEFNEDİLDİ

Öğle namazı sonrası Yaşar Büyükanıt için cenaze namazı kılındı. Ardından Büyükanıt'ın Türk bayrağına sarılı tabutu askerlerin omzunda taşınarak top arabasına konuldu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Büyükanıt'ın ailesi top arabasının arkasından yürüdü. Düzenlenen askeri törenin ardından Yaşar Büyükanıt'ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'na götürülerek, kendisinden 4 gün önce hayatını kaybeden eşi Filiz Büyükanıt'ın mezarının yanına defnedildi. Yaşar Büyükanıt'a ait madalyalar askerler tarafından ailesine teslim edildi.

"İYİ BİR KOMUTANDI, İYİ BİR ARKADAŞTI"

Törene katılan 26'ncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Değerli komutanım Yaşar Büyükanıt'ın vefatından dolayı büyük bir üzüntü duyuyorum. Çünkü beraberliğimiz hemen hemen 60 yıl. Beraber çalıştık, emrinde defalarca görev yaptım. Gerçekten üzüntüm büyük. Çok iyi bir insandı. Çok iyi bir askerdi. İyi bir komutandı, iyi bir arkadaştı. Türk Silahlı Kuvvetlerine çok büyük üstün hizmetler verdi. Vermiş olduğu hizmetler bence hiçbir zaman unutulmayacak. Ailesine baş sağlığı diliyorum. 4 gün evvel de biliyorsunuz eşini, Filiz hanımefendiyi kaybettik. Böyle iki vefatın üst üste gelmesi de tabii acıları daha çok derinleştirdi. Tekrar ben Türk milletine baş sağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı

"TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE DAHA UZUN YILLAR IŞIK TUTACAKTIR"

24'üncü Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "Çok üzgünüz, Türk Silahlı Kuvvetlerine yarım asıra yakın hizmetleri oldu. Onun yaktığı ışık Türk Silahlı Kuvvetlerine daha uzun yıllar ışık tutacaktır. Kendisini rahmetle anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Cenaze töreninden görüntüler

-Cenaze namazının kılınışı

-Askeri törenden görüntüler

-Törene katılanlardan görüntüler

-26'ncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile röportaj

-24'üncü Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile röportaj

-Detaylar

=============================

4 - EMİNE ERDOĞAN, GELECEĞİ YAZAN KADINLAR ÖDÜL TÖRENİ'NE KATILDI

Feridun AÇIKGÖZ - İSTANBUL DHA - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Anne babalar olarak çocuklarımızı, özellikle kız çocuklarımızı bilimle erken yaşlarda tanıştırmamız gerektiğine inanıyorum. O nedenle, anne babalar olarak sorumluluğumuzun ne denli büyük olduğunun farkında olmalıyız. Bırakalım çocuklarımız akıllarına kanat taksınlar" dedi.

"YAKIN BİR ZAMANDA HAYATI KOLAYLAŞTIRAN UYGULAMALARIN ARDINDA KADINLARIN İMZASINI GÖREBİLECEĞİZ"

Emine Erdoğan, "Geleceği Yazan Kadınlar" projesi kapsamında Geleceği Yazan Kadınlar Ödül Töreni'ne katıldı. Törende bir konuşma yapan Emine Erdoğan, güzel bir geleceği tasarlamak için kolları sıvayan kadınlarla buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Projeye katılan kadınları "gökyüzünde ışıldayan yıldızlar" olarak tanımlayan Emine Erdoğan, "Geleceği Yazan Kadınlar" projesine gittikçe artan ilginin, kadınların gelecek için söyleyecek çok sözü olduğunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Kod yazma üzerine kurulu projeye 3 bine yakın kadının başvurduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Başvuran tüm kadınların birbirinin harika fikirleri var. Bu fikirlerin her biri, hayatı herkes için güzelleştirmek amacıyla ortaya çıkmış görünüyor. Kadınlar dünyayı değiştirebileceklerine inanıyorlar. O nedenle önümüzdeki yıllarda bu alana olan ilginin çığ gibi büyüyeceğinden eminim. Yakın bir zamanda hayatı kolaylaştıran uygulamaların ardında kadınların imzasını görebileceğiz" diye konuştu.

Kendisine bu heyecanı yaşattığı için Turkcell ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin her kademedeki çalışanını tebrik ettiğini dile getiren Emine Erdoğan, "Teknoloji alanının kadınlara olan ihtiyacını keskin bir ferasetle gördünüz. Kadınların güçlendirilmesine odaklanan bu projeyle uluslararası platformda da başarılar kazandınız. Dünyaya örnek proje olarak anıldınız" ifadelerini kullandı.

"GELECEĞİ YAZAN KADINLAR PROJESİ, BU YIL SEKİZ FARKLI MİLLETTEN BAŞVURU ALDI"

"Geleceği Yazan Kadınlar" projesinin, bu yıl sekiz farklı milletten de başvuru aldığını öğrendiğini, eğitime katılanlar arasında; Kosova, Arnavutluk, Hollanda, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kırgızistan vatandaşlarının da olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, "Ne mutlu ki sadece kendi ülkemizdeki kadınlara değil, kendini ifade edecek bir platform arayan tüm kadınlara umut oluyorsunuz" dedi. Emine Erdoğan, yurt içinde 64 ilden yapılan başvuruların projenin herkes için ulaşılabilirliğini bir kez daha ispatladığını belirterek şöyle devam etti: "Teknolojiyi tasarlamak, sadece belli bir şehirli zümreye ait imtiyaz alanı olmaktan çıktı. Fikri olan, kendine güvenen her kadın, dünyanın geleceğine katkıda bulunabileceğini görüyor. Zaten önemli olan, hayalleri inançla harmanlamayı başarmaktır. Umuyorum, ülkemizin tüm kurumları, kadın zekasını işlerine katmada yarışır hale gelirler. Çünkü büyük başarılara imza atmanın tek yolu budur. Şu bir gerçek ki bizi, dünyada kadın ruhunun daha etkin olacağı bir gelecek bekliyor."

Emine Erdoğan, bilgisayar ya da teknoloji dendiğinde akla önce erkekler geldiğini, erkeklerin bu alanın kurucusu, kadınların ise tüketicisi olduğu yönünde bir algı olduğunu, oysa parlak fikirlerin ve icat etmenin cinsiyetinin olmadığının altını çizdi.

"KADINLARIN BİLİM VE TEKNOLOJİ ALANINDA YOĞUNLAŞMASI GEREKLİ"

Bilgisayar programcılığının ilk tohumlarının 1800'lerde yaşamış Ada Lovelace adında bir kadın tarafından atıldığını aktaran Emine Erdoğan, kadınların vatandaş dahi sayılmadığı ve bilimsel çalışmalara katılmalarının mümkün olmadığı bir dönemde Lovelace'nin ileri matematik ile meşgul olduğunu, yaşadığı dönemde sayıların büyücüsü olarak tanındığını, ilkel bir makine için geliştirdiği algoritmalar 1950'lerde yeniden keşfedildiğinde dünyanın epey şaşırdığını, Amerikan Savunma Bakanlığı'nın 1980'de geliştirdiği bir bilgisayar diline onun adını verdiğini anlattı. 1969'da uzay çalışmaları yolculuğunun ilk adımı için gerekli olan aya iniş kodunu yazıp tasarlayanın Margaret Hamilton isimli bir bilim kadını olduğunu belirten Emine Erdoğan, dünyanın en eski üniversitesinin ne Oxford ne Harvard olduğunu, en eski üniversitenin Fatima El Fıhri adında bir kadın tarafından Fas'ta kurulduğunu kaydetti.

Emine Erdoğan, "Geleceği Yazan Kadınların bu sene finale kalan projelerinin arasında, iyilik fikrini dünyanın yörüngesi haline getirecek muazzam fikirler var. Deniz temizleme aracı, iş kazalarını engellemeyi amaçlayan otomasyon sistemleri, engelli bireylerin toplu taşımayı kullanmalarını kolaylaştırıcı uygulamalar, parlak fikirlerden sadece birkaçı. Bu icatlar bize, 'Buraya bir kadın eli değmeli.' ifadesinin mahiyetinin, nasıl değiştiğini harika bir şekilde anlatıyor" şeklinde konuştu.

Kadınların her alanda güçlendirilmesinin önemine işaret eden Emine Erdoğan, çağın gerekliliklerinin kadınların en çok bilim ve teknoloji alanında yoğunlaşması gerektiğini söylediğini aktardı.

2017'de yapılan bir araştırmaya göre, Amerika'da teknolojinin kalbi Silikon Vadisi'nde çalışanların yalnızca yüzde 24'ünün kadınlardan oluştuğu bilgisini veren Emine Erdoğan, 2018'de oluşturulan teknolojide kadın indeksine göre, Avrupa ülkelerinin de bulunduğu 41 ülkede teknoloji alanında istihdamda kadınların ulaşabildiği en yüksek oran yüzde 30 olduğunu söyledi.

2017 Yükseköğretim Kurumu (YÖK) rakamlarına göre, Türkiye'de tıp ve sağlık bilimleri alanında kadın araştırmacı oranının yüzde 47, sosyal ve beşeri bilimlerde yüzde 41, mühendislik ve teknoloji alanında yüzde 25 olduğunu anımsatan Emine Erdoğan, yine 2017'de tıp ve sağlık alanında verilen kadın mezun sayısı yüzde 63 iken, mühendislik alanında yüzde 24 olduğunu kaydetti.

"TEKNOLOJİ MEDENİYET YOLUNA YENİ KİLOMETRELER EKLEMEK İÇİN KULLANILIYORSA BİR NİMETTİR"

Emine Erdoğan, ebeveynlere, "Anne babalar olarak çocuklarımızı, özellikle kız çocuklarımızı bilimle erken yaşlarda tanıştırmamız gerektiğine inanıyorum. O nedenle, anne babalar olarak sorumluluğumuzun ne denli büyük olduğunun farkında olmalıyız. Bırakalım çocuklarımız akıllarına kanat taksınlar" şeklinde seslendi.

Emine Erdoğan, 2023 hedeflerine emin adımlarla yürürken bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında kız öğrenci sayısının arttırılması için eğitimcilere çağrıda bulundu.

Gençlerin geleceğin hakimi, harika fikirlerin sahipleri olacaklarına dikkati çeken Emine Erdoğan, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: "Genç hanımlar olarak kadın fıtratının size kattığı bilgeliğe güvenin. İçinizden gelen sesi bastırmayın. Bugün sarf edeceğiniz emekle insan hayatına yapacağınız katkılar, dünyanın bahçelerine hiç solmayacak bahar çiçekleri ekecek. Unutmayın ki, teknoloji medeniyet yoluna yeni kilometreler eklemek için kullanılıyorsa bir nimettir. Onun kötülüğe ve insaniyetin çöküşüne hizmet etmesini engelleyecek vicdanla tasarlayacak olan da yine sizlersiniz."

Emine Erdoğan, konuşmasının ardından; "Deniz Temizleme Aracı" projesiyle jüri özel ödülünü kazanan lise öğrencisi Ayşe Sena Kayalı'ya, "Dıgı-Tar" projesiyle üçüncü olan Büşra Göral'a, "Engelsiz Ulaşım" projesiyle ikinci olan Gamze Hatice Bilen, Derya Uzunay Okutan ve Hazal Çelik'e, şeker hastalığının teşhisi için tasarladıkları "Look" projesiyle birinci olan Şahika Betül Yaylı ve Eda Nur Ersu'ya ödüllerini takdim etti.

Görüntü Dökümü:

--------

-Emine Erdoğan'ın açıklama

-Törenden görüntüler

-Detaylar

=========================

5- AVCILAR'DA MİRAS YÜZÜNDEN TARTIŞTIĞI KİŞİYİ SİLAHLA OMUZUNDAN VURDU

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Veysel TİMDU / İSTANBUL, AVCILAR'da aralarında miras meselesi olduğu öne sürülen tarafların tartışması kanlı bitti. Bir kişi silahla omuzundan vurularak yaralandı.

Olay saat 11.30 sıralarında Cihangir Mahallesi, D100 yan yolda bulunan iş yerinde meydana geldi. İddiaya göre Hasbi Öztürk beraberindeki arkadaşlarıyla birlikte aralarında miras nedeniyle bir süredir sorun olan Orhan Menteşoğlu'nun iş yerine gitti.  Taraflar arasındaki konuşma kavgaya dönüşünce Menteşoğlu silahla Hasbi Öztürk'e ateş etti.  Öztürk, sağ omzuna isabet eden kurşunla yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi.

SİLAHIYLA BİRLİKTE YAKALANDI

Avcılar İlçe emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri kısa sürede olay yerine ulaştı. Öztürk'ü silahla yaralayan Orhan Menteşoğlu polis ekiplerince ruhsatsız olduğu belirlenen  silahıyla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.  Omzundan yaralanan Öztürk ise olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldı. Yarlının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. O sırada olay yerinde olan kişilerde ifadesi alınmak üzere Menteşoğlu ile birlikte karakola götürüldü. Öztürk ve arkadaşlarının iş yerine geldikleri minibüste de inlemeler yapıldı. Ardından polis ekiplerince otoparka götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Polis ve sağlık ekiplerinden görüntü

Yaralıdan görüntü

diğer detaylar

================================

6- TAKSİM'DE ÖĞRETMENLERDEN 'ŞİDDETE DUR DE' EYLEMİ

İSTANBUL, - Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi 'eğitimciye şiddete dur de' sloganıyla Taksim'de bir araya geldi. Yüzlerce öğretmen, şiddet karşısında haklarının yasalarla korunması talebinde bulundu.

Taksim'de toplanan kalabalık, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi, eğitimciye şiddete dikkat çekti. Yüzlerce öğretmen, 'eğitimciye şiddete dur de' dövizleri ve 'şiddete dur de gelecek kazansın', 'şiddete dur de öğretmene sahip çık', 'öğretmene uzanan eller kırılsın' sloganlarıyla hep bir ağızdan seslerini duyurmaya çalıştı. Eğitim Bir-Sen Başkanı Ali Yalçın yaptığı basın açıklamasında, şiddete çözümün ertelenmemesi çağrısında bulundu.

"2 YILDA 94 ÖĞRETMEN ŞİDDET GÖRDÜ"

Şiddetin her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Ali Yalçın, "Karakter eğiticisi, ruh işçisi geleceğin mimarı öğretmenlerimiz ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalıyorlar. Yusuf Elitaş arkadaşımız 15 Temmuz hain darbe girişiminde hainlerin kurşunlarıyla şehit oldu. Şenay Aybüke Yalçın ömrünün baharında terör kurşunu ile şehit oldu. Meslektaşımız Necmettin Yılmaz teröristler tarafından yolu kesilerek şehit edildi. Eğitim Bir-Sen olarak yaptığımız araştırmada son 2 yılın fotoğrafı bile şiddet olaylarının giderek tırmandığını ve yaşananların ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Eylül 2017'den bugüne kadar eğitim kurumlarında 94 öğretmen ve eğitim çalışanı değişen tür ve düzeyde şiddet içerikli eyleme maruz kaldı. Şiddet eylemlerinin yüzde 78'i adli soruşturmaya konu edilmiştir. Bu eylemlerin yüzde 58'inin adli soruşturma ve kovuşturma süreci devam etmektedir. 3 vakada tutuklama talebi verilerek sanıklar tutuklu yargılanmaktadır. Kamu davalarında sadece 5 olay mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış tamamında adli para cezasına hükmedilmiştir" dedi.

"520 BİN İMZA İLE BİR ARAYA GELDİK"

Şiddete karşı yasal güvence istediklerinin altını çizen Ali Yalçın, "Bunun için yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşüyor. Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuzu hep birlikte göstermeliyiz. 2018 Mart ayında şiddete karşı etkili, caydırıcılık sağlayacak yasal bir düzenleme yapılması talebiyle Türkiye genelinde eğitim çalışanlarıyla birlikte imza kampanyası başlattık ve 520 bin imza bir araya geldi. Talebimizin özü, eğitim ve öğretim hizmeti sunumu esnasında veya verilen eğitim-öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi, eğitim kurumlarındaki personele görevi sırasında veya görevi dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması şiddet mağduru personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler veya davalarda personelin talebi doğrultusunda bakanlığın hukuki yardımda bulunması kapsamında düzenleme yapılması. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı bilakis şiddeti beslediğini ifade ettik" diye konuştu.

2023 EĞİTİM VİZYONU ÇAĞRISI

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) şiddet karşısında attığı adımları önemli buldukları ifade eden Yalçın, şöyle devam etti:

"Yaptığımız açıklamalar ve çağrılar neticesinde MEB'in 'şiddete sıfır, öğretmenlere pekiyi' sloganıyla atmış olduğu adımı başlangıç açısından yerinde eğitim çalışanlarına karşı her türlü şiddete tehdide başvuran kişilere yönelik Türk Ceza Kanunu'nda ilgili mevzuatta yasal düzenleme yapılması için bakanlıklar arasında iş birliği başlatmasını önemli buluyoruz. Hükümete, TBMM'ye ve siyasi parti temsilcilerine çağrıda bulunuyorum. Eğitim çalışanlarının sorunları çözüme kavuşturulmadan geleceğe umutla bakmamız mümkün değil. O nedenle 2023 Eğitim Vizyonu lafta da rafta da kalmasın. İcraat için adımlar atılsın ve öğretmen istihdamında atamalar kadrolu yapılsın."

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Toplanan kalabalık

-Açıklamalar

-Genel ve detaylar


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul DHA Güncel Haberler

title